Nüfus Müdürlüğü Macerası

Hazır yol üzerindeyken nüfus müdürlüğünden adres değişikliği randevusu alıp gittim kaymakamlık binasına.

Girişteki polis memuru sırt çantam, telefon ve metalik eşyaları terk edip X-Ray cihazından geçmemi söyledi.

Ben üzerimdekileri kenara bırakırkan arkamda kuyruk oluştu, tam ev anahtarlarımı çıkarıp bırakacakken memur "Geç, geç !" dedi, anahtarlarımı çıkarmadan geçtim.

Geçtikten hemen sonra eşyalarımı toparlamaya çalışırken arkamda bekleyen vatandaş "Buyur kardeşim, arabanın anahtarı" deyip verdi elime.

Ardından polis memuru "Çantanızı açar mısınız?" deyince açtım ve içine baktı:

"Bu nedir?"

"Alkol" deyince asık bir yüz ifadesine büründü ve geçmeme izin verdi.

Nüfus müdürlüğüne randevudan 40 dakika önce varmıştım ve yarım saat öncesine kadar cihaz sıra numarası vermiyormuş, 10 dakika bekleyip sıra numarası aldım.

2 dakika sonra sıra geldi.

Kimlik ve son gelen elektrik faturasını çıtır memura verdim.

Ekrana baktı, kontrol etti:

"Cemil Bey sizin binada dükkan var mı?"

"Yok"

"Ama burada dükkan görünüyor, siz 28 numarada oturduğunuza emin misiniz, 27 numara olabilir mi?"

"Ahanda bak faturada 28 yazıyor!"

"Yazabilir ama siz emin misiniz?"

"Evet" deyince belgeyi yazıcıdan çıkardı.

"Adresi lütfen okuyup onsan sonra imzalayın" dedi.

Ben de dediği gibi yapıp imzaladım ve orayı terk ettim...

Ben burda herhangi bir macera göremiyorum; sıradan herkeşin başına gelebilecek kapıda kuryuk ve memur-vatandaş konuşması işte...

Olm yaşadığın olayları niye kitap yazar gibi anlatıyorsun. Doğru düzgün anlatsana. Sanki roman okuyorum ya.

Bu herüfün anlatım tarzı böynedir...