Şimdi Ara

Nocturnal Animals (2016) (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
67
Cevap
0
Favori
2.135
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Filmi az önce bitirdim. Ağır olmasına rağmen akıcı olmayı başarabilmiş bir film. Diyaloglar doğal ve doğal olduğu kadar da anlamlı. İkili ilişkileri, kadının ve erkeğin rolünü ele alan psikolojik dram filmi. Karakterlerin doğallığı hissediliyor.

    Bu arada ilk 3 dk'daki o patates çuvalını andıran sahneler olmasa da olurmuş. Bu ilk başındaki sahne ve birkaç görsel sebebiyle aile içinde izlenecek bir film değil. Zaten böyle olmasa bile bu filmi aile içinde şahsen izlemem. Çünkü bu filmden bir şey anlayabilmek için onu hissetmek gerekir. Tek başına izlemek en iyisi.

    Yalnız filmin sonu beni tatmin etmedi, cevapsız sorular bıraktı.
    Edward'a ne oldu? Filmin sonunda randevuya niye gelmedi? Dalga mı geçti, intikam mı aldı, yoksa öldü mü bu adam; ne oldu? Acaba intihar mı etti? Eşini aldatan Hutton'dan da bir haber alamadık bir daha.


    Kafamızda deli sorular.


    Yanlış anlamadıysam. Bir sahnede kız edvard a , kitaplarında kendinden bahsetmemelisin gerekli duyguyu veremiyorsun vs vs diyordu. Seni terk ediyorum diye tartıstıkları sahnede. Hatta beni seviyor musun falan diye sormustu. Seviyorsan kaçıp gitmemelisin demişti. Umarım sahneyi anlatabilmişimdir. işte kitaptaki karakter edvard ın kendisi. Kadından ayrıldıktan sonraki hayatını kitaba almış ve kitabı ilk okuması için kadına yollatmış.

    Tabi şimdi burada mail nasıl oldu vs diyebilirisniz. O da önceden planlanmış olabilir kitabın kadına gönderilmesi gibi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TncyKrmn


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Filmi az önce bitirdim. Ağır olmasına rağmen akıcı olmayı başarabilmiş bir film. Diyaloglar doğal ve doğal olduğu kadar da anlamlı. İkili ilişkileri, kadının ve erkeğin rolünü ele alan psikolojik dram filmi. Karakterlerin doğallığı hissediliyor.

    Bu arada ilk 3 dk'daki o patates çuvalını andıran sahneler olmasa da olurmuş. Bu ilk başındaki sahne ve birkaç görsel sebebiyle aile içinde izlenecek bir film değil. Zaten böyle olmasa bile bu filmi aile içinde şahsen izlemem. Çünkü bu filmden bir şey anlayabilmek için onu hissetmek gerekir. Tek başına izlemek en iyisi.

    Yalnız filmin sonu beni tatmin etmedi, cevapsız sorular bıraktı.
    Edward'a ne oldu? Filmin sonunda randevuya niye gelmedi? Dalga mı geçti, intikam mı aldı, yoksa öldü mü bu adam; ne oldu? Acaba intihar mı etti? Eşini aldatan Hutton'dan da bir haber alamadık bir daha.


    Kafamızda deli sorular.


    Yanlış anlamadıysam. Bir sahnede kız edvard a , kitaplarında kendinden bahsetmemelisin gerekli duyguyu veremiyorsun vs vs diyordu. Seni terk ediyorum diye tartıstıkları sahnede. Hatta beni seviyor musun falan diye sormustu. Seviyorsan kaçıp gitmemelisin demişti. Umarım sahneyi anlatabilmişimdir. işte kitaptaki karakter edvard ın kendisi. Kadından ayrıldıktan sonraki hayatını kitaba almış ve kitabı ilk okuması için kadına yollatmış.

    Tabi şimdi burada mail nasıl oldu vs diyebilirisniz. O da önceden planlanmış olabilir kitabın kadına gönderilmesi gibi.


    İyi de bu benim sorularımın cevapları değil ki.
    İster kitap kurgu olsun ister gerçeği anlatsın Edward'a ne olduğunun cevabını vermiyor. Hadi gerçeği anlatsın, Edward serseriyi vurduktan sonra bayılıyor ve ayıldığında vurduğu serserinin ölmüş olduğunu görüyor. Sonra kapıdan çıkıp gidiyor. Edward bu durumda yaşıyor olmalı ama ne yapıyor, ne halde? Öldü mü, kaldı mı? Öldüyse nasıl öldü, intihar mı etti? Yaşıyorsa randevuya neden gelmedi? Öldüyse o mail'i hangi ara yolladı sorusu da sorulabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 18 Şubat 2017; 20:38:42 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz


    quote:

    Orijinalden alıntı: TncyKrmn


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Filmi az önce bitirdim. Ağır olmasına rağmen akıcı olmayı başarabilmiş bir film. Diyaloglar doğal ve doğal olduğu kadar da anlamlı. İkili ilişkileri, kadının ve erkeğin rolünü ele alan psikolojik dram filmi. Karakterlerin doğallığı hissediliyor.

    Bu arada ilk 3 dk'daki o patates çuvalını andıran sahneler olmasa da olurmuş. Bu ilk başındaki sahne ve birkaç görsel sebebiyle aile içinde izlenecek bir film değil. Zaten böyle olmasa bile bu filmi aile içinde şahsen izlemem. Çünkü bu filmden bir şey anlayabilmek için onu hissetmek gerekir. Tek başına izlemek en iyisi.

    Yalnız filmin sonu beni tatmin etmedi, cevapsız sorular bıraktı.
    Edward'a ne oldu? Filmin sonunda randevuya niye gelmedi? Dalga mı geçti, intikam mı aldı, yoksa öldü mü bu adam; ne oldu? Acaba intihar mı etti? Eşini aldatan Hutton'dan da bir haber alamadık bir daha.


    Kafamızda deli sorular.


    Yanlış anlamadıysam. Bir sahnede kız edvard a , kitaplarında kendinden bahsetmemelisin gerekli duyguyu veremiyorsun vs vs diyordu. Seni terk ediyorum diye tartıstıkları sahnede. Hatta beni seviyor musun falan diye sormustu. Seviyorsan kaçıp gitmemelisin demişti. Umarım sahneyi anlatabilmişimdir. işte kitaptaki karakter edvard ın kendisi. Kadından ayrıldıktan sonraki hayatını kitaba almış ve kitabı ilk okuması için kadına yollatmış.

    Tabi şimdi burada mail nasıl oldu vs diyebilirisniz. O da önceden planlanmış olabilir kitabın kadına gönderilmesi gibi.


    İyi de bu benim sorularımın cevapları değil ki.
    İster kitap kurgu olsun ister gerçeği anlatsın Edward'a ne olduğunun cevabını vermiyor. Hadi gerçeği anlatsın, Edward serseriyi vurduktan sonra bayılıyor ve ayıldığında vurduğu serserinin ölmüş olduğunu görüyor. Sonra kapıdan çıkıp gidiyor. Edward bu durumda yaşıyor olmalı ama ne yapıyor, ne halde? Öldü mü, kaldı mı? Öldüyse nasıl öldü, intihar mı etti? Yaşıyorsa randevuya neden gelmedi? Öldüyse o mail'i hangi ara yolladı sorusu da sorulabilir.



    Filmi izlerken kaçırmışsınız. baygınlıktan uyandığı zaman dışarı çıkıyor ve havaya ateş ediyor orada yere düşünce kendini vuruyor. Kalp sesleri kendini vurduktan sonra atmaya başlıyor ve en son kalp sesinden sonra gözleri açık şekilde ölüyor. Yani o kitaptaki olayların hepsi gerçek. Edvard o kitaptaki adam. Umarım anlatabilmşimdr.




  • TncyKrmn kullanıcısına yanıt

    Kitaptaki olayların hiçbiri gerçek değil.Hepsi kurgu,kadının adama yaşatıklarını adam o şekilde kafasında kurgulamış.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-56D7221EF -- 18 Şubat 2017; 21:17:13 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TncyKrmn


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz


    quote:

    Orijinalden alıntı: TncyKrmn


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Filmi az önce bitirdim. Ağır olmasına rağmen akıcı olmayı başarabilmiş bir film. Diyaloglar doğal ve doğal olduğu kadar da anlamlı. İkili ilişkileri, kadının ve erkeğin rolünü ele alan psikolojik dram filmi. Karakterlerin doğallığı hissediliyor.

    Bu arada ilk 3 dk'daki o patates çuvalını andıran sahneler olmasa da olurmuş. Bu ilk başındaki sahne ve birkaç görsel sebebiyle aile içinde izlenecek bir film değil. Zaten böyle olmasa bile bu filmi aile içinde şahsen izlemem. Çünkü bu filmden bir şey anlayabilmek için onu hissetmek gerekir. Tek başına izlemek en iyisi.

    Yalnız filmin sonu beni tatmin etmedi, cevapsız sorular bıraktı.
    Edward'a ne oldu? Filmin sonunda randevuya niye gelmedi? Dalga mı geçti, intikam mı aldı, yoksa öldü mü bu adam; ne oldu? Acaba intihar mı etti? Eşini aldatan Hutton'dan da bir haber alamadık bir daha.


    Kafamızda deli sorular.


    Yanlış anlamadıysam. Bir sahnede kız edvard a , kitaplarında kendinden bahsetmemelisin gerekli duyguyu veremiyorsun vs vs diyordu. Seni terk ediyorum diye tartıstıkları sahnede. Hatta beni seviyor musun falan diye sormustu. Seviyorsan kaçıp gitmemelisin demişti. Umarım sahneyi anlatabilmişimdir. işte kitaptaki karakter edvard ın kendisi. Kadından ayrıldıktan sonraki hayatını kitaba almış ve kitabı ilk okuması için kadına yollatmış.

    Tabi şimdi burada mail nasıl oldu vs diyebilirisniz. O da önceden planlanmış olabilir kitabın kadına gönderilmesi gibi.


    İyi de bu benim sorularımın cevapları değil ki.
    İster kitap kurgu olsun ister gerçeği anlatsın Edward'a ne olduğunun cevabını vermiyor. Hadi gerçeği anlatsın, Edward serseriyi vurduktan sonra bayılıyor ve ayıldığında vurduğu serserinin ölmüş olduğunu görüyor. Sonra kapıdan çıkıp gidiyor. Edward bu durumda yaşıyor olmalı ama ne yapıyor, ne halde? Öldü mü, kaldı mı? Öldüyse nasıl öldü, intihar mı etti? Yaşıyorsa randevuya neden gelmedi? Öldüyse o mail'i hangi ara yolladı sorusu da sorulabilir.



    Filmi izlerken kaçırmışsınız. baygınlıktan uyandığı zaman dışarı çıkıyor ve havaya ateş ediyor orada yere düşünce kendini vuruyor. Kalp sesleri kendini vurduktan sonra atmaya başlıyor ve en son kalp sesinden sonra gözleri açık şekilde ölüyor. Yani o kitaptaki olayların hepsi gerçek. Edvard o kitaptaki adam. Umarım anlatabilmşimdr.


    Oraya dikkat etmemişim tamam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Pişmanlıklar ne kadar değiştiriyor hayatımızı ? Peki intikam duygusu neler yaptırıyor ? Amy Adams ve Cek Yilinhayliğ -Okunuşu bu arkadaşlar- bu sorulara müthiş metaforlar kullanarak cevap vermişler bu filmde. Kick-ass in büyüyüp burda bu rolde oynadığını görmek dedi ki ''Yaşlanmışsın.''
  • Ben anlamadım


    Kitapta karısı da kızıl yani evlenmişler gibi yazmış ve zaten çocukları da var. Edward ile kadın ayrilmamis çocuk da kürtaj edilmemis çocuk yani gelecekteki kendi mutlu aile tablosunu kitaba geçirmiş diye düşünüyorum. Sonra karısı kızı öldü yani onu terk etmesi ve kürtajı işlemiş. Sırf zayıf olduğu için öldü onlar çünkü. Kadın ayrılırken adama zayifsin demişti. Buraya kadar anladım evet de galiba katilleri öldürünce zayifligi bitiyor ve güçlü oluyor. Eski zayif Edward da ölmüş oluyor. Hem kitapta hem gerçekte mecaz olarak. Yani sonunda kadın Edward in gelmesini bekliyor ama kadın eski Edward ı beklediği için ve eski Edward öldüğü için ortada sap gibi kalıyor



    Kendime yapabildiğim en mantıklı açıklama bu.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Filme asıl olarak kıt bakarsak çok boş bir film fakat düşünmeye başlayınca detaylarıyla boğuluyorsunuz. Tom ford aslında ne demek istedi merak ediyorum.


    edward zayıf olduğu için karısını ve çocuğunu(daha doğmayan) öldürdüler. Kitaptaki eşinin ölmesi demek artık susan inda edward in kafasında ölmesi demekti. Çocuğuda aldirarak öldürüldü. Polis kafasında kendi mahkemesini kurmak için hayali bir karakter olarak yaratarak kendi kendine mahkeme yapmak istedi. Sonuna doğru polis bir sahnede parmak izi bulunmayan adam hakkında(ben ayrıca parmak izi bulunmamasına da mana buldum) ''bir kizla birlikte yaşıyor fakat kızın haberi olmadan eve başka kizlarida atıyor'' demesi aslında susan in aldatıldığına göndermeydi. Edward in gözlerinin kör olmasına tam bir şey bulamadım. En sonda da zayıf olduğu icin Edward yani eski edward öldü. Ve filmin sonunda susan i tek başına bırakmasının sebebide buydu. Artık zayıf edward yoktu.

    Giriş iğrenç ve susan in sergiside iğrençti.

    Oyunculuklar iyiydi. Amy adams bana kalırsa duyguları çok iyi aktaran bir oyuncudur. Fakat son sahneye dek bunu gösterebilecegi bir sahne yoktu. Son sahnede yine bence işini çok iyi yaptı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • film başlar başlamaz gözümüze yapılan işkenceye gerek yoktu.
    filmin güzel olmasındaki en büyük etken, Jake Gyllenhaal, bu adamın boş filmi olmuyor.
  • Mükemmel filmdi, Amy Adams da hiç bu kadar güzel gelmemişti gözüme.
    8.5/10
  • Kartal Göz kullanıcısına yanıt

    filmin başında edward ve ailesi yola çıkıyor uzun ve karanlık bir yol bu yol edward ve susan'ın mutsuz evliliğini simgeliyor mavi gözlü tecavüz edip ailesini katleden adam ise susan'ı temsil ediyor çünkü susan hem edward'ı terketti hem onun çocuğunu aldırarak öldürdü.Susan Edward'dan trafik ışıklarının olduğu bir yerde ayrılıyor ve edward'ın suratına düşen ışığın rengi kırmızı kitaptaki edward'ın eşi ve çocuğunun cesetlerinin olduğu koltuk kırmızı dedektif ise edward'ın susan'a duyduğu nefreti simgeliyor en son tecavüz eden adamı öldürdükten sonra filmin sonuna kadar edward gözükmüyor ve en son edward kendini de vuruyor kitabın başında susan için yazmasının sebebi bu kitaptaki evrenin susan için yaratılmış olması ve edward sonunda kendini öldürerek onun evrenin sonsuza dek ayrılıyor ama susan bu olayları anlamadığından hala edward'ın onunla buluşmaya geleceğine inanıyor ve sonunda ne gelen ne giden oluyor susan kitabın ne anlattığının farkına vardığında iş işten geçmiş oluyor yani


    Sitenin birinde biri çok güzel açıklamış olay budur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jouska -- 23 Şubat 2017; 0:33:52 >




  • Son zamanlarda izlediğim en iyi filmdi 8/10

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu filmde beklentimin altında kaldı. Oyuncu kadrosu çok iyiydi. Güzel oynamışlar fakat Amy Adams'a aşırı gereksiz bir rol verilmiş. Konu aslında daha önce bir çok filmde benzerini gördüğümüz bir konu fakat oyunculuk iyi olunca izlettiriyor kendisini. Ama gelgelelim asıl noktaya;


    Film sadece kitaptaki hikayeyi anlatsaydı çok daha iyi bir film olabilirmiş. Tabi tüm süre bu olaya gideceği için oldu bittiye getirmek yerine biraz daha detayla çok daha iyi bir seyir sunabilirlerdi. Son zamanlarda çok sık gördüğüm; "Farklı bir tarz yapacağız" filmlerinden olmuş buda. Tamam farklı bir tarz yap ama bu yaptığın tarz filmi baltalamasın. Filmin en heyecanlı yerinde Amy Adams'ın kitabı düşürüp saçma sapan diyaloglarını izletme bize. Bunu izletiyorsan o zaman filmin sonunda olayı bir şekilde birleştir, bu şekilde açık sonla bitirme. Ayrıca filmin başındaki sahnenin filmle alakası bile yoktu. Sırf dikkat çekmek adına yapılmış çok kötü bir sahne olmuş bana göre.




  • Filmi beğendim ben lakin filmin başı çok sinir bozucuydu. Hiçbir filmde bu kadar gerilmedim

  • Filmin tek kötü yanı Amy Adams'ın kitaptan etkilenişini gösteren boş sahneler. Onun haricinde çok keyifliydi izlemesi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yukarıda bir arkadaş yazmış kesinlikle katılıyorum

    Film eğer sondaki meseleyi baştan belli edip detaylarla süsleseydi bir nebze şansı vardı filmin ama ters köşe minvalinde bir kurguyla ilerleyip felsefik ve manevi bir son ile bitirmek büyük bir hayal kırıklığı bana göre

    Kıt bakmaktan ziyade gerçekçi düşünürsek algıyı başka yöne çekip farklı film yapıyoruz olayına girip bambaşka bir olay ile bitirdiler buda basit ve tatminsiz bir his yarattı tüm olayı son kısımda çözen seyirci sadece konunun ham maddesini kavradı ve detay göremeden de sona erdi

    filmdeki en büyük detay başlı başınma sadece


    izlenilen sahnelerin adamın kitaptaki iç dünyasını yansıtan sahnelerin olması , kitapta ölen karakterlerin adamıun içindeki sevgisini eşini ve çocuğunu öldürmesi sebebiyle kendi ruhununda ölmesi mesajı, izlenilen ve derinlemesine işlenilen meraklandıran sahnelerin romanın içeriği olması fikri son derece gereksiz ve boş bir hava yarattı açıkçası ben o sahneleri izlerken anlamalıydım ve hissetmeliydim adamın iç dünyasını ama gel gör ki olmamış , sonu nereye varıcak dedirten sahneler elde gözde somut bir his bırakan sahnelerin seyirciyi asıl içine çeken sahnelrin içini doldurmayacak bir hayal gücüne bağlanması gerçekten dalga geçer gibi sinir bozucu olmuş bu iç dünyayı daha dolambaçlı seyretmek yerine filmin başından itibaren çok daha farklı süslenişlerle izleyebilrdik ama gel görki adamlar salt ve düz ağıur ilerliyen polisiye bir hikayeyi manevi ve felsefi bir sona bağladılar ya pes değişik ama sıradan

    beni etkilemedi kesinlikle , ki filmdeki bazı olaylarda çok silik ve sönük kalması cabası


    haliylen , felsefesinide beğenenler filmi göğe çıkardı düşüncem ve izlenimim budur

    filme derin gözle bakmak yerine bazen gerçekçi düşünüp görmek lazım , düşünceler bazen derinde değildir , sonuçta gökyüzü suyun üstündedir altındaki deriniliklerde değil bunuda düşünerek irdelemek lazım



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Darkdexterness -- 24 Şubat 2017; 2:58:28 >




  • Filmin başında tahmin edilebilir bir nokta verildi.


    Susan kitabı aldığında Edward'ın ayrıldıktan sonra hiç evlenmediğini söylediği sahne ile belli etti kendini.
    Aslında en önemlisi şu ki bir insana sevginin verdiği nefretin kitapla nasıl anlatıldığı ve empati yapmasına sebep olduğudur.
    Edward'ın geleceğinin yıkılmasını anlattı kitap.
    Edward bir evlilik istedi ve çocukları olacaktı Susan ile birlikte...
    Susan hem bu hayalleri yıktı hem de yeni bir hayalin önüne geçti kabusa dönüşen bir hayatı başlattı.
    Bunu anlaması için kitabı okuması gerekliydi.

    Bazen iki insan olumsuzluklar yaşamadan anlayamaz birbirini...
  • Bu film bu konuyla, Amy Adams'la nasıl oscarı en azından bir dalda alamadı aklım almıyor. En azından Amy Adams en iyi kadın oyuncu ödülünü kesinlikle hak ediyordu.

    Edit: Yardımcı erkek oyuncu ödülü kesinlikle Micheal Shannon'undu.

    Edit 2: 2016 yılının en başarılı filmi olması gerekirdi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Golden Unsullied -- 27 Şubat 2017; 19:43:29 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kesinlikle yardımcı erkek oyuncu ödülünü polis rolündeki dayı hakketmisti.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kevin De Bruyne kullanıcısına yanıt
    Kesinlikle, hadi Michael Shannon'a vermediniz Aaron Taylor'a verseydiniz bari.(Çetenin lideri,aday bile olamadı herif.)



    Son yılların en underrated filmlerinden biri oldu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.