Ninja Kaplumbağalar tüm dünyanın kaplumbağa popülasyonunu nasıl etkiledi?

2000'lerin başında veya daha öncesinde çocuk olan birçok insanın hayatına Ninja Kaplumbağalar ya da orijinal ismi ile Teenage Mutant Ninja Turtles girmiştir. Hatta belki bazılarımız bu çizgi filmden veya çizgi romanda etkilenerek bir kaplumbağa bile sahiplenmek istemiş olabilir. Birçok insan da sizin gibi kaplumbağa sahiplenmek istemiş olacak ki Ninja Kaplumbağalar'ın dünyadaki kaplumbağa popülasyonuna ciddi bir etkisi olmuş. Özellikle çizgi filmlerin yayımlanmasının hemen ardından başlayan bu süreç günümüzde bile etkisini devam ettiriyor. Peki nasıl mı?

Ayrıca Bkz.Netflix Türkiye'de açtığı ofisin ardından şimdi de film stüdyosu kurmayı planlıyor

Bildiğiniz gibi Ninja Kaplumbağalar kanalizasyonda yaşayan dört kaplumbağanın hikayesini anlatıyor. Mutasyona uğrayan bu kaplumbağalar hocaları sayesinde dövüş eğitimi alıyorlar ve çeşitli silahlarda ustalaşıyorlar. Gerçek kaplumbağalara baktığımızda ise bu tarz yetenekleri olamadıklarını görebiliyoruz. Genelde oturarak, yüzerek ve yemek yiyerek hayatlarının büyük bir kısmını geçiriyorlar. Hayatlarının diğer hayvanlara göre daha uzun olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz eğer bir insan tarafından müdahale edilmezse. Ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkede bu sakin tavırları sebebiyle küçük çocuklar kaplumbağaları sahipleniyor ancak ne yazık ki çocuklar kısa bir süre içerisinde sıkıldıkları için çoğu kaplumbağanın sonu bir su birikintisine bırakılmak oluyor. Bu durum özellikle 1980'li yılların sonu ve 1990'lı yılların başında bir hayli yoğunlaşmaya başladı ve sahipsiz kaplumbağa sayısında ciddi bir artış yaşandı. Kaplumbağalar arasında o dönemde en çok sahip edinilen kaplumbağa türü ise hızlı çoğalabilmesi sebebiyle kızıl yanaklı su kaplumbağasıydı.

İlk kez 1930'larda evcil hayvan olarak kabul edilen ve 1950'lerde de bir hayli popüler olan kaplumbağalar 1970'lere kadar popülasyon üzerinde çok da etkisi olmayan bir türdü. Ancak 1980 ve 1990'larda suya bırakılan kaplumbağaların sayısında yaşanan ciddi artışın ardından kaplumbağalarda da ciddi bir farklılık yaşanmaya başladı. Bu sokağa atılmalardaki artışın sebebi ise Ninja Kaplumbağalar markasının ortaya çıkması. Marka o kadar büyük bir hale geldi ki tüm çocuklar evlerine bir kaplumbağa aldı ancak çizgi filmi netkisinin geçmesi ile birlikte kaplumbağalar herhangi bir su birikintisine bırakılmaya başlandı.

Marvel'ın Daredevil isimli serisinden ilham alınarak çıkartılan Ninja Kaplumbağalar, birçok çocuğun evine kaplumbağa girmesine sebep oldu. Yalnızca birkaç yıl önce kimsenin yüzüne bakmadığı kaplumbağalar birden tüm insanlar tarafından ilgi odağı olmuştu ve kaplumbağa bulmak zorlaşmıştı. O zamanlar tek sebep elbette çizgi film değildi ancak en büyük sebep çizgi filmdi diyebiliriz. Özellikle Amerika'da neredeyse her çocuğun evinde bir kızıl yanaklı su kaplumbağası bulunuyordu. Bu heyecan da ne yazık ki çok sürmedi ve insanlar hayvanları sokağa bırakmaya başladı.

Ancak kaplumbağaların yaşadığı bu anlık değişim bazıları için çok da iyi sonuçlanmadı. Kızıl yanaklı su kaplumbağalarının sokaklara atıldığında yaşadığı değişim, bazı farklılıklara yol açtı. O dönemlerde birçok çocuk salmonella zehirlenmesinden hayatını kaybetti. Sonradan anlaşıldı ki bu ölümlerin sebebi, çocukların kaplumbağaları ağzına atmasıymış. 1989'dan önce, yılda yaklaşık 3.5 milyon kaplumbağa ihraç ediliyordu ancak 1989'dan 1997'ye kadar yıllık ihracat yüzde 257 artarak neredeyse 9 milyona çıktı.

Kızıl yanaklı su kaplumbağaları o kadar istilacı bir hale geldi ki aynı ortamda bulunduğu diğer kaplumbağaları öldürerek yerlerine geçmeye başladılar. Günümüzde bile Amerika'da Central Park'ta bulunan tüm kaplumbağaların yerini almış durumdalar. Sonuç olarak bu süreç kızıl yanaklı su kaplumbağalarını bir hayli agresifleştirdi.

Peki günümüzde durum ne? Avrupa Birliği, kaplumbağaların satışını ve evcil hayvan olarak kullanılmasını yasakladı. Ayrıca Güney Afrika'da ve Avustralya'da yasaklandı ve Japonya da çok yakın bir tarihte yasaklayacak. HerpDigest'in editörü Allen Salzberg, bu olaydan sonra kızıl yanaklı su kaplumbağalarının büyük bir sorun yaşatmaya başladığını söyledi. Her şeyiyle toparlamak gerekirse hayvanların birer oyuncak olmadığını, onların da canlı olduğunu unutmamak gerek.