Neil Druckmann: Çok Harika Bir Şey Yapıyoruz (8. sayfa)

Altta yer alan dandik oyunları PC ve XBOX cihazlarında oynayanlar yine gelip dünyanın en iyi oyun yapımcılarından biri olan Naughty dog'a mı sallamışlar?  

last of us 2 çok basarılı oyundu goty alarak da bunu kanıtladı.

Eşcinsellik tabiki bir suç değildir. Ama suç olmayan herşey doğrudur demek oldukça yanlış bir çıkarım olacaktır. Benim eşcinsellik ile ilgili görüşlerim belli temellere dayanıyor. Herşeyin başında cinsellik konusuna gidersek, cinsellik insanların utandığı bir eylemdir. Dışardan baktığımızda cinsellik adına yaptıklarımız kültürel insana yakışmayan davranışlar olarak görülür gerçekten de öyledir. Cinsellik adına kendimizi kaybedip abuk sabuk şekillere gireriz. Peki biz bunun insana yakışmadığını düşünmemize karşın neden hepimiz cinsellik için dayanılmaz bir istek duyuyoruz ? Bunun yanıtı da çok basittir çünkü vucudumuz üremek için bizi buna zorlar. Evrimsel süreçte cinsellik vucudun çoğalmak için geliştirdiği bir yöntemden başka hiçbir anlam taşımaz. Yani kadınla erkeğin varolduğundan beri aşk hülyaları içerisinde sürüklenmesinin tek ve somut nedeni budur özünde.

Peki cinsellik üremek için vucudun geliştirdiği bir mekanizmanın ötesinde birşey değilse eşcinsellik hiçbir şekilde üremeye hizmet etmeyen bir ilişki biçimi olarak doğamıza göre doğru mudur ? Hayır doğru değildir. Bu apaçık bir gerçektir sizin veya benim ne hissettiğimizin hiçbir önemi yoktur çünkü somut gerçeklik ayan beyan ortadadır. İşte bu nedenle sırf üreyebilmek için kadın bedeni bize çok cazip görünürken tam tersine erkek bedeni çok itici görünür. Bu sizin veya benim ne hissettiğimizden öte somut doğrudan vucudumuzdan gelen dürtülerdir.

Peki gerçek benim iddia ettiğim gibiyse o zaman neden eşcinsellik diye birşey var. Yanıtı çok basittir evrimin doğası her zaman sapmalar içerir ve sapmalar içerecektir. Bütün doğada gördüğünüz bu çeşitliliğin nedeni evrimsel süreçte insan çoğalırken ve bütün canlılar çpğalırken her aşamada hatalar çıkması sonucudur. Dolayısıyla doğru ilişki biçimi kadın ve erkek arasındadır fakat erkek ve erkek, kadın ve kadın arasında ilişkiye yönelen sapkın akımlar insan topluluğundan her zaman çıkacak fakat bu her zaman marjinal olarak kalacaktır. Çünkü eşcinselliğin bizim doğrudan doğamızdan, genetiğimizden gelmesine hiçbir şekilde imkan yoktur çünkü eşcinsellerin büyük çoğunluğu üreyemediği için eğer eşcinselliğe ait bir genetik kod varsa insan soyunun başından beri zaten evrim bu kodları alt soylara aktarma olmadığı için elemektedir. Yani doğal eşcinsellik bana kalırsa bir safsatadır. Bilimsel olarak toplumda yaygın bir biçimde genetik yani doğamızdan gelen bir eşcinselliğin olması imkansızdır.

Son olarak insan zihni beden ile dış dünya arasındaki etkişimi yönetmek için oluşturulmuş bir yapay zekadan başka birşey değildir. Bizler hepimiz aslında bu vucudun sahipleri değil sadece bu vucudun yaşaması için oluşturduğu dış dünyaya göre nasıl hareket edileceğini öğrenmesi gereken yapay zekalarız. Görevimizde vucudun arzularını en optimum bir biçimde yerine getirmekten öte birşey değildir. Fakat kendi kendine öğrenen ve hiçbir somut rehberi olmayan bu yapay zekanın öğrenmesinin tek bir yolu vardır oda devamlı hatalar yaparak doğruyu bulmaktır. Yaşamın doğası sağolsun kendisinin milyonlarca, milyarlarca, trilyonlarca kopyasını ürettiği için denemeler, yanılmalar ve bu yanılmaların milyonlarca kişinin ölümüne yol açmasına rağmen gelişim asla durmaz ve durmayacaktır. Eşcinsellik insan zihninin dış dünyayı yanlış yorumlamasından öte birşey değildir. Vucudun sizden istediği , arzu ettiği üreme ilişkisini bilincimiz ele alırken durumu yanlış bir biçimde yorumlayarak en kısa yol olarak erkek erkeğe veya kadın kadına bir ilişkiyi buna çözüm olarak sunup hata yapar ve bu hatanın sonucu olarak o birimin yani birey olarak sizin işiniz orada bitmiş olur. Vucut bunun yanlış olduğunu size erkek vucudunu itici bularak gösterir fakat manevi tatmin için bu insanların çarpık zihinlerinin ürettiği sonuç buna malesef üstün gelerek o bireyin hatalı olmasına yol açar. Bu doğanın bir yasasıdır malesef...

O yüzden zihnimizi yani yapay zekayı bozacak girdileri inatla beynizimize enjekte ederek doğamıoza, vucudumuzun arzularına kısacası gerçekten mutlu olabileceğiniz tek ilişki biçimine sizi sırt döndürecek bu tarz propagandalara karşı kendimizi korumak zorundayız malesef...

The Last of Us Part 2'yi beğenmeyenler, beğenmedim yazıp gitse ne güzel olur. Kafa şişirmekten başka bir şey yapmıyorlar çoğu. Bana göre harika bir senaryo ve hikaye vardı oyunda. Teknik kısımlarına kötü diyen çıkmaz gibi zaten. Neil'in kalemini seviyorum ve umarım kimseyi dinlemeden kendi fikrini yapmaya devam eder. The Last of Us Part 2 çoğu ödülü almıştır, ödülleri inanamaya buraya değil gidip, ödülleri veren kişilere sitem etsinler...

Terfi aldı. Kabus yeni başlıyor.