Şimdi Ara

Milyarlarca Işık Yılı Uzaklıktaki Yıldızlar Nasıl Gözlemleniyor ?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
539
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Daha yeni bir yıldız keşfedildi tam 9 milyar ışık yılı uzakta . Yıldızın adı MACS J1149+2223 ..

    Anlamadığım şu .. 9 milyar ışık yılı uzaklıktaki milyonlarca ve belki de milyarlarca yıldıza sahip olan galaksileri bile zar zor gözlemleyebiliyoruz .. Fakat adamlar 9 milyar ışık yılı uzaktaki singular yabi tekil bir yıldız gözlemliyor .. Bu nasıl oluyor ?

    Ayrıca bu yıldız herhangi bir galaksiye bağlı değil mi ? Yıldızlar galaksiler arası boşlukta da mı var ? Olsa bile galaksiyi bile zar zor gözlemleyebildiğin bu uzaklıkta tekil bir yıldızı nasıl görebileceksin ?

    Bilgisi olanlar lütfen tatmin edici şekilde anlatsın ..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Arada hic engel yoksa, aslinda bir yildizi gozlemlemek icin tek ihtiyacin olan sey oraya dogru "bakmak". Bu yuzden dunya atmosferi disindaki teleskoplarla gozlem yapiyorlar.

    Kizilotesi ve ultraviyole isiga duyarli teleskoplar ile yildizin sicakligi, bize yaklasip uzaklastigi, kutlesi vs saptanabiliyor. Isik kaynagi olan objeleri gozlemlemek gezegenlere gore daha kolay. Gezegenleri de genelde yildizlarinin onunden gecerken yildizin isigindaki parlaklik oranina gore tespit ediyorlar.

    Peki ne kadar uzakta oldugunu nasil tespit ediyorlar? Yildizi izleyerek. Calisma prensibi de cok basit aslinda. Uzaktaki bir cisme sag gozunu kapatip bak. Sonra da sol gozunu kapatip bak. Iki "resim" arasindaki yer degistirmenin, iki gozun arasindaki farka gore geometrik hesaplamasi kabaca cismin sana uzakligi hakkinda fikir verecektir. Elbette teleskop ve yildiz sabit durmuyor. Surekli izlemeye devam ederek hesap yapabiliyorlar. Genellikle birbirine yakin yildiz kumeleri yakin zamanlarda olusmus oluyor. Bu yildizlarin sicakliklari ve rotasyon hizlari incelenerek aralarindaki en "soguk" ya da "eski" yildizi tespit edebiliyorlar ( digerlerine gore ).

    Uzaklik tespiti icin kullanilan yontemin adi "Parallax", antik Yunan'dan beri biliniyor.https://en.wikipedia.org/wiki/Parallax

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Mephalay M kullanıcısına yanıt
    Yok hocam yıldızları izleme prensibini biliyorum cevap için de teşekkür ederim ama sorum farklı ..



    9 milyar ışık yılı uzaklıktaki galaksileri bile bir noktadan biraz daha büyük bir şekilde gözlemleyebiliyorlar .. Fakat bir galaksiden milyarlarca kat kucuk bir cismi görmelerine -aynı uzaklıktan- imkan yok .. Tekli bir yıldız nasıl oluyor anlamadigim diger sey de bu ? Bu yıldız herhangi bir galaksi icinde degil mi ? Galaksiler arasi bosluklarda bagimsiz yildiz ve yildiz kumeleri mi var ? Olsa bile galaksileri bile zar zor gorebilecegimiz mesafelerde tekil bir yildizi nasil gozlemliyorlar ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Hatırlayacağınız üzere NASA'nın geçtiğimiz hafta duyurduğu evrenin en uzak yıldızı keşfi de yine aynı fenomen sayesinde mümkün olmuş ve tam 9 milyar ışık yılı uzaklığında bulunan yıldız, dev galaksi kümelerinin kütleçekimsel mercekleme etkisi yardımıyla keşfedilmişti. "İkarus" ismi verilen bu yıldızdan Hubble'a ulaşan ışınlar, milyarlarca yıl süren yolculukları sırasında merceklenme etkisiyle yaklaşık 2000 kat büyültülmüş ve keşif de bu sayede mümkün hale gelmiş.


    https://m.donanimhaber.com/Uzayzamani-buken-dev-galaksiler-Einstein-Halkasini-olusturdu--98942

    Konu hakkında tam bilgim yok, ama yukarıda linkteki yazının bir kısmı üzerinde bu konudan bahsedilmiş, yardımcı olur belki.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Doom. -- 11 Nisan 2018; 22:29:12 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Doom. D kullanıcısına yanıt
    Tam olmasa da tatmin edebilir bir açıklama ..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mephalay

    Arada hic engel yoksa, aslinda bir yildizi gozlemlemek icin tek ihtiyacin olan sey oraya dogru "bakmak". Bu yuzden dunya atmosferi disindaki teleskoplarla gozlem yapiyorlar.

    Kizilotesi ve ultraviyole isiga duyarli teleskoplar ile yildizin sicakligi, bize yaklasip uzaklastigi, kutlesi vs saptanabiliyor. Isik kaynagi olan objeleri gozlemlemek gezegenlere gore daha kolay. Gezegenleri de genelde yildizlarinin onunden gecerken yildizin isigindaki parlaklik oranina gore tespit ediyorlar.

    Peki ne kadar uzakta oldugunu nasil tespit ediyorlar? Yildizi izleyerek. Calisma prensibi de cok basit aslinda. Uzaktaki bir cisme sag gozunu kapatip bak. Sonra da sol gozunu kapatip bak. Iki "resim" arasindaki yer degistirmenin, iki gozun arasindaki farka gore geometrik hesaplamasi kabaca cismin sana uzakligi hakkinda fikir verecektir. Elbette teleskop ve yildiz sabit durmuyor. Surekli izlemeye devam ederek hesap yapabiliyorlar. Genellikle birbirine yakin yildiz kumeleri yakin zamanlarda olusmus oluyor. Bu yildizlarin sicakliklari ve rotasyon hizlari incelenerek aralarindaki en "soguk" ya da "eski" yildizi tespit edebiliyorlar ( digerlerine gore ).

    Uzaklik tespiti icin kullanilan yontemin adi "Parallax", antik Yunan'dan beri biliniyor.https://en.wikipedia.org/wiki/Parallax
    Paralax yöntemi sadece yakın yıldızlarda uygulanabilir. Uzak yıldızlar için ışınım gücü ve parlaklık değerleri ile hesap yapılır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Seyahatteydim, bir yurtdışı yaptım geldim. Cevap o nedenle gecikti ComicsCİ ama sana daha önce de söyledim, sürekli foruma girmiyorum. Bunu dikkate alırsan sevinirim. Konuya dönersek;

    Önce bazı düzeltme ve eklemeler yapayım...

    1. Adı geçen yıldız bir galaksi içinde, dışında değil. Sarmal galaksi ise şu an sarmalın bize bakan dış cephesinde görece tenha bir yerlerde olmalı.

    2. Tek tük de olsa galaksiler arası yıldızlar, gezegenler, meteoritler vb. var. Bunlara "intergalactic mass" deniyor. Tek tük dememin nedeni bizim tespit edebildiklerimiz. Gerçek sayı bundan daha fazla olabilir. Hatta bir ara karanlık madde adayları arasında bu da vardı, sonra gözden düştü.

    3. Parallax yöntemiyle yıldız tespit edilmez, uzaklığı tespit edilir. Geçmişte güneş sistemi ve yakın yıldızların uzaklık tespitinde kullanılıyordu. Günümüzde güneş sisteminde ve galaksimiz dışındaki kütlelerin tespitinde kullanılmıyor. Güneş sistemi içinde uzaklıkları artık radyometri ve lazermetre ile ölçüyoruz. Diğer galaksilerin uzaklıklarını ise ya "Cepheid" yıldızlarıyla ya da çok uzaklarsa "Tip 1A" süpernovalarını kullanarak ölçüyoruz. Bunlar nedir diye sorarsan bir ara elim değdiğinde uzun uzun anlatırım (Bu cepheid yıldızı meselesinde hakkı yenen bir kadın astronom vardır).

    Peki bu yıldızı nasıl tespit ettik?

    Önce bir tespitte bulunalım. İlk kez bu kadar uzakta bir yıldız gözlemleniyor. Yani istisnai bir durum, sık olan bir şey değil. Zaten uzak yıldızları tespit imkansız değilse bile nadirdir ve astronomide istisnadır.

    Sorduğun sorunun cevabı forumda o yıldızla ilgili paylaşılan konuda vardı zaten. Tespit yönteminin adı "kütleçekimsel mercekleme". Konusunda geçiyor. Kütleçekimsel mercekleme yeni bir şey değil ama teleskoplarımız yeni! Eskiden kütleçekimsel mercekleme ile tespit edilemeyen ışır madde bugünün teknolojisiyle üretilen ve uzaya atılan teleskoplarla gözlenebiliyor. Bunun şartları var tabii, öyle her zaman olmuyor:

    1. Gözleyeceğiniz ışır madde ile sizin aranıza çok büyük bir yıldızın ya da galaksinin girmesi gerekiyor
    2. Araya giren kütle gözlenen yıldıza ya da galaksiye hayli yakın geçmeli.
    3. Gözlemci, mercek vazifesi gören kütle ve gözlenen aynı düzlemde olmalı.
    4. Arada başka bir şey ya olmamalı ya da gözlenene sonucu etkilemeyecek uzaklıkta ve sığada olmalı.

    Bu şartlar sağlandığında, uzaktaki galaksileri görmek mümkün oluyor. Kütleçekimsel merceklemenin esası şu: Dev galaksiler ya da dev yıldızlar, karadelikler vb. çevresindeki uzayı muazzam bükerek bir tür merceğe dönüşüyorlar, bunu zaten biliyorsun. Nasıl bir mercek güneş ışığını bir noktada topluyorsa, bir galaksi de arkasından gelen ışığı bükerek kısmen bir noktada topluyor. Böylece uzaya dağılıp gidecek olan ışık güçlenerek gerçekte olması gerekenden çok daha parlak hale geliyor. Örneğimizdeki yıldızın ışığını hemen önünden geçen bir galaksi tam 30 kata yükseltmiş. Yani pratikte mesafa 9 milyardan 300 milyon ışık yılına düşmüş!

    Yalnız kütleçekimsel merceklemenin normal mercekten bir farkı var. İçinden geçen ışığı merkezine değil bizden uzağa büküyor! Bu nedenle sadece çevresinden geçen ışığı görebiliyoruz ve bu da doğal olarak bir "halo" oluyor. Halo ışık halesi demek. Ortası boş ışık çemberi gibi düşün ya da sirklerde aslanların içinden atladığı alev çemberleri gibi..

    İşte bu yıldız, içinde bulunduğu galaksiye ait halo içinde kendine has mavi rengi sayesinde tespit edildi. Mavi yıldızlar nadirdir. Çoğu yıldız spektrumun beyaz, sarı ve kızıl tonlarında ışık verir ve ışıklarının tonları galaksinin ışık ortalamasına yakın olduğu için tespit edilmeleri hemen hemen imkansızdır ama mavi yıldızları tespit etmek görece çok daha kolaydır çünkü bir kere nadirdirler, ikincisi galaksinin sarıya çalan beyaz ışığı içinde mavi ışığı tespit etmek çok daha kolaydır. Üçüncüsü yıldızımız dev yıldız kategorisindedir, öyle ufak tefek minyon tipli bir yıldız değildir (!), kalabalıkta göze çarpar!

    Sonuç olarak tespit edilen halonun spektrum analizinde mavi renge denk gelen noktasal ışınım tespit edildi ve geçmiş deneyimlerimize bakarak astronomlar bunun bir alt mavi dev olduğunu anladılar.

    Şu resimler kütleçekimsel mercekleme ile ilgili sana bir fikir verir:

    Milyarlarca Işık Yılı Uzaklıktaki Yıldızlar Nasıl Gözlemleniyor ?

    Milyarlarca Işık Yılı Uzaklıktaki Yıldızlar Nasıl Gözlemleniyor ?

    Milyarlarca Işık Yılı Uzaklıktaki Yıldızlar Nasıl Gözlemleniyor ?

    Google'da "gravitational lens/lensing" görseli aratırsan pek çok halo resmi ile karşılaşabilirsin.

    Parallax etkisiyle ilk kez astronomide değil, 90'ların başında fotoğrafçılıkta karşılaşmıştım. O dönemin P&S kompak makineleri bakışımsızdı. Bu kelimeyi ilk kez 2005 yılında Videograph dergisindeki köşemde kullanmıştım. "Bakışımsız" çok güzel çok hoş bir Türkçe kelimedir, çok severim kendisini. Tabi o zamanlar ilk (bakışımlı) SLR'mi 1996 yılında almıştım ve önceleri bakışımsız makineler yüzünden fotoğraflarım hep sola veya sağa kaymış şekilde çıkıyordu. Seni kahrolası parallax!..
  • Torlak Kemal kullanıcısına yanıt
    Harika bir yazı, ellerine sağlık hocam.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Doom.

    Harika bir yazı, ellerine sağlık hocam.
    Teşekkür ederim.
  • evrende bizden başka "akıllı canlılar" var mı ?
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.