Şimdi Ara

Michael Schumacher sürüş stili

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
51
Cevap
0
Favori
3.103
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Birçok kişi bilinçsizce Michael Schumacher' in aldığı şampiyonlukları sadece kullandığı otomobile bağlıyor. Sürüş stilinin agresifliği ve mükemmelliğini gözardı ediyorlar. Aşağıdaki adreste bulunan video Michael Schumacher' in sürüş stilini inceleyen bir belgesel alıntısı. İlk konuşan Damon Hill. Kendisi 1994 ve 1995 yıllarında Michael Schumacher' in ezeli rakibiydi. Daha sonra iki kişi (mazur görün isimlerini bilmiyorum) ve eski takım arkadaşı Johnny Herbert da konuşuyor. Michael Schumacher' in sürüşü ve gaz/fren grafiği gösteriliyor ve takım arkadaşıyla kıyaslanıyor.

    Aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz:
    http://www.youtube.com/watch?v=Uk2p2nRK-p4







  • Elimde 1995 yılından kalma bir dergi var ve bunda da MSC'nin gaz pedalını mükemmel kullandığından ve arabanın dengesini çok hassas bir şekilde kontrol ettiğinden bahsediyorlar. Bunun tam tersi olarak da Damon Hill'in önceden ölçülmüş ve işaretlenmiş gibi net ve keskin bir tarzı olduğundan bahsetmişler. Bir de Alesi var yanlarında ki onun tarzını da hiç bir kalıba uyduramamışlar.
  • Şumi nin bana göre en buyuk özelliği hemen hemen salisesi bile aynı turları ardı ardına hatasız bir şekilde atabilmesidir. Buna ek olarak birde istikrar. Zaten istikrar yoksa gerisi angarya. Ben bile belki tesadüfen yirmi turda yolda bile duramayıp iyi bir tur atabilirim. İstikrar yoksa pilotajda yok demektir.
  • Bence en önemli özelliği müthiş sürüş stilinin yanında asla vazgeçmeyen yapısıdır. Önündeki arabanın 20 sn. arkasında son tura girse bile son sürat kullanmaya devam eder. Ve böyle kazandığı puanlarla belki de efsane oldu.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ozanunal

    Bence en önemli özelliği müthiş sürüş stilinin yanında asla vazgeçmeyen yapısıdır. Önündeki arabanın 20 sn. arkasında son tura girse bile son sürat kullanmaya devam eder. Ve böyle kazandığı puanlarla belki de efsane oldu.

    işte bu dediğini yapmıyor
  • arkadaşlar her tur pilotların istedikleri gibi gitmiyor malesef, pitdeki datada oluşan bi pürüz yüzünden pilotun yarıştan kopması emredildiğinde pilotda buna göre hareket ediyor otomobili zorlamıyor. MSchumacher Avustralya'da otomobili o kadar çok zorlamıştı ki az kalsın 248 F1'i paramparça ediyordu, sizce otomobilin limitlerini bildiği halde zorlaması mantıklımı, bence değil. yine Canada'yı ele alalım, otomobili o kadar çk zorladı ki az kalsın süspansiyonu dağıtıyordu ama Kimi ile olan farkını güvenlik aracı kapattı o değil, sonuçta Schumacher çok iyi yarışıyorda lastikleri yolu sadece sabun kadar tutan Giancarlo'yada 16 saniye farkla yarışı bitirebilmiş, Amerika'da lastik avantajını kullanıp otomobili zorlamamış, otomobilin sınırları dailinde serbest antreman turları atmış, diğer tüm pilotlar dediğim gibi lastikleri ile mücadele içindeydi, hemen hemen tüm michelin kullanıcılarının kanat açısı Ferrari ve Bridstone kullanan takımlardan en az neredeyse beş derece fazla olmalıydı ki sabun gibi lastikle mücadele edebilsinler.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: etusch


    quote:

    Orjinalden alıntı: ozanunal

    Bence en önemli özelliği müthiş sürüş stilinin yanında asla vazgeçmeyen yapısıdır. Önündeki arabanın 20 sn. arkasında son tura girse bile son sürat kullanmaya devam eder. Ve böyle kazandığı puanlarla belki de efsane oldu.

    işte bu dediğini yapmıyor

    Bir şey bilmiyosun. atıyosun!!!
  • Schumacher son teknolojinin ürünü bir pilot değil..teknolojiye ayak uydurması bile onun ne kadar büyük bir pilot oldugunu gösteriyor bence..

    Onun büyük pilot oluşunun en büyük kanıtı 98-99 yılında Mclaren gibi bir araçla vermiş oldugu şampiyonluk mücadelesi idi..Her yanıyla Ferrari'den üstün olan o aracın sürücüleri dahi Schumacher'in hakkını teslim etmişlerdir..

    Hele Hakkinen ile bir sıralama turları sonrası basın toplantılarını hiç unutmuyorum..Sıralama turlarında Schumi , Hakkinen'i geride bırakmıştı..Gazeteciler Hakkinen'e bu durumun onu ne kadar zorlayabileceğini sordular..Hakkinen'de virajlara girerken Miachael'den 20 metre sonra frene basmak zorunda kalacağım demişti.Schumi'de o zaman her viraja girerken 25 m sonra basacağım hep frene der..Hakkinen o zaman ben de 30 metre sonra basarım frene der..Schumi o zaman pist dışında çıkarsın der, gülüşmeler başlar..

    Hakkinen gülüşmeler bittikten sonra , Ferrari'yi geçmenin değil ama Micheal'i gecmenin çok zor oldugunu söyler..


    Konuyla alakası yok ama eskiden kazanan da kaybeden de renk katıyordu şu f1'e..Alonso'yu sevmememin bir sebebi de kaybettiği yarışlardaki asık suratı..Sanki koskoca f1 organizasyonu Alonso için yaratılmış..Tövbe tövbe




  • Klasik bir geçmişe özlem duygusu gibi olacak ama, ben de Raikkonen-Alonso ya da Schumacher-Alonso mücadelesi yerine bir Hakkinen-Schumacher mücadelesi izlemeyi özledim. Mücadele olması bile gerekmez, Hakkinen de olsun yeter pistte.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: JeremY
    Hele Hakkinen ile bir sıralama turları sonrası basın toplantılarını hiç unutmuyorum..Sıralama turlarında Schumi , Hakkinen'i geride bırakmıştı..Gazeteciler Hakkinen'e bu durumun onu ne kadar zorlayabileceğini sordular..Hakkinen'de virajlara girerken Miachael'den 20 metre sonra frene basmak zorunda kalacağım demişti.Schumi'de o zaman her viraja girerken 25 m sonra basacağım hep frene der..Hakkinen o zaman ben de 30 metre sonra basarım frene der..Schumi o zaman pist dışında çıkarsın der, gülüşmeler başlar..

    Hakkinen gülüşmeler bittikten sonra , Ferrari'yi geçmenin değil ama Micheal'i gecmenin çok zor oldugunu söyler..

    2000 Japonya GP' si öncesi sıralama turları basın toplantısı:
    Soru: Mika, yarın Michael' ı geçmek için bir stratejin var mı?
    Mika: Biraz daha geç frenaj yapmak olabilir. 4-5 metre daha geç fren yapmayı düşünüyorum.
    Michael: Ben de 5-6 metre daha geç fren yapmayı düşünüyorum.
    Mika: E o zaman pist dışına çıkarsın.
    Michael: Evet, sana katılmış olurum.

    Gülüşmeler. (Özellikle Norbert Haugh' un göbeğini hoplata hoplata gülüşü)

    Diğer arkadaşların yazdıklarına gelince. Michael Schumacher bazen çok agresif bir tutum sergileyebiliyor. Her zaman zorlamaz. Stratejik yarışır. Örneğin:
    2001 İspanya GP' yi hatırlayalım. Mika Hakkinen 10 saniye kadar Schumacher' in önünde ve hala en hızlı tur zamanlarını yapmaya çalışıyor. Michael ise "Mika' yı bu halde geçemem, en iyisi arkamdaki Ralf' i kollayayım, aradaki mesafeyi koruyup 2.' liği garantileyeyim." diye düşünüp tempoyu düşürüyor. Sonuç? Son 300 metre ve Mika' nın motoru pes ediyor. Motorunu kollayan Schumi ise yarışı kazanıyor.

    Ancak bazen çok agresifleştiğini görürüz:
    2006 Monako GP, dün gibi duruyor karşımızda. Herkesin "geçiş imkanı yok, arkada kalan pilot sürekli takılıyor" dediği bir pistte en az 8 kişiyi yarış içerisinde geçti.

    etucsh, ozanunal' ın bahsettiği şeyleri yaptığı zamanlar oldu. Ama her zaman yapmaz. Çünkü buna ihtiyaç duymaz. Asla vazgeçmez, sadece bekler ve stratejik yarışır.

    _fisico_, Avustralya' daki olay, aracın limitlerinden değil lastik problemi ve aracın düzgün ayarlanmamış olmasından kaynaklanan bir durum. Evet, haklısın aşırı zorlamıştı ama orada en fazla araca direniyordu. Çünkü araç çok dengesizdi.

    Her zaman zorlayan birisini arıyorsanız Gilles Villeneuve' e bir bakın. Bazı yerlerde "Prince of Destruction" dendiği bile var. Aracı aşırı zorlar, hiçbir zaman bırakmazdı. 1979' da Fransa GP' sinde Renault' tan Rene Arnoux' u nasıl alt ettiğini düşünün. Ya da aracı parçaladığında dahi devam etmek için çim alandan tekrar pite gitmeye çalışmasını. Enzo Ferrari' nin hayatını anlatan filmde Ferrari ona "Bunları ne sanıyorsun? Oyuncak mı? Arabalarımı parçalamayı bırak" diye kızıyordu. Ama bu vazgeçmeyen yapısı Enzo Ferrari' nin çok hoşuna gidiyor ve çok takdir ediyordu ki onu Tazio Nuvolari' ye benzetmişti.

    Bence Michael Schumacher, Gilles Villeneuve, Ayrton Senna ve Alain Prost' un bazı özelliklerinin harika bir karışımı. Sürüş stili dengesiz, stabilitesi yok ama bir toplamda elde edilebilecek en iyi sonucu elde etmeye yönelik bir sürüşü var. Mika Hakkinen ile çekişip pol pozisyonu elde ettiği bir sıralama turları seansı sonunda (2000 yılında idi galiba) gazetecilerden birisinin sorduğu "bir turda ve bir sektörde yavaş, sonraki turda aynı sektörde daha hızlı ama bir sonraki sektörde daha yavaş oldunuz, ama sonunda en iyi turları attınız, nasıl oldu?" tarzında bir soru gelince cevaben "önemli olan her yerde hızlı olmak değil, toplamda en iyi sonucu elde edecek kadar hızlı olmaktır" diye bir cevap vermişti.

    Bu arada Schumacher her turda benzer dereceleri elde edecek kadar stabil gidebilmesine rağmen tarzı bu değildir. Genelde son derece düzensiz zamanlar elde eder. Bunun nedeni pistin tek bir noktasında bile her turda farklı yerden geçiş yapmasıdır. Özellikle bu virajlarda kendini gösterir. 2000 Belçika GP' sinde Mika Hakkinen' in Richardo Zonta karşılarına çıkana kadar nasıl geçemediğini hatırlayın. Basın toplantısında Hakkinen' in, "Michael' ı geçmem son derece zordu, çünkü her virajı farklı şekilde dönüyordu" sözünü hatırlayın.




  • vaovv mükemmel Challenger Usta eline sağlık.
    Saygılarlar.
  • mika ile michael arasındaki dialogları bize tekrar yaşattığın için eline sağlık. Mika'yı özlüyorum ama
    quote:

    Orjinalden alıntı: Challenger

    quote:

    Orjinalden alıntı: JeremY
    Hele Hakkinen ile bir sıralama turları sonrası basın toplantılarını hiç unutmuyorum..Sıralama turlarında Schumi , Hakkinen'i geride bırakmıştı..Gazeteciler Hakkinen'e bu durumun onu ne kadar zorlayabileceğini sordular..Hakkinen'de virajlara girerken Miachael'den 20 metre sonra frene basmak zorunda kalacağım demişti.Schumi'de o zaman her viraja girerken 25 m sonra basacağım hep frene der..Hakkinen o zaman ben de 30 metre sonra basarım frene der..Schumi o zaman pist dışında çıkarsın der, gülüşmeler başlar..

    Hakkinen gülüşmeler bittikten sonra , Ferrari'yi geçmenin değil ama Micheal'i gecmenin çok zor oldugunu söyler..

    2000 Japonya GP' si öncesi sıralama turları basın toplantısı:
    Soru: Mika, yarın Michael' ı geçmek için bir stratejin var mı?
    Mika: Biraz daha geç frenaj yapmak olabilir. 4-5 metre daha geç fren yapmayı düşünüyorum.
    Michael: Ben de 5-6 metre daha geç fren yapmayı düşünüyorum.
    Mika: E o zaman pist dışına çıkarsın.
    Michael: Evet, sana katılmış olurum.

    Gülüşmeler. (Özellikle Norbert Haugh' un göbeğini hoplata hoplata gülüşü)

    Diğer arkadaşların yazdıklarına gelince. Michael Schumacher bazen çok agresif bir tutum sergileyebiliyor. Her zaman zorlamaz. Stratejik yarışır. Örneğin:
    2001 İspanya GP' yi hatırlayalım. Mika Hakkinen 10 saniye kadar Schumacher' in önünde ve hala en hızlı tur zamanlarını yapmaya çalışıyor. Michael ise "Mika' yı bu halde geçemem, en iyisi arkamdaki Ralf' i kollayayım, aradaki mesafeyi koruyup 2.' liği garantileyeyim." diye düşünüp tempoyu düşürüyor. Sonuç? Son 300 metre ve Mika' nın motoru pes ediyor. Motorunu kollayan Schumi ise yarışı kazanıyor.

    Ancak bazen çok agresifleştiğini görürüz:
    2006 Monako GP, dün gibi duruyor karşımızda. Herkesin "geçiş imkanı yok, arkada kalan pilot sürekli takılıyor" dediği bir pistte en az 8 kişiyi yarış içerisinde geçti.

    etucsh, ozanunal' ın bahsettiği şeyleri yaptığı zamanlar oldu. Ama her zaman yapmaz. Çünkü buna ihtiyaç duymaz. Asla vazgeçmez, sadece bekler ve stratejik yarışır.

    _fisico_, Avustralya' daki olay, aracın limitlerinden değil lastik problemi ve aracın düzgün ayarlanmamış olmasından kaynaklanan bir durum. Evet, haklısın aşırı zorlamıştı ama orada en fazla araca direniyordu. Çünkü araç çok dengesizdi.

    Her zaman zorlayan birisini arıyorsanız Gilles Villeneuve' e bir bakın. Bazı yerlerde "Prince of Destruction" dendiği bile var. Aracı aşırı zorlar, hiçbir zaman bırakmazdı. 1979' da Fransa GP' sinde Renault' tan Rene Arnoux' u nasıl alt ettiğini düşünün. Ya da aracı parçaladığında dahi devam etmek için çim alandan tekrar pite gitmeye çalışmasını. Enzo Ferrari' nin hayatını anlatan filmde Ferrari ona "Bunları ne sanıyorsun? Oyuncak mı? Arabalarımı parçalamayı bırak" diye kızıyordu. Ama bu vazgeçmeyen yapısı Enzo Ferrari' nin çok hoşuna gidiyor ve çok takdir ediyordu ki onu Tazio Nuvolari' ye benzetmişti.

    Bence Michael Schumacher, Gilles Villeneuve, Ayrton Senna ve Alain Prost' un bazı özelliklerinin harika bir karışımı. Sürüş stili dengesiz, stabilitesi yok ama bir toplamda elde edilebilecek en iyi sonucu elde etmeye yönelik bir sürüşü var. Mika Hakkinen ile çekişip pol pozisyonu elde ettiği bir sıralama turları seansı sonunda (2000 yılında idi galiba) gazetecilerden birisinin sorduğu "bir turda ve bir sektörde yavaş, sonraki turda aynı sektörde daha hızlı ama bir sonraki sektörde daha yavaş oldunuz, ama sonunda en iyi turları attınız, nasıl oldu?" tarzında bir soru gelince cevaben "önemli olan her yerde hızlı olmak değil, toplamda en iyi sonucu elde edecek kadar hızlı olmaktır" diye bir cevap vermişti.

    Bu arada Schumacher her turda benzer dereceleri elde edecek kadar stabil gidebilmesine rağmen tarzı bu değildir. Genelde son derece düzensiz zamanlar elde eder. Bunun nedeni pistin tek bir noktasında bile her turda farklı yerden geçiş yapmasıdır. Özellikle bu virajlarda kendini gösterir. 2000 Belçika GP' sinde Mika Hakkinen' in Richardo Zonta karşılarına çıkana kadar nasıl geçemediğini hatırlayın. Basın toplantısında Hakkinen' in, "Michael' ı geçmem son derece zordu, çünkü her virajı farklı şekilde dönüyordu" sözünü hatırlayın.




  • challanger güzel yazmışsın video yu izlemedim bile çünkü schumacher i 11 senedir seyrediyorum ve schumacher gibi üst düzey pilotların mutlaka üstün sürüş meziyetleri vardır.

    yalnız şu 2001 ispanya ve 2000 belçika grand prix si için bir kaç bir şey söyleyecem.şimdi 2001 ispanya grand prix sinde schumacher ister motorunu kollasın ister kollamasın ,hakkinen son turda 42 saniye farkla lider yarışın her yerinde herkesten yarım saniye daha hızlı ve sadece ona yakın dereceler yapabilen coulthard var (ama klasik sorun; motoru istop ettiği için gridin en arkasından başlayıp 5 inci olmuştu 2001 ispanya da).ferrarinin dayanıklılığının temellerini attığı zamanlara gelir ispanya 2001 (tabi 2000 yılında da oldukça dayanıklıydı ferrari).yani ispanya 2001 de schumacher in pole den başlamasına rağmen hakkinen i yakalama şansı yoktu.ancak mekanik arızaya bakardı schumacher in birinciliği nitekim öyle oldu.(tabi bunlar schumacher in suçu değil).yani schumacher ister hızlı olsun ister olmasın ispanya 2001 de hakkinen i yakalaması mümkün değildi.

    belçika 2000 de de yarış başında spin attı hakkinen ona rağmen yakaladı geçti schumacher i ''les combet''
    virajında.aynı yarışta schumacher hakkinen i iki sefer çimlere çıkardı hakkinen in tepkisi sert oldu el hareketi yaptı hakkinen schumacher e ama sonunda geçti yani o virajlarda farklı çizgi izlese de izlemese de hakkinen schumacher i daha önceden geçecekti zaten.
    yalnız şey konusuna katılırım schumacher in farklı yarış çizgisi izlemesi olayına.doğrudur ve schumacher bu şekilde tur içinde yarım saniyeden bile fazla kazanır diğerlerine oranla yalnız bu da her zaman işlemez spa 2004 ü hatırlayalım montoya schumacher i '' l'arret chicane de bus'' virajında schumacher farklı yarış çizgisi izlemesine rağmen dış tarftan geçti.

    aynı olayı schumacher 1998 monza da mika hakkinen e yaptı.mika hakkinen farklı yarış çizgisi izlemesine rağmen schumacher hakkinen i ''variente de la roggia'' virajında geçmişti.kezaa montoya nın nurburgring 2003 te schumacher i geçişi de öyleydi.


    yani bence schumacher in en önemli özelliği kendisi hızlı tur atarken rakiplerine bunu hissetirebiliyor hem arkadakine hem öndekine yani bakın ben hızılıyım mesajı veriyor ve böylece rakiplerini psikloljik olarak ta mağlup edebiliyor.en yakın örnekleri monza 2004 , fransa 2004,fransa 2001,monza 2000
    gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sadrazzam -- 4 Temmuz 2006; 16:58:09 >




  • Gusel bir konu

    sürüş stili,yetenek,teknik bilgisi varken hala schumi hakkında o arabada kim olsa şampiyon olurdu diyenler çok gördük. schumi gibi efsane olmuş bir pilotu izlediğimiz için çok şanslıyız. madem sevmiyorsun saygı duy. karalayanlar kendini kandırır.(eleştirenlere sözüm yok)

    Yiğiter uluğ nun Schumi ve diğerleri hakkındaki yazısının bir bölümünden alıntı
    http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&Newsid=59109&Categoryid=4&wid=91

    "Otoritelerin onu "gelmiş geçmiş en iyi pilot" olarak nitelemesini sebebi basit: İki farklı takımla, iki ayrı motorla şampiyon olması (1994-95'te Benetton-Renault, 2000, 01, 02, 03, O4'te Ferrari). Schumi, 1996'da Ferrari'ye geldiğinde, İtalyan ekibi her sezona büyük paralar harcayarak, iddialı demeçlerle başlayan ama hayal kırıklığına uğrayan bir "loser" (kaybeden) görünümündeydi. Mekaniker yanları ağır basan Alman pilot, her yıl biraz daha toparladığı takımı 2000'de zirveye çıkardı. Schumi'nin en güçlü yanı ne gaz pedalına basan ayağı, ne de direksiyona sarılan elleri... Onu rakiplerinden farklı kılan, inanmayacaksınız ama, kulakları! Motordan gelen tüm sesleri ayırt edebilen, en küçük bir farkı anında yakalayabilen kulaklara sahip Schumi. Mühendisler araçları geliştirmek için gecesini gündüzüne katarken, test sürüşlerinde motorları patlatmamak büyük önem taşıyor. Patlamanın eşiğine gelmiş ama kenara alınmış bir motorda sorunun ne olduğuna teşhis konabiliyor. Ama motor patlayınca her şey "sil baştan..." Michael Schumacher'in farkı burada. O, patlamak üzere olan bir motoru sesinden anlayıp, test sürüşünü en kritik anda noktalayabilen bir dahi. Bindiği otomobili her yıl geliştirmesinin sebebi de bu. Tabii ki, tek becerisi bu değil. 60-70 tur süren bir yarışta her viraja aynı açıyla, aynı hızla girip, otomobili bir bilgisayara emanet edilmişçesine kusursuz kullanan da o..."




  • sadrazzam, yorumun güzel, teşekkür ederim. İspanya 2001' e gönderme yapmamın sebebi Mika' nın o kadar farka rağmen hala en hızlı turları atmaya çabalaması, Schumacher' in de "ohoo, uçtu bu, biz en iyisi 2.' liği garantileyelim" diterek tempoyu düşük tutması (e tabi Ferrari en dayanıklıydı, buna katılıyorum), sonucunda da buna bir ödül almasıydı. Ancak tabi ki Hakkinen yarış boyunca adeta uçmuştu. Babaannemin dediği hala kulaklarımda "O' na verseler ya kupayı, yazık, o kadar geldi".

    Belçika 2000 konusunda görüşüne katılmıyorum. Yarışın bitmesine 4 tur vardı ve bence yarış Shumacher 1., Hakkinen 2. olarak bitecekti. Geçiş hamleleri esnasında Hakkinen' i çime çıkarmamıştı. Yarışın başında bir sürtüşme olmuş ve o zaman Hakkinen zararlı çıkmıştı ama son bölümde olan el kol sallama olayları Hakkinen' in hiç ummadığı bir yerde Schumacher' in fren yaparak blokaj yapmasına verdiği tepkiydi. Ancak Hakkinen' in geçiş yaptığı hamle oldukça iyiydi.

    Nurburgin 2003 olayı ise bence Montoya' nın bariz hayvanlığı ama neyse sinirlenmeyeceğim




  • challanger hiç sorma 2001 ispanya yı coulthard ın hakkinen i aracı üstünde götürmesi güzel enstantaneydi ama avcunun içindeki galibiyeti motor yüzünden teslim etmesi gerçekten çok üzücüydü.

    spa 2000 e gelince çimlere çıkarmaktan kastım yanlış anlaşılmasın mika hakkinen in sadece sağ ön tekeri çime çıktı onu kastetmiştim.31 inci tur 37 inci tur ve 39 uncu tur da mika hakkinen in sağ tekeri schumacher in yarış çizgisini değiştirmesinden dolayı çim e çıktı.nitekim 40 ıncı turda hakkinen schumacher i geçti. ama bu tür şeyler bu iki pilot arasında olabilir normaldir.yani ben schumacher i suçlamıyorum burada bu ikilinin rekabetinden doğan olağan şeylerdir 98 a1 ring te de hakkinen yapmıştı aynı şeyleri ki izlerken acayip zevk verirdi bu tür hareketler. demek istediğim zaten 31 inci turda hakkinen geçiyodu schumacher i sağ tekeri çime çıktığı için araçta meydana gelen denge kaybından dolayı geçemedi.iş 40 ıncı tura kalmıyodu yani.

    orada bir anlam karmaşası olmuş yani aracı tamamen çime çıkmamıştı onu düzelteyim dedim.




  • tamam+1
    quote:

    Orjinalden alıntı: sadrazzam

    challanger hiç sorma 2001 ispanya yı coulthard ın hakkinen i aracı üstünde götürmesi güzel enstantaneydi ama avcunun içindeki galibiyeti motor yüzünden teslim etmesi gerçekten çok üzücüydü.

    spa 2000 e gelince çimlere çıkarmaktan kastım yanlış anlaşılmasın mika hakkinen in sadece sağ ön tekeri çime çıktı onu kastetmiştim.31 inci tur 37 inci tur ve 39 uncu tur da mika hakkinen in sağ tekeri schumacher in yarış çizgisini değiştirmesinden dolayı çim e çıktı.nitekim 40 ıncı turda hakkinen schumacher i geçti. ama bu tür şeyler bu iki pilot arasında olabilir normaldir.yani ben schumacher i suçlamıyorum burada bu ikilinin rekabetinden doğan olağan şeylerdir 98 a1 ring te de hakkinen yapmıştı aynı şeyleri ki izlerken acayip zevk verirdi bu tür hareketler. demek istediğim zaten 31 inci turda hakkinen geçiyodu schumacher i sağ tekeri çime çıktığı için araçta meydana gelen denge kaybından dolayı geçemedi.iş 40 ıncı tura kalmıyodu yani.

    orada bir anlam karmaşası olmuş yani aracı tamamen çime çıkmamıştı onu düzelteyim dedim.





  • quote:

    Orjinalden alıntı: the_cantan


    quote:

    Orjinalden alıntı: etusch


    quote:

    Orjinalden alıntı: ozanunal

    Bence en önemli özelliği müthiş sürüş stilinin yanında asla vazgeçmeyen yapısıdır. Önündeki arabanın 20 sn. arkasında son tura girse bile son sürat kullanmaya devam eder. Ve böyle kazandığı puanlarla belki de efsane oldu.

    işte bu dediğini yapmıyor

    Bir şey bilmiyosun. atıyosun!!!

    bişey bilmesem inan söylemem biz bişey biliyoruzda konuşuyoruz




  •  Michael Schumacher sürüş stili
  • Konuyla alakası yok ama birşey soracam schumi yarış içinde pistoplar hariç kaç kişiyi geçti. Yada kimleri geçti. Merak ettim. Benim gördüğüm fisichella daha iyi bir sürüş yaptı o yarışta. Hatta geçişleri heyecan vericiydi.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.