Metro 2035 \ ÇIKTI - 21 TL - (10. sayfa)

Kitabı okumadan önce ilk 2 kitabı tekrardan okudum ve 2 oyunu redux haliyle bitirdim. Bu kitabı okurken mekanları, kişileri hayal etmesi, düşünmesi çok kolay oldu haliyle.

Öncelikle vay arkadaş ya ! Kitap sinyal kesicilerin bulunmasından sonra dört nala nasıl da gidiyor öyle aman tanrım. Sonlarına doğru gözlerim yaşlı bir şekilde devam ettim. Şu an bile elim ayağım titremiyor değil. Başkalarında kurtulması düşüncesi ilk kitaptan beri vardı. Diyorum bir yerden çıkacak ama nereden. 2034 hikaye olarak arada bir yerlerde kalmıştı. Homer, Saşa, Hunter derken.

Arytom'un kitabın başında gökdelene tırmanıp bir yayın arama çabasıyla açılması ardından Anya'yı, evini terk ederek telsizciyi aramasıyla güzel bir giriş yapıyor. Kitap bizi ilk telsizcinin ölümüyle sarsıyor zaten. Aha ne oluyor diyorsun. Ondan sonra Balashikha'ya gidene kadar kitap bizi çeşitli olaylarla hazırlıyor. Arytom'un çalışma kampındaki halleriyle iyice perişan olmaya başlıyorsun. Üstelik doktorlar "3 hafta ömrün kaldı yeğenim sen çıkma artık yukarılara var gel sen dinlen hayatını az da olsa yaşa" öğütleri bizi iyice aha valla çocuğu harcayacaklar dedirtiyor.

Balashikha'ya geldiklerin valla içim bir acayip olmadı değil. Hele o ilk aldıkları radyo yayını sesleri kulaklarıma kadar geldi diyebilirim. O an bende Artyom ne hissettiyse hissettim. Bu kitap ve oyunlar zaten hayatımda gerçeken çok önemli bir yere sahip. Okurken çok fazla içselleştirdim. Neyse o andan sonra Letyaga'nın gelmesi, baba ile 2 oğulu direk vurmasıyla Artyom yerine ben kendimi zor tuttum taş yok mu lan taş diye okudum haha. Sonrasında olayı önce Teşkilat'ın açısından görmemiz ilk lan yoksa bu bir tuzak mı gerçekten diğer ülkeler Moskova'yı bitirmek mi istiyor diye düşünmedim değil.

Artyom'un mermi taşıma göreviyle artık durdurulamaz bir hale bürünmesi de çok iyiydi. Mantaaar diye yitip giden yüzlerce insanlarla birlikte Artyom'da inancını yitirdi.

Sonunda durmak bilmeyen aksiyon serisi geliyor ve biz okuyucular olarak ağzımız açık tüm 23 yılda olan biteni, aslında her şeyin birkaç allahsız tarafından yönetildiği, her şeyin yalan olduğunu öğreniyoruz. O andan itibaren Artyom'a kimsenin inanmayacağını zaten hissediyorsun. Önce en yakındaki 4 adama anlatıyor. Devrim yapacaklarını zannediyorsun ama İlya ve Letyaga hariç geri kalan herkes satıyor be. Hele o Lyoha. Kitabı okurken sende sinirleniyorsun. Homer'ın o yöne kayacağı Saşa'nın hikayesini anlatırken belliydi

En nihayetinde Bessolov ne dediyse aynısı oluyor. Metro'da insanlar uyutuluyor. Amerikalıların hala onları öldürmek istedikleri söyleniyor. Olanları okuyunca üzülüyorsun haliyle. Sen de Artyom gibi davasına sahip çıkacak yukarıdaki hayata inanacak birilerinin çıkmasını bekliyorsun ama çıkmıyor. Ne yukarıda daha önce yaşamışlar ne de Metro'da doğanlar. İnsanlar bu şekilde kontrol edilmeye devam edilecek çünkü yine başka masallar ile uyutacaklar.

Kitabın devamı gelir mi bilmiyorum ama Arytom, Anna ve İlya'nın gidişi bana Blade Runner'ın son sahnesini hatırlattı. Yolları açık olsun...

Kitap hakkında içimde kalanlar;
1. Mutantlar çekti gitti demişsiniz ama aga kütüphanede bir tarafımız 3,5 atıyordu nasıl olurda gider bir anda ? O kadar nehir, göldeki mutantlar da mı be 　

2.Kitap kendi içinde soruma cevap veriyor ama lan 1.kitaptan beri ben Üniversite metrosunun hayalini kurdum be. Nasıl zümrüt şehir bir mit olur yapma etme 　

3. Hunter nerde Hunter ?

Vay be... Çok güzel yazılmış. Olayların oluş şekli, Artyom gibi bizim de olan biteni sorgulamamız, davasına inanmaları için çırpınışlar, yitip giden hayatlar derken kitap bitti.

2034'de Hunter boğulmaktan kurtulmuştu.2035'de Hunter ile ilgili fazla bir bilgi yok. Artyom teşkilat tarafından yakalanınca Hunter'in onu kurtaracağını düşünmüştüm.Başkası kurtardı.

2034'te boğulmaktan kurtulmuş muydu ben hatırlamıyorum hiç boğulma tehlikesi geçirmedi ki orayı o hale getirip oradakileri öldürmeye giden o'ydu zaten.Saşa ve leo öldü sandık biz ama 2035'den anlıyoruz ki saşa kurtulmuş sadece oradan.

Kitap zaten mutlu son gibi bitti.Artyom ve anya artık farklı diyarlarda yaşamak üzere yola çıktılar.Oyunda ise hala moskova'dayız.Ama yıl olarak 2036 diyorlar yani sanki 2035 kitabında ki olaylar yaşanmışta artyom hiç moskova'dan ayrılmamış gibi.Yani hikaye farklı herhalde.Ama benziyor diyebiliriz.Çünkü oyunun hikayesi Artyom'un metro dışında yaşanabilir bölge arama macerasını anlatacakmış.