Şimdi Ara

Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler? (16. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
884
Cevap
9
Favori
26.392
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alparslan´

    2 yıldır halkı katleden esad a direnenlere ''terorist'' diyenler şimdi kendilerine ''devrimci'' diyor.

    Aradaki farklar da şu;

    Suriye'de babadan oğula lider esad.Protesto yapanlara ateş açılıp bomba atılıyor ve halk silahlanıp karşı koyuyor.

    Türkiye'de halkın oyuyla gelmiş tayyip.Protesto yapanlara gaz bombası.

    Kim devrimci kim terorist? Tükürdüklerinizi yalayın şimdi Gerçi yalasanız bile aynı değil ne olacak la sizin bu haliniz

    Şu mesajınıza cevap olarak: AYLARDIR ESAD'A ONCA LAF TAYYİP ERDOĞAN'IN YAPTIKLARI TUTARLI MI?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: semih118

    Desteklemiyorum. Bu sekilde protesto olmaz. Bu tarz, ulkede yasayan herkese zararli hicbir seyi desteklemiyorum. Hicbir amaca ulasamaz Kimse bu sekilde. 3-5 gun sonra unutulup gidecek. Ama cekilen zararin acisi sonra cikacak.

    birşeyleri nasıl olsa 3 gün sonra unutulur mantığıyla yapıcaksanız hiç yapmayın zaten.
  • bir belediye otobüsü man 300.000€ ulan sadece dışını boya camını kır niye perte çıkartıyosun?
    20 milyon liralık zarar vereceğinize çevreci kampanyalar yapıp ağaç dikilseydi Türkiye'de muson yağmurları yağardı :D
  • 31 Mayıs’ta akşam ve gece süren eylemlerde bulundum. İstiklâl Caddesindeki büyük kalabalıktan önce gerçekleşen eylemde, grubun önünde polisle tartışan bazı kişilerin kafasına taktığı kaskta “#OCCUPYTURKEY” yazması dikkatimi çekti.

    Tıvitırda da en çok kullanılan etiketlerden biri “#occupyturkey”di. Türkiye ve dünya gündemi listesinde ise en üstte “#DirenGeziParkı” vardı.

    Facebook’ta ise “Occupy Turkey” adlı sayfa, bu eylemler hakkında en hızlı bilgilerin paylaşıldığı, güncel gelişmelerin aktarıldığı sayfa oldu. Sayfa 1 Haziran saat 3.00 civarında 16 bin üyeye sahipken aynı gün saat 23’te 40 bin üyeye ulaşmış durumda. Büyük olasılıkla da eylemlerin gidişâtı bu sayfadan yönlendirilmeye çalışılacaktır.

    “Occupy” işgâl etmek anlamına geliyor. Bu slogan ilk kez 2011’de Wall Street’teki eylemler için kullanıldı.

    "Occupy Wall Street" eylemlerinin başını OTPOR-CANVAS çekiyordu. OTPOR, Balkanlarda ortaya çıkmıştı ve Yugoslavya'yı parçalayan "sivil" direnişleri örgütlemişti. ABD'nin dış ülkelerdeki satılık görevlileri beslemek için kurduğu NED'den aldığı destekle ABD'nin "devrim" plânlarını gerçekleştiren bu örgüt daha sonra isim değiştirerek farklı ülkelerdeki "sivil" operasyonlarda da kullanıldı. CANVAS, OTPOR'un kurucuları tarafından kuruldu ve OTPOR çalışmalarını yine dürdürdü.


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?


    2011'de başlatılan Arap baharında da OTPOR/CANVAS'a büyük iş düşüyordu. 6 Nisan Gençlik Hareketi vb. oluşumlarla küresel çetenin oyunları oynandı. NED'in "yumruk"u yine sahnede:


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    İşte OTPOR'un simgesi ve "Occupy Turkey" sayfasının resmi:


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    "Occupy Turkey" sayfası Gezi Parkı sürecinin, başından itibaren etkili bir parçası oldu. Sayfanın tam adresi [url]facebook.com/DirenAnadolu[/url]. Yani sayfa kurulduğunda "diren" sözü belirlenmişti. Günlerdir Türkiye'de ve dış dünyada en çok kullanılan "#DirenGeziParkı" sözü buradan çıktı. Sayfa Aralık 2012'de kurulduğunda "DirenAnadolu" bağlantı adını seçerken, livestream adlı video-yayın sitesindeki hesaplarının adı da "revoltistanbul"du. "Revolt" İngilizce "ayaklan" veya "diren" demek.


    "Occupy Wall Street" yani "Wall Street'i işgâl et"in Türkiye'deki devamı olan "Occupy Turkey" feysbuk sayfası Aralık 2012'de kurulmadan önce, Wall Street eylemlerinin başladığı dönemde "Ayaklan İstanbul / Occupy İstanbul" adıyla bir sayfa oluşturulmuştu. Sayfa üyeleri çeşitli aralıklarla "Revolt (Ayaklan) İstanbul" eylemleri düzenliyor, OTPOR/CANVAS denetiminde bir halk hareketi için nabız yokluyordu.


    O sayfadan da bir görüntü ("Biz yüzde 99'uz.", Wall Street eyleminin ana temalarından biriydi.):



     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    Occupy Turkey" sayfası ise Tayyip Erdoğan'ın ODTÜ'ye tanklarla girmeye çalıştığı, muhalif öğrencilerin biber gazı ve tazyikli suya boğulduğu dehşet olaylar gerçekleşirken kuruldu. O tarihteki paylaşımlara bakıldığında ODTÜ'ye destek eylemlerine de yön vermeye çalıştı görülüyor.

    Belki de ODTÜ olaylarına karşı gelişen tepkilerle bir halk hareketi oluşturmayı düşünmüşlerdi, o yüzden sayfayı o dönemde açtılar. Ancak o günlerde büyük toplumsal bir hareket meydana gelmedi. Ancak Gezi Parkını koruma eyleminde belirleyici rol oynadılar. Bahsettiğim gibi, 31 Mayıs günü, büyük eylemden önceki eylemde kafalarında "#occupyturkey" yazan, polis terörüne karşı "gelirlerse üstlerine atalım" diyerek kaldırım taşlarını ufalayan, "katil devlet" diye bağıran kişiler ön saftaydı. Anlaşılıyor ki OTPOR ve CANVAS'ın sözlerini kafalarına ve duvarlara yazmış, kışkırtıcılıkta polisten geri kalmayan bu kişilerin amacı gerginliğin artması ve "demokrasi, özgürlük" kılıfında Amerikancı bir turuncu devrimin gerçekleşmesiydi.

    Belki bu satırları okuyanlar bir feysbuk sayfası üzerinden gereğinden fazla sonuca ulaştığımı düşünebilir. Fakat Arap baharının en büyük etkenlerinden birinin WikiLeaks ve örgütlenmesini sağlayanın sosyal medya olduğu unutulmamalı. Ayrıca Türkiye'deki sosyal medya kullanımı Tunus ve Mısır'dakinden daha fazla ve bu yolun etkisi çok daha fazla olur.



    Burada Uludere'de ölenlere sahip çıkmak bahanesiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşmanlığı pompalanıyor. Ayrıca Uludere'ye "Roboski" denerek ulusal birliği ve dil birliğini yıkmaya yönelik bir tutum sergileniyor. Diğer paylaşımlarda doğal olarak Tunceli'ye de "Dersim" deniyor.


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    Burada TSK aleyhindeki iğrenç iftira ve karalamalardan biri paylaşılıyor.



     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    Görüldüğü ve incelenirse görüleceği üzere "Occupy Turkey" sayfası millîlikten uzak, demokrasi-özgürlük-devrimcilik adına millî birlik ve beraberliği yıkıcı propagandalar yapan bir sayfa. Elbette Amerikan karşıtı-tam bağımsızlık yanlılarını toplamak adına sayfada ABD karşıtı bazı yayınlar da yapılıyor(du). Ancak bu "örgütlü" güç meydanda bir kez dahi bağımsızlık üzerine, ABD sömürgeciliği üzerine bir slogan atmadı. Çünkü plânlanan "devrim" ABD'ye karşı, tam bağımsızlık ve millî çıkarlar için değil, "demokrasi, özgürlük" kılıfıyla ABD'nin, ABD'yi yöneten küresel çetenin amaçları için yapılacak bir hareket.

    Pis kokulardan söz etmiştik...

    Pek çok kez Silivri'de insanlara karşı acımasızca polis şiddeti uygulandı, Anayasal hakları engellendi, gözü çıkan insanlar oldu. Millî bayramlarını kutlamak için Ankara'ya giden kişilerin otobüsleri durduruldu. Güç bela Ulus Meydanına ulaşan on binlerce insana da aynı zulüm uygulandı. Bu faşist uygulamalar neden dünya basınında yankı bulmadı? CNN, BBC gibi kanallar neden ana haberlerde, haber sitelerinin baş taraflarında bu haksızlıkları gündeme getirmedi? Rihanna neden mağdurlara destek için tıvit atmadı? Neden yabancı ülkelerdeki insanların Silivri, Ulus Meydanı veya başka yerde polis terörüne maruz kalan Türkler için yaptığı video haber sitelerinde ve paylaşım sitelerinde yayılmadı? Norveç televizyonu olayları canlı yayınla neden aktarmadı?

    Çünkü o gün küresel çete medyasıyla, sosyal medyasıyla, Sivil Örümcek Örgütleriyle böyle bir hareket amaçlamıyordu. Ama bugün amaçlıyor!

    31 Mayıs gecesi Taksim'den döndüğümde durumu tartıştığım bir dosta, yarın Ertuğrul Özkök Taksim'i Tahrir'e benzetecek mi acaba, diye sormuştum. Zira kendisi "Türkiye'nin Tahrir'i neresi olacak?" diye yazılar yazıp Amerikancı "bahar" özlemini dile getiriyordu. Ve beklediğim gibi kendisi dün Taksim'in artık Tahrir olduğunu anlatan bir yazı kaleme aldı...

    "Eğer bu eylemlerde küresel parmak varsa neden güdümlü Türkiye medyası bu eylemleri göstermedi?" diye soranlar oldu. Doğru, ilk gece televizyonlar sessiz kaldı. Sorunun haklılık payı var ama sosyal medyanın bu tür "devrim"lerde öne çıkması zaten hükûmet denetimindeki görsel-yazılı medyaya karşı bir alternatif olarak oluşmadı mı? Dış basın ve son yıllarda inanılmaz bir biçimde yaygınlaşan sosyal medya bu eksikliği kısmen kapatacak güçte.

    OTPOR ve CANVAS, küresel çetenin denetiminde. "Occupy" oluşumları, OTPOR ve CANVAS'ın denetiminde. Bu oluşumların denetiminde, yönendirmesinde olan hareketler de küresel çetenin denetiminde olacaklardır.

    Gezi Parkından tüm yurda yayılan dalgaya karşı sessiz mi kalınmalı?

    Aşırı aydınlıktan gözleri kararmış kimileri için toplumsal bir hareketin gelişmesi, "devrim geliyor!" nidalarıyla sevince boğulmak için yeterli olsa da bizce durumun kim tarafından nereye sürüklenmek istediği düşünülmeli. Elde olmayan şeyleri eldeymiş gibi göstermek aynı amaç uğrunda yürüyenlere zarar verir. Turuncu devrim hevesi görülmeden çizilen yol haritalarıyla doğru yere varılamaz. Ayrıca muhafazakâr-dindar kesimi kapsamayan, onların en azından bir bölümünü içine alamamış bir hareket meşru olamaz. Tabiî mükemmel bir medya gücü yoksa!

    Gezi Parkı savunulmalı. Sermayeye peşkeş çekilmesine karşı konulmalı. Bunun için meydana da çıkılmalı. Ancak Gezi Parkını korumayı aşan eylem, polis terörünün uygulanmasıyla da birlikte AKP'nin faşist uygulamalarına karşı biriken tepkinin ortaya dökülmesi durumunu aldı. Bu durumda OTPOR ve CANVAS ilişkili örgütler, BDPKK, Kürtçü-sol gruplar, Nor Zartonk gibi Ermenici örgütler dışında elinde Türk bayrağı, Atatürk posteri olan, vatansever insanlar da meydanın parçası olacaktı. Öyle de oldu. Taksim'de kolunda üç hilâl ve bozkurt dövmesi olanı da gördüm, solcusunu da. Az veya çok, "Mustafa Kemâl'in Askerleriyiz" sloganlardı atıldı, defalarca Gençlik Marşı söylendi... 31 Mayıs gecesi gerçekleşen Taksim eylemindeki polis terörüne tepki olarak meydana çıkan insanların pek çoğu millî bir anlayışa sahip olduğunu belli ediyordu. Ama önemli bir kesim de bunun tam tersi. Söyleyebiliriz ki, etnik düşüncelerden uzak, vatansever insanlar bu sürecin önemli bir parçası durumuna geldi.

    Bu fitilin Soros tezgâhıyla yakıldığını bilen vatanseverler, olabildiğince yüksek sesle meydanlara çıkıp sürecin denetimini ele almalı."Tam bağımsız Türkiye" diye inlemeyen bir meydandan çıksa çıksa karşıdevrim çıkar. Vatanseverler, kendileriyle birlikte Türk bayraklarını, Atatürk posterlerini, millî marşları, milliyetçi söylemleri, sömürgeciliğe ve ABD'ye karşı sloganları da öne çıkarmalı. Halk içinde AKP'den rahatsız olanların "diktatör, baskıcı, anti-laik ve İslâmcı Tayyip devrildi" diye rahatlatılıp farkında olmadan başka yollardan aynı sonuca varmasına gidilebilir! Buna engel olabilmek için "devrim"den önce, halk hareketine dönüşen bu toplumsal tepkiyi çok büyük oranda tam bağımsız ve millî bir çizgiye getirmek gerekiyor. Görev bunu sağlamak ve OTPOR-CANVAS bağlantılıların ve bölücülerin geniş tabanlı kitleye "öncü" diye ortaya çıkmasına engel olmaktır! Hazır henüz yönetimsel bir yapı oluşmamışken bunları yapmak gereklidir.

    "Kişiler düşünce sahibi olmadıkça kütleler istenilen yöne, herkes tarafından iyi veya kötü yönlere gönderilebilirler."
    Mustafa Kemâl Atatürk, 1920

    "Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi yeterli değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi gereklidir."
    Mustafa Kemâl Atatürk, 1930
  • Konu geri geldi arkadaşlar üçüncü kere.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yüzde 30 un yüzde 70 e karşı dikta girişimi. Seçimle yapılamayanları kaus la yapmaya çalışıyorlar. Ulusal tv halk tv komedilerini açın izleyin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: |Eren|

    Bu konu niye silinip duruyor anlayamadım sanki diğer konularda hiç siyaset yok

    Anlam veremiyorum. Diğer konularda ki gibi küfür hakaret eden tahammülsüzler de bulunmuyor konuda ama bir yönetici bu konuya takmış durumda.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: my140

    desteklemiyorum..tepkinizi sandıkta gösterin..bdp nin tkp nin yaptıgı tüm aşırılıklar yüzünden biber gazı yemeyin boşuna..

    +1

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • DESTEKLEMIYORUM
  • sonuna kadar destekliyorum! rahatsız olan varsa özelden adresini pm atsın bir kaç kilo makarna ile kömür gönderelim
  • quote:

    Orijinalden alıntı: |Eren|

    quote:

    Orijinalden alıntı: cihancndn


    quote:

    Orijinalden alıntı: |Eren|

    Bu konu niye silinip duruyor anlayamadım sanki diğer konularda hiç siyaset yok

    Anlam veremiyorum. Diğer konularda ki gibi küfür hakaret eden tahammülsüzler de bulunmuyor konuda ama bir yönetici bu konuya takmış durumda.

    +1 sakin olmak da suç oldu

    Onlar diğer konuda saydırıp.koyun,köpek,makarnacı diyip.ağza alınmayacak küfürler ederken,durmadan bu konuyu siliyorlar.demek burda hakaret edilmediği için bu konu siliniyor.of zaman bizde hakaret edip,onlara faşist,hain falanmı dememiz lazım konunun kalması için.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • desteklemiyorum. Ayrıca demokrasi dersi vermeye çalışan tayfa önce insanlık dersin alsın varsın. İnsan olmak demokrat olmaktan daha iyidir önce bunun bilincine varsınlar
  • bende desteklemiyorum içinde yasadışı örgütler var polisi taşlamak arabaları yandırmak vatandaşları huzursuzlandırmak mala cana dokunmak haklılıgı göstermez


    camide içki içmek ne demek


    gavur yapmaz bunu bunları
  • desteklemiyorum çünkü bu yapılanların ağaç ile bir ilgisi olmadığını maalesef insanlarımız daha neye isyan ettiğini bilmeden sokaklara dökülüp saçma tepkiler yüzünden çevreye doğaya çok daha zarar verdiklerini düşünüyorum olimpiyatlar gitti şimdi bu yapılanlar bize ne yarar sağladı zarardan başka o iktidarda olanların daha da işine yarayacak çok değil 10 ay sonra seçimlerde belli olacak dün çankaya/yıldız'daki eylemler yüzünden hastahaneye yetişemedik bu mudur yani vatanı sevmek...yanlış yapıyor insanlar bence...sokaktaki insanları durdurup soruyorum neye bu isyan neye bu direniş diye hiç birinden tatmin edici bir cevap alamıyorum...
  • Şuan desteklenicek bir yanı kalmadı olay sadece ağaç ve çevre iken haklı buluyordum ancak şimdi işin yüzü değişti

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: haklısın toprAAm

    desteklemiyorum çünkü bu yapılanların ağaç ile bir ilgisi olmadığını maalesef insanlarımız daha neye isyan ettiğini bilmeden sokaklara dökülüp saçma tepkiler yüzünden çevreye doğaya çok daha zarar verdiklerini düşünüyorum olimpiyatlar gitti şimdi bu yapılanlar bize ne yarar sağladı zarardan başka o iktidarda olanların daha da işine yarayacak çok değil 10 ay sonra seçimlerde belli olacak dün çankaya/yıldız'daki eylemler yüzünden hastahaneye yetişemedik bu mudur yani vatanı sevmek...yanlış yapıyor insanlar bence...sokaktaki insanları durdurup soruyorum neye bu isyan neye bu direniş diye hiç birinden tatmin edici bir cevap alamıyorum...

    Kendileri de bilmiyor çünkü, birçoğu reşit bile olmayan aksiyon arayan kişiler.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • * Desteklemiyorum destekleyecek somut bir fikir veya haklı ve düzeyli bir eylem göremiyorum çünkü ortada.

    * Ortamı ve ülkeyi terörize etmekten bir adım fazlası vaya eksiği yok.

    * Zaten ana konuya bakarsanız -ki buna da değinmek istiyorum, yönetimin bu ikiyüzlü tavrına, forumda siyaset yasak değil miydi sevgili yönetim, en ufak bir siyasi dini münakaşa halinde acımasız cezalar veren, sorgusuz sualsiz konuyu uçuran siz değil miydiniz? Bizzat Sylargray isimli yöneticinin açmış olduğu konu forum tarihinin gördüğü en ağır ve en iğrenç siyasi içeriğe sahip konudur. İnsanlara hakaretler, aşağılamalar, küfürler gırla gidiyor nedir değişen, neden korktunuz? En ufak hakaret imasında acımadan kelle alan, asa bizde öyleyse istediğimiz gibi üyeleri hoplatırız en ufak taviz vermeyiz diyen yine siz değil miydiniz? Ne değişti, neden bu ikiyüzlü yönetim hali, bilelim biz de ona göre davranalım!!!

    * Ne diyorduk, ana konuya bakarsanız, dikkatle bakarsanız, orada ağzından tükürükler saçarak ona buna giydirmeye çalışan arkadaşlar da kendi aralarında mutabık değiller zaten.

    * Diren Gezi Parkı! Neden peki diye sorsanız onlarca farklı cevap, yüzlerce farklı amaç çıkıyor ortaya.

    * Hal böyleyken zarar gören Türkiye'dir, vatandaşlardır.

    * Orantısız güç var mı, var; vandalizm var mı, var; e şimdi kime haklı diyebiliriz bu ortamda? Peki ya kimi ne için desteklemeliyiz?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Elvis

    31 Mayıs’ta akşam ve gece süren eylemlerde bulundum. İstiklâl Caddesindeki büyük kalabalıktan önce gerçekleşen eylemde, grubun önünde polisle tartışan bazı kişilerin kafasına taktığı kaskta “#OCCUPYTURKEY” yazması dikkatimi çekti.

    Tıvitırda da en çok kullanılan etiketlerden biri “#occupyturkey”di. Türkiye ve dünya gündemi listesinde ise en üstte “#DirenGeziParkı” vardı.

    Facebook’ta ise “Occupy Turkey” adlı sayfa, bu eylemler hakkında en hızlı bilgilerin paylaşıldığı, güncel gelişmelerin aktarıldığı sayfa oldu. Sayfa 1 Haziran saat 3.00 civarında 16 bin üyeye sahipken aynı gün saat 23’te 40 bin üyeye ulaşmış durumda. Büyük olasılıkla da eylemlerin gidişâtı bu sayfadan yönlendirilmeye çalışılacaktır.

    “Occupy” işgâl etmek anlamına geliyor. Bu slogan ilk kez 2011’de Wall Street’teki eylemler için kullanıldı.

    "Occupy Wall Street" eylemlerinin başını OTPOR-CANVAS çekiyordu. OTPOR, Balkanlarda ortaya çıkmıştı ve Yugoslavya'yı parçalayan "sivil" direnişleri örgütlemişti. ABD'nin dış ülkelerdeki satılık görevlileri beslemek için kurduğu NED'den aldığı destekle ABD'nin "devrim" plânlarını gerçekleştiren bu örgüt daha sonra isim değiştirerek farklı ülkelerdeki "sivil" operasyonlarda da kullanıldı. CANVAS, OTPOR'un kurucuları tarafından kuruldu ve OTPOR çalışmalarını yine dürdürdü.


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?


    2011'de başlatılan Arap baharında da OTPOR/CANVAS'a büyük iş düşüyordu. 6 Nisan Gençlik Hareketi vb. oluşumlarla küresel çetenin oyunları oynandı. NED'in "yumruk"u yine sahnede:


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    İşte OTPOR'un simgesi ve "Occupy Turkey" sayfasının resmi:


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    "Occupy Turkey" sayfası Gezi Parkı sürecinin, başından itibaren etkili bir parçası oldu. Sayfanın tam adresi [url]facebook.com/DirenAnadolu[/url]. Yani sayfa kurulduğunda "diren" sözü belirlenmişti. Günlerdir Türkiye'de ve dış dünyada en çok kullanılan "#DirenGeziParkı" sözü buradan çıktı. Sayfa Aralık 2012'de kurulduğunda "DirenAnadolu" bağlantı adını seçerken, livestream adlı video-yayın sitesindeki hesaplarının adı da "revoltistanbul"du. "Revolt" İngilizce "ayaklan" veya "diren" demek.


    "Occupy Wall Street" yani "Wall Street'i işgâl et"in Türkiye'deki devamı olan "Occupy Turkey" feysbuk sayfası Aralık 2012'de kurulmadan önce, Wall Street eylemlerinin başladığı dönemde "Ayaklan İstanbul / Occupy İstanbul" adıyla bir sayfa oluşturulmuştu. Sayfa üyeleri çeşitli aralıklarla "Revolt (Ayaklan) İstanbul" eylemleri düzenliyor, OTPOR/CANVAS denetiminde bir halk hareketi için nabız yokluyordu.


    O sayfadan da bir görüntü ("Biz yüzde 99'uz.", Wall Street eyleminin ana temalarından biriydi.):



     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    Occupy Turkey" sayfası ise Tayyip Erdoğan'ın ODTÜ'ye tanklarla girmeye çalıştığı, muhalif öğrencilerin biber gazı ve tazyikli suya boğulduğu dehşet olaylar gerçekleşirken kuruldu. O tarihteki paylaşımlara bakıldığında ODTÜ'ye destek eylemlerine de yön vermeye çalıştı görülüyor.

    Belki de ODTÜ olaylarına karşı gelişen tepkilerle bir halk hareketi oluşturmayı düşünmüşlerdi, o yüzden sayfayı o dönemde açtılar. Ancak o günlerde büyük toplumsal bir hareket meydana gelmedi. Ancak Gezi Parkını koruma eyleminde belirleyici rol oynadılar. Bahsettiğim gibi, 31 Mayıs günü, büyük eylemden önceki eylemde kafalarında "#occupyturkey" yazan, polis terörüne karşı "gelirlerse üstlerine atalım" diyerek kaldırım taşlarını ufalayan, "katil devlet" diye bağıran kişiler ön saftaydı. Anlaşılıyor ki OTPOR ve CANVAS'ın sözlerini kafalarına ve duvarlara yazmış, kışkırtıcılıkta polisten geri kalmayan bu kişilerin amacı gerginliğin artması ve "demokrasi, özgürlük" kılıfında Amerikancı bir turuncu devrimin gerçekleşmesiydi.

    Belki bu satırları okuyanlar bir feysbuk sayfası üzerinden gereğinden fazla sonuca ulaştığımı düşünebilir. Fakat Arap baharının en büyük etkenlerinden birinin WikiLeaks ve örgütlenmesini sağlayanın sosyal medya olduğu unutulmamalı. Ayrıca Türkiye'deki sosyal medya kullanımı Tunus ve Mısır'dakinden daha fazla ve bu yolun etkisi çok daha fazla olur.



    Burada Uludere'de ölenlere sahip çıkmak bahanesiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti düşmanlığı pompalanıyor. Ayrıca Uludere'ye "Roboski" denerek ulusal birliği ve dil birliğini yıkmaya yönelik bir tutum sergileniyor. Diğer paylaşımlarda doğal olarak Tunceli'ye de "Dersim" deniyor.


     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    Burada TSK aleyhindeki iğrenç iftira ve karalamalardan biri paylaşılıyor.



     Gezi Parkı Olaylarını Desteklemeyenler?



    Görüldüğü ve incelenirse görüleceği üzere "Occupy Turkey" sayfası millîlikten uzak, demokrasi-özgürlük-devrimcilik adına millî birlik ve beraberliği yıkıcı propagandalar yapan bir sayfa. Elbette Amerikan karşıtı-tam bağımsızlık yanlılarını toplamak adına sayfada ABD karşıtı bazı yayınlar da yapılıyor(du). Ancak bu "örgütlü" güç meydanda bir kez dahi bağımsızlık üzerine, ABD sömürgeciliği üzerine bir slogan atmadı. Çünkü plânlanan "devrim" ABD'ye karşı, tam bağımsızlık ve millî çıkarlar için değil, "demokrasi, özgürlük" kılıfıyla ABD'nin, ABD'yi yöneten küresel çetenin amaçları için yapılacak bir hareket.

    Pis kokulardan söz etmiştik...

    Pek çok kez Silivri'de insanlara karşı acımasızca polis şiddeti uygulandı, Anayasal hakları engellendi, gözü çıkan insanlar oldu. Millî bayramlarını kutlamak için Ankara'ya giden kişilerin otobüsleri durduruldu. Güç bela Ulus Meydanına ulaşan on binlerce insana da aynı zulüm uygulandı. Bu faşist uygulamalar neden dünya basınında yankı bulmadı? CNN, BBC gibi kanallar neden ana haberlerde, haber sitelerinin baş taraflarında bu haksızlıkları gündeme getirmedi? Rihanna neden mağdurlara destek için tıvit atmadı? Neden yabancı ülkelerdeki insanların Silivri, Ulus Meydanı veya başka yerde polis terörüne maruz kalan Türkler için yaptığı video haber sitelerinde ve paylaşım sitelerinde yayılmadı? Norveç televizyonu olayları canlı yayınla neden aktarmadı?

    Çünkü o gün küresel çete medyasıyla, sosyal medyasıyla, Sivil Örümcek Örgütleriyle böyle bir hareket amaçlamıyordu. Ama bugün amaçlıyor!

    31 Mayıs gecesi Taksim'den döndüğümde durumu tartıştığım bir dosta, yarın Ertuğrul Özkök Taksim'i Tahrir'e benzetecek mi acaba, diye sormuştum. Zira kendisi "Türkiye'nin Tahrir'i neresi olacak?" diye yazılar yazıp Amerikancı "bahar" özlemini dile getiriyordu. Ve beklediğim gibi kendisi dün Taksim'in artık Tahrir olduğunu anlatan bir yazı kaleme aldı...

    "Eğer bu eylemlerde küresel parmak varsa neden güdümlü Türkiye medyası bu eylemleri göstermedi?" diye soranlar oldu. Doğru, ilk gece televizyonlar sessiz kaldı. Sorunun haklılık payı var ama sosyal medyanın bu tür "devrim"lerde öne çıkması zaten hükûmet denetimindeki görsel-yazılı medyaya karşı bir alternatif olarak oluşmadı mı? Dış basın ve son yıllarda inanılmaz bir biçimde yaygınlaşan sosyal medya bu eksikliği kısmen kapatacak güçte.

    OTPOR ve CANVAS, küresel çetenin denetiminde. "Occupy" oluşumları, OTPOR ve CANVAS'ın denetiminde. Bu oluşumların denetiminde, yönendirmesinde olan hareketler de küresel çetenin denetiminde olacaklardır.

    Gezi Parkından tüm yurda yayılan dalgaya karşı sessiz mi kalınmalı?

    Aşırı aydınlıktan gözleri kararmış kimileri için toplumsal bir hareketin gelişmesi, "devrim geliyor!" nidalarıyla sevince boğulmak için yeterli olsa da bizce durumun kim tarafından nereye sürüklenmek istediği düşünülmeli. Elde olmayan şeyleri eldeymiş gibi göstermek aynı amaç uğrunda yürüyenlere zarar verir. Turuncu devrim hevesi görülmeden çizilen yol haritalarıyla doğru yere varılamaz. Ayrıca muhafazakâr-dindar kesimi kapsamayan, onların en azından bir bölümünü içine alamamış bir hareket meşru olamaz. Tabiî mükemmel bir medya gücü yoksa!

    Gezi Parkı savunulmalı. Sermayeye peşkeş çekilmesine karşı konulmalı. Bunun için meydana da çıkılmalı. Ancak Gezi Parkını korumayı aşan eylem, polis terörünün uygulanmasıyla da birlikte AKP'nin faşist uygulamalarına karşı biriken tepkinin ortaya dökülmesi durumunu aldı. Bu durumda OTPOR ve CANVAS ilişkili örgütler, BDPKK, Kürtçü-sol gruplar, Nor Zartonk gibi Ermenici örgütler dışında elinde Türk bayrağı, Atatürk posteri olan, vatansever insanlar da meydanın parçası olacaktı. Öyle de oldu. Taksim'de kolunda üç hilâl ve bozkurt dövmesi olanı da gördüm, solcusunu da. Az veya çok, "Mustafa Kemâl'in Askerleriyiz" sloganlardı atıldı, defalarca Gençlik Marşı söylendi... 31 Mayıs gecesi gerçekleşen Taksim eylemindeki polis terörüne tepki olarak meydana çıkan insanların pek çoğu millî bir anlayışa sahip olduğunu belli ediyordu. Ama önemli bir kesim de bunun tam tersi. Söyleyebiliriz ki, etnik düşüncelerden uzak, vatansever insanlar bu sürecin önemli bir parçası durumuna geldi.

    Bu fitilin Soros tezgâhıyla yakıldığını bilen vatanseverler, olabildiğince yüksek sesle meydanlara çıkıp sürecin denetimini ele almalı."Tam bağımsız Türkiye" diye inlemeyen bir meydandan çıksa çıksa karşıdevrim çıkar. Vatanseverler, kendileriyle birlikte Türk bayraklarını, Atatürk posterlerini, millî marşları, milliyetçi söylemleri, sömürgeciliğe ve ABD'ye karşı sloganları da öne çıkarmalı. Halk içinde AKP'den rahatsız olanların "diktatör, baskıcı, anti-laik ve İslâmcı Tayyip devrildi" diye rahatlatılıp farkında olmadan başka yollardan aynı sonuca varmasına gidilebilir! Buna engel olabilmek için "devrim"den önce, halk hareketine dönüşen bu toplumsal tepkiyi çok büyük oranda tam bağımsız ve millî bir çizgiye getirmek gerekiyor. Görev bunu sağlamak ve OTPOR-CANVAS bağlantılıların ve bölücülerin geniş tabanlı kitleye "öncü" diye ortaya çıkmasına engel olmaktır! Hazır henüz yönetimsel bir yapı oluşmamışken bunları yapmak gereklidir.

    "Kişiler düşünce sahibi olmadıkça kütleler istenilen yöne, herkes tarafından iyi veya kötü yönlere gönderilebilirler."
    Mustafa Kemâl Atatürk, 1920

    "Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi yeterli değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi gereklidir."
    Mustafa Kemâl Atatürk, 1930

  • Gezi parkı eylemlerindeki vandalizmi desteklemiyorum.İktidar ve muhalefet kaliteli siyaset yapmaz oldu.Bir sonraki seçimde barajın %5 e düşürülmesi gerekiyor.Demokrasi isimde kalmamalı layıkıyla uygulanmalı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Desteklenecek hiç bir şey yok.demokrasi sandıkta olur.
  • 
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.