Şimdi Ara

Styraporla Mantolamanin Zararlari

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
483
Cevap
14
Favori
59.191
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ha bide slikonli boyalar onlar zaten duvarın nefes almasını kesiyor mantolansa ne olacak
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hardcrss


    quote:

    Orijinalden alıntı: cengizumur

    quote:

    Orijinalden alıntı: hardcrss

    ben 5 cm karbon eps yaptırdım, çatıya da tip400 şilte serdim. yaklaşık %50 tasarruf ettirdi ama bina nefes alamıyor gibi hemen havasız kalıyor.


    hardcrss,

    Daha önce evin havası iyimiydi ? Duvarlarınızdan hava geçiyordu fakat yalıtım malzemesi bu geçişi kesti diyorsunuz galiba.

    Doğrumu anlıyorum ?


    uc farkli degisken oldugu icin tam birsey diyemiyorum.

    onceden dogalgaz yoktu bu sene yakilmaya baslandi.

    onceden normal boyaydi bu sene silikonlu boya kullanildi.

    once den mantolama yoktu 5cm karbonlu eps yapildi.

    dolayisiyla havasizligi birtek mantolama ustune atmak haksizlik olur. bende tam neden oldugunu bilmiyorum.

    Ev daha sıcak diyebiliriz en azından.

    Eğer öyle ise havanın nem oranı daha düşük olacaktır.

    Birde hava ısındıkça akciğerlerin verimliliği azalırmış.

    Yani sonuçta algıladığınız havasızlık hissi doğrudan bunların sonucu olablir, odaya artık duvarlardan daha az hava giriyor diyebilmek biraz zor. Yalıtımdan önce duvarlardan ne kadar hava geçiyorduki, hiç geçiyormuydu ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cengizumur -- 29 Aralık 2013; 16:04:15 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: loko

    quote:

    Orijinalden alıntı: cengizumur

    quote:

    Orijinalden alıntı: loko

    Nefes alabilir Malzemeler kullanarak tabi.Var olan Bina buna uygun degilse Havalandırma yapılır.Dahada anlamadım derseniz ,buyrun Misafirim olun bir Çay kahve içer konuşuruz.

    Nedir bu nefes alan malzemeler. Yalıtım elemanı olarak taş yünü diyeceksiniz herhalde. Pekiyi diğer malzemeler ne olacak mesela tuğla, beton, sıva, boya kombinasyonu ne olmalı ?

    Nefes alan bir duvarın dıştan içe hangi malzemeler seçilerek inşa edilmesi gerektiğine bir örnek verirmisiniz ?

    Çay kahve için teşekkürler içmiş kadar oldum.

    Bu konuda Mimaryüksel beyin Bilgilerinden faydalanmak lazım diye düşünüyorum.Ayrıca sizin sorunuzu cevap lamak için Detaylı Malzeme araştırması yapmak lazım.Malum her malzemenin anlatıldıgı gibi etki etmeyecegini biliyoruz.

    loko,

    Eski yazılanlara biraz baktım. mimaryüksel bey fikirlerini ziyadesiyle ifade etmiş bizlerde faydalanmışız. Zannederim ısıtma, havalandırma, iklimlendirme konularını mimarlıkta pek okutmadıkları için kendisiyle daha detaylı, yeri geldikçe malzemelerin sayısal özelliklerini kullanabileceğimiz bir değerlendirme yapma imkanı yakalayamamışız.

    mimaryüksel bey duvar taş olsun, tuğla olsun diyor. Ne kadar kalın olursa o kadar iyi diyor tuğla olur ise 50 santim kalınlıkta duvar olsun en azından diyor. Yeterki styropor kaplamayın nefes alır diyor.

    Bırakın 50 santim kalınlığındaki taş veya tuğla duvarı, bir sıra kalınlıkta delikli tuğla duvar örelim. Bu tuğladan ne kadar hava geçecekki ? Bırakalım nefes alan sıvayı, boyayı, taş yününü bir tarafa, daha bu tuğladan gram hava, gram nem geçmezki duvar nefes alsın.

    Gerçekten duvardan hava geçeceğine inanan varmı ? Siz inanıyormusunuz buna loko. Yada anlatılmak istenen başka birsey varda benmi kaçırıyorum ?

    Not : Bir yetişkin insan için kapalı ortama saatte 30 metreküp taze hava girmeliymiş, tabii bu kadar kavada dışarı atılacak. Bu kadar hava hangi cins "Nefes Alan" duvardan geçecek ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cengizumur

    quote:

    Orijinalden alıntı: loko

    quote:

    Orijinalden alıntı: cengizumur

    quote:

    Orijinalden alıntı: loko

    Nefes alabilir Malzemeler kullanarak tabi.Var olan Bina buna uygun degilse Havalandırma yapılır.Dahada anlamadım derseniz ,buyrun Misafirim olun bir Çay kahve içer konuşuruz.

    Nedir bu nefes alan malzemeler. Yalıtım elemanı olarak taş yünü diyeceksiniz herhalde. Pekiyi diğer malzemeler ne olacak mesela tuğla, beton, sıva, boya kombinasyonu ne olmalı ?

    Nefes alan bir duvarın dıştan içe hangi malzemeler seçilerek inşa edilmesi gerektiğine bir örnek verirmisiniz ?

    Çay kahve için teşekkürler içmiş kadar oldum.

    Bu konuda Mimaryüksel beyin Bilgilerinden faydalanmak lazım diye düşünüyorum.Ayrıca sizin sorunuzu cevap lamak için Detaylı Malzeme araştırması yapmak lazım.Malum her malzemenin anlatıldıgı gibi etki etmeyecegini biliyoruz.

    loko,

    Eski yazılanlara biraz baktım. mimaryüksel bey fikirlerini ziyadesiyle ifade etmiş bizlerde faydalanmışız. Zannederim ısıtma, havalandırma, iklimlendirme konularını mimarlıkta pek okutmadıkları için kendisiyle daha detaylı, yeri geldikçe malzemelerin sayısal özelliklerini kullanabileceğimiz bir değerlendirme yapma imkanı yakalayamamışız.

    mimaryüksel bey duvar taş olsun, tuğla olsun diyor. Ne kadar kalın olursa o kadar iyi diyor tuğla olur ise 50 santim kalınlıkta duvar olsun en azından diyor. Yeterki styropor kaplamayın nefes alır diyor.

    Bırakın 50 santim kalınlığındaki taş veya tuğla duvarı, bir sıra kalınlıkta delikli tuğla duvar örelim. Bu tuğladan ne kadar hava geçecekki ? Bırakalım nefes alan sıvayı, boyayı, taş yününü bir tarafa, daha bu tuğladan gram hava, gram nem geçmezki duvar nefes alsın.

    Gerçekten duvardan hava geçeceğine inanan varmı ? Siz inanıyormusunuz buna loko. Yada anlatılmak istenen başka birsey varda benmi kaçırıyorum ?

    Not : Bir yetişkin insan için kapalı ortama saatte 30 metreküp taze hava girmeliymiş, tabii bu kadar kavada dışarı atılacak. Bu kadar hava hangi cins "Nefes Alan" duvardan geçecek ?

    Hort

    Cengizumur, konuyu biraz okudum. Benim de merak ettiklerim vardı ama yazdıklarınız o kadar mantıklı ki...

    Veri toplamaya, somut deneyler yapmaya gerek olmaz bazen, gerçeği sadece Allah'ın verdiği akıl ile tartabilirsiniz.

    Tüm yazdıklarınıza katılıyorum.

    Duvarların nefes alması takıntısı boş bence de..
    Mantolamayı da bu kadar günahkar ilan etmenin anlamı yok..

    fikrinize sağlık..
  • Mantolamanın zararı 1- kışın güneşten gelen ısıyı binanin icine girmesine engel olmasi.Yani karından çok zararının olmasıdır.Güneş havayı ısıtmaz.Taşı,toprağı ısıtır.Yazın kumsalda kumlara basamamızın nedeni budur.İnsan güneşten gelen enerjinin ışık olarak 0,4 ile 0,8 ym si görünüktür.Diğerleri ise kızılötesi yada mor ötesi ışıkları görünmezdir.Bu enerjinin kışın hava kapalı, karlı olsa bile binanın dış yüzeylerini ısıtır.Ama mantolanan binalarda bu ısınma gerçekleşmez.Buna engel olur.

    2-Binanın styroporlanması insanın yaz-kış baştan aşağı naylon elbise giyinmesine benzer. Nem oranin yüksek olmasini saglar, Binada korkunc kokuya sebeb olur

    3-Disariya cikamiyan nem : Küf, Mantar, bunlarin yumurtalari Spor yuvasina dönüsür.

    4- Disari cikamiyan nem: Duvarin isinmasina engel olur. Sicakligi ememiyen duvar kalorifer sönünce geri isi vermez.

    5- Mantolanan binanin havalandirilmasi mecburidir. Buda para verilerek isitilan havayi, disari atmak demektir. Yada paranin disari atilmasi demektir.

    6- Binanin nefes alamamasi, icerde nemin birikmesine neden olur. Nemle saglik birbirine cok bagimli. Kilima calisan bir ortam mesala: ev araba gibi, hemen sogursa hava icindeki nemi birakir. Nemsiz hava insanin sicak vucudundan su ceker, Araba kilimasinin calismasindan sonra dudak, damak kurumasinin nedeni budur. Ayni etki bina icinde söz konusu.

    7- Kisin isinirken oda icindeki havayi isitmak yanlistir. Dogrusu odanin duvarlarini isitmaktir. Cünki hava sicakligi depo edemez. Hava sicaklikla beraber kacar gider. Dogru isitma ise tas, duvar isitmasidir. Kalorifer sönse bile taslar sicakligi geri verir. Ama styroporlanan duvar isinmasi zor olur

    8- Binayi mantolandimi yazin lazim degilse, insan gibi paltosunu cikaramazsiniz. Yazin bu mantolama bas belasi olur.
    Yazin isinan havayi mantolanmis duvarlar sicakligi nemden dolayi ememez. Bu binalarda nemde dolayi yazin bunaltici hava olusur. Bu tip evlerin camlari yazin mecbur gece gündüz acik kalir.
    Acik kalan camlardan iceri gürültü, toz toprak gibi istenmeyenlerde iceri girer.

    9- Yazin mantolanan evler serin olmazlar, Kilima calistirmak zorunda kalirlar, ayrica bir külfet demektir bu.

    10- Styroporun tutmasi icin bina delik desik edilerek, vidalanir.

    11- Petrola bagimli malzeme oldugundan , yerli malarinin satilmamasi, türkiyenin cari aciginin büyümesine neden olur.

    12- Styroporun üzerine siva tutmadigindan ayrica elek kulanilmasi, yeterince kalin degilse, bir iki sene sonra kusar gibi dis sivanin boya ilen beraber dökülmesi
    13- Dis yüzeyi yere yakin yeerlede darbelere dayaniksizdir. Bina cephesi ayaklan bile delik desik olabilir. Lütfen duvari zedelemyin tabalasi asmak gereki
    bu listeyi zamanla dahada uzatmak mümkün. Simdilik bu kadar yeter


    www.mimaryuksel.com



  • Bunaltici sicaklar´dan nasil korunulur ve kilima altelerinin olusturdugu fiziksel olaylar.

    Biz insanlarin sicaklik algilamasi havanin nemiyle dogru orantilidir.
    Insan vucudu icin en iyi sicaklik 20 ilen 26 derecede nem oraninin % 40 ilen 60 araligidir.

    Herkes merak eder ,yarin ne kadar sicak olacak derler, havadurumu yada dereceler her yerde gözlenebilinir. Ama unutulan NEM oraninin ne oldugu.
    Nem deyincede bizler hamamdaki buhari biliriz. Aslinda sicaklikdan etkilenen her insanin, bebek , kapl hastalari, nefes darligi cekenler evinde birde nem ölcer olmali. En hasas nem ölcerde insan saclaridir.

    Ne demek % 50 nem orani??? Biraz karisik ama basitce anlatmaya calisalim:
    1 metreküp hava, yani 1 metrekaralik tavuk kümesi gibi bir ortam düsünelim. Her tarafi 1 metre olan bu kümes icindeki havanin 20 derece sicaklikta sadece yaklasik 10 gram su buhari var demek. Eger bu ortamda 20 gram su olsaydi nem orani hamam gibi buharli nem orani % 100 olurdu. Banyoda aynada olusan buhar tamda budur.

    Binadaki odalarimizda camlarida kapatirsak bir bidonun icindeki sicaklik ve nemle ayni durumdayiz demektir.

    Bunaltici sicaklarda tek cözüm olarak kilima cihazlari calistirirz. Bakalim kilima calisrsa ne oluyor, biz ortamda neye sebep oluyoruz.

    1- Kilima cihazini calistiginda ortama soguk ve icinde az su buhari hava üflenir, Kilima havadaki fazla nemi toplar sonra disari saf su diye akitir.
    Odaya giren soguk hava 10 derece 5 gram su buhari 1 metreküp havada vardir. Disaridaki bunaltici sicaksa 35 derece ve 25 gram su buhari demektir.
    Zamanla odanin sicakligi 16 dereceye kadar düserse nemde 8 gr dir , sizde üsümeye baslarsiniz. O zaman soguk dersiniz.

    Simdi sorun su: Kilima cihazi sogutugu havanin buarini su diye toplar disari atar, ama odadaki su buharina ne oldu?
    Hava soguyunca yaninda su buhari sevmez, hamadaki gibi soguk yüzeylere birakir. Durdugunuz yerde terlediginizi sanarsiniz. Halbuki havadaki nem her tarafa yagmur gibi yagiyordur.
    Buzlukdan soguk su sisesini cikarinca sisenin etrafindaki terlemede havadaki bu su buharidir, damla damla ari sudur.

    Klimanin calismasiyla iceri sogudu, su buhari kendini birakti. Peki ne oldu: Disarida sicakli gene 35 derece 25 gram subuhari,
    icerisi ise 16 derece 8 gr subuhari.
    Ama insan vucudu 22 derece ve 11 gram suyu ister. Kilimanin calismasiyla hastalandim diyenler neden hastalandigini bu sartlarda ne kadar kaldigina bagli nezleye,kast tutulmasina yakalanabilirler.

    2- Kilima cihazinin üfledigi soguk hava i saniye icinde 1 metreden fazla hizliysa, dag basinda rüzgara tutulusla ayni islem demektir. Rüzgardan nasil korunuyorsak, kilimanin soguk ve hizli havasindan korunmak gerekir.

    3- Lüksünü seven villada yasiyanlara tavsiyem, Havayi kilima cihaziyla sogutacaklarina , yerden kalorifer gibi sogutma, yani buzdolabi sistemi yaptirmanizdir . Bu sistem amaliyathanelerde vardir yapmakda zorunludur.

    4- Lüks bu sistemi yaptiramiyanlarinda dogadan bedava yaralanacagi dogal sogutma sisteminizi kulanmanizdir.
    Bu sistem sudur:

    4a) Magara gibi binalarda oturmaniz.

    4b) Topragin 20 cm altindaki sicaklik hep aynidir yani +4 derecedir. Topragin soguklugundan bedava yaralanabilirsiniz. Yani halen ciplak toprak odalarda yasiyan insanlar, bu dogal lüksten yararlaniyor demektir.

    4c) Sogukta sicak gibi biriktirlir. Sicaklik ortamda birikmesin diye günes isiklarini evin icine girmesine engel olun.

    4d) Gölgelik yaratacak dogal kaynaklar agaclar gibi gölgeliklerin insana ihtiyaci oldugundan, Agaclarin kesilmesine engel olun. Agaclar binanizi yazin günes isinindan korusun.
    Agaclar kisin yapraklarini döktügünden , lazim olan bedava günes enerjisinin tekrar binaya gelmesine engelde olmaz.
    Agaclar icindeki tek katli evlerin serinligi; kilimali lüks dairelerle degismeyin diye tavsiyede bulunabilirim.

    4e) Yazin tasta, kisin yasta oturmayin diyen ata sözünden, Yazin taslarin fazla isiyi cektigini ortamda daha soguk oldugunu unutmadan.
    Yazin tasli, tuglali, kiremitli bölgelerin günes enerjisini emmesine engel olun. Kisinsa tam tersi , bedava günes enerjiyi bunlarin taplamasi, günes gidincede ortama geri vermesi ekonomiktir.

    4f) Günes enerjisi yükleyen kumsaldaki kumlara nasil basamiyorsak, günes gitiginde kumlarin sicakligi nasil disari havaya verdigini unutmamak gerekir.
    Yani sicaklik yok olmadiginin bilinceinde olmamiz gerekiyor, Sicaklik sürekli haraket halinde oldugunuda bilmemiz gerekir.
    Buna en güzel örnekte Kipritle igne isitmakdir. Igne cabuk isinir, isi toplar, kiprit ise isiyi kimyasal olarak saklar. yanarak aciga cikarir,
    Yazin isiyi toplamayan ahsap malzemeler günesle temas etmeli.

    5- Kilima cihazlari havadaki nemide kurutmasindan dolayi, Odanizda , yada arabanizda cöl havasi gibi kuru hava olusturur. Önlem olarak hemen camlarin acilmasi, iceri nemli havanin girmesi, takviye olarak kuruyan bogaz ve dudaklara temiz su icmenizi önemle tavsiye ederim.

    Yardimci olabildimse ne mutlu bana, Her hangi bir sorunuz olursa , sevinerek elimden geldigi kadari ilen cevaplamaya calisacagim

    herkese
    selamlarimla


    www.mimaryuksel.com
  • sayın yüksel bey, yeni forum başlığınız hayırlı olsun.
    yazılarınıza harfiyyen katılıyorum. ben bu forumlarda daima straforla poliüretan köpük gibi vb petrol türevi malzemeleri hep savunsamda doğru olan sizin demiş olduğunuz sistem.

    ben anne baba memleket ziyaretinden yeni döndüm. birebir demiş olduğunuz eski sistem izolasyonsuz evler azalsada şehrine göre hala var birçok şehrimizin köylerinde. kerpiç duvar yapmışlar hala kafama vuruyorum hoş beş ederken duvar kalınlıklarının resmini çekmediğime. evlerin içi her daim serin ve bunalmıyorsunuz. malum şuan havalar genel olarak çok ısındı ve nem arttı evleri sigara yemek yapımı vb hava kirliliği haricinde havalandırma gereği dahi duymuyorlar. işte burda dikkatimi çektiki pencereler açılınca dış ortamın nemi içeriye daha çok sirayet ediyor.

    bir şey daha dikkatimi çekti bir akrabamın evinin bir bölümü biriketle örülmüş ve çamurla sıvanmış bukadarmı bu çamur orayı serin tutar tabi brikette kalın ve iç hava boşluklu bir örgü malzemesi. çatı durumu normal çatı ve çatı tablasıda çamurdan yapılmış genel olarak iç anadolu evleri. aşağı yukarı birçok evde hemen hemen beton kullanılmamış gibi ıslak zeminler haricinde.

    ben şahsen halen yalıtım durumunda mecburi olarak binaya karşı durumu anlatama zorluğu yaşasamda kendimi üzmekten başka birşey bulamıyorum anlamıyorlar çünkü.

    klima durumundan istanbulda vazgeçilir gibi değil şuan. e izolasyon varda bu ev neden hala bukadar sıcak oluyor be kardeşim diyordum kendi kendime. taki sizin yazılarınız gözümü açana kadar.

    yüksel bey yazılarınızı eksik etmeyiniz forumdan. izolasyon işlemi aynen sizin dediğiniz gibi %100 katılıyorum çünkü yaşıyorum. kesinlikle çok büyük kar edebilecek bir durumuda yok straforla izolasyonun ani ısınıyor anide soğuyor ben şuana kadar bu kanıya vardım. artık daha detaylı yazılarınızla daha çok bilgilenmeye hep birlikte devam edeceğiz size ve herkeze selamlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimaryüksel

    sayin Bruclee ,

    yazinizdan PS dediginiz malzelemin Styropor oldugunu, bu malzemein kulanilmasindan taraf oldugunuz yaziyorsunuz, gerekcelrinizde, benim yazdigim gerekcelerin yanlis oldugu, sizin gözlemlerinizin dogru oldugu. Bu yüzden styrapor kulanimina devam diyorsunuz. Bence hic sakincasi yok. Sizin gözlemleriniz kesinlikle dogru dogrudur, Eger yaptirdiysaniz kulanmak zorundasinizda, Tavsiyem havalanirmaya dikat etmenizdir.
    Benimse amacim yeni yapacaklara ne yaptiklarini yada , manolamanin sonucunun ne olacagini elimden geldigi kadar acizane anlatmaya calisiyorum.

    Benim burda dediklerimin gercekligini sizlerin gözlemleriniz ve zaman dogruluyacaktir.

    Kisin günesten gellen enerjiyi binan dis yüzeyinin emmesine styrapor tabiki engel olur, nasil icerideki sicakligin disariya cikasina engelse, aynisida tersi icin gecerlidir.
    Burdan kisin günes var evi isitmiyalim anlami cikmaz, sadece bedava günes enerjisinden faydalanabiliriz.

    Mantolanan evlerin yazin serin oldugunu gözlemlemissiniz. Diyelim su an disarida sicaklik 30 derece bunaltici bir hava var, nem orani % 80 yani yaklasik 1 metreküp havada yaklasik 18 gr su bahari var demek. Binanin ici serin diyorsaniz hava sicakligi 20 derece olmali ve nem oranida 1 metreküpte yaklasik 11 gr su buhari olmali.

    Bu hava sicakligi ve nem ortamini styrapormu sagliyor diyorsunuz??
    Lütfen bir daha gözlemleyiniz, yazin stroparlanan hangi binanin camlari kapali kalabiliyor. Camlari actinizmi disaridaki sicagi ve nemi aninda iceri alirsiniz. Yapis yapis elbise insana. Durdugu yere terler insan, nefes almakta zorlanir.

    Benim bildigim bu evlerde karsilikli camlari acalimda biraz essin nefes allim derler.

    Havanin sicakliginin isisini termodinamik yasalarina göre binadaki taslar emer. Basamak daireleri mermerse eger her zaman odanizdan daha serindir. Mermerler , fayanslar sicagi emerler. hava sogursa gene geri verirler. Evdeki koltuk ve elbiseler havadaki nemi cekerler.

    Kisin isinirken duvarlari isitmazsaniz , sadece havayi isitirsiniz, bende tamda bu sagliksiz diyorum.
    Kaloriferinizin icindeki sicaklik en fazla 80 derecedir. Odanizdaki sicakliksa en fazla 22 derece olmalidir. Odaniz hic bir zaman 80 derece isinmaz, bu yüzden kalorifer oda 22 dereceye kadar isininca söner, Sönüncede tekrar hava sogur 16 dereceye kadar. tekrar isitmak icin gene isitir, Buna biz Baraka Kilima diyoruz.
    Havanin cabuk isiyip sogumasi , Nemlende baglantilidir. Hava isinirsa ortamda da su yoksa , cöl havasi olusur. Bu nedenlede kalorifer peteklerinin yanina su koyarlar,

    Saglikli ortamlar icin tavsiyem, duvarlarin isitilmasi, kuru duvar cabuk isinir, soba gibi isinincada kolay kolay sogumaz, ani isi degisikleri nemlen beraber insan metabolizmasina zaralidir.

    Ayrica Almanya eger styopor yaparsanin en az 10 cm normalde 16 cm kalinliginda olmasini istiyorlar.
    3 cm kalinligindaki stroporunisi gecirgelik faydasi bence cok yetersiz.

    Umarim stropor yapanlar hakli cikar ben yanilirim. Harcdanan paralar bosa gitmez.

    selamlarimla



    www.mimaryuksel.com




    brucelee kardeşim yüksel beyin demiş olduğu durumları savunsamda. bende sizin gibi starfor yaptıranlardanım. yüksel beye katılıyorum. çünkü size demiş kendileri havanızı iyi alın.
    ben klima bölümündede yazarım sık sık. profilime bakarsanız görürsünüz. cam açık klima kullandığımı yazdığım yazılarımdan birini mutlaka görürsünüz. kışında ısıtmamı ekeonomime ve havanın durumuna göre kalorifer ve klima ile karışık şekilde yürütüyorum. kaloriferde yaksam klimada kullansam o cam açmazsam inanın boğuluyorum. üstünüze afiyet birde ağrı romatizma hasatsı olduğum. nem çok dokunuyor. yaz kış nem dengesini sağlamak zor oluyor. hele kışın camı açıp temiz hava ve nemlendirici kullanmazsam affedin öksürük burun kuruluğu ile boğuluyorum. bunu zamanla herkez anlayacak.

    okeydir binalarda bunun önüne geçmek oldukça zor. ve uymak zorunda kalıyorsunuz. şimdi ben bu forumlarda yıllar öncesindende dile getirdim bir izolasyon firmasının bana demiş olduğu avrupada çok kalın izolasyon kullanma zorunluluğu olduğunu. paris istanbul örneğini vermiştim. yüksel bey sağolsun. almancı bir komşumun almanyada yaşadığı evininin izolasyon kalınlığını sorduğumda aynen onaylamıştı şimdi buraya yazdığı gibi. inanın çok kalın uygulama olmadıktan sonra çok büyük bir faydasıda yok. bana zamanında eve gelen firma şunu demişti paris ile istanbulun hava şartları hemen hemen aynıdır. 2004-veya 2005 te pariste 12cm strafor kullanılırken hükümet karar almış 16 cm ye yükseltmiş. hadi diyelim oralar biraz daha soğuk olsunda. bence istanbulda dahi 8cm den aşağı kullnılmaması gerekir.

    şuan bana göre kadük olacak bir kanun var gibi birşey 2017 yılında mecburmuş izolasyon diyorlar aslında mecburiyette yok. binalar a sınıfı b sınıfı şeklinde g sınıfına kadar klimalar gibi sınıflandırılacakmış. bunuda doğru yapmıyacaklar ben zararlıda olsa en azından doğru yapılması için anca taraftar olabilirim. milleti korkutmalarına karşı. korkutmak diyorum çünkü klimalarda eurovent değerleri ile türkiyedeki değerler bile farklı. aynen strfor kalınlığı gibi. şimdi millete abuk subuk ts 825 vb türk değerleri ile bir dolu para harcatıp birde sağlıklarından edecekler. parayıda ele verceğiz. birde binalarda yöneticilerin yönetim dahi bilmememleri ile millet birbirine girecek. madem bişe yapcaksınız taşyünü şilteyi mecbur etseniz ya demek lazım kanun koyuculara. edebilirlermi sizlerce? bence hayır. aynen bilgisiz yapılan izolasyon gibi yalapşap her yer yalıtılacak. yapan firmalarda ucuz yapıcam diye kaliteyide düşürecekler malesef. g sınıfına a sınıfı denip çıkılmaması işten bile değil.
  • http://www.facebook.com/profile.php?id=100001592363902

    Mimar yüksel Özbey facebook sayfam, isteyen herkesi arkadas olarak eklemek isterim saygilarimla

    http://www.facebook.com/profile.php?id=100001592363902
  • Günümüzün insanlari organik yiyeceklerin degerlerin anladiklarini sevinerek gözlemlerken, ayni duyarliligi oturdugumuz mekanlarin dogaligi konusunda gerekli uyarilari yapmak, mimarlarin görevidir.

    Organik meyve sebze gibi organik insaat malzemeleri ve mobilyalari konusunda er gec gündeme gelmek zorundadir. Basimizi koyacak yer bulamiyoruz, bu konu bizi ilgilendirmez diyen insandan, milyarlarca liralik villalarda oturan maddi sorunu olmuyan insanimizida yakindan ilgilendiren bir konudur.

    Bu konuyu tartismaya acmanin zamani gelmistir, hatta gecmiyor bile. Kisaca oturdugumuz yerde sagliksiz noktalara kisaca deginelim:

    Yasadiginiz ortamin saglikligini sizden kontol etmenizi rica edecegim. Ne kadar zararli malzeme var kendiniz farkina varin. Yöntem su: Ortami cok iyi havalandirin. Sonra kapilari, pencereleri bütün hava kaciracak yerleri kapatin, 4 saat sonra havasi nasil kokuyor kontol edin. Her sagliksiz malzeme havaya gaz salar, kokar. Bu koku ne kadar berbatsa o kadar sagliksiz malzeme kulaniyorsunuzdur.

    Bu kokularin nedeni sunlardir:

    1_ Nemden dolayi olusan küf ve mantarlar: Bu zarlilar sabunla yikamakla yok olmaz, Aksine sabun onlar icin gida malzemesidir. Bu zararlilari kücücük fareceikler diye düsünebiliriz. Ekmek icindeki küfde, duvardaki küfte her an cevremizde vardir. Bunlarin yumurtalari yani sporlari nedeyse ölümsüz gibi dayaniklidirlar. Gerekli sartlar olusunca canlanirlar.

    2- Benzenol: Mobilyalarda, boyalarda kulanilan bu malzeme kanseri teteikliyen etkisi kanitlanmistir.

    3- Dolap, mutfak dolaplarinda kulanilan tutkalla yapistirilan sikistirilmis talas, mukava gibi malzeler odaya zehirli gazlar salarlar. Elden geldigince masi mobilyalar, dolaplar, kapilar, kulanilmali.

    4- Elbiseleriniz, Havlu, yatak carsaflari, tekstil gibi malzemelerinizinde organik boya olmasina dikkat edin.

    Eger sürekli olarak bir ortama girdiginizde , gözleriniz yanmaya , basiniz agrimaya, burnunuz akmaya, görme bozuklugu baslarsa, hata midenizde bulnabiliyrsa kesinlikle ortama yayilan zararli gazlara karsi vucudunuzun tepkileridir.

    Saglikli yasam , dogal ortamlardan gecer,

    Mimar yüksel Özbey

    facebook sayfam, isteyen herkesi arkadas olarak eklemek isterim saygilarimla

    http://www.facebook.com/profile.php?id=100001592363902

    www.mimaryueksel.com
  • Sayin radiko.
    4. sayfadaki binanin dis tarafinin mermer ilen kaplanmasi önerimin tek cözüm olmadigini belirteyim.

    Styraporla mantolama, sagliga zarali diyorum. Özelikle 3- 4 cm PS( Almanya´da en az 10 cm Almanya´Ankaradan yada Erzurumdan daha soguk degil, sadece karadaniz bölgesi gibi yagisli) ise kesinlikle masrafdan baska bir sey degil. Bu uygulamanin ne yarar getirdigi bilimsel olarak üniversitelerce aristirilmali.

    Yalitim malzemesinin styraporun hemen sogumasi deyisimi , yanlis bilgi diye nitelendirmissiniz. Styraporu alin firina koyun , yaninada ayni büyüklükde Mermer parcasi . Isitdiktan sonra cikartin. Bir bakin styraporun oda sicakliginda ki sicakligina , isi depolama kapasitesine, birde mermerin?

    Mermer sicakligini cok uzun korur , depoladigi enerjiyi yavasca disari ortama geri verir. Oysa plastik olan styrapor hemen hemen oda sicakligina uyum sagliyacaktir, nedeni enerji depolamayisidir.

    Bahsetiginiz Midyat evlerinde kulanilan tasi malasef tanimiyorum. Dogal taslar, saglikliklidir. Binalarin dis cephelerinde tavsi ederim. Islanmamalari kosuluyla, Aralardaki harclar dahil kuru kalan taslari tavsiye ederim.

    Tabiki Türkiye büyük bir memleket oldukca fazla malzeme cesidi vardir. Sorun sadece Istanbul´daki binalarin sorunu degil. Bütün Türkiye´deki her türlü binanin sorunu.

    Hastaligin ne oldugunu bilirsek, her yöröye uygun her eve , binaya vede Malsahibin ekonomik durumuna uygun cözüm baska baska olacaktir.
    Ama styrapor kesinlikle yanlistir. Su malzeme olsu, marka ismi vermek dogru degil, Her kisinin sorunu ekonomik durumu farklidir. Benim burdaki karimsa TC devleti beni okutarak o kadar masraf yapti, ufakta olsa karsiligini vermektir.

    Burdaki amac bütün Türkiye´deki binalardir. Bizim insanimiz en iyisine en sagliklisina layiktir.


    Selamlarimla
  • yüksel bey cevabınız için teşekkürler;bir iki sorum daha olacak affınıza sığınarak
    Beton olmayacağı ve çatının altında oturacağım için yalıtım konusunda yanlışım beni çok pişman edecek durumlar doğurmamasını istiyorum.
    ''Size yalitim konusunda ise, isi gecirgenlik katsayisi en iyisi olani, ve ekonomik olarak iscilk dahil en uygun olani secin'' demişiniz.bunları açabilirmisiniz zahmet olmazsa ne kadar çok seçeneğim olursa benim için iyi olur.
    birde evimiz 2katlı 2katındada mantolama var styroporla 5sene falan oldu yaptıralı..değişik birşey yaptığımda sizin dediğiniz gibi mesela taşyünü yada daha değişik birşey sıkıntı olurmu?
    yüksel bey sizin kendi düşünceniz olarak spreypoliüretan hakkında ne düşünüyosunuz ben buna yoğunlaştım çünkü önerirmisiniz binaya zararları olurmu zamanla sıkıntı yaşarmıyım.yoksa izocam taşyünü dahamı iyi çatı arasına hangisini kullanmalıyım yada daha değişik birşey varmıdır bunlardan daha iyi yada eşdeğer..


    _____________________________

    mimaryüksel
    Onbaşı




    Mesaj: 32
    [X]


    Dün; 14:36:49
    Yeni mesajlar yok Bu mesajla ilgili şikayetinizi bu icon a tıklayarak yapabilirsiniz.
    Hakan bey,
    sorulariniza elimden geldigi kadar cevap vermeye calisayim.

    1- Isi gecirgenlik katsayisi nedir? Özelikle isi yalitim malzemelerinin brosürlerinde, paketlerinde, yazilidir bu katsayilar. Satan kisiler bunlari bilirler. Bu katsayilar malzemenin kalitesini ve fiyatini belirler. Ayni kalinlikta farkli katsayilar fiyati iki katai pahali yada ucuz yapabilir. Yani ben malzeme aldim cok ucuza digerini kaziklamislar, ben ucuza buldum, yada binami cok ucuza mantoladim diyenler, bu kat sayiyada bakmalilar.

    Bu isi katsayisi Lamda degeri sifira yakin olani makbuldür.
    Örnegin Lamda= 0,80 yada Lamda =0,40 yazanda. en düsük degerli olan malzeme kalitelidir. Isiyi gecirmiyen demektir. Eger deger 1 ise hic isi degeri yok.
    degerin 0,00 olmasi mümkün degil. Ama yeni teknolojiler. 0,010 kadar yani sifira yakina indirebilmisler. Bunlar uzay mekiklerinde kulanilir.

    2-Tas yünü cephe styopara nazaran daha mükemmel , tavsiye ederim. Ama iyi uyguluyan insanlari bulun . Tas yünü islandimi bir daha cok zor kuruyorlar.

    3- spreypoliüretan sonucta plastik ve nefes almiyan bir malzemedir. Catida kulanilmasinda bir sakinca yok. Isi gecirgenlik katsayisi en düsük olani secin, en az 15 cm kalin olsun. Yoksa baraka kilima dedigimiz bir ortamda yasarsiniz. Kalorifer calisinca isinir, sicakta hamam gibi olan, soguyuncada buz gibi olan iklimi dairenizde yaratirsiniz.

    Alt kataki styrapola kaplanmis dairede , koku, pencere acilmasi, yaz, kis gibi deneyimlerinizi bizlere burda aktarirsaniz sevinirim.

    selamlarimla

    Yüksel Özbey

    http://www.facebook.com/profile.php?id=100001592363902

    www.mimaryuksel.com

    _____________________________

    mimar Yüksel Özbey
  • Straforu kötülemişsin ancak çözüm getirmede yetersiz yazdıklarınız. Daha fazla çözüme odaklanın eminseniz bundan. Alternatif projeleriniz varsa detaylarını anlatın.

    Yeri müsait olanlar için ısı pompası alternatif olabilir.
  • Sevgili Yilmaz bey,

    Styraporla mantolamanin sakincalarini burda insanlarimiza, bütün Türkiyede ev yaptiranlara, ev sahiplerine anlatmaya calisiyorum.
    Tabiki yetersiz görebilirsiniz. Karsimda bu islerden milyonlar götüren is yapan insanlar var.
    Ben yazilarimda cözüm olarak bir malzeme önermiyorum, cünki malzeme pazarlamasi yapmiyorum.
    Cözümün Anadolu mimarisinde yatigini söylüyorum.
    Eski insanlar cözümü bulmus ve kalin tas binalar yapmislar.
    Bizlerse yeni teknoloji ilen styraporlan mantolama yapiyoruz. Bu dogru degil yanlis diyen birileride olmasi lazim izin verirseniz.

    Türkiyede binlerce malzeme ve milyonlarca insan var. Tek dogru cözüm bu malzeme demekde yanlis.

    Selamlarimla
  • Aleykumselam,

    Anlıyorum ama mevcut durumda kitlesel üretim yapılır, gökdelen gibi siteler inşa edilirken organik mimariye dönebilme imkanımız ne kadardır , siz daha iyi bilirsiniz. Ama söyledikleriniz en azından müstakil villa yapmak isteyenlere ışık tutabilir.

    Selamlar.
  • Sayin Yilmaz,

    Sorun saglikli, ve bilincli yasamaksa, türkiyede oldukca saygi deger mimar, mühendis, fizikcisi, yani kisaca ne ararsak bütün bilgili sygideger uzmanlarimiz var.
    Yanlizca bu insanlari yeterince tevsik etmiyor. Styraporla Mantolamanin zararlarini tanidiginiz uzmanlara lütfen sorun.

    Toplum olarak en iyisine layiksak, en iyisinide istemeyi bilmeliyiz. Bu gökdelen binalarda olsa cözüm yok anlaminda degil. Muhakak saglikli bir cözüm var ama uzmanlari destekliyelim, bizlerde bir aliskanlik var, benden daha iyi biliyor diye, diger insani kücümsüyoruz, yada önemsemiyoruz.

    Selamlarimla
  • mimaryüksel,

    Meskun mahallerin (kusura bakmayin daha iyi bir deyim bulamadim) isitilma havalandirilmasi konusunda cok cahil degilim. Yazdiklarinizi bir suredir okuyorum ama styropor'un sakincalari derken ne demek istediginizi tam anlayamadim. Bildigim kadariyla bahsettiginiz sakincalar-zararlar styropor uygulamasindan cok diger eksikliklere bagli sakincalar-zararlar.

    Soyleki;

    Styropor bir "Isi Yalitim" malzemesidir. Styropor'un iki yuzeyi arasinda isi transferi tas, tugla, beton gibi diger yapi elemanlarina gore daha zordur. Bu Styroporun bizi diger elemanlara gore sicaktan VE soguktan daha iyi korudugu (yalittigi) anlamina gelir. Styropor isi yalitimi konusunda oldukca basarilidir.

    Bunun yaninda styropor;

    Hafiftir. Binaya yuk bindirmez ve daha basitce monte edilebilir.

    Uzun omurludur. Suya, neme, asitlere dayaniklidir.

    Kufe, mikroba, mesela agac esasli elemanlardan veya acik hucreli diger plastik kopuklerden veya tas yunu, cam elyafi gibi malzemelerden daha direnclidir. Styropor kapali hucrelidir, icine hic birsey giremez.

    Petrol esaslidir ama petrolun bu sekilde kalici malzeme hammaddesi olarak kullanilmasi, yakit olarak kullanilip atmosfere sera gazi olarak atilmasindan cok daha guzel bir kullanimdir. Bence Styropor geri donusumunede dikkat edildiginde son derece cevreci bir malzemedir.

    Styropor isi yalitim malzemesidir. Ic mahaldeki havanin sirkulasyonu-yenilenmesi, nem dengesinin duzenlenmesi isi yalitim elemani olan styroporun sorumlulugunda degildir. Kaldiki duvarin "Nefes almasi", modern mimari ve teknoloji acisindan bakildiginda bir sehir efsanesidir. Kapali ortamda bulunan bir insana bir saatte 30 metrekup taze havanin saglanmasi gerektigi dusunulur. Bunun sicakliginin ve nem oraninin ayarlanmasida gerekir. Bina duvarlarinin bu seviyede bir transfer-degisim yapmasi mumkun degildir. Bahsettiginiz tas duvarlarla bu hic mumkun degildir. Duvarda zaten butunuyle bir yalitim aracidir, transfer degil. Ortamin isitilmasi, sogutulmasi, havanin tazelenmesi, nem ayari cok daha komplike sistemler gerektirir. Buna tas duvar yetmez.

    Eski tas binalara yazin girdigimizde hissettigimiz dogal serinlik hos. Bunun sebebi o kalin, tas duvarlari olusturan tasin kutle yogunlugunada bagli olarak gece ile gunduz arasindaki isi gradientini, yani sicaklik farki etkisini azaltmasidir. Gunduz saatlerinde 30 dereceyi yasayan bir yerde gece sicaklik 20 dereceye dusuyorsa bunun ortalamasi 25 derecedir. Yuksek kutleli tas bina isil eylemsizliginden dolayi gunduz vakti disarisi 30 derece iken size 25 dereceyi yasatir.

    Bu tas binalarin duvarlari gibi "Isi rezervuarlari" modern mimaride ozellikle cevreci dizaynlarda kullanilir. Bunun icin bahsettiginiz gibi yogun duvarlar, zeminler, su rezervuarlari gibi cesitli elemanlar kullanilir. Fakat bunlar farkli elemanlardir. Styropor "Isi yalitim" elemanidir, "Isi rezervuari" degil.

    Sonucta ben sizin uyarilarinizin sebeplerini anlayamadim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cengizumur -- 10 Ağustos 2011; 17:36:09 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mimaryüksel

    Sayin Yilmaz,

    Sorun saglikli, ve bilincli yasamaksa, türkiyede oldukca saygi deger mimar, mühendis, fizikcisi, yani kisaca ne ararsak bütün bilgili sygideger uzmanlarimiz var.
    Yanlizca bu insanlari yeterince tevsik etmiyor. Styraporla Mantolamanin zararlarini tanidiginiz uzmanlara lütfen sorun.

    Toplum olarak en iyisine layiksak, en iyisinide istemeyi bilmeliyiz. Bu gökdelen binalarda olsa cözüm yok anlaminda degil. Muhakak saglikli bir cözüm var ama uzmanlari destekliyelim, bizlerde bir aliskanlik var, benden daha iyi biliyor diye, diger insani kücümsüyoruz, yada önemsemiyoruz.

    Selamlarimla



    arkadaşlar herkeze merhabalar. öncelikle herkezin ramazan ayı mübarek olsun. herkez dua etsin birbirine ülkemize insanlığa. bu arada annem içinde duacı olun 18 gündür hastanedeyiz yaşıl olduğu için 15 günde 2 kez operasyon geçirdi kalça platin üst tarafı tutmayıp çıkığa sebep oldu. hayatımız resmen zehir oldu inşaAllah son operasyon başarılı geçmiştirde önümüzdeki hafta taburcu olup bayramı evimizde geçiririz.

    arkadaşalr daha dün hollandada kablo şirket olan bir hasta yakını ile görştüm orada izolasayon işleri hangi malzeme ile yapıldığını sordum. verdiği cevabı aynen işliyorum buraya.

    hollandada en ufak bina yapılsa dahi oldukça uzun kazıklar çakılıp binaya başlanıyor binanın altı ise kesinlikle boş bırakılıp 1. kattan itibaren daireler oluşturuluyormuş. kesinlikle tuğla kullanılmayıp. komple binayı 25cm perde beton tünel kalıpla yapıp üstünü komple taşyünü ile kaplıyorlarmış. sonrasında komple bu taşyününün üzerine 10cm dekorartif tuğla örülüyormuş. çok düşük doğalga faturası ödüyorlarmış 70euro geçmiyor diyor aylık hesap euro 2100 tl desek 145000 tl eder.

    ben de bir örnek vereyim yanılmıyorsam kışın birkez 340 tl ödedim sona yine klima ile idare ettim. benim evdede dış cephe teras balkon komple 4cm mavikale malzeme dow köpükle kaplı (piyasada en iyisi tabir ediliyor starforların içinde.) iç cephe iskele kurulamayan bölümse içten komple yine aynı malzeme ile kaplı. çatı katı bir daireyiz çatımızın tabliyeside 4cm sprey poliüretan köpük ile kaplı. bu malzemelerin mutlaka çok faydası var hiç olmamasına göre. fakat söz gelimi bugün hava çok nemliydi kartal yavuz selim eski ssk hastnesinden ortamı çok güzel kokluyoruz. akşam üstü çıkan rüzgarsa baya bir ferahlık verdi ve havayı serinletti. şimdi eve geldim refakat nöbetimi devrettim. eve girdim hayret ev serin. şimdi bana denilebilir mimar beyi savunuyorsunuz. hiç tanımam sadece tarama yaparken netten tanıştık. işte savunmam için bir neden sunuyorum sizlere. şimdi bu malzeme madem çok kalite bir malzeme neden hemen en ufak bir rüzgarda oratmı değiştiriyor. ben deneyimimi yazıyorum buraya.

    yüksel beyin söylemleri aynen cengiz umur kardeşimizin söylemleri gibi ters gelebilir. (cengiz bey yazmış aşağıya zaten artık bir yol bulurlar ikiside sonuçta mühendis kardeşlerimiz. ) banada çok ters geliyordu ilk başlardan cengiz beyin dedikleri ama ben şuan şahsen eve inverter klima sokmamaya gayret ediyorum. çünkü klimanın bir ısıtma aracı olmadığına sadece bir idare aracı olduğuna inanıyorum. yüksek cop olaylarına dahi inanmıyorum. herzaman söylüyorum madem yüksek cop denen mesele varsa bu daikin ve m.e teknoloji fukarasımı hiç umursamıyorlar bile. ben inverter ille az yakar diye birşey olmadığına inanıyorum klima ile ısıncaksanız yüksek derece ve bol para ile ısınırsınız. yoksa aksi durumda en düşük btu klima alıp büyük alanda zorlamak cengiz kardeşimin dediği gibi, az yakmak herhalde böyle olsa gerek. cengiz kardeşimizin tespitlerini bu açıdan doğru buluyorum. ama tabi sizlere göre yanlıştır bana görede kimse kızmasın daha tam net değil anca bir klima motoru nekadar gidiyor onu denedikten sonra daha doğru konuşabileceğim diye bilirim. şuan annemlerdeki sharp 9000 btu klima ile 52m2 alanı kırdıryorum ters yönde odalar mutfak ve hol var inanın. pc yanı hariç baya başarıda sağlıyor şaka değil. bu arada sharp klimalarıda tebrik ederim gerçekten dayanıklı ve soğutması güzel klimalarmış. yanlız yine ahddimi bilip 12 saatten fazla kulllanmıyorum klimayı çünkü alan çok büyük yazık. konuları birbirine karıştırmış gibi görünsemde bağlantılı o açıdan yazdım.

    bu bağlantılı sözlerle yüksel beyden 2. bir örnek vermek istiyorum yüksel bey bazı yazılarında mermer ve bol bol taşlardan örnek veriyor. şuna dikkat ettim balkonların fayans taşları çok ısınıyor alt tarafı beton. geceleri hava serinlese dahi balkon taşları bay sıcaklığını koruyor duvarlarımızsa hep 8 lik tuğla. şimdi pik betonun önemi olmazmı burada sayın dostlarım cengiz bey sizede sunuyorum bu yazımı. şunuda ekliyorum kombiler genelde mutfaktadır ve beton içinden banyoya su gider banyodan sonra uzun süre su borusunun geçtiği landa soğumuyor bunuda sunmak istedim. dıştan kapalı straforlu alanın iç hacminde fazla sıcakta havsızlık olduğunu daha öncelerden yazdım. ben sizler gibi inşaat ve makşne üzerine tahsillide değilim. sadece gördüklerimi yaşadıklarımı yazdım herkeze selam ve saygımı sunar tekrar ramazanı şeriflerini kutlarım. cengiz bey şimdi dolaşırken klima ile ilgili birkaç yazınızı gördüm onlarla ilgilide vakit bulrsam birşeyler yazmak istiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 9 köyden kovuldum


    quote:

    Orijinalden alıntı: mimaryüksel

    Sayin Yilmaz,

    Sorun saglikli, ve bilincli yasamaksa, türkiyede oldukca saygi deger mimar, mühendis, fizikcisi, yani kisaca ne ararsak bütün bilgili sygideger uzmanlarimiz var.
    Yanlizca bu insanlari yeterince tevsik etmiyor. Styraporla Mantolamanin zararlarini tanidiginiz uzmanlara lütfen sorun.

    Toplum olarak en iyisine layiksak, en iyisinide istemeyi bilmeliyiz. Bu gökdelen binalarda olsa cözüm yok anlaminda degil. Muhakak saglikli bir cözüm var ama uzmanlari destekliyelim, bizlerde bir aliskanlik var, benden daha iyi biliyor diye, diger insani kücümsüyoruz, yada önemsemiyoruz.

    Selamlarimla



    arkadaşlar herkeze merhabalar. öncelikle herkezin ramazan ayı mübarek olsun. herkez dua etsin birbirine ülkemize insanlığa. bu arada annem içinde duacı olun 18 gündür hastanedeyiz yaşıl olduğu için 15 günde 2 kez operasyon geçirdi kalça platin üst tarafı tutmayıp çıkığa sebep oldu. hayatımız resmen zehir oldu inşaAllah son operasyon başarılı geçmiştirde önümüzdeki hafta taburcu olup bayramı evimizde geçiririz.

    arkadaşalr daha dün hollandada kablo şirket olan bir hasta yakını ile görştüm orada izolasayon işleri hangi malzeme ile yapıldığını sordum. verdiği cevabı aynen işliyorum buraya.

    hollandada en ufak bina yapılsa dahi oldukça uzun kazıklar çakılıp binaya başlanıyor binanın altı ise kesinlikle boş bırakılıp 1. kattan itibaren daireler oluşturuluyormuş. kesinlikle tuğla kullanılmayıp. komple binayı 25cm perde beton tünel kalıpla yapıp üstünü komple taşyünü ile kaplıyorlarmış. sonrasında komple bu taşyününün üzerine 10cm dekorartif tuğla örülüyormuş. çok düşük doğalga faturası ödüyorlarmış 70euro geçmiyor diyor aylık hesap euro 2100 tl desek 145000 tl eder.

    ben de bir örnek vereyim yanılmıyorsam kışın birkez 340 tl ödedim sona yine klima ile idare ettim. benim evdede dış cephe teras balkon komple 4cm mavikale malzeme dow köpükle kaplı (piyasada en iyisi tabir ediliyor starforların içinde.) iç cephe iskele kurulamayan bölümse içten komple yine aynı malzeme ile kaplı. çatı katı bir daireyiz çatımızın tabliyeside 4cm sprey poliüretan köpük ile kaplı. bu malzemelerin mutlaka çok faydası var hiç olmamasına göre. fakat söz gelimi bugün hava çok nemliydi kartal yavuz selim eski ssk hastnesinden ortamı çok güzel kokluyoruz. akşam üstü çıkan rüzgarsa baya bir ferahlık verdi ve havayı serinletti. şimdi eve geldim refakat nöbetimi devrettim. eve girdim hayret ev serin. şimdi bana denilebilir mimar beyi savunuyorsunuz. hiç tanımam sadece tarama yaparken netten tanıştık. işte savunmam için bir neden sunuyorum sizlere. şimdi bu malzeme madem çok kalite bir malzeme neden hemen en ufak bir rüzgarda oratmı değiştiriyor. ben deneyimimi yazıyorum buraya.

    yüksel beyin söylemleri aynen cengiz umur kardeşimizin söylemleri gibi ters gelebilir. (cengiz bey yazmış aşağıya zaten artık bir yol bulurlar ikiside sonuçta mühendis kardeşlerimiz. ) banada çok ters geliyordu ilk başlardan cengiz beyin dedikleri ama ben şuan şahsen eve inverter klima sokmamaya gayret ediyorum. çünkü klimanın bir ısıtma aracı olmadığına sadece bir idare aracı olduğuna inanıyorum. yüksek cop olaylarına dahi inanmıyorum. herzaman söylüyorum madem yüksek cop denen mesele varsa bu daikin ve m.e teknoloji fukarasımı hiç umursamıyorlar bile. ben inverter ille az yakar diye birşey olmadığına inanıyorum klima ile ısıncaksanız yüksek derece ve bol para ile ısınırsınız. yoksa aksi durumda en düşük btu klima alıp büyük alanda zorlamak cengiz kardeşimin dediği gibi, az yakmak herhalde böyle olsa gerek. cengiz kardeşimizin tespitlerini bu açıdan doğru buluyorum. ama tabi sizlere göre yanlıştır bana görede kimse kızmasın daha tam net değil anca bir klima motoru nekadar gidiyor onu denedikten sonra daha doğru konuşabileceğim diye bilirim. şuan annemlerdeki sharp 9000 btu klima ile 52m2 alanı kırdıryorum ters yönde odalar mutfak ve hol var inanın. pc yanı hariç baya başarıda sağlıyor şaka değil. bu arada sharp klimalarıda tebrik ederim gerçekten dayanıklı ve soğutması güzel klimalarmış. yanlız yine ahddimi bilip 12 saatten fazla kulllanmıyorum klimayı çünkü alan çok büyük yazık. konuları birbirine karıştırmış gibi görünsemde bağlantılı o açıdan yazdım.

    bu bağlantılı sözlerle yüksel beyden 2. bir örnek vermek istiyorum yüksel bey bazı yazılarında mermer ve bol bol taşlardan örnek veriyor. şuna dikkat ettim balkonların fayans taşları çok ısınıyor alt tarafı beton. geceleri hava serinlese dahi balkon taşları bay sıcaklığını koruyor duvarlarımızsa hep 8 lik tuğla. şimdi pik betonun önemi olmazmı burada sayın dostlarım cengiz bey sizede sunuyorum bu yazımı. şunuda ekliyorum kombiler genelde mutfaktadır ve beton içinden banyoya su gider banyodan sonra uzun süre su borusunun geçtiği landa soğumuyor bunuda sunmak istedim. dıştan kapalı straforlu alanın iç hacminde fazla sıcakta havsızlık olduğunu daha öncelerden yazdım. ben sizler gibi inşaat ve makşne üzerine tahsillide değilim. sadece gördüklerimi yaşadıklarımı yazdım herkeze selam ve saygımı sunar tekrar ramazanı şeriflerini kutlarım. cengiz bey şimdi dolaşırken klima ile ilgili birkaç yazınızı gördüm onlarla ilgilide vakit bulrsam birşeyler yazmak istiyorum.






    çok geçmiş olsun,umarım Ramazan ayında yapılan Dualar sayesinde kısa zamanda Saglıgına kavuşur Anneniz.
  • Sayin Aydemir bey, ve Cumhur bey.

    Öncelikle Ramazan ayinizin hayirlara vesile olmasini diliyorum, Annenizede acil sifalar temeni ediyorum.

    Yazilariniza , düsüncelerinize deger veriyorum. Insanlarin düsüncelerini karist yada ayni dogrultuda ortaya koymasi,
    Para ve Malzeme pazarlamasi yapmadan tartisilmasini cok olumlu buluyorum.

    Styraporla bina kaplamanin zararlarini ben savunuyorum, cünki 20 senedir avrupada yasadigim deneyim ve kaynaklar vardir. Ayrica cok degerli bir üniversite olan Yildiz Teknik gibi kököü bir okulun degerli hocalarindan dersler aldim. Bu konuda yanildigimi hic sanmiyorum.
    Eger izniniz olursa bir iki noktayi karsilikli acikliga kavusturalim.

    1- Styrapor : icinde sayilmayacak kadar hava sikistirilmis bir YALITIM malzemesidir. Buz dolaplari icin mükemmel bir yalitim malzemesidir.
    ucuzdur. hafiftir. vs... bunlara dogrudur. Yalitim görevini yaparkende isi yalitiminda tembel olan hava odaciklarinin coklugu bu özeligi sagliyyor. Yani paramizla hapsedilmis hava odaciklari satin aliyoruz.
    2-Styrapor ham madasi plasitiktir. (PVC- Poli -Vinili - Clorür) kendisini eritince naylon gibidir. Erimis naylon hicte isi yalitimi bir malzeme degildir.

    3- Bu plastik malzemesi sonucta havayida gecirmez. Yada havanin gecmesini büyük ölcüde önler.
    4- Styrapor isiyi depolamaz. Tasla Styraporu firina koyun isitin ne zaman isterseniz cikartin, iki dakika sonra isilarini ölcün. Tas halen sicak kalmistir, Styaporsa ortam sicakligi neyse o sicakliktadir. Yani isiyi hic depolamazlar. Kacan isi kacar gider.

    5- Enerji depolanmazsa Teneke evlerde oturmus gibi oluruz. Kalorifer yanarsa hava isinir , sönerse donariz. Bu insan sagligina zarlidir. Bu konuda yetkili degilim . Ama teneke evlerde yasayanlar saglikli yerlerde yasiyor diye kimse bir iddada bulunamaz.
    Sizin Isi konusunda uzman oldugunuz kanisindayim. En ekonomik isinma havayi istimakmidir , yoksa ortamda isi depolayan malzemeyi istitarak (tas , mermer, tugla, beton ) isinmakmi daha ekonomiktir. En verimlisi hangisidir. Kisacasi Elektirik sobasi gibi hemen odayi isitmakmi daha verimli, yoksa soba yakarak gibi tuglalarimi isitmak?
    Ayni sekilde sogutmada. Avrupada sicaga karsi artik duvarda kalorifer gibi soguk su dolasan panaller üretiliyor. Sogukta depolanirmi?


    6- En önemli konu binanin hava alma konusu: Cumhur bey burdaki yaklasiminiz cok mantikli görünüyor.""Nefes almasi", modern mimari ve teknoloji acisindan bakildiginda bir sehir efsanesidir" demissiniz
    Yanliz bina cephesinin hava almamasi , yada efsene demeniz konusunu tahmin ettiginiz saniyorum. Bilimsel bir veriniz varsa , paylasirsaniz sevinirim. Yanliz su örnekleri verirsem bu bakis aciniz degisir sanirim:

    a- Binanin nefes almasini insanla karsilastirabiliriz. Agiz ve burundan nefes aliriz. Binada kapi ve camlardan nefes alir. Ama derimiz yanarsa bogularak ölürüz. Cünki derimizde nefes almak zorunda. Bina duvarlari tugla aralarindaki harclarla sandiginizdan fazla hava transferi saglarlar.

    b- Eski fitilli lambalarin icindeki bütün siviyi bitiren sadece incecik disari cikmis bir fitilin yanmasidir. Disaridaki basincla bina icindeki basinc her zaman esit olmayi isterler. (Osmos olayi) Bina icinde olusan koku , nem bu fitil gibi disari atilir. Simdi fitilden sivinin nasil altan yukariya dogru ciktigini, bu fiziksel olayi bilimsel verilerle , bu formu anlasilmaz hale getirmiyelim.

    7- Nem - Isi baglantisini hic deginmiyorsunuz. Bizler yasarken binada nem üretiriz. Cay , yemek yaparken , cicekleri sularken vs... Banyo yaptigimizda isinan havanin aynalarda nasil buhar yaptigini biliriz. Sizce Styroporla kaplanmis nefes almiyan binda nem orani atmazmi. Istanbulun sicaginda nem orani artimi insan kendini nasil bogulmus, rahatsiz hisseder.

    Benim burdaki bu konuyu tartismamin asil nedenide budur. Saglikli binalar. Cünki insanlarimiz en iyisine , en sagliklisina layiktir.

    8- Koku sorunu: Satin aldigimiz her mobilya, her elbise, ortama gaz salar. Yeni alinmis arabanin camlarini acmadan kokudan durabilirmisiniz.
    Bina icinde de ortama mobilya cilasi, tutkali, Elbise , ayakabi boyalari insani rahatsiz edecek sekilde koku , gaz salarlar.
    Bu gaz sürekli disari atilmasi lazimdir.
    Cogu insanlarimizin gözleri yasarir, yada baslari agrir, nedenini bilmezler. Aslinda genelikle bu gazlar bunlara sebep olur.
    Bu vesile ilen ayakabi, canta bolca satin alan hanimlarimiza sunuda bildireyim. Bu malzemeleri yatak odanizda dolapta saklamayin. Satin alin ama onlar sizi uykunuzda yatak odanizda zehirlemesin.

    8- Cumhur bey sizden özelikle havalandirma konusunda gözlemlerini rica edecegim. Styrapola yalitilmis binalarda havalandirma konusunu lütfen bana bildirin. Asagida size izninizle bir iki sorum olacak:

    1-Isitilan hava , havalandirma sirasinda , cam acildiginda ucup gitmiyormu?
    2-Kim ne kadar kac saat penceresini havalandirmak icin acik birakiyor?
    3-Hic cam acmadan kac gün bu binalarda yasiyabiliriz.
    4-Siz hic havalandirilimamis styroporlu binaya girdiginiz zaman bir koku, nem hisetmedinizmi?
    5-cam kenarlari ve duvarlarda rütübete bagli küf gördünüzmü?
    6- Küfler havaya yamurtalarini (sporlari) saldiginda bu insan cigerlerine nefes aracilginla girmiyormu?

    Bunlar olmuyorsa yanitiniz hep HAYIRsa, haklisiniz bende derim styroporun zarari yok. kulanilsin.
    Ama bunlar varsa izniniz olursa benim gibi birileride desinki " Styraporla mantolama sagliga zararlidir".

    Eger anlamadiginiz en ufak bir konu varsa severek sizinle görüslerimi paylasirim. Bu isi bilen insanlarla sohbet etmek sanirim daha verimli olur

    selamlarimla


    www.mimaryuksel.com
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.