Şimdi Ara

Styraporla Mantolamanin Zararlari (10. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
483
Cevap
14
Favori
59.217
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • gaz beton basınç dayanımı, 5 N/mm2 yani yönetmeliklerdeki yığma tuğla asgari basınç dayanımıyla aynı. karşılıyor.
    Tuğlaların basınç dayanım değerini yüzey alanlarıyla çarpıp, bir tuğlanın üzerinde ne kadar yük taşıyabilidiğini hesaplamayı denerseniz, yönetmelikleri, gaz beton kullanımını, yığma yapı kat sınırlarının hepsini anlarsınız. en fazla 10 dakikanızı alır.

    betonun m3 ü yaklaşık 2.3 ton ağırlığındadır. tuğla ağırlığı, boyutları, basınç dayanımı değerlerini bir üreticinin sitesinden bulabilirsiniz.. hiç zor değil. sadece çarpma ve toplama.
  • Şu insanları anlamakta bazen zorlanmaktayım.

    Bir insan fikir belirtiyor gözlem ve deneyimlerini açıklıyor günlük hayatta karşılaştıklarını anlatıyor öte yandan biri kalkıyor internetten ,ordan burdan indirdiği teknik verilerle karşısındaki insanı suçluyor ,bazı kavram ve değerleri bilmediğini iddia ediyor üstelik tanımadan eğitim ve mesleğini bilmeden bravo doğrusu.

    Üstelik karşı çıkıp suçladığı insanın mesajındaki bazı noktalara hiç cvp vermeden.

    Asgari ücreti de devlet belirliyor demişiz yeterlimi ihityaçları karşılıyormu demişiz tık cvp yok ama devletin belirlediği başka bazı değerler çok doğruymuş gibi arkadaş yazmaya devam ediyor.

    Kardeşim bu standartlar belirlenirlken bile ülke ihityaçları ,ekoomik durum devletin geleceğe yönelik belirlediği hedefler vb. kıstas alınır.
    Onun içindirki ülkemizde TSE,almanyada DIN amerikada SAE vb gibi aynı konuda hatta aynı malda ,üründe bile her ülkede hatta aynı ülkede farklı standart ve değerler var. Hangisini baz alacağız söyler misin.Tse ye göre yapılmış bir malla örneğin elektrik prizi bir Dın a göreyapılmış hem görsel hem işlevsel olarak aynı kalitedemi yada italyan standartları ile üretilmiş bir FIAT araba ile Alman standartlarında üretilmiş en ucuz bir alman otosu bir kalitedemi demekki ülkeler halkının ekonomik yapısını,bu örnekte yol arazi şartlarını düşünerek kendine göre bir değer belirliyor.

    Üreticinin sitesine bak diyorsun zaten hiç bir üretici malım kötü demiyor,şişrme değerlerle yada sadece çok özel laboratuar koşullarında elde edilmiş değerleri veriyor gitsin.Onların demesinemi bakacağız.
    Örnek de vereyim tam olsun.
    Bütün otomobillerin site yada broşürlerinde 100 km de tüketim değerleri yazar.Ama küçük bir yıldız verilerek dip not düşülür bakarsınki
    bu değerler bilmem kaç atmosfer basıncında,deniz seviyesinde ,bilmem hangi nem oranında sabit hızla belirlenmiş değerdir.

    Pratik günlük yaşamda bunları karşılamak mümkünmü sayısı çok az olan otobanlarımız dışında şehir içinde önünüze bir araç çıkmadan.bir ışığa,kasise çukura denk gelmeden yavaş giden kamyon gibi başka bir araçla karşılaşmadan sabit hızla gitmek mümküğnmü bütün şehirlerimiz deniz kenarındamı hatta olan şehirlerin bile rakımı bütün semtleri deniz seviyesindemi.Bırakın allah aşkına.

    Başka bir örnek Toshiba RAS sınıfı klimalar ampul kadar az yakıyor muş ama neymiş Toshiba test koşullarında.Forumun elektronik kısmına bir göz atarsanız Sony samsung gibi firmaların Abd de tüketiciyi yanıltıcı bilgi vermekten her yıl devasa cezalar ödediğini kaynakları ile öğrenebilirsiniz.Nitekim ülkemizdede Toshibanın rakipleri şikayet edince Yukarda saydığım sözleri içeren reklam lar kaldırıldı.

    Basınç dayanımı göreceli ve maalesef deprem de pek sökmeyen bir konu Alt ve üst kat zemin betonları ters istikamette deperem sırasında hareket ettiklerinden gazbeton duvarlar mermi gibi patlıyor lar ve daha ölümcül oluyorlar ama tuğlalar 8 li 10 lu gurup halinda küçük duvarcıklar olarak çökme eğilimindeler yani o sitelerinde baktığınız deprem güvenliği sağlar vb ibareler sadece gazbeton hafif olduğundan binaya fazla yük bindirmez dolayısıyla bina yıkılmayabilir kolonları üzerinde kalabilir ama bu içindekiler sağ kalacak anlamında değildir bu konuya nedense o sitelerde hiç değinilmez.

    Gördüğünüz gibi ben terbiyemle sizi bir şey bilmemek,şöyle yaptınız böyle yaptınız vs gibi ithamlarla suçlamadan yazıyorum yazdıklarımı ve sizi eleştirmemmeme rağmen sanki sizi eleştiriyor haksız çıkarmaya çalışıyormuşum gibi kendinizi isbatlama çabası içindesiniz bunada şaşıyorum doğrusu sayın Aktuz.




  • Isigini eksik etme.
    Sayin Dorosenko 'ya ve aydemir beye özel mektup

    Bu Formda bana vermis oldugun destekden dolayi tesekür ederim.
    Sanirim aklin yolu birdir. Dogru olan isleri dogru dürüs adamlarin savunmasi normaldir.

    Bu yazimi senin insanlari anlamakda güclük cekiyorum sözleri üzerine yaziyorum. Senin anlamadigin insanlari, ben yüksek müsadenle anlatmaya calisayim.


    1- Bizlerin yazdiklariyla alay eden insanlari ben bugüne kadar ciddiye almadim,onlara cevapda yazmadim seninde cidiye alarak bunlara cevap vermeni tavsiye etmem.
    2- Bu tip insanlarin amaci kisilikleri farkli, birazdan aciklayacagim. Bunlarin yazdiklarina bakarak üzülmeye , Yazmayi kesmen onlarin ekmeklerine yag sürmektir.
    3- Bu tip insanlar minicik akillari yetmedigi icin , burda akilli adamlari ufak görürler, evde cocuklarini, sonrada karilarini döverler. Kadina sidet de bu ufacik beyinlerin, eksik capindan kaynaklanir kaynaklanir. IQ lari oldukca düsüktür.
    4- Burasi tabiki insanlarin düsüncelerini acikca dile getirdigi bir acik form, Sen delikli duvarlar tasiyici dersin, yutong tasimaz dersin. Dileyende gelir hayir der aksini medenice savunur. Medeni, kültürlü cikis beklersin. Sen böylesin ama karsindaki farkli.
    5- Ben burda bizleri asaglarcasina saldiranlara bir hic bile demiyorum. Cünki hicde bir seydir. Bunlar hic bile degilerdir. Istedikleri kadar saldirabilirler. Kisisel saldiri fazla olursa veririm avukata mahkemede tazminat davasi acarim. Ben ugrasacagima mahkemeler ugrassin derim.
    6- Bizler burda yazarken kimse bize maas vermez, Bizi kötülüyenler genelde bir holdingde maas alir, sirtlari sivazlanir.
    7- Bu insanlara bir sey anlatayim, onlari bilgilendireyim demeye sakin calismayin.
    Cünki : Bu insanlar aslinda toplum icinde karanlikda yasiyan, her tarafindan yesil sular akan, gözleri para bürümüs yaratiklardir. Bu insanlar kokusmuslukdan, pislikden , kokudan, mutlu olurlar, En ufak bir temizligi sevmezler, en ufak dogru ise saldirmakla kendi pislik ortamlarini savunmakla mutlu olurlar. Senin yaydigin isik onlarin ortamina yayilan zehir gibidir.
    Bu insanlar karanligi aydinlatan ufacik isik sacak kaynaklardan nefret ederler. Rahatini kacirir ufacik isik ,aydinlik sacan kaynaklar. Bu kaynaklara saldirmak , onlarin asil görevleridir. Senin ne söylediginle ilgilenmezler, aksine yaydigin güzel isigi diger muhtac olan insanlarin almasina engel olmaya calisirlar.
    Bu isik ne kadar kuvetliyse ona o kadar camur atmaya calisirlar. Ellerinden gelse günesi camurla kapatmaya calisirlar.
    Sen bu kisileri temizliyemezsin, aydinlatamazsin. Asil hedefin diger temiz insanlara ulasmak olmali. Dogur bilgi ve tecrübeni onlara aktarmani beklerim.

    Senden ricam , sana atilan camurlarala senin yaydigin isigin sönmesine izin vermemendir. Bu insanlarin dilegide bu karanligi , bu kokusmus ortami sürekli yasatmaktir.
    Bizler ne kadar isik sacarsak onlari o kadar rahatsiz olurlar. Zaten her seyi tertemiz yapacak diye bir derdimizde olmamali. Bize destek veren degerli insanlara sahip cikarak yazilarimiza devem etmeliyiyiz. Istiyen uyar, istemiyen diledigini yapar.

    Türkiyede yasiyan insanlarin isiga her zamankinden fazla ihtiyaci oldugunu düsünüyorum. Cünki Türkiye iyi aydinlik bir yolda.
    Umarim sende bu konuda yanliz birakmazsin. Güzel aydinlik düsüncelerinle toplumuza sürekli, güzel, sicacik ve kuvetli isiklar sacarsin
    Nice güzel , saglikli, isik dolu yillara.

    selamlarimla

    www.mimaryüksel.com




  • Donanım haberi her eğitim seviyesinden ve her yaştan insan bilgi edinmek için takip ediyor.İlkokul mezunu olanda, ödev yaparken araştırma için giren öğrencide,elektronik ürün satın alacak yada ev inşaat,tadilat onarım yaptıracak 60-70 yaşında bir emeklide siteye giriyor. O nedenle mümkün olduğunca yazılarımı her yaş ve eğitimden insanın anlayabileceği günlük hayatta gözlemleyebileceği,şekilde yazıyorum yoksa o siteden bu siteden indirilmiş konunun uzmanı olamayan kişiler için hiçbir şey ifade etmeyen hatta anlamadıkları teknik verilerle falan yazıp bilgili ve kültürlü görünme çabası içinde değilim.Çok şükür aldığım formasyon ,uzmanlık alanım teknik verilerlede konuşacak düzeyde,yabancı dillerlede ifade edecek düzeyde.

    O nedenle ortamı daha fazla germeden,insanların birbirini kırıp,üzmesine yol açmadan başlığı ve konuyu şöyle bir toparlarsak:

    Mimar yüksel bey bir başlık açmış bu başlık ta mesleki ve hayat tecrübesi ile styrapor dediğimiz malzemenin bazı zararlarından bahsederek imkanı olanların başka malzemelere tekniklere yönelmelerini önermiş.
    Demiyorki styrapor beş para etmez,rezil bir malzeme.Sanayide buzdolaplarında vs. kullanımından bahsetmiş.Neticede bina yapımının bir bütçe ve para işi olduğunu imkanları kısıtlı kişilerin styraporu da kullanabileceğini açık açık yazmış.Ama zararlarını da bilin ona göre de sağlık vb. için gerekli önlemlerinizide alın demiş.Styraporu yasaklayalım tümden yokedelim falan da dememiş.Öyley se neden bu karşı çıkış bu saldırı.

    Çözüm olarakda ülkemizin yerel kaynakları ile tedarik edilecek ve inşaat sektöründe kullanılabilecek binlerce doğal malzeme ve ürünü olduğunu bunların mümkün olduğunca değerlendirilmesini, değerlendirme imkanı yoksa, maliyeti fazla geliyorsa yada teknik olarak zorluklar varsa o takdirde sanayii üretimi olan modern inşaat malzemelerininde zararları bilinerek,mümkün olduğunca bu zararlara karşı önlem alınarak kullanılmasını ve bu modern sanayii malzemelerinin de kullanılırken belirli bir kalınlığın üstünde olmasını gerekçeleri ve avantajları ile belirtmiş.

    Bende kendi bilgi ve tecrübelerimle bu konuda bir kaç yazı yazdım.
    özetle
    -Yığma malzeme (taş,kerpiç,tuğla ve daha binlerce türü) ile inşaat tekniği 9500-10.000 yıldır kendini dünyanın 7 harikası arasına giren eserlerde dahil kanıtlamıştır ,denenmiş bir teknolojidir, bu şekilde inşa edilmiş yapıların binlerce yıl önce yapılanları hala ayaktadır,yüzlerce yıllık olanlarıda hala dünyanın bir çok yerinde kullanımdadır.
    -İnsanoğlunun ilk yerleşim alanlarından ve kentlerinden olan Çatalhöyük gibi bir yerde bile binalar Antik Yunanca 'Megaron' denen bir teknikle özellikle girişe ters karşı iki duvarı çok kalın olacak şekilde inşa edilmiş ve insanlar o devirde bile güvenlik için şehrin etrafına 'Sur-Set' falan örmeye gerek duymadan Demiri işleme icat edilip savaş araçları iyice gelişene Hitit ler dönemine kadar Kale falan yapmadan yaklaşık 7.000 yıl yaşamış ve bu yapı tarzını geliştirerek kullanmışlardır.
    -Doğal gazın olmadığı,kömürün bilinmediği,odunun binbir güçlükle temin edilip yerleşim yerlerine getirildiği ve onunda evlerde bacalama falan bilinmediği için ev dışında kurulan günümüzde de örneklerini 'Tandır' vb. gibi adlarla gördüğümüz taş,tuğla fırınlarda yemek pişirme vb. amaçlara kullanıldığı yani evlerde ısınmak için kullanılamadığı bu 7 bin yıllık dönemde insanlar kalın duvarlar sayesinde Anadolu Yaylasının kışları -20 lere inen soğuğuna karşı koyup hayatlarını devam ettirebilmişlerdir.
    XPS,EPS köpükle falan değil.
    -Demirin işlenmeye başladığı M.Ö. 3000 li yıllardan günümüzede insanlar baca ve şömine icat edilmesine karşın o dönemde bunların ısıtmada ki yetersizliğinden dolayı kalın duvarlı evleri artık güvenli ve surlarla çevrili kalelerde oturmalarına karşın devam ettirmişlerdir ortaçağ yapıları tüm dünyada incelendiğinde buna örnektir sadece avrupa kıtasındakiler değil.
    -Petrol ve türevlerinin keşfedildiği,kömürün yakacak ve enerji kaynağı olarak yaygın şekilde kullanılmaya başlandığı son 200 yıldan günümüze kadar gelen modern zamanlarda bile bu bahsettiğim ısı ve enerji kaynaklarının temin edilmesindeki zorluklar,denizaşırı ülkelerden getirilmesindeki nakliye güçlükleri,maaliyet ve pahalılık gibi nedenlerle bu yaşadığımız son dönemde bile gelişmiş,bilinçli ülkelerce kalın duvarlı binalar kullanılmakta,yapılmakta teşvik edilmkete, imkan olmayan hallerdedde modern yapı malzemelri ile yine kalınca kullanılmak şartıyla dengelenmeye yani kalın duvar ile eşitlenmeye çalışılmaktadır.
    -O nedenle ülkemizdede bina ve konut yapanlar bnları gözönünde bulundurarak,hangi malzeme ile inşaat yaparsa yapsın mümkün olduğunca dış cephe ye bakan duvarları kalın yapmalıdır buda 10-15 cm değil bundan mümkün olduğunca kalın imkan verirse 40-50 cm hatta biraz daha kalın olmalıdır.
    -Halihazırda binası olupta yine imkanı olanlar(sözgelimi müstakil evlerde oturanlar kırsal kesim ve köylerde olanlar) eğer mümkünse ısı,ses,su ve her türlü yalıtım ve güvenlik için duvarlarının önüne bir duvar daha örmelidirler.Kalınlık yukardaki değerlere mümkün olduğunca yakın olmalı.
    -Bunlara imkanı olmayan şehir halkı yada apartman sakinleri ise modern inşaat malzemelerinin mümkün olduğunca en sağlıklılarını yine sağlık ve bina emniyetini tehlikeye atmayacak şekilde binayı ortak kullananlarla oturup güzellikle anlaşarak devletimizin.ve bazı kurumların sırf avrupayı taklit etmek,bizimde o konuda bir yönetmeliğimiz var bizimde kanunumuz var hazırlık yaptık demek için oluşturulmuş komik kalınlık ve rakamlara göre değil dünyada yaygın uygulama ve kalınlıklarına ,bu uygulamaların bilimsel ve kurallarına uygun yapılmasına dikkat ederek kullanmalıdır.
    -Yukardaki maddede belirttiğim nedenlerle insanlar imkanları başkasını elvermiyorsa elbetteki styrapor da,XPS,EPS de başkalarınıda kullanabilir ancak o zamanda bunların zararlarına tehlikelerinede hazırlıklı olmalı gereken önlemleri almalıdır.Yani evlerine imkan dahilinde havalandırma sistemi kurmalı yada en azından düznli bir şekilde havalandırma yapmalı,bu malzemelerin bazılarının yangın tehlikesine keraşı gerekli önlemi almalı sözgelimi yangın tüpü vs. bulundurmalı.Bu tür malzemeler genelde 3-5 yıl da bir yeni sıva gerektirdiği için sık sık kontrol edilerek sıva dökülmeleri sonucu(özellikle üst katlardan) yaralanma ve ölüm tehlikesine karşı gerekli kontroller devamlı yapılmalı ama en nihayetinde bu malzemelerle yeterli tasarrufu da elde edemeyebileceğinide aklının bir köşesinde bulundurmalıdır.

    Herkese Saygılarımla.




  • Sayin Dorosenke,

    Mükemmel yazmissiniz. Yaydiginiz isik karanliklari aydinlatiyor, insanlara insaat neymis yeniden hatirlatiyor.
    Istediginiz kadar internetden arastirin, duvarlari kalin yapilari artik senden benden baska kimse önermiyor.

    Bizler inanin yanlis yapmiyoruz, Yeni bir seyde kesfetmiyoruz, sadece kar amaci gütmeden dogrulari söylemeye calisiyoruz.
    Insanlarimizin buna ihtiyaci var. Isiginizi yaymaya, güzel fikirlerinizi yazmaya sizi davet ediyorum.

    Bu isiginiz asla sönmesin dilek ve

    selamlarimla

    www.mimaryuksel.com
  • Iyi seneler

    Bu formu takip eden herkese nice mutlu yillar diliyorum

    selamlarimla


    www.mimaryuksel.com
  • Bu izolasyon problemini birebir yaşayanlardanım evim 4. kat üstte çatı var evin etrafı ve alt katlar ise boş ,ısınmayı kombi ile sağlıyoruz duvarlardan resmen şelaleler akıyor yerller göl oluyor du ,bende dıştan mantolama yapamadım ,içten tavan zemin ve dışa bakan cephelere 3 cm xps iç cephelere 2 cm xps yaptım şuan sulanma 0 a indi ısınma konforuda arttı ,ama xps malzeme olarak bende çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum ,karsta askerlik yaptım ,kaldığımız bina eski yapılardandı ve duvarlak çok çok kalındı hatta daha önce görmediğim bir ısıtma sistemi vardı ama onu kullanmıyorduk ,duvarların içinden kalın ısı boruları geçiyordu aslında çok güzel bir sisteme benziyordu
  • tüm forumla birlikte topiğimizin yeni yılı kutlu olsun.
  • Yangina karsi önlem

    Islerimin yogunlugu nedeni ilen uzun zamandir bu formda yazi yazamadim,

    Bütün uyarilara ragmen straforla yalitim yaptiranlara bir uyarida daha bulunmak istiyorum.

    Yangin pencereden ciktigi zaman pencerenin kasa ve kanatlarini yakar , sonrada yapilan straforla yalitimi yakar.
    Yanan strafor damla damla akar, dis cephenin tamemen erimesine, sivanin dökülmesine neden olur.

    Cok basit önlemle en azindan yangindan dis cepheyi kurtarabilirsiniz.
    Bunun icin straforla yalitim yaparken sirf bencerelerin üzerini yaklasik 30-40 cm tas, camyünü yapistirin.

    Ileride televizyonlarda bütün cephesi yanmis evlerin görüntüleri sergilenirse hic sasirmayin

    selamlarimla

    www.mimaryuksel.com




  • yüksel bey dostum hoş geldiniz uzun süredir bizde ihmal ettik bu bölümü. canlandırırız yine
  • Yüksel bey Taşyünü ile Mantolama 1 ay önce bitti.Şuan dışarısı çok soguk ama Bina ısıtma olmamasına ragmen ılık.Evdeki duvarlarda artık soguk degil.İyiki size rastlamışımda Taşyünü Mantolama yaptırmışım.Bu arada Yangın bizim Dış cepheye problem yaratmıyor.
  • taşyünü ile yaptınızda peki kaç cm taş yünü kullandınız ,yani sizin anlattıklarınıza göre çok kalın olmalı çünkü pasif ev sistemlerinden biri olan isorast sistemlerde anca dediğiniz olabilir
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alperen_69

    taşyünü ile yaptınızda peki kaç cm taş yünü kullandınız ,yani sizin anlattıklarınıza göre çok kalın olmalı çünkü pasif ev sistemlerinden biri olan isorast sistemlerde anca dediğiniz olabilir

    4 ve 5 cm Manto Taşyünü kullandım.
  • Sayin arkadaslar,
    tekrar sizlerle olmak güzel. Straporla yalitimi yapanlar lütfen okusunlar. Loto nikli arkadasimiz cam yününden oldukca memnun.
    Sanirim bizimle beraber ayni fikirleri tasiyan insanlarin sayisi gün gectikce artiyor.

    Özel cevap istiyen arkadaslardan tekrar özür diliyorum.
    Malesef tek kisiye özel bilgilendirmeye zamanim yok. Burdan nasil binayi yalitalimlayim diyenlere tekrar söylemek istiyorum:

    En iyi yalitim kalin duvar demektir. Duvar kalinligi yeni tekniklerle üretilmis dis duvar tuglalari olsa bile en az 40 cm kalinliginda olmali.
    Yer kaybi diyenlere söliyecegim bir sey yok. Bu isin dogru cözümü tek : Kalin duvar.
    Ince duvarsa ve suan yapilmissa : kesin stropor degil.

    selamlar


    www.mimaryuksel.com




  • Abi doğal saman evlerde var yalıtım için ,kalın duvarda yeterli olmuyor bizim ev çift tuğla ama yinede yalıtım çok düşük istemeyerekte olsa içeriden yalıtım yaptım ve şuan içerisi konfor sıcaklığa ulaşabiliyor ve sulanma olayları bitti
  • Sayin alperen,

    Kalin duvar yeterli olmuyor diyorsun: Kalinduvar deyince cift duvar kac cm belirtmemissin. Bir metre kalinligindaki duvar isi yalitimina kesin yeter. Ben iki sira demissem yanlis olabilir , belki 4 sira olmali. Dogrusu neyse oda yapilmali. Bunun icin malzemenin gözenegi , cinsi, isi gecirgenlik katsayilari, bu isten anliyan mühendis , mimar olmali. Ben yaptim yetmedi , az geldi kafi gelmedi beni pek tatmin etmiyor.

    Dogru , bilincli is yapanlar yüz yillar sonrada aniliyor. Önemli olanda dogru dürüst is yapmaktir, günü kurtarmak degil. derim

    selamlarimla


    www.mimaryuksel.com
  • abi bende makine mühendisiyim üniversitede ısı dersleri aldık ,tabi ana bilim dalı olarak o kısmı seçmedim ama temel aldık, askerliğimi karsta yaptım orda eski sanırım rus yapımı kışlalarda yaptık duvarlar çok kalındı bence gayet yalıtımlı idi ama işte yerde mesele
  • En iyi yalıtımlı EVler(soğuk-sıcak durumuna göre) hani şu "kerpiç-ev" dediğimiz basit hatta ilkel yapılar
    bunu birde daha güzel ahşak destekli v.s yaparsanız ve duvarlarıda daha daha kalın v.s yaparsanız şu oluyor;

    Yazın cehennem gibi sıcakta bile klimasız oturursunuz!! kimisi diyebilir;yaw kardeşim kerpiç evde klimamı olur! (artık günümüzde var tabiki!)
    Kışın da aşırı soğuklarda bile sobayı yakarsınız haman gibi olur

    Bu işin benzer basit yapılarıda dünyanın çeşitli "gelişmemiş" ülkelerinde vardır+

    Birde "tencere" olarak kullandığımız hani şu çok basit Toprak Güveçler var ya 3-5liraya satılan;bunlarda bugüne kadar
    "icat edilmiş" bir dünya tencere tipinde çok daha fazla lezzetli yemek pişirmede üstlerine yoktur,adamlar o kadar
    kafa patlattılar hala ne Güveçi nede Bakır ı geçipte daha lezzetli yemek pişiren tencereler icat edemediler
    üstelik de bu "yeni teknoloji" diye malum tencereleri bir kaç yüz liraya satıyorlar

    ++
    Buraya kadar işin şakası gibi ama aslında işin "tam gerçeği" bazı durumları anlattım!

    TR de genelde "yalıtım" diye bir kavram biliniyor/uygulanıyor ve neredeyse yeni tüm yapılar böyle ve benim evimde
    böyle ama bunların çoğu yine işin teknik/fizik v.s sebeblerden "hikaye" olduğu da birer gerçek!!

    Yapılan şudur;Binada yalıtım varmı VAR hesabı yani 3/4cmlik o bildiğimiz Mantolama malzemeleri ile bu iş
    yapılıyor ki çoğu Binada hala yok bu uygulama(örneğin Antalya için konuşuyorum;adam bilmem kaç milyara Daireyi satıyor
    ülen bu devirde mantosuz evmi var diyeceksin ama bundan yok ancak süper-lux diye kakalanıyor!

    Binalarda mantolama(yalıtım)var denilen Dairelerde yazın içerileri hamam gibi kışında buzdamı gibi aynen!!!
    kesinlikle bunun arası gibi değil ve ülen bu nasıl yalıtımlı bina diyorsun!

    VARmı VAR hesabı yani!

    İşin Teknik/Mimari/Statik ve özellikle de artık günümüzde çok ciddi bir olgu olan "YALITIM" işi hala bizde eksik/yalnış v.s
    şekilde uygulanıyor ve tabiki herşeyin içine "maliyet hesabı" girince,işin şekli değişiyor ama Bina bilmem ne semtinde
    ise yine absürt rakama satılmaktadır

    "Müteahhit" işi bizde hala güçlü ve etken!bu heriflerin yapılarıda ortada
    Bu işin Mimari/Statik/Teknik uygulamasını sankim Mühendisler değilde Kalfalar ve Laz Müteahhit zihniyeti ile
    yapılmış gibi!!

    Şu Yalıtım işini hala memlekette insanlara öğretemediler,ama kimi çakallarda yukarıda anlattığım şekilde varmı-var hesabıyla
    çarpık zihniyette gitmektedir!

    Bu işin uzmanları yani sistemin Adan Zye herbirşeyini bilen Mühendis ve Teknik ekipleri zaten dinleyen neredeyse hiç yok!
    yaw bu adamlar boşunamı okudular o zaman!neden bunlar dinlenmez acep!
    Bizim Müteaahit(bu arada herif cahilin önde gideni!!)aynı yerde oturuyoruz;adam şöyle der hep;yaw ....mühendisler hiç bir bok bilmez...
    okumuşlar Diplama almışlar o kadar ve bu herif o bahsettiğim çok lux Binaları yapıp satıyor! mühendisler hiç bir şey
    bilmezmiş ona göre;ülen o zaman kapatalım bütün Üniversiteleri

    Böyle "zihniyetlerin" çoğunlukta olduğu bir ülkede biz BİNA yapıyoruz!!!
    Gördüğüm kadarıyla elde bir standartlar var ama bunlarda hikaye ve kağıt üstünden vaziyeti kurtarmak için ve yine VARmı-VAR
    hesabı ile yapılmış!!

    Şimdi burada "okumuş çocuklar" yani Mühendisler/Mimarlar ve işin tekniğini bilenler,boşuna tartışıyorlar;yani aslında bunlar neyin
    ne olduğunu vede nasıl yapılacağını elbette herkesten iyi biliyorlar ama birde o diğer zihniyette olanlar var;asıl sorun burada!

    Yukarıda mimar arkadaş 40cm den bahsediyor en az olarak!
    iyide kardeşim hangi binada 40cm Duvar var!!
    Herif tek sıra tuğla/ytong v.s ile örüp inceden birde sıva ile tamamlayıp bitiriyor olayı manto dahi yok çoğunda
    Suya mukavemet neredeyse hiç yok!!bilmem ne Boyası atıyoruz diyorlar su geçirmeyen,ama Antalyada Bina bitiyor daha satılamadan
    şayet bir kış geçirdiyse çoğunda su almış olarak göreceksiniz
    İstanbulda bu durum bir kaç sene sonra başlamaktadır!
    Burada "mantolu binalar" ve hatta silikonlu bilmem ne boyası olan Binalar bile 1 senede veya 2.senede su almaya başlıyor!

    Daha TR nin Coğrafi ve İklim koşulları bile bilinmeden standartlar hazırlandığı aşikar
    yine VARmı-VAR heasabıyla

    Size iyi tartışmalar Beyler

    ++




  • abi oled tv ler ne zaman geliyor sen ondan haber et
  • bayada iyi demişerdi tasarruf felan tüh göruyomusun sen işi neyse
  • 
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.