Şimdi Ara

Dünya mafyaları hakkında bildikleriniz

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
69
Cevap
2
Favori
8.699
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • JAKUZA





    japonyada çetelerin hepsinin ortak adı yakuzalar japonyada en çok saygı duyulan ve dünyanın en güçlü örgütüdür en güçlü yakuza grubu ise 39.000 kişilik üye sayısısıyla yamaguchi-gumi dir. grubun düzenli yapısı 105 kişidir 15 genç birader ve 86 çocuk bu grup ayrıca dünyanın en zengin örgütüdür gelir kaynakları seks,haraç,kumar,silah ve uyuşturucudur ayrıca ülkenin büyük inşaat firmalarından yıllık 20 milyon $ haraç alıyor....

    Cosa Nostra(italyanlar) : Cosa Nostra tarzıyla ve stiliyle bütün mafya lardan daha üstün görülür ama eskiye göre şu anda kötü durumdalar amerikada en dikkat çeken mafya kuruluşudur en büyük babaları al capone,lucky lucciano,don bonano,don gennovesee dir gelir kaynakları kaçak içki,haraç,seks,kumar,silah ve kaçak mazot dur fakat cosa nostra eskiye göre daha kötüleşmesine rağmen tarzıyla ve duruşuyla göz kamaştırır.







  •  Dünya mafyaları hakkında bildikleriniz

    Alphonse Capone (kısaca Al Capone), (d. 17 Ocak 1899, New York – ö. 25 Ocak 1947, Florida). İtalyan asıllı Amerikalı mafya lideridir. Chicago Outfit'e yedi sene liderlik yapmıştır.
    Amerikan ekonomisinin zor günler yaşadığı 1930'larda güç kazanmaya başlayan Al Capone dönemin yasakları ve bu yasakların doğurduğu fırsatları son derece profesyonel yöntemlerle karşılamış, böylece hem maddi hem de politik güçlerini artırmıştır.
    1930 Büyük Buhran yıllarında neredeyse hükümet sahibi olan ünlü gangster Al Capone suç işlemeye çocukken başladığını şu sözlerle açıklamıştır;
    « Çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim »
    Al Capone'un işlediği en kanlı olay rakibi Bugs Moran çetesinden silahsız 6 kişiyi ve bir ziyaretçisini, polis kiyafeti giymiş adamlarına duvara dizerek öldürttüğü, meşhur Sevgililer Günü Katliamı'dır. Kartvizitinde "İkinci el mobilya satıcısı" yazan Al Capone, 17 Mayıs 1929'da ruhsatsız silah taşımaktan sekiz ay hapis cezası yedi.
    İşlediği diğer suçlardan dolayı bir türlü yakalanamayan Al Capone, vergi kaçakçılığından 22 Ekim 1931 tarihinde 11 yıl hapis cezası aldı ve Alkatraz Hapishanesi'ne girdi. Hapishaneden çıktıktan sonra 1947 senesinde öldü. Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.




  • olur öyle
  • POLAT ALEMDAR
    Adamları : MEMATI , ABDULHEY , Cahit , Gullu Erhan

    Kime Hizmet Ediyor: VATAN 'a

    Özel Yetenek : Karşısındakine direk alnından vurur (hs atar)

    Gelirleri : Ukra İnşaat , ATV Raci ŞAŞMAZ ' a verir. Raci şaşmaz Yevmiyeleri dağıtır.

    Mezara Gönderdiği : 0 Çünkü Film'i Patalı Silah İle Çekiyorlar


    :D
  • Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.
    şu durum :) bu eğer doğruysa gerçekler acı verir demek ki rahatlığı orda yaşatmadılar ona orda mafya işleri sökmez :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .Scare

     Dünya mafyaları hakkında bildikleriniz

    Alphonse Capone (kısaca Al Capone), (d. 17 Ocak 1899, New York – ö. 25 Ocak 1947, Florida). İtalyan asıllı Amerikalı mafya lideridir. Chicago Outfit'e yedi sene liderlik yapmıştır.
    Amerikan ekonomisinin zor günler yaşadığı 1930'larda güç kazanmaya başlayan Al Capone dönemin yasakları ve bu yasakların doğurduğu fırsatları son derece profesyonel yöntemlerle karşılamış, böylece hem maddi hem de politik güçlerini artırmıştır.
    1930 Büyük Buhran yıllarında neredeyse hükümet sahibi olan ünlü gangster Al Capone suç işlemeye çocukken başladığını şu sözlerle açıklamıştır;
    « Çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim »
    Al Capone'un işlediği en kanlı olay rakibi Bugs Moran çetesinden silahsız 6 kişiyi ve bir ziyaretçisini, polis kiyafeti giymiş adamlarına duvara dizerek öldürttüğü, meşhur Sevgililer Günü Katliamı'dır. Kartvizitinde "İkinci el mobilya satıcısı" yazan Al Capone, 17 Mayıs 1929'da ruhsatsız silah taşımaktan sekiz ay hapis cezası yedi.
    İşlediği diğer suçlardan dolayı bir türlü yakalanamayan Al Capone, vergi kaçakçılığından 22 Ekim 1931 tarihinde 11 yıl hapis cezası aldı ve Alkatraz Hapishanesi'ne girdi. Hapishaneden çıktıktan sonra 1947 senesinde öldü. Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.




    İzlediğim bi belgeselde hapishanede öldüğünü hatırlıyorum yanlışmıdır ? History channel belgeseliydi sanırım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURK_

    POLAT ALEMDAR
    Adamları : MEMATI , ABDULHEY , Cahit , Gullu Erhan

    Kime Hizmet Ediyor: VATAN 'a

    Özel Yetenek : Karşısındakine direk alnından vurur (hs atar)

    Gelirleri : Ukra İnşaat , ATV Raci ŞAŞMAZ ' a verir. Raci şaşmaz Yevmiyeleri dağıtır.

    Mezara Gönderdiği : 0 Çünkü Film'i Patalı Silah İle Çekiyorlar


    :D

  • quote:

    Orijinalden alıntı: danger70

    JAKUZA





    japonyada çetelerin hepsinin ortak adı yakuzalar japonyada en çok saygı duyulan ve dünyanın en güçlü örgütüdür en güçlü yakuza grubu ise 39.000 kişilik üye sayısısıyla yamaguchi-gumi dir. grubun düzenli yapısı 105 kişidir 15 genç birader ve 86 çocuk bu grup ayrıca dünyanın en zengin örgütüdür gelir kaynakları seks,haraç,kumar,silah ve uyuşturucudur ayrıca ülkenin büyük inşaat firmalarından yıllık 20 milyon $ haraç alıyor....

    Cosa Nostra(italyanlar) : Cosa Nostra tarzıyla ve stiliyle bütün mafya lardan daha üstün görülür ama eskiye göre şu anda kötü durumdalar amerikada en dikkat çeken mafya kuruluşudur en büyük babaları al capone,lucky lucciano,don bonano,don gennovesee dir gelir kaynakları kaçak içki,haraç,seks,kumar,silah ve kaçak mazot dur fakat cosa nostra eskiye göre daha kötüleşmesine rağmen tarzıyla ve duruşuyla göz kamaştırır.







    RUS MAFYASI (ORGANİZTSYA)

    Onlarca yıl Avrupa’yı, hatta dünyayı dehşete götüren İtalyan mafyası’nın zayıflaması en çok Rus organize suç gruplarının işine yaramıştır. Berlin duvarının yıkılmasından sonra iş hacmini yüzlere, binlere katlayan Rus mafyası “Organiztsya”, tüm Avrupa, hatta Afrika ve denizaşırı ülkelerde bile yasa dışı egemenliğini kanıtlamıştır.

    Rus mafyası, yıllık 200 milyar dolarlık cirosu ile organize edilmiş örgütler arasında birinci sıraya oturmuştur. 114 bin aktif elemana ve sayıları 3 milyona ulaşan yandaşlara sahip olan Rus örgütlü suç gruplarının en önemli faaliyet alanlarını; antik eşyaların çalınması ve bunların batıya kaçakçılığı, fuhuş, oto kaçakçılığı, silah ticareti ve uyuşturucu kaçakçılığı olarak tanımlayabiliriz. Diğer birçok faaliyetleri de bu listeye ekleyebiliriz. Ancak en çok karşılaşılan suç tipleri bunlardır.

    Rus organize suç grupları; iç ve uluslararası piyasalarda faaliyet gösteren, prototip fırsatçı örgütlü suç grupları içerisinde değerlendirilmektedir. Tıpkı Sicilya mafyasında olduğu gibi, diğer rakip örgütlü suç gruplarını tasfiye etmek suretiyle kendi bölgelerinde kontrolü elinde tutmak amacına yönelik yerel düzeyde faaliyetlerini yoğunlaştırmaktadır. Uluslararası düzeyde de; kaçakçılık veya otodan silaha, tıbbi malzemeden ham maddeye kadar kar imkanı sağlayan her türlü yasa dışı faaliyetlerdeki hünerlerini de sergiledikleri yakinen bilinmektedir.

    Rus mafyasının en etkili klanı “Solntsevo” yani Güneş Tugayı’dır. Adını Moskova’daki bir semtten alan bu klan, Rus mafyasının Avrupa’daki en etkili koludur. Berlin, Viyana ve Roma’yı kendilerine üs olarak seçmişlerdir. Zaten, en azılı babalarından biri olan Yuri Essin’de halen Roma’da tutuklu bulunmaktadır.

    Eski Sovyetler Birliği’nin kalıntısı bazı Polit Büro üyelerinin intikamlarından çekinen Rus mafyasının babalarının, şimdilik Avrupa başkentlerinde yaşayarak irtibat müesseseleri aracılığıyla ülkedeki örgütlerini rahatça yönettikleri ve burada konuk oldukları ülkelerin mafyaları ile de işbirliğine girdikleri bilinen bir gerçektir. Hatta buralarda, “royalties” yani telif hakkı olarak kazançlarından yüzde vermektedirler. Özetle, mafya örgütleri arasında da know-how veya joint venture şeklinde ekonomik anlaşmalar olabilmektedir. Örneğin, bugün Almanya’da gayrimenkul piyasasını özellikle, Wiesbaden’de, elinde bulunduran İtalyan Camorra örgütü, Rus mafyası adına toplu konutları satın almaktadır.






    MEDELLİN KARTELİ

    Pablo Escobar 1949'da doğmuş bir köylü ve öğretmenin çocuğu. Lisedeyken de antik mezar taşlarını çalıp tüccarlara satarmış. Hapisten kaçtıktan sonra 1993'de polis tarafından vurularak öldürülmüştür.
    Pablo Escobar, yaşadığı Kolombiya’nın Medellin kasabasındaki karargahından, uluslar arası bir kokain dağıtım şebekesi örgütlemeyi başarmış bir efsaneydi.Dahası dünya çapında faaliyet gösteren yeni gangsterlerin bir prototipiydi.

    Escobar’ın 1990’da 3 Milyar Dolara varan bir servetin sahibi olduğu tahmin ediliyordu.Bu servet, gayrimenkuller ve Escobar’ın faks ve bilgisayar ağıyla denetlediği deniz aşırı yatırımlar sayesinde aklanıyordu.

    Söylentilere göre Escobar, 1000 silahlı adamdan oluşan özel bir ordu besliyordu. Soruşturmacılara, politikacılara ve polislere karşı düzenlenen geniş çaplı suikastlarda kullandığı bu ordu, ona “Narkoterörist” unvanını kazandırmıştı.
    Ama Escobar’ın eylemleri bir süre sonra çizmeyi aşmaya başladı. Bunun üzerine Escobar Kolombiya yetkililerine teslim oldu ve onlara, kokain imparatorluğunu dağıtmayı da içeren, barışçıl bir çözüm önerisinde bulundu. Ne var ki kokain işlerini, Bogota’da kendisi için özel olarak inşa edilmiş hapishaneden yönetmeyi sürdürdü.

    1992’de hapisten kaçtığı zaman, onu ortadan kaldırmak isteyenlerce tam bir sürek avı başlatıldı. CIA, taktik danışmanları desteğindeki, özel görevler için hazırlanmış bir polis timi

    Escobar’ın peşine düştü. Bu sürek avında, casus uydular ve Amerika’nın bölgeye gönderdiği bir C 130 tipi keşif uçağı da vardı. Ama Escobar’ın ölmesini isteyen başkaları da vardı...





    Escobar Medellin caddelerinde genç bir araba hırsızı olarak suçlarına başladı. Mezarlıklardan mezar taşları çaldığı ve Antioquia'nın diğer köylerinde sattığı iddia edilse de bu kanıtlanamamıştır. Bu tür işlerden sonra kokain gibi uyuşturucu işlerine başladı, 1970'lerde muazzam bir uyuşturucu imparatorluğu kurdu. 1975 Medellin bölgesinin en büyük uyuşturucu baronu Fabio Restrepo'yu bizzat kendi emirleyile öldürerek Medellin'deki tüm kirli trafiği kendisini getirdi.Amerika'nın uyuşturucu trafiğiin %80'ı onun payıydı. 1980'lerde dev bir uyuşturucu kartelinin sahibiydi. Kolombiya yoluyla Amerika, Porto Riko, Meksika gibi ülkelerin uyuşturucu organizasyonunu bu kartel sayesinde yaptı.Hatta Asya'ya kadar uzandığı söyleniyor. 1983'de Kolombiya Meclisinde üye olarak seçildi.Bu gücüne güç kattı.Artık tüm suçlarını rahatça işliyordu.Elinde bundan böylece Politik gücünüde aldı. Pablo Escobar'ın adamları yaklaşık 200 yargıcın ve 1000'i aşkın polisin ölümünden sorumluydu.27 Kasım 1989'da Avianca flight 203'da bulunan bir muhbirin Escobar alehinde sahib olduğu kanıtlar yüzünden Pablo Escobar'ın adamları uçağa bomba yerleşritip havada patlattılar.110 kişinin ölümüyle sonuçlandı. 1993 de girdiği silahlı çatışmada öldürüldü. Bunun gibi suçlardan dolayı dünyada en çok aranan suçlular arasında yer aldı.Pablo Escobar'ın kendi askeri ordusu bile vardı.

    Böyle bir uyuşturucu karteli kurup , hayatı boyunca bir kez bile sigara dahi içmemiş olması da ilgi çekici bir anekdottur. 1980'ler onun en güçlü dönemiydi.Forbes Dergisi tarafından 1989'da dünyanın en zengin insanlardan biri olarak seçilmiştir. kolombiyalı magazin dergisine oğlunun yaptığı açıklamaya göre saklandığı dağ evinde üşüyen kızını ısıtmak için 2 milyon dolar nakiti yakmıştır. Pablo Escobar'ın genç yaşlardaki en büyük hayali Kolombiya Başkanı olmaktı. Ayrıca Pablo Escobar , üniversite okuyamadığı için yaşadığı pişmanlığı öfkeye dönüştürdüğünü " Okuyamadım ama onları zehirleyebilecek güce sahibim. Bu her şeyi açıkılıyor. " sözleri ile kanıtlamıştır.[kaynak belirtilmeli] Her polis kellesi için 3000 $ ödül koymuştur.O zamanlar 400'den fazla polis siviller tarafından sokaklarda öldürüldü. Pablo Escobar, saklandığı şehirde yerlilerine yerini söylememeleri karşılığında her kişiye çuvallarca para vermiştir




  • Süleyman Çakır.
  • digitür kün bana yarayan kısmı bu belgesellerdi crime inv. adlı kanalda sürekli verilirdi bu yayınlar bayağı ilgimi çekmişti şimdi kablo tvye geçtim bayağı güzel gerçekçi bir kanaldı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TURK_

    POLAT ALEMDAR
    Adamları : MEMATI , ABDULHEY , Cahit , Gullu Erhan

    Kime Hizmet Ediyor: VATAN 'a

    Özel Yetenek : Karşısındakine direk alnından vurur (hs atar)

    Gelirleri : Ukra İnşaat , ATV Raci ŞAŞMAZ ' a verir. Raci şaşmaz Yevmiyeleri dağıtır.

    Mezara Gönderdiği : 0 Çünkü Film'i Patalı Silah İle Çekiyorlar


    :D





  • Türk mafyası hakkında neler var beyler bilen varmı ? Dünyaya açılmış büyüklükte bi mafyamıyız vs. araştırdım pek bi bilgi bulamadım ben .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erhanmehmet


    quote:

    Orijinalden alıntı: TURK_

    POLAT ALEMDAR
    Adamları : MEMATI , ABDULHEY , Cahit , Gullu Erhan

    Kime Hizmet Ediyor: VATAN 'a

    Özel Yetenek : Karşısındakine direk alnından vurur (hs atar)

    Gelirleri : Ukra İnşaat , ATV Raci ŞAŞMAZ ' a verir. Raci şaşmaz Yevmiyeleri dağıtır.

    Mezara Gönderdiği : 0 Çünkü Film'i Patalı Silah İle Çekiyorlar


    :D









    Nedir la senin Derdin Belgeli Konuşuoz olm :D




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Singleman

    Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.
    şu durum :) bu eğer doğruysa gerçekler acı verir demek ki rahatlığı orda yaşatmadılar ona orda mafya işleri sökmez :)

    Alcatraz ile yazılan yazıları duysan korkarsın
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.PainKiller


    quote:

    Orijinalden alıntı: Singleman

    Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.
    şu durum :) bu eğer doğruysa gerçekler acı verir demek ki rahatlığı orda yaşatmadılar ona orda mafya işleri sökmez :)

    Alcatraz ile yazılan yazıları duysan korkarsın

    Merak ettim örnek verirmisin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Seppuku.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.PainKiller


    quote:

    Orijinalden alıntı: Singleman

    Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.
    şu durum :) bu eğer doğruysa gerçekler acı verir demek ki rahatlığı orda yaşatmadılar ona orda mafya işleri sökmez :)

    Alcatraz ile yazılan yazıları duysan korkarsın

    Merak ettim örnek verirmisin




  • James Whelan ve John Whelan vardı bide onları tanıyan var mı ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Juice' -- 10 Şubat 2011; 0:56:18 >
  • discovery ch.'da bir belgesel izlemiştim.. 2 arkadaş banka soyuyolardı baya bi hazırlanıyolar diz kapaklarındaki çelik koruyuculara kadar.. sonra gidiyolar bankaya fln etrafları sarılıyor. çatışıyolar ama kurtulamıyolar. malumuz.. bankayı soymadan önce bir kez daha teşebbüs etmişler ama arabada bir yığın silahla polise yakalanıyolar.. 1 sene sonra yine deniyolar bu anlattığım çatışmalar fln oluyo.. birisi pompalıyla sırtından vuruluyo.. yakalanacaklarını anladıktan sonra arkadaşlardan birisi arabaya atlıyo kaçmaya çalışıyo ama kaçamıyo kafasına sıkıyor.. diğeride çatışmada ölüyodu galiba.. aklımda kalan detayları yazdım. bilen varmı? birdaha izliycem çünkü çok güzeldi..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: GaraJımdakiEjder


    quote:

    Orijinalden alıntı: Seppuku.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.PainKiller


    quote:

    Orijinalden alıntı: Singleman

    Alcatraz Hapishanesindeki şartlar sebebiyle çok sert bir insandan oldukça yumuşak bir insana dönüştü. Bu yüzden hapishaneden sonra Chicago Outfit'in başına yeniden geçemedi ve ölümüne kadar Florida'da sakin bir hayat yaşadı.
    şu durum :) bu eğer doğruysa gerçekler acı verir demek ki rahatlığı orda yaşatmadılar ona orda mafya işleri sökmez :)

    Alcatraz ile yazılan yazıları duysan korkarsın

    Merak ettim örnek verirmisin












    öldürülmeden önce, gardiyanların bahsi üzerine gladyatör misali dövüştürülen mahkumlar, yataklarına zincirlenen hamile kadınlar, yüzlerine yakıcı maddeler dökülen, yerlerde sürünene değin elektrik şoku verilen insanlar.... dikenli tellerin, çift parmaklıklı pencerelerin ardında ölümlerini bekleyen umutsuz, kederli yüzler... işte bunlar birçoğumuzun filmlerden bildiği, mahkumların korkulu rüyası, alcatraz cezaevi ile özdeşleşmiş kavramlar. san francisco körfezi'nde, dört bir yanı serin, kirli, karanlık sularla çevrili, mahkumlarının kurtuluş hayalleriyle yaşadığı, bir nevi cehennemin yeryüzü versiyonu...

    1848 yılında abd'nin hakimiyeti altında giren alcatraz adası, önceler san francisco'yu koruma amacıyla bir karargah olarak kullanılmaya başlar. oldukça iyi bir şekilde silahlandırılan ada, bir kale görevi görmesinin yanında, askeri cezaevi rolünü de üstlenmektedir. seksen yıl boyunca askeri amaçlı kullanılan alcatraz, 1934 yılında federal cezaevine dönüştürülür. yeni cezaevi, maksimum güvenlikle korunmakta, san francisco'nun soğuk suları bu kez ülkenin en azılı mahkumlarının adadan ayrılmasını önleyecek bir bariyer görevi görmektedir artık. böylece, ülkenin tüm cezaevlerindeki en başedilmez, en azılı, en korkulan mahkumların buluşma noktası olur alcatraz.

    1576 mahkum kapasiteli cezaevindeki uygulamalar dillere destandır. bütün mahkumlar için sadece dört hak vardır. yemek, giyecek, yatak ve sağlık bakımı. tabii bunların ne şartlarda olduğunu da tahmin etmekte zorlanmıyorsunuzdur. bunun dışındaki her şey, ayrıcalık sayılmakta; çalışmak, ziyaretçi kabulü, müzik, resim gibi sanatlarla uğraşmak ve hatta cezaevi kütüphanesine giriş bile ancak beş yıl sonra mümkün olmaktadır. tabii, mahkum bu süre içinde 'iyi halini' muhafaza edebilmeli. monoton geçen hayatın etkisi ile bir nevi uyuşan mahkumların başka bir cezaevine transfer olması bile sadece bir hayalden ibarettir.

    disiplin, disiplin ve yine disiplin... mahkumların numaralarla isimlendirildiği, yıkatacakları çamaşır sayısından, mektuplarda kullanacakları kelimelere değin her şeyin önceden belirlendiği bir esir kampı niteliğindedir, alcatraz.

    ülkenin en azılı mahkumları burada olunca, içlerinde ünlüler olmaz mı gibi sorular gelmiyor değil akıllara. aralarında al capone, george kelly, alvin kapris ve "kuşadam" lakaplı robert stroud'un da bulunduğu pek çok tanınmış isim konuk olur buraya.

    kuşkusuz mahkumların içinde en ilgi çekici olanı kuşadam stroud'dur. kansas'taki cezaevinde mahkumiyetini sürdüren stroud, burada bir gardiyanı öldürür ve ömür boyu hapse mahkum edilir. leavenworth cezaevi'nde 30 yıl boyunca kalan stroud, kuşlara merak salar ve bu konuda yaptığı araştırmalarla cezaevinden destek görür. kanarya ve hastalıklarıyla ilgili iki kitap yazan kuşadam, aslında bilimsel araştırmalarda kullanmak için izinle aldığı tüm maddeleri, bira yapmakta kullanmakta, yaptığı biraları da kuş kafeslerinde saklamaktadır. yıllar sonra farkedilen kuşadam, 1942 yılında alcatraz mahkumları arasında yerini alır ve hayatını burada noktalar.

    kuşkusuz, hırsızlık, adam kaçırma, kaçakçılık ve kadın ticareti gibi pek çok işe bulaşan al capone da alcatraz'dadır. federal bir cezaevinde, halı kaplı odası, sayısı kısıtlanmayan ziyaretçileri ve parası cezaevi tarafından ödenen telefonuyla mahkumiyetini sürdüren capone, adamları tarafından buradan kaçırılmaya çalışırken yakalanır. alcatraz'a sevkedilen capone'u bambaşka bir hayat beklemektedir artık. o da artık diğer mahkumlar gibi sabahları yedide uyanmakta, hücresini toplayıp sabah eğitimlerine katılmaktadır. alcatraz'ın politikası bellidir, mahkumlar arasında en ufak bir ayrıcalığa tahammül yoktur. yüksek sesle konuşmanın, başka hücrelere girmenin yasak olduğu, mahkumların banyolarda kalış sürelerinin bile dakikalarla sınırlandırıldığı alcatraz, elbette al capone için oldukça farklıdır. üstelik bu yeni evinde eskiden olduğu gibi kendine hizmet eden gardiyanlar yerine; sert, soğuk, kimilerine göre işkence meraklısı insanlar karşılamıştır o'nu. bir süre sonra frengi hastalığına yakalandığını öğrenir al capone, fakat teşhise inanmayıp tedaviyi reddeder. hastalığın ilerlemesi üzerinde beyninde ciddi hasarlar oluşan mahkum, hastaneye kaldırılmak zorunda kalınca cezaevinden ayrılır, bir süre sonra da hayatını kaybeder.

    bu derece yoğun güvenlik önlemleri alınmasına rağmen, adadan kaçış teşebbüsleri de eksik olmaz. alcatraz adası, cezaevi olarak kullanıldığı 29 yıl içinde 34 mahkumun 14 ayrı kaçış denemesine sahne olur. bu mahkumlardan 23'ü yakalanır, 6 tanesi ise yakalanmak istenirken öldürülür. 2 mahkum boğularak ölürken, kaçan 5 mahkumun kaderleri meçhul olarak kalır. mahkumların her birinin ayrı hücrelerde kaldığı, sadece yemek zamanında birbirleriyle iletişim kurabildikleri bir ortamda kaçışın planlanıp uygulamaya konulması bile yıllar alabilmekte, kaldı ki bu kaçışın başarıyla sonuçlanması da imkansız gözükmekteydi.

    alcatraz'ın ilk büyük firar hikayesi 1937 yılında gerçekleşir. theodore cole ve ralph roe adlı iki mahkum pencere boşluğundaki demirlere tırmanarak denize ulaşmayı başarırlar. cezaevinde ilk defa böyle bir firar gerçekleşmiştir, tüm çabalara rağmen cole ve roe bulunamaz, kayıp oldukları ve öldükleri varsayılır.

    1946 yılı ise başka bir önemli olaya sahne olur. alcatraz savaşı olarak da bilinen bu olay altı mahkumun kontrol odası anahtarlarını ele geçirmesiyle başlar. bu şekilde diğer hücrelerin anahtarlarını ve silahları ele geçirmeyi başaran mahkumlar tek bir şeyi düşünmemiştir. dış kapıyı kitlemek için gerekli anahtara sahip değillerdir. görevliler tarafından kısa sürede farkedilen mahkumlar, hücrelerine dönmek yerine silahlı mücadeleyi tercih ederler. iki gün süren çatışmada mahkumların üçü ölürken, iki güvenlik görevlisi de hayatını kaybeder, 18 görevli ise yaralanır. yakalanan üç mahkumdan ikisi ise görevlilerin ölümüyle suçlanarak gaz odasında öldürülürler.

    adada yaşanan olaylar kamuoyunun dikkatini çeker, amerikan halkı tüm mahkumların kabusu olan adayı merak etmektedir. 1962 yılında ise cezaevinin en gizemli kaçışı gerçekleşir, kaçış planları yapan üç mahkum, gazete, boya ve gerçek insan saçından yaptıkları maddeleri geceleri yataklarına bırakıp, tünel kazımına başlarlar. hücrelerinin arka duvarını yıkıp yerine mukavva parçaları yerleştiren, oradan da duvarın arkasında bulunan su borularına tırmanan john, clarence ve frank adlı mahkumlar, daha sonra lağım sularının arasından geçerek denize ulaşır. cezaevi yağmurluklarını can yeleği olarak kullanan üçlünün san francisco sularında uğradıkları akibet hala bilinmiyor. tek ipucu ise haftalar sonra bulunan can yelekleri ve tanınmayacak hale gelmiş cezaevi üniformalı bir erkek cesedidir. diğer iki mahkumun yaşadığına dair söylentiler uzun süre amerika'yı meşgul eder ve ünlü oyuncu clint eastwood'un başrolünü oynadığı 'alcatraz'dan kurtuluş' adlı bir film çekilir. filmin oldukça ses getirmesi üzerine kaçakları bulma amacıyla geniş kapsamlı bir operasyon gerçekleştirilir. olaydan dört yıl sonra, san franciscolu bir gazeteci mahkumların yaşıyor olduklarını iddia etse de, iddiayı kanıtlayacak en ufak bir ipucu bulunamaz. kimi söylentilere göre ise cezaevinin çevresi köpekbalıklarıyla çevrilidir ve buradan karşıya yüzmek imkansızdır.

    bunca zorlukla hücrelerinden çıkmayı başarabilmiş mahkumların hayatta olup olmadıkları hala bilinmiyor, köpekbalıklarının bu bölgede yaşamadıkları kabul edilse bile, dondurucu soğukta, neredeyse iki kilometrelik bir mesafeyi yüzmek kondüsyona dayalı bir çaba gerektiriyor. oysa ki mahkumların hapishane koşullarında gerek beslenme gerek kondüsyon açısından zayıf oldukları bilinen bir gerçek. 1934 yılından itibaren yapılan, körfezi yüzerek geçme denemelerinden üç tanesi başarı ile sonuçlansa da, eşit olmayan koşullar mahkumların da aynı başarıyı gösterebilme ihtimalini zayıflatıyor.

    kuruluşundan 29 yıl sonra, 1963'te, her ne kadar ülkenin en azılı mahkumlarını suç işlemekten uzak tutmayı başarmış olsa da alcatraz cezaevi kapatılır. cezaevinin kapanışı olaylı firardan hemen sonra gerçekleşse de asıl neden maliyetin yüksek olmasıdır. körfezde izole halde bulunan adaya, her gün ulaştırılması gereken yiyecek, içecek ve diğer malzemelerin tutarının ülkedeki diğer cezaevi masraflarının üç katı olması cehennemin sonunu getirir.

    cezaevinin kapatılmasından sonra halka açılan ada yılda, 750.000 ziyaretçiyi kendine çeken turistik bir alan haline getirilir. pek çok insanın kabusu olan ada, artık hücrelerini sergilemekten çekinmiyor. konumu, kötü koşulları ve meşhur firarları ile korku ve gizemin sembolü haline gelen alcatraz, umutsuzluğunu kurtuluş düşleriyle parçalamaya çalışan insanların mezarı olsa da, şimdilerde kendini affettirmeye çalışırcasına ziyaretçilerine gülümsüyor. mahkumlarının umutsuzluk kelimesini kendilerine parola seçtiği karanlık kale, artık geçmişinden utanç duyuyor.

    işıl eğrikavuk


    Ekşi Sözlükten Alıntı




  • @Kürşat. güzel yazıymış. filmi izlemiştim çok güzeldi.. hapishanenin içini gezmek isterdim.. oyungezer dergisinde editör olan bi adam vardı uzun saçlı.. adam gitmişti oraya cdye fln atmış video yapıp :D kaçmayı başaranların yaptığı maketleri sergiliyolardı..

    edit: Murder in the First öneririm.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GaraJımdakiEjder -- 10 Şubat 2011; 1:27:51 >
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.