Şimdi Ara

İrritabl Barsak Sendromu ( Hassas Barsak , İbs , Spastik Kolon ) (301. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
13 Misafir (1 Mobil) - 12 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12.379
Cevap
199
Favori
1.898.928
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
23 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 299300301302303
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • yazıklar olsun tıp dünyasına ibs tanı ve tedavisi için yıllardır çözüme uğraştıracak bir ilaç bulamadılar.
  • tavuktan kesinlikle uzak durulmalı... köy tavuğu hariç güvendiğiniz yerden olucaksa o da... çünkü tavukta çok fazla bakteri ve ilaç var... kesinlikle probiyotik şart... kalın bağırsakta çözülen probiyotik var onu kullanmaya çalışın... tabi bunlar sadece azltıcak kesin çözüm değil.
  • Arkadaslar ishal baskın olanlar için loperamid kullanmalarini öneriyorum ve sonucu burda paylasmalarini yaklaşık 2 aydır kullanıyorum şikayetlerim fazlaca azaldı birazcık kilo yapabiliyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim Ibs Hikayem

    Ben kaç yıldır ibs'liyim bilmiyorum. Bu hastalığa yıllar önce bu sitede rastladım, birazcık da araştırıp kapattım bu konuyu. İbs teşhisini hiç bir test yapmadan ta o zaman koydum kendime. Çoğu insanla örtüşen şikayetler, hal ve düşünceler içerisindeyim.

    Benim zaten heyecanlı, stresli olan bir yapım var. Evden çıkmadan yoksa bile o wcye girilecek. Ama sonra iş değişti, beterin beteri varmış başıma geldi. Gelmez deme arkadaş gelir, yaşamayanlar bilmez. Bilmeyene anlatmak da zordur 😢

    İlki mutlu olduğum anda yakaladı beni. Kuzenlerle dışarda yemek yedik, başka bir yere bir şeyler içmeye geçeceğiz; hava sonbahar. Arabada bir ter bastı camı araladım, karnımda garip haraketler eyvah dedim bittim. Petrolde duralım midem bulanıyor dedim, geldik 2 dakkaya kafedeyiz diyorlar. "Dur" dedim "dur" durdu! Ama bütün gece mahvoldu. Rezil oldum dedim, kafede de lavabodan çıkamadım. 45 dakika bir de eve dönüş, "WC'yi arabaya yükleyip mi dönsek?"

    İkinci atak piknikte oldu. Abim ve arkadaşlarıyla pikniğe gittik, mangal falan. Benim atak bir tuttu piknik alanında pek yakınımızda olmayan WC'ye önce ağır, sonra koşar adımlarla son olarak koşarak zor yetiştim. Yine günüm mahvoldu, o gün ve yollar bitmek bilmedi.

    Üçüncü olarak dayım yengem ve küçük çocuğu fuarda(lunapark) önce yemek yiyip sonra dönmedolaba doğru gittik, o an vücudum sinyaller vermeye başladı. Ben lavaboya gidiyorum dedim ama yerimden kıpırdamaya bile halim yoktu. Binelim gidersin inince diyorlar. 😓 Hızlıca ilerledim herşey, herkes üstüme geliyordu sanki. Her yer bulanıklaştı. Bir standın önünde çakılı kaldım, zaman kavramı yer-yön kavramı kayboldu. Kıza wcyi sordum, gösterdiği yer tam karşımdaydı. Ne olduysa bundan sonra oldu.

    Bir de çalışıyordum ama bu tür problemler yaşadığımı hatırlamıyorum işte. Ama son yaşadığım olaydan sonra işe gidiş gelişlerim de etkilendi. Küçük bir yerde yaşıyorum, yürüyerek 10 dakikada çarşıdayım. İşe giderken yine atak geçirdim ama wcye girdiğimde tuvaletim yoktu. Ağladım hüngür hüngür, annem dayanamayıp sağlık ocağına götürdü. Doktor panik atak dedi, hafif bir hap ve bir damla verdi. İyi hissetmezsen uzmana görün Dedi. İki gün kullandım ve iki gün uyudum işten gelip sabah işe gidene kadar. Hap map kullanmam dedim bıraktım.

    SONUÇ: Buraya kadar okumadıysanız bile sonucu merak ediyorsunuzdur. Bir arkadaş kendimi analiz ettim demiş katılıyorum kendinizi analiz edin. 3 atağımda da dışarıda et yedim. Et bana dokunuyor zaten bunu biliyordum ama ishalimi tetikliyor. Ben hem kabız hem ishal bir arada yaşıyorum. Heyecanlanınca, panik yapınca doğal olarak ishale çeviriyor. Son olaydan beri çantamda yedek pantalon ve çamaşır bulunduruyorum ve bu yüzden küçük çanta kullanamıyorum😓 En azından kendimi az da olsa güvende hissediyorum. Gittiğim yerlerde tuvalet önemli oluyor haliyle ama en önemlisi olması ve yakın olması. Bu hastalık kafayla alakalı. Dışarı çıkarken bile kafanızda wc ile çıkar eve wc ile girersin. Asosyal değilim tam anlamıyla güvendiğim insanlarla güvendiğim heryere gidebiliyorum. Ama yine de önlemlerimi alıyorum malesef. Bir de kafa dedik ya kendinizi oyalayacak bir şeyler bulun. Eliniz dolu olsun aklınız da onda olsun.

    Çok uzattım araştırmalarım sürüyor dünden beri. Daha sonra onlarla ilgi fikir alışverişi de yapmak isterim. İbs'siz kalın inşallahh😊

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bende ibsnin vücutta oluşturduğu gaz problemini nexium ile çözdüm şuan debridat kullanıyorum sadece kabızlık için günde 2 kere alıyorum kabızlık çeken arkadaşlara öneririm debridat içince o gün mutlaka tuvalete çıkıyorum rahat şekilde.



    Enterogermina probiyotik çok methedilmiş onu kullanmaya başlayacağım gelişmeleri yazarım.



    Allah böyle hastalığın belasını versin içimiz gaz dolu, zeplin gibi geziyoruz ortalıkta arkadaş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu hastalık Türkiye'de çok ses getirmese de yurtdışında daha aktif halde araştırmalarımdan anladığım kadarıyla. Anladığım kadarıyla önerileri sıralamak istiyorum. Sizin de bilginiz varsa bunlarla ilgili öğrenmek istiyorum.



    1- Aloavera bitkisi ürünü deneyen oldu mu?



    2- Lahana turşunun belki ne olduğunu bile bilmiyorlar. Öneriler arasında var ve her gün tüketilmesi gerekenler arasında.



    3- Elma sirkesi özellikle ev yapımı tavsiye ediliyor.



    Bir de Tibet'in Yaşam Pınarı adlı kitapta 5 ayin olarak geçen 5 yoga haraketi de her açıdan insan sağlığına yararını okudum, ibs dahil. Denemekte fayda var diye düşünüyorum. Ben ilaçla tedaviye olumlu bakmıyorum. İlaçla çalışan yada çalışması yavaşlatılan huzursuz bağırsak olacak başımıza tembel bağırsak. Bu konuda bitkisel çözümlere yönelmek daha mantıklı bence. Çünkü ben bunun tamamen psikolojik olduğunu düşünüyorum. Düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Stajyer doktor S kullanıcısına yanıt
    Hocam lopermid ishal ilacı olan değil mi onu kullanıyorum ben ishali kesiyor sadece geçici olarak yani sürekli almak lazım her gün almakta zararlı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mutluyumaslinda

    Bu hastalık Türkiye'de çok ses getirmese de yurtdışında daha aktif halde araştırmalarımdan anladığım kadarıyla. Anladığım kadarıyla önerileri sıralamak istiyorum. Sizin de bilginiz varsa bunlarla ilgili öğrenmek istiyorum.



    1- Aloavera bitkisi ürünü deneyen oldu mu?



    2- Lahana turşunun belki ne olduğunu bile bilmiyorlar. Öneriler arasında var ve her gün tüketilmesi gerekenler arasında.



    3- Elma sirkesi özellikle ev yapımı tavsiye ediliyor.



    Bir de Tibet'in Yaşam Pınarı adlı kitapta 5 ayin olarak geçen 5 yoga haraketi de her açıdan insan sağlığına yararını okudum, ibs dahil. Denemekte fayda var diye düşünüyorum. Ben ilaçla tedaviye olumlu bakmıyorum. İlaçla çalışan yada çalışması yavaşlatılan huzursuz bağırsak olacak başımıza tembel bağırsak. Bu konuda bitkisel çözümlere yönelmek daha mantıklı bence. Çünkü ben bunun tamamen psikolojik olduğunu düşünüyorum. Düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.

    Türkiye'de maalesef çoğu kişli hastalıktan haberdar bile değil yani IBS hastalarının çoğu bilmiyorlar bile hasta olduklarını.




  • Bilmemeleri daha iyi aslında. Hastalık stres kaynaklı olduğu ve kesin bir tedavisi olmadığı için daha çok psikoloji bozabilir. @Francis

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim canım kardeşlerim,hastadaşlarım beni yanlış anlamayın ama geçmiş 300 sayfayı okumadığınız o kadar belli ki,yazılan şeyler hep tekrarlanıp duruyor,aynı öneriler sunuluyor,tamam tekrar yazın ama öncelikle şu geçmişteki 300 sayfayı okuyun öyle yazın bari,farklı şeylerle gelen yok çünkü.Canım kardeşim bak bende bir kez daha yazayım kesin psikolojik diye bir şey yok ki,ibs nin psikolojik ve bakteriyel kaynaklı olduğu bin kez burada söylendi,psikolojik sananlardan birisi de bendim,ne tür bir tedavi gördüğümü geçmiş sayfalarda yazmıştım,tekrar yazmıycam buna binaen hastalığımın %99 ihtimalle bakteriyel kaynaklı olduğunu tam olarak tespit etmiş bulunmkatayım,bütün adımlarım bu yönde olacak.Bu hastalığın psikolojik rahatsızlıklara ön ayak olduğunu kendimde bizzat gözlemledim,çünkü hastalık beni bulduğunda psikolojik olarak hiç bir sınımtım yoktu,hastalık beni bulupta yıllarca toplum içinde kaygı içinde,utanarak,sıkılarak,sürekli bağırsaklarımı düşünerek yaşadığım için ibs nin yanında nur topu gibi bir de anksiyetem oldu.Amma velakin ibs ye psikolojik olarak en zayıf anlarında yakalananlar da var ki bu da ibs nin psikolojik kısmı oluyor.Çoğunluğun dediği gibi kendinizi gözlemlemeniz ve hastalığın ne sebepten çıktığını tespit etmenizin size çok faydası olacak ve yolu yarılamış olacaksınız.




  • Miss-Nothing kullanıcısına yanıt
    İbs ile burda tanıştığımı ilk yorumumda belirtmiştim. O zaman hatırlamıyorum ama yorumların hepsini okumuşumdur ama bu kadar yorum yoktur. Açıkçası etkilenirim aklıma kazınır diye de okumaya çekinip son bir kaç sayfaya göz attım yeni gelişmeler var mı diye. Yorumda "tamamen psikolojik" yazmam hem yanlış hem kendi düşüncemle zıt bir yorum olmuş. Ben ilaca karşı olduğumu bitkisel çözümlere başvurmak daha doğru olur diyerek ikisine değinmek istedim aslında. Yararlı mı diye sunduğum şıklar hem bedensel hem psikolojik. Nasıl yendiğinizi de okumayı çok isterim, forumda yeni olduğum için bir göz atacağım. Sizi tebrik ediyorum, geçmiş olsun. @Miss-Nothing

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok mecbur kalmadıkça bende ilaç kullanmama taraftarıyım, bitkisel çözümler geçmiş sayfalarda yazıldı zaten.Tedavi gördüm derken iyileştim manasında söylemedim, sonuçta hepimiz tedavi görüyoruz, doktorlar bize yalan yanlış bir tedavi uyguluyor evet ama iyileşen çok az,ben henüz iyilesmedim çünkü aklımda olan şeylerin hiçbirini uygulamadim, inşallah hepimiz sonuca ulaşırız,size de şöyle özetliyim toplamda 3 yıl anti depresan tedavisi gördüm, her iki tedavimde de bıraktıktan en az 6 ay sonra ibsem geri döndü. Hastalığın başlangıcını tespit ettim, bakteriyel kaynaklı olduğuna o tespitten sonra emin oldum.hastaligin tespiti yani psikolojik mı, bakteriyel mı olduğunu anlamanız ve o yönde adımlar atmanız size baya avantaj sağlayacaktır.yani yolun yarısını almış olacaksınız

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Miss-Nothing kullanıcısına yanıt
    Kişiden kişiye çeşit değiştiği gibi, bu yönden de değişim olabilir. Benim bakteriyel ve psikolojik bir arada bundan eminim. Mesela dışarıda et yediğim zaman beyaz kırmızı farketmez en fazla on onbeş dakika sonra anında ishal. Ama evde yediğim zaman olmuyorum. Kendimizi takip edip dokunan yiyecekleri yememeliyiz yada bunun bir testi varmış onu yaptıracağız.

    Aloevera mide ve bağırsaklar için iyiymiş. Evde yetiştiriyorum fakat hangi çeşidi olduğunu bilmiyorum. Yurtdışında marketlerde yaprakları satılıyormuş, burda ancak Aloaveralı ürünler bulabiliriz. Bu konuda kafam karışık. Yapacaklarım arasında çok şık var benim de. Kararsızlık, üşengeçlik ve isteyip başlayamama gibi engellerim var...@Miss-Nothing

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Miss-Nothing kullanıcısına yanıt
    Sadece bakteriyel olsa sizinki neden antidepresan kullandiginiz donemde gecsin.

    Psikoloji cok farkli bir olay.



    Antidepresan ibs i tamamen yok etmiyor bu dogru



    Biraktiktan sonra nur topu gibi aylar sonra geri donuyor size.



    O yuzden etkili duzenli bir antidepresan tedavisi olmali.kisa surede birakilmamali ibs tamamen hafizadan silinene kadar birakmamak lazim. Ama yillarca ibs le yasamis biri icin bunu hafizadan silmek cok zor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Genelde söylediğim bir şey var,ibsen varsa psikolojin de mahvoluyor birbirleriyle çok bağlantılı,insanı süründüren,sırtından soğuk terler dökülmesine sebep olan,sende hiç varolmayan korkular peydah eden çok melanet bir hastalık,psikolojisi sağlam adamı iki günde yataklara düşürecek derecede felaket bir hastalık.Güzel bir tatil dönüşü,kafasını boşaltmış,rahat bir şekilde eve dönen birisini nasıl bulur ki bu hastalık,psikolojik sebepli mi?,anti depresanların güzel bir uyuşturma mekanizması var,aşırı hareketli bağırsakları pek güzel uyuşturuyorlar yani,bu sebepten bağırsak hareketleri yavaşlıyor,rahatlıyorsun,en azından benim için öyle oldu,gerisini bilemem,isteyen herkes bir on beş yıl boyunca avuç avuç ad yutabilir,kimse kullanmasın demedim hiçbir zaman,ben bulaşmıycam daha orası ayrı,evet eminim bakteriyel olduğundan hastalığımın çıkışı hakkında ayrıntı vermek istemiyorum o bana kalsın,3 yıl iyileşmek için iyi bir rakam bence hala tık yoksa,orada bir sorun var demektir,dediğim gibi isteyen istediği ilacı kullanabilir,herkesin kendi seçimidir.




  • Bağırsak bakterileri ile serotonin hormonu arasında bir ilişki olabilir onlar olmadığı için bağırsak mutsuz olabilir bence de hastalık bakteriyel çünkü benim ki iki ay antibiyotik kullandıktan sonra başladı tüm bakterileri katlettim muhtemelen bağırsak şimdi mutsuz eski düzeni istiyor yeni düzene alışamıyor eski dostlarını geri vermeliyz ama nasıl??? Probiyotik kapsüller yetersiz yoğurt yetersiz dışkı nakli işe yaramalı ama tam sonuç yok bilemiyorum ama antidepresan bağırsakta geçici olarak kafa yapıyor muhtemelen.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2 aydır bende kullanıyorum sıkıntısı olmadı bende

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Selam arkadaşlar iyi dileklerimi temenni ediyorum hepinize. Bu konuya yazmak için üye oldum. Şimdi ben size yemek tarifi gibi birkaç liste vereceğim malzemeleri bulması (araştırması) pişirmesi ve yemesini siz yapacaksınız :) Yazacaklarım detaylı ve uzun olabilir yine de her kelimeyi dikkatli bir şekilde okuyun.

    Yine, yazacaklarım size saçma gelebilir ama sırayla dizilmiş domino taşı örneğini aklınızda tutun. İnsan vücudu mükemmel tasarlanmıştır ve insan vücuduna ait her bir bilimum terminoloji(ler) birbiriyle uyum halindedir. Nerede bir arıza olsa ilk domino taşına dokunur gibi diğer yerlerde de etkisi devam eder.
    Somut bir örnek
    Topuktaki yamukluğun bütün vücuda yayılması. Başlangıç noktası ve etki ettiği diğer noktalar aynen domino taşı gibi


    Şimdi gelelim tarifimize. Unutmayın araştırma size ait bir nevi balık tutmayı öğretiyorum :)

    Doğru nefes alma

    Çoğumuz diyaframdan nefes almıyor. Akciğerler yeterli havayla dolmuyor ve böylece tam randımanlı çalışmıyor derin değil kesik nefes ile hayatımızı idare ediyoruz. Normal yaşanıtınızdaki nefes alış verişinizi yatarkenki nefes alış verişinizle kıyaslayın aradaki farkı göreceksiniz. Yatarken veya uzanırken karnınızın şişip indiğini göreceksiniz doğru nefes alma şekli budur. Bebekken doğru nefes alırken nasıl oluyorda yaş ilerledikçe doğru nefes almayı unutuyoruz bu da üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.. Neyse internetten doğru nefesi alma egzersizlerini bulun ve deneyin lütfen

    Postür (Duruş) Bozukluğu



    Çoğumuz bilgisayardayken soldaki görsel gibi oturuyoruzdur. "Kifoz" omuzların öne doğru eğilmesi akciğerlerde daralmaya sebebiyet veriyor ve nefes alma verimliliğimizi etkiliyor. Doğru nefes alamayınca ve kısmi nefesle yetinince bu sefer diğer organlar da bundan etkileniyor. Omuzların öne düşmesi, karın bölgesindeki kasların zayıflığı ve darlığı mideye ve bağırsaklara baskı yapıyor ve hastalığa davetiye çıkarıyor. Görsele tekrar bakın sizce böyle bir postüre sahip bir kişinin iç organlarının ne kadar sağlıklı olmasını bekleyebilirsiniz? Bu da teknolojinin getirdiği olumsuz etkiler olsa gerek. Bir dahaki toplu taşıma aracı kullanımınızda telefonlarına gömülmüş ıhm.. pardon telefonlarına bakan insanlara bir göz atın. :)

    Şimdi diğer bir duruş bozukluğu olan “Lumbar Lordosis” e bakalım

    Sağ görselde kalçanın dışa doğru çıkmasını ve omuriliğin karın bölgesini nasıl fazla işgal ettiğini görüyorsunuz. Sorunlu bağırsaklar merhaba!
    Ne öğrendik?
    Duruş bozukluğu;
    akciğer darlığına yani doğru nefes alıp vermemizi engellemeye
    hastalıklı bir omurilik mide ve bağırsaklarda baskıya yani mide ve bağırsak hastalıklarına
    sebebiyet veriyor.

    Peki tamam güzel söyledin ettin görsellerle de destekledin iyi! Ne şimdi bu benim vücudum düzgün tamam mı diyebilirsiniz. Ne yapmamız gerekiyor da diyebilirsiniz. Benim gözlemlerim ile söyleyebilirim ki şuan ben de dahil insanlar %85-90 oranında düzgün postüre sahip değiller.
    Okumaya devam edin lütfen

    Diğer bir domino taşıyla tanıştırayım sizi

    Masturbasyon

    Masturbasyon eylemi sadece cinsel bölgeyi ilgilendiren bir eylem değil aksine tüm vücuda etki eden ve reaksiyona sokan bir eylemdir.
    Aşağıda bir makale paylaşıyorum. Aşırı masturbasyonun kemiklere kadar zarar verebildiği hakkında bir yazı mevcut. “Physical side effects for men” kısmını okuyun ya da türkçeye çevirin lütfenhttp://www.totalpenishealth.com/article/how-much-is-too-much-masturbation
    İnsan vücudu biriken fazla meniyi küçük tuvaletinizde ve uykuda atabilmekte bu yüzden fizyolojik olarak masturbasyona gerek yoktur ama çevre faktörü ve diğer etkenler insanı buraya sürükleyebiliyor. Bir rahatlama eylemi olarak görülüyor fakat vücuda zarar veriyor özellikle bağırsaklara. Nasıl mı?

    Porno ve veya Müstehcen İçerik Bağımlılığı
    https://forum.donanimhaber.com/pornografi-bagimliligindan-kurtulma-rehberi-beyniniz-kuculuyor--93481053
    güzel bir konu arkadaşımız yazmış okumanızı tavsiye ederim
    Beyin dopamin ilişkisi bizi yetmemezliğe dahası yok mu ya getiriyor.
    Benim deyineceğim nokta biraz farklı
    Şimdi pornografik görüntüler videolar ve müstehcen içerikli resimler videolar bizde aşırı heyecan duygusu uyandırıyor ve ,“aç gözlülük” kavramı buraya cuk diye oturur, hep merak ile daha fazla daha fazla diyerekten sonu olmayan bir noktaya getiriyor. Üstte belirttiğim gibi fizyolojik noktadan bakıldığında vücudun masturbasyona bile ihtiyacı yok iken bizi masturbasyona iten faktörler bizi ve bağırsaklarımızı olumsuz etkiliyor. Kendimizi aşırı dolu hissettiğimizde hiç bir şeye bakmadan yapılan masturbasyon (ki tercih edilmelidir) ile beyine dopamin işkencesi çektirdiğimiz porno ve bilimum arkadaşlarına bakılarak yapılan masturbasyon arasında dağlar kadar fark var. İlkinde hayalgücü devreye girerken İkinci masturbasyon çeşidinde tonlarca pornografik görüntülerin verdiği “hastalıklı beyin” devreye giriyor. Yaşantımızla entegre olmuş hayallerimizi pornolarda arayıp bizlere hastalıklı bir beyin veriyor ve sanal gerçekliği günümüz gerçekliği ile karıştırır hale gelip hayat korkağı bir birey asosyal ve (büyük harflerle yazıcam özür dilerim) SAPIK bir hale getiriyor. Hastalıklı bir beyin..
    Ömrü hayatımızda görmeyeceğimiz süslü püslü gösterilen aslında gerçekten çok uzak olan pornografik görüntüler bizi aşırı heyecanlandırıyor ve bağırsaklarımızı birden harekete geçiriyor ve hastalık burada başlıyor. Ve yazıktır ki porno bağımlılığı devam ettikçe göz sağlığımızla birlikte bağırsaklarımızı da pornografiye hediye ediyoruz. Ve daha nice sağlıklı yerlerimizi. (domino etkisi devam ediyor)
    Dini noktadan da bakıldığında insanlığa haram kılınan şeylerden biri olan harama bakma, harama nazar etmenin neden haram kılındığını da düşünmek lazım. Dini bütün yasaklar insana zarar verdiği için olmasın?
    Şimdi geçmişe bir dönün hiç masturbasyon ile büyük tuvalete çıkma arasında bir ilişki gördünüz mü? Masturbasyon öncesi büyük tuvalete girme gibi? Ya da masturbasyon öncesi ve sonrası bağırsaklarınızdan ses geldiği?
    Devam edelim..

    Şeker (Şeker kız Candy gibi olan değil :))

    Dopamine aç beyin onca güzel aktiviteler var iken artık sadece ve sadece pornografi ile tatmin olunca şeker ve et bağımlılığı baş gösteriyor.
    Bağırsak kanseri hastalarının aşırı şeker tüketimi ve veya aşırı et tüketimi ile ilişki olduğunu biliyor muydunuz? (bir domino taşı daha devrildi)

    PEKİİİİİİ etki-tepki olarak nasıl bir domino etkisi var anlattıklarında?

    Doğru nefes alamama --> Karında şişlik --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri
    Veya
    Duruş Bozukluğu --> Doğru nefes alamama --> Karında şişlik --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri
    Veya
    Teknoloji ile gelişen olumsuzluklar (masa başı iş, pc’ye bağlı yaşam ve niceleri) --> Duruş bozukluğu --> Doğru nefes alamama --> nefes darlığı ve veya şişkinlik, organlarda aşırı baskı --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri
    Veya
    Çevresel etki (cinsellik içeren öğelere maruz kalma, gdolu yapa gıdalar) --> Porno ve Müstehcen İçerik --> Masturbasyon --> Duruş bozukluğu --> Doğru nefes alamama --> nefes darlığı ve veya şişkinlik, organlarda aşırı baskı --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri
    Veya
    Porno ve Müstehcen İçerik --> Masturbasyon --> Aşırı şeker ve veya et tüketimi --> bağırsak hastalıkları, irratbl, şişkinlik, ishal, kabız halleri


    Yeter çok yazdın sadede gel. Ne yapmalı nasıl sağlıklı bir bağırsağa sahip olunmalı?

    Hemen anlatıyorum;

    > Kan grubunuza göre beslenmeyi araştırın. Ve illa ki şu besin bana çok iyi geliyo dediğiniz ya da vücudunuzda olumlu etkisini gördüğünüz besin/besinler vardır onları öğünlerinize daha çok dahil edin.

    > Yemek yerken küçük lokmalarla iyi çiğneyerek ve yavaş yiyin. Sindirimi mideye inmeden önce ağzınızda kolaylaştırın böylece bağırsaklarınız size teşekkür edecektir.

    > Şeker tüketiminizi azaltın şeker ihtiyacınızı abur cubur olarak nitelendirdiğimiz ürünlerden değil meyvelerden alın.

    > Kahvenin faydasını keşfedin :) özellikle güzel bir dost eşliğinde
    > Ayakta idrar yapmamaya özen gösterin

    > Makat ve anüs bölgesi temizliğine dikkat edin

    >Su içme adabını öğrenin tek dikişte değil yudumlayarak için. (oturarak içmenin faydasını araştırın. İlmin ve bilmin kesiştiği noktalar. Peygamber efendimiz de suyu oturarak 3 seferde içermiş.)

    > Abur cubur fabrikasyon ürünlerini gerekirse tüketmeyin bunlar bağırsakları telef ediyor. Bir dahaki market alışverişinizde bir ürünün içindekiler kısmını bir okuyun gözünüzü seveyim. En basitinden bir bisküviye dahi bakın. Hiç masum değiller.

    > El ve tırnak temizliğinize dikkat edin. Tırnaklarınızı uzatmayın içindeki pislikler bağırsaklarınızla ilintili.

    > Karnı çok şişkin olanlar duruş bozukluğu dışında ayrıca vakum egzersizlerine göz atsın lütfen

    > Aşırı küçük tuvalete gidenler burayı incelesin lütfenhttp://www.wikihow.com/Strengthen-Your-Bladder-and-Urinate-Less-Often

    >Dine göre tuvalet adabını araştırın (sol ayak ile girip destur deme ve daha anlatılanlar)

    > Haraketsizlikten ve vücut tembelliğinden kaçının. Uzun süre pc başında oturanlar niye bağırsaklarım böyle demeyin. Ayaklarınızı gezintiye çıkarın sizden memnun kalacaklardır. :)
    > Yemekleri besmele ve sağ el ile yiyin. (dinen gelebilir ama araştırın ilginç şeylerle karşılaşacaksınız)

    > Tuvalet temizliğinizi sol el ile yapın. (üstteki konu geçerli)

    > Büyük tuvalete çıkarkenki oturma pozisyonun önemli olduğu söyleniyor bir bakın derim tabure varsa evde o da iş görür




    Görseldeki makat ile bağırsağın açılıp kapanmasını sağlayan kas. Sağdaki çömelme pozisyonundaki halini gösteriyor. Soldaki otururkenki. Galiba şimdi eski alaturka tuvalet kullanan insanların neden şimdiki nesile oranla neden bağırsak sorunu yaşamadıklarını daha iyi anlıyorum..

    > Bitki çaylarını keşfedin internet bilgi deryası. Saraçoğlu’nun tarifleri dolu

    > İlgi alanınıza giren size özgüven aşılayacak şeyler ile uğraşın

    > POZİTİF KALIN kaygı ve endişe eskiye oranla neden bu kadar çok arttı??

    > Düşünce tohumun farkında olun düşünceler eylemlerin ilk adımıdır. Olumlu bir düşünce size olumlu bir hayat ve sağlıklı bir yaşam verir. Kötü düşüncelerinizin esiri olmayın. (yazdıklarıma bakıyorumda benim de ders almam gereken çok şey varmış ya)

    Buraya kadar dayandıysanız tebrikler. Yazdıklarımı uygulayın lütfen. Teşekkür dahi istemiyorum önemli olan sizsiniz siz sağlıklı olun yeter. Sağlık kadar güzel birşey var mı hayatta! Okuyana, farenin tekerleğiyle şöyle bir göz gezdirene selamlar. Sevgi ile kalın. :)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alfred W. -- 30 Ocak 2017; 6:44:4 >




  • Çok doğru şeylerden bahsetmissin bende ufak bir şey eklemek istiyorum ruhun dinlendiren müzikler var stresli zamanlarinzda onerrrim ben öyle yapıp rahatliyorum :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben bu hastalığın yayılabilir ve bulaşıcı olduğunu düşünüyorum. Yakın zamanda nedenleriyle açıklayacağım ama ben bir çoğumuzun bu hastalığı dışardan kaptığımızı düşünüyorum psikolojik falan değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 299300301302303
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.