Şimdi Ara

__ -- İNGİLİZCE ÖĞRENME PORTALI-- __ (kaliteli bedava içerik siteleri)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
569
Cevap
239
Favori
220.525
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki

__ -- İNGİLİZCE ÖĞRENME PORTALI-- __ (kaliteli bedava içerik siteleri)


(En Son Oy Tarihi: 18.7.2023)
Giriş
Mesaj
  •  __ -- İNGİLİZCE ÖĞRENME PORTALI-- __ (kaliteli bedava içerik siteleri)



    **********************************************************************************
    **********************************************************************************


    Kelime öğrenmekte sıkıntı çekenler için mükemmel bir site ve bilgisayar programı:


    http://www.wordexam.com/




    ************************************************************************************
    ************************************************************************************

    Evet arkadaşlar, ingilizce durumunuz nedir?

    Sizcede Gerçekten Türkler yabancı dil öğrenme özürlü mü?

    Sizde bir türlü öğrenemiyorum diyenlerden misiniz?

    Size göre hata sizdemi yoksa yöntemde mi?

    Sizin ingilizce hikayeniz nedir?

    Size faydalı olan "İNGİLİZCE KURS" önerisi verebilir misiniz?

    Size göre "İNTERNET ORTAMI" ne derece bu öğretimde etkili?

    Önerebileceğiniz siteler var mı?




    not: Deneyimlerini ve site önerilerini aktaran her katılımcıya ayrı ayrı teşekkür




    ****************BEDAVA KALİTELİ İNGİLİZCE ÖĞRETEN SİTE ÖNERİLERİ****************



    1) ingilizce kelimeler için: (resimli, ingilizce ve türkçe telaffuzlu, çoklu dil desteğide var)

    http://www.internetpolyglot.com/playSlideShow.html




    2) ingilizce öğreten güzel bir site: ( Blitzkrieger arkadaşımıza çok teşekkürler )

    http://www.livemocha.com/




    3) videolu ingilizce dersleri:

    http://www.ingilizce.be/ingilizce_video.htm




    4) özellikle kelime öğrenimi için çok hoş bir oyun. Telaffuz, dikkat ne ararsanız var. oyun dediğime bakmayın, adı oyun işlevi kelime öğretmek.
    Buyurun linki:

    http://www.bbc.co.uk/turkish/learningenglish/story/2005/12/051226_tr_wordmaster_flash.shtml




    5) Güzel alıştırmaların bulunduğu bir site:( Blitzkrieger Arkadaşımıza çok teşekkürler )

    http://www.oup.com/elt/global/products/englishforlife/




    6) Kelime haznemizi geliştirmek için bir site daha ( Sam Fisher 6600 arkadaşımıza çok teşekkürler )

    http://english2go.com/




    7) Yeni başlayanlara yararlı olacak temel ingilizceyi sıkmadan anlatan yerli bir site...

    http://www.ezgi.com//




    8) Bir milyondan fazla üyesi olan ve mail adresinizede bilgiler gönderen, ingilizce öğreten bir site ( Blitzkrieger arkadaşımıza çok teşekkürler )

    www.englishbaby.com




    9) Basit dille yazılmış ingilizce haberleri takip etmek için güzel bir site ( Blitzkrieger arkadaşımıza çok teşekkürler )

    http://www.simpleenglishnews.com/




    10) ingilizce öğretimi açısından çok kaliteli bir site ( seF[o] arkadaşımıza çok teşekkürler )

    http://web2.uvcs.uvic.ca/courses/elc/studyzone/




    11) Kelime telaffuzu açısından tüm dünya dillerinede destek veren çok güzel bir site (konyaaslani arakadaşımıza çok teşekkürler )

    http://forvo.com/


    *******************************************************************************************************




    Şimdi sizin önerilerinizi alalım.

    En azından teşekkürü çok görmeyin.




    Portalın gelişmesi için bildiklerimizi paylaşmaktan geri durmayalım lütfen





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi m.t.y. -- 13 Temmuz 2010; 12:47:58 >







  • Arkadaşlar merhaba ,

    Ben de sizler gibi yıllarca ingilizce çalışan ama ilerletemeyenlerdenim, denemediğim program kurs paket kalmadı, effortless english , american calture , evde çalışma busuu ,skypie üzerinden kız bulup onunla konuşma pratiği yapma gibi bir sürü şey denedim.Bu bağlamda ingilizcemi ilerletmemde hangisi yararlı oldu onları aşağıda sıralayacağım.

    1. Eslpod.com ; eğer gün içinde yolda çok fazla zaman harcıyorsanız bu site tam size göre şöyle ki; bir kaç günde bir text yayınlanıyor ve text i en az %60 anlıyorsanız her gün bu texti mutlaka dinliyorsunuz tabi en az 6 ay veya 1 yıl , alıştıktan sonra zaten bırakamayacaksınız güncel konularda çok faydali ve eğlenceli bilgiler veriyor.Bu hizmet bedava ama yok textin pdf ini görmek isterseniz (pdf te kelimeler ve biraz daha ek note var ) o da aylık 10 $. Ben aboneyim faydasını çok görüyorum listening düzeyimi çok geliştirdi.

    2. Verbling.com / cambly.com ; Bu iki site de online 1' e 1 ve yabancı hocalarla konuşma imkanı sağlayan amerikada ki hoca ile tr deki öğrenciyi (veya herhangi bir öğrenci) birleştiren efsane site , bu işte bundan faydalısını ben görmedim,

    şöyle ki ; normal klasik bir kursa giderseniz 2+1 kampanyalı fiyatımız 2000 tl derler.(o kampanya hiç bitmiyor) haftada 2 gün ders olur , dersler 45 dk sınıfta 9 kişi , hoca kafadan 20dk konuşur geriye kalan dakkaları sınıfa böler , size ya 5 dk kalır ya da biraz yırtık biri iseniz 10 dk kalır.(5 dk full konuşma ) ama bu sitelerde dersler 60 dk olur ve kötü hoca ise dersin 30 dk sını alır iyi hoca ise dersin en fazla 15 dk sını alır ve geriye kalan sürede pratik yapma imkanınız olur.

    Verbling.com çok pahalı dolar 2 tl olduğu zaman ben buradan dersler aldım toplamda 30 ders falan , haftada 3 saat( haftanın 3 gününe dağıttım) dersler ortalama 20 dolar, paranız çok ise yazılabilirsiniz.
    Verbling.com bir de bu sitede 9 kişilik sınıflarda konuşma imkanınız var ,bu da o zaman 49 dolar civarındaydı, her gün ve günün 24 saati herhangi bir sınıfa girebiliyorsunuz burayı da denedim burada size 10 dk konuşma gelir , diğer katılımcıların ses kalitesi görüntü kalitesi farklı olduğundan onları dinlediğinizde anlamaz ve sıkılabilirsiniz ki ben çok sıkılyıordum.(onları anlamaya çalışmak güzel oluyor bazen öğretici oluyor.)


    cambly.com ; bu site de aynı mantık ile çalışıyor online 1 e 1 dersler şeklinde, burada iste format farklı hesaplama yapıldığında hoca ile görüşmenin saati ortalama 8 dolara gelmekte , ben burada haftanın 5 günü günde 30dk olacak şekilde programa kayıt oldum (86 dolar) eğer o gun 30 dk konuşmassanız dk yanıyor, bir sonra ki güne aktarmıyor , zaten amaçta biraz sürekliliği sağlamak her gün 30 dk pratik.(isterseniz 15 /30/60/120 dk ve haftanın 3/5/7 günü seçenekleri var) burada ise önemli olan doğru hocayı seçmek ve aynı hoca ile süreklilik sağlamak.Haftanın 5 günü ders alıcaksanız 2 hoca veya 3 hoca ile sınırlandırmak ve onlar ile devam etmek gerekir.




    özetle benim methodum ; her gün evde online görüşme + her gün listening yapmak.Çalışıyorum ve fazla zamanım yok işten gelince kafa patlayacak gibi oluyor oturup ders çalışmak zor geliyor adama ondan dolayı böyle bir yol seçtim.Bu hedefte eğer çok ekstrem bir durum olmassa 1 yıllık bir süreç koyarak durumumu görmek istiyorum

    Herkese bu illeti öğrenmede, akıcı konuşmada başarılar dilerim,gerçekten üniversitelerde tez konusu olacak kadar başarısızlık var ülkemizde. ( o kadar sene lise de üni de hazırlık okumalar kurslara gitmeler yurtdısında maltalara gitmeler ama elde 0 )

    Saygılarımla ,
  • Arkadaşlar merhaba ,

    Ben de sizler gibi yıllarca ingilizce çalışan ama ilerletemeyenlerdenim, denemediğim program kurs paket kalmadı, effortless english , american calture , evde çalışma busuu ,skypie üzerinden kız bulup onunla konuşma pratiği yapma gibi bir sürü şey denedim.Bu bağlamda ingilizcemi ilerletmemde hangisi yararlı oldu onları aşağıda sıralayacağım.

    1. Eslpod.com ; eğer gün içinde yolda çok fazla zaman harcıyorsanız bu site tam size göre şöyle ki; bir kaç günde bir text yayınlanıyor ve text i en az %60 anlıyorsanız her gün bu texti mutlaka dinliyorsunuz tabi en az 6 ay veya 1 yıl , alıştıktan sonra zaten bırakamayacaksınız güncel konularda çok faydali ve eğlenceli bilgiler veriyor.Bu hizmet bedava ama yok textin pdf ini görmek isterseniz (pdf te kelimeler ve biraz daha ek note var ) o da aylık 10 $. Ben aboneyim faydasını çok görüyorum listening düzeyimi çok geliştirdi.

    2. Verbling.com / cambly.com ; Bu iki site de online 1' e 1 ve yabancı hocalarla konuşma imkanı sağlayan amerikada ki hoca ile tr deki öğrenciyi (veya herhangi bir öğrenci) birleştiren efsane site , bu işte bundan faydalısını ben görmedim,

    şöyle ki ; normal klasik bir kursa giderseniz 2+1 kampanyalı fiyatımız 2000 tl derler.(o kampanya hiç bitmiyor) haftada 2 gün ders olur , dersler 45 dk sınıfta 9 kişi , hoca kafadan 20dk konuşur geriye kalan dakkaları sınıfa böler , size ya 5 dk kalır ya da biraz yırtık biri iseniz 10 dk kalır.(5 dk full konuşma ) ama bu sitelerde dersler 60 dk olur ve kötü hoca ise dersin 30 dk sını alır iyi hoca ise dersin en fazla 15 dk sını alır ve geriye kalan sürede pratik yapma imkanınız olur.

    Verbling.com çok pahalı dolar 2 tl olduğu zaman ben buradan dersler aldım toplamda 30 ders falan , haftada 3 saat( haftanın 3 gününe dağıttım) dersler ortalama 20 dolar, paranız çok ise yazılabilirsiniz.
    Verbling.com bir de bu sitede 9 kişilik sınıflarda konuşma imkanınız var ,bu da o zaman 49 dolar civarındaydı, her gün ve günün 24 saati herhangi bir sınıfa girebiliyorsunuz burayı da denedim burada size 10 dk konuşma gelir , diğer katılımcıların ses kalitesi görüntü kalitesi farklı olduğundan onları dinlediğinizde anlamaz ve sıkılabilirsiniz ki ben çok sıkılyıordum.(onları anlamaya çalışmak güzel oluyor bazen öğretici oluyor.)


    cambly.com ; bu site de aynı mantık ile çalışıyor online 1 e 1 dersler şeklinde, burada iste format farklı hesaplama yapıldığında hoca ile görüşmenin saati ortalama 8 dolara gelmekte , ben burada haftanın 5 günü günde 30dk olacak şekilde programa kayıt oldum (86 dolar) eğer o gun 30 dk konuşmassanız dk yanıyor, bir sonra ki güne aktarmıyor , zaten amaçta biraz sürekliliği sağlamak her gün 30 dk pratik.(isterseniz 15 /30/60/120 dk ve haftanın 3/5/7 günü seçenekleri var) burada ise önemli olan doğru hocayı seçmek ve aynı hoca ile süreklilik sağlamak.Haftanın 5 günü ders alıcaksanız 2 hoca veya 3 hoca ile sınırlandırmak ve onlar ile devam etmek gerekir.




    özetle benim methodum ; her gün evde online görüşme + her gün listening yapmak.Çalışıyorum ve fazla zamanım yok işten gelince kafa patlayacak gibi oluyor oturup ders çalışmak zor geliyor adama ondan dolayı böyle bir yol seçtim.Bu hedefte eğer çok ekstrem bir durum olmassa 1 yıllık bir süreç koyarak durumumu görmek istiyorum

    Herkese bu illeti öğrenmede, akıcı konuşmada başarılar dilerim,gerçekten üniversitelerde tez konusu olacak kadar başarısızlık var ülkemizde. ( o kadar sene lise de üni de hazırlık okumalar kurslara gitmeler yurtdısında maltalara gitmeler ama elde 0 )

    Saygılarımla ,




  • Selam arkadaşlar, ben anadolu öğretmen lisesi mezunuyum.Yıldız teknik üniversitesini bitirdim.Lisede sadece hazırlık vardı ve ondan sonra eğitim türkceydi.Yani tam bir anadolu lisesi değildi.Üniversitede de 1 sene hazırlık okudum sonrası malum birkaç ingilizce secmeli ders ve ingilizce dersleri.Benim durumum 6 ay öncesine kadar şuydu.Emailleri rahat okuyup ,cevap verirken birkaç kelimeye sözlükten bakıyordum.Ama konuşurken takılma ve sacmalama.Dinlerken konunun temasını anlama aralarda kaçırma durumuydu.Ama çok zamandır süregelen daha iyi bir iş sahibi olma ve şu yazarım okurum ama konusamam durumundan kurtulmaya karar verdim.Ve 6 altı ayda iyi bir yol kattettiğimi düşünüyorum.Yaptıklarım;

    1.İngilizce filmleri ingilizce altyazı ile seyretme.Bunu yaparken her bilmediğim kelimede filmi durdurmuyorum.Ama canalıcı bir konuşma ve orayı anlayamazsam filmden birseyler kacırdığımı düşüneceğim noktalarda durduruyorum ve sözlüğe bakarak devam ediyorum.
    2.İngilizce altyazı ile dizi seyretmek.Özellikle lost u tavsiye ederim.Sonra breaking bad.Dizi ne kadar iyiyse ingilizce öğrenmek o kadar eziyet olmaktan çıkıyor.Şu anda prison break e başladım.
    3.Hergün işe gidip gelirken sabah 1 saat akşam 1 saat olarak effortless english dinliyorum ve konusuyorum.Şirketin arabası olduğu için konuşmak problem olmuyor ama toplu taşımada ama deli derler heralde :)Ben her partı 10 gün kadar dinliyorum.Artık sonunda o konusmadan ben hem soracağı soruyu hemde cevabını durdurmadan söyleyebiliyorum.İnsan acayip motive oluyor :)
    4.İngilizce kitap okuyorum.Ama sözlüğe pek bakma ihtiyacım olmadığı stage leri okuyorum.Bu benim için şimdilik stage 4 - 5 .Çok fazla sözlük kullanımı bayıyor ve soğutuyor.Ama diğer türlü bazen bir oturup 90 - 100 sayfa kitabı okuduğum oluyor.
    5.Konuşma pratiği yapma.Bazen arabada giderken birinin bana bir konu hakkında birsey sorduğunu düşünüp baslıyorum anlatmaya.Ya da eşimle oturup çoluk çocuktan muhabbet.Çoluk çocuk olunca eşle baska muhabbette olmuyor.2 gün sonra sorular ve cevaplar aynı olduğu için hızlanıyorsun :)

    Bu dediklerimi sabırla yapıyorum.Sabırla demeyeyim aslında severek yapıyorum.Çünkü sinemayı seviyorum.Bu sinema sever için avantaj.Çünkü özellikle dizilerden çok sey öğreniliyor.Çünkü bir karakter ona özgü cümle yapısını tekrar tekrar kullanıyor ve sende sözlüğe 3. bakmadan sonra öğrenmiş oluyorsun.

    Bana göre ingilizce bir sürec.Hem de öle kısa bir sürec değil.Senelerce sürecek bir sürec.Bunun için öyle 10 günde ,5 günde yok 6 ayda gibi satıcılardan kaçının derim.

    Karar verene kolay gelsin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gryma13

    Eğer İngilizceye merakın var ve İngilizceyi çok iyi bir şekilde öğrenmek istiyorsan, Callan okulunu önerebilirim öğrenme garantili ve Londra merkezli kurs ücreti 3000 tl ye falan denk gelebiliyor ve kalacak yer konusunda da yardımcı oluyorlar sitesi :http://www.metodocallan.net/callan_ingilizce_okulu_londra.htm

    Biz de yedik. 29 Martta üye olmuşsun. Attığın mesajların hepsi Callan'ı övüyor. Bu kadar belli etmeyin bari Callan çalışanı olduğunuzu çok komik duurma düşüyorsunuz. Bizzat benim 2 arkadaşım gitti hiç memnun kalmadı Callan'dan. Sen kimi kandırdığnı sanıyorsun




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gryma13

    Eğer İngilizceye merakın var ve İngilizceyi çok iyi bir şekilde öğrenmek istiyorsan, Callan okulunu önerebilirim öğrenme garantili ve Londra merkezli kurs ücreti 3000 tl ye falan denk gelebiliyor ve kalacak yer konusunda da yardımcı oluyorlar sitesi :http://www.metodocallan.net/callan_ingilizce_okulu_londra.htm

    böyle parayla uşaklık eden aşagılıklar yuzunden dogru bilgi alamaz olduk.




  • Çabanız ve dil yeteneğiniz varsa öğrenirsiniz..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vegasboy -- 7 Ağustos 2016; 6:27:20 >
  • 2009 un başından beri ingilizce ile boğuşuyorum şu an 4-5 tens biliyorum geniş,geçmiş,şimdiki,gelecek,vs neyse işte
    tüm tensleri zamanla ögrenecegime tüm detayları yavaş yavaş kavrayacagıma inanıyorum ve hikaye kitapları okuyorum hatta adeta onlarla yatıp kalkıyorum içlerinden kalıpları ve kelimeleri ajandama kaydediyorum sonrasında ise bazı programlar var özellikle Cambridge sesli sözlük var telaffuz için iiyi diyebilirim sonra film dizi vs çok izliyorum original dilinde telafuz için ve bu sene yazında yazlık yerlere gitmeyi planlıyorum hem iş hem ing geliştirmek babında oradanda ABD ye gitme parası ayarlarsa uygun kurslar var dil kursu ıcın abd cokk iii olur gibime geliyo ve inanmıycaksın belkı bu kötü ingilizcemle çok fazla yabancı arkadaş edindim internetten hergün onlarla takılıyorum biraz msnde şunu diyorum kendime bu iş olacak hata yapmaktan korkma ve devam et......
  • sistem olarak türkiyede ingilizce öğretimi ne amaçlarla yapılıyor :

    1) zorunlu eğitim içinde ingilizce: tamamiyle ingilizce öğretmemeye dayalı ve ölçüm sisteminin gramere dayandırılark başarının ölçüldüğü sistemi içerir. ingilizce konuşma becerisi kazandırma yüzdesi % 0.1 dir
    2) kurslarda öğretilen ingilizce: ticari kaygılar taşır. ingilizce konuşmaktan ziyade kurslarda kpds, üdf vs sınav kaygıları duyan insanlarada hitab ettiği için yine gramer ağırlıklı kur sistemini benimserler. öğretmenlerinin çoğu telaffuz açısından rezildir. yanlış kulak alışkanlığı ingilizce öğrenimini sınırlar. kompleks gramer kuralları içinde boğulan kişinin tek yaptığı (başarılı olan azınlık içersinden) çeviri konusunda uzmanlaşmaktır. maalesef kursa başlayan öğrencilerden kurların tamamını tamamlayanlara pek rastlanmaz. buda gösteriyor ki kurslarda biryerlerde yanlış yapıyor. Bunun nedeni şu aslında: öğretmenler beginner ve elementry kısımlarını neredeyse ezberliyorlar. gösterebilecekleri tüm perf. gösteriyorlar. yüksek kurlarda eğitmenler aynı başarıyı, motivasyonu sağlayamıyorlar. birşeyler öğretmek adınada ağır gramer konularına girilince öğrencinin dersten koptuğu anda ise onun için o kurs bitiyor. artık amaç ing. öğretmek değil zaman doldurmak noktasına geldiği için bir sonraki kura öğretmen sınıfı taşıyamıyor. işte büyük yanlış burada. siz bir dil kursuna giderseniz ilk soracağınız soru "kursun tüm kurları tamamlayan öğrenci yüzdesi nedir" onu öğrenmek olmalıdır. Kurslarda üst sınıflarda öğretmen beğenmemenin nedenide budur.
    3) bireysel öğrenim: sadece medya materyallerini ve internet ortamını kullanarak kendine göre bir sistematik içinde bunu başarmak yüzde olarak hepsinden daha fazla ing. öğrenme yüzdesi vermekte. bunun nedeni kişinin güdüleyeninin kendisi olması, internette bulduğu özellikle yabancı kaynaklı ingilizce öğretici sitelerin; ingilizceyi konuşma ağırlık olarak öğretmek istemesi, bizler gibi hiç birinin gramer saplantısı yok. basit anlamdaki grameri öğrenme süreci içinde veriyorlar. sonuçta amaç konuşulan canlı ingilizceyi öğretmekse ağır gramer bu öğretimi ancak engelleyebilir. dil bilim dili matematiksel olarak inceler, fakat herhangibir dili kullanan kimse, cümle kurarken bu matematiği asla kullanmaz. sadece dil refleksini kullanır. bu refleksin gelişmesini sağlayan yöntem en iyi dil öğretim yöntemidir. Bu yetiyi sağlayabilen kursta en iyi kurstur.

    okuduğunuz için teşekkürler. (imla hatası olabilir)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi a.f.y. -- 17 Mayıs 2009; 11:58:34 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: okaaaaaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tamambiseydemedik

    quote:

    Orijinalden alıntı: kadir1983

    arkadaşlar herkese merhaba
    bende şu anda ingilizce kursuna gidiyorum
    yaş otuz lise biteli 13 yıl oldu
    lise yıllarından beri ingilizce öğrenme tutkum vardi imkanlar şimdi el verdi kursa yeni gidiyorum
    lise yıllarinda gördüğüm ingilizce var yani şu an sıfırdan başladım.
    çok zorlanıyorum kursta cümle kurmakta konuşmakta.
    iki ay oldu kursa başlayalı bence sonu hüsranla bitecek gibi.
    boşa kursa gitmiş olmak istemiyorum elimden geldiğince internetten araştırma yapıyorum birşeyler öğrenmek icin ama olmuyor.
    çokta hevesliyim ama hevesim kırılacak gibi.
    arkadaşlar yardm ve motivasyon ve taktik bekliyorum sizlerden

    Hocam selamlar,

    Ben kendi deneyimlerime dayanarak size yardımcı olmaya çalışayım. Öncelikle ülkemizde dil öğrenememe sorunu toplumun dili öğrenmeye çabalayana bakış açısından kaynaklandığını düşünüyorum.

    Bunu biraz açayım ki ingilizce yahut başka bir dil öğrenmek isteyen arkadaşlara da yardımı olsun.

    Öncelikle kursunuza mutlaka ama mutlaka devam edin. Şu an için konuşulanları çok az anlıyor konuşamıyor ve hatta yazamıyorsunuzdur da. Zaten normal olanı budur. Hızlı DİL ÖĞRENİMİ diye bir olgu yoktur. 2 haftada express İngilizce denilen şey size ancak 100 ezber kelime ve yurtdışına çıkarsanız 4 cümle kurma şansı sağlar. Evet bir shop'tan ekmek alabilirsiniz. Kasaya kadar gelip "ne kadar tuttu?" diyebilir ve cebinizdeki parayı çıkarıp bir "thank you" , "have a nice day!" eşliğinde bulunduğunuz shop'tan çıkabilirsiniz. İyi de bunları yapmak için zaten express bir kursa gerek yoktur. Herhangi bir kitapçıdan alacağınız günlük ingilizce konuşma kitapları kısa süreli yurtdışı ziyaretlerinizde size fazlasıyla yardımcı olacaktır.

    Öncelikle dil öğrenmek isteyen tüm arkadaşlar şunu bilmeliler; Bir dili öğrenmek istiyorsanız o dilin olabilidiğince çok KELİMESİNİ bilmeniz gerekmektedir.

    GRAMER'den daha önemlidir. Evet pek çok kişi şaşırabilir ancak; zaten Türkiye'de ingilizce eğitimin başarısız olmasının sebeplerinden biri de kelimelere "Gidin evde çalışın,bakın" rahatlığından kaynaklanmaktadır. Bakınız hiç Gramer bilmeseniz dahi sadece KELİME bilgisiyle günlük hayatınızdaki işleri rahatça yapabilir. İnsanlarla konuşamasanız dahi o sırada en azından hangi konu hakkında konuşulduğunu anlayabilirsiniz. Olabildiğince çok kelime çalışmalısınız!

    İkinci olarak yine GRAMER'i söylemeyeceğim. İkinci olarak ve bence en önemlilerindendir bu, dalga geçilme psikolojisini yenebilmek! Bu psikoloji yüzünden insanlar YANLIŞ yapmaktan korktuğundan ne kadar iyi gramer, ne kadar iyi kelime hazneleri olursa olsun KO-NU-ŞA-MAZ-LAR! Çünkü içlerinde kendilerinin bile farkında olmadığı DALGA GEÇİLİRİM korkusu vardır. En yakın arkadaşı da olabilir bu ya da o sırada kounşmaya çalıştığı bir yabancı da olabilir.

    Bunu aşabilmenin yolunu bana yabancı bir arkadaşım hiç farkında olmadan bir konuşma içerisinde söylediğinde resmen beynimde şimşekler çaktı. :) Ve o gün bugündür hata yaparım diye çekinmeden önüme gelen her insanla konuşuyorum.

    Bize şu basit gerçeği anlatmadılar. Bir dilin öğrenilme amacı o dili bilenlerle İLETİŞİM kurabilmektir. E bu ne şimdi diyorsun da dur öyle değil. O arkadaşıma bir gün kötü ingilizcem yüzünden kusura bakmamasını söylediğimde bana şu soruyu sordu. Şimdi düşünsene İtalya'ya bir otele gidiyorsun ve o oteldeki bir İtalyan 50-60 kelime ve 3-5 cümleyle sana biraz geç de olsa TÜRKÇE konuşuyor. Ne hissedersin? Kötü konuştuğu için dalga mı geçersin yoksa mutlu mu olursun seni kendi dilinde anlayabilen birini bulduğun için? demişti İşte benim dil öğrenebilmemin önündeki en büyük engel bu cümleden sonra kalktı.

    Çünkü o zamana kadar kıt kelime bilgim ve az biraz gramer desteğimle ve yine konuşurken en kötü 5 dakika düşünerek cevap verdiğim zamanlarda bile önemli olanın iletişmek olduğunu değil, rezil olmadan konuşabilmek olduğunu düşünüyordum.

    Herneyse Gramer'i elbette öğreneceksiniz, elbette kelime çalışacaksınız ama belki 4-5 ay hepsini bilseniz dahi düşünerek cevap vermek zorunda kalacaksınız.Adına da praitğim yok diyeceksiniz. Hayır pratik edecek cesaretiniz yok! Zaten 5 dakika düşünmek istemenizin sebebi tam olarak doğru cümleyi bulabilmek için. Yani temelde REZİL OLMAMA adına. Bakın Grameri tam olarak doğru olan bir cümleyi kısa sürede cevap olarak kurabilmeniz için, grameri çok YANLIŞ olan AMA anında söyleyebileceğiniz yüzlerce cümle kurmalısınız.Utanmadan,sıkılmadan her defasında yanlış yapa yapa hem de!

    Size birisi How are you? dediğinde "I am pretty fine today" demeye giden yol, direkt Fine demekten geçer. Hatta "I fine, me fine" deyin bol bol. Beyin bunların hepsini yanlışlar sepetine bir müddet sonra atar ve bir gün bi bakmışsınız Everything is allright. How about you m8? kısmına gelirsiniz. Bu siz farkında olmadan zamanla ve otomatik olur. Ve her yanlış kurduğunuz en basitinden en zoruna tüm cümleler için bu geçerlidir. Yanlış yapın ve yanlışı HIZLI yapın. Bu beyini hızlı konuşmaya alıştırır ve zamanla DOĞRU cümeleri de HIZLI kurmaya başlarsınız. Eğer hata yapmamak için beyninizi 3 dakika düşünmeye ayarlarsanız, beyniniz artık doğru cümleleri bilse dahi bu alışkanlığınızdan ötürü o cümleyi yine 3-5 kere sorgular ve size zaman kaybettirir. Bakın herşeyi biliyorsunuz doğru cümleyi kurabiliyorsunuz ama yanlış da olsa HIZLI olmayı öğretmediğiniz beyniniz DOĞRU da olsa HIZLI olamıyor. :)

    Kelimeleri internetten öğrenebilmek ise benim adıma maharetli ve zor. Zira ben, yazarak öğrenebilen biri olduğum için kelimeleri bir kartona veya bir deftere yazmadan öğrenemem. Zaten yazı yazarak beynin daha iyi öğrenebildiği bilim adamlarınca kanıtlanmış bir gerçek. İnternetten kitap okuyamıyorsanız, okuduklarınız ertesi gün unutuyorsanız siz de benim dahil olduğum grup içindesiniz demektir. Arkadaşların verdiği linkelerdeki kelimeleri cümle kalıplarını vs kağıda geçin. Hatta dizi de izleseniz, müzik de dinleseniz dinlediklerinizi not almıyorsanız anlık öğrendiklerinizi yakın bir zamanda unutmanız kesindir. Bol Bol not alın. :)

    Uzatmayayım daha fazla. Arkadaşlar çok yararlı siteler vermişler. Yalnız istediğiniz kadar gramer bilin 300 kelime haznesiyle o gramerdeki boşlukları dolduramazsınız.

    Kelimelerin anlamlarını mutlaka ingilizce-ingilizce bakın. Zira bir kelimenin açıklamasını okurken o açıklamada mutlaka bilmediğiniz başka bir kelime olacak ve ardından o kelimenin de ingilizce anlamına bakmak zorunda kalacaksınız. Böylece 1 kelime öğrenmek isterken 3-4-5 kelimeyi aynı anda öğrenirsiniz. Beyniniz öğrenmek istediğiniz o kelimeye 3-4 farklı kelime tanımladığından öğrenmeniz ve hatırlamanız çok daha kolay olacaktır.

    Özetle; İnsanlar anlaşıldıklarında, birilerinin kendi dilinde onlara yardım etmelerine çabalamasıyla kesinlikle dalga geçmiyorlar aksine mutlu oluyorlar saygı duyuyorlar. Emin olun buna. Bu rahatlıkla bakarsanız öğrenmek istediğiniz dile ve çaba gösterirseniz mutlaka karşılığını alırsınız.

    İlk mesajımdı hızlı yazdım. Umarım anlatabilmişimdir derdimi. Sevgiler :)

    Sevgili kardeşim öncelikle çok güzel bilgiler vermişsin ve en önemlisi zaman ayırmışsın üşenmeden birileri faydalansın diyerek bu çok hoşuma gitti, cevap bana olmasada her zaman teşekkür etme ihtiyacı hissediyorum böyle kapsamlı yazılara....

    Şimdi müsadenle bazı konulara değineyim ;

    1-Utanma yada tutuk kalma meselesi ; Daha 2 gün önce bir tanıdıkla giderken turist bir kız bir şey sordu bizimki üniversite okumuş ve herkese ingilizce biliyorum demesine rağmen ha me bilmiyorum dedi, halkımızda malum meraklı birden gözler dönünce sosyal baskı hissetti, derken kel kafalı ve 45-46 yaşlarında ingilizce bilgisi 0'ın altında olan bir abimiz yardımsever yüzde 90'ı Türkçe ve el işaretlerinden oluşan bir kaç ingilizce kelimeyle anlaştı, hemde 5 metre arkadan saniyeler içinde konuya dahil oldu :) Kızın ağzından eminönü ve burger king çıktı, aslında görüldüğü gibi işaret diliyle bile açıklanabilrdi.....Neyse bitti bayan inecekken kel adama bir daha teşekkür etti birşeyler söyledi ve öyle bir baktı ki nerdeyse adamı zorla indirecek beraber gezecekti, kız yanlız gelmişti belliydi.........Elbettte suistimal yapılmasın ancak dediğin gibi istediğin kadar konuşama yabancılara sevimli geliyorsun, o apaçi dediklerinizin neden bol turist ayarladığını anlamak zor değil, çünkü konuşacak bir yabancı isterse tarzanca konuşsun çok ilgi çekici gelir daima.......Bu olaydan sonra Fransız olduğunu düşündüğüm bir karı koca vardı dedim bunlar bana sorsun elimden geleni yapacacağım :)
    Arkadaş turiste yavaş konuşun diyerek daha fazla anlayabilirdi mesela ancak yabancıyada Türk halkınada rezil olacağım korkusu hakim...



    2- Kelime bilgisi meselesi biraz çetrefilli, genel olarak Antalyada vb giden hevesli bazı kişiler sadece sözlükten çalışıyor ve anlaşabiliyor..dediğin gibi zamanla yabancılardan da göre göre kendinede güveni artıyor bu tiplerin yabancılardan ilgi gördükçe ve bakıyorsun ki düzgün cümleler kurmaya başamış..
    Bazıları ise 3000 kelime bilge cümle kuramıyor....

    Kelime ezberleme yöntemi bence yeni öğreniyorsanız cümle içinde tekrar ediyorsanız ise tek başına çalışılabilir..


    3-Gramer meselesi artık bu devirde eskisi gibi değil bence, yani gramer bilin kelime bilmeyin diye birşey yok çünkü ikisi birlikte ve sıkıcı olmadan öğretiliyor, yan, bizim lise zamanımızdaki gibi değil, grameride sıkmıyor ve öğrenmene engel değil aksine hızlandırıyor, tabi nasıl ki kelime ezberlemiş kişi rezil olmamaktan korkumuyorsa, sende gramer hatası yapmaktan korkmayacaksın, yani biri sadece kelime ezberleyincede hata yapmak konusunda rahat falan olmuyor yani kişisel olan şeyler bazen gramere yükleniyor yani o kişi 10000 kelime bilse gene konuşamayacaktı aslında çünkü o onun sorunu...Gramerin çok iyide olsa takıldığında sende tarzanca konuşursunuz sonuçta bu elinde he rezil olurum diye yapmıyorsa yapmıyordur onun sorunu olur..

    4-Benim fikime göre gramer amaç değil araç olarak öğretilirse ki çoğu ünlü kitap ve dershanede bu dediğim yöntem kullanılıyor......Gramer korkusu ve gereksizliğinin oluşmasının sebebi eski öğretim sistemiydi...Günümüzde ise gramer bilip kelime bilmeyen diye saçma birşey olamaz ikiside oluyor çünkü...
    kelime bilgisi ve gramer aslında paralel ilerlemesine rağmen bizimkilerde kelime sayısı geri kalmış dinlemesi konuşması geri kalmış gramerde kur atlıyor elbette o kişi kullananamaz dili....

    5-Kelime mi gramer mi kelime elbette çünkü gramerden kasıt aslında kişiye yetecek gramerdir, öğrenmekten kaçmamak lazım lazım basit, you how diyeceğine how are you ? 'da dersin yani o kadar gramerden kaçmaya gerek yok bence iköğretim ingilizce grameride her üni mezunu bilsin bir zahmet, ama derinede dalmaya gerek yok, tıpkı kelime bilgisi gibi en çok konuşulmayan 10000 kelimeyi bilsen ne olur, en çok konuşulan 2000 kelimeyi bilsen ne olur ? bence gayet güzel bir örnektir bu..


    Fikir tartışması için teşekkür ederim...

    Selamlar,

    Öncelikle alakanız için ben de size teşekkür ederim.

    Kelime sayısı, gramer bilgisi yüksekliği konusunda dengede ve işe yarar kadarını öğrenmemiz lazım tarzındaki yaklaşımınıza katılmamak elde değil. Ama bunları da yapsa sizin de canlı olarak etüd ettiğiniz üzere; insanlardaki bu baskıyı oluşturan maalesef hata yapma korkusu.

    Bana da arkadaşlarım "yahu biliyorsun madem konuşsana şunlarla iki kelime" dediklerinde aynı şeyleri hissettiğim için aktarmak istedim. Karşındaki kişinin senin konuştuğun 2 kelimeden mutlu olduğunu, teşekkür ettiğini görme şansımızı, bu korkaklığımız yüzünden biraz geç görüyoruz. Yaş itibariyle bizim İngilizce eğitim aldığımız zamanlarda sanki hepimiz birer İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olmak zorundaymışızcasına gramere yüklenilirdi. Sanırım siz de hatırlıyorsunuz o dönemleri. :) Şimdi sistem ne kadar değişti bilgim yok.

    CV'lerinde İngilizce'yi süper bildiğini söyleyen, ama daha kendi hayatını İngilizce anlatamayan bir dolu üniversite mezunu var hala. Buradaki uzun zamandır süregelen yanlışlık devam ediyor gibi geliyor bana haliyle. O yanlışlıkta, bu, dil öğrenmeye hevesli insanların üzerindeki baskıyı kırmak için gerekli çalışmaların yapılmıyor olması gibi sanki.

    5 tane ingiliz öğretmen getirir, dili öğretir, pratik de ettirirsiniz belki ama insanlar öğretmenlerinden başka bir yabancıyı gördüklerinde 3 dakika düşünüyorlarsa İngilizce'yi öğretmişsinizdir ama İngiliz'in kendi dilini yarım yamalak konuşana olan bakış açısının toplumumuzdaki gibi olmadığını öğretememişsinizdir. :)

    Deneyimimi paylaşmamın tek nedeni; insanların üstündeki bu psikolojik baskıyı biraz olsun kaldırabilmek aslında. Sokağın birinde tanımadığınız insanlar arasında ya da tanıdıklarınızın ortasında bir Turist size gelip birşeyler sorduysa ve buna neşeli bir biçimde yanlış yapa yapa cevap verebilmişseniz. Bu sizi o turistin gözünde diğer herkesten çok daha sevimli ve değerli yapar. Emin olsun buna dil öğrenen herkes. Siz zaten biliyorsunuz sevgili Okaaaaan. :) Utanıp sıkılıp ben bilmiyorum demeniz ise çevrenizde sizi tanıyanlara "o kadar üniversite bitirmiş 2 kelime edemedi vayh!" kişisi olarak tanıtır.E ne oldu yani şimdi daha iyi mi oldu siz konuşmayınca?

    Ya ne amcalar teyzeler var Turizm yörelerinde apaçileri geçtik hadi. Ezberden bildiği 20 cümleyle koca sezon içi turist dolup taşan marketlerde kasalarda duran. Gülerek vücut diliyle yazarak işaret ederek anlaşıyorlar. Hiç yüzünü ekşiten ya da ben buradan bir daha alış-veriş yapmam dil bilmiyor diyenini görmedim ben. İlkokul ortaokul mezunu insanlar bir de çoğu orada çalışanların.

    Ayrıca şahsi olarak ben İngilizceyi çat pat bilirken daha sevimli geliyordum elin Turistine. :) Zira paso yanlış yapınca beraber gülünecek bir çok şey çıkıyordu. Konu konuyu açıyordu. Gay'le Guy'ın telaffuzunu karıştırınca gülünüyor misal. Kendi kendine guy yerine Gay diyorsun hızlı konuşayım derken. Sonra güzel bir anı oluyor o yanlış, beyinde. Bir daha en hızlısından konuşsanız bile Gay'in ne olduğunu Guy'ın ne olduğunu hatırlıyorsunuz ve yanlış yapmıyorsunuz bir daha. Ama önce yanlışları yapalım ki beyin bi alışsın, not etsin, bilsin.

    Karşımızdakiler de öcü değil. Yardım arıyor, Burger arıyor, aç vs. Hayır hiç bilmiyorsan Come de. Sen götür oraya. İkinci sefer Come with me demeyi öğrenirsin. Üçüncü sefer ben de oraya gidiyorum hadi beraber gidelim dersin. 4.sefer tarif de edersin. Bi come'ı söyleme cesaretine bakıyor aslında. Yolda giderken bir How are you dersin. İyiyim der. Sonra sana soru sorar. My english bad dersin yahu. Ne olacak çekip vurmayacak ya seni. Bak bi come dedin ve olaylar gelişti. Bir de bye dersin Burger'a gittiğinde. Teşekkürünü alır dönersin yoluna. En baba pratiği yaptın işte.

    Ben teşekkür ederim tekrar zaman ayırıp cevap verdiğiniz için. Umarım psikolojik anlamda bir faydası olur dil öğrenmek isteyen arkadaşlara bu yazılanlar yazdıklarınız. Gramer kelime zaten bir şekilde öğrenilir çabaladıkça.

    Hayırlı sabahlar herkese.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: JETAACK

    İngilizce öğrenmenin yaşı var mı?

    Yani Çocukken daha kolay öğrenirsin ama şunuda unutma ki istekli adam 60 yaşında öğrenir isteksiz çocuk ne yapsan öğrenemez...Kısacası tamamen istek ve irade amaç meselesi, ingilizceyi öğrenmeyi ne kadar istediğinle ne kadar zaman ayırdığınla ve mücadelenle ilgili gerisi tamamen bahane ve tembelliğe uydurulan kılıftan ibarettir.kaç yıl ingilizce gören bir milletiz ama nerede bilen ? 44 ülke arasında 43.olmuşuz araplardan gerideyiz........
    Bizim murat abi var 38 yaşında hukuğa başladı hemde bir yandan ailesi ve işi var, avukat şu anda başka biri var 21 yaşında üniversite için geç kaldım diyor yada sınıfta kalıyor, genç diye beynini tam kapasiteyle kullanacak harika irade gösterecek diye birşey yok yani örnekler çoğaltılabilir....Bazı şeylerin yaşı vardır tabi ama okumanın yaşı falan Avrupada yok ülkemiz gibi daha geri ülkelerde sanki herkes ortam yapmak partilere katılmak kızlarla gezmek zorunda gibi çünkü normal hayatta bunu yapamıyor gariban için üniversite bunları yaşayacağı tek yer, sonrası zaten iş hayatı hayat mücadelesi....Mesela güreş boks yaşlıysan yapamazsın ancak hobi olarak pekala yaparsın....Yani bahanelerei kafadan silmek şart hayatın neredeyse her alanında geçerli bu kural..Adam elleri yok ayağıyla resim çiziyor sebebi istek, sağlam adam ise boş zaamanını şikayetle geçiriyor daha genç olsam, daha okumuş olsam, zeki olsam, uzun olsam, kaslı olsam, yakışıklı olsam, Avrupalı olsam, keşke eskiden öğrenseydim geçti........ gibi sorunlar eşitleyen ölüm yaklaşınca değerini tamamen yitiriyor....

    Kolay gelsin...iyi çalışmalar.




  • http://www.voscreen.com/
    https://www.duolingo.com/
    Çok faydalı sitelerdir, şiddetle tavsiye edilir
  • arkadaslar bu msj ımı özellikle imkanı olan arkaslar için yazıyorum..ingilizceden gözünüz korkmasın

    yaklalık 9 sene önce yurt dışına gittim o zmanlar yaşım 24 tü ...gittigimde ing seviyem what is your name my name is şeklindeydi yani lise ingilizcesi :)
    ve NY gittigimde dil kursu için gitmedim ... bir yerde işe başladım ilk 2 hafta kimin bana ne dedigini anlamadım yanımda bir türk arkadas bana kelimeleri sölüyordu bu şunu dedi bu bunu dedi diye... 3-4 hafta sonra ingilizce konusmaları anlamaya başladım ...ama evde sürekli haberler vs bir şeyler acıktı sürekli ingilizce beyin artık ögrenmeye başlıyordu demekki..
    ve yavaş yavaş kelime anlamlarını çözmeye cümle kurmaya başladım ve 5-6 ay için de bunu çözdüm .. şu anda akıcı bir biçimde ingilizce konusuyorum orada 3.5 sene kaldım..su anda lise üni de ingilizce okumus insanlardan daha akıcı ingilizce cümleler kurup anlayabiliyorum ve en önemli yurt dışından bir misafir geldiginde ben espriler vs yapıp ortamı oluşyuruyorum diger arkadaslar cümle kurana kadar ben espiri olayına giriyorum...

    en önemli şey hayatınıza ingilizce yi sokmaktır onunla yaşıcaksınız evde dışarıda sürekli ingilizceye maruz kalırsanız o zaman ingilizceyi ögrenirsiniz...
    tr de kurslara gidip ingilizce öğrendiginizi sakın sanmayın... kurslara giden yabancı birisiyle konustugunda tak diye kalıyor...


    eger ben tr de ingilizce ögrenmek istiyorum derseniz yapıcaklarınız şunlardır
    ingilizce ses dosyaları dinleyeceksiniz seviyenize göre başlangıc orta ya da ileri düzey ses dosyaları indirip evde işte wc de dışarıda her yerde dinleyeceksiniz anlamasanızda dinleyin

    hafta sonları maç izlemek geyik yapmak yerine ingilizce dizileri izleyin lost prison break... walking dead tarzında diziler ve bunları ingilizce alt yazıları ile izleyin sonra izlediginiz diziyi tekrar izleyip bilmediginiz kelimeleri not alın bu saye de inanılmaz bir kelime hazineniz olur

    sonra ne yapıp edip yurt dışına cıkın ingiltere abd olabilir....ben abd deydim

    ingiltere size soguk gelebilir insanları biraz gariptir
    abd de herkes göçmen oldugu için sizin konusurken yaptıgınız hatalara bakmazzlar...
    ama ingilterede gercek ingiliz sizinle muhatttap olmayabilir ırkcılık yüzünden...oraya da gittigimde başıma geldi cünkü orada 4 ay kaldım

    herkese kolay gelsin




  • Beni çok rahatsız eden bir sorun var şu dili öğrenirken.

    " Kursa da gidiyorum"

    Hani derler ya anlıyorum ama konusamıyorum...Ben belki konusabilirim yani çat pat kelimeler ile işaretle de olsa basit şeyleri rahat ifade ederim şu durumda.Ama anlayamıyorum.
    Dinleme sorun.Anlama sorun.

    Derler kulak dolgunluğu..Yıllardır yabancı dizi film izlerim...Eee madem izliyorum bir katkısı olmuş olmalıydı ? Ama pek böyle hissetmiyorum.
    Duyduğum kelimeler anladığım kelimeler hep basit şeyler ve bildiğim kelimeler cümleler.Sanırım evet bildiğim için mi duyuyorum ama diğerlerini hiç duymuyor gibiyim.Yani kelime cümleyi bilmesen dahi ne konuşulduğunu duymaz mı insan ? İşte ben duymuyorum ?

    Altyazı açarsam İngilizce altyazı sorun bir nebze çözülmüş oluyor..Aaa bunu mu demiş ya falan diyorum hemen anlıyorum ya da çevirmeye çalışıyorum..

    Nasıl çözebilirim bu sorunu ?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BreakBeaT

    gidip yerinde öğrencen

    8 senedir ingilizce görüyorum en basit şeyleri zar zor anlıyorum.

    aslında anlamasına anlıyorumda. yazamıyorum ingilizce olarak hiç bişi

    şimdi nasıl ingilizceniz ?
  • Sanırım bazı şeyleri ayırt etmemiz gerekiyor.

    Bir dilde konuşabilemek ve konuşulanı anlayabilmek.

    Bir dilde yazabilmek ve yazılanı anlayabilmek.

    Bir dili bilmek.

    Bu üçü hernakdar görünsede bana göre ayırt edilmesi gereken ve farkına varılması gereken en öncelikli şeyler. Bunları göz önünde bulundurur ve öğrenmeye buna göre başlarsak bu daha kolay bir hal alır.

    Artık ben ne yapacağımı şaşırdım. Ancak bazı yollar ı denemeye devam edeceğim. İyi bir kelime hazinesi ve ardından medyadan yeterince yararlanma. Daha önce Türkçe dublajını izlediğim disney gençlik dizilerinin orjinal dilinde izlemek mesala. Bunu denedim. Elbette her kelimeyi cümleyi hatırlamıyorsunuz. Hatta çeviri yaparken acayip uyarlamalarında yapıldığını görüyorsunuz. Herkes ingilizce öğrensin diye yavaşça konuşmuyorlar ve biliyorsunuz ki amerikan ingilizcesi ile konuşuyorlar. 20 dakikalık diziden bir kaç dakikayı iyi biçimde anlayabilmek gerçekten çok hoşuma gitti. çok basit kısımlarıda olsa. Ve emin olun kitaptan gramer öğrenek bile bu basit kısımları anlayamazsınız. Birde bizim klasik bir biçimde gramer öğrenmemizle konuşma dili arasında inanın uçurumlar var.

    Bunları söyleyen kişi olarak eğitim sistemimizdeki ingilizce öğrenme biçiminin çokta yanlış olmadığını düşünüyorum. Eğer üzerine olur ve grammer i öğrenirseniz iyi bir kelime hazinesi ile birlikte bu işin yarısından fazlasını halletmişsiniz demektir. Bundan sonra yapılması gereken şey pratiktir. Yukarıda bahsettiğim şeyler de bu işin pratik kısmına girer. Ve büyük bir çoğunluğu da bu kısım oluşturacaktır. Ancak bunu bu şekilde halleden hem grammeri hem konuşma dilini öğreten ve bunu iyi yapan kaç yer var bilmiyorum.

    Edebiyat hocamız bize bu konuda bir ipucu vermişti. Demişti ki ;

    Bir dili öğrenmenin en iyi yolu kendi ana dilinizi yasaklamaktır. Ve o dil ile konuşmaya çabalamaktır.

    Bence haklı gibi. Çünkü her sıkıştığımızda kendi dilimizde konuşmak yazmak bir başka dili öğrenmeyi bizim için imkansızlaştırıyor. Hatta ulaşılamaz görüyoruz zor görüyoruz çok zor diyoruz.

    Diyorum ki anadilimizi yasaklayarak ve ihtiyaç duyduğumuz her şey için en basit yöndende olsa ingilizce ile işi çözmek ve ihtiyaç duyduğumuz kelimeliri ki bu yöntemde mutlaka ihtiyaç olacak ve bazan en basit şeyleri bile bilmediğinizi göreceksiniz, iyi bir telaffuzla öğrenmek. Telaffuz diyorum çünkü biraz olsun olmazsa konuşmak ve anlamak mümkün olmaz.

    Ama benim gibi işin kolayına kaçmayı ertelemeyi ve tembelliği seven istikrarsız kişiler için her yol kapalı.

    Ah be cüneyt hoca. O yıl askere gitmesen ne vardı ?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi os_lnx -- 11 Haziran 2016; 2:42:04 >




  • şuan hayattaki en büyük amacım ama zor bir dil ya.
  • gidip yerinde öğrencen

    8 senedir ingilizce görüyorum en basit şeyleri zar zor anlıyorum.

    aslında anlamasına anlıyorumda. yazamıyorum ingilizce olarak hiç bişi
  • İngilizce de 1.sınıftan beri ing görüyorum hepsi kaliteli hocalar fillerin nerdeyse hepsini ezberledim okuyabiliyorum yazabiliyorum ama hala eksigim var gerçekten dostum çok zor.

    emek gerekiyor
  • İngilizce çok basit bir dil bence ama yine de cümle kalıbı Türkçe gibi olmadığı için biraz zorlanabiliyor insan.İngilizcesi ileri düzey olmayan bir kişi cümleyi Türkçeye göre çevirir ama aslında cümle kalıbı aynı olmadığı için tam anlayamaz cümlede yazanı.Buna dikkat etmek lazım ve bunu aşmanın en iyi yolu da kitap okumaktır bence.Kitapcılarda bulabilirsin."Stage 1, Stage2..." diye seviyene göre al.Aynı zamanda yabancı diziler izlemek kulağını ve yine yabancı müzikler dinlemek kulağınla birlikte eğer şarkı söylemeyi seviyorsan konuşmana da katkısı olur, bu sayede de eğlenirken öğrenirsin


    Not:Edebiyat öğretmenimiz dillerin ek aldıklarında kesme işareti ile ayrılmadığını söyledi bu yüzden ayırmadım, resmi TDK memurlarını şimdiden uyarırım.




  • Okulda gördüğümüz ingilizce fıs resmen.Dil olarak öğretmiyorlarki.Bizim sınıfımızdaki bir kız Avusturya'dan gelmiş orda ingilizce dersi 1 imiş fakat burda çalışmadan 90-100 ve ingilizceniz çok kolay diyor.Benim ingilizcem gayet iyi yazıp konuşurumda yabancıların dediklerini anlayamam tam olarak.Adamlar su gibi konuştuğu için ingilizce olduğunu zor anlarsın.Keşke ona göre eğitim görsek.Benim iyi olan ingilizcemde tamamen kendi çabam ve çocukluktan beri pc oynamamında büyük rolü var.
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.