Şimdi Ara

|||--En seviLen Şarkı sözLeri & ÇeviriLer--||| (4. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
714
Cevap
0
Favori
354.648
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Belki Alışman Lazım- DUMAN
    Orada bir adam var
    Adamın çi dapdar
    Beyni başı patlar
    Kendinden geçer

    Onu bunu bilmez
    Bildiğini görmez
    Görmeden inanmaz
    Kendinden geçer

    Yeter yeter

    Yalnız mı kaldın
    Bir tek sen mi varsın
    Yalnız mı kaldın

    Belki alışman lazım
    Bu yalnızlığa
    Belki katlanman lazım

    Orada bir kadın var
    Kadının içi dapdar
    Beyni başı patlar
    Kendinden geçer


    Onu bunu bilmez
    Bildiğini görmez
    Görmeden inanmaz
    Kendinden geçer
  • Kader Utansın-GöKHaN ÖzEN
    Sensizliğin sokağında voltaları atarken
    Hayal gibi,bir rüya gibi içimdesin sen
    Ya ben sana geç kalmışım
    Bir hata gibi,bir günah gibi koynumdasın sen
    Ne senin,ne benim,ne de sevgimizin
    Suçu var,suçu var bir hatası var
    Günah mı işledik,sadece sevdik
    Deliler gibi sevdik
    Kader utansın,ah utansın
    Bizi bizden,bizi bizden
    Çalan zalim kader utansın


  • Su Gibisin-EmRe aLTuĞ

    Özledim seni ah nasıl özledim
    Gecenin sabaha hasreti gibi bekledim
    İstedim seni ah nasıl arzuladım
    Susuz kalmış toprak gibi
    Yağmuruna muhtacım
    Su gibisin su gibisin
    Akıp gider zaman sen dönemezsin
    Su gibisin su gibisin
    Gafil avlandım seline yenildim
    Ruhuma hayat veren sensin
    Teselli yok hiç
    Ayrılık ok gibi saplanmış kalbime
    Anlayan yok halimi ses vermez mi duyan haykırışlarımı
    Yalnızlık zor iş be kardeş
    Kim doğru kim kalleş
  • Hatırla Beni-Mustafa Sandal

    Kimsenin hakkı kimsede kalmaz
    Sana hakkımı helal etmiyorum
    Kırdın incittin tertemiz kalbimi
    Asla düzelmez asla düzelmez

    Hatırla beni şarkılarda
    Başın dönerse bu dünyada
    Sözüm geçmese de rüyada
    Uyutmayacağım seni bu gece

    Anılar benimle yaşıyor
    Sanki biribirinden kopuyor
    Sevenler bana
    Hesap soruyor sanki
  • Never Again - Justin Timberlake

    Would have given up my life for you
    Senin için hayatımdan vazgeçerdim

    Guess it's true what they say about love, it's blind
    Sanırım aşkın kör olduğnu söyleyenler haklı

    Girl, you lied straight to my face
    Sen yüzüme karşı yalan söyledin

    Looking in my eyes
    Gözlerime bakarak

    And I believed you 'cause I loved you more than life
    Ve ben sana inandım çünkü seni canımdan çok sevmiştim

    And all you had to do
    Ve tüm yapman gereken

    Was apologize
    Bir özür dilemekti

    NAKARAT:

    [ You didn't say you're sorry
    Üzgün olduğunu söylemedin

    I don't understand
    Anlamıyorum

    You don't care that you hurt me
    Beni kırmış olman umrunda değil

    And now I'm half the man
    That I used to be when it was you and me
    Ve şimdi seninle birlikteykenki benin
    yarısı kadarım

    You didn't love me enough
    Beni yeterince sevmedin ki

    My heart may never mend
    Belki de kalbim asla düzelmez

    And you'll never get to love me, again
    Ve beni bir daha asla sevemeyeceksin ]

    No, no, no, no, no, no..
    hayır, hayır, hayır, hayır, hayır..

    Sadness has me at the end of the line
    Hazan beni yolun sonunda yakaladı

    Helpless watched you break this heart of mine
    Kalbimi kırışını sessizce izledi

    And loneliness only wants you back here with me
    Ve yalnızlık sadece seni yanımda geri istiyor

    Common sense knows that you're not good enough for me
    Herkes biliyordu benim için yeteri kadar iyi değildin

    And all you had to do
    Ve tüm yapman gereken

    Was apologize, and mean it..
    Bir özür dilemekti içten..

    NAKARAT

    It's like hell I could go back in time
    Zamanı geri almak cehennem gibi

    Maybe then I could see how
    Belki o zaman nasıl olduğunu görebilirim

    Forgiveness says that I should give you one more try
    Bağışlama, sana bir şans daha vermem gerektiğini söylüyor

    But it's too late, it's over now..
    Ama artık çok geç, herşey bitti..

    NAKARAT

    Again, yeah, yeah
    Tekrar, evet, evet

    Again, again, again, yeah, yeah, yeah
    tekrar, tekrar, tekrar, evet, evet, evet

    Never get to love me
    Asla sevemeyeceksin beni
  • ANATHEMA--ANGELICA

    Where are you tonight?
    Neredesin bu gece?

    wild flowers in starlit heaven
    yıldızların aydınlattığı cennetteki vahşi çiçekler

    still enchanted in flight
    Hala büyülenmiş uçuyor

    obsessions lament to freedom
    takıntılar özgürlüğe ağıt yakıyor

    A timeless word the meaning changed
    zamansız bir kelime anlam değişti

    But I'm still burning in your flames,
    ama ben hala senin alevinde yanıyorum

    Incessant, lustral masquerade,
    sürekli, parlak kandırmaca

    Unengaged, dilit love didn't taste the same
    tutturulmamış, tutukulu aşk aynı tadı vermedi

    And I still wonder if you ever wonder the same
    And I still wonder...
    Ve ben merak adiyorum senin aynı şekilde merak edip etmediğini
    Ve ben hala merak adiyorum
  • DiDo__WhiTe FlaG

    I know you think that I shouldn't still love you
    Seni hala sevmemem gerektiğini düşündüğünü biliyorum

    I'll tell you that
    Sana bunu söyleyeceğim

    But if I didn't say it
    Ama bunu söylememiş olsaydım

    Well, I'd still have felt it
    Bunu yine de hissederdim

    Where's the sense in that?
    Mantık bunun neresinde?

    I promise I'm not trying to make your life harder
    Söz veriyorum ki hayatını zorlaştırmaya çalışmıyorum

    Or return to where we were
    Ya da kaldığımız yere geri dönmeye

    Nakarat :

    [ Well I will go down with this ship
    Peki, bu gemiyle yola çıkacağım

    And I won't put my hands up and surrender
    Ve ellerimi kaldırıp teslim olmayacağım

    There will be no white flag above my door
    Kapımın üstünde beyaz bayrak olmayacak

    I'm in love and always will be
    Ben aşığım ve hep aşık kalacağım ]

    I know I left too much mess
    Biliyorum çok fazla dert bıraktım

    And destruction to come back again
    Ve yıkım, geri dönemeyeceğim kadar

    And I caused nothing but trouble
    Ve sorundan başka hiçbir şeye sebep olmadım

    I understand if you can't talk to me again
    Eğer benimle tekrar konuşamayacaksan anlarım

    And if you live by the rules of "It's over"
    Ve "Artık bitti" kurallarıyla yaşarsan

    Then I'm sure that that makes sense
    Ve eminim ki bu mantıklı

    Nakarat

    And when we meet
    Ve buluştuğumuz zaman

    As I'm sure we will
    Ki buluşacağımıza eminim

    All that was then
    Eskiden olan her şey

    Will be there still
    Hala orada olacak

    I'll let it pass
    Geçmesine izin vereceğim

    And hold my tongue
    Ve dilimi tutacağım

    And you will think
    Ve düşüneceksin ki

    That I've moved on
    Yola devam etmişim

    Nakarat x3

    klibinde david boreanaz oynuoooooooo
  • Ronan Keating-When you say nothing at all

    It's amazing how you can speak right to my heart
    Kalbimle doğrudan konuşabilmen çok şaşırtıcı

    Without saying a word, you can light up the dark
    Birtek söz söylemeden karanlığı aydınlatabiliyorsun

    Try as I may I could never explain
    Yapabilirmişim gibi deniyorum asla açıklayamadım

    What I hear when you don't say a thing
    Sen birşey söylemeden ne duyduğumu

    chourus
    The smile on your face lets me know that you need me
    Yüzündeki gülümseme bana ihtiyacın olduğunu gösteriyor

    There's a truth in your eyes saying you'll never leave me
    Gözlerinde beni asla terketmeyeceğini söyleyen bir gerçek var

    The touch of your hand says you'll catch me whenever I fall
    Elinin dokunuşu ne zaman düşsem beni yakalayacağını söylüyor

    You say it best.. when you say nothing at all
    En iyisini söylüyorsun Hiçbirşey söylemediğinde

    All day long I can hear people talking out loud
    Bütün gün boyunca insanların konuşmalarını duyabiliyorum

    But when you hold me near, you drown out the crowd (the crowd)
    Fakat ne zaman yanında olsam sesinle kalabalığı bastırıyorsun

    Try as they may they can never define
    Yapabilirmiş gibi deniyorlar asla tanımlayamazlar

    What's been said between your heart and mine
    Senin kalbin ve benimki arasında söylenenleri

    (chourus)*2


    (You say it best when you say nothing at all
    En iyisini söylüyorsun hiçbirşey söylemediğinde

    You say it best when you say nothing at all..)
    En iyisini söylüyorsun hiçbirşey söylemediğinde

    The smile on your face
    Yüzündeki gülümseme

    The truth in your eyes
    Gözlerindeki gerçek

    The touch of your hand
    Elinin dokunuşu

    Let's me know that you need me..
    Bana ihtiyacın olduğunu gösteriyor...
  • I'm Glad - Jennifer Lopez

    Baby when I think about the day that we first met (the day that we first met)
    Bebeğim, ilk buluştuğumuz günü düşündüğüm zaman(ilk buluştuğumuz günü)

    Wasn't lookin for what I found
    Bulduğum şeyi aramıyordum

    But I found you, and I'm bound to find happiness in being around you
    Ama seni buldum, ve senin yanında olarak mutluluğu bulmaya bağlandım

    Chorus(Koro)

    I'm glad when I'm makin love to you
    Seninle sevişirken mutlu oluyorum

    I'm glad for the way you make me feel
    Beni hissettirdiğin halimden memnunum

    I love it cause you seem to blow my mind, every time
    Bunu seviyorum çünkü her seferinde aklımı başımdan alıyorsun

    I'm glad when you walk you hold my hand
    Yürürken elimi tuttuğun zaman mutlu oluyorum

    I'm happy that you know how to be a man
    Erkek olmayı bildiğin için mutluyum

    I'm glad that you came into my life, I'm so glad
    Hayatıma girdiğin için memnunum, çok memnunum

    [Verse 2:]
    I dig the way that you get down (you get down thugged out)
    Seni kendimden uzaklaştırmak için sana bimbir kötülük yapıyorum

    And you still know how to hold me (and you still know how to hold me)
    Ama yine de hala beni nasıl ikna edecegini, nasıl aklımı çelecegini biliyorsun

    Perfect blend, masculine (can't get enough now)
    Kusursuz karışım, erkeksi (yeteri kadar alamıyorum şimdi)

    I think I'm in love, damn finally
    Sanırım aşık oldum, lanet, en sonunda

    Chorus(Koro)

    I'm glad that you turned out to be that certain someone special who makes this life worth living
    Bu hayatı yaşamaya değer kılan o belirli özel kişi çıktığın için memnunum

    I'm glad you're here just loving me
    Burda olup beni sevdiğin için memnunum

    So say that you won't leave
    O zaman gitmeyeceğini söyle

    Cause since the day you came I've been glad
    Çünkü geldiğin günden beri hep mutlu oldum

  • American Life - Madonna


    Do I have to change my name
    Adımı değiştirmeli miyim

    Will it get me far
    Bu bana bir şey kazandırır mi

    Should I lose some weight
    Biraz kilo vermeli miyim

    Am I gonna be a star
    Bir yıldız olabilecek miyim

    I tried to be a boy
    Bir oğlan olmaya çalıştım

    I tried to be a girl
    Bir kız olmaya çalıştım

    I tried to be a mess
    Bir bela olmaya çalıştım

    I tried to be the best
    En iyisi olmaya çalıştım

    I guess I did it wrong
    Sanırım yanlış yaptım

    That's why I wrote this song
    İşte bu yüzden bu şarkıyı yazdım

    This type of modern life
    Bu tip modern yaşam

    Is it for me
    Bu benim için mi

    This type of modern life
    Bu tip modern yaşam

    Is it for free
    Bedava mı

    So I went into a bar
    Bu yüzden bir bara gittim

    Looking for sympathy
    Sempati arıyordum

    A little company
    Küçük bir ilişki

    I tried to find a friend
    Bir arkadaş bulmaya çalıştım

    It's more easily said
    Doğrusu bu olurdu

    It's always been the same
    Bu hep ayni oldu

    This type of modern life
    Bu tip modern yaşam

    Is it for me
    Bu benim için mi

    This type of modern life
    Bu tip modern yaşam

    Is it for free
    Bedava mı

    Chorus:
    Koro:

    American life [American life]
    Amerikan yaşamı [Amerikan yaşamı]

    I live the American dream [American dream]
    Amerikan rüyasını yaşıyorum [Amerikan rüyası]

    You are the best thing I've seen
    Sen gördüğüm en iyi şeysin

    You are not just a dream [American life]
    Sen sadece bir hayal değilsin [Amerikan yaşamı]

    I tried to stay ahead
    Hep ileri gitmeye çalıştım

    I tried to stay on top
    Zirvede kalmaya çalıştım

    I tried to play the part
    Kendi rolümü oynamaya çalıştım

    But somehow I forgot
    Just what I did it for
    And why I wanted more
    Ama bir şekilde unuttum,
    Bunu ne için yaptığımı
    ve niye daha çok istediğimi

    Fuck it...
    S.ktir et

    Do I have to change my name
    Adımı değiştirmeli miyim

    Will it get me far
    Bu bana bir şey kazandırır mi

    Should I lose some weight
    Biraz kilo vermeli miyim

    Am I gonna be a star
    Bir yıldız olabilecek miyim

    I'm drinking a Soy latte
    Soy latte içiyorum

    I get a double shot
    Iki kat daha fazla sersemliyorum

    It goes right through my body
    Tam vücudumun içinden geçiyor

    And you know
    Ve biliyormusunuz

    I'm satisfied,
    Tatmin oldum

    I drive my mini cooper
    Mini cooper’ımı sürüyorum

    And I'm feeling super-dooper
    Ve kendimi harika hissediyorum

    Yo they tell I'm a trooper
    Bana polis olduğumu söylüyorlar

    And you know I'm satisfied
    Ve tatmin oldugumu biliyorsunuz

    I do yoga and pilates
    Yoga ve epilates yapıyorum

    And the room is full of hotties
    Ve oda ateşli insanlarla dolu

    So I'm checking out the bodies
    Bu yüzden vücutlarını süzüyorum

    And you know I'm satisfied
    Ve tatmin olduğumu biliyorsunuz

    I'm digging on the isotopes
    Izotopları araştırıyorum

    This metaphysic's shit is dope
    Bu metafizik b.ku çok dolu

    And if all this can give me hope
    Ve eger bunlar bana umut verebilirse

    You know I'm satisfied
    Tatmin olduğumu biliyorsunuz

    I got a lawyer and a manager
    Bir avukatım ve menejerim var

    An agent and a chef
    Bi ajantam ve şefim

    Three nannies, an assistant
    Üç dadım ve birde asistanım

    And a driver and a jet
    Ve bir şoförle bir jetim

    A trainer and a butler
    Bi antrenörüm ve uşağım

    And a bodyguard or five
    Ve bir yada beş tane korumam

    A gardener and a stylist
    Bir bahçivanım ve sitilistim

    Do you think I'm satisfied?
    Sizce tatmin oldum mu?

    I'd like to express my extreme point of view
    Uçuk bakış açımı açıklamak istiyorum

    I'm not Christian and I'm not a Jew
    Hıristiyan yada yahudi degilim

    I'm just living out the American dream
    Sadece Amerikan rüyasını yaşıyorum

    And I just realized that nothing Is what it seems
    Ve bir şeyi fark ettim hiç birşey göründügü gibi degil
  • World Crashes Down - Enrique Iglesias

    You make me strong
    Beni güçlü kılıyorsun

    You make me weak
    Beni zayıf düşürüyorsun

    You lift me off my feet
    Ayaklarımı yerden kesiyorsun

    You give me hope
    Bana umut veriyorsun

    When all my dreams seem like they're out of reach
    Tüm rüyalarım ulaşılmaz gibi göründüğünde

    You make me understand
    Anlamamı sağlıyorsun

    The way the perfect love should be
    Mükemmel aşkın nasıl olması gerektiğini

    You take me to a place so high
    Beni yüksek bir yere götürüyorsun

    I never wanna leave
    Hiç ayrılmak istemiyorum

    Sometimes I think
    Bazen düşünüyorum

    All of the things I should have said
    Söylemiş olmam gereken her şeyi

    I hope it's not too late
    Umarım çok geç değildir

    I wanna make you understand
    Anlamanı sağlamak istiyorum

    If the world crashes down over me
    Eğer dünya üzerime çökerse

    I know that my life is complete
    Hayatımın tam olduğunu biliyorum

    'Cause I've held you
    Çünkü sana sarıldım

    'Cause I can't imagine life without you by my side
    Çünkü yanıbaşımda sensiz bir hayat hayal edemiyorum

    In my arms all night
    Kollarımda her gece

    You whisper in my ear the words
    Kulağıma kelimeler fısıldıyorsun

    'Just hold me close tonight'
    ‘Bu gece bana sıkıca sarıl'

    And when the pain is holding me
    Ve acı beni sardığında

    Your touch just sets me free
    Senin dokunuşun beni kurtarır
  • ulan bende ceviri yapmassam banada sorunvar demesinler
  • Changes - 2pac

    Come on come on
    Hadi hadi

    I see no changes wake up in the morning and I ask myself
    Hiç değişiklik göremiyorum sabah kalktığımda kendime soruyorum

    is life worth living should I blast myself?
    hayat yaşamaya değer mi kendimi vurmalı mıyım?

    I'm tired of bein' poor & even worse I'm black
    Fakir olmaktan ve daha da kötüsü siyah olmaktan yoruldum

    my stomach hurts so I'm lookin' for a purse to snatch
    midem ağrıyor bu yüzden kapacak bir çanta arıyorum

    Cops give a damn about a negro
    Bir zenci, polislerin umrunda değil

    pull the trigger kill a nigga he's a hero
    tetiği çek bir zenciyi öldür ve o bir kahraman

    Give the crack to the kids who the hell cares
    Çocuklara esrar ver kimin umrunda

    one less hungry mouth on the welfare
    refah için bir tane boğaz eksilir

    First ship 'em dope & let 'em deal the brothers
    Önce onlara uyuşturucu ver ve bırak kardeşlerle uğraşsınlar

    give 'em guns step back watch 'em kill each other
    onlara silah ver ve geri çekilip birbirlerini öldürmelerini izle

    It's time to fight back that's what Huey said
    Artık karşılık verme zamanı, Huey böyle dedi

    2 shots in the dark now Huey's dead
    Karanlıkta 2 el ateş ve Huey ölü şimdi

    I got love for my brother but we can never go nowhere
    Kardeşimi seviyorum ama asla bir yere varamayız

    unless we share with each other
    birbirimizle paylaşmadığımız takdirde

    We gotta start makin' changes
    Değişiklikler yapmaya başlamalıyız

    learn to see me as a brother instead of 2 distant strangers
    2 farklı yabancı yerine beni bir kardeş gibi görmeyi öğren

    and that's how it's supposed to be
    ve bu böyle olmalı

    How can the Devil take a brother if he's close to me?
    Bana yakın olan bir kardeşi şeytan nasıl alabilir ki?

    I'd love to go back to when we played as kids
    Çocukken oyun oynadığımız zamanlara dönmek isterdim

    but things changed, and that's the way it is
    ama her şey değişti, ve bu böyle

    Come on come on
    Hadi hadi

    Nakarat:

    [ That's just the way it is
    Bu böyle işte

    Things'll never be the same
    İşler asla aynı kalmayacak

    That's just the way it is
    Bu böyle işte

    aww yeah
    ahh evet ] tekrar

    I see no changes all I see is racist faces
    Hiç değişim göremiyorum, tek gördüğüm ırkçı yüzler

    misplaced hate makes disgrace to races
    yanlış konumlandırılmış nefret, ırkları küçük düşürüyor

    We under I wonder what it takes to make this
    Biz alttayız, merak ediyorum ne gerekli burayı

    one better place, let's erase the wasted
    daha iyi bir yer yapmak için, hadi harcanmışları silelim

    Take the evil out the people they'll be acting right
    Kötülüğü insanlardan dışarı atalım, düzgün davranacaklardır

    'cause both black and white is smokin' crack tonight
    çünkü hem siyah hem beyaz hepsi bu gece esrar içiyor

    and only time we chill is when we kill each other
    ve sakinleştiğimiz tek an birbirimizi öldürdüğümüz zaman

    it takes skill to be real, time to heal each other
    gerçek olmak için yetenek gerek, birbirimizi iyileştirme zamanı geldi

    And although it seems heaven sent
    Ve bu gökyüzünden geldiği halde

    We ain't ready, to see a black President, uhh
    Siyah bir Başkan görmeye hazır değiliz, ahh

    It ain't a secret don't conceal the fact
    Bu bir sır değil gerçeği saklamayın

    the penitentiary's packed, and it's filled with blacks
    cezaevi siyahlarla doldurulup paketlenmiş

    But some things will never change
    Ama bazı şeyler asla değişmeyecek

    try to show another way but you stayin' in the dope game
    başka bir yönünü göstermeye çalış ama uyuşturucu oyununda kalacaksın

    Now tell me what's a mother to do
    Şimdi söyle bana bir anne ne yapmalı

    bein' real don't appeal to the brother in you
    gerçek olmak içindeki kardeşe çekici gelmiyor

    You gotta operate the easy way
    Kolay yolu işleme sokmalısın

    'I made a G today' But you made it in a sleazy way
    'Bugün bir gangster oldum' ama bunu ucuz yoldan yaptın

    sellin' crack to the kid. ' I gotta get paid,'
    çocuklara esrar satarak. 'Para bulmalıyım'

    Well hey, well that's the way it is
    Peki hey, ama bu böyle işte

    Nakarat

    We gotta make a change...
    Bir değişiklik yapmalıyız...

    It's time for us as a people to start makin' some changes.
    İnsanlar olarak bir değişiklik yapma zamanımız geldi

    Let's change the way we eat, let's change the way we live
    Hadi yeme şeklimizi değiştirelim, yaşama şeklimizi değiştirelim

    and let's change the way we treat each other.
    ve birbirimize davranma şeklimizi değiştirelim

    You see the old way wasn't working so it's on us to do
    Gördüğün gibi önceki yol işe yaramıyordu ve bu bize bağlı

    what we gotta do, to survive.
    hayatta kalmak için ne yapmamız gerektiği

    And still I see no changes can't a brother get a little peace
    Ve hala hiç değişiklik göremiyorum, bir kardeş biraz huzur bulamayacak mı?

    It's war on the streets & the war in the Middle East
    Sokaklarda savaş var ve Orta Doğu'da

    Instead of war on poverty they got a war on drugs
    yoksulluk yerine uyuşturucular üzerine bir savaş var

    so the police can bother me
    bu yüzden polis beni rahatsız edebilir

    And I ain't never did a crime I ain't have to do
    Ve işlemek zorunda olmadığım hiçbir suçu işlemedim

    But now I'm back with the blacks givin' it back to you
    Ama şimdi bunu sana ödetecek siyahlarla geri döndüm

    Don't let 'em jack you up, back you up,
    Seni soymalarına, itmelerine

    crack you up and pimp slap you up
    uyuşturmalarına ve aşağılamalarına izin verme

    You gotta learn to hold ya own
    Senin olana sahip çıkmayı öğrenmelisin

    they get jealous when they see ya with ya mobile phone
    seni cep telefonunla gördüklerinde kıskanıyorlar

    But tell the cops they can't touch this
    Ama polislere bunlara dokunamayacaklarını söyle

    I don't trust this when they try to rush I bust this
    buna güvenmiyorum ve onlar saldırmaya çalıştıklarında güçleniyorum

    That's the sound of my tool you say it ain't cool
    Bu benim oyuncağımın sesi, bunun güzel olmadığını söylüyorsun

    my mama didn't raise no fool
    annem bir aptal yetiştirmedi

    And as long as I stay black I gotta stay strapped
    Ve sihay olduğum sürece güçlü kalmalıyım

    & I never get to lay back
    ve asla geri çekilmem

    'Cause I always got to worry 'bout the pay backs
    Çünkü her zaman intikam almak isteyenlerden endişelenmeliyim

    some buck that I roughed up way back
    patakladığım aşağılığın teki

    comin' back after all these years
    onca yıl sonra geri geldi

    rat-a-tat-tat-tat-tat

    that's the way it is uhh
    bu böyle işte, ahh

    Nakarat

    You're my brother, you're my sister
    Sen erkek kardeşimsin, kız kardeşimsin

    That's just the way it is (way it is,way it is)
    Bu böyle işte (böyle, böyle)

    Things will never be the same
    İşler asla aynı kalmayacak

    You're my brother, you're my sister
    Sen erkek kardeşimsin, kız kardeşimsin

    That's the way it is
    Bu böyle

    Aww yeah
    Ahh evet

    SOME THINGS WILL NEVER CHANGE...
    BAZI ŞEYLER ASLA DEĞİŞMEYECEK
  • Kryptonite - 3 Doors Down

    I took a walk around the world
    Dünyanın etrafında bir geziye çıktım

    To ease my troubled mind
    Rahatsız zihnimi rahatlatmak için

    I left my body laying somewhere
    In the sands of time
    Vücudumu bir yerlerde zamanın kumlarında
    uzanır halde bıraktım

    I watched the world float
    To the dark side of the moon
    Dünyanın ayın karanlık tarafına doğru
    süzülüşünü izledim

    I feel there is nothing I can do, yeah
    Yapabileceğim hiçbir şey olmadığını hissediyoru, evet

    I watched the world float
    To the dark side of the moon
    Dünyanın ayın karanlık tarafına doğru
    süzülüşünü izledim

    After all I knew it had to be
    En sonunda anladım ki bunun

    Something to do with you
    Seninle bir ilgisi olmalıydı

    I really don’t mind what happens now and then
    Şimdi ve o anda ne olduğunu gerçekten umursamıyorum

    As long as you’ll be my friend at the end
    Sonuçta benim arkadaşım olduğun sürece

    Nakarat:

    [ If I go crazy then will you still call me Superman
    Eğer delirirsem bana hala superman diyecek misisn?

    If I’m alive and well, will you be there holding my hand
    Eğer hayattaysam ve sağlıklıysam, orada, elimi tutar halde olacak mısın?

    I’ll keep you by my side
    Seni yanımda tutacağım

    With my superhuman might
    İnsan üstü güçlerimle

    Kryptonite
    Kriptonit ]

    You called me strong, you called me weak
    Bana güçlü dedin, bana zayıf dedin

    But still your secrets I will keep
    Ama yine de sırlarını saklayacağım

    You took for granted all the times
    Sürekli yokmuşum gibi davrandın

    I never let you down
    Seni asla hayal kırıklığına uğratmam

    You stumbled in and bumped your head,
    Tökezledin ve kafanı çarptın

    If not for me then you would be dead
    Eğer benim için olmasaydı ölmüş olurdun

    I picked you up and put you back on solid ground
    Seni kaldırdım ve tekrar katı zemine koydum

    Nakarat

    Yeah!!
    Evet!!

    Nakarat
  • Hotel California - Eagles

    On a dark desert highway, cool wind in my hair
    Karanlık bir çöl otoyolunda, serin rüzgar saçlarımda

    Warm smell of colitas, rising up through the air
    Colitaların sıcak kokusu, yükseliyor havaya

    Up ahead in the distance, I saw a shimmering light
    İleride bir mesafede, parlak bir ışık gördüm

    My head grew heavy and my sight grew dim
    Ağırlaştı başım ve bulanıklaştı görüşüm.

    I had to stop for the night
    Gece için durmalıydım

    There she stood in the doorway;
    Orada, kapının önünde durdu

    I heard the mission bell
    Görev zili duyuldu

    And I was thinking to myself,
    Ve kendi kendime düşünüyordum ki

    'This could be Heaven or this could be Hell'
    'Cennet de olabilir bu, cehennem de'

    Then she lit up a candle and she showed me the way
    Sonra bir mum yaktı ve bana yolu gösterdi

    There were voices down the corridor,
    Koridor boyunca sesler vardı

    I thought I heard them say...
    Sanırım şöyle dediklerini duydum onların:

    Welcome to the Hotel California
    California oteline hoşgeldiniz

    Such a lovely place
    Ne kadar hoş bir yer

    Such a lovely face
    Ne kadar hoş bir çehre

    Plenty of room at the Hotel California
    Bir çok oda var otel california da

    Any time of year, you can find it here
    Yılın herhangi bir zamanı, bulabilirsiniz burada

    Her mind is Tiffany-twisted, she got the Mercedes bends
    Aklı "Tiffany-dalgın", "Mercedes kavisleri"

    She got a lot of pretty, pretty boys, that she calls friends
    Bir sürü tatlı çocukları vardı, arkadaş diye çağırdığı

    How they dance in the courtyard, sweet summer sweat.
    Sahnede nasıl dansettikleri, tatlı yaz teri

    Some dance to remember, some dance to forget
    Bazı danslar hatırlamak içindir, unutmak içindir bazısı

    So I called up the Captain,
    Böylece hatırlattım kaptana

    'Please bring me my wine'
    'lütfen şarabımı getirin bana'

    He said,'We haven't had that spirit here since nineteen sixty nine'
    O dedi ki; "o ruhu yakalayamamıştık 1969 dan bu yana"

    And still those voices are calling from far away,
    Ve o sesler çok uzaklardan çağırıyor hala

    Wake you up in the middle of the night
    Uyandırır seni gecenin ortasında

    Just to hear them say...
    Sadece onların şunu demelerini duymaya...

    Welcome to the Hotel California
    California oteline hoşgeldiniz

    Such a lovely place
    Ne kadar hoş bir yer

    Such a lovely face
    Ne kadar hoş bir çehre

    They livin' it up at the Hotel California
    Otel California'da yaşarlar şaşaa içinde

    What a nice surprise, bring your alibis
    Ne kadar güzel bir sürpriz, getirir bahanelerinizi

    Mirrors on the ceiling,
    Aynalar tavanda

    The pink champagne on ice
    Buzda pembe şampanya

    And she said 'We are all just prisoners here, of our own device'
    Ve o dedi ki; "burada hepimiz sadece mahkumlarız, kendi düzeneğimizin"

    And in the master's chambers,
    Ve ana salonda

    They gathered for the feast
    ziyafet için toplandılar

    The stab it with their steely knives,
    Çelik bıçaklarıyla onu doğradılar

    But they just can't kill the beast
    Fakat canavarı öldüremezler

    Last thing I remember, I was
    Hatırladığım son şey, benim

    Running for the door
    Kapıya koştuğumdu

    I had to find the passage back
    Geçidi tekrar bulmalıydım.

    To the place I was before
    Daha önce bulunduğum yere açılan

    'Relax,'said the night man,
    "Rahatla" dedi adam

    We are programmed to receive.
    Varmak için programlandık

    You can checkout any time you like,
    İstediğin zaman kontrol edebilirsin

    but you can never leave!
    Ama ayrılamazsın asla!
  • Objection - Shakira

    It's not her fault that she's so irresistible
    Bu kadar karşı konulmaz olmak onun hatası değil

    But all the damage she's caused isn't fixable
    Ama sebep olduğu tüm zarar tamir edilebilir değil

    Every twenty seconds you repeat her name
    Her yirmi saniyede bir onun adını tekrarlıyorsun

    But when it comes to me you don't care if I'm alive or dead
    Ama bana gelince ölü mü diri mi olduğumu umursamıyorsun

    Nakarat :

    [ So objection I don't wanna be the exception
    Bu yüzden itiraz ediyorum istisna olmak istemiyorum

    To get a bit of your attention
    Dikkatini biraz çekme konusunda

    I love you for free and I'm not your mother
    Seni karşılıksız seviyorum ve annen değilim

    But you don't even bother
    Ama tınmıyorsun bile

    Objection I'm tired of this triangle
    İtiraz ediyorum bu üçgenden yoruldum

    Got dizzy dancing tango
    Tango yapmaktan başım döndü

    I'm falling apart in your hands again
    Yine ellerinde parçalanıyorum

    No way I've got to get away
    Olamaz kaçmam gerek ]

    Next to her cheap silicon I look minimal
    Onun ucuz silikonu yanında çok küçük görünüyorum

    That's why in front of your eyes I'm invisible
    Bu yüzden gözünün önündeyken görünmezim

    But you gotta know small things also count
    Ama bilmelisin ki küçük şeyler de önemlidir

    You better put your feet on the ground
    Ayaklarını yere bassan iyi olur

    And see what it's about
    Ve bunun neyle ilgili olduğunu görsen

    Nakarat

    I wish there was a chance for you and me
    İkimiz için bir şans olmuş olmasını dilerdim

    I wish you couldn't find a place to be away from here
    Buradan uzak olacağın bir yer bulamamış olmanı dilerdim


    This is pathetic and sardonic
    Bu üzücü ve acı

    It's sadistic and psychotic
    Sadistçe ve çıldırtıcı

    Tango is not for three
    Tango üç kişi için değildir

    Was never meant to be
    Hiç olması gerekmedi

    But you can try it
    Ama deneyebilirsin

    Rehearse it
    Prova yapabilirsin

    Or train like a horse
    Veya bir at gibi eğitim görebilirsin

    But don't you count on me
    Ama bana güvenmiyor musun

    Don't you count on me boy
    Bana güvenmiyor musun çocuk
  • Streamline - System Of A Down

    I wasn't there for you x2
    Senin için orada değildim

    I know weather's gonna be fine
    Biliyorum hava güzel olacak

    But I can see you cross the streamline
    Ama akım çizgisini geçtiğini görebiliyorum

    But I wasn't there for you
    Ama senin için orada değildim

    You are gone (I wasn't there for you)
    Sen gittin (senin için orada değildim)

    Goodbyes are long
    Vedalar uzundur

    Goodbye (I wasn't there for you)
    Elveda (senin için orada değildim)

    Goodbye
    Elveda

    I wasn't there for goodbye x2
    Veda için orada değildim

    Well, I know time reveals in hindsight
    Evet, zaman değerleri sonradan açık eder

    I can wrestle with the stormy night
    Fırtınalı geceyle boğuşabilirim

    Because your love lasts a lifetime
    Çünkü aşkın bir ömür boyu sürer

    But I can see you through the snowblind
    Ama geçici körlükle seni görebiliyorum

    But I wasn't there for you
    Ama senin için orada değildim

    You are gone (I wasn't there for you)
    Sen gittin (senin için orada değildim)

    Goodbyes are long
    Vedalar uzundur

    You are gone
    Sen gittin

    Goodbye (I wasn't there for you)
    Elveda (senin için orada değildim)

    Goodbye
    Elveda

    I wasn't there for you
    Senin için orada değildim

    I wasn't there
    Orada değildim

    I wasn't there for you
    Senin için orada değildim

    I wasn't there for you
    Senin için orada değildim

    You are gone (I wasn't there for you)
    Sen gittin (senin için orada değildim)

    Goodbyes are long
    Vedalar uzundur

    Goodbye x3
    Elveda
  • Chop Suey! - System Of A Down

    Wake up
    Uyan

    Grab a brush and put a little makeup
    Bir fırça kap ve biraz makyaj yap

    Grab a brush and put a little
    Bir fırça kap ve biraz

    Hide the scars to fade away the shakeup
    Yara izlerini gizle değişimi silmek için

    Hide the scars to fade away the
    Yara izlerini gizle silmek için

    Why'd you leave the keys upon the table?
    Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?

    Here you go create another fable
    Hadi yeni bir fabl yarat

    You wanted to
    İstedin

    Grab a brush and put a little makeup
    Bir fırça kapıp biraz makyaj yapmayı

    You wanted to
    İstedin

    Hide the scars to fade away the shakeup
    Yara izlerini gizlemeyi, değişimi silmek için

    You wanted to
    İstedin

    Why'd you leave the keys upon the table,
    Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?

    You wanted to
    İstedin

    I don't think you trust
    Güvendiğini sanmıyorum

    In, my, self righteous suicide
    Benim, kendimce dürüst intiharıma

    I, cry, when angels deserve to die, Die,
    Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde, Ölmeyi,

    Wake up
    Uyan

    Grab a brush and put a little makeup
    Bir fırça kap ve biraz makyaj yap

    Grab a brush and put a little
    Bir fırça kap ve biraz

    Hide the scars to fade away the shakeup
    Yara izlerini gizle değişimi silmek için

    Hide the scars to fade away the
    Yara izlerini gizle silmek için

    Why'd you leave the keys upon the table?
    Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?

    Here you go create another fable
    Hadi yeni bir fabl yarat

    You wanted to
    İstedin

    Grab a brush and put a little makeup
    Bir fırça kapıp biraz makyaj yapmayı

    You wanted to
    İstedin

    Hide the scars to fade away the shakeup
    Yara izlerini gizlemeyi, değişimi silmek için

    You wanted to
    İstedin

    Why'd you leave the keys upon the table,
    Neden anahtarları masanın üzerinde bıraktın?

    You wanted to
    İstedin

    I don't think you trust
    Güvendiğini sanmıyorum

    In, my, self righteous suicide
    Benim, kendimce dürüst intiharıma

    I, cry, when angels deserve to die, Die,
    Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde, Ölmeyi,

    In my, self righteous suicide
    Benim kendimce dürüst intiharıma

    I, cry, when angels deserve to die
    Ağlarım, melek ölmeyi hakettiğinde

    Father, Father, Father, Father
    Tanrım, Tanrım, Tanrım, Tanrım

    Father/ Into your hands, I commend my spirit
    Tanrım/ Senin ellerine, ruhumu emanet ediyorum

    Father, into your hands,
    Tanrım, senin ellerine,

    Why have you forsaken me
    Neden beni unuttun,

    In your eyes forsaken me,
    Gözlerinde beni unuttun,

    In your thoughts forsaken me,
    Düşüncelerinde beni unuttun,

    In your heart forsaken, me oh,
    Kalbinde beni unuttun, beni ah,

    Trust in my self righteous suicide
    Benim kendimce dürüst intiharıma güven

    I, cry, when angels deserve to die,
    Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde

    In my self righteous suicide,
    Benim kendimce dürüst intiharıma

    I, cry, when angels deserve to die.
    Ağlarım, melekler ölmeyi hak ettiğinde
  • Bitti Rüya-maNga
    Bir kez gelmişsin bu saçma dünyaya
    Olanları unutmak çok zor inan bana
    Sevdiğin insan bile artık yalan söylüyor
    Yaşadığın anılar acı vermeye başlıyor
    Bir köprüden geçiyorum
    Mutlu gibiyim sanki
    Geride bir kent bıraktım bir de sevgili
    Rüya mı bu, gerçek mi inan anlamıyorum
    Bu şehir beni içine çekiyor
    Kendimi alamıyorum
    Olanlar yetmez gibi bir de mesaj geliyor
    'Mutluluklar, hoşçakal'
    Birer birer zırvalanıyor
    İyice dağıtmak için biraz daha içiyorum
    Sonra oturmuş mal gibi zırıl zırıl ağlıyorum
    Gidiyorum buralardan, dönüyorum durmadan
    Uyan artık uyan, bitti rüya
    Seviyorum sormadan, öpüyorum kasmadan
    Dayan artık dayan, bitti rüya
    Bir kez gelmişsin bu saçma dünyaya
    Olanları unutmak çok zor inan bana
    Yazdığın satırlar bile artık yalan söylüyor
    Söylediğin sözler acı vermeye başlıyor
    Bir köprüyü yakıyorum mutlu gibiyim sanki
    Geride bir kent bıraktım bir de sevgili
    Doğru mu, yanlış mı inan umursamıyorum
    Bu şehir beni esir ediyor kendimi alamıyorum
    İnanmazsın bir rüya hayatımı değiştiriyor
    O mesajı unutmam için bana bir şans veriyor
    Rüyaysa bu gerçekten artık uyanmak istiyorum
    Mutluluk bile acı veriyor
    Çünkü sonu var biliyorum
  • Insatiable - Darren Hayes

    When moonlight crawls along the street
    Ay ışığı cadde boyunca süründüğü zaman

    Chasing away the summer heat
    Yaz sıcaklığının peşinden giderek

    Footsteps outside somewhere below
    Dışarıda ayak sesleri var aşaığıda bir yerlerde

    The world revolves I let it go
    Dünya dönüyor kendi haline bırakıyorum

    We build our church above this street
    Bu caddenin yukarısına kilisemizi inşa ediyoruz

    We practice love between these sheets
    Bu çarşafların arasında aşkımızı uyguluyoruz

    The candy sweetness scent of you
    Şeker tatlılığındaki kokun

    It bathes my skin I'm stained by you
    Derimi yüzüyor, senin tarafından lekeleniyorum

    And all I have to do is hold you
    Ve tek yapmam gereken sana sarılmak

    There's a racing in my heart
    Kalbimde bir yarış var

    I am barely touching you
    Sana zar zor dokunuyorum

    Nakarat :

    [ Turn the lights down low
    Işıkları kıs

    Take it off let me show
    Üzerini çıkar göstermeme izin ver

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgimin doyumsuz olduğunu

    Turn me on never stop
    Beni azdır asla durma

    Wanna taste every drop
    Her damlayı tatmak istiyorum

    My love for you insatiable
    Sana olan sevgim doyumsuz ]

    The moonlight plays upon your skin
    Ay ışığı teninin üzerinde oynuyor

    A kiss that lingers takes me in
    Uzun süren bir öpücük beni içeri alıyor

    I fall asleep inside of you
    Senin içinde uyuyakalıyorum

    There are no words
    Hiçbir sözcük yok

    There's only truth
    Sadece gerçekler var

    Breathe in Breathe out
    Nefes al nefes ver!

    There is no sound
    Hiç ses yok

    We move together up and down
    Birlikte aşağı yukarı hareket ediyoruz

    We levitate our bodies soar
    Havaya yükseliyorz vücutlarımız süzülüyor

    Our feet don't even touch the floor
    Ayaklarımız zemine bile değmiyor

    And nobody knows you like I do
    Ve hiç kimse seni tanımaz benim tanıdığım gibi

    The world doesn't understand
    Dünya anlamıyor

    But I grow stronger in your hands
    Ama ellerinde daha da güçleniyorum

    Nakarat

    We never sleep we're always holdin' hands
    Asla uyumuyoruz her zaman elele tutuşuruz

    Kissin' for hours talkin' makin' plans
    Saatlerce öpüşür, konuşup planlar yaparız

    I feel like a better man
    Daha iyi bi adam gibi hissediyorum

    Just being in the same room
    Sadece aynı odada olduğumuz için

    We never sleep there's just so much to do
    Asla uyumayalım yapacak çok şey var

    Too much to say
    Konuşmak için çok fazla şey

    Can't close my eyes when I'm with you
    Seninle birlikte olduğum zaman gözlerimi kapayamam

    Insatiable the way I'm loving you
    Doyumsuz bir şekilde seviyorum seni
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.