Şimdi Ara

Atatürk´e Hediye Edilen Halıdaki Müthiş Sır!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
87
Cevap
2
Favori
19.717
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Atatürk´e Hediye Edilen Halıdaki Müthiş Sır!


    Pera Palas'ta Atatürk'ün odasını gezdiniz mi? Gİderseniz bakın, orada bir halı var. 1930'larda zamanın Hindistan Başkanı Atatürk'e bir hediye vermek istemiş. Kahinine iyi bir hediye hazırlaması için emir vermiş. Kahin bir halı dokutmuş ve Atetürk'e hediye edilmiş. Duvarda asılı olan halı bu işte. İlginç olan deseni : Bir saat var. 09:07'de durmuş görünüyor (Atatürk'ün beyin ölümü saati) ve 10 tane KASIM çiçeği !!



  • PERA PALAS’TA GİZEMLİ BİR HALI

     Atatürk´e Hediye Edilen Halıdaki Müthiş Sır!


    “Pera Palas’ı farklı kılan ne görkemli eşyaları, ne de dönemine göre ileri sayılan teknolojik donanımı. Kurulduğu günden beri birçok ünlü misafiri ağırlayan ve birçok tarihi karara tanıklık eden otelin şimdiye kadarki en önemli konuğu olan Atatürk’ün bugün müze haline getirilen odasında bulunan ve hala motiflerindeki gizemi açıklanamayan Hint halısı.”

    Taksim, Tepebaşı’nda Fransız mimar Alexander Valley tarafından 1892 yılında inşa edilen Pera Palas Hotel 130 yılı bulan geçmişiyle sadece bir otel değil adeta bir müze olma özelliği taşıyor. Otel ilk yapıldığında, zamanın en görkemli ve değerli eşyalarıyla döşenmiş. Şimdi hepsi antik değer taşıyor ve hiç biri yerinden oynamamış durumda. Pera Palas yapıldığı yılların en yeni teknolojisi ile donatılmış bir otel. O günler için büyük bir lüks sayılacak elektrik ve içinde oturabileceğiniz kadife kaplı bir sıra olan asansörü bile oteli kendi döneminde sıradışı bir yer yapmaya yetiyor.
     Atatürk´e Hediye Edilen Halıdaki Müthiş Sır!

    Fakat yine de Pera Palas’ı farklı kılan ne görkemli eşyaları, ne de dönemine göre ileri sayılan teknolojik donanımı. Kurulduğu günden beri birçok ünlü misafiri ağırlayan ve birçok tarihi karara tanıklık eden otelin şimdiye kadar ki en önemli konuğu olan Atatürk’ün bugün müze haline getirilen odasında bulunan ve hala motiflerindeki gizemi açıklanamayan Hint halısı.
     Atatürk´e Hediye Edilen Halıdaki Müthiş Sır!

    Batılı müşteriler için inşa edilen otel Pera Palas, ünlü Orient Express’in (Şark Ekspresi) müşterilerini İstanbul’da ağırlamak amacıyla inşa edildi. 19. yüzyıl sonlarında Avrupalı soyluların çok rağbet ettiği bu ünlü trenin müşterilerine, İstanbul’a geldiklerinde kalabilecekleri kaliteli bir otel bulunamıyordu. Wagon-Lits’nin kurucusu Georges Nagelmackers, 1892 yılı başlarında “Compagnie Internationale des Grands Hotels” adlı bir şirket kurdu. Amaç, Orient Express’in güzergâhı üzerindeki kentlerde “Palace Hotel”ler oluşturmaktı. Bu nedenle Grande Rue de Pera’da bir boş alan arandı. Bölgedeki tek boş yer, bugünkü Pera Palas’ın bulunduğu eski mezarlıktı.

    Yapım bittikten sonra otele Pera Palace adı verildi ve 1892’nin eylül ayı içinde sessiz sedasız hizmete girdi. Dönemin geçerli uluslararası otel mimarlığının tasarım ilkelerini, abartılara kaçmadan yansıtan dokuz katlı otelin oldukça hantal kitlesi; neo-klasik cephe düzenlemeleriyle zenginleştirilmiş. Dört yönde yerleştirilen odalar, beş kat boyunca yükseltilen, ortadaki büyük aydınlığın çevresine sıralanmış lüks mobilyalarla donatılmışlar.

    Atatürk’ün Odası ve gizemli Hint Seccadesi

    Hizmete girdiği günden beri birçok önemli isme ev sahipliği yapan Pera Palas Oteli’nin kuşkusuz en önemli misafiri Mustafa Kemal Atatürk. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk, 1915-1937 yılları arasında birçok kez Pera Palas’ta konaklamıştır. 101 numaralı bu oda halen müze olarak muhafaza edilmektedir.

    1. Dünya Savaşı sonunda İstanbul’un işgali sırasında Atatürk, annesinin Beşiktaş Akaretlerdeki evi işgal kuvvetlerince gözetim altında olduğu için, Pera Palas’ın birinci katındaki 101 no’lu odada sık sık kalır. Bu odada fikir arkadaşlarıyla buluşur ve durum değerlendirmesi yapılırdı . Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun tohumları bu odada atılır.

    Cumhuriyet’in ilanından sonra yabancı konuklarını Dolmabahçe’nin yanı sıra Pera Palas’ın birinci katındaki 101 numaralı odasında da ağırlayan Atatürk’ün bugün müze olarak kullanılan odasında içlerinde; manevra gözlüğü, okuma gözlüğü, diş fırçası, diş tozu, çatal, bıçak, elbise fırçası, çay fincanı, kahve fincanı, mahmuz, takim elbise, markalı iç çamaşırları, muhtelif şapkalar, pijama ve terlikleri bulunan 37 parça özel eşyası sergileniyor. Ancak, odadaki en ilginç eşya kimliği hâlâ bilinmeyen Hintli bir mihracenin Atatürk’e armağan ettiği, değerli taşlarla ve altın sırma ipliklerle süslü ipek bir seccade.

    Seccadedeki saat motifinin anlamı

    1929 yılında, bir Hint mihracesi, Atatürk’le görüşmek ister ve randevu için Cumhurbaşkanlığı’na müracaat eder. Bu isteği kabul edilen mihrace, görüşmeden sonra Atatürk’e Hint işi ipek bir seccade hediye eder. Bu armağan, Atatürk’ün İstanbul’a geldiğinde sıklıkla ikamet ettiği Pera Palas’taki 101 numaralı odaya gönderilir.
     Atatürk´e Hediye Edilen Halıdaki Müthiş Sır!

    1938 yılına kadar sıradan bir ipek seccade olan mihracenin armağanı, Atatürk’ün vefatından sonra gizemli bir hal alır. Araştırmacılar seccadenin üzerinde çok ilginç motifler olduğunu fark ederler. Seccadedeki 20 santimetre çapındaki saat motifi Atatürk’ün beyin ölümünün gerçekleştiği zaman olan 9:07’yi göstermektedir. Şaşkınlık yaratan gizem araştırmacılara göre bununla da sınırlı değildir. Seccadede yanyana sıralanmış on kasımpatı çiçeği ise, Atatürk’ün ölüm tarihi olan 10 Kasım’ı çağrıştırır. Bu gün gizemini hala koruyan seccade Atatürk’ün müzeye çevrilen odasının duvarına asılarak muhafaza edilmektedir.

    Pera Palas’ın önemli konukları

    Uzun yıllar boyunca İstanbul’un en ünlü, en lüks oteli olma özelliğini sürdüren otelde, Cumhuriyet döneminde salonlarında balolar düzenlenmiş, yabancı konuklar ağırlanmıştır. Bunların dışında İstanbul’a gelen dünya çapında birçok isminde konaklamak için ilk terciği ettiği otelin misafir listesinde Ernest Hemingway, Agatha Christie, VIII. Edward, Kral Zogo, Maria Callas, Jacqueline Kennedy gibi isimler bulunuyor.

    ..:::Alıntı:::..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: doğunun hükümdarı


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.respect


    quote:

    Orijinalden alıntı: doğunun hükümdarı


    quote:

    Orijinalden alıntı: mr.respect


    quote:

    Orijinalden alıntı: @DaY_WaLkeR


    quote:

    Orijinalden alıntı: Azizim

    Benim bildiğim gece öldü 09.05 değil.


    Bende gece bir gemide öldüğünü biliyorum. İnlemeleri duyulmasın diye açığa götürmüşler..


    Not: Şimdi vatan haini ilan edilirim. :)


    Samanyolu Tv nin sırkapısısı çok izliyorsun heral.

    İnlemeleri duyulmasın diye vapura bindirip açık sulara götürmüşler miş miş. Bu laflar kime ait söyleyimmi size? Şu an kendini isa mesih ilan eden üşütük hasan mezarcıya aittir. Bu adamın Atatürk hakkında yazdığı bir kitap vardır. Atatürk'e öyle hakaretler içeriyorki aklınız hayaliniz şaşar. Babasının Alir Rıza bey olmadığından tutun Latife hanımın kendisinden boşanma sebebinin Gay olmasına kadar atmış tutmuş. Orada vapura bindirildiğini bas bas acı ve sızıdan bağırdığını ve sonunda altına ettiğini ölürkende doğrulup altına yaptığının üstüne yüzün üstü düşüp öldüğünü yazar. Bu kitap 90 lı yılların başında çok konuşulmuş. Yasaklanmasına rağmen el altından çok satmış. Bizim cahil millet tabi bu tip şeylere inanıyor. 28 Şubat sürecine boşuna gidilmedi. Çok azmışlar çook. Hadi fadime şahin, müslüm gündüz ve ali kalkancı derin devletin eseri diyelim ya hasan mezarcının kitabı, sincan olayları, kaddafinin çadırda erbakanın suratına tükürmediğini bırakması vesaire..... Şimdi herkes unuttu.


    kaddafinin erbakanın suratına tükürmesi mi bunu biraz açar mısın?


    Sene 1997 falan olması gerek.

    Erbakan başbakan olmuştur. Araplara yakınlığıyla bilinir. Türkiye Cumhuriyeti başbakanı sıfatı ile kaddafiyi ziyaret eder. Kaddafi erbakanı çadırında konuk eder. Bildiğiniz kum çadırı. Zemin kumdur. Habercilerde kameraları ile oradadır. Kaddafi erbakana aynen şunları söyler

    Hoş geldiniz. Benim sizden belli taleplerim olacaktır. Ülkenizdeki kürtlere zulüm yapmıyacaksınız. Öldürdüğünüz pkk lı özgürlük savaşçılarının ailelerine tazminat vereceksiniz. Kürtlerin talep ettiği toprakları kendilerine karşılıksız vereceksiniz.

    Bu lafları erbakanın karşısında gerile gerile söyledi kaddafi. Erbakan çık çıkarmadı. Şaka demiyorum kalkıp gitmesini bile beceremedi. Oturdu başını eğdi ve sonuna kadar yuttu.

    Bu olay türk ordusunun tansiyonunu yükseltti. Bir tane albay kameralar karşısında erbakana ''lan şerefsiz, haysiyetsiz pez..venk'' lafını kullandı. Bu görüntüleri ben dün gibi hatırlıyorum fakat şu an youtub da falan çok aradım hepisini kaldırmışlar. Neydi o günler.

    Amcam derki Ordu o dönem haklıydı fakat şimdiki hükümette haksız değil. Bu olaylardan sırf ordu değil erbakanın kendi etrafındaki tek tük vatan sever insanlarda rahatsız oluyorlardı. İşte bu gibi durumlardan dolayı tayyip, abdullah gül gibi isimler partiden ayrıldılar ve akp yi kurdular.

    Kaderin cilvesine bakınki türkiyeyi karıştıran, 28 şubatta tuzu biberi bulunan kaddafi şu an ne durumda. Hani derler ya, beni öldüremiyen her mikrop sonunda beni daha güçlü hale getirir.


    ben daha tarihle ilgileniyorum diye geçiniyorum ama dünyadan haberim yok sağolasın bilgi için..


    http://www.beyazgazete.com/video/2011/02/27/kaddafi-nin-cikisini-unutmadi-tv8.html


    bunu bulabildim video olarak




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.