Şimdi Ara

1 Litre Kaç Kilo (BÖLÜM 1) EL CEVAP

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
18.367
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Giriş
Mesaj
  • Kaç seferdir internette bu soruyla karşılaşıyorum "1 Litre KAç Kilo" bende bişeyler yazıyım konuya bi açıklık getiyeyim dedim. Hazır demeye başlamışken bişeyler daha diyeyim dedim. Bu kadar deme niyetindeyken sayfalarca yazacağımı düşünüp kendimi biraz dizginlemeye karar verdim. Bak bu seferde vermeye çok niyetlendim. (yalış anlaşılmasın sakın) neyse konuyu fazla dağıtmadan 1 litrenin kaç kilo olduğunu açıklamaya başlayalım. Bu konuyu lök diye söyleyemeyeceğimiz için ve tek bir cümleyle cevap verilemeyecek mukaddes bir soru olduğu için dilimize araştırmacı gazetecilik terimini sokan gemiye helikopterden atlayan Uğur Dündar gibi attım kendimi yollara. İlk durağım bir market oldu. Öyle bildiğiniz marketlerden değil içinde karıca yumurtası yağına kadar herşey olan bir market. Gerçi karınca yumurtası yağını akşehirde nalburda bile bulabilirsiniz heralde heryerde adamın kafasına vurur gibi koca koca tabelalarla karınca yumurtası yağı (Kısaca KYY diyeceğim ellerim yoruluyor yazmaktan) bulunur yazıyor. Hatta almayanı dövüyorlar heralde ben pek dışarda dolaşmadığım için daha dayak yemedim almadığım için ama aklımda, en kısa zamanda alıcam böyle tedirgin dolaşmak iyi olmuyor. Neyse marketi seçerken kampanyalarına dikkat edip ona göre belirledim. Bu zamana kadar nerde kampanya orada ben iken şimdilerde kampanyalardan kaçar oldum. Allah muhafaza izdihamda eziliriz felan çok korkarım. Televizyonda marketleri talan edenleri görünce artık kampanyalardan ve yeni açılışlardan kaçar oldum. KAmpanya demişken yabancı market zincirleri türkiye için farklı kampanya anlayışı geliştirdiklerininzi biliyormuydunuz? Normalde her hafta veya belirlenen zaman dilimi içinde bir ürün maliyetine hatta zararına satılarak müşteri markete çekilir ve lüzumlu lüzumsuz ne varsa satılır. Tabi bu normal ülkelerde geçerli. Ülkemizde ise artık insanlar bilinçlendiler. İlk bilinçlenenler artık markete giderken tok gitmeye başladılar hatta normalden fazla yemek yiyerek canlarının birşey istememesini hatta herşeyden tiksinir hale gelmeye başladılar. 2. safhada eşlerini markete giderken evde bırakmayı keşfettiler ( bayanlar kızmasın ama bu korkunç bir gerçek) ve en son olarak dünya devi marketler zincirlerine öldürücü darbeyi vurdular. Nasıl mı? Çok basit. Öncelikle tüm hafta elde edebildiği kadar market promosyon dergileri toplanır hepsi itina ile düzenlenir. Cuma günü evdeki eksiklikler belirlenir ve bir liste haline getirilir. Evin ihtiyaçları iki gruba ayrılır. Hemen alınması gerekenler ve ertelenebilirler. Son olarakta bu liste toplanan promosyon dergileri ile eşleştrilir. Kampanyası olan ürünler hemen olmayan ve ertelenebilir olanlar daha sonra ertelenemeyen olanlar ise en ucuz olan yerden. Bu düzenleme engeç markete gitmeden bir gün önce düzenlenerek evden müdehalelerin en aza indirilmesi sağlanır. Alışveriş günü şehrin dört bir yanı dolaşılarak nerede ne ucuzsa o alınıp başka hiçbir şeye bakılmadan hedeften şaşmadan yola devam edilir. İşte bu yöntem bu güne kadar dünya üzerinde hiçbir insan evladının aklına gelmeyen bir yöntemdi gerçi yakılan benzin parası yapılan tasarrufu sıfırlasada bu para market sahiplerinin cebine girmediği için onları yeni yöntemler geliştirmeye itti. (Şimdi bazı IQ su yüksek olan arkadaşlar hemen şunu merak edecek marketlerin yeni geliştirdiği sisten ne? yada IQ su daha yüksek olanlar zaten bu sistemi bildikleri için hiç sormaz) Herneyse kampayaa ezilmeden zor kurtulup üstü başı parçalanıp yinede bişey alamamış biri eldasıyla kasiyerle karşılaşmamak için marketimi seçtim. Bu arada kasiyerlerinde kaliteleri iyice düştü eskiden daha güzel kasiyerler olurdu hatta hangi kasadaki kasiyer daha güzelse sıradaki kişi sayısına bakmadan onun kasasında yerimi alırdım. Artık buna hiç dikkat etmiyorlar geçen gün bıyıklı bir bayan vardı kasada ve tek açık kasa oydu bir an rüya görüyorum zannettim ama bana doğu dönüp yardımcı olabilirmiyim diyince gerçek olduğunu anladım. Birşey almadığımı hatırladım diyerek zor kaçtım temizlik reyonları arasına. Uzan süre oyalanmama rağmen kasiyer değişmedi ve yeni bir kasa da açılmadı. En son çare olarak aldığım onca şeyi tek tek yerine bırakıp alışverişsiz çıkıştan orayı terk ettim. Eskiden olsa hepsini yerine bırakacağım diye uğraşmazdım ama o an nostalji yapmak istedemedim. Marketlerde reyon görevlilerine gıcık olduğum için (insanı sürekli gözleriyle takip edip adamın suratına "arkamı dönüyümde cebine bişeyler at dimi?" ifadesiyle baktıkları için) market arabasını ağzına kadar en alakasız reyonlardan doldurup alışveriş arabasıyla çıkılmayan bir üst kata veya alt kata inip yada arabadan reyonlara bakarak yavaş yavaş uzaklaşıp alışverişsiz çıkıştan marketi terk ederdim. Saçma ama bu bana çok garip bir zevk verirdi. Akşam yatağıma yattığımda beni gözleriyle takip eden o reyon görevlilerini binbir zahmetle topladığım o malları yerine koymak için uğraştıklarını düşümek beni acayip rahatlatıyordu. Sonradan onları farklı kişilerin yerleştirdiğini öğrenince hayal kırıklığı yaşadım ama her şey insanın iç dünyasında oluyorsa ben öyle düşününce mutlu oluyorsam gerçekte nasıl olursa olsun bana ne. Marketin kapalı garajına arabayı bırakayımda güneşte yanmasın diye düşünüp arabamın yönünü kapalı garaja çevirmiştim ki yine canım sıkıldı. Garaj girişindeki görevlinin o bakışı beni deli ediyordu. Sanki tüm görevlileri bir kişi yetiştiriyormuş gibi hepsi aynı bakışı nasıl atıyorlar hala anlayamadım. Tamam arabam son model olmayabilir. Ucuz bir arabada olabilir ama her broadway tüplü olacak diye bir kanun yok ki! Benim arabam benzinli kardeşim. Tüplü araçların kapalı garaja girmesi yasak ya senin ne işin var lan orada der gibi bakmayım bana kardeşim. Kapıdaki görevliyi atlatıp içeri girdim. Market girişinde metal dedktörünün yaydığı radyasyondan nasibimi alıp içeri daldım.

    1. BÖLÜM SONU







  • 
Sayfa: 1 sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.