Şimdi Ara

Haksız cezaya itirazım reddedildi.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
125
Cevap
0
Favori
9.564
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
120 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Araba kullanmaya başladığım günden beri (1997) arabaya biner binmez ilk işim emniyet kemeri takmaktır.

     Arabama binen yolculara da emniyet kemeri taktırırım.

     Benim arabamda emniyet kemersiz insan olma ihtimali yok !.. Geçenlerde bir trafik cezası geldi . İşgüzar bir fahri trafik müfettişi, emniyet kemeri takmadığım gerekçesiyle plakama ceza yazmış.

     Bu bana çok dokundu ve ödemeyip Sulh Ceza Mahkemesine itiraz ettim.

     Zaten mahkemeye itiraz etmek için yapılan masraf, (git gel, otopark, dosya, kırtasiye , zaman)cezaların bedeli kadar belki de fazla. Ben prensip gereği yapıyorum bunu. Dolayısıyla "arkadaş sen salak mısın? 50 yıldır bu ülkede yaşıyorsun , hiçbir şey öğrenemedin mi ?

    Ya cezayı erken öde, indirimli öde ya da hiç ödeme. Nasıl olsa zırt pırt af çıkıyor. Ne uğraşıyorsun ? Don Kişot musun. ?" diyebilirsiniz. Don Kişot muyum yoksa don külot muyum bilmiyorum ama biraz deli olduğum kesin .

    Az önce itirazı inceleyen mahkemenin kararı elime geçti.

     İtirazım reddedilmiş. Gerekçe olarak da "Davacı emniyet kemerini taktığına dair herhangi bir somut delil göstermemektedir" diyor. Yav arkadaş sen bu mantıkla herkesi her şeyden dolayı mahkum edebilirsin .

    Benim emniyet kemeri takmadığıma dair hiçbir delil yok ki... Bütün imkanlar senin elinde : Ceza tarihinde, o güzergahındaki mobese kameralarına bak, emniyet kemeri takmadığımı ispatla; sonra " niye mahkemeyi lüzumsuz yere meşgul ediyorsun ? " diye 10 katı ceza ver .Ben emniyet kemeri taktığımı sana nasıl ispatlayabilirim ki ?

    .


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • iddiayi yapan ispatını da yapmak zorunda, ya da orda sizi durdurup artık suç üstü cezayı ibraz etmek durumunda. Üstelik resmî devlet memuru da değil. Oh ne ala memleket

    Gerçi bu ülkede Hindistan, Bangladeş gibi ülkelerde olan duruma benzer şeylerin, polisin durdurup copla vura vura trafiği düzene sokmadigina şükretmek lazım.
    İddia eden iddiasını ispatla mükelleftir. Yani ceza yargılamarında ya da hukukun her alanında bu böyle işler. Birine katil diyorsanız katil olduğunu delillerle ispaylamak zorundasınız.

    Kişi suçsuz olduğunu değil, suç isnat kişinin suçlu olduğunu ispatlamak zorundadır.

    Trafik polisleri için de aynı şey geçerlidir. Ceza yazıldıysa fotoğraflı kanıtlı olmak zorundadır.

    Ancaaaaaak,

    Fahri trafik müfettişleri için durum böyle değildir. Cezayı yazar ödersiniz. Ödememek için suçu işlemediğinizi siz ispatlamak zorundasınız. Yani fahri trafik müfettişleri delil sunmak zorunda değildir.

    İlk derece itirazları bi yana bırakalım, Anayasa Mahkemesi ne dahi başvuru yapılmış ve fahri müfettişlerin delil sunmak zorunda olmadığı yönünde ıy çokluğu ile karar verilmiştir.

    Şahsi kanaatimce emekli bu amcaların devletin her kurumdan daha güvenilir olduğunu düşünmek, her sözüne kayıtsız şartsız itimat etmek kelimenin tam anlamıyla ahmaklıktır.

    Anayasa mahkemesi kararında bu amcalara verilen yetki kesin resmilik kazanmıştır. Üyelerden yanılmıyorsam 2 si karşı oy kullanarak bunun doğru olmadığını düşündüklerini bildirmişlerdir ancak oy çokluğu ile bu fahri müfettiş amcalara sonsuz itimat verilmiştir.

    Tamamen hukuksuz, masumluk karinesine aykırı bu uygulama halen devam etmektedir hukuk devleti ülkemde.

    Anayasa mahkemesi kararını bulursam eklerim.

    Saygılarımla

    Maalesef durum bu.


    Buyrun


    Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

    Esas Sayısı             : 2013/43

    Karar Sayısı : 2013/168

    Karar Günü : 26.12.2013

        İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Bolu 1. Sulh Ceza Mahkemesi

         İTİRAZIN KONUSU: 13.10.1983 günlü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na, 17.10.1996 günlü, 4199 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile eklenen ek 6. maddenin ikinci fıkrasının Anayasa’nın 2., 11., 36. ve 38. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir.

         I- OLAY



    Fahri trafik müfettişi tarafından düzenlenen ihbar tutanağı üzerine verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.


       V- ESASIN İNCELENMESİ



    Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Ayşegül ATALAY tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:


    Başvuru kararında, cezaların şahsiliği ilkesi gereğince kabahat eylemini gerçekleştiren kişi hakkında idari yaptırım öngörülmesi gerekirken, fahri trafik müfettişleri tarafından tescil plâkasına göre yaptırım uygulanmasının hukuk devleti ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği, öngörülen idari yaptırımın dayanağının fahri trafik müfettişleri tarafından düzenlenen ihbar tutanağı olduğu, hak arama hürriyetinin sadece başvuru yapma hakkı ile sınırlandırılmayıp başvuran kişinin hukuksal durumunun hukuka uygun delillerle net olarak ortaya konulmasını da zorunlu kıldığı, ancak fahri müfettişlik kurumu mevzuatının buna izin vermediği belirtilerek kuralın, Anayasa’nın 2., 11., 36. ve 38. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. 


    6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu kural Anayasa’nın 128. maddesi yönünden de incelenmiştir.


    İtiraz konusu kuralda, fahri trafik müfettişlerinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında işlem yapılması amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğünce kendilerine verilen tutanağı düzenlemek ve bunları aracın tescilli olduğu trafik kuruluşuna gönderilmek üzere en geç bir hafta içerisinde herhangi bir trafik kuruluşuna teslim etmek zorunda oldukları öngörülmektedir.


    Anayasa’nın 128. maddesinin birinci fıkrasında, “Devletin, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.” hükmü yer almaktadır. Anayasa’nın 128. maddesi anlamında bir kamu hizmetinden söz edilebilmesi için; söz konusu hizmetin Devlet, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmeti olması, bu kamu hizmetinin “genel idare esasları”na göre yürütülmesi ile görevin “asli ve sürekli” nitelikte olması gerekmektedir.


    Geniş anlamda, Devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinimleri karşılamak, kamu yararını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli etkinlikler olarak tanımlanan kamu hizmetinin, kamu hukukunun genel ilkeleri gereğince, doğrudan idare, kuruluş ve kurumları eliyle, kamusal yönetim biçimine göre yürütülmesi asıl ve olağandır.


    İdare eliyle yürütülen hizmet ve faaliyetlerden, genel idare esaslarına göre yürütülmesi zorunlu olmayan hizmetlerin, Devletin gözetimi ve denetimi altında, belli yasal usullerle özel kişilere yaptırılabilmesi ise olanaklıdır.




    İtiraz konusu kuralda fahri trafik müfettişlerine, 2918 sayılı Kanun’un suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında bu kurallara uygun davranıp davranmadıklarını tarafsızca kanıt toplayarak araştırıp, değerlendirmek üzere ilgililere bu durumu tutanak düzenlemek suretiyle bildirerek trafik polislerine tanınan trafik suçunu tespit etme yani denetleme yetkisi verilmektedir.




    Denetim sonucu fahri trafik müfettişleri tarafından düzenlenen tutanaklar idari işlem kuramı uyarınca hazırlık işlemi niteliğinde olup bu tutanakların hazırlanması, denetlenen kişinin hukuksal durumunda değişiklik yaratmamaktadır. Asıl icrai işlem, denetim sonucunda yetkili makamlarca verilen idari yaptırımlardır. Söz konusu kuralla, fahri trafik müfettişlerine trafik suçu işleyenleri tespit etme ve tutanağa bağlama yetkisi tanınmakla birlikte bu kapsamda düzenlenen tutanakların trafik kuruluşlarına gönderilmesi ve trafik cezasının yetkili kişiler tarafından düzenlenmesi öngörülmüştür. Yetkili makamlarca fahri trafik müfettişleri tarafından tutulan tutanak üzerine idari yaptırım tutanağı düzenlenirken söz konusu suç tutanağı denetlenmekte ve gerekli kontroller yapıldıktan sonra eğer uygunsa yaptırım uygulanmaktadır. Denetim sonucunda, 2918 sayılı Kanun’da öngörülen idari yaptırımı uygulama yetkisi, yetkili trafik polislerinde kalmaya devam ettiğinden onlara yardımcı olmaktan ibaret, fahri trafik müfettişlerinin suç tutanağı düzenleme görevlerinin memur ve diğer kamu görevlisi niteliğinde olmayan üçüncü kişilere gördürülmesinde Anayasa’ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Kaldı ki, fahri trafik müfettişlerine suç tutanağı düzenleme yetkisinin verilmesi trafik polislerinin bu yetkilerini de ortadan kaldırmamaktadır.


    Diğer taraftan, Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devleti olarak nitelendirilmiştir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan devlettir. 


    Anayasa’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin yedinci fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” hükmü yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Anayasa’nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.


    2918 sayılı Kanun’un amacı, 1. maddesinde, karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanması ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemlerin belirlenmesi olarak ifade edilmiştir. Fahri trafik müfettişleri tarafından tutulan suç tutanakları iradi ve kusurlu olan sürücülerin eylemlerine dayanmaktadır. Ancak sürücünün kimliğinin belirlenmesinde, fahri trafik müfettişleri tarafından suç tutanağı düzenlenebilecek ihlallerin niteliğinden kaynaklanan güçlükler bulunduğundan, trafik ihlaline ilişkin tutanak, aracın tescil plakasına göre düzenlenmektedir. Ayrıca kural ihlali yapan ve sürücüsü tespit edilemeyen araçların plâkasından başka saptanabilecek ayırt edici bir özelliğinin bulunmadığı, ancak plâka ile araç sahibine ulaşılabileceği de açıktır. Fahri trafik müfettişleri tarafından 2918 sayılı Kanun’un suç saydığı fiiller nedeniyle, sürücüsü tespit edilemeyen araçların tescil plakalarına göre suç tutanağının düzenlenmesi, bir trafik kuralının ihlal edildiğine dair suç isnadı niteliğinde olup cezaların şahsiliği ilkesine de aykırı değildir. 


    Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülen düzenlemenin, gelişen, büyüyen, çeşitlenen ve çoğalan trafik sorunlarını zamanında ve etkin bir biçimde denetleyebilmek, sürücülerin trafik kurallarına uymasını alışkanlık hâline getirmek, her kural ihlalinin mutlaka görüleceği ve cezalandırılacağı inancının bütün sürücülerde yer etmesini sağlamak, bu bakımdan, denetim mekanizmasını genişletmek, oto-kontrol sistemini yaygınlaştırmak amacıyla, demokratik toplumda gerekli uygulamalardan olduğu kabul edilmelidir. Böyle bir düzenlemenin de kanun koyucunun takdirinde olduğu açıktır.


    VI- SONUÇ 


    13.10.1983 günlü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na, 17.10.1996 günlü, 4199 sayılı Kanun’un 43. maddesiyle eklenen ek 6. maddenin ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Serruh KALELİ, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT ile Zehra Ayla PERKTAŞ’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 26.12.2013 gününde karar verildi.


    Yukarıda görüldüğü üzere fahri tirafik müfettişlerince kesilen cezanın Anayasaya aykırı olduğuna dair başvurunun reddedildiği sonuç olarak anayasaya uygun olduğu görülmektedir

    Bu amcaların süper güçlerine ben de epey zamandır takılmış durumdayım zaten, üzerine bu konuyu görünce yazmadan edemiyorum :))

    Bu fahri müfettişlik işi yukarıda karşı oy kullanan güzide üyelerin açıklamalarında da görüldüğü üzere gerçekten hukuksuz ve Anayasa’ya aykırıdır arkadaşlar.

    Bir çok kez bu amcaların yetkilerini kötüye kullandığına bizzat şahit oldum. Bunun yanında bir kaç forumda okuduklarım da oldu. Bir forumda vatandaş, karşıdan karşıya geçen hanıma korna çaldığını, karşıda hanımı bekleyen amcanın el kol hareketleri ile onu durdurduğunu ve tartıştıktan sonra oradan ayrıldığını ve arkasından hemen o noktada trafiği tehlikeye sokmak suçundan trafik cezası geldiğini yazmıştı. Fahri müfettişi araştırdığında ise bu amcanın eşine korna çaldığı amca olduğunu görmüştü.

    Diğer örnek ise bu forumdan ve çok daha vahim

    Konuyu bulursam link atarım

    Bir arkadaş eşinin fahri müfettiş olduğunu ve bu cezaların yazılmasının doğru olduğunu savunuyordu. Hatta kendisinin de trafik suçu işleyenleri eşine bildirdiğini ve bu plakalara ceza yazdırdığını hatta ve hatta bir whatsapp grubu kurduklarını ve eş dost çevrede kim varsa artık çektikleri fotoğrafları bu gruba attıktan sonra eşininde cezayı düzenlediğini yazdı.

    İnanamıyorum dediğinize duyar gibiyim ama ülkede fahri müfettişlik durumu aynen bu.

    Şimdilik bir yolu yok ancak, bir gün hukuki bir teknik ile bu amcaları tarihe gömeceğime inancım sonsuz.

    O zamana kadar şans yanınızda olsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: berkenarjen

    Onlar senin suçlu olduğunu ispat etmiyor,sen suçsuz olduğunu ispat edecen yeğen :D
    hakkari de yaşa, istanbul da ceza al. istanbul da olmadığını ispatla. oh ne ala. fotoğrafla ispatlamak zorunda cezayı yazan.

    https://www.google.com/search?q=iddia+eden+iddias%C4%B1n%C4%B1+ispatla+m%C3%BCkelleftir&oq=iddia+eden+&aqs=chrome.1.69i57j0l2j0i22i30l5.4145j0j4&sourceid=chrome&ie=UTF-8



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi xweser -- 29 Ekim 2020; 13:20:15 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Haber buldum. Fethiyede hakim trafik müfettişi devlet memuru olmadığı için trafik kabahatini ispatlamak zorundadır, diyerek cezayı iptal etmiş. Vicdanlı hakimler yok değil arkadaşlar, hakkınızı arayın. Konuyu açan arkadaş emniyet kemeri takmadığı takmadığı için ceza yemiş, ispatı çok kolay bir ceza. Başka bir ceza türü olsa tartışılır.


    https://gercekfethiye.com/fethiye-de-emsal-niteliginde-karar/30355/







  • Jiggly Puff kullanıcısına yanıt

    Buyrun bir haberde benden;

    http://www.bilecikolay.com/guncel/trafik-cezasi-delil-olmayinca-iptal-edildi-h32407.html

    Ancak her iki kararı veren de mahkeme. O yüzden şu haberleri yayınlamaları insanın hakkını arayabileceğini düşündürüyor. Yanıltıyorlar. Konu sahibi ve benim gibi kimbilir kaç kişi aynı şekilde menfii kararla karşılaştı. Onlar haber olmuyor.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.