Şimdi Ara

nedir bu evlenecek kızlardaki büyük merakı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
82
Cevap
5
Favori
5.937
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
23 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Baslik cok buyuk sakat.
  • Evleniyor musunuz? Hanımefendiye sponsor mu oluyorsunuz hocam?
  • Önemli olan işlevi deseydiniz hocam
  • Benim bundan 13 yıl önce düştüğüm hataya sen düşme para pul hesabı yapan birşeyler peşinde olan kızla evlenme.



    Ben şanslıydım hemen karar verip boşandım. Sen çocuk filan yapar başına dert alırsın.
  • Günümüzde çalışmıcam koca parası yicem ben diyen birisi ile hayatta evlenmem.Çalışacak.Ev alınacaksa yarısını o ödeyecek.İşlerine gelince biz eşitiz demeyi biliyorlar ama evlilik ile alakalı herşeyde seksistliğin dibine vuruyorlar.Yok düğünü erkek yaparmış.Geçti o devirler.Sen yarısını ödeyeceksin ben yarısını ödeyeceğim.Ben erkeğim diye herşeyi bana kitleyemezler kimse kusura bakmasın.Herşey birlikte yapılacak.
    Ayrıca misafir odası nedir ya?Bir özenti gidiyor.Sanki yatıya kalan misafir mi kaldı eskisi gibi.Kimse kimseyi evinde istemiyor.Millete hava atacak diye masrafa giriyorsun.Hiçbir şey için geç değil bence bir daha düşün.Evlendikten sonra vazgeçmek çok çok daha zor.Köprüyü geçene kadar sana dayı da diyor olabilir.Evlendikten sonra çalışmıyorum diyip oturabilir.O potansiyeli var gibi duruyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Blkbs -- 9 Ekim 2017; 22:26:36 >
  • Önce : Başlık çok sakat, acaip çağrışımlar yapıyor. Onu bir düzelt. (Eğri oturup doğru konuşalım; ne yani hatun olsan büyük mü istersin, bamya mı ? )

    Yazı biraz uzun olacak. (Huyum kurusun.)

    İşin esprisi bir yana evlilik ciddi iştir. Hele insan seçmek çook daha ciddi bir iştir. 4 yıllık ilişkide karşındakini az çok tanıyıp çözmen lazımdı. Ya sen gözü karartıp bir şey farketmedin, ya da karşısındaki acaip iyi rol yaptı. Sadece kızın sana karşı gösterdiği gerçek veya yapmacık (her neyse) tavırlarla yetinip aileye hiç göz gezdirmediysen hata yapman kaçınılmaz oluyor. Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al diye bir deyim vardır. Bu kız uzaydan gelmedi, bir aile içinde yetişti. Ailesine özellikle aileden kadın olanlara biraz dikkat etseydin birçok ipucu yakalardın.

    Günümüzde maalesef bu zihniyetteki kızlar giderek çoğalıyor. (Bunun level atlayanlarına argo olarak kezban diyoruz) Çalışıp kendi parasını kazanan (ne kadar zor olduğunu gören) kızlar bu konuda çok daha mantıklı olabiliyorlar. Hele ailesinden uzakta olup geçinmenin-ayakta durmanın zorluğunu bilenler (nadir örnekler hariç) hiç te uçup kaçmıyor öyle. Ama kendi üretmeyip-kazanmayıp hayatın zorluğundan bihaber olanlar hayal aleminde yaşıyor, yok şunu, yok bunu isterim diye uçuyor.

    Üstte yazdığım gibi özellikle anneler bu işte oldukça etkili. Özellikle çağa ayak uyduramamış olanlar. Kendi elde edemedikleri ne varsa kızının elde etmesini istiyorlar. İstesinler sorun değil ama insaf sınırlarını zorluyorlar çoğu zaman. Bu kafada olunca da söz-nişan yapınca da damadı ele geçirdik, her istediğimizi yaptırırız tavrına giriyorlar, işi resmen şantaj aşamasına taşıyorlar. Bir taviz verirsen tavizlerin sonu gelmez hatırlatayım. Tabi bunu derken ceberrut ol demiyorum, makuliyet sınırlarında kalanlara he de, ama kantarın topuzu kaçarsa açıkça da söyle.

    Bu devirde koca parasını yerim ben çalışmam diyen kız bana göre pek makbul değildir. Bencildir açıkçası ve ilerde de öyle olacaktır. Can çıkar huy çıkmaz derler. senin durumun iyidir (ki yazdığın farklı) ihtiyaç duymazsın, evi çekip çevirsin dersin okey. Ama dünya hali belli olmaz, şimdi çalışmasına ihtiyaç olmayabilir ama gelecekte ihtiyaç duyulabilir. Ancak senin bahsettiğin gibi ise pek sıkıntıya gelemeyecek gibi görünüyor bu kız. İşler iyiyken herkes iyidir, zora girince ak koyun kara koyun belli olur. Seninki bu bakımdan ilerisi için pek iyi işaretler vermiyor.

    Çalışmak istememesi bir dereceye kadar kabul edilebilir. Sen de anladığım kadarı ile mali olarak çok rahat değilsin. Bu durumda ben çalışmayacağım, evlenirken zaruri ihtiyaçları görelim, ilerde Allah kerim diyen biri olsaydı kaçırma derdim. Bu devirde bunu bulmak zor, ben iki çocuk babası olarak bakıcı sıkıntılarından bezdim mesela. En azından eve geldiğinde kafan rahat olurdu. Ama hem çalışmam, zora gelemem, hem de her şeyi isterim diyen kız tehlikelidir. Anası ondan da tehlikelidir. Bu isteklerin sonu bitmez, bir şeyi yapmadığında-almadığında ana-kız mobbing olayının doruklarına varabilir, hayatı sana zehir edebilir.

    Kızın bu derece tavır değiştirmesi sakat. İşi bağlayıncaya kadar rol yaptığını gösteriyor. Düzgün bir adamsan, kız da vasat-bilindik aile yapısındansa rol yapması kaçınılmaz gibi zaten. Av kaçmasın diye özen gösterilir, kafese girince de gerçek yüzler açığa çıkar. Tanımadığım kimse için kötü konuşmak istemem ama durum bunu gösteriyor. İmkan ve ihtiyaçları tartamayıp uçan kişi ilerde sıkıntı olacaktır. Çoğu aile-kız düğünü alınan ev-eşya vb gibi şeyleri diğer kişilere karşı gösteriş olarak görüyor mesela. Onun var benim niye yok tribindeler, imkanları hiç dikkate almıyorlar maalesef. Başı sıkıntı sonu sıkıntı bu işin.

    Şimdi evleneceğinizi varsayalım. İstediklerini yapmazsam dırdır ederler, şöyle olur, böyle olur, sıkıntı çıkar diye düşünebilirsin. Muhtemelen de öyle olur. Ama yaparsan da olur. Gerekli mali hazırlığın yoksa düğün-ev-eşya epeyce mali külfet demektir, hele böyle istekler fazla olunca. (Daha evden başladık ilerde eşya, altın filan da girecek işin içine) Evlenmeden bu sıkıntıları çıkarıyorsa ilerde de çıkaracaktır.

    Evlendin, borca girdin, gelirin belli. Büyük kısmı borç ödemeye gidecek, kalanla da geçinmeye çalışacaksın. Sosyal aktiviteye, gezmeye-eğlenmeye fazla kaynağın kalmayacak. Ve sürpriz olmayan şekilde yine dırdıra-baskıya maruz kalacaksın. Şimdiden uçan kaçan kız, yere inecek sanma. Bu sefer de eve hapsoldum, hiç bir yere gidemiyoruz, millet gezip tozuyor, bilmem ne diye devam edecek. Çünkü zihniyet bu. Koca kimseden geri kalmamalı bu kişilerin kafasında, nasıl olsa kendi zora gelemiyor.

    Ben subayım. Evlenirken çoğu ailenin gözünde (ailemin de düzgün olması var) ideal bir damat adayıydım. Ancak feleğin çemberinden geçtiğimden ve meslekten gelen bilgi ile bu işlerde pek kül yutacak biri değildim. Önceleri pek alakam olmayan akraba-tanıdıklar ben ekmeği elime alınca değiştiler. Benim eve geldiğim zamanlarda evlenecek kızı olan bu zevatların ziyaretleri sıklaşmıştı nedense. Ne de olsa işi sağlam, geliri nispeten iyi, ailesi düzgün, kendi düzgün, boylu poslu bir av söz konusuydu. Yutturamadılar.

    Ailemin ve çevremin baskıları ile (hayır diyeceğim ama onları da kırmayayım diye he diyorum) bir çok kızla tanıştırıldım. Feleğin çemberinden geçtiğimi bilmeyen bu kızlarda binbir çeşit rol ve davranış gördüm. Çok düzgün aile ve kızı olduğunu göstermeye çalışanlar vb olduğu gibi, biraz güzel-alımlı-meslek sahibi olan ve beni çantada keklik görenler de oldu. Nasıl olsa tanıştırıldık ya, gerisi gelirdi, kendi cazipti çünkü. Aynen senin gibi daha Bismillah demeden şunu-bunu isterim diyen kezbanlar da oldu. Kuzu postunda bir kurt olarak hepsini ekarte ettim. Çoğunu da ne mal olduklarını göstererek, ailelerine-aileme göstererek hemde. Sonra yakınlarım benle uğraşmaktan vazgeçti. Evlenmemden umudu kestiler.

    Hatta iyi bir memur mesleği olan, alımlı bir kız ile tanıştırılmıştım zoraki. Yine kırmayayım dedim, bir akrabamın eşiydi aracı olan. Bu eşi pek sevmem ama kocası kesinlikle adam gibi, değerli ve kıramayacağım biriydi. Kız iyi aile kızı olduğunu iyi reklam etti davranış ve giyimiyle. Ben subayım ya ona göre senaryo yazmış. Kitap okuyor, sanat müziği dinliyor (bizi öyle sanırlar, ben metalciyim) vb klasik üst düzey memur davranışları yani. Kıza metal sevdiğimi filan bazı şeyleri söyleyip abandone ettim. Bu hanım hanımcık ! müstakbel memur eşi adayı kız öbür gün beni Ankara'nın en bilinen metal barlarından birine davet etti. Aracıya gördün mü malını dedim şoke oldu, nasıl anladın diye. Buna benzer çok badire atlattım, tanıştığım kızların çoğu rol yapıyordu.

    İstanbul'da bir ilçede İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yaparken başka bir İlçe Jandarma Komutanı meslektaşım aradı. Baldızı ve iki arkadaşının İstanbul'a atandığını (benim ilçeme), ev bulmalarında yardımcı olmamı rica etti. Eşimle böyle tanıştım. (Baldızı olan değil) Benim hakkımda ilk fikri ne kadar soğuk, ukala, kendini beğenmiş biri olduğumdu. Aslında öyle değilim ama nezaketin dozunu kaçırıp fazla diplomatik davrandım galiba. Zaman zaman çeşitli işlerine yardımcı olarak tanışıklığımız devam etti, benim hakkımdaki fikirleri de değişmeye başladı. Ancak bir askerle evlenmeye kesinlikle karşıydı, hatta bazı talipleri kovalamıştı. Bir askerle asla evlenmem, seninle asla ve asla evlenmem demişti ben niyetimi belli edince. Dünya görüşü olarak da bana pis burjuva demeye kadar gitmişti yani. (Nasıl bir burjuvaysam sabit gelirle ben de anlamadım. )

    Bir Türk Subayına pis burjuva demenin cezasını kestim tabii. Evlendim onunla. Gördü dünyanın kaç bucak olduğunu. İkna etmem üç yıl sürdü ama amacıma ulaştım. Benim yürüttüğüm propagandayı, numaraları Hitler'in propaganda bakanı Goebbels yapsaydı şimdi dünyayı naziler yönetiyor olurdu. Şimdi iki çocuğumuzla mutlu bir evliliğimiz var Allah bozmasın. Evlenirken ev-araba-çok param filan da yoktu. Düğünü az maliyetle yaptık bilerek, çok az yeni eşya aldık, çoğu eşyamız benim evimde olanlardı. Çok fazla takı-altın filan olayına da girmedik. Ailelerimizi de bu konularda uyardık zaten. Düğünden sonra nerede ise borçsuz sayılırdık. Düğün sonrası borç altıda inleyeceğimize rahat bütçemiz oldu. Şükür şimdi evimiz-arabamız-her türlü eşyamız var.

    Düğününe gidemediğim (görev nedeni ile) bir akrabam düğünde vaz geçti. Düğünden önce de bir sürü hadsiz istekler vardı ama katlanmıştı. Ama düğünde kız tarafı olmadık ilave şeyler (senet filan vb) isteyince kızı kolundan tuttuğu gibi babasına iteleyip, al kızını başına çal demiş. Düğün iptal gelenler şok, vazgeçirmeye uğraşmışlar, kız tarafı özür mözür filan ama iş bitti. Çocuk bir süre yıkık dolaştı, sonra yeni ve makul birini buldu, evlendiler ve gayet iyiler bildiğim kadarı ile. Kız ve tarafı iste aynı kafa gittiklerinden yeni evliliği de fiyasko duyduğum kadarı ile. Herhalde şimdi bizim akrabanın durumuna bakıp kafayı vuruyorlardır.

    Bir düğünde daha önce görmediğim bir akrabam ile tanıştım. (yaş 28-29 ama meslekten dolayı uzakta olmaktan adamı hiç görmemişim) Sıkıldık gezelim dedik. Seçim zamanıydı, her partiyi gezerek çay-kahve, kek-pasta filan hüplettik. Siyasetle işimiz yok, hedef mide. Bir akrabamızın (beni ziyaret edenler :) ) iki kızı da peşimizden geldi, biz de sizinle gezelim diye. Kızları tanıdığım ve ailesini DAHA İYİ tanıdığım için direk şutladım. Bizim bu adama musallat oldular, nerede ise başaracaklardı. Bizimki de iyi sanıyordu bunları, aman yapma dedim, çocuk vazgeçip başkasıyla evlendi ve mutlu. Kızların ikisi de boşandılar. (hatta başka bir kızkardeşleri de) Aile bu yüzden önemli.

    Bu kadar şeyi niye yazdım. Bir canım sıkılıyor. İki bazı şeyleri göstermek için.

    Sonuç olarak; yazdıklarına göre kız pek güven vermiyor. Özellikle ailesi de güven vermiyorsa iki kere düşünmek bile yetmez. Çok düşün ve iyi tart.

    Kızla ve mümkünse ailesi ile açıkça konuş. Ailen değil, sen konuş. Ben eşimin ailesi ile kendim konuştum, önce karşılardı (kültür farkı) ikna ettim. Ailesine ve kıza neyi yapıp yapamayacağını, imkan ve sınırlarını, neyi tolere edip neyi kabul etmeyeceğini açıkça anlat. Ne kadar bir masrafa girebileceğini, neyi hemen temin edip neyi geleceğe bırakacağını açıkla. Evlilikten beklentini, neyi yapacağını ve eşinden ne beklediğin ortaya koy. Evliliğin bir ticaret değil bir yaşam ortaklığı olduğunu, iyi-kötü yanlarını, güzel-zor zamanlarını birlikte sırtlayacağını, kendine bir sahip-efendi değil bir eş aradığını izah et. Gelinler veya damatlar satılan-alınan bir mal değilir, kendi hayatları olan bireylerdir ve bunu ilerde ortak yaşaması gerekenlerdir. Bunu iyice vurgula.

    Konuşurken kaba, dediğim dedik, zalim, uzlaşılmaz tavır sergileme, affedersin öküz olma ama sırtına binilecek bir eşek olmadığını da göster. Evlilik bir tarafın çıkarı için değil, iki ve hatta dört tarafın mutluluğu için yapılır. Amacının bu olduğunu, başka yola gelemeyeceğini açıkça ortaya koy. Ceberrut olma ama pısırıklık da yapma, pısırıklığın sonu gelmez. Sen ciddi isen, düzgün adamsan değerin bilinir merak etme. Yok değerini bilmezlerse sen değil onlar kaybeder, bu kadar çabaya rağmen hala makul davranmıyorlarsa bu işin sonu iyi bitmez, ilerde de sorun yaşarsın. Yukarda anlattıklarım gibi sen kazanırsın, onlar kaybeder.

    Bizimkiler beni evlen diye zorlayıp baskı yaparken ve ben kaytarırken rahmetli Babaannem niye uğraşıyorsunuz, kısmeti Bağdat'ta olsa gelir bulun onu derdi. Öyle oldu zaten, Çankırı nere, Mersin nere, İstanbul nere. Ama bir vesile ile gelip buldu. Sen de çok fazla kafaya takma. Durumu yazdığım gibi açıkça ortaya koy. Olursa olur, olmazsa olmaz. Zaten sen makul davranırken karşı taraf direniyorsa bu işten pek hayır çıkmaz. Zoraki, anlaşmazlıkla, sürtüşme ile başlayan işten ilerde de memnun edici bir sonuç ortaya çıkması düşük ihtimal. Başta uyum ve uzlaşma yoksa, zorlama ile gidiyorsa genelde ilerde de öyle gider.

    Yaşını bilmiyorum, işini bilmiyorum. Ama bu işler aceleye gelmez, birinden ayrılmak ta dünyanın sonu değil. Herkes kısmetini bulur sonuçta. Üstelik bizim toplumumuzda bir söz-nişan bozulunca erkek tarafı değil kız tarafı ayıplanır genelde. Makul yola gelmiyorlarsa sen sıkıntı çekeceğine onlar çeksin. Olmayacaksa, seni sıkıntıya sokuyorsa gereğinden fazla zorlama. Çalış, maddi birikim yap, hayatını düzene koy. Önemli olan senin kendi değerini göstermen. Değerini bilmeyenle çok uğraşma, sen düzgün olursan değerini bilen mutlaka çıkacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi melikulupinar -- 10 Ekim 2017; 18:21:28 >




  • Birakin gitsin 3+1 bir evi olan onu evde besleyip kendi kopek gibi calisan bir adam bulsun..
  • yaklaşık 4 senelik bir ilişkimiz var ve sözlendik nişanlanmak üzereyiz fakat sözlendikten sonra kız değişmeye başladı.
    3+1 bir ev ve misafir odası istediğini söyledi. Ben de 3+1 bir evin, düğün borçlarını ödeyene kadar zorlayacağını çocuk olmadığı için de 1+1 veya 2+1'in yeterli olacağını söyledim söylemez olaydım demediğini bırakmadı.

    Bir de neymiş hanımefendi çalışmak istemiyormuş normalde, evlenince sadece ben çalışacakmışım kendisi ev hanımı olmak istiyormuş fakat ben biraz ters yapınca ondan da döndü.

    Şimdi nedir bu kızların büyük merakı? Çalışma konusunda yaptığı bencillik değil mi? Sizce yeni evli bir çiftin 3+1 eve ihtiyacı var mı?



  • Klasik türk kızı işte yatayım hayatımı yaşayım dostum vazgeçin şu evlilik sevdasından evlenmek isteyenlerde maddi mevzuyu yarı yarıya paylaşın evlilik sözleşmesi yapın.



    Ulen varya bunlar adamı deli eder ha hanımefendiye bak ya ingiltere kraliçesi sanki.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThePscho


    quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    Benim bundan 13 yıl önce düştüğüm hataya sen düşme para pul hesabı yapan birşeyler peşinde olan kızla evlenme.



    Ben şanslıydım hemen karar verip boşandım. Sen çocuk filan yapar başına dert alırsın.

    Bekarlık sultanlık mı Treth reis ?

    Açık konuşmak gerekirse ben evliliğin ne pis bir şey olduğunu gördüm. Öyle bir duruma girmek için mükemmel eşi bulman gerek.. Her açıdan seninle paralel olmalı ailesi çevresi hayatı kendi .. Aksi halde evlilik katlanılabilir bir durum değil.

    Evet bekarlığın zorlukları var ama yanlış bir evliliğin yanında bunlar hiç bir şey.




  • Şahsen Kadınlara para yedirmektense ölürüm daha iyi
  • kendi adıma konuşuyorum ben olsam 1 kez bu tür konuları konuşurdum eğer böyle düşüncelere konuşmalara devam edeceksen bitsin derdim. evlendikten sonra devam etmesi büyük sıkıntı
  • arkana bakmadan topukla

    hatta bulunduğun şehri terket

    olmazsa ninjaları çağır, o paragöz kadını ortadan kaldırsınlar
  • Evlenince değişen kadınlar hakkında bir şeyler okumuştum ama 4 sene berabersiniz abi nasıl bir şey farketmiyorsun?
  • Bu şekilde evlenen hemcinslerime üzülüyorum ama enayilik sizde sanırım, niye böyle yapıyorsunuz arkadaşlar. O kadar masrafı böyle zihniyetlilerle bir ömür geçirmek için üstlenmeye değer mi gerçekten?
  • adam başlık sakat dememiz konu açmış herkes mantıklı cevaplar vermiş
  • Sırf bu yüzden evleneceğimi düşünmüyorum.

    Hele o evlenirken yapılan boşa giden harcamalar yok mu ?

    Yok nişan , yok düğün , yemekler ıvır zıvır Resmen insan soğuyor kafadan 50 bin gidiyor gereksiz harcamalara.

    İşte bu devirde düğün istemeyecek , gereksiz harcamalardan kaçınacak , Eşine destek olacak birini bulamayacağım için evleneceğimi düşünmüyorum. Yada böyle birini bulmak imkansız.

    Artık bayanlar erkekleri yolunacak kaz gibi görüyorlar.Ev de yatarım erkekte alışır keyfime bakarım derdin. Tamam yine çalışma ama en azından gereksiz masraflardan kaçın.

    Geçen ay instagram'a gireyim dedim . Girmez olaydım. Pembiş evler ,aşkımla yemek keyfi. ..... neden insanlar böyle şeyler yapar , neden özellerini paylaşırlar.

    Kitap okusun , benim gibi kedi sevsin , kendini geliştirsin işte bunları bulmam imkansız. Bu yüzden evleneceğimi düşünmüyorum




  • 5 senelik evliliği düşündüğüm bir ilişkim böyle bir sebebpten bitti, o çalışmam demiyordu fakat ev alınca benim üstüme olacak şu kadar takı takacaksın vs bunun gibi bir sürü istekleri vardı. Nitekim sonuç ayrılık ilk başlarda üzülüyorsun ama mantıklı sakin kafa düşününce evlenince hayatının daha zor olacağını anlıyorsun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz


    quote:

    Orijinalden alıntı: Treth

    Benim bundan 13 yıl önce düştüğüm hataya sen düşme para pul hesabı yapan birşeyler peşinde olan kızla evlenme.



    Ben şanslıydım hemen karar verip boşandım. Sen çocuk filan yapar başına dert alırsın.

    Çok büyük geçmiş olsun. Aslında bunu evlenmeden önce de sezebilirdiniz. Yoksa eşiniz evlendikten sonra mı değişmeye başladı?

    Evlilik öncesi konuştuğumuz dönemlerde ben normal bir hayat yaşamadığım için konu evliliğe geldiği zaman oturup ayrıntılı bir biçimde nasıl bir hayat yaşadığımı nelere vakit ayırdığımı en küçük ayrıntısına nasıl bir insan olduğumu anlattım ki gidecekse yada hoşuna gitmeyen bir şey varsa şimdi tam zamanıdır diye düşünmüştüm.

    Ben ilişkilerle ilgili konularda hep yazarım. Bir vücut beğenip içine istediğimiz insanı doldurmaya çalışmak yani karşınızdaki kişinin kişiliğinde beğenmediğiniz yerleri değiştirmeye çalışmak bir işe yaramıyor o ilişkilerde insnalar alttan alttan karşısındaki için bir şeylere tahammül etmek zorunda olduklarından dolayı mutsuz oluyorlar ve sonunda ilişki çöküyor.

    Ben kızın kişiliğinde beni rahatsız edecek benim hayat tarzıma paralel olmayan bir şey bulamadım. Kızın ailesinde beni huzursuz eden davranışlar vardı ama anasıyla babasıyla değil kızla evleniyorum aile için terslik çıkarmak burnu büyüklük olur diye düşündüm ve kızın hali hazırdaki davranışlarında da bir sorun olmadığı için ben bir sorun çıkarmadım.

    İlk paragrafta belirttiğim gibi kıza kendi kişiliğimi ve yaşam tarzımı en ufak ayrıntısına kadar belirttiğim halde kızda gayet keyfi yerindeydi benim düşünceme göre onun içinde bir sorun yoktu.

    --------------------------------------------------------------------------------

    Geldi evlilik zamanı.. İlk beni düğünde sinir ettiler. Düğün sonrası için misafirleri ağırlamak amacı ile büyükçe bir mekanı kapattım hem yer içeriz hem eğleniriz diye hazırlık yaptırmıştım. Misafirlerin ulaşımı amacı ile 20 araç kiralamıştım. Düğün çıkışında araçlar misafirleri için hazır bekliyordu zaten.

    Ben zaten iri yarı biriyim. E evlendiğim kadın hali ile gelinlikle ve ne kadar ince filan bir şey olsada gelinlikle kocaman bir yer kaplıyor. Gelin aracının ön koltuğunda benim büyük dayım ( o gelin aracını kendi arabası yapmak istedi kırmadık.. ) yanındaki koltukta ise eşi vardı.

    Gelinle ben arka koltuğa oturduk zaten araç doldu.. İlk kavga orada çıktı.. Gelinin 16 yaşındaki kız kardeşi + 18 yaşındaki teyzesinin kızı gelin aracına binecek diye tutturdular. Kızlar kocaman. Araçta yer yok. Ama kızın anası dinlemiyor illa binecek diye tutturdu. Benim hatunda trip atmaya başladı. Lan manyak mısınız nereye sokacaz kızları kucağıma mı alayım diyorum ama yok..

    Kavga başladı mı illa gelin aracına binecez diye. Dedim ben ineyim bari onlar binsinler. Bu sefer benim annem sinirlenip atladı mı olaya. Ortalık bir karıştı ki aklın durur. ARKADA 20 ARAÇTAN 8 TANESİ BOMBOŞ BEKLİYOR BU ARADA ARAÇ YOK DEĞİL. Ama gel gör ki kavga bir türlü bitmek bilmedi. En son ben sinirlendim dayıma dedim bas gaza gidiyoruz sinirlenmeye başladım.

    Yolun yarısında hatun surat asıp trip yapınca hepten sinirlendim ve daveti iptal ettim mekanlı arayıp rezervasyonları iptal ettim telefonla annemi aradım konvoyu dağıt bende eve dönüyorum diye yolun yarısından döndük eve geçtik.

    Daha düğün günü böyle başladı neredeyse ilk günden boşanma davası açacaktım

    Sonra baktım ki kız beni değiştirip işine gelmeyen yerleri aradan çıkarmaya çalışıyor ben nasıl olsa bunu değiştiririm diye düşünmüş. Birde kız kardeşi ile aklınca beni kandırıp evdeki altınları filan diş yaptırıcaz vb. bahanelerle bozdurucaz ayağına alıp annelerine filan veriyorlar.

    Hiç üstelemedim açtım boşanma davası boşandım.




  • Treth kullanıcısına yanıt
    treth senin başından böyle bişi geçtiğini bilmiyodum büyük bk atlatmışsın okudum ben şok ben iptal altınları alıp anneye götürmek nedir oha şok.gif.



    şimdi çocukta yok peki nafaka falan veriyor musun bu durumda ?
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.