Şimdi Ara

Memleketimden İnsan Manzaraları ( elimden geldiğince bir inceleme yaptım )

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
9.172
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Edebiyat dersinde okumak üzere bir inceleme yaptım sizce nasıl olmuş ?



    Nazım Hikmet RAN – Memleketimden İnsan Manzaraları

    Nazım Hikmet’in roman tadındaki şiir kitabı Memleketimden İnsan Manzaraları , bu şiirle başlıyor . Haydarpaşa garında.


    Haydarpaşa garında
    1941 baharında
    saat on beş.
    Merdivenlerin üstünde güneş
    yorgunluk ve telâş
    Bir adam
    merdivenlerde duruyor
    bir şeyler düşünerek.
    Zayıf.
    Korkak.
    Burnu sivri ve uzun
    yanaklarının üstü çopur.
    Merdivenlerdeki adam
    -Galip Usta-
    tuhaf şeyler düşünmekle
    meşhurdur:
    "Kâat helvası yesem her gün" diye düşündü
    5 yaşında.
    "Mektebe gitsem" diye düşündü
    10 yaşında.
    "Babamın bıçakçı dükkânından
    Akşam ezanından önce çıksam" diye düşündü
    11 yaşında.
    "Sarı iskarpinlerim olsa
    kızlar bana baksalar" diye düşündü
    15 yaşında.
    "Babam neden kapattı dükkânını?"
    Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına" diye düşündü
    16 yaşında.
    "Gündeliğim artar mı?" diye düşündü
    20 yaşında.
    "Babam ellisinde öldü,
    ben de böyle tez mi öleceğim?"
    diye düşündü
    21 yaşındayken.
    "İşsiz kalırsam" diye düşündü
    22 yaşında.
    "İşsiz kalırsam" diye düşündü
    23 yaşında.
    "İşsiz kalırsam" diye düşündü
    24 yaşında.
    Ve zaman zaman işsiz kalarak
    "İşsiz kalırsam" diye düşündü
    50 yaşına kadar.
    51 yaşında "İhtiyarladım" dedi,
    "babamdan bir yıl fazla yaşadım."
    Şimdi 52 yaşındadır.
    İşsizdir.
    Şimdi merdivenlerde durup
    kaptırmış kafasını
    düşüncelerin en tuhafına:
    "Kaç yaşında öleceğim?
    Ölürken üzerimde yorganım olacak mı?"
    diye düşünüyor.
    Burnu sivri ve uzun.
    Yanaklarının üstü çopur.

    Denizde balık kokusuyla
    Döşemelerde tahtakurularıyla gelir
    Haydarpaşa garında bahar
    Sepetler ve heybeler
    merdivenlerden inip
    merdivenlerden çıkıp
    merdivenlerde duruyorlar.

    Haydarpaşa garından Anadolu’nun en ücra kasabalarına giden roman tadındaki şiir kitabı , Nazım Hikmet’in beş kitabının toplanmasından oluşuyor . Anadolu’daki işçiyi işçi ; esnafı esnaf; çocuğu çocuk gözünden anlatan kitapta , memleketimdeki sorunlar işleniyor . Halkın gözünden.
    Sade bir betimleme var Nazım Hikmet’in dilinde . Seni saran ,seni anlattığı yerde ,anlattığı kişinin yanında hissetiren .Bir dil .
    Kitap,Haydarpaşa garından yola çıkan Anadolu Sürat Katarı’nda başlıyor. Anadolu’nun heryerinde geçiyor.
    Katarda Anadolu’nun her yerinden insan var. İşçisiyle, zenginiyle, mahkumuyla, kadınıyla, çocuğuyla, erkeğiyle, küçük bir Anadolu ; katar
    Nazım Hikmet katardaki herşeye deyinmiş.
    - deyinebileceği kadar –
    Kitap yavaş yavaş katardaki mahkumlara yoğunlaşıyor. Kitabın sonlarında mahkum Halil, ailesi, arkadaşları var. tek başına Ayşe , küçük leyla, özgürlüğüne kavuşan Fuat ,canım ciğerim işçi Kerim …
    Nazım Hikmet bi ara kendinden de bahsediyor ve Tanya’dan .Tanya yurdunu seviyor, Nazım’da ; Tanya savaş veriyor yurdu için , Nazım’da ve Tanya; Tanya ölüyor yurdu için, özgürlük için Nazım mapusta …
    Yurdun heryerindesin; bir İzmit’tesin, bir Moskova’da; bir an sıcacık bir evde, bir an soğuk bir mapus damındasın kitapla.
    Nazım Hikmet kitabını karısı Hatice Piraye Pirayende’ye ithaf ediyor.
    - yine bir şiirle –


    Hatice, Piraye, Pirayende
    doğum yeri neresi
    kaç yaşında sormadım
    düşünmedim
    bilmiyorum.
    dünyanın en iyi kadını
    dünyanın en guzel kadını
    benim karım.
    bu bahiste
    realite umrumda değil
    939 yılında istanbul'da tevkifanede başlanıp
    ...................... biten bu kitap
    ona ithaf edilmiştir.


    Ve birkaç şiir kitaptan :






    Ayın altında kağnılar gidiyordu.
    Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru.
    Toprak öyle bitip tükenmez,
    dağlar öyle uzakta,
    sanki gidenler hiçbir zaman
    hiçbir menzile erişmiyecekti.
    Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleriyle.
    Ve onlar
    ayın altında dönen ilk tekerlekti.
    Ayın altında öküzler
    başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
    ufacık, kısacıktılar,
    ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında
    ve ayakları altından akan
    toprak,
    toprak
    ve topraktı.
    Gece aydınlık ve sıcak
    ve kağnılarda tahta yataklarında
    koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
    Ve kadınlar
    birbirlerinden gizliyerek
    bakıyorlardı ayın altında
    geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
    Ve kadınlar,
    bizim kadınlarımız :
    korkunç ve mübarek elleri,
    ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
    anamız, avradımız, yârimiz
    ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
    ve soframızdaki yeri
    öküzümüzden sonra gelen
    ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
    ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
    ve karasabana koşulan
    ve ağıllarda
    ışıltısında yere saplı bıçakların
    oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
    kadınlar,
    bizim kadınlarımız
    şimdi ayın altında
    kağnıların ve hartuçların peşinde
    harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi
    aynı yürek ferahlığı,
    aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
    Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde
    ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
    Ve ayın altında kağnılar
    yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru.







  • müthiş bir kitap.

    Memleketimden İnsan Manzaraları 5 var elimde 537 sayfa defalarca okumuşumdur.tam bir başucu kitabı.
  • ewet güzel bir kitap ama benim incelemem nasıl olmuş Körfez Fen Lisesi'nde 1. sınıf öğrencisiyim derste okuyacağım incelemeyi
  • up
  • görmemişim dün yazısını kardeşim çok güzel olmuş ellerine sağlık

    quote:

    Seni saran ,seni anlattığı yerde ,anlattığı kişinin yanında hissetiren .Bir dil .


    en güzel böyle anlatılabilirdi.
  • aslında zorunlu bir ödev değildi isteyen okuduğu kitapla ilgili bilgi verecekti ben de herkesiz okumasını istediğim bu kitapla ilgili içimden ne geldiyse yazdım sınıfta okuyabilceğim şiirleri ekledim ve bu hale geldi yorum için sağol YalnızßirOpera
  • Guzel oLmus
  • teşekkürler yorumlar için
  • çok güzel olmuş inş seneye körfez fene gelicem bu netlerim devam ederse çömez olarak senin isim ne bulurum seni ondan
  • sen gel 10-b nin psikopatı hatta dönemin psikopatı kim die sor gösterirler kocaelinin neresinde oturuyosun ?
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.