Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Motorlu Araçlar Dünyası
  • Modellere Özel Forumlar
  • Astra
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

İŞTE YENİ OPEL ASTRA!

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
15.643
Cevap
37
Favori
1.785.282
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
1 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 1.4 Turbo 140hp otomatik vites kullanıcısıyım.
    Araca geçen hafta çarşamba günü Landirenzo LPG taktırdım.
    Şu an 1250 km yi devirdik lpg ile. Bir sıkıntı yok.
    Bu aracın LPG dönüşümü ile ilgili bir sorusu olan varsa bana da sorabilir.
    Soru sormadan önce sıkça sorulan sorulara cevap vereyim (vereceğim cevaplar için kaynak kendi gözlem ve tecrübelerimdir. Kişiden kişiye farklı durumlar söz konusu olabilir bilemem)

    Soru: Araç lpg taktıktan sonra arıza ışığı yaktı mı?
    Cevap : Yakmadı, yakmaması lazım. Konuştuğum ustalar kit montajı sonrası arıza ışığı yanmasının normal olduğunu söyleyen ustaların varlığından bahsetti ve uyardı: lpg montajı düzgün yapılmış hiç bir araç arıza ışığı yakmaz. Arıza ışığı genelde fakir karışımdan dolayı yanar. Böylek kullanmaya devam ederseniz motoru kısa zamanda elinize alırsınız.

    Soru: Landirenzo taktırırsam OPEL'de garantim devam ediyormuş diyorlar işin aslı nedir?
    Cevap : Servis dışında yaptıracağınız her müdahale aracın müdahale edilen ilgili bölümünü garanti dışı bırakır. Opel garanti veriyormuş, landirenzo takılan her kit için bilmemkaç euro opele ödüyormuş hurafeleri hikaye.Yurtdışında mevzuat nasıl bilmiyorum. Ama Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değil. Aracınızın sadece ve sadece motoru garanti dışı kalıyor. Diğer parçalarla ilgili opel garantisi devam ediyor elbette. Aynısını toyota'da da yaşadım. Garanti konusunda OPEL türkiye ve aracı aldığım bayi bu şekilde konuştu. Landirenzo için konuşacak olursam; sıfır aldığınız bir aracı anında kit taktırmaya götürürseniz kendileri kafadan 2 yıl garanti veriyor zaten. 177 lira fark ile garantiyi ve kapsamını uzatıyorsunuz. 177 lira ekstra verdiğinizde motorun a dan z ye bütün parçalarını (gömlek, piston, subap vs vs vs) garanti altına alıyorlar. Tek şart lpg yi 1 ay içinde ruhsata işletmeniz. Garanti sözleşmesi yazılı yapılıyor yani bayinin lafta söylediği bir şey değil. Landirenzo markası opel in turbo araçlarında en çok tercih edilen, en sorunsuz marka sadece.

    Soru: Lpg taktıktan sonra aracın çekişi düştü mü?
    Cevap : Şu ana kadar (1250 km) henüz bir kayıp yok. Dün av dönüşü zaman zaman düz yolda klima açık 170 km ye çıktım. Herhangi bir kayıp görmedim. Dur-kalk, yokuşta hareket gibi atraksiyonlara hem benzinle hem lpg ile girişiyorum. Bir fark göremiyorum. Ha düşen bir şey var mı? Evet. Aracın tüketimi Çoğu zaman yüksek devirli kullanıyorum şu an karışık 28 kuruş yakıyor araç. Şehir dışı bir depo (42 lt, 38 lt doluyor) ile çok rahat istanbul - çanakkale gidip üstüne 140 - 150 km yol yapabiliyorum. Klima açık, araç yüklü bir şekilde bu değerler.

    Soru: LPG taktırınca subap eriyormuş doğru mu?
    Cevap : Doğru. Magnezyum alaşım subaplar aracı benzinle kullansanız bile aten 150-160.000 km lere geldiğinizde turşu olmaya başlıyor. Varsın LPG de yarı yarıya düşsün bu değer. Yaptığınız tasarruf ile değil subap, yeni motor yaptırırsınız. Bir de o açıdan düşünün. Yukarda garanti olayını söyledim zaten.. Ha subap eridi, o zaman magnezyum değil çok az bir farkla çelik subap taktırırsın bu sıkıntı da ortadan kalkar diye düşünüyorum. Kaldı ki bir çok kişinin takılmasını gereksiz gördüğü yağlamalı sistem var landirenzo da. Yüksek devirde devreye girip pistonları yağlayan bir mekanizma. Ben taktırdım. Ekstra bir ücret ödemedim. Bu sistem subap erimesi muhabbetini biraz daha öteliyor. Faydası bu.

    Soru: A14NET motorlu araçlarda lpg dönüşümü için yerler hazır geliyormuş doğru mu?
    Cevap : Doğru değil benim anladığım kadarı ile. Opel J kasanın şasesi Chevrolet Cruze ile aynı. Aynı şasede delik yerleri, montaj yerleri falan da aynı haliyle. Cruze'da parça takılmış yerler Astra'da boş veya farklı değerlendirilmiş. Ha şu var; A14NET motorun yakıt cinsi LPG / BENZIN diye geçer kitapçıkta.Diğer motor tiplerinde sadece benzin veya dizel yazıyor. Açıp bakabilirsiniz. Almanya ve İtalya'da bu kodlu motorların olduğu araçları fabrika çıkışlı LPG 'li sattıklarını duydum. Motor LPG 'ye yatkın bir motor olabilir. Ama montaj yerleri hazır mevzusu da hikaye.

    Soru : LPG dönüşümü sonrası araçta koku falan olmaya başladı mı?
    Cevap : Hayır kesinlikle olmadı. Olmaması gerekiyor zaten. Olursa bir problem var demektir.

    Soru : Simit tank sonrası bagajın akibeti ne oldu?
    Cevap : Tank montajı sonucu flexfloor döşemeyi mecburen üst seviyeye aldım. Alt tarafta tankın etrafındaki boşluğu kullanabiliyorum Fakat depo yukarı doğru yükseldiği için üstüne bir şey koyamaz oldum. Flexfloor üst kısımdayken hiç bir problem yok, bagajda şişkinlik vs yok. Sıkıntı bölmenin alt tarafı. O da aslında sıkıntı değil. Tankın etrafını rahat kullanbiliyorsunuz. Gözünüzde canladırmanız için şöyle diyeyim; Stepne lastiğinizin ince değil de kalın bir lastik olduğunu hayal edin. Hah şimdi o lastiğin üzerine flexfloor un altında kalan diğer ince döşeme parçasını oturtun. Öyle bir şey işte. Ha daha ufak litreli bir simit takılabilir. Ama yükseltisi aynı kalıyor. Bunun için yayvan simitler varmış dikey değil de yatay olarak geniş olanlarından.. Ben araştırmadım açıkçası. Bagajda gözüme batan hiç bir şey yok.


    Şimdilik bunlar aklıma gelenler. Siz sordukça cevaplarım. Saygılar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bozo Luluk -- 5 Eylül 2014; 14:08:23 >




  • Arkadaşlar 1.4 140 HP Turbo Sport (Otomatik Vites) ilk izlenimlerimi kısa notlar halinde sizinle paylaşmak isterim;

    + Bu araca 2012 model 1.3 Atmosferik motorlu Toyota Auris'ten geçiş yaptım. Önceki aracıma memnuniyet olarak 10 üzerinden 6 verebilirim. Toyota (hatta bir çok japon otomobil üreticisi) yenilikçi teknolojiden çok kanıtlanmış teknolojiyi kullanmayı seviyor. Auris'in Astra ile arasında elektronik-sensör vs anlamında dağlar kadar fark var. Auris daha mekanik bir araç. Bunu aracı kullanırken de hissedebiliyordum. "Keçi gibi araba, her yola geliyor" diyordum Auris'i kullanırken. Tabi mekaniğin yarattığı olumlu hissiyatı, konfor baltalıyordu. Auris'te ön gövdeden, yarım açık camlardan -hatta plakalardan- gelen tıkırdı, bagajı kaparken duyulan teneke sesi bana illallah dedirtmişti. Şehirlerarası seyahatlerde hafif bozuk yola girdiğimde ön sileceklerin altındaki plastiğin, camın sağ alt tarafına denk gelen kısmında acaip sinir bozucu bir plastik sesi mevcuttu. Toyota'ya defalarca götürdüm servise. Her seferinde düzelttik dediler fakat problem devam etti. İşin ilginci şirketimizdeki filoda da Auris tercih ediliyor. Bir kaçını kullandım, aynı sesi onlarda da duydum. Forumlarda yaptığım araştırmalarda markadan çok japon otomobillerinde insanlar hep tıkırtılardan, çıtırdılardan muzdaripti.

    Astra 'da durum farklı biraz. Araç içinde kafamı nereye çevirsem tuş var, config e basıyorum elli çeşit seçenek, ayar vs mevcut. Aracın sağı solu sensör dolu. Almanlar bu arabayı tasarlarken ince detaya çok girmişler. Auris ile konfor anlamında aralarında dağlar kadar fark var. Auris ile gittiğim güzergahı kullanıyorum. Şartar aynı, araçlar farklı. İnanılmaz fark var.. Yolu içerde neredeyse hiç hissetmiyorum.Yol tutuşu, oturaklılığı harika.. Sahip olduğum araçların arasında ilk defa seyahat sırasında kendimi bu derece güvende hissediyorum desem yeridir. Aracın içi akustik anlamda çok sessiz.O kadar sessiz bir sürüş var ki; yarımdan biraz dolu cam suyu şişesini bagaja atmıştım, dur-kalk yaptığımda çalkantısını duyuyordum öyle söyleyeyim. Yüksek devirlerde bile müziği fazla açmadan sakin bir şekilde dinleyebiliyorum.Bir çok astra sahibi teybe, hoparlörlere olumsuz yorum yazmış. Şahsen katılmıyorum. Yine Auris ile kıyaslayacak olursam ses kalitesi iyi düzeyde. Bangır bangır müzik dinleyen birisi değilseniz bas-tiz uyumu çok iyi diyebilirim. Malzeme kalitesi olarak bana göre eski ve yeni kasa Auris'in çok üstünde. Hatta uzun süre kıyasladığım,almaktan kaskosunun yüksek olması ve sürücü profilinin çoğunluğunu ergen-apaçi tiplerin oluşturmasından dolayı son anda vazgeçtiğim yeni kasa Leon'dan da çok çok iyi. Adamlar flexride bagaj bölmesini bile kafam kadar kalın suntadan yapmışlar, yetmemiş onu halı gibi yumuşak bir malzeme ile kaplamışlar Flexride bölmenin altında, stepnenin üstünde bir kaplama daha var. Bu sayede özellikle bagajdan gelen yol sesi inanılmaz az. Tabi demin belirttiğim Astra'daki sensör-elektronik aksam yoğunluğu beni biraz tırstırıyor. Veya böylesi elektronik bir araca ilk defa bindiğimden ötürü evham yapıyorum bilemedim

    + Motor konusunda Auris'im 1330 falandı (ruhsata göre), Astram 1395 küsür cc lerde.Birbirlerine bu kadar yakınlar fakat beygir ve torkta Astra bariz bir şekilde üstün. Tabi TURBO büyük bir etken. Baktığınızda motorlar birbirine cc olarak çok yakın. Ama arada dağlar kadar fark var anlayacağınız.. Auris ile birçok yokuşu motoru bağırtarak, aracı yığarak çıkardım. Hele sol şeritte tırmanma yapıyorsam arkamdan sellektör yapan elemanlar bana iyice eziyet olurdu. İki araç çıktığımız tatillerde (diğer araç 1.6 tdi jetta) hepten moralim bozulurdu çoğu zaman bacanağa yavaşlaması için sellektör yapıyordum "ben hızlı gitmiyorum sen yetiş diye basmıyorum bile" diyip iyice bunalıma sokmuştu beni. Ha, yetişmeye yetişirdim -bir ümit- Auris ile ama bunun için aracı inanılmaz yüksek devirde kullanmak gerekiyor. E böyle olunca ne anladım 1.3 ün yakıt tasarrufundan? Onun aracı 250 nm tork üretiyor. Benim şimdiki araç ise 200 nm. Bakalım bu sefer ne olacak... Yolun bazen tek şerite düştüğü şehirlerarası seyahatlerde önümde hantal seyreden aracı sollamadan evvel bir kaç defa direksiyon başında şu şekilde düşünüyordum :http://imgim.com/3060incii116475.jpg Yeni Auris'in 1.6 otomatik vitesini de test ettim yok abi.. Astra 1.4 Turbo gibi güçlü değil.

    Astra'yı Auris ile bu anlamda kıyaslamam ayıp olur. Araç hızlanırken turboyu açtığında iş daha da keyifli bir hal alıyor. Auris ile eziyet çektiğim bütün yolları Astra ile tekrar geçtim. Gaza sonuna kadar abanmadan, aracı kick down triplerine sokmadan, klima açık olmasına rağmen çok güzel tırmanıyorum. Aracın torku, benzinli motorun sessizliği yolda yılan gibi gittiğimi hissettiriyo. Hatta düz yolda geçen şöyle bir olay oldu; ışıklarda bekliyordum yeşil yandı harekete geçtim. sol şeritteyim, sola dönüş var gayet normal dönüyordum. Sağdan beyaz bir peugeot 308 in içinde 3 tane apaçi trafiği katlede katlede döndüğüm yere girdi. Millet sellektör yapıyor, korna çalıyor bunlara.. Klasik makasçı gençler.. Yol vermedim triplere girdi eleman. Yan yana giderken göz göze geldik, bakışırken gazı kökledim araba uzadı. Ama bu hareketi herifin suratına bakarken yaptım Ben sol şeritte düz devam ediyorum bu arkamdan yetişmeye çalışıyor biraz yavaşlıyorum sağıma geliyor tam önüme kıracak bir daha uzuyorum, iki - üç defa yaptım deli oldu. Arkadan sellektör yapıp duruyor. İlerde ışıklarda işaret ettim yanıma çekti camı açtım "ne var la" diye sordum. Herifin dediği laf şu "sen çok tehlikeli araç kullanıyorsun, üç kere sana çarpmamak için manevra yaptım." "makas ata ata sen geliyordun bilader. Hem yetişemedin ne çarpmasından bahsediyorsun hauahuhah" diyip ayı gibi gülüp uzadım. Yanındakiler de buna bakıp sırıttı Akşam arabayı yakmış olabilir. Ha üç değil iki kişi olsalardı jop u alıp aşağı inerdim, diyaloğu tercih ettim Özetle çok kasmadan adamı bunalıma soktum. Vitesi manuel kumanda etseydim adamı aynada göremezdim.

    Araç henüz 75 km 'de olduğu için tüketim konusunda bir şey diyemeyeceğim. Absürd bir yorum olacak belki ama şimdilik şunu diyebilirim; depoda 1 litre benzin vardı (malum bayi-benzinci yakıtı) araç 288 lira benzin aldı. Göstergede 8 çizgi var. Daha sabah baktım işte 75 km oldu full 'den bir çizgi düşükte şu an. Nasıl desem... İlk çeyreğin yarısında işte.. 75 km boyunca klimayı hiç kapatmadım, bu mesafenin yarısı kafadan yokuş tırmanma olarak geçti. Bu akşam fulleyip yaklaşık 400 km lik bir yolu gidip geleceğim (toplam 800 km) bakalım şehirlerarası ne yakacak araba.. LPG 'ye uyumlu bir motoru var A14NET midir nedir ondan. Forumlarda çok tartışması döndü. LPG taktıran tüketimden acaip memnun. Kitapçıkta da bu motor için yakıt türünde Benzin / LPG diyor. Diğer hiçbir motor tipinde lpg yazmıyor sadece benzin veya dizel yazıyor. Opel Almanya ve İtalya gibi ülkelere bu motor kodundaki araçları fabrika çıkışlı LPG 'li de satıyor. Tam bir yıl kullanıp lpg taktırıp taktırmayacağıma öyle karar vericem. Auris'te Prins vardı. Çok memnundum.. Aynı bayi Landi Renzo'nun da yetkili bayisi. Yetkilisiyle görüştüğümde 1.4 140 'lık turbolara çok lpg taktık şikayet gelmedi hiç dedi. Subap eriyor bilmemne hikaye. LPG 'den yaptığın tasarruf ile kaç subap yatırırsın bir de öyle düşün

    Bunların dışında kısa kısa :

    + Eski aracımda bozuk para biriktirdiğim plastik kapalı küllük, Astra'nın küllük yuvasına cuk oturdu. Renkleri de tutuyor
    + Astra'da daha çok saklama gözü olmasına rağmen henüz Auris'teki işlevselliği tutturamadım. Otopark kumandasını ve telefonu vitesin önündeki yuvaya koyuyorum. Adamlar biraz derin ve dar yapmış orayı, kumandayı alacağım zaman biraz mücadele ediyorum (ellerim fırıncı küreği gibi) kapaklı saklama zımbırtısının içinden bir şey almak için kol dayamayı geri itiyorum. Aynı şekilde kol dayamanın içindeki bölmeden de bir şey almak için yine destek yerini geriye çekmek lazım ki kilide ulaşabilesin. Gözlük koyma yeri yok (Auriste vardı da neyime yarıyordu hemen söyleyeyim : Ruhsatı oraya koyuyordum. Şimdi kol dayamanın içine atıyorum)
    + Hız sabitleme - hız sınırlama olayı çok eğlenceliymiş. Artık 123 ile radara girdiğim günler geride kaldı
    + Park sensörünün mesafeyi göstermeyip, sesli uyarması biraz tuhafıma gitti. Eski araçta 20 cm'ye kadar park edebiliyordum. Bunda da alışıcaz artık. Cyclone kit taktırana kadar idare edicem.
    + Gece ambiansı çok güzel aracın. İlk zamanlar içerideki yoğun kırmızı ışık kullanımı beni sıkıntıya sokar diye düşünmüştüm ama en yüksek ışık ayarında dahi gece kullanımında kesinlikle rahatsız etmiyor.
    + Astra'da arka koltuğun zemininde çıkıntı var. Auriste bu çıkıntı yoktu. Ortada oturan için bu bir dezavantaj.
    + Arka kol dayama yok. Olaydı iyiydi.
    + Arkada oturanlar için klima havalandırmaları yok. Bu da olaydı iyiydi.
    + Arkada perde hava yastıkları yok. Auris'in en boş paketinde bile vardı. Sanırım Astra Türkiye arkadaki yolcuları adam yerine koymuyor Yurtdışı paketlerine bakıyorum araç alarmından, şerit takip sistemine kadar seçenekerle dolu. Bize dımdızlak geliyor.
    + Araçta hem önde hem arkada iki adet 12V soketi mevcut. Sigara içmiyorum fakat uzun amatör balıkçılık seyahatlerimde elektrikli buzdolabını daha rahat kullanabilirim artık
    + Emniyet kemeri acaip yumuşak. Çekiyorum yağ gibi geliyor.
    + Aracı satan bayi arka kapılarda hoparlör olmadığını söyledi, sport paket sahibiyim. Sesi ayarlarda arkaya verdiğim zaman ses geliyor? Sanırım adamlar yanlış biliyor.
    + ESP güzel bir şeye benziyor. Şimdilik adam akıllı test edemedim. Sadece şehir içi güzergahım üzerindeki trafiğin hiç olmadığı bomboş dönüşlerde ve kavşaklarda denedim. Auris ile girdiğim hızda astra ile giriyorum en ufak bir savurma yok. Auriste aynı virajlara biraz hızlı girdiğimde arkanın hafiften kaymaya meyillendiğini hissediyordum.
    + Yokuş kalkış desteği iyi. Geri kayma kesinlikle yapmıyor fakat fazlaca dik - mühendislik hatalarıyla dolu bir yokuşta (bahsettiğim yokuş Esenyurt - Kıraç bölgesinde kaçak evlerden oluşan bir ara mahallede yakşalık 50 derece) aracı deneme amaçlı durdurup kaldırdığımda biraz patinaja düştü. O kadarcık da olsun yani


    Vesselam

    Aracın özellikle bu donanımını almak isteyen arkadaşların aklına takılan , "şunu yapsana noluyor" gibisinden merak ettiği, kurcalamamı-incelememi istediği bir şey olursa belirtsin.


    Edit : "La fakire bak üçü beşi denkleştirip astra almış burda bik bik ötüyor" diyecek olan arkadaşlar, Bu aracın artı ve eksilerini bizzat sahip olduğum eski araçlarımla kıyasladım. VW 'nize, Audi'nize, Porsche 'nize, Honda'nıza laf diyen yok Yazdıklarım tamamen benim yorumum yani. Daha iyisi sizlerin olsun tabii. İmkan ve vicdan buna el verdi gittim aldım. İkinci el BMW 3 veya A3 de alabilirdim. Azcık kassaydım ikinci el Mercedes C serisi bile bakabilirdim ama bunu tercih ettim. Herkesin düşüncesi farklıdır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bozo Luluk -- 15 Ağustos 2014; 11:26:03 >




  • İŞTE YENİ ASTRA ( 7. sayfadan sonra aracın kesinleşmiş resimleri bulunmaktadır )




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi livaneli0008 -- 26 Kasım 2010; 1:17:41 >



  • easytronic olmaz herhalede yeni astrada
    bu arada ne zaman çıkacak yeni astra
  • quote:

    Orijinalden alıntı: comrade62

    arkadaslar yukarıda borpower la ılgılı soru sormustum acaba gorulmedımı yoksa bılen yokmu ? tekrar sorayım reklamlarda fılan cıkıo sureklı borpover kullanın %30 yakıt tarsarrufu saglayn fılan dıo bu bor ne anlamadm bı cesıt yag mı kullanmak dogrumudur ?


    şimdi mutlaka daha bilgili arkadaşlar vardır ama ben bildiğim kadarını, önce mahalle ağzıyla sonra da mühendis bir arkadaşın bir yazısından alıntı yaparak yazayım:

    ben de bir ara araştırdım bu işi. hatta eski arabamın yağını değiştirirken ustalara soruyordum nedir bu diye.
    hepsi anlaşmış gibi: ''abi güzel bir olay, hatta sağda solda bir sürü ödül aldı, yokuşlarda araban bir vites rahatlar'' diyorlardı.

    bor alaşımlı bir motor katkı maddesi. nano teknoloji ile pikometreler çapında kristallere indirgenmiş bor materyali ihtiva ediyor. segmanlara, pistonlara, silindirlere, diferansiyele,.... yapışarak motora koruyucu, sürtünmeyi azaltıcı, basınç kaçaklarını azaltıcı bir katman oluşturuduğu söyleniyor. böylece yakıt tasarrufunun yanında performans artışı ve yağ ömründe uzama gibi bir çok kulağa hoş gelen sonuçları olacağı vaatleri olan bir tür güç iksiri

    yağ ve yağ filtresini değiştirmeye gittiğinizde (sanayiide neredeyse artık her atölyede var) yağı boşaltıp, motora bu iksirden koyuyorlar, 2dk 4000devirde veya 10dk 2000devirde aracı çalıştırıyorlar (sayıları tam hatırlamıyorum) sonra normal yağlamayı yapıyorlar ve sizde mutlu mesut bir şekilde evinize gidiyorsunuz.

    bu söylediklerimin hepsi bilimsellikten uzak ve tamamen dedikodu ve gözlemle öğrenmiş olduğum bilgiler. doğruluğu tartışılır.

    ama daha bilimsel olarak mühendis arkadaştan bir alıntı yapayım:

    quote:


    ''Motoru koruduğu öne sürülen motor yağı katkılarının neden yeni araçta kullanılmaması gerektiğini düşündünüzmü?
    bu katkılar tepeleri ve çukurları hemen doldurarak segman oturmasına izin vermemektedir...
    bunu oluşturduğu inanılmaz kalın katman sayesinde yaparlar ve motorunuz yağ yakar..
    asla yeni arabam sağlıklı olsun uzun ömürlü olsun diyerek bu katkıları uygulamayın...
    düzgün yapacağınız rodaj bu katkıların idda ettiği tüm artıları size verecektir.
    Yeni motora asla "Yağ katkısı" vb. sıfatlarla satılan ürünler uygulanmaz.
    Rodaj döneminde kullanılacak motor yağı kontrollü aşınma ve çapak atma için gayet önemlidir.
    Hepiniz biliyorsunuz yeni nesil araçlar fabrikadan içinde sentetik ve yarı sentetik motoryağları ile gelmektedir.
    Ancak maalesef rodaj döneminde kullanılması gereken yağ mineral yağ dır.
    mineral yağ sayesinde rodaj daha rahat gerçekleşir.
    ancak bu noktada mineral yağın ısı aktarma kapasitesi 115 santigrad derece civarı olduğunu unutmamak gerekir.
    yani araçta mineral yağ varken hararet çok önemli bir değişkendir.
    hararet aşırı yükselirse mineral yağ kimyasal yapısını değiştirir ve silindirlere filim oluşturur rodaj sona erer.(bore glaze)
    en önemlisi ise yağın yanarak motor içindeki parçalara yapışmasıdır(oil sludge)
    bu yüzden mineral yağ kullanırken bu ekstrem durumları göz önüne almamız gerekmektedir.(aşırı hararetten kaçacağız başka çağre yok)
    Özetle yeni otomobilin rodajında ;
    Hararet en önemli değişkendir.
    Mümkünse orta kalite mineral yağ kullanılır
    Düşük kilometrelerden itibaren silindir basıncı oluşturmak için uygun viteslerde tam gaz hızlanmalar gerçekleştirilir.
    Viteste yavaşlama (dekompresyon) en az tam gaz hızlanma kadar önemlidir.
    Motor yağı ve filitresi sık değiştirilir.
    1000 km rodaj için yeterli süredir.
    1000 km sonunda motor içindeki sürtünmenin azaltılması maksadıyla disiplinli bir sürüş tarzı benimsenebilir(motor açma)
    Motor yağınızı garanti sebepleri vb nedenlerle değiştiremiyorsanız yapacağınız tek şey düşük km lerden itibaren tam gaz hızlanma ve viteste yavaşlama yapmaktır.
    1000km sonunda izin verilen devir bandının sonuna kadar tam gaz hızlanma yapmış olmanız gerekir.
    Motor yağınızı değiştirmek için 15.000 km yada 7.500 km vs beklemeyin..




  • Bir onceki aracim 90 Hp'lik CDTI motorlu Corsa D idi. Dizel arac kullanmak, benzinli arac kullanmaya benzemez. Vites degisimlerini dogru zamanda yapmak, araci maksimum tork bandinda tutmak onemli. 95 HP'lik Ecoflex Astra'yi neredeyse 1 aydir kullaniyorum. Hem Didim'de kullandim, hem uzun yol yaptim hem de su anda Istanbul trafiginde kullaniyorum. Benim aracimdan ne bir yer kopacakmis gibi ses geliyor, ne araci olur olmadik yerde stop ettiriyorum. Bu, herhalde uzun suredir dizel arac kullanmanin verdigi bir avantaj. Motor ciliz diyorsunuz, evet guclu bir motor degil, ama gayet de is goruyor. Ben 1190 kg'lik Corsa ile yakalayamadigim tuketimi, 1500 kg'lik Astra ile tutturuyorum.

    Bizim memleketimizde soyle bir mantik var. Arac ucmali, kacmali, kopmali. Boyle bir sey benim icin yok. Siz Golf'un Almanya'da en cok hangi motorla satildigini biliyor musunuz? (bir onceki kasadan bahsediyorum). Hemen soyleyeyim, 1.4 L - 75 Hp'lik benzinli motorla. Turkiye'de ayni motorlu araci piyasaya sunsaniz, her biri Schumacher olan Turk soforleri kiciyla gulerler. Ama Almanya'da o arac cayir cayir satiyor. Neden mi?

    Cevap cok basit. Onlar icin arac ihtiyac. Bizim icin ise statu gostergesi. En uzaga ben iserim, en cok ickiyi ben icerim, en buyuk evde ben yasarim, en guclu arabaya ben binerim. Yok boyle bir dava. Helanin deligini tutturacak kadar mesafede isemek, kafami guzel yapacak kadar ickiyi icmek, icine sigabilecegim 80 metrekarelik evde yasamak, beni X noktasindan Y noktasina kadar en ekonomik sekilde goturecek arabaya binmek bana yetiyor. Ben bu araci uzun yolda da kullandim, sollamaya da ciktim, otobanda 180 kph hiza da ciktim, hicbirinde de hic bir sorun yasamadim.

    Ayrica, piyasada 90 HP'lik Golf, 90 HP'lik i30, 90 HP'lik Focus da var. Astra icin yapilan cigirtkanlikların hicbirini bu araclar icin duymadim ben. Astra 0'dan 100 kph hiza 14 sn'de cikiyor da, bu dedigim araclar 8 sn'de mi cikiyor?

    Son olarak, Otohaber'in FKE tablosuna bakin. 1. arac Fluance. 2. arac sizce ne?

    Su motor hakkinda bos bos yorumlar yapmayalim lutfen. Derdiniz ekonomi ise, bu arac sizi fazlasiyla tatmin eder. Derdiniz performans ise, cok yanlis yerdesiniz. Armut arayip elma alan adama "bu elma guzel degil" demek bana cok sacma geliyor. Derdiniz armutsa, gidin armut alin, elmasiyla mutlu olan adamla ugrasmayin.




  • :::Banner::: : kullanıcısına yanıt
    Bu sabah denedim.
    Dediğim gibi, anlık yakıt tüketiminde 0,1 lt artış ara-sıra olmasına rağmen herhangi bir motorda yada frende titreme almadım.
    Aklıma şu geliyor. Havalandırma borusunun yada motorunun bir ekipmanı, motorun bir kısmına temas ediyorsa havalandırmanın çalışması titreşime yada belirgin bir hissetmeye neden olabilir mi? Aracın kaputu açılarak bir gözle bakılabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: avukatakın

    quote:

    Orijinalden alıntı: nosfecagri


    quote:

    Orijinalden alıntı: 35scenic

    Ben 70 500 e bulmuştum sonra 72 ye cosmo aldım.


    Hayirli ugurlu olsun cok guzel araba. Ama genel olarak arabalar cok pahalandi 55 60 a alabilmemiz gerekiyordu... passat 100 golf 80 iken cosmo 136 astraya da 72 verilir iyi fiyat...

    aralık ayında opel bayiileri ciddi indiir yapıyor 65 bine comso 136 hp alınacaktır, bu yazdığımı unutmayın

    Olabilir ama memlekette kura da guven olmuyor ki kur 2.35 e duser 55 e de alirsiniz tutar 3.5 a cikar 75 e de alamazsiniz nasip bu isler...




  • dizelmotor D kullanıcısına yanıt
    uzun zamandır foruma girmek nasip olmamıştıki girince mesajını gördüm. forumdaki herkesin her zaman adabı muaşeret kuralları çerçevesinde konuşmasında fayda olacağını dşünenlerdenim. ''ulan'' kelimesini fakir saygına ve kültürüne veriyorum. denk olmadığımız aşikar seni hadsizliğinle başbaşa bırakmanın en iyisi olacağını düşünüyorum....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-32CD2DF4A -- 24 Haziran 2014; 0:39:54 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: b_sevki


    quote:

    Orijinalden alıntı: nosfecagri


    quote:

    Orijinalden alıntı: OrhanBenceGay34

    Arkadaslar 3 hafta once 2011 astra 1.4t cosmo aldim 40 binde 43 bin tl ye. arabaya serviste baktirdim. on tamponda 1.800 liralik islem var fotograflarini gordum carpmadan dolayi kirilma olmus o kadar.
    sizce fiyat nasil ? gerci aldim arabayi ama olsun.

    Bence cok cok iyi.

    Bende hanidİr ikinci elde astra bakıyorum,
    Çok iyi fiyata almışsın,güle güle kullan


    EyvaAllah beyler sagolun. insallah istedigin temizlikte arac bulursun.
    Ben cok bekledim baya baya kovaladim, sansa denk geldi




  • headhuntergs H kullanıcısına yanıt
    Yarı otomatik sistem Easytronic olarak geçiyordu Opel'de, Astra H ile birlikte kalktı onun yerine eski sisteme döndüler. Active Select, bildiğimiz klasik tip otomatik vites. Yokuşlarda vs. kaçırma yapmaz ama yakıtı bir miktar daha fazladır. Bir de çift kavramalı şanzıman olmadığı için DSG vs. ye göre vites geçişleri daha hissedilir sanırım.
  • OPEL ASTRA SEDAN COSMO 1.6 CDTİ 136HP TEST

    Arkadaşlar merhaba.Bu video da sizler için yeni motoruyla Astra 1.6 cdti'yi test ettim.Umarım bu arabayı alacaklar için bir fikir verir.Video'da araç hakkında uzun uzadıya yorum yapamadığım için araç hakkındaki genel izlenimlerimi bu bölümde sizlerle paylaşacağım.Test aracımız Opel'in yeni piyasaya çıkardığı 1.6 litre hacmindeki yeni dizel vitesli versiyonuydu.Test aracımız en üst donanım seviyesi olan "Cosmo" donanıma sahipti.Araç, doanım olarak yeterli bir seviyedeydi.Otomatik kararan dikiz aynası,yağmur sensörlü silecekler,otomatik yanan farlar,çift bölmeli otomatik klima,hız sabitleme,çok fonksiyonlu direksiyon simidi,deri vites topuzu ve direksiyon simidi,radyo/cd/mp3 çalar,aux ve usb girişi,gündüz yanan led farlar,afl far sistemi,start-stop...Araçta navigasyonlu dokunmatik ekran ve açılır cam tavan opsiyonel olarak alınıyor.
    DIŞ TASARIM/ÖN KONSOL/KONFOR:
    Aracın dış tasarımı gayet spor görünüyor.Baktığımızda İnsignia'nın biraz küçüğüymüş gibi bir algı oluşuyor.Ayrıca araçta yer alan 225/65 R17 jantlar oldukça hoş görünüyor.Led farların bumerang tarzı görünümüde araca hoş bir hava katmış.İç mekana gelince;ön konsolda bulunan kalabalık tuş takımı açıkçası benim gibi sade kokpitleri sevenler için hoş bir görüntü oluşturmuyor.Bu tuşların yeni İnsignia'daki gibi dokunmatik ekrana toplanması bence daha iyi olur.Ayrıca aracı kullanırken,tuşları kullanmaya çalışmak sürüş güvenliği açısından da tehlikeli olabilir.Aracın genel malzeme kalitesi kendi sınıfı için oldukça başarılı.Ön konsolda kullanılan yumuşak malzemeler aracın kalite algısını arttırmış.Ayrıca sıfır araçlarda oluşan plastik kokusu bu araçta kaliteli malzeme nedeniyle oldukça az hissediliyor.Yarı deri-kumaş koltukların sürüş pozisyonu ve sürücüyü sarması oldukça başarılı.Ayrıca aracın dizel olmasına rağmen ses yalıtımını çok beğendim.Araç gayet sessiz ve konforlu.
    MOTOR/ŞANZIMAN/YAKIT TÜKETİMİ:
    Opel'in yeni geliştirdiği 1.6 litrelik motor 2000 devir/dakika'da 320nm tork,4000 devir/dakika'da da 136 bg güç üretiyordu.Aracın fabrika verilerine göre ortalama tüketimi 100 km'de 3.8 litre.Kullandığımız test aracında ise yol bilgisayarı ortalama yakıt tüketimini 9.6 litre olarak gösteriyordu.Test aracı olduğu için ve motorun rodaj dönemini tamamlamadığı için bu tüketimlerde olduğunu düşünüyorum.Yaptığım test sürüşü esnasında aracın sanki 136 bg değilde daha düşük bir güce sahip olduğu gibi bir his uyandı içimde.Kendi aracım Seat Leon 1.6 tdi 105hp ile karşılaştırdığımda böyle bir sonuca vardım.Belki de aracın konforlu olmasından kaynaklanan bir algıydı.Çünkü aracın fabrika verilerine göre 0-100 km çıkış zamanı 10.3 saniye.
    İÇ MEKAN VE BAGAJ GENİŞLİĞİ:
    Aracın iç mekanda sunduğu genişlik rakiplerini göz önüne aldığımızda (VW Jetta,Skoda Octavia,Toyota Corolla,Renault Fluance) yetersiz.Eğer benim gibi 1.86 cm boyunuz varsa koltuğu kendinize göre ayarladığınızda arkadaki diz mesafesi oldukça daralıyor.Ayrıca aracın sunduğu 420 litrelik bagaj hacmi rakiplerinin çok gerisinde.
    SONUÇ:
    Aracın sport+stil paketli versiyonuna Antalya bayisinde 73.000tl'lik bi fiyat aldım.Satış fiyatı,aracın sunduğu konfor ve donanım göz önüne alındığında şuan için piyasadaki en cazip araç halini alıyor.Rakiplerine göre sunduğu yüksek çekiş gücü ve düşük yakıt tüketimini de göz önüne alırsak; C sınıfı sedan arabaların içinde liste de kendine birinci sırada yer edinmesi için hiçbir engelin olmadığını görüyoruz.Tabi buna Almanların sağlamlığını ve yüksek mühendisliğini de eklemeyi unutmayalım.

    TEST VİDEOSU İLE İLGİLİ LİNK:
    https://www.youtube.com/watch?v=BVhwOYqaXy8&list=UUbYDIPUcG_JgD09S4zM4Mhg




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gzlmmr

    Cevaplayan herkese tesekkurler araci ankaradan alacagim icin mavi denizlerde brc taktirmak istiyorum acaba aranizda 115 lik astraya brc taktiran varmi tavsiye eder mi?

    aynı araca sahibim,brc lpg kitini taktıralı 16000 km oldu bi sıkıntı yaşamadım,tek sıkıntı araç lpgli diye üzerinden inmiyorum,benzinli iken ayda 150 tllik benzin yeterken,şindi 200 tllik lpg tüketiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ajf39 -- 29 Ağustos 2014; 21:50:36 >
  • Yakın zamanda astra için fiyat alan oldu mu?
  • RSteel kullanıcısına yanıt
    Cevap için teşekkür ederim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: b_sevki


    quote:

    Orijinalden alıntı: Bozo Luluk

    1.4 Turbo 140hp otomatik vites kullanıcısıyım.
    Araca geçen hafta çarşamba günü Landirenzo LPG taktırdım.
    Şu an 1250 km yi devirdik lpg ile. Bir sıkıntı yok.
    Bu aracın LPG dönüşümü ile ilgili bir sorusu olan varsa bana da sorabilir.
    Soru sormadan önce sıkça sorulan sorulara cevap vereyim (vereceğim cevaplar için kaynak kendi gözlem ve tecrübelerimdir. Kişiden kişiye farklı durumlar söz konusu olabilir bilemem)

    Soru: Araç lpg taktıktan sonra arıza ışığı yaktı mı?
    Cevap : Yakmadı, yakmaması lazım. Konuştuğum ustalar kit montajı sonrası arıza ışığı yanmasının normal olduğunu söyleyen ustaların varlığından bahsetti ve uyardı: lpg montajı düzgün yapılmış hiç bir araç arıza ışığı yakmaz. Arıza ışığı genelde fakir karışımdan dolayı yanar. Böylek kullanmaya devam ederseniz motoru kısa zamanda elinize alırsınız.

    Soru: Landirenzo taktırırsam OPEL'de garantim devam ediyormuş diyorlar işin aslı nedir?
    Cevap : Servis dışında yaptıracağınız her müdahale aracın müdahale edilen ilgili bölümünü garanti dışı bırakır. Opel garanti veriyormuş, landirenzo takılan her kit için bilmemkaç euro opele ödüyormuş hurafeleri hikaye.Yurtdışında mevzuat nasıl bilmiyorum. Ama Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değil. Aracınızın sadece ve sadece motoru garanti dışı kalıyor. Diğer parçalarla ilgili opel garantisi devam ediyor elbette. Aynısını toyota'da da yaşadım. Garanti konusunda OPEL türkiye ve aracı aldığım bayi bu şekilde konuştu. Landirenzo için konuşacak olursam; sıfır aldığınız bir aracı anında kit taktırmaya götürürseniz kendileri kafadan 2 yıl garanti veriyor zaten. 177 lira fark ile garantiyi ve kapsamını uzatıyorsunuz. 177 lira ekstra verdiğinizde motorun a dan z ye bütün parçalarını (gömlek, piston, subap vs vs vs) garanti altına alıyorlar. Tek şart lpg yi 1 ay içinde ruhsata işletmeniz. Garanti sözleşmesi yazılı yapılıyor yani bayinin lafta söylediği bir şey değil. Landirenzo markası opel in turbo araçlarında en çok tercih edilen, en sorunsuz marka sadece.

    Soru: Lpg taktıktan sonra aracın çekişi düştü mü?
    Cevap : Şu ana kadar (1250 km) henüz bir kayıp yok. Dün av dönüşü zaman zaman düz yolda klima açık 170 km ye çıktım. Herhangi bir kayıp görmedim. Dur-kalk, yokuşta hareket gibi atraksiyonlara hem benzinle hem lpg ile girişiyorum. Bir fark göremiyorum. Ha düşen bir şey var mı? Evet. Aracın tüketimi Çoğu zaman yüksek devirli kullanıyorum şu an karışık 28 kuruş yakıyor araç. Şehir dışı bir depo (42 lt, 38 lt doluyor) ile çok rahat istanbul - çanakkale gidip üstüne 140 - 150 km yol yapabiliyorum. Klima açık, araç yüklü bir şekilde bu değerler.

    Soru: LPG taktırınca subap eriyormuş doğru mu?
    Cevap : Doğru. Magnezyum alaşım subaplar aracı benzinle kullansanız bile aten 150-160.000 km lere geldiğinizde turşu olmaya başlıyor. Varsın LPG de yarı yarıya düşsün bu değer. Yaptığınız tasarruf ile değil subap, yeni motor yaptırırsınız. Bir de o açıdan düşünün. Yukarda garanti olayını söyledim zaten.. Ha subap eridi, o zaman magnezyum değil çok az bir farkla çelik subap taktırırsın bu sıkıntı da ortadan kalkar diye düşünüyorum. Kaldı ki bir çok kişinin takılmasını gereksiz gördüğü yağlamalı sistem var landirenzo da. Yüksek devirde devreye girip pistonları yağlayan bir mekanizma. Ben taktırdım. Ekstra bir ücret ödemedim. Bu sistem subap erimesi muhabbetini biraz daha öteliyor. Faydası bu.

    Soru: A14NET motorlu araçlarda lpg dönüşümü için yerler hazır geliyormuş doğru mu?
    Cevap : Doğru değil benim anladığım kadarı ile. Opel J kasanın şasesi Chevrolet Cruze ile aynı. Aynı şasede delik yerleri, montaj yerleri falan da aynı haliyle. Cruze'da parça takılmış yerler Astra'da boş veya farklı değerlendirilmiş. Ha şu var; A14NET motorun yakıt cinsi LPG / BENZIN diye geçer kitapçıkta.Diğer motor tiplerinde sadece benzin veya dizel yazıyor. Açıp bakabilirsiniz. Almanya ve İtalya'da bu kodlu motorların olduğu araçları fabrika çıkışlı LPG 'li sattıklarını duydum. Motor LPG 'ye yatkın bir motor olabilir. Ama montaj yerleri hazır mevzusu da hikaye.

    Soru : LPG dönüşümü sonrası araçta koku falan olmaya başladı mı?
    Cevap : Hayır kesinlikle olmadı. Olmaması gerekiyor zaten. Olursa bir problem var demektir.

    Soru : Simit tank sonrası bagajın akibeti ne oldu?
    Cevap : Tank montajı sonucu flexfloor döşemeyi mecburen üst seviyeye aldım. Alt tarafta tankın etrafındaki boşluğu kullanabiliyorum Fakat depo yukarı doğru yükseldiği için üstüne bir şey koyamaz oldum. Flexfloor üst kısımdayken hiç bir problem yok, bagajda şişkinlik vs yok. Sıkıntı bölmenin alt tarafı. O da aslında sıkıntı değil. Tankın etrafını rahat kullanbiliyorsunuz. Gözünüzde canladırmanız için şöyle diyeyim; Stepne lastiğinizin ince değil de kalın bir lastik olduğunu hayal edin. Hah şimdi o lastiğin üzerine flexfloor un altında kalan diğer ince döşeme parçasını oturtun. Öyle bir şey işte. Ha daha ufak litreli bir simit takılabilir. Ama yükseltisi aynı kalıyor. Bunun için yayvan simitler varmış dikey değil de yatay olarak geniş olanlarından.. Ben araştırmadım açıkçası. Bagajda gözüme batan hiç bir şey yok.


    Şimdilik bunlar aklıma gelenler. Siz sordukça cevaplarım. Saygılar.



    Merhaba,
    bende de 1.4 t otomatik araç mevcut,
    Temmuz ayında almıştım
    5000km'lerde

    Lpg'yi ne kadara taktırdınız
    Nereden taktırdınız

    Selamlar,
    LPG 'yi nakit 2200 liraya İstanbul / Beykent Ayotogaz'da taktırdım. Kendileri Prins ve Landi Renzo yetkili bayisi. Önceki aracımın kitini (prins) aynı yerde taktırmıştım. Adamların işçiliği gayet iyi. Landi Renzo 'da da bir şikayetim yok.




  • sahinkp54 kullanıcısına yanıt
    Diyarbakır servisine opel merkez tarafından çekildi. 2-3 saat baktılar. elektrik aksamında arıza varmış. ve turbo kabloları hiçbiri takılmamış. zaten aracım tam stop etmeden once 2 bin devir üstüne rölantide bile çıkmıyodu. sonrasında tam durdu marş bile basmadı. fakat arızayı gideremediler. bugün yine bakacaklardı fakat armadılar. ben Şanlıurfa gapel plazayı aradım durum bu dedım. ben bu arabayı almam dedim. yenisini talep ettim fakat olumsuz cevap verdi. bilmem buraya getirin çekici ile biz onarıp veririz filanda ben genel müdürlüğede şikayet ettim ben bu aracı almam die. cevap bekliyoruz. halen.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: goxelgokcell

    - Dizel
    - Manuel Vites
    - 3-5 yıl sonra satarken bana çok zarar ettirmeyecek ve kısa sürede satabileceğim
    - servis imkanı yedek parça bulunabilirliği ve ucuz olması
    - Çok baş ağrıtmayacak servis bakım konusunda
    - yakıt konusunda cimri olan
    - güçlü,performanslı, parasının hakkını veren sıfır ya da 2. el max 70.000 TL ye araç bakıyorum.

    Seçeneklerim: Astra J 1.6 CDTİ Sport - Yeni Corolla 1.4 D-4D Premium - Civic HB 1.6 Sport - Jetta 1.6 TDİ Comfortline ya da Highline

    Tarafsız yorumlarınızı alabilirmiyim?

    Bu secenekler arasinda konfor,yakıt ekonomisi,yol tutus ve güç acisindan Opel 1.6 136bg 1.sırada gelir.Ancak 2.el'de Toyota daha iyi gibi.Tamamen senin secimine kalmis.Keyfine duskunsen Opel derim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: driver_34

    Arkadaşlar corsayı satıp 2012 otomatik astra hb sport paket aldık
    birçok özelliğini bilmiyorum
    arka lambaların birinin sis birinin geri vites oldugunu bile az önce öğrendim
    cruise control nasıl kullanılıyor ve sis farı nasıl açılıyor diye soracaktım.
    teşekkürler

    Opelin sitesinden kullanım kılavuzunu indirmenizi ve sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KTSL28

    arkadaşlar opel astra sport paket aldım yeni 2014 model. Araç sağ veya sola manevra yaptığında manevra yapılan yöndeki sis farları yanması lazım değilmi.Eğer yanması gerekiyorsa bu özelliği nasıl aktif edebilirim.

    KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU (1) (2)(3)

    Kanun Numarası : 2918
    Kabul Tarihi : 13/10/1983
    Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 18/10/1983 Sayı : 18195
    Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 687
    .
    .
    .
    .
    Madde 64 – Araçların sürülmesi sırasındaki zorunluluk ve yasaklar aşağıda gösterilmiştir.
    a) Zorunluluklar:
    1. (Değişik: 17/10/1996 - 4199 - 24 md.) Yerleşim birimleri dışındaki karayollarında geceleri seyrederken, yeterince aydınlatılmamış tünellere girerken, benzeri yer ve hallerde uzağı gösteren ışıkların yakılması,
    2. (Değişik: 17/10/1996 - 4199 - 24 md.) Geceleri, yerleşim birimleri dışında karayollarındaki karşılaşmalarda, bir aracı takip ederken, bir aracı geçerken yan yana gelinceye kadar ve yerleşim birimleri içinde, gündüzleri ise görüşü azaltan sisli, yağışlı ve benzeri havalarda yakını gösteren ışıkların yakılması,
    3. Kuyruk (arka kenar) ışıklarının uzağı veya yakını gösteren ışıklar veya sis ışıkları ile birlikte kullanılması,
    Zorunludur.
    b) Yasaklar:
    1. Gece sis ışıklarının; sisli, karlı ve sağanak yağmurlu havalar dışında diğer farlarla birlikte yakılması,
    2. Dönüş ışıklarının geç anlamında kullanılması,
    3. Karşılaşmalarda,ışıkların söndürülmesi,
    4. Öndeki aracı geçişlerde uyarı için çok kısa süre dışında uzağı gösteren ışıkların yakılması,
    5. Yönetmelikte belirlenecek esaslara aykırı olarak ışık takılması ve kullanılması,
    6. Sadece park lambaları ile seyredilmesi,
    Yasaktır.
    (Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentleri ile (b) bendi hükümlerine uymayanlar 1 800 000 lira, birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi hükümlerine uymayan sürücüler 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar.
    Araçların yüklenmesi:




    • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız