Şimdi Ara

Galatasaray Ankaragücü 8-0'lık Maçın Ayrıntıları (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
82
Cevap
1
Favori
83.095
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hellmarch

    Tamam abi biz 8 tane attık para verdik yediler siz 6 tane attınız ne verdiniz ? Bunu cidden merak ediyorum. 8 tane atılmaz diyorlardı o zamanda ama siz de 6 tane attınız diyince niye adam gibi cevap veren yok. Demek ki bizden alsalar sizede verilecek lig kupası yok. Kusura bakmayın.


    ligin ortasındaki maç ile ligin son maçı arasında dağlar kadar fark olur normal olarak
  • @Melik

    Malatya'na giden arabaları da şiddetle açıklamanı bekliyorum.Hadi kulübünün aklayamadıgı bu tarihi gerçeği sen akla
  • dostum bariz bir şekilde var olan olan bir şeyi yokmuş gibi davranman yanlış
    bu arada forumlarda fb ve gs liler bizim 3 yıldızımız var siz 2 diye takılıyorlar gs nin 87 ve 93 şampiyonlukları ile fb nin 2004 şampiyonluğunu bir kez daha düşünüp yeni bir hesap yapın bakalım kimin ne kadar yıldızı
    var bu arada unutmadan söyleyelim şike yapan takım küme düşürüleceği için fb ve gs nin takip eden sezondaki şampiyonlukları da olmayacaktı ikinci ligde şampiyon olacaklardı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: aagir

    dostum bariz bir şekilde var olan olan bir şeyi yokmuş gibi davranman yanlış
    bu arada forumlarda fb ve gs liler bizim 3 yıldızımız var siz 2 diye takılıyorlar gs nin 87 ve 93 şampiyonlukları ile fb nin 2004 şampiyonluğunu bir kez daha düşünüp yeni bir hesap yapın bakalım kimin ne kadar yıldızı
    var bu arada unutmadan söyleyelim şike yapan takım küme düşürüleceği için fb ve gs nin takip eden sezondaki şampiyonlukları da olmayacaktı ikinci ligde şampiyon olacaklardı


    ilginç tespit




  • Şampiyon olduk mu ? OLDUK fazla söze ne hacet!!!
  • 30 dakıkada 5 gol... gs 5-0 önde ligin son macı...

    Bu yuzden boşuna belge göstermeyın olan olmuş... ve bence her takım şike tesvik yapmıştır gs fb bjk ve digerleri... tek takım şikelidir felan diye soylentı cıkmasın bence...
  • Selamlar ;

    100. yıllarından beri şerefli ikincilik lafından bahsedemeyen Beşiktaşlı arkadaşlardan ricam kendi takımlarının Ankaragünü nasıl oldu da 6-0 yendiklerini açıklamaları olacak.Adı geçen takımda Beşiktaş'lı olduklarını inkar etmeyen üç tane Beşiktaşlı var.Şike varsa o maçta var muhakkak.
    Bundan seneler önce Faik ÇETİNER Atv'de Bizim Stadyum programını yaparken programın daimi Beşiktaş'lı konuğu ( yanlış hatırlamıyorsam İhsan KALKAVAN ) iki, üç hafta boyunca Zalad'a salladı durdu şikeci diye.Ama gecenin bir yarısı Belgrad'tan gelen telefon stüdyoda buz gibi bir hava esmesine sebep oldu.Arayan Zalad'tı ve sinir küpü gibi sordu " Beşiktaş'tan yediğim altı golden neden bahsetmiyorsun, ben sonuç olarak Beşiktaş'lıyım " diye başlayıp çocuk azarlar gibi açtı ağzını yumdu gözünü.Beşiktaş'lı konuk Zalad'ın anlattıkları karşısında soğuk soğuk terliyor ve ağzını bıçak açmıyordu.İki, üç hafta programda mum gibi oturmuştu hiç unutmuyorum.
    Şimdi adamın arkasından sallamak kolay, kolay ama siz gelin birde şu 6-0 yendiğiniz maçın hikayesini anlatın.Yada 100. yılınızda nasıl şampiyon olmanız için iteklendiğinizi, mesela Kocaeli takımına 5,6 dakikalık uzatma süresinden 2,3 dakika sonra nasıl gol attığınızı anlatın.Mesela Adanaspor maçında Galatasaray'ın verilmeyen üç golünü, kendi sahasından ileri fırlayan adama nasıl ofsayt kaldırıldığını, diğer korner direğinden yan hakemin nasıl gol iptal ettirdiğini anlatın.Yada ben susayım da alt tarafa Hıncal ULUÇ'un zamanında yazdığı, fakat herkesin gerçekleri kabullenip suyu bulandırmamak için sessiz kaldığı yazıyı ekliyeyim kararı kendiniz verin.Fenerbahçe'li arkadaşlara birşey söylemeye gerek görmüyorum gerekeni kendi kongre üyeleri söyledi zaten.Neyse aşağıdaki yazıyı okuyun ve kararı kendiniz verin en iyisi.

    Saygılarımla.

    Hınca Uluç'un yazısı:

    İşte Kutsal İttifak medyası!..

    Özcan elinde bir CD Rom ile geldi, PSV maçı öncesi..
    "Dinle ağabey" dedi.. Kanım dondu dinlerken.. İki defa..
    Bir, duyduklarıma.. İki, Kutsal İttifak medyasının bu olayı görmezden gelip yok saymasına..
    Spor gazeteciliğinin fanatik kulüpçülük adına geldiği yerin bu doruklara ulaştığını, ben, onlara "Kutsal İttifak" adını takan ben bile tahmin edemezdim..
    Program 20 kasım gecesi yayınlanmış.. Yani üzerinden nerdeyse 3 hafta geçmiş bulunuyor. Haber Türk'ün Şeref Tribünü adlı programı..
    Haber Türk sunucusunun yanında Kemal Belgin ve Sinan Engin oturuyorlar. İkisi de şu anda spor yazarı.. İkisinin de gazeteleri var.
    Sunucu kardeşim, elindeki Johan adlı dergiyi gösteriyor.
    Kapağında Van Hooijdonk'un resmi var.
    Hollanda'da yayınlanan aylık spor dergisi bu..
    2004 yılının mart sayısı imiş. Yani onun da üzerinden 20 aydan fazla geçmiş..
    Dergide Türk futbolu üzerine altı sayfalık bir bölüm var..
    Bu bölümden altı satırı, noter yeminli bir tercümanla çevirtmiş Haber Türk.. Sunucu kardeşim okuyor:
    "Beşiktaş'ın 5 kırmızı kart görüp 4-1 yenildiği maçı hatırlar mısınız?.
    Bu bizim başkanın (Sunucu adını okumuyor, dergide var) hizmetidir.
    'Ben puromu bitirinceye kadar hakem Beşiktaş'tan bir çok oyuncuyu atacak. Bunun için onunla bir takım angajmanlara girdim' demişti."
    Bu sözler kimin?..
    Pierre Van Hooijdonk'un.. Şampiyonluk yılına imza atan Fenerbahçe futbolcusunun..
    İndi mi başınızdan aşağı kaynar sular?..
    Bitmedi.. Sinan Engin hemen lafa giriyor
    "Ne şaşıyorsunuz" der gibi ve diyor ki!..
    "Bu Türkiye liglerinde hakem yardımı olmadan şampiyon olunuyor mu?.."
    Lucescu yalancı pehlivanlar gibi "Ben de ben" diye ortalarda dolanırken, "Lucescu değil, Sinan Engin yaptı, Beşiktaş'ı şampiyon" demiştim, NTV'de, yazmıştım Sabah'ta.. Sinan'dan ses çıkmamıştı ama, Beşiktaşlı dostlardan kızanlar, kırılanlar olmuştu..
    İşte aylar, aylar sonra, Sinan'dan itiraf da var, Van Hooijdonk'un itirafının yanında..
    Şimdi soruyorum size..
    Bunlar haber değil midir?.
    Sinan'ın sözleri.. Hele hele Van Hooijdonk'un dedikleri.. "Serdar Bilgili şampiyonluğu Aziz Yıldırım'a sattı" diye komplo teorilerini manşetten girenler, Van Hooijdonk'un müthiş açıklamasını niye tek sütun haber yapmazlar?..
    Bu lafı Van Hooijdonk değil de mesela Hagi, Fener'in değil, Galatasaray'ın şampiyonluğu için etseydi, şimdi dünya yıkılmıyor muydu?.
    Konu Fener, okkanın altındaki Aziz Yıldırım olunca "Tısss" durumuna düşmek sadece Fenerbahçeli olmakla izah edilebilir mi?. Yoksa için içinde Aziz Yıldırım korkusu, dehşeti mi var?.
    Fener Başkanı niçin dokunulmaz, bu ülkede, Beşiktaş ve Galatasaray'ın ve de Trabzon'un başkanları yerden yere vurulurken..
    Bu dergiyi bir senede gören duyan Türk gazetecisi yok mu, Hollanda'da yüzbinlerce Türk yaşarken, hepsinin Hollanda muhabirleri varken..
    Hadi yok..
    Haber Türk'ün patlattığı bombadan hiçbirinin haberi olmaz mı, nerdeyse bir ayda?..
    Aha Fener Hollanda'ya gitti.. Peşine de sürüyle gazeteci takıp.. Oradan Van Hooijdonk'la resim çektirip gönderdiler gazetelerine.. Birinin aklına gelmedi mi, adama sormak "Bu ne iş?.. Sen bu lafları ettin mi" demek.. Ettiyse derinliğine deşmek?..
    "Van Hooijdonk Daum'la konuşmadı" haber oluyor da, "Van Hooijdonk'un 'Şampiyonluk Beşiktaş'tan Fener'e dönerken, başkan hakem satın aldı' demesi nasıl hem de oradayken, Hollanda'da, yerli yerinde deşilmiyor, Van Hooijdonk ve dergi yetkilileri ile konuşulup haber yapılmıyor?.. Nasıl üzerine bin köşe yazısı yazılmıyor?.. Gidenlerin hepsi birinci sınıf gazeteci iken..
    "Haber yapmadılar" değil.. Yapamadılar.. Ya- pa- ma- dı- lar!.. Siz hâlâ, Fener aleyhine verilmeyen, ama Galatasaray aleyhine verilen penaltıların tesadüfi hakem hataları olduğuna nasıl inanırsınız, bu tabloya bakarak?..
    "Türkiye ligleri, bu medya ile bitmiştir" dersem çok mu haksızlık etmiş olurum acaba?..




  • hayat hiç bir zaman kçk hilelersiz geçmes bunu anlamak ve uygulamak lazım
  • bizm 100. yılımızda ne olmuş hakem hatasıyla sadece ligin 2.haftasında kocaelispor maçında puan aldık 34 maçta 2 puan ki aynı 34 maçta bjk nin kaç puanın hakem hatasıyla gittiğini, gs nin hakem hatalarıyla kaç puan aldığını düşünün bakalım gs lilerin bu isyanları o sezonun bitmesine 6-7 hafta kalşa oynanan gs-gençler maçında başladı gs nin elle attığı golü hakem diğer taraftaki yan hakemin ikazıyla iptal edince imparator f.terim çıktı hakem 50 m den nasıl gördü dedi yani hakemin başarısını sanki olayın içinde birşey varmış gibi sundu buradaki önemli olan husus gs lilerin bir hakemi başarılı olduğundan şikeci demeleri


    quote:

    Orjinalden alıntı: reef1905


    Selamlar ;

    100. yıllarından beri şerefli ikincilik lafından bahsedemeyen Beşiktaşlı arkadaşlardan ricam kendi takımlarının Ankaragünü nasıl oldu da 6-0 yendiklerini açıklamaları olacak.Adı geçen takımda Beşiktaş'lı olduklarını inkar etmeyen üç tane Beşiktaşlı var.Şike varsa o maçta var muhakkak.
    Bundan seneler önce Faik ÇETİNER Atv'de Bizim Stadyum programını yaparken programın daimi Beşiktaş'lı konuğu ( yanlış hatırlamıyorsam İhsan KALKAVAN ) iki, üç hafta boyunca Zalad'a salladı durdu şikeci diye.Ama gecenin bir yarısı Belgrad'tan gelen telefon stüdyoda buz gibi bir hava esmesine sebep oldu.Arayan Zalad'tı ve sinir küpü gibi sordu " Beşiktaş'tan yediğim altı golden neden bahsetmiyorsun, ben sonuç olarak Beşiktaş'lıyım " diye başlayıp çocuk azarlar gibi açtı ağzını yumdu gözünü.Beşiktaş'lı konuk Zalad'ın anlattıkları karşısında soğuk soğuk terliyor ve ağzını bıçak açmıyordu.İki, üç hafta programda mum gibi oturmuştu hiç unutmuyorum.
    Şimdi adamın arkasından sallamak kolay, kolay ama siz gelin birde şu 6-0 yendiğiniz maçın hikayesini anlatın.Yada 100. yılınızda nasıl şampiyon olmanız için iteklendiğinizi, mesela Kocaeli takımına 5,6 dakikalık uzatma süresinden 2,3 dakika sonra nasıl gol attığınızı anlatın.Mesela Adanaspor maçında Galatasaray'ın verilmeyen üç golünü, kendi sahasından ileri fırlayan adama nasıl ofsayt kaldırıldığını, diğer korner direğinden yan hakemin nasıl gol iptal ettirdiğini anlatın.Yada ben susayım da alt tarafa Hıncal ULUÇ'un zamanında yazdığı, fakat herkesin gerçekleri kabullenip suyu bulandırmamak için sessiz kaldığı yazıyı ekliyeyim kararı kendiniz verin.Fenerbahçe'li arkadaşlara birşey söylemeye gerek görmüyorum gerekeni kendi kongre üyeleri söyledi zaten.Neyse aşağıdaki yazıyı okuyun ve kararı kendiniz verin en iyisi.

    Saygılarımla.

    Hınca Uluç'un yazısı:

    İşte Kutsal İttifak medyası!..

    Özcan elinde bir CD Rom ile geldi, PSV maçı öncesi..
    "Dinle ağabey" dedi.. Kanım dondu dinlerken.. İki defa..
    Bir, duyduklarıma.. İki, Kutsal İttifak medyasının bu olayı görmezden gelip yok saymasına..
    Spor gazeteciliğinin fanatik kulüpçülük adına geldiği yerin bu doruklara ulaştığını, ben, onlara "Kutsal İttifak" adını takan ben bile tahmin edemezdim..
    Program 20 kasım gecesi yayınlanmış.. Yani üzerinden nerdeyse 3 hafta geçmiş bulunuyor. Haber Türk'ün Şeref Tribünü adlı programı..
    Haber Türk sunucusunun yanında Kemal Belgin ve Sinan Engin oturuyorlar. İkisi de şu anda spor yazarı.. İkisinin de gazeteleri var.
    Sunucu kardeşim, elindeki Johan adlı dergiyi gösteriyor.
    Kapağında Van Hooijdonk'un resmi var.
    Hollanda'da yayınlanan aylık spor dergisi bu..
    2004 yılının mart sayısı imiş. Yani onun da üzerinden 20 aydan fazla geçmiş..
    Dergide Türk futbolu üzerine altı sayfalık bir bölüm var..
    Bu bölümden altı satırı, noter yeminli bir tercümanla çevirtmiş Haber Türk.. Sunucu kardeşim okuyor:
    "Beşiktaş'ın 5 kırmızı kart görüp 4-1 yenildiği maçı hatırlar mısınız?.
    Bu bizim başkanın (Sunucu adını okumuyor, dergide var) hizmetidir.
    'Ben puromu bitirinceye kadar hakem Beşiktaş'tan bir çok oyuncuyu atacak. Bunun için onunla bir takım angajmanlara girdim' demişti."
    Bu sözler kimin?..
    Pierre Van Hooijdonk'un.. Şampiyonluk yılına imza atan Fenerbahçe futbolcusunun..
    İndi mi başınızdan aşağı kaynar sular?..
    Bitmedi.. Sinan Engin hemen lafa giriyor
    "Ne şaşıyorsunuz" der gibi ve diyor ki!..
    "Bu Türkiye liglerinde hakem yardımı olmadan şampiyon olunuyor mu?.."
    Lucescu yalancı pehlivanlar gibi "Ben de ben" diye ortalarda dolanırken, "Lucescu değil, Sinan Engin yaptı, Beşiktaş'ı şampiyon" demiştim, NTV'de, yazmıştım Sabah'ta.. Sinan'dan ses çıkmamıştı ama, Beşiktaşlı dostlardan kızanlar, kırılanlar olmuştu..
    İşte aylar, aylar sonra, Sinan'dan itiraf da var, Van Hooijdonk'un itirafının yanında..
    Şimdi soruyorum size..
    Bunlar haber değil midir?.
    Sinan'ın sözleri.. Hele hele Van Hooijdonk'un dedikleri.. "Serdar Bilgili şampiyonluğu Aziz Yıldırım'a sattı" diye komplo teorilerini manşetten girenler, Van Hooijdonk'un müthiş açıklamasını niye tek sütun haber yapmazlar?..
    Bu lafı Van Hooijdonk değil de mesela Hagi, Fener'in değil, Galatasaray'ın şampiyonluğu için etseydi, şimdi dünya yıkılmıyor muydu?.
    Konu Fener, okkanın altındaki Aziz Yıldırım olunca "Tısss" durumuna düşmek sadece Fenerbahçeli olmakla izah edilebilir mi?. Yoksa için içinde Aziz Yıldırım korkusu, dehşeti mi var?.
    Fener Başkanı niçin dokunulmaz, bu ülkede, Beşiktaş ve Galatasaray'ın ve de Trabzon'un başkanları yerden yere vurulurken..
    Bu dergiyi bir senede gören duyan Türk gazetecisi yok mu, Hollanda'da yüzbinlerce Türk yaşarken, hepsinin Hollanda muhabirleri varken..
    Hadi yok..
    Haber Türk'ün patlattığı bombadan hiçbirinin haberi olmaz mı, nerdeyse bir ayda?..
    Aha Fener Hollanda'ya gitti.. Peşine de sürüyle gazeteci takıp.. Oradan Van Hooijdonk'la resim çektirip gönderdiler gazetelerine.. Birinin aklına gelmedi mi, adama sormak "Bu ne iş?.. Sen bu lafları ettin mi" demek.. Ettiyse derinliğine deşmek?..
    "Van Hooijdonk Daum'la konuşmadı" haber oluyor da, "Van Hooijdonk'un 'Şampiyonluk Beşiktaş'tan Fener'e dönerken, başkan hakem satın aldı' demesi nasıl hem de oradayken, Hollanda'da, yerli yerinde deşilmiyor, Van Hooijdonk ve dergi yetkilileri ile konuşulup haber yapılmıyor?.. Nasıl üzerine bin köşe yazısı yazılmıyor?.. Gidenlerin hepsi birinci sınıf gazeteci iken..
    "Haber yapmadılar" değil.. Yapamadılar.. Ya- pa- ma- dı- lar!.. Siz hâlâ, Fener aleyhine verilmeyen, ama Galatasaray aleyhine verilen penaltıların tesadüfi hakem hataları olduğuna nasıl inanırsınız, bu tabloya bakarak?..
    "Türkiye ligleri, bu medya ile bitmiştir" dersem çok mu haksızlık etmiş olurum acaba?..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aagir -- 26 Aralık 2006; 22:39:53 >




  • Selamlar ;

    Haklısınız evet sizin 100. yılınızda hiçbirşey olmadı, siz herşeyi açıklamışsınız.Sinan ENGİN kim oluyorda sizin lafınızın üzerine hakemlerle, destekle şampiyon olduğunuzu idda edebiliyor O sezon benim seyrettiğim en şikeli sezondu.Arif'in kendini yere atıp Galatasaray'ı şampiyon yaptığı İstanbulspor maçı hariç kimse o sezona ait tek bir pozisyon söyleyemiyor nedense.Eğer sizin 100. yıldaki şampiyonluğunuz tamamen alınteri ise bu ülkenin şike yapmayan iki klübü FB. ve GS.'dır.
    Herkes kendi kapısının önünü temizlemez, diğerine çamur atarsa bu işler olmaz.Türkiye'de tartışılmayacak bir futbol gerçeği var.Takımının gücü kadar lobinde kuvvetli olacak.Bunu kabullenemiyorsanız Türk futbolunu tartışmanın bir mantığı kalmıyor.Bu ülkede herkesin bildiği tek konu futbol, bilmeyenimiz yok çok şükür.Ama çoğunluk gazetelerdeki amigo yazarların etkisinde kaldığı için kendi fikirlerini üretip söylemek yerine başkalarına ait olan benimsedikleri fikirleri savunuyorlar.
    Size 100. yılınızda Galatasaray'ı şampiyonluktan koparan pozisyonu hatırlatayım ayrıca.Gençlerbirliği maçında Elsaka kornerden gelen topu hakemin gözü önünde eli ile tokatladı hakem hiçbirşey yok devam dedi, siz Gençlerbirliği ile oynadığınızda aynı Elsaka yine elle kesti pozisyonu ama hakem bizim maçtakinden daha zor bir pozisyondan penaltıya hükmetti.Bundan sonrada zaten biz şampiyonluk için nafile çırpındık durduk.Ve Beşiktaş'lı kardeşlerimizin dilinden " şerefli ikincilik " lafı o sezondan sonra kayboldu gitti, kimse bu lafı kullanmaz oldu.Aynı 34 mçta Galatasaray ve Beşiktaş'ın hakem hatalarına ve hakem desteğiyle aldığı puanlar döküm yapılırsa sanırım ilk üçün arasında siz olmazsınız.Ama olan oldu geçen geçti.Şimdi siz ve ben kendimizi ne kadar paralarsak paralayalım ne o sezonda en ufak değişiklik olacak, nede bize bir fayda sağlayacak.
    Söylemek istediğim eğer doğruyu arıyorsanız ilk önce kendi yanlışlarınızdan başlayacaksınız.Bu tüm takım taraftarları için geçerli.Fikirlerinizi kendiniz oluşturun, kimsenin etkisi altında kalmayın.
    Bakın size bir örnek vereyim ;
    1999-2000 yılları arasında Galatasaray'lı futbolcuların para almadıkları yazılıp çiziliyordu ama gerçek bu değildi.Her hafta sonu, en fazla 15 günde bir futbolculara balya balya para dağıtılıyordu kulüp binasında.Ben buna kendi gözlerimle defalarca şahitim çünkü o sıralarda Florya'da ki Galatasaray tesislerinde güvenlik olarak görev yapıyordum.O dönemi hatırlayan herkes Galatasaray'lı futbolcuların beş kuruş para almadan oynadığını zannediyordu çünkü gazeteler böyle yazıyordu.Her okuduğunuza i-nan-ma-yın.
    Ve unutmayın ;
    Olan herzaman ama herzaman taraftara oluyor.Saatlerce maç kuyruğu bekleyen, gırtlaklarımız yırtılana, sesimiz kısılana kadar bağıran, yenilgide kahrolan, yemeden içmeden kesilen, paramızı ve zamanımızı ayıran, stadlardaki en ufak olayda arada kalan, yaralanan hatta hatta ölen bizleriz.Hanginiz üzülmediniz geçen sene İnönü stadında ölen genç kardeşimizin ardından ? Bu sizde, bende olabilirdik.Onun içindir ki futbolun bir temaşa olduğunu ve yediden yetmişe hepimizin ortak ve tek eğlencesi olduğunu unutmayın.Beşiktaş'sız Fenerbahçe, Fenerbahçe'siz Galatasaray, Galatasaray'sız Beşiktaş ve diğer kulüplerimiz olmadan hiçbirimizin olmayacağı gerçeğini gözardı etmeyin.Gelin eskilerin yaptığı gibi bunun temaşa olduğunu kabul ederek, ince zeka ürünü espriler üreterek birbirimize takılalım.Birbirimizin kalbini sökmek istercesine değil.

    Saygılarımla.




  • reef1905 yazdıklarının büyük kısmı eğri de olsa süper bir yazı yazmışsın forum böyle yazılar sayesinde daha kaliteli hale gelir
    gs-gb maçında hakem iki takım aleyhine de saçma kararlar vermişti bunu sadece kendi istediğin şekilde görmen yanlış dikkat ederseniz benim o maçı örnek verme nedenim hakemin yaptığı hata veya aldığı doğru karar değildi terim in yaklaşım tarzıydı tekrar ediyorum fatih terim hakem o kadar uzaktan eli nasıl görüyor diye isyan etmişti halbu ki ne kadar iyi hakem diye tebrik etmesi lazım
    ben size o sezonda bizim aleyhimize yapılmış birçok hata gösterebilirim mesela d.bakır a ofsayt golüyle yenilmemiz, bursa daki maçımız vb.
    arif in kendini yere atması ise tek olay diye geçiştirilebilecek bir olay değildir el saka nın olayı gibi değil el saka nın olayına benzer hatalar defalarca kez yapıldı hakemler gerçekten elle müdahale edilen pozisyonlara çarpma yorumunu getirirken çarpmalara da penaltı diyebiliyorlar ama arif in penaltısında ona o şekilde müdahale edebilecek istanbullu bir futbolcu yoktu yani ortada yanlış yorum diye bir şey yok hakem acaba cinlerin mi faul yaptığını düşündü




  • quote:

    Orjinalden alıntı: TOMASİNO

    kasma dostum çocuklar bile neyin ne olduğunu biliyor helal olsun ayarladınız aldınız geçti artık

    bu arada sorun bu değil adamınız serhat malatyaya verdiğiniz doğan arabaları gösterdi onla ilgili bişiler bul yemezler





  • aslında bu maçla ilgili konuşmak bile abes
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Melik

    Evet ne zaman FB ve BJK ile ilgili şike saibe skandallari olsa hep bu mac temcit pilavi gibi sunulur. Ista bu yaziyi tüm FB ve BJK liler okusun hala anlamiyorlarsa akli dengelerinin bozukluguna dair gidip rapor alsinlar.

    Galatasaray, o sezon ankaragücü'nü istanbul'da 3-0, ankara'da, ligin son maçında 8-0 yendi.
    11 gol attı, hiç gol yemedi.
    averajla şampiyon oldu...
    beşiktaşlılar'a göre, 'şaibeli şampiyon' oldu.
    * * *
    beşiktaş, o sezon ankaragücü'nü istanbul'da 4-0, ankara'da, ligin bitimine haftalar kala 6-0 yendi.
    10 gol attı, hiç gol yemedi.
    averajla ikinci oldu...
    yine beşiktaşlılar'a göre, 'şerefli ikinci' oldu.
    * * *
    o sezon, son maçlardan önceki tabloya bakalım:
    galatasaray'ın attığı 66, yediği 21, averajı 45...
    beşiktaş'ın attığı 65, yediği 22, averajı ise 43...
    galatasaray'ın hem 2 gol artı averajı, hem de gol fazlası avantajı vardı.
    son maçlarda, galatasaray ankaragücü'ne 2 fark yapsa, beşiktaş'ın gençlerbirliği'ne 5 fark yapması gerekiyordu.
    yani averaja ihtiyacı olan beşiktaş'tı.

    galatasaray’ın 1992-93 sezonunun son haftasında a.gücü’nü 8-0 yenerek şampiyon olmasının ardından yugoslav kaleci rade zalad hep şikeyle birlikte anıldı. ama o hep susmayı tercih ettiği için 10 yıl önce yaşanan bu olayların üzerindeki sis bulutları bir türlü dağılmadı. herkes şike yaptığı ileri sürülen a.gücü kalecisi zalad’ın 8 golün hepsini yediğini belleğine kazıdı. ne zaman şike olayları konuşulsa rade zalad ismi gündemin ilk sırasına taşındı.
    o ise hiç konuşmadı ve belgrad’taki sakin yaşantısına devam etti. ta ki sporvizyon kendisini bulana kadar. son iki yıldır sırbistan karadağ ümit milli takımı’nın kaleci antrenörlüğünü yapan zalad’ı uzun uğraşlar neticesinde başkent belgrad’ta bulduk. 1986’da eskişehirspor’la türkiye serüvenine başlayan, beşiktaş’ta süper performans göstermesine rağmen a.gücü’ne gönderilen ve o unutulmaz galatasaray maçından sonra ülkeyi terk eden zalad, şike olaylarından sinan engin’e, beşiktaş’tan aldığı teşvik primi teklifinden, 100. yıl formasında neden yer almadığına kadar birçok konuya açıklık getirdi. galatasaray maçından önce fikret ve sinan engin’le beşiktaş’ın şampiyon olacağı konusunda fikir birliğine vardıklarını belirten zalad, “galatasaray karşılaşmasında oynamayanlar aslan oldu, biz ise sahtekâr...” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.

    1992-93 sezonunun son haftaları... şampiyonluk yolunda beşiktaş ile g.saray amansız bir mücadele veriyor. takvimler 24 mayıs 1993’ü gösterdiğinde iki takım arasında oynanacak derbinin düğümü çözmesi bekleniyor. ancak ali sami yen’deki maç 1-1 berabere bitince, son haftaya g.saray 63 puan ve 25 averajla lider, beşiktaş ise aynı puan ve 23 averajla ikinci sırada giriyor. doğal olarak son hafta oynanacak maçlarda atılacak gol sayısı hayati önem taşıyor. iki ankara takımı da ligde kalmayı garantilediği için şaibe söylentileri hafta boyunca gazetelerin manşetlerinden inmiyor. heyecanla beklenen gün geliyor ve g.saray ankara’da a.gücü’ne konuk oluyor, beşiktaş da inönü stadı’nda g.birliği’ni ağırlıyor. bunların üzerine bir de g.birliği kemalettin ve kazım’ı kadro dışı bırakınca şike söylentileri ayyuka çıkıyor. kaleci goran’ın bir hafta önceki kocaelispor maçında kırmızı kart görmesi de cabası oluyor. fakat a.gücü cephesinde de kimsenin fark etmediği benzer gelişmeler oluyor. son haftalarda üst üste kazanılan bakırköy (1-0), g.antep (2-1) ve sarıyer (2-1) maçlarıyla kümede kalması kesinleşen ankaragücü’nde as futbolcuların çoğu g.saray maçının oynanacağı haftayı idman yapmadan geçiriyor. daha doğrusu türkiye’deki şike söylentilerini bilen futbolcular maça çıkmaya cesaret bile edemiyorlar. maça çıkmayanlar arasında eski beşiktaşlı fikret ve sakat olan sinan engin de var. ancak bir başka eski beşiktaşlı zalad ise kalede. maç başlıyor ve daha 35. dakikada g.saray 5-0 öne geçiyor. devre arasında zalad futbolu bırakıyor ve kaleye arif geçiyor. üç gol de o yiyor ve maç 8-0 bitiyor. beşiktaş’ın istanbul’daki 3-1’lik galibiyeti de bir işe yaramıyor ve g.saray şampiyon oluyor.

    10 yıl önce yaşanan bu olayların üzerindeki sis bulutları bir türlü dağılmadı. herkes a.gücü kalecisi zalad’ın 8 golün hepsini yediğini belleğine kazıdı ve yugoslav kaleciyi şikecilikle suçladı. ne zaman şike olayları konuşulsa rade zalad ismi gündemin ilk sırasına taşındı. o ise 10 yıldır hiç konuşmadı ve belgrad’taki sakin yaşantısına devam etti. son iki yıldır sırbistan karadağ ümit milli takımı’nın kaleci antrenörlüğünü yapan zalad’ı uzun uğraşlar neticesinde belgrad’ta bulduk. konuşmaya razı edene kadar epey ter döktük; ama ağzını açtığında da anlattıkları karşısında küçük dilimizi yutmamak için kendimizi zor tuttuk. 1986’da eskişehirspor’la türkiye serüvenine başlayan, iki sezon beşiktaş’ta harika performans göstermesine rağmen a.gücü’ne gönderilen ve o unutulmaz g.saray maçından sonra ülkeyi terk eden kaleci zalad, şike olaylarından sinan engin’e, beşiktaş’tan aldığı teşvik primi teklifinden, 100. yıl formasında isminin neden yer almadığına kadar her şeyi sporvizyon’a anlattı.

    sizi türkiye’ye prekazi mi getirmişti?

    1986 senesinde ben priştina takımında kiralık olarak oynuyordum. prekazi de g.alatasaray’a transfer olmuştu. bir gün ailesini ziyaret için yugoslavya’ya gelmişti. zaten biz prekazi ile 8 yıl partizan’da oynadığımız için çok iyi arkadaştık. bana türkiye’ye gelmek isteyip istemediğimi sordu. sonra da eskişehirspor’dan teklif geldi.

    beşiktaş’a geçişiniz milutinoviç sayesinde mi oldu?
    eskişehirspor’da çok iyi bir sezon geçirdikten sonra beşiktaş’a transfer oldum. ancak ben geldiğimde milutinoviç gitmiş, yerine gordon milne gelmişti. beşiktaş’ta iki sezon üst üste 2. olduk. türkiye kupası finalinde f.bahçe’yi ferdinand’ın attığı golle yenip kupayı kazandık. 1989-90 sezonunda ise ankaragücü ile anlaştım ve 1993’e kadar ankara’da oynadım.

    1992-93 sezonunun son haftasında g.saray ile ankara’da oynadığınız ve 8-0 yenildiğiniz maçı hatırlıyor musunuz?
    hatırlamaz olurmuyum. 20 yıllık profesyonel futbol yaşantımı o maçta noktaladım.

    neden?
    g.saray maçında ilk yarı oynadım ve 5-0 öndelerdi. hocamız tınaz tırpan’dı. ilk devre bitti, soyunma odasına girdik. ben eldivenlerimi çıkartıp tınaz hocaya verdim ve, “hoca buraya kadarmış. herkese teşekkür ediyorum. güzel günlerim geçti; ama yarın gazetelerde bu maçla ilgili iğrenç yorumlar yapılacak. ben futbolu bırakıyorum.” dedim. 2. yarıda kaleye arif geçti. 3 tane de o yedi. ama herkes o 8 golü benim yediğimi zannediyor.

    peki, o maçtan önce hiç şike teklifi geldi mi?
    kesinlikle almadım. ama g.saray maçında ben takımdaki hiçbir arkadaşımı suçlamıyorum. keşke ben o gün 4 penaltı kurtarsam, harika oynasam ve maçı kazansaydık. ben hâlâ o maçı düşünüyorum. şimdi beşiktaş’ın menajeri olan sinan engin de a.gücü’nde oynuyordu. bana g.saray maçından önce geldi ve, “eğer sen bu maçta iyi oynarsan seni beşiktaş’a kaleci antrenörü olarak alacaklar.” dedi. ben de ona, “bana ne kaleci antrenörlüğünden.” dedim.

    neden a.gücü o kadar kötü oynadı?
    biz g.saray maçından önceki dört haftada üç galibiyet almış ve ligde kalmayı garantilemiştik. özellikle sarıyer’i yendikten sonra bütün takımda bir rehavet oldu. as oyuncuların çoğu ufak tefek bahanelerle idmanlara çıkmıyordu. kendilerini hiç zorlamadılar. zorladıklarında da adale çekmesini bahane edip idmanı bıraktılar. ayak tenisi oynayıp maçı bekliyorlardı. zaten g.saray maçından önce de tüm basın bu maçta şike olacağını yazarak gündem oluşturmuştu. biz o maçı 2-0 kaybetsek de şike konuşulacaktı.

    yani, o maçtan önce takım arkadaşlarınız iyi hazırlanmadılar.
    evet. ben 10 yıldır kendi kendime, “çok aptalmışım.” diyorum. çünkü ben de sakatım deyip kulübede oturabilirdim. ama ben futbolu çok seviyordum. diğerleri gibi idman yapmamazlık etmedim. sahaya çıkanlar sahtekâr oldu, çıkmayanlar aslan oldu.

    kadroda sen, sinan engin ve fikret vardı. üçünüz de beşiktaş’ta oynamıştınız. evet. sinan zaten birkaç hafta önceden beri sakattı. fikret de o hafta “sakatım.” dedi. biz zaten beşiktaş şampiyon olsun istiyorduk.

    beşiktaş’ı tutuyordunuz yani.
    tabii ki. ben hâlâ beşiktaş’ı tutuyorum. onlar geçen sene şampiyon oldular, ben çok sevindim.

    peki, sizin için 10 yıldır şike suçlaması yapılıyor. neden bugüne kadar hiç konuşmadınız?
    kimse bana sormadı ki. hep kendi bildiklerini yazdılar. ben beşiktaşlıyım. beşiktaş’ta tam 120 maç oynadım. ben hiçbir zaman bu konulara girmek istemedim. çünkü 1986’da g.saray-eskişehir maçında prekazi bana gol atmıştı, o zaman gazetelerde, “prekazi’nin çocukluk arkadaşı olduğu için gol yiyor.” diye yazılar yazılmıştı. ya kardeşim prekazi, kariyerinde yüzün üzerinde frikik golü attı. monaco’ya da orta sahadan attı. o zaman monaco’nun kalecisi de mi şike yaptı?

    g.saray maçında yediğiniz gollerde hatanız yok muydu?
    daha 35. dakikada 5-0 olmuştu. belki 5. golde daha iyi hamle yapabilirdim. orta saha çizgisini biz belki de hiç geçemedik. g.saraylı futbolcular orta çizgiyi geçtiklerinde benimle karşı karşıya kalıyorlardı. ama ben hayatım boyunca o maçta oynayan futbolcu arkadaşlarımı suçlamayacağım. ben hata yapabilirim ama 20 yıllık futbol hayatım boyunca kötü niyetle sahaya çıkmadım. maç 5-0 olduğu anda çok fena oldum. çünkü yarın türkiye’de neler olacağını biliyordum. onun için devre arası futbolu bırakma kararı aldım.

    ben de buraya gelirken sizin için biraz önyargılıydım işin açıkçası.
    türkiye’de 7 yıl oynadım. en iyi yabancı kaleci seçildim, en az gol yiyen kaleci olarak sezon bitirdim. eskişehir, beşiktaş ve a.gücü’nde üç tane başbakanlık kupası kazandım. geriye dönüp baktığımda yaptıklarımla gurur duyuyorum. çünkü yüzde bir milyar biliyorum ki ben hiçbir zaman yanlış bir şey yapmadım.

    sana karşı türk medyası neden cephe alsın ki?
    o dönemlerde yugoslavya’da savaş çıkmıştı ve türkiye’deki gazeteler benim aleyhimde çok politik haberler yapıyordu. benim çocuğum ankara’da doğdu. türkiye’yi kendi ülkemden ayırmıyorum. ama benim aleyhimde, “sırp askerlerine yardım yapıyor. silah alıyor.” diye de yazdılar. benim müslümanlara karşı en küçük bir saygısızlığım ve kötülüğüm mü oldu ki? olmadı.

    100. yıl anısına yaptırılan ve beşiktaş’ta forma giymiş bütün futbolcuların isimlerinin yazılı olduğu formada sizin adınız yoktu.
    hayatım boyunca en büyük acıyı o gün çektim. bunu kim yaptıysa günahını da o çeksin. ben beşiktaş formasıyla tam 120 tane maç oynadım. bunlar tarihte yazılı. ben o dönemde ligde en çok maç oynayan yabancı oldum. iki yıl boyunca bir dakika bile eksiğim yok. bütün maçları oynadım. bunu yapan yöneticiyi de biliyorum. ben beşiktaş’ta oynarken g.saray maçlarında prekazi ile selamlaşamıyordum. çünkü o zamanlar yönetici olan insan beni şike yapmakla suçluyordu. sinan engin de a.gücü’ndeydi ve bütün olup bitenleri biliyordu.

    türkiye’de ne zaman şike olayları konuşulsa hep sizin adınız gündeme geliyor. peki, sinan engin tüm olup bitenleri neden hiç açıklamadı? açıklamıyor, çünkü şu anda beşiktaş’tan ekmek yiyor. nasıl olsa zalad 2 bin kilometre uzakta, duymaz, görmez zannediyor, ondan konuşmuyor. sinan’la her zaman iyi diyaloglarım oldu. geçen sene o formalar yapılırken sinan konuşabilirdi; ama yönetimle karşı karşıya gelmek istemedi. üç-beş maç forma giyenlere saygı gösteriyorlarsa, benim 120 maçıma daha çok saygı duymaları gerekirdi.

    hiç şikeyle karşı karşıya geldiğiniz olmadı mı?
    1990-91 sezonuydu. f.bahçe ile beşiktaş çekişiyor. a.gücü de f.bahçe ile istanbul’da oynayacak. o hafta da annem ve kayınvalidem belgrad’tan geliyordu. onları karşılamaya gittim. sonra da beşiktaşlı olan çok iyi bir dostumla yemek yedik. yemek esnasında ismini veremeyeceğim dostum bana o dönemler beşiktaş’ın popüler yöneticilerinden birinin çekini uzattı. çekin üzeri boştu. dostum, “eğer f.bahçe maçında iyi oynayıp gol yemezsen, çeki kendin dolduracakmışsın.” dedi. yemek masasında daha çorbalarımızı içiyorduk ve ben hanımla anneme, “kalkın, toparlanın, hemen ankara’ya gidiyoruz.” dedim ve çeki yırtıp attım. “ben paramı kulübümden alıyorum. söyle o yöneticiye o parayı kimsesiz çocuklara versin.” deyip ankara’ya döndüm.

    galatasaray'in 1-0 dahi yense sampiyon olacagi macin skoru.

    ayni hafta besiktas genclerbirligini 3-1 yenmistir.

    fakat o zamanki olaylarda diger bir ilginclik , mactan sonra o zamanlar genclerbirligi sonradan fenerbahce formasini giyen kemalettin isimli futbolcunun bir gazeteye* 'besiktas maci satin almisti biz vermedik,bunu goren antrenorumde beni 2.yari da oyundan aldi' seklinde aciklamada bulunmasidir.gercektende macin ilk yarisi 1-1 iken , mac 3-1 sona ermistir.bu da unutturulmak istenen,hic uzerinde durulmayan bir hadisedir.

    o gunden itibaren hic bir sey eskisi gibi olmamistir.daha once cesitli benzer sike soylemleri olmasina ragmen*

    • bunun yaninda zalad isimli kaleci , bu macta ilk yarida gorev alip 5 gol yemistir.

    ayni ankaragucu'nun o sezon karsiyaka'ya 7-0 , besiktas'a 6-0 yenilmesi sadece tesaduflerden ibarettir




    melik kardeş kendini zorlama şikenin daniskası var ya o galatsaray ın ankaragücü nü 8/0 yendiği maçtı boşver




  • arkadaşlar bunlar eskide kalmış ve hiç bir zaman hiçkimsenin cevabını tam olarak veremeyeceği şeyler ben bir galatasaraylıyım ve şunu merak ediyorum 8 0 lık maça neden sinan engin ve fikret ( o dönem ankaragücünde oynuyorlardı ) çıkıp diğer takım arkadaşlarından 5 kat daha ii oynarak galatasarayın gol atmasına engel olamadılar ayrıca eğer çok ii beşiktaşlı iseler neden kaleciye engel olmadılar ve eğer bunlar çok şerefli iseler neden kendilerinin attığı 6 gole biz 6 attık kardeşim adamlar zaten son haftaya lider girmiş beraberlik harici hemen her sonuç adamları şampiyon yapıyor demiyorlar ve ortamı iice bulanırıyorlar dediğim gibi bunlar eski mevzular ama eğer şike yapılmışsa bunu yapan takımlar bellidir ben galatasaraylı olarak bunları söyliyim size beşiktaş galatasaray ve fenerbahçe neden mi başka kimse şampiyon olamıyorki neyse son olarak şunu belirtmek de fayda var bu tür tartışmalar sadece beşiktaş ve galatasaray çerçevesinden çok fenerbahçe adı altında olmalıdır 2 yıl önceki şampiyonluklarında hakem hatasıyla kazandıkları puan 18 di bu puanları isteyen olursa tek tek ve pozisyonlarla anlatırım ve son olarak beşiktaşlılar galatasarayla çok fazla uğraşacaklarına fenerbahçeye 3 yıl önce kaptırdıkları şampiyonluğu düşünsünler hakem 4 kırmızı kart verdi ve pier hollandada açıklamamar yaptı bunu biraz arştırın derim


    son olarakhttp://www.youtube.com/watch?v=V23tia75-f8&mode=related&search= burda ki fon müziğinin ismini bilen varsa söyleyebilirmi bayadır arayıpta bir türlü bulamadığpım bir şarkı




  • Çok fanatik bir Beşiktaşlıyım. Sadece şunu söylüyorum. Youtube'da izlediğiniz video benim tarafımdan hazırlanmıştır. Fakat görüntüyü youtube'a ben koymadım ve koyan kişinin isminide bilmiyorum. Fakat bildiğim çok iyi bir şey var. O da şudur. Hiç bir takımın yaptığı işlerden taraftarları sorumlu tutulamaz. Daha fazla saygı içeren sözcükler kullanmanızı öneririm.8-0 lık maçın anormal bir skor olduğuna ben inanıyorum. 86-87 sezonundada Malatya'ya teşvik pirimi verildiğini biliyorum. Bununda videosu elimdedir.Fakat youtube'da yok çünkü paylaşılan bir siteye bu videoyu henüz koymadım. Vidoyuda bir Gs topiğine koymayı düşünmüyorum çünkü forumda bazı arkadaşlarımız tartışma nasıl yapılır bilmiyorlar.Videoda o dönemde Malatya'da oynayan futbolcuların kendi ağızlarıyla yaptıkları itiraflar vardır. Fakat şunu tekrar söylüyorum. Takımların yaptığı işlerden taraftarlar sorumlu tutulamaz. Sadece o dönemin yöneticileri sorumlu tutulabilir.Buna da yöneticilerin hepsi dahil değildir. Lütfen tartışmaları saygı içerisinde yapın.




  • Videoda izledim de Takoz Recebin Sinan enginin bide o diğer adını hatırlayamayıp bakmaya üşendiğim adam ne yüzsüzlükle konuşıyolar.
    madem delikanlısn çık oyna, kadroda yoktum ama kadrodaymış gibi davrandım ne demek nası bi cümle bu.

    bjk den 6 gol yiyen zalad gs den 5 gol yiyince olay çıkıyo ha. maşallah size beyler.

    fb de gs ye 6 gol attı buda mı şike ?
    neymiş ? demekki kaç gol yiyip kaç gol atacağın belli olmuyormuş...

    mahkeme kararı ile 2. yıldızını alan bi takımın şike ve yıldızlar hakkında konuşmaya hakkı yoktur....!!!!



    quote:

    Orjinalden alıntı: senfield25
    son olarakhttp://www.youtube.com/watch?v=V23tia75-f8&mode=related&search= burda ki fon müziğinin ismini bilen varsa söyleyebilirmi bayadır arayıpta bir türlü bulamadığpım bir şarkı



    Pet Shop Boys - Go West




  • dogruya dogru goller cok tartisilabilecek goller, kaleci cogu golde buyuk hata yapiyor ama su da var bir kaleci eger maca kotu baslarsa genelde kotu gider, moral olarak coker, bence kaleciden cok oynayan oyuncularda aramak lazim sucu, su da varki ust duzey kalecilerin cogunun futbolu birakma nedenleri bu tip maclardir, bole rezil olduklari maclardir, neyse sonuc itibariyle bu ulkede sike var kimse bosu bosuna biz surda yapmadik su soyleydi falan demesin, besiktasi da feneri de galatasarayi da sikeyi yapiyor bu ulkede, ustune bunlar buyuk oranda kanitlaniyor ama cezai islem yapilmiyor, burdan da su anlasiliyor Turkiye super ligi fb-gs-bjk arasinda olusuyor, bunlar yonetiyor bunlar ne isterse o oluyor, bunlar yaparsa suc degil baskasi yaparsa suc oluyor, iste futbolumuz bu yuzden gelismiyor, italya da koca juventus u hic acimadan deviriyorlar bizde en ufak bi ceza bile yok, adil olmadiktan sonra kazanmanin da ne anlami oluyor hic anlamiyorum




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.