Şimdi Ara

LPG DÖNÜŞÜMÜNDE YAPILMASI GEREKENLER (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
4
Favori
4.970
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sayaras

    Ya bu manifold sökme olayına bayiler sıcak bakmıyor, contaları tekrar aturtmak problem oluşturuyormuş. Ben pek inanmak istemedim, sanki işinden kaçıyorlar gibi geldi. Var mı böyle bir durum?

    kesinlikle katılıyorum, doğru bir bilgi:) benim özel elit müşterilerim var, referans olarak tel numarası verebilirim...
    sıcak motorun manifoltunun sökülmesi sakıncalı. araç montaja alındığında araç sahibine 2 gün kalacağı bildirilmeli. ben şahsen müşterilerime akşamdan bırakmasını iletiyordum. aracı akşamdan alıyordum, önce tank, şamandıra, 6mm ve 8mm borular çekilip, dolum ucu takıldıktan sonra, araç sabaha hazır bekletiliyordu...
    işte benim silinen konularım oldu ya:) burda ustalarımıza, aslında patronlarımıza seslendim ben açıkcası, dedim ya günde kaç araca montaj yaparlarsa o kadar kar edicekler. ustalarım ne yapsın. istanbul anadolu yakasında en az 3 4 bayi ismi verebilirim. montaj alınır, ustaya 2 saat verilir, bitmez ise servis sorumlusu ustanın başında bekleyerek psikolojik baskı yapar. 3 saati doldurduğu zaman ise, bak şu usta bitirdi işini sen hala bitiremedin gibi, çok çirkin ithamlarda bulunurlar...
    bir montajı, 2 gün olarak, yada akşamdan ortalama 24 saat istenilerek müşterilerimizden alınmalı. bir montaj yerinde, ustalarımızda paylaşım yok ister istemez. örnek vericek olursak, ferrari fabrikasında, atıyorum jant ve lastikleri takan yetkililer işi bitince imza atmaktalar. ben jant ve lastikleri taktım, kontroller yapıldı, rot ve balanse yapıldı, bijonlar tamam, lastik havaları tamam, supap kapakları tamam, hava kaçakları kontrol edildi vs diyerek bir a4 dosya kağıdına ortalama 4 5 farklı kontrolün altına imza atıyorlar. bu diğer bölümlerdede geçerli. koltukları takanlar, camları takanlar, torpido, ön takım motor aktarma gear box...
    biz de böyle olsak, 4 üniteye ayrılsak. mekanikci ( regülatör, gaz valfi, su ve gaz hortumları, enjektör montajı) manifoltcu (manifoltu yada manifoltları ince ince, ve sakin bir şekilde sökecek, blok ve manifolt temizlenecek, manifoltlar aynı hizada ve aynı eğim açısıyla delinecek, klavuz ile diş açılıp, ilaçlanarak nozullar takılacak. hortumlar kelepçelenecek, 4 üde aynı uzunlukta olacak) elektrikci (tesisatı lehim kullanarak, ısınan makaron, gırtlak makaron kullanarak, motor haraketlerinden ve ateşleme manyetik alanından el geldiğince uzaklaştırılarak orjinal elektrik tesisatı takip edilerek uygulanmalıdır) tankcı (tank sabitleme delikleri boyanacak, bacalara silikon sıkılacak, şamandıra ters istikamete bakacak şekilde konumlanacak simit ise, alt boruda muhakkak gırtlak olucak ve kelepçelerde boyanacak, aracın altı elimizden geldiğince delinmeyecek. dolum ünitesi tampona değil ise ayak dahil boyanacak) bu kadar işte. zor değil aslında, ama sen 5 tane eleman al yanına, 500 tl 600 tl maaş ver, askeri ücret ver, sigorta yapma, yarım yamalak yemek ver ve dinlendirme, koyun gibi çalıştır, sonra çalışanlarından 2 saatte montaj bekle... işmi bu?
    yine gerildim bu kadar yeter isterseniz. zaten yakında burada, dh de, garajımı açıcam. bir otomobile nasıl montaj yapılmalı, tüm herkesi bilgilendiricem inşallah. kalın sağlıcakla...




  • Peki siz bu kadar bilgiyi nereden edindiniz. Firmların genel merkezlerde verdiği eğitimlerde mi? Yoksa işi bilen ustalardan mı? Bu sizin dediklerinizle bana anlatılanlar baya çelişiyor. Bana aracımı 6 saatte teslim etme garantisi veriyorlar. Benim bu kadar acelem yok ki, eğer ben size 40.000liraya malolmuş aracımı teslim ediyorsam, sizde o işi temiz temiz sakin yapacaksınız. 2-3.000 liralık tasarruf için gerekirse 1 hafta yatırın o aracı ama sağlam, temiz olsun işçilik.

    Daha öncede yazdığım gibi, kötü işçilikle 97 accent aracım 1.500liralık rektefiye ister durum gelmişti ve öncesinde yolda kalmalarım ve harcadığım binliklerde cabası, yağ yakıp, üfürdüğü içinde satarken çektiğim zorlukları ve düştüğüm fiyat farkını da hesaba katarsak, benim hiç mi hiç acelem yok, isterse 1 hafta sürüsün isterse 1 ay. Sonuçta ben o paranın 25.000lirasını 12 yılda biriktirdim ve kalan 15.000lirasını da, önümüzdeki 5yılda ödemeye devam edeceğim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sayaras

    Peki siz bu kadar bilgiyi nereden edindiniz. Firmların genel merkezlerde verdiği eğitimlerde mi? Yoksa işi bilen ustalardan mı? Bu sizin dediklerinizle bana anlatılanlar baya çelişiyor. Bana aracımı 6 saatte teslim etme garantisi veriyorlar. Benim bu kadar acelem yok ki, eğer ben size 40.000liraya malolmuş aracımı teslim ediyorsam, sizde o işi temiz temiz sakin yapacaksınız. 2-3.000 liralık tasarruf için gerekirse 1 hafta yatırın o aracı ama sağlam, temiz olsun işçilik.

    Daha öncede yazdığım gibi, kötü işçilikle 97 accent aracım 1.500liralık rektefiye ister durum gelmişti ve öncesinde yolda kalmalarım ve harcadığım binliklerde cabası, yağ yakıp, üfürdüğü içinde satarken çektiğim zorlukları ve düştüğüm fiyat farkını da hesaba katarsak, benim hiç mi hiç acelem yok, isterse 1 hafta sürüsün isterse 1 ay. Sonuçta ben o paranın 25.000lirasını 12 yılda biriktirdim ve kalan 15.000lirasını da, önümüzdeki 5yılda ödemeye devam edeceğim.

    efendim diğer yazılarımı sildikleri için okumamış olabilirsiniz. ben 1996 senesinde başladım bu işe. babam ise 1988 senelerinden beri işin içinde. ben tamircilikten, oto elektiricilikten alarmcılıktan manavcılıktan gelme değilim. benim merkez işim bu. babam hep şunu söylerdi, karşındaki insanın aptal olabileceğini düşünebilecek kadar aptal olma. ben hep karşımdaki insanları, kendim gibi gördüm. benden gelebilecek beklentilerin en üst seviyesini sunmak zorundaydım. kendimi geliştirdim. 1999 senesinde ilk sıralı sistemlerin montajlarını yapmakla meşguldük. babamın tırcı arkadaşları sağolsun hep en son sistemler getirirlerdi bize. 1996 senesinde ören mühendislik lovato bayisiydik. autronic sıralı sistem montajlarını 1999 da 2000 de eğitimlerini alarak, bel çantamda ingilizce sözlük, italyanca sözlük ile, blok not larımla eğitimlere montajlara gidiyordum. landi renzo, daihatsunun orjinal sıralı sistemli kamyonetlerini, su münübüslerini inceleyerek, kitin içinden çıkan broşürleri ingilizce bilen arkadaşlarımla paylaşarak öğrendim bu işi. tüm moto teknolojilerini yakından takip ettim. lpg sistemlerini takip ettim. bir kaç yerli lpg üreticisi fabrikada arge de çalıştım. ( halende çağırılmaktayım, bakıcaz inşallah) ben, kendi aracıma yapmayacağım bir işi neden müşterime yapayımki, size soruyorum. hoş olmaz dimi. babamın şu sözü çok hoşuma giderdi, araba sahibinin ikinci karısıdır... ben sizle ilgilenmiycemde kimle ilgilencem işim doğrultusunda...




  • merhabalar. lpg dönüşümünde yapılması gereken 10 ALTIN KURAL bilgisi ile başlıyacağız inşallah pazartesi RIZA'nın GARAJI' nda:)
    ilk konumuz bu olucak. ve hatta bazı detayları yaptığım, yaptığımız montaj resimleri ile süsleyelim diyorum. umarım faydalı bir ortam olucak...
    yeni yeni bazı şeylerde dikkatimi çeker oldu son günlerde ustalarımızdan. onlarıda paylaşıcam inşallah...
    saygılarımla...
  • Ustam takip ediliyorsunuz.

    Devam lütfen.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: _KoLCu_

    Ustam takip ediliyorsunuz.

    Devam lütfen.

    :) teşekkürler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: _KoLCu_

    Ustam takip ediliyorsunuz.

    Devam lütfen.

    +1


  • Şimdi aklıma geldi: Benim aracımın "MANİFOLD" kısmını da sökmeden üzerinde delmişlerdi...
    O talaşlar manifoldun dip tarafına gidip bekleyecek mi sanki? Yüksek devirde giderken sağlam bir hava emişi esnasında illa motora yani yanma odasına gidecek!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ulaş-ım




    Şimdi aklıma geldi: Benim aracımın "MANİFOLD" kısmını da sökmeden üzerinde delmişlerdi...
    O talaşlar manifoldun dip tarafına gidip bekleyecek mi sanki? Yüksek devirde giderken sağlam bir hava emişi esnasında illa motora yani yanma odasına gidecek!

    Yanma odası deyince hep aklıma pistonun tepesi ile kapak arasındaki yer geliyor, ama içeri çekilen çapak/hav vs. silindir duvarlarınıda çizebilir, yağ yakma, kompresyon düşüklügü ile sonuçlanabilir. Motorun içine toz girmesin diye hava filtresi kullanıyoruz, koca aluminyum hav ve çapaklar nasıl zarar vemez...

    Sanayi ağzı ile ters çalışan matkap kullanıyorlarmış da havlar manifolda düşmüyormuş...Merak ettiğim bu konuda kötü tecrübesi olan var mı? Paylaşılırsa sevinirim.




  • olmazmı:) kaç tane istersiniz peki? traji komik bir olay anlatabilirim. araç bmw 528i plastik manifolt, üzerinde delindi tabi. montaj bitti, aracın 5. silindiri yok, çalışmıyor. plastik çabak etkilermi, inanın yemin ederim size etkiledi. söktük manifoltu. yanmış subabın orada, bildiğiniz taş olmuş taş. ben şok oldum. temizledik taktık sıkıntı yok. ama anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi. ama tabi başka bmw lerde yine sökülmedi öyle delindiler...
    5 silindir volvo, volvo motorlu laguna, ford... geçenlerde kartalda bizim arkadaş opel marka aracına sıralı taktırdı. 17:00 sularında almış aracı, o akşam kalmış yolda. çekici ve tabi servis. subap kesmiş araç demişler. karteli bir çıkarmışlar içersi talaş olmuş hep. yağ pompasını tıkamış, yataklar tıkanmış. ekzantrik mili kuru çalışınca sarmış ne var ne yok. bana anlatılan bu. araç sahibinin numarasını verebilirim, abartı olduğunu düşünen varsa saygı duyarım. benim anlamadığım kartele nasıl indi o kadar çapak. yanma odasından nasıl indi aşağı? sekmanlar aynı yöndemi durdu o anlık, nasıl kompressor oldu ve nasıl yanma oldu mesela. anlayamadım... neyse, bilinçli olmamız gerek sayın okurum. manifolt kesinlikle sökülecek başka yolu yok...
    saygılarımla...
    (arkadaş pişman olmuş gaz taktırdığına:) aramazsan beni böle olur dedim, şakalaştık işte, şimdi kullanıyor aracını masum masum:)




  • Valla iyi güzelde konuştuğum kişiler bu işin en iyileri diye tabir edilen ustalarıda aradım ama kimse manifoltu sökmeye yanaşmıyor.Faruk usta hariç bugün kendisi ile görüştüm biz plastik olanları sökmüyoruz dedi ama siz illa sökülsün derseniz sökeriz tabi dedi helal olsun dedim içimden valla
  • quote:

    Orijinalden alıntı: math_tiger

    Valla iyi güzelde konuştuğum kişiler bu işin en iyileri diye tabir edilen ustalarıda aradım ama kimse manifoltu sökmeye yanaşmıyor.Faruk usta hariç bugün kendisi ile görüştüm biz plastik olanları sökmüyoruz dedi ama siz illa sökülsün derseniz sökeriz tabi dedi helal olsun dedim içimden valla

    Bir arkaşımın dediğine göre manifolt sökmek takmak LPG ustalarını biraz aşar....Benim ilgi duyduğum araçda plenum denen bir manifolt var. Bunu takıp delip takmak için işçilik artar , tabi contalar vs.. değişir o nedenle maliyette artar. Hali hazırda hiç bir lpg ustasının plenumu söküp , düzgünce takacak kadar bu araçlara hakim olduğunu düşünmüyor , bu nedenle maliyet çok artar diyor.

    Baykan sisteminden çok memnunum ama ustası istesen de sökmüyor.....Bir önceki aynı marka montajının ustası manifoltu söktü, bujileri değistirdi ama facia bir kalibrasyon yaptı. Anladığım kadarı ile iyi bir motor ustası idi ama LPG montajında o kadar tecrübeli değildi. Ya da manifolt söküp takarken geçirdiği zamana değmesi için biraz da kalibrasyon yapsa idi gibi düşünülebilir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RFB


    şimdi valtek tipi sistem montajı yapan bazı ustalarımız, ben şunu yaptım ben bunu yaptım sıkıntı yok diyebilirler. inşallah benzin takviyesiz, örnek ( 15 ms' de 2 ms 3ms benzin takviyesi) yapmadan başarabilmişlerdir. relanti devrine geri dönüşlerde yine benzin takviyesi yada benzine geçmesi gibi...
    BU ARADA AKLIMA GELMİŞKEN İTALYAN YAZILIMLARININ ÇOĞUNDA, (ÇOĞUNU ZATEN TEK BİR FİRMA YAPIYOR) ENJEKTÖR YAPILARINA GÖRE, ORTALAMA 5000 rpm 5500 RPM DEN SONRA BENZİNE GEÇİYOR YA DA TAKVİYE YAPIYOR. BEN BİZZAT BİRÇOK MARKANIN YAZILIMINI YAPAN FİRMA YETKİLİSİ İLE GÖRÜŞTÜM. (AEB YETKİLİSİ) SORDUĞUM SORU ŞUYDU;
    müşterilerimiz lpg kullanırken benzin eksilmesinden ötürü şikayetci oluyorlar, bizim göremediğimiz belli devirlerden sonra, ya da belli aralıklarda benzine geçme durumu söz konusumu programlarınızda?
    aldığım cevap ise hayli şaşırtıcıydı,
    ince bir kahkaha ile, 'siz türkler:) evet benzin göndermekte programımız, ancak bu gizli olarak gerçekleşmekte, bayilerimizle bu bilgiyi paylaşamayız' demiş, tercüme eden arkadaşımız bana böyle söyledi...
    neyse konumuza dönelim. kıssadan hisse,
    GÜÇLÜ MOTORA, GÜÇLÜ REGÜLATÖR VE GÜÇLÜ ENJEKTÖR ŞART...
    KALIN SAĞLICAKLA...

    Ustam,

    AEB LPG de benzin takviyesi (biraz gaz biraz benzin) yapması belki iyi bir şey sübaplar için. Bunu öteki markalar yapamıyor herhalde. Fakat AEB için her bankdaki ilk enjektör sinyalini kullanabilir, her enjektörün sinyalini okuyup ona göre gaz enjeksiyon zamanını belirleyemiyor diye bir şey okudum. (bir nevi yarı sıralı sistem)

    Atiker Safefast AEB kullanıyor değil mi? Enjektörleri Valtek mi, yoksa Valtek çakması yerli bir ürün mü? Atiker markasını görüyorum rail üstünde. Bu forumda Atiker kalitesinden şikayet eden o kadar çok insan olunca merak ediyorum.

    Mesela Baykan sisteminde Litvanya menşeli Tamona ECU var, Matrix enjektörler ile mükemmel lineer çalışıyor, benzin enjektörlerini tam takip ediyor. Yokuşlarda, yüklenirken test etmek için benzine geçtim, o zaman bile hiç fark edilmiyor. Kalibrasyon için yol testi filan gerekmiyor, rolantide ayarlanabiliyor.
    Bir de sistem yarı sıralı olsa bile sıralı gas enjeksiyonu yapabiliyor, devir bilgisini enjektör fişlerinden alabiliyor, bobine bağlantı gerektirmiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi c4zf6 -- 16 Ekim 2012; 19:55:15 >




  • merhabalar. ben ecu yu digitek yapıyor biliyordum. demek yanlış biliyormuşum...
    makine tekniğinde, ful grubu, yarı grup, yarı grubu sıralı yapma sistemi olamaz. mekaniğe, ateşleme avans mekanizmasına ters bir teori. bi ara bazı firmalar bu tip bilgi paylaştı. bizim sistem şöyle bizim sistem böyle gibi...
    matrix enjektöre gelicek olursak, çok hızlı ve bi o kadarda hassas... yakıt seçiyor. erken arıza ya geçiyor vs...
    bilgileriniz için teşekkürler efendim. saygılar...
  • bu arada, ne pahasına olursa olsun yol ayarı şart:) zaten obd bağlantısı yok diye biliyorum, kesin şart efendim...
  • Baykan daha önce İtalyan Digitek kullanıyorlarmış. Şu aralar Tamona kullanıyorlar. Dikkat ederseniz hem sıralı, yarı sıralı veya mono enjeksiyonu otomatik anlıyor, hem de ilk enjektör sinyalinden "virtual" (sanal) devir algılaması yapıyor.


    Tamona TG Stream



    Programı da Clickgas, kılavuzu da aşağıdaki linkde...

    Tamona ClickGas Kılavuzu


    OBD bağlantısı yok. Kapalı devre çalışırken LFT veya SFT ayarlarını oksijen sensöründen gelen sinyal ile aracın ECU su hesaplıyor ve ona göre benzin enjektörlerine giden sinyalin süresini azaltıyor/arttırıyor. Mesela 2000 Opel astrada bu değerler normalde 128 (benzinde). Gaza geçince 138 gibi oluyor BLM (LFT nin General Motor eşdeğeri), benzin sistemi sinyali %10 uzatıyor. Yani %10 fakir ayarlanmış. Açık devrede benzine göre %10 fakir olacak. Benzin açık devre çalışırken %20 zengin olduğu için LPG açık devrede %10 zengin oluyor kapalı devreye göre...Bu da LPG sistemlerinin açık devre (WOT veya soğukken) sadece %10 zenginleştilmesi gerekli olduğuna göre çok iyi bir ayar.

    Rolantide yapılan ayarda benzin enjektör değerlerinin değişmemesi esas. ECU kalibrasyon sırasında benzin ile LPG arasında gidip geliyor. Enjektor memelerini Beygir gücü (PS veya HP)/(10*silindir sayısı) ndan ufak seçin, Valtek 3.0 Ohm ile 5-5.5ms değeri olsun diyor kılavuzda.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi c4zf6 -- 17 Ekim 2012; 18:45:42 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: c4zf6

    Baykan daha önce İtalyan Digitek kullanıyorlarmış. Şu aralar Tamona kullanıyorlar. Dikkat ederseniz hem sıralı, yarı sıralı veya mono enjeksiyonu otomatik anlıyor, hem de ilk enjektör sinyalinden "virtual" (sanal) devir algılaması yapıyor.

    http://www.tamona.lt/index_en.php?parametr=TGstream&kategorija=lpg

    Programı da Clickgas, kılavuzu da aşağıdaki linkde...


    http://www.tamona.lt/TamonaGaz/ClickGas_EN.pdf

    OBD bağlantısı yok. Kapalı devre çalışırken LFT veya SFT ayarlarını oksijen sensöründen gelen sinyal ile aracın ECU su hesaplıyor ve ona göre benzin enjektörlerine giden sinyalin süresini azaltıyor/arttırıyor. Mesela 2000 Opel astrada bu değerler normalde 128 (benzinde). Gaza geçince 138 gibi oluyor BLM (LFT nin General Motor eşdeğeri), benzin sistemi sinyali %10 uzatıyor. Yani %10 fakir ayarlanmış. Açık devrede benzine göre %10 fakir olacak. Benzin açık devre çalışırken %20 zengin olduğu için LPG açık devrede %10 zengin oluyor kapalı devreye göre...Bu da LPG sistemlerinin açık devre (WOT veya soğukken) sadece %10 zenginleştilmesi gerekli olduğuna göre çok iyi bir ayar.

    Rolantide yapılan ayarda benzin enjektör değerlerinin değişmemesi esas. ECU kalibrasyon sırasında benzin ile LPG arasında gidip geliyor. Enjektor memelerini Beygir gücü (PS veya HP)/(10*silindir sayısı) ndan ufak seçin, Valtek 3.0 Ohm ile 5-5.5ms değeri olsun diyor kılavuzda.

    efendim ben açamadım verilen link'i. bu arada aracın kendi sinyal değerlerinde değişiklik yapılması pek de uygun değil bence... bazı araçlarda belki sıkıntı olabilir diye düşünüyorum...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RFB


    efendim ben açamadım verilen link'i. bu arada aracın kendi sinyal değerlerinde değişiklik yapılması pek de uygun değil bence... bazı araçlarda belki sıkıntı olabilir diye düşünüyorum...

    Linkleri düzelttim. Araç kapalı devre calışırken benzin enjektörü sinyal genişliğini otomatik olarak düzeltiyor. Bunun için oksijen sensöründen gelen sinyali kullanıyor benzin ECUsu. LPG Enjektör lineer olursa, LPG ECU aynen benzin enjektörü sinyalinibir çarpan ile kopyalıyor. Lineer değilse de onun bir profili var, mesela Valtek 3 Ohm. Devire, ve benzin enjektör sinyali süresine göre offset ve trim (gecikme ve ayar) yapılıyor.
    Burada benzin enjektörünün de 1ms gibi gecikme ile açıldığı ve püskürttüğü miktarın enjektör sinyalinin genişliği ile doğru orantılı olduğunu farz ediyoruz. Kalibrasyon rölantide yapılıyor, LPG ECU arabayı gaz ve benzinde çalıştırıyor, LPGde çalışırken aynı benzinde çalısırkenki benzin enjektör milisaniyelerini yakalayınca kalibrasyon tamam diyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: c4zf6

    quote:

    Orijinalden alıntı: RFB


    efendim ben açamadım verilen link'i. bu arada aracın kendi sinyal değerlerinde değişiklik yapılması pek de uygun değil bence... bazı araçlarda belki sıkıntı olabilir diye düşünüyorum...

    Linkleri düzelttim. Araç kapalı devre calışırken benzin enjektörü sinyal genişliğini otomatik olarak düzeltiyor. Bunun için oksijen sensöründen gelen sinyali kullanıyor benzin ECUsu. LPG Enjektör lineer olursa, LPG ECU aynen benzin enjektörü sinyalinibir çarpan ile kopyalıyor. Lineer değilse de onun bir profili var, mesela Valtek 3 Ohm. Devire, ve benzin enjektör sinyali süresine göre offset ve trim (gecikme ve ayar) yapılıyor.
    Burada benzin enjektörünün de 1ms gibi gecikme ile açıldığı ve püskürttüğü miktarın enjektör sinyalinin genişliği ile doğru orantılı olduğunu farz ediyoruz. Kalibrasyon rölantide yapılıyor, LPG ECU arabayı gaz ve benzinde çalıştırıyor, LPGde çalışırken aynı benzinde çalısırkenki benzin enjektör milisaniyelerini yakalayınca kalibrasyon tamam diyor.

    incelemelerde bulundum şimdi. ilk bakışta çok karışık gibi görünüyor program:) standart bir sisteme benziyor ama, gaz ısı sensörü, map, enjektör. klasik sistem artık bunlar, sistemler öyle geliştiki...
    aslında montaj yapıp, verileri incelemek daha net bilgi sunabilir bize...
    hani dediniz ya, benzin inj sinyalleri standart ayarına geldiğinde kalibrasyon bitiyor, bu o kadar basit değil aslında. enjektörleri geriden deldik,hortumlar biraz uzun, ve dengesiz... nasıl benz inj ayarlanacak? ileriye yönelik aracın kendi ms lerini bozabilir. yani demem o ki, montajımız düzgün, kalibrasyonumuz düzgün, yol testimiz düzgün olarak, obd cihazı bağlı, O2 sensör değerlerine uygun ayar bizi üzmeyecek bir araç, bir montaj sahibi yapacaktır...
    saygılarımla...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: RFB


    incelemelerde bulundum şimdi. ilk bakışta çok karışık gibi görünüyor program:) standart bir sisteme benziyor ama, gaz ısı sensörü, map, enjektör. klasik sistem artık bunlar, sistemler öyle geliştiki...
    aslında montaj yapıp, verileri incelemek daha net bilgi sunabilir bize...
    hani dediniz ya, benzin inj sinyalleri standart ayarına geldiğinde kalibrasyon bitiyor, bu o kadar basit değil aslında. enjektörleri geriden deldik,hortumlar biraz uzun, ve dengesiz... nasıl benz inj ayarlanacak? ileriye yönelik aracın kendi ms lerini bozabilir. yani demem o ki, montajımız düzgün, kalibrasyonumuz düzgün, yol testimiz düzgün olarak, obd cihazı bağlı, O2 sensör değerlerine uygun ayar bizi üzmeyecek bir araç, bir montaj sahibi yapacaktır...
    saygılarımla...

    2000 model Opel Astrada LFT (BLM) değerleri benzine geçtikten 2 saniye içinde düzeliyor...Bu vasitada OBD2 fiş olmasına rağmen protokolu KWP2000 protokolü, tam OBD2 değil. Op-com yazılımı ile notebook bilgisayarda ayarları kontrol ettim. Bazıları OBD bağlantısının müşterinin gözünü boyamak ve arıza lambasını söndürmek için faydalı olduğunu ve buna LPG sistemi bağlanırsa Op-com gibi test aletlerini bağlayamacağımızı yazıyor.

    BRC OBDsiz açık devre ayar OBD den daha iyi diyor

    Eski ClickGas yazılımlarında yol testi kalibrasyonda kullanılıyormuş. Bunda da yol testi için osiloskop, kayıt özellikleri var. Ayrıca yol testi kalibrasyonu yapmak için imkan da var.

    Teslim alırken, her türlü vites küçültme vs. yaptım, mesela 5. viteste giderken, 3. atıp aniden debriyajdan ayağımı kestim, ön tekerler ciyakladı vs. ama gaz sistemin ayarı mükemmel denebilir.




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.