Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Konu Dışı / Off Topic
  • Ülke ve Dünya Gündemi
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Lozan’ın 94. Yıldönümü ve Gerçekler

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
1.148
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
5 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sevgili okurlarım,
    Yarın, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması'nın 94'üncü Yıldönümü'nü kutluyoruz. Lozan Barış Antlaşması, Türk Ulusu'nun yaşamsal haklarını ve amaçlarını tescil eden bir siyaset abidesi ve diplomatik zaferdir. Bu zaferin temelini ulusumuzun Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kazandığı Kurtuluş Savaşı oluşturur. Ancak Lozan Zaferi'nde, Türkleri tarih sahnesinden silmek isteyen emperyalist güçler karşısında kaya gibi direnç gösteren ve müzakereleri büyük diplomatik başarıyla sonuçlandıran, İnönü Savaşları'nın kahramanı İsmet İnönü'nün katkısını unutmamak lazımdır.
    Ama geçen yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türklük tarihinin bu emsalsiz başarısı hakkında şu talihsiz açıklamayı yaptı:
    “1920'de bize Sevr Antlaşması'nı gösterdiler, 1923'te bizi Lozan'a razı ettiler. Birileri de Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı…”
    Zaferin 94'üncü yıldönümü nedeniyle öngörüleri daima doğru çıkan bilge diplomat, Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ ile yaptığımız söyleşiye, Cumhurbaşkanı'nın geçen yılki değerlendirmesi hakkında ne düşündüğünü sorarak başlıyorum.
    * * *
    ŞÜKRÜ ELEKDAĞ (Ş.E.): 29 Eylül 2016'da Beştepe'de muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerle Lozan Antlaşması'nın bir zafer değil, gerçekte bir “hezimet” (büyük yenilgi) olduğunu vurgulamak istediği açıkça belli oluyor. Ancak sayın Erdoğan bu ağır eleştirilerde bulunurken, 24 Temmuz 2016 tarihinde yaptığı resmi açıklamayla, Lozan Antlaşması'nı “Milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer” ve “Türkiye'nin tapusu” olarak niteleyip övdüğünü unutmuş olmalı!.. İki ayı biraz geçen bir zaman dilimi içinde genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atan Lozan Antlaşması hakkında Cumhurbaşkanı'nın yaptığı birbirine tamamen ters düşen değerlendirmeler, düşündürücü ve kaygı vericidir. Türklere düşmanlıklarıyla ün yapmış Batılı devlet adamları ve tarihçiler hüsran içinde bu antlaşmanın kendileri için bir yenilgi ve Türkler için bir başarı olduğunu söylerken, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın bunun tersini iddia etmesi, Türk kamuoyu için son derece kafa karıştırıcı ve moral bozucudur!..
    UĞUR DÜNDAR (U.D.): Peki sizce Lozan Antlaşması neden yenilgi olarak gösterilmek isteniyor?
    LOZAN ZAFERİ, BATI'NIN TÜRKLÜĞÜ TARİHTEN SİLME PROJESİNİ YIKTI

    (Ş.E.): Bunun iki nedeni var. Birincisi, Sevr (Sevres) Antlaşması'nın Türklüğü tarihten silme ve Türkleri Avrupa'dan ve Anadolu'dan kovma projesi olduğunun ve Kurtuluş Savaşı'yla da bu alçak ve soysuz projenin önlendiğinin anlaşılmamasıdır. Batılı devletlerin Sevr Antlaşması ile güttükleri esas amaç, asırlar boyunca biriktirdikleri kinin etkisiyle Türklüğü tarihten silmek, Türkleri Avrupa'dan ve Anadolu'dan kopartarak gelmiş oldukları Orta Asya'ya sürmek ve Anadolu'yu sömürge haline getirmekti. Sevr Antlaşması, Anadolu'nun coğrafi, kültürel ve siyasi birliğini sona erdirecek ve Türk ulusal şuurunu zayıflatarak zamanla yok edecek şekilde dizayn edilmişti. Nitekim antlaşma hükümleri, batıda Trakya ile İzmir ve havalisini kapsayacak bir Yunan devletinin, doğuda bağımsız bir Ermenistan devletinin, Irak ve Suriye arasındaki bölgede ise bağımsız Kürdistan'ın kurulmasını öngörüyordu. Ayrıca Anadolu nüfuz bölgelerine ayrılarak, İtalyanların, Fransızların ve İngilizlerin yönetimine veriliyor, İstanbul ve Marmara Bölgesi uluslararası statü altına alınıyordu. Türklere bırakılan bölge ise egemenlik hakları en ağır şekilde sınırlanmış olan Ankara ile Kastamonu vilayetlerinden ve civarından ibaretti. Osmanlı'nın maliyesi, adliyesi, savunması ve tüm kurum ve kuruluşları yabancı kontrolü altında olacaktı. Kapitülasyonlar genişletilerek Türk milleti köle konumuna, yabancılar ve gayri Müslim ahali de Türk milletinin efendisi statüsüne getiriliyordu. Zavallı bir kukla konumuna indirgenen Padişah ve hükümet, uluslararası kontrol altındaki İstanbul'da ikamet edecekti.
    BATI, TÜRK ULUSU KAVRAMINI LOZAN SONRASINDA KABUL ETTİ

    (U.D.): Ama bir şey unutulmuş. O da büyük önder Atatürk'ün bu feci kaderi Kurtuluş Savaşı zaferiyle önleyeceği ve böylece Türk Ulusu'na can vereceği!..
    (Ş.E.): Evet. Lozan Antlaşması'nın en önemli işlevlerinden biri de, “Türk Ulusu”, “Türk Milleti” kavramının kabul edilmesine ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tek ulus, yani “üniterlik” temeline dayandırılmasına zemin hazırlaması olmuştur. İsmet Paşa, çok ağır baskılara rağmen Lozan'da etnisite ve dil konularına girilmesini reddetmiş ve Müslüman olmayanlar dışında azınlık kabul etmemiştir. Bu tutumla güdülen amaç, Türkiye Cumhuriyeti'ni “kültür ulusçuluğu” üzerine inşa etmekti. Nitekim, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi, kökenlerine bakmadan bireyleri ortak bir kültüre mensup oldukları bilinci etrafında toplamak ve onları tek ulus yapısı içinde kaynaştırıp bütünleştirmektir. Esasında bu bilinç, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasının dayandığı ve toprakları üzerinde egemenlik ve bağımsızlığını sağlayan temel ögedir.
    EGE DENİZİ'NDEKİ ADALARI LOZAN ANTLAŞMASI DEĞİL OSMANLI VERDİ
    (U.D.): Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'de, “Şöyle bağırsan sesinin duyurulacağı adaları biz Lozan'da verdik. Hâlâ bunun mücadelesini veriyoruz. İşte bunun nedeni, o anlaşmada masaya oturanların, bunun hakkını vermemeleridir” demişti. Bu eleştiride haklılık payı var mı?
    (Ş.E.): Tamamen haksız!.. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın iddia ettiği gibi Ege Denizi'ndeki adalar Lozan'da elden çıkarılmadı!.. 12 Adalar, Osmanlı Devleti'nin 1912'de imzaladığı Uşi Antlaşması ile İtalya'ya bırakılmıştı. Kuzey Ege adalarına gelince, bunları Balkan Savaşları sırasında Yunanistan, Averof zırhlısıyla tek kurşun atmadan işgal etmiş ve asker çıkarmıştı. Osmanlı'nın buna karşı koyacak donanması yoktu.
    (U.D.): Peki, Lozan'ın yenilgi gibi gösterilmek istenmesinin ikinci sebebi nedir?
    (Ş.E.): Esas hedef Atatürk'tür… Atatürk sevgisi halkımızın kalbinde kök saldığı için Atatürk'e doğrudan hücum etme yerine, onun eseri ve Türk Milleti'nin tarihindeki en büyük siyasi zafer olan Lozan Antlaşması kötüleniyor. Bu şekilde Atatürk itibarsızlaştırılmak isteniyor. Son yıllarda Atatürk'e ve devrimlerine karşı yoğun bir karalama ve itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldüğüne tanık oluyoruz. Bu çevreler Atatürk'ü diktatör, faşist ve din düşmanı olarak ilan etmek hususunda birbirleriyle yarışıyor. Atatürk'e karşı tahammülsüzlüğün çarpıcı örneklerini bu ülkenin başbakanının “iki ayyaş” söyleminde ve yeni açıklanan müfredat programında Atatürk'e “göstermelik ve içi boşaltılarak yer verilmesinde” görüyoruz.
    (UD): Bu tahammülsüzlük nereden kaynaklanıyor?
    BATILI DEVLETLER TÜRKLERE KARŞI LOZAN'DA BOYUN EĞDİLER
    (ŞE): Bu tutumun arkasında, laik hukuk sistemine dayalı bir siyasal yapıya sahip Cumhuriyet'le sağlıksız bir hesaplaşma duygusu yatıyor!.. Bakınız, İngiltere'nin ünlü Başbakanı Winston Churchill hatıratında, “Lozan Antlaşması Sevr Antlaşması'yla yapılmak istenenin tam tersini gerçekleştirmiştir. Türklere kendi barış koşullarını dayatmak ve Türk Ulusu'nu tahrip etmek isteyen büyük devletler, şimdi Türklere boyun eğmek durumunda kalmışlardır” diyerek, Lozan'da Batı'nın, Atatürk Türkiyesi karşısında başını eğdiğini teslim etmiştir. Bu nedenle, asılsız ve mesnetsiz iddialarla Atatürk'ü Lozan Antlaşması üzerinden itibarsızlaştırmaya çalışma girişimlerini etik bir davranış olarak bulmuyor ve kınıyorum.
    Bu düşüncelerle, Lozan Antlaşması'nın 94. Yıldönümü'nde, büyük devlet adamlığı ve askeri dehasıyla Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk'ün ve Lozan müzakerelerini örnek bir dirayetle yürüten ve ülkemizde çok partili dönemi başlatan İsmet İnönü'nün aziz hatıraları önünde minnet ve şükran duygularıyla eğiliyorum.
    (U.D.): Ben de duygularınıza katılıyor ve “Ulusumuz, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atan Lozan Antlaşması'nı unutmamalı ve unutturmamalıdır” diyorum!.

    Uğur Dündar


    Edit: Bu yazıyı halen okuyupta Lozan anlaşmasının Osmanlı ve Türk halkına kötü etki ettiğini savunan arkadaşlar; rica ediyorum 6. Sınıf tarih kitabı açıp okuyun. 5’te olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Translasyon -- 24 Temmuz 2017; 13:59:50 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







    • En Beğenilen Yanıtlar

    Tüm Yanıtları Genişlet
  • LOZAN ZAFERİ ni küçük göstermeye çalışanlar ingiliz gemisine binip ülkeden kaçanların torunlarıdır. Elden tamamen gidecek olan ülkeyi bir antlaşmayla bu kadar kurtarabilen adamların eli öpülmelidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ulkenin anasi agliyor bazi veletler hala trolluk pesinde kosuyor yazik, bu ulkenin ekmeğini yiyen atalari dusmana karsi vatan icin sunguyle olume giden soy a bak. boyle ciddi meseleleri o kucuk beyninizle normallestiremeyeceksiniz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu kafayla gidersek daha çok kurtuluş savaşı veririz. Baksanıza daha kurtulamadık, kalıntılarıyla uğraşmaya devam ediyoruz. Çok yakın bir gelecekte lozan mumla aranacak..
  • Lozan’ın 94. Yıldönümü ve Gerçekler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Apollo Reis'i şikayet edin,Ömer Halis Demir'in fotoğrafını kullanarak Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığı yapıyor aylardır.
  • Bazen keşke kurtuluş savaşı ve lozan olmasaydı da bu zihniyet "hezimet" olmadan neler olacağını şgörseydi. Çünkü şöyle olurdu, böyle olurdu, anlaşma maddeleri şunlardı diye laftan anlamıyorlar. Sevr anlaşmasının uygulanmadığını söyleyip, savaş öncesi toprak durumuna yada misaki milli yani hedeflenen topraklara bakarak "toprak verildiğini" söylüyorlar. Onlara göre işgal kuvvetleri lozan öncesi ülkeyi işgal etmiş falan önemli değil.

    Not: Milleti kasıtlı olarak tahrik etmeye çalışanları dikkate almayın. Yönetim göz yumuyor olabilir ama siz aldırmazsanız, cevap vermezseniz bir süre sonra vazgeçer.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi captain_turkiye -- 24 Temmuz 2017; 10:19:44 >
  • beyler lol oynayan var mı
  • Pardon pardon

    2023 de sona ermeyecek miydi??

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ya ben anlamiyorum hem demokrasi isterler hem de padişah iyiydi atatürk yok etti derler monarşi yikilip coktan bu sistemin ülkeye bir katkisi olmadigi anlasilmisti cumhuriyet demokrasi egemenligin halka verilmesi neyin düşmanliği arap ülkelerinin haline bakin ne haldeler onlara benzemeye calismayin türk tarihi kaç bin yillik geçmişi var yillarca seriatla yönetilde de ne oldu avrupa da icatlar varken bizimkiler ne yapiyordu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne kadar anlatirsaniz anlatin, lozanin 2023de bitecegine inanan aptallar oldukca bos. Adamlar bu yalana o kadar inanmis ki ingilizler 2023 de gelip lozanin suresi bitti ulkeyi teslim edin dese teslim etmeyecegiz diyenlere karsi savasir.
  • 100 yıl olayı aslında sanıldığı gibi değildir. 100 yıl denmesinin sebebi devletler gizli belgelerini 50-100 yıllık gizlilik süresine alıyorlar(Örneğin; Kennedy suikastinin dosyaları 50 veya 100 yıl gizleneceği gibi, tam yılı hatırlamıyorum). Bu tür dosyalar bizim ülkemizin de var ve Cumhuriyet ilk kurulduğunda bu dosyalar oluşmaya başladı. İşte bu yüzden 2023 olunca gizli belgeler zamanla gizliliklerini yitirecekler. Bu belgelerin içinde belki Lozan ile ilgili bilmedğimiz şeyler de vardır, belki de yoktur bunu bilemeyiz(açıklanana kadar). Yoksa devletler arası antlaşmaların 100 yıllık bir sınırlamaya uğramadığını ortaokul öğrencisi bile bilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 0z0z

    Pardon pardon

    2023 de sona ermeyecek miydi??





    2023’te sona ererse eğer Türkiye Cumhuriyet olmaktan çıkar, tüm hak ve hürriyetlerini kaybeder, ortalıkta müslüman bozuntusu olarak takılırız. Bunlara inanan kesimi şiddetle kınıyorum, antlaşmalar süresiz, anlaşmalar ise belirli süre içerisinde karşılıklı tarafların kabul ettiği durumdur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lozana direk baktığında pek bir başarı göremezsin ama Lozana bakarken ortama döneme ve duruma da bakarsan işte tam orada Lozan bir başarıdır.

    Osmanlı vs Türkiye diye lanse edenler haindir, neyden neyi ayırıyorsunuz ? Osmanlı da benim Türkiye de benim bıktım sizin gibi insanlardan.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • lozanı ve/veya milli mücadeleyi küçümseyen/kötüleyen vatan hainidir çok net.

    türkiye cumhuriyetinin bekasını düşünen bir devlet / iktidar söz konusu olsaydı zaten bunlar ses çıkaramazdı , hadi çıkardı diyelim , kafaları ezilirdi.

    ama bir süredir günümüzde bağımsızlık , cumhuriyetine bekası gibi kavramlardan daha önemli şeylerimiz var.saymaya gerek görmüyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yakup13 -- 24 Temmuz 2017; 16:6:41 >
  • Lozanı beğenmeyenler yunan gelse ve yenseydi de keşke halifelik kalsa, padişah taş...nı sallaya sallaya otursa anamızı bacınızı yunan, ingiliz, fransız ve ermeni her gün düzde diye yanan soysuzlardır.



    Lozan bu milletin hakkını söke söke aldığı bir anlaşmadır. Yunanı sevinç naraları ile karşılayanların torunları bugün Lozana kan kusar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Lozan’ın 94. Yıldönümü ve Gerçekler
    http://www.yenicaggazetesi.com.tr/erdogandan-lozan-cikisi-168934h.htm

    Ne desek boş, reis döktürmüş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Merkur -- 24 Temmuz 2017; 16:31:58 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Apollo Reis

    Ben LOZAN antlaşmasının çok ama çok kötü bir antlaşma olduğuna inanıyorum, MİSAK-I MİLLİ topraklarından vazgeçmenin akıl karı olmadığını üstüne basa basa belirtiyorum.

    İngilizlerin silah ve lojistik destek verip kışkırttığı Yunan dediğin azınlık yüzyıllardır hükmettiğin çok az nüfusa sahip imparatorluk halkıdır.

    İstesede sayıca 55 katı büyüklüğündeki Müslüman halkına bişey yapamazdı.

    Keza bulgar ve diğer balkan diğer din mensuplarından 24 katı Müslüman nüfusa sahip idi imparatorluk.

    İmparatorluğa laf ederken çok dikkatli olun, Son Halifenin emirsubayı ve yaveri ŞEREFLİ OSMANLI SUBAYI Gazi Mustafa KAMAL'dır.

    Dolaylı yoldan GAZİ yede laf etmiş olursunuz.

    Senin kafadan bende istiyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Apollo Reis

    Öncelikle bedenini ve beynini tüm uyuşturan maddelerden uzak duracaksın.

    İSLAM ile yoğrulmuş bu ANADOLU coğrafyasının, MEB talim terbiye kurulu denilen 7 kişilik heyetin (araştır bak hele, kaç tane büyük elçilik ve yabancı unsurdan oluşan kişiler var) üstün körü bilgilerden oluşan bilgi kırıntılarından oluşan ezberlettiği tarihini gerek yurtiçi gereksede yurtdışı kaynaklarını başından sonuna araştıracaksın ve bulduğun bilgilerden sonra nutkun tutulunca gelir burayı yeni öğrendiğin bilgiler ile şenlendirirsin.

    Araştır ve oku, inan kafan hiç acımayacak.

    Makarna yesek?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Apollo Reis

    Öncelikle bedenini ve beynini tüm uyuşturan maddelerden uzak duracaksın.

    İSLAM ile yoğrulmuş bu ANADOLU coğrafyasının, MEB talim terbiye kurulu denilen 7 kişilik heyetin (araştır bak hele, kaç tane büyük elçilik ve yabancı unsurdan oluşan kişiler var) üstün körü bilgilerden oluşan bilgi kırıntılarından oluşan ezberlettiği tarihini gerek yurtiçi gereksede yurtdışı kaynaklarını başından sonuna araştıracaksın ve bulduğun bilgilerden sonra nutkun tutulunca gelir burayı yeni öğrendiğin bilgiler ile şenlendirirsin.

    Araştır ve oku, inan kafan hiç acımayacak.

    Misak-ı Milli’yi biz kabul ettik. Kabul ettiğimiz gibide dış mihraklar istanbulu misakı milli gerekçesinden dolayı işgal etti, imzalıyanların hepsini tutukladılar. Oysaki Mustafa Kemal İstanbulda yapmayın diye bas bas bağırdı. Lütfen elinde kanıt olmadan yorum yapma. Ayrıca, senin o 55 katı dediğin olayda; Yunanlara tüm itilaf devletleri her türlü yardımı yaptı. Bizden kat ve kat orduya sahiptiler. Ancak Mustafa Kemal bu orduyu durdurmayı başardı. Rica ederim ki, ülkenin bekasını düşünen bir insan olarak görüyorum seni: Bilmeden, etmeden bir yorum yapma bir yere. Kendinden ziyade başka insanların kafasını karıştırıyor, ülkenin tarihine sahip çıkacak insanlar yerine yuhalayacak insanlar yetiştiriyorsun. Bu dediklerimi yanlış anlama ancak gerek Milli eğitim bakanlığının yazmış olduğu kitap, gerekse yabancı kaynaklardan alınan bilgilere göre dediğin çoğu şey yanlış ve istikrarsız.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




    • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız