Şimdi Ara

Lozan Hezimetinin 97. Yılı! #LozanHezimettir (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
243
Cevap
1
Favori
16.943
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
473 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yukarda gelmiş bir tane daha Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı,Lozan'ı hezimet olarak gören feslinin torunu.

    BLOK'layın geçin vakit kaybı hepsi.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaan08

    Kurtuluş savaşı galibi olarak gittiğimiz anlaşmaya kötünün iyisini kabul ederek geliyoruz ve buna da şükür mü diyelim

    Şunları not edelim:


    Ankara hükümeti İngilizlerle bi-fiil hiç savaşmamıştır.


    Kurtuluş savaşının sonunda İzmir işgalden kurtulmuş ve Yunan ordusu tamamen anadoludan atılmıştır.


    ANCAK, İstanbul halen itilaf devletlerince işgal altındadır.


    Çanakkale boğazı da silahsız bölge ilan edilmiş durumdadır ve fiilen itilaf devletlerinin kontrolü altındadır.


    ------------------------


    Türk halkının da, ordusunun da, İngilizle savaşacak durumu olmadığı açıktır. İngiliz'in de Türkle savaşacak durumu yoktu çok şükür. Hükümetlerinin ipini çekmiş olduk; ama askeri bir saldırı İngiliz halkındaki bıkkınlığı tersine gayet çevirebilirdi. O zaman da, arkasında hiçbir sanayisi, ekonomisi olmayan Türk halkının, zaten harap olduğu da düşünülürse, son derece donanımlı bir devlete karşı uzun süreli bir savaş sürdüremeyeceği açıktı.


    Özetle, Kurtuluş savaşının galibi olabiliriz. Ancak kurtuluş savaşı bize Çanakkale ve İstanbul'u kazandırmadı. Çanakkale ve İstanbul'u Lozan ile, boğazlar çevresinde asker bulundurma hakkımızı da 1934'de Montrö ile kazandık.


    Lozan tabii ki bir zafer değildir. Barış anlaşması bir uzlaşıdır. Uzlaşının zaferi olmaz. Lozan bu ülkenin kuruluş senedidir. Büyük bir başarıdır. Ama bir zafer değildir. Diplomasi al gülüm-ver gülüm hikayesidir.


    Hayalperestler de nihayetinde kaybetmeye ve ülkesine felaketler getirmeye mahkumdur. İzmir'e girişimizi takip eden günlerde, bir hayalperestliğe kapılsa ve Trakya içlerine yürüseydik, bugün Türkiye yoktu. O yüzden Kurtuluş savaşının galibi olmanız yetmiyor.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    Şunları not edelim:


    Ankara hükümeti İngilizlerle bi-fiil hiç savaşmamıştır.


    Kurtuluş savaşının sonunda İzmir işgalden kurtulmuş ve Yunan ordusu tamamen anadoludan atılmıştır.


    ANCAK, İstanbul halen itilaf devletlerince işgal altındadır.


    Çanakkale boğazı da silahsız bölge ilan edilmiş durumdadır ve fiilen itilaf devletlerinin kontrolü altındadır.


    ------------------------


    Türk halkının da, ordusunun da, İngilizle savaşacak durumu olmadığı açıktır. İngiliz'in de Türkle savaşacak durumu yoktu çok şükür. Hükümetlerinin ipini çekmiş olduk; ama askeri bir saldırı İngiliz halkındaki bıkkınlığı tersine gayet çevirebilirdi. O zaman da, arkasında hiçbir sanayisi, ekonomisi olmayan Türk halkının, zaten harap olduğu da düşünülürse, son derece donanımlı bir devlete karşı uzun süreli bir savaş sürdüremeyeceği açıktı.


    Özetle, Kurtuluş savaşının galibi olabiliriz. Ancak kurtuluş savaşı bize Çanakkale ve İstanbul'u kazandırmadı. Çanakkale ve İstanbul'u Lozan ile, boğazlar çevresinde asker bulundurma hakkımızı da 1934'de Montrö ile kazandık.


    Lozan tabii ki bir zafer değildir. Barış anlaşması bir uzlaşıdır. Uzlaşının zaferi olmaz. Lozan bu ülkenin kuruluş senedidir. Büyük bir başarıdır. Ama bir zafer değildir. Diplomasi al gülüm-ver gülüm hikayesidir.


    Hayalperestler de nihayetinde kaybetmeye ve ülkesine felaketler getirmeye mahkumdur. İzmir'e girişimizi takip eden günlerde, bir hayalperestliğe kapılsa ve Trakya içlerine yürüseydik, bugün Türkiye yoktu. O yüzden Kurtuluş savaşının galibi olmanız yetmiyor.



    Alıntıları Göster




  • Sanıyorlar ki masada tüm Osmanlı sınırlarını hatta yetinmeyip tüm Avrupayı da istemeliydik,vermeyince de yeniden savaşa girmeliydik.Mesela olmayan donanma ile Yunanistan'a Kırım'a felan da çıkarma yapmalıydık değil mi...Yada Mısır'a yeniden asker göndermeliydik vermediklerinde...

    Enver Paşa'da ve kadrosu da tam bu Lozan düşmanlarının kafası ile hareket edip biraz da Almanların gazına gelerek 1. dünya savaşında tüm Osmanlı topraklarını geri kazanmaya çalışmıştı ve sonunda çok büyük bir hezimetle karşılaşmıştık.Osmanlı Askerleri asla kazanamayacağı ve geri alamayacağı Arap çöllerinde şehit olmuştu.Mısır'da İngiliz uçakları askerlerimizi akın akı bombalamıştı.


    Dediğimi gibi burda Almanların da çok büyük etkisi vardı onların da amacı Ortadoğuya inip İngiliz sömürgesi yerine kendilerinin geçmesiydi.Demiryollarını boşa döşemedi adamlar.


    Atatürk'de aynı hataları yapmış olsaydı bugün Anadolu'nun çok büyük bir kısmını kaybetmiş olurduk.Kurtuluş savaşında askerlerin durumu içler acısı zaten,bir daha asla savaş kaldıramazdı o ordu.Yahu doğru düzgün aydınlatma cihazı veya malzemesi bile yok orduda,doğru düzgün kamyon felan da yok."


    "Kağnı kamyonu yendi" lafının öylesine söylenmiş bir laf olduğunu mu sanıyordunuz yoksa....




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 25 Temmuz 2020; 23:38:22 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MRTFR



    Alıntıları Göster

    Bugünkü vekalet savaşları gibi bir konu sizin anlattığınız. Doğrudan, TBMM ve ordusu vs. İngiltere ve ordusu konusu değildir. Bölgedeki kuvvacıların ve diğer isimlerin arkasında tabii ki TBMM desteği bulunmaktadır. Ancak ortada Türk ordusu bulunmamaktadır. İngiltere hükümetinin kendi halkını topyekün bir savaşa ikna etmesine yetecek konular da değildir.


    Ancak, 1922'de TBMM hükümeti tarafından Çanakkale'ye yürüme kararı verilmesi ve bölgede İngiliz askerlerinin olması, doğrudan TBMM vs. İngiltere konusudur mesela. Burada Mustafa Kemal Atatürk'ün çok iyi hesap ettiği konu, İngiltere İşgal kuvvetleri komutanı Harrington'un ateş açmama emri verecek olmasıdır. İngiliz hükümetinin pilini bitirdiği, hükümetin yakında düşeceğini ve İngiliz ordusunun hayalperest, ve pilini bitirmiş bir hükümetin emrini uygulamayacağına güvenmiştir. Çok hesaplı bir harekettir. Tek kurşun sıkılmadan Mudanya ateşkes anlaşmasına giden yol açılmıştır.


    Benim anlattığım şey basit. Çok ince hesaplar üstüne dönen, pamuk ipliğine bağlı konular bunlar. Her aşamasında büyük emek, büyük hesap kitap var. "Kurtuluş savaşının zaferinden sonra Lozan'la idare etmek zorunda kalmak" gibi bir durum söz konusu dahi değil. Lozan elde edebileceğimizin en iyisi idi.





  • Lozan o dönemde içinde bulunduğumuz şartlara göre yapılmış en iyi anlaşmadır. Daha iyisi yapılamazdı.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Dün 57. Alayin hepsi şehit olurken Atatürk nasıl kurtuldu diye tweet gördüm .Ne zaman Bu son daha kötüsü olamaz desem daha da beterini görüyorum.
    Adam pandemi diyor bulaş yolu diyor gelen cevap
    "Zoruna mı gitti "


    Baş edemeyiz biz bu kötülükle .Neyi tartiştigimizin bir önemi yok.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • sinanakgl kullanıcısına yanıt
    Hahaha, sanki yavuzu midilliyi abdülhamit aldı. Abdülhamit padişah, 1909'da emekli edildi. Sultan Reşat yavuz ve midilliyi aldı. Sultan vahdettin ise boğazlardan geçerlerken savaş ilanı anlamına geldiğini bildiğini endişeyle hatıralarına yazıyordu.
    Yemin ediyorum, samimi olarak Abdülhamit'in yurda yetiştirdiği en başarılı ve mevkiye layık askeri talebenin Mustafa Kemal olduğu için Abdülhamit'in manevi evladı sıfatına Atatürk'ün sahip olması gerektiği görmezden gelinmeye çalışılıyor. Bakın bakalım, Abdülhamit hangi dönemde hüküm sürmüş, hangi dönemde Atatürk yetişmiş. Abdülhamit'in yetiştirdiği komuta kademesini ve yeniliklerini siliyorsunuz Atatürk'ü sileceğiz diye; çünkü Atatürk Abdülhamit'in en yetenekli talebesi.
    Yalnız, Abdülhamit'in yönetiminde şöyle bir durum var: Abdülhamit'in gayrimüslimler ile müslümanları idare etmeye kalkıyor. Buna karşı gelişen nefsi müdafaa hareketine Atatürk bir nevi önderlik ediyor, daha henüz lider olmasa da.
    Bunu tartışalım, tarihte örnekleri var. Endülüs Devleti'nde de hükümdarlar gayrimüslim muhafızlara iktidarını yaslıyor. Çok sürmüyor. Tarihteki örnekleriyle de sabit bir şekilde, ülkeyi yetiştirdiğiniz asli fertlerinizden başkasına emanet edemezsiniz. Başkası emanetçidir. Ülkenin devlet aklını, kendine ikinci sınıf memur yapamazsınız. Yürümez. Abdülhamit'in devleti özelleştirmesini, yerli dalkavuklar ve yabancı casuslara teslimini bir durup düşünmek gerek. Özel idare ile devlet memuriyeti bir değil. Görev emri çıktı mı, vazifeye koşmak gerek. Memuriyette şahsiyet özelleşmesi iyi ve yeterli değil.
    Tüm bunları niye anlattığıma gelelim, Abdülhamit, mektebi tıbbiyenin başına koyduğu marko paşayı memurundan sayıyor ama tıbbiyeden yetişen hekimlerin milliyet bilinci yok. Trablusgarp'ta salgın çıkınca babıaliden hiçbir hekim yetişmiyor vazifeye. Anlıyor musunuz? Milliyetin ve vatanın birliği dirliği bütünlüğü savunulmadan, köşe kapmaca ile özel idarelerle isteyenin istediğini yapmasıyla devlet memuriyeti yerine getirilemez. Bunu gören seslerinin duyulmadığını farkeden trablusgarplılar, yabancılar onların yardımına koştuğunda, vazifede eksik kalan türkleri yuhaladıklarında ülkenin ruhu bölünmüş olur. Ya imdada yetişirsin, veyahut terkedersin. Bu şartlar altında memleket birliği savunulamaz çünkü senin yapmadığın vazifeni kim üstlenirse gönülleri kazanır. Tıpsa tıp, muhafazaysa muhafaza. Ülkeyi savunmak istiyorsanız, bunun bir benlik meselesi olduğunu görürsünüz. Özel idarelerin, hükümdarın saltanatına da ters olduğunu takdir edersiniz.
    Abdülhamit'in tedrisatından altın yaldızlı şekilde geçip, sonra aşağılanmaya müsaade etmenin acı neticelerini ülkenin uzak köşelerinde gördük. Milliyetçilik aşkı olmaksızın, her bir vatan ferdi mesuliyetini taşıyamaz. Bu olmadan da, şimdi olduğu gibi ülkenin hiçbir kurumu kök tutamaz, vazife ifa edilemez, ilk sallantıda yıkılır.
    Askeriye'nin memleketi koruyuculuğunu anayasadan kaldırmanın, Kuleli ve Askeri Harp Akademilerini kaldırmanın ülkeyi kimliksizleştirme çıkmazına sürükleyeceğini, bunun tarihteki örneklerinin aynısı milliyetini benimsememiş şahsi idare hatalarının bir tekrarı olduğunu görebilmek gerek. Yine teröristlerle ittifak yapıyorsunuz, yine cumhuriyetin Abdülhamit'ten muhafaza edilerek günümüze taşınmış milli kurumlarını koruyacağınız yerde, yerle bir etmek için saldırıyorsunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mete Can Karahasan -- 26 Temmuz 2020; 0:49:30 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • DrızztDoUrden D kullanıcısına yanıt

    Lozan İngilizlerin en kötü siyasi yenilgilerinden biridir. 4-5 yıl içinde kazandığı ve planladığı her şeyi kaybetti İngiliz hükümeti. İngilizlerin tarihinde bu çok az sayıda oldu. Biraz araştırmanızı öneririm, cahil cahil dayanaksız konuşmak yarın obursu gün başınızı ağrıtır. 👍


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kaan08

    Bana ingiltere nin lozan anlaşmasını meclisinde neden 1 yıl sonra onayladığını ve bu bir yıllık süre içinde Türkiye de hangi inkilapların yapıldığını ve en önemlisi Tbmm anlaşmayı onayladıktan son ingiliz meclis tutanaklarında Curzon a ait
    "İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları maneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz.”
    sözlerinin ne anlama geldiğini açıklayabilecek lozanı zafer olarak gören birisi var mı
    Lord Curzon dediğiniz şeyleri nerede ne zaman söylemiş? Kanıt-kaynak koyar mısınız

    Lütfen cevap bekliyorum. Yanlış biliyorsak doğrusunu öğrenelim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Fatalrhymer16

    Bu mesaj silindi.

    Alıntıları Göster

    Alternatif tarih uydurmayın


    Mondros ateşkes anlaşmasının devamı Sevr barış antlaşması dır. O şekilde de imzalandı..


    İkisi de heyet tarafından imzalanmıştır. Bu heyet kafasına göre gitmiyor padişahı temsilen gidiyor.


    Ayrıca vahdettin meclisi kapattığı için saltanat şurası diye bişey topladı sevr barış anlaşmasının kopyası burada görüşüldü ve sevri onaylayanlar ayağa kalksın dedi

    Herkes ayağa kalktı... tek bir paşa hariç.. Sonuç olarak Oylama kabul edilince vahdettin damat ferit i sevri imzalamaya gönderdi


    Bu durumu da Atatürk meclis konuşmasında anlattı


    "Yine altıncı sayfada bazı izahat vardır. «Sevr muahedesini kabul etmeye cevazı şer'i yoktur» deniliyor. «Edilirse makamı muallâyı Hilâfeti mühmel bir hale getirir» deniyor. Halbuki Sevr muahedesi kabul edilmiş ve makamı hilâfeti mühmel bırakmıştır. Malûmu âlinizdir ki efendiler, Şûrayı Saltanatta Sevr muahedesini Zatı Şahane bizzat ayağa kalkmak suretiyle kabul etmiştir."

    Https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/GZC/d01/CILT01//b147/gcz010011470415.pdf


    Alternatif tarih uydurmayın




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lazer__ -- 26 Temmuz 2020; 1:53:16 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. Lozan budur.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: zerenerhan

    Ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler. Lozan budur.

    Ulan o sıtma dediğin anlaşma ile İstanbul u geri aldık savaşmadan


    Boş yapma




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lazer__ -- 26 Temmuz 2020; 2:12:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • muhakkak canım ya

  • zerenerhan Z kullanıcısına yanıt

    Sen niye başkentini işgal ettirip, düşmana ölümü göstertiyorsun o zaman niye o konuma düşüyorsun. Ölümü göreceğine sen gosterseydinde lozana hic gerek kalmasaydı o zaman. 4 yıl İngilizlere kaptır İstanbul'u besle İstanbul'da, sonra "ama olumu gostordiler", görme.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • başlığa hışımla girdim Lozan Hezimetinin 97. Yılı! #LozanHezimettir 

  • Yunan aşıkları yasta halen.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • lozan hezimettir aksini idda eden saftır ideoloji hastasıdır

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jquair

    lozan hezimettir aksini idda eden saftır ideoloji hastasıdır

    Lozan Hezimetinin 97. Yılı! #LozanHezimettir

    Ağla


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lazer__

    Ağla



    Alıntıları Göster
    Lozan Hezimetinin 97. Yılı! #LozanHezimettir

    Yok canım kalsın


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.