Londra'da yaşam hakkında her şey

Merhabalar,

8 seneidr İngiltere/Londra'da yaşıyorum; sorularınızı alabilirim

ankara anlaşması ile mi gittin?

tabi ortadoguyu anlatacaklar, kardes ulkelerimiz bizim ortadogu ulkeleri, muslumanlar ve sictiktan aonra kiclarini yikiyorlar, eyy gidi yeni nesil, guzelim turkiyemin sonu olacaksiniz cok uzuluyorum sizin adiniza

gidemiyoruz kötülemeye devam edelim hacı.

heryer hindistanlı pakistanlı dolu, bulgarlar romanyalılar yine iyidir, millet abuk sabuk bir lehçe ile ingilizce konuşuyor. ingilizden çok göçmen var. türkler kötü işlerde çalışıyor. evler 1800lerden kalma kiraları yüksek, millet oda kiralıyor aynı yerde yatıp yemek yiyor sevişiyor kusuyor portakal soyuyor ütü yapıyor hepsi aynı yerde, şehir içi ulaşım fazla, trafik ve insan yoğunluğu aşırı, hüloooğğ hızımı alamıyorum, aksanları çok kaba, 1 adet kruvasan 10Pound yani 200 lira, insanın değeri yok, trafik sağdan alışmak zor, öhhhöö öhhöö..pardon boğazım gıcık yaptı, ordaki türklere güven yok, trde sabıkası olan vatan düşmanı tüm tiplemeler orda,kimseye güven yok, huzur yok rahat yok para biriktirilmez bi restorana gitsen en az 60-70 pound ödersin orda işsiz kaldığın an stoğu kısa zamanda eritirsin, dışlanmış gibisin psikolojin kalmaz. yemişim la öyle ülkeyi de öyle vatanı da.

1 sise 500 ml su 2 pound yani 40 lira, tr de bunu 2 liraya alirsin, fakirsen su bile alamazsin yani ingilterede

tr de 300 bin lira var. koydun cebe gittin. o paranın edeceği 20bin pound. bi ev kiralıyım iş arıycam dedin.

bi ev buldun eski meski rutubet içinde küflenmiş. ucuz diye girecen adam dedi ki sana depozito ve 6aylık vercen yoksa vermem sana evi.

şırank 10bin pound paran gitti. kaldı geriye 10bin pound.

aylık yeme içme ölüsü 500pound ki bunun içine internet o bu cart curt da dahil diyelim senin hatrına.

gittin dil yok çat pat durumdasın, bi dil kursunda 3 ay takılıyım dedin. o sırada iş bakarım dedin. dil kursuna da gömdün parayı..

bi iş buldun ordaki hintli sana yükleniyor tüm işi sana kaktırıyor gün yüzü görmez oldun. yemişim la böyle işi dedin çıktın.

başka işe girdin orda ağır kaldırttırıyorlar bel çıtladı bikaç kere bel fıtığı olacan o işi de bıraktın.

sonra dedin ki aga bende x diploması var ben bu diplomayı konuşturmam lazım diğer türlü olmuycak bu iş dedin. araştırdın dedilerki sertifika alcan başka türlü olmaz.

ilk 3 ay böyle geçti sonraki 3 ayda da sertifika işine girdin. bi iş buldun allahın .. ettiği biryerde.araba lazım kasko lazım cart curt lazım. kalan son parayı da arabaya sigortaya gömdün sıfıra sıfırsın

6 ay geçti, o sırada sıfıra sıfır geçiniyorsun, maymuna döndün artık sabah 6da yola çıkıp akşam 8de gelmekten. millet seni tr den arıyor.

hepberaber oturmuşlar kadınlar günü yapmışlar o sırada. zeytinyağlı dolmalar börekler çörekler bizim oğlanda londrada demiş annen.

kadınlarda demişki bi görelim görüntülü ara da.. anne çok yağmur var araba sürüyom sonra ararım deyip kapadın. sonra dedin ki kendine yardırıyom elde ne var birader, getirdiğim 300bin tl yılların birikimiydi o da yalan oldu. böyle aşkın ızdırabına benim bi kız bulmam gerek dedin. bi kız buldun, kızın zaten geçmediği yol kalmamış, olmuş sana çuval.. ama sana diyor sadece 1 erkek arkadaşım oldu onla da bişey yapmadık evlenmeden olmaz dedim diyor. kız da zaten bulgar göçmeni türkçesi de bozuk. onla evlen yaşa londrada.. sorana da dersin yes I'm in London, yeah north side. Indeed I was planning to move south but there were many immigrants there so I decided to stay here.. ya kusura bakma türkçem biraz kötüleşti de ondan ingilizce konuşuyorum. falan diye devam edersin kanka.işte sana ingilteredeki tipik hayat. konu açan için söylemiyorum ama türklerin çoğunun hayatı malesef.

kıza dedin, ya bi çay yap da içelim lanet olsun bari bi çay içelim de kafamız yerine gelir. kız sana diyorki soğuk mu yapayım sıcak mı yapayım. hot please my love dedin. sonra kız diyorki sana yeşil çay mı, papatya mı rezene mi sayıyor.. siyah aşkım siyah diyorsun. sonra kulplu bi bardağa sallama çayı koyar getirir gülümseyerek de afiyet olsun aşkım der.

içtiğin çay da bu kanka. bence devamını getirmeyim çünkü bizim eleman daha kızdan ayrılıcak, ingiliz başka bi kızla evlenecek sonra ordan da ayrılıcak ,barlarda kızlarla tanışacak falan hikayenin sonu daha gidiyor.

Master öğrencisi olarak gelmiştim sonra AA yaptım; son olarak da süresiz oturumumu aldım ve inşallah seneye vatandaşlığı bekliyorum

Kesinlikle ikisi de değil. İngiltere Avrupa içindeki 'Amerika' olarak bilinir ancak ekonomisi çok farklı yapılara sahiptir. Amerikan ekonomisi büyük hiyararşik yapılara sahip olmakla beraber İngiltere ekonomisinde bu kadar keskin farklılıklar ve uçurumsal farklılıklar yoktur

onca senedir burada yaşıyorum dediklerine hiç rastlamadım; tam tersine her gün uyandığında şükrettiğim; pandemi zamanında bile maaşımı devletin ödediği 1,5 sene boyunca elim sıcak sudan soğuk suya sokulmadı.

Sürekli yağmur yağan yer Midlands ve Kuzey bölgeleri. Ama genelde bulutlu mu dersen evet derim, bulutlu hava özellikle kış aylarında çok hakim.

İçkisi de güzel buranın, ben her akşam olmasa da haftasonları severim içmeyi

Kızın bakire olup olmaması umrumda bile değil:)

onca senedir burada yaşıyorum dediklerine hiç rastlamadım; tam tersine her gün uyandığında şükrettiğim; pandemi zamanında bile maaşımı devletin ödediği 1,5 sene boyunca elim sıcak sudan soğuk suya sokulmadı.

Sürekli yağmur yağan yer Midlands ve Kuzey bölgeleri. Ama genelde bulutlu mu dersen evet derim, bulutlu hava özellikle kış aylarında çok hakim.

İçkisi de güzel buranın, ben her akşam olmasa da haftasonları severim içmeyi

Kızın bakire olup olmaması umrumda bile değil:)

Not: Londra Büyükşehir Belediye başkanımız Müslüman bu arada, belki bu mutluluk verir bana göre umrumda bile değil ya :))

"gidemiyoruz kötüleyelim zihniyeyi" süpermiş....

1. hindistan ve pakistanlıların çok olduğu doğru; ancak Londra kozmopolit bir şehir ve eğer illa İngiliz istiyorsan Güneye inebilirsin. Nitekim pakistan ve hindistanlı kadar italyan, amerikalı, iskandinavyalı, ispanyol, mis gibi insanlar da var.
2. türklerin hepsi kötü işlerde çalışmıyor. sadece ingilizcesi olmayıp bir baltaya sap olamamış sadece türkiye'den kaçma uğruna buraya bir şekilde gelmiş olanlar o dediğin işkenceleri çekiyor. çünkü onları burada maalesef özel yapan ve böylesine çekişmeli bir şehirde iş gücü hiyerarşisinde üst kademelere taşıyacak nitelikleri yok.
3. ev kiraları evet pahalı; 1800 pounda ayda çok iyi yerlerde kalabilirsin. iki kişi 1 evde ayda 670-700 pound verse krallar gibi yaşar.
4. Burada hiçbir kruvasan 10 pound olamaz. 10 pound çok yüksek para. dediğin şey anca 3.50 pound olur. bir yemeğe eğer aşırrı lüks bir yere gitmediğin sürece 60 pound vermezsin, imkansız. Ortalama sizin İstanbuldaki big chefs gibi bir mekanda bir akşam yemeği alkol dahilse £26 eğer alkol dahil değilse £20 falandır
5. zamanında türkiye'den kürt sorunu sebebiyle iltica eden kürt ve alevi kökenli insanlar kuzey londrada yaşıyorlar. hepsinin kendilerine dair politik düşünceleri var. bu her yerde böyle.
6. eğer burada vergi veriyorsan devletin sana her daim borcu vardır. hastalıkta, pandemide, ekonomik güçlüklerde gidip danışabileceğin evsizlik maaşı, az gelirli maaşın (benefit diyorlar) vs. her türlü yardıma başvurabilirsin. burada açıkta açta kalmak anca kendi isteğinle homeless yani evsiz olarak sokakta yaşamaya başlarsan olur

benim bir aile dostumun kuzeninin kizi da londraya tasindi 4 sene once ve hergun baska erkeklerle fotografini goruyorum, din kalmiyor gidince avrupaya

zaten meyve senze mile taneyle satiliyor, 1 tane dometese 3 pound, yani 60 lira veriyorsun, turkiyede 60 loraya mcdonalds yersin orada anca 1 tane domates aliyorsun  

güzelmiş, hayatının tadına baksın kız. Türkiye'de kadınlar ne kadınlıktan anlıyor ne de kendilerini tanıyabiliyorlar. zevkini sürsün kız :))

türkiye kuruyla çarparsan çok fazla, buranın asgari geliri aylık 1568 pound (yani 30 bin 576 Türk lirası.) ona göre düşünmek lazım.

kardesim 3 pound 60 lira yani sen 3 pounda turkiyede mcdonalds yiyorsun orada anca 60 liraya 1 tane domates aliyorsun