Şimdi Ara

Kuran herkesin anlayabileceği apaçık bir kitap mıdır

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
69
Cevap
0
Favori
1.639
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • yoksa batini anlamları olan ve sadece bazı elit zümreler tarafından anlaşılabilir bir kitap mıdır?



  • Sadece belirli din alimlerinin anladığı, sen okuyup anlamaya çalışınca sen anlayamassın derler. Din alimleri bile farklı farklı yorumlamış kuranı. Kuran anlaşılmaz olduğundan dolayı olacakki bu kadar mezhep var dinde. Tek bir kitaptan bu kadar farklı mezhep, çeviri ve yorumun olması o kitabın anlaşılmaz ve yoruma açık olduğunu gösterir kanaatimce.

    Bugün herhangi bir ürün aldığımızda içinden çıkan kullanma kılavuzu tüketicinin anlayabileceği düzeyde ve hemen hemen her dilde yazılıyken. Evrenin yaratıcısı neden herkesin anlayamayacağı sadece arapların ve belirli bir zümrenin anladığı bir kitap göndersin ve bu gönderdiği kitap neden yoruma açık olsun?
    Kuran apaçık,anlaşılırdır diyen bazı kişilere iyi bakın.Bunlar Kurandan bilimsellik çıkaracağım derken,Kuranın bilimle uyumlu duruma getireyim derken,Kuranın apaçık,anlaşılır olmadığını,ayrıntılı,eksiksiz,yeterli olmadığını da onaylarlar.Dahası bu yaptıklarıyla Kuranın değiştirilmesinin ve daha çok Kuranın ortaya çıkmasının da önünü açarlar.
    kuran anlaşılır bir kitabım diyor.ama sen herkesin anlamasını nasıl bekleyebilirsin diyorsun. burda bir çelişki yokmu?

    2. çeliştiğin durum ne yani allah herkesi eşit anlama kapasitesiyle yaratmamış mı? x kişisi kuranı okuyup anlıyor,y kişisi kuranı okuyup anlamıyor,ki senin açıklamana göre herkesin anlamasıda mümkün değişmiş,o halde anlamayan adamın suçu ne?
    Andolsun ki, biz dünya göğünü kandillerle süsledik. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.Mülk 5

    Deney ve gözlemlerle kanıtlanmış,bilimsel gerçekler içeren bir ayet.Şeytan adlı varlıklar yıldızlarla taşlanıyorlar.Ben de geçen Güneş ile bir şeytanın taşlandığını gördüm.

    O'nu, gök gürlemesi hamd ile, melekler de korkularından tesbih ederler. Onlar pek kuvvetli olan Allah hakkında çekişirken, O, yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar.Rad 13

    Burada da yıldırımlarla Allahla uğraşanların çarpıldığı söylenmekte.Bu da kanıtlanmış bilimsel bir gerçektir.

    Doğrusu biz göğü yokladık; onu sert bekçiler ve alev toplarıyla doldurulmuş bulduk.Doğrusu biz, göğün dinleyebileceğimiz bir yerinde otururduk; ama şimdi kim dinleyecek olsa, kendisini gözleyen bir alev buluyor.Cin 8,9

    Biz dünya göğünü yıldızlarla süsledik.

    Onu her inatçı şeytandan koruduk.

    Onlar, artık yüce melekler topluluğuna kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.

    Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

    Ancak bir söz dinleyip kapan olursa, peşine bir alev takılır.

    Saffat 6,7,8,9,10

    Bu ayetlerde de melekleri dinleyen cinlerin artlarına alev toplarının düştüğü yazmakta.Bu da kanıtlanmış bir bilimsel gerçektir.

    Hepimiz bu olayları da her gün görüyoruz.Yıldızlarla taşlanan şeytanları,yıldırımlarla çarpılan kafirleri,dinlenilen melekleri ve onları dinledikleri için alev toplarıyla vurulan cinleri.Sonra da diyorlar ki efendim biz neden cehennemde yanacağız.Apaçık gerçekleri yalanladığın için varlığını bilinen,varlığı kanıtlanmış Allah seni cennetine alacak değil herhalde.
  • Kimse tarafindan tam anlasilamayan bir kitap. Diger tum din kitaplari gibi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sadece belirli din alimlerinin anladığı, sen okuyup anlamaya çalışınca sen anlayamassın derler. Din alimleri bile farklı farklı yorumlamış kuranı. Kuran anlaşılmaz olduğundan dolayı olacakki bu kadar mezhep var dinde. Tek bir kitaptan bu kadar farklı mezhep, çeviri ve yorumun olması o kitabın anlaşılmaz ve yoruma açık olduğunu gösterir kanaatimce.

    Bugün herhangi bir ürün aldığımızda içinden çıkan kullanma kılavuzu tüketicinin anlayabileceği düzeyde ve hemen hemen her dilde yazılıyken. Evrenin yaratıcısı neden herkesin anlayamayacağı sadece arapların ve belirli bir zümrenin anladığı bir kitap göndersin ve bu gönderdiği kitap neden yoruma açık olsun?
  • Kuran okuma yazma bilmeyenleri dahi alim yapma mucizesi ne sahip kitaptır. Bkz youtu.be

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Global bakış açısıyla duşunurseniz kitabın aslında araplara gelmediğini görürsünüz. A olayın B olayına evrilinceye kadarki sureçten bahsedersek daha game over denmemiş diyebiliriz.



    Edebi ilmi sosyal kitap okumaları mevcut. Mona lisayı paha biçilmez kılan unsurlar var.



    Bu açılardan eseri anlamak değer biçmek ve ehline teslim etmek denen haller mevcut.



    Herkes fiziği kimyayı da anlamaz. Bu ne kadar kusur olabilir? Herkes yuzme bilmez paraşüt kullanamaz.



    Herkes ana baba olmaz.



    Yazılacak yüzlerce şey var.





    .................



    İlahi kitabın özelliği anlaşılamaz olması değil bizim anlamamız gerektiğine dair inancımız bu meseleyi çetrefilli yapmış.





    Anlamak gerekmiyor anlamayı bırakmamız lazım.



    Alzheimer als ms hastalıklarını duşunun. Bu tip hastalıklarda anlama idrak unutma denen sureçler var. Ve hastanın bazen bir şeye anlam vermemesi gerekiyor.



    Sevmek aslında bir bulut aşık olmak tereyağı yemek demek lazım.



    Kelimeyi oldurmelisiniz ona anlam veremeyecek kadar.



    Opucuk dedik opucuğu nasıl oldurursunuz?



    ..................



    Beynin kendisini koruma mekanizmasında bir kısım kişilik rollerin kazanımı ve yitimi mevcut. Babasınız evlat oldu artık baba değilsin. Evlisin boşandın eş değilsin. Yaşadın oldun hayat sahibi değilsin.



    Aslında yaşamak suyun buharlaşması ve bulut olması ise beynin anlam vermemesi gereken şey olarak yaşam suyun olumu demek gibi olur.



    Anlamayı bırakmamız gerekiyor.



    .... ..............



    Özellikle alzemheir açısından duşunulduğunde bir meselenin ozu denen olayın kavranması ve bu kavramın unutulmaması gerekiyor.



    Zaman mekan ve kişilik yitimi denen hallerde kişinin tanımlama algılama sorunun aşabilmesi gerekmekte.



    Bu nedenle kitabın anlaşılması ve unutulması denen süreçte beyni fonksiyonun doğru mekanizmayı kabulu ve yorumu esastır.



    ......................



    Benim anlam ilmime göre gorduğunuz nesnenin ne olduğu konusu nesneyle alakalı bir çağrışımdır. Nesne ifade kazanabilme adına sureçtir ve sureç bitmemiştir.



    Bitmeyen surecin tamamlanmış bir sureç olarak kabulu sıkıntılı bir anlam buhranıdır.



    Yaratılış bir krizdir kaos veya yaratılış değildir. Surece tabi son başla düşünüldüğünde karmadır.



    Bu mesajı okuyup anlama zorunluluğu yoktur.



    Hatta bu mesaj anlaşılmak üzere çevrilmemelidir.





    .......................



    Peki anlamayı bırakıp yaşamaya devam etmek ne demek olabilir? Akla duşunmeyi ve mantığı oğretmek nasıl olmalıdır?



    Bu husus özel bir ilim olmalı.



    ..............



    Totalde ilahi kavram hakkında zanna duşulmesi ve zatı hakkında gıybete varan tanımlama ve oluşumlara girmemek adına ki bu diynde kardeşinin etini yemektir, olası gerçekliğin sanallaştığı alemdeki mevcutu iyi okuyup anlatma gerekiyor.



    Bunu nasıl yapabiliriz?



    Duşunmeyi bırakın ve şunu yapın.



    Elif..... Başında adaletle bekleyen ilah, gölge, tek doğru demek.



    Be...... Kainat, kor nokta yuzunden arkaya bakılsa gorulemeyen alan demek





    Te..... Gemide gozetleyen göz, kadının en içten duası demek





    Ebeti.... (onun) kızları mealinde.



    Şimdi yukarıdaki şablona göre evet ne olabilir?



    Ornekleme:



    Başında adaleti ile bekleyen ilahın kainattaki bir kadına ait en içten duası.



    Kısaltarak:



    Adil olanın(kasıt ilaha ancak bilinemez kişi gibi oldu, bu kim) kainattaki en içten duası.



    Başka versiyon;



    Adalet kainatta en içten duadır.



    ...............





    En az bir ayetin mealini kendi düşünce ufkunuza gore verin.



    Şimdilik şablonu kullanın. Rahatlayacak ve kendinizi guvende hissedeceksiniz.



    Cevapları bekliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Apaçık bir kitaptır ama basit olduğu anlamına gelmez.Mesela matematik açıktır ama basit değildir, fizik onu çalışanlar için açıktır ama basit değildir.Anlamak emek ve zaman gerektirir.

    Nasıl ki bilim konusunda okumuş bilim insanlarına, uzmanlara güveniyoruz inanan birinin de din konusunda uzmanlara güvenmesi gerekir ya da kişinin kendisi de dini konuda uzmanlaşması gerekir.Hani Celal Şengör ya bilimi adam gibi öğreneceksin ya da bilimden gelen adamlara saygı göstereceksin diyor ya bir tartışmada bence din konusunda da aynısı geçerlidir.
  • Kitabın iddiası o yönde ama inanırları öyle olmadığında diretiyor.
  • Hakikati herkesin anlaması nasıl beklenebilir ki?
    Apaçıklık eşit değildir herkes tarafından anlaşılırlığa. Farklı oldukları bariz bunların.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Kuran apaçık,anlaşılırdır diyen bazı kişilere iyi bakın.Bunlar Kurandan bilimsellik çıkaracağım derken,Kuranın bilimle uyumlu duruma getireyim derken,Kuranın apaçık,anlaşılır olmadığını,ayrıntılı,eksiksiz,yeterli olmadığını da onaylarlar.Dahası bu yaptıklarıyla Kuranın değiştirilmesinin ve daha çok Kuranın ortaya çıkmasının da önünü açarlar.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: LePortaBim

    Hakikati herkesin anlaması nasıl beklenebilir ki?
    Apaçıklık eşit değildir herkes tarafından anlaşılırlığa. Farklı oldukları bariz bunların.

    Apaçıklığın herkes tarafından anlaşılırlığa eşit olmadığına katılıyorum. Ama bu, hakikatin herkes tarafından anlaşılamazlığa eşit olduğu anlamına da gelmiyor sanırım. Haliyle hiçbir şey söylememiş oluyoruz.
  • İlk cümlemden sonrasını, ilk cümlemi temellendirmek için yazmadım ki. İki farklı yargıda bulundum sadece. İkinci cümleyi ''Kitapta bu kitap apaçıktır yazıyor siz hala herkes tarafından anlaşılamaz diyorsunuz. İnandığınız kitabı okuyun biraz...'' diyenler ve diyecekler için yazdım.
    Hakikati herkesin anlaması beklenemez çünkü Kierkegaard'ın da dediği gibi, hakikatin ulaşılabilir olduğu kabul edildiği ölçüde, ortada olmadığı da kabul edilmelidir. Yani ortada bir hakikat yok, hakikati isteyen varsa bu konuda bir şeyler yapmalı. Bu ''bir şeyler''i ise herkes yapamaz. Bırakın hakikate ulaşmayı, insanlar istemiyor bile hakikati.
  • incir ağacına bakın ve sizde oluşturduğu kanıyı kitabın ayetleri çerçevesinde değerlendirin.

    incir ağacı neyi anlatır? anlattığı konular ayetlerin niteliği hakkında bize ne şekilde bilgi verir?

    yaprağı, meyvesi, gövdesi, üremesi vs konular bize ne anlatıyor?

    ............................

    bu bitkiyi anladığınızda tin suresini okuyun ve insan ne olabilir sorusunun cevabını arayın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 6 Kasım 2017; 18:58:15 >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Hocam öyleyse ben bu ikisini birmiş gibi görerek yanılmışım, kusura bakmayasın. Diğer konuda ise,

    Benim hakikatten anladığım, bir şeyin doğruluğuna hükmettiğimizde oluşan algı ve duyumlar bütünü. Okuyup düşünüyor, yaşıyoruz ve herhangi bir şeyin doğruluğuna hükmederken ölçüt alacağımız kıstaslar değişime uğrayabiliyor.

    Benimsediğimiz kimi bilgi ve algılara hakikat derken, bir şeyler oluyor ve artık onlar hakikat gibi gelmemeye başlayabiliyor. Hakikat kelimesinin yerini artık daha başka bilgi ve algılar sahiplenebiliyor.

    Bence 5 yaşındaki çocukta, 50 yaşındaki biliminsanı da kendilerince hakikati hissedebilirler. Bu iki insanın hakikatlerinin gerçekliği ne kadar yansıttığına yönelik ise her akıl farklı farklı hükümler verebilecektir.

    Nasıl farklı insanlara aşık olduğumuzda hissedilen aşk benzerse; farklı bilgileri doğru bulurken hissettiğimiz hakikat hissiyatı da bence böyledir. Yani bir şeyi bizler için hakikat yapan, onun içeriği değil, uyandırdığı gerçeklik hissiyatı gibi.. Bir veriyi kendi deneyimlerimizle sınadığımızda ortaya çıkan uyumluluk buna yol açıyor olsa gerek.

    Hakikati bir dağın zirvesi gibi, ulaşılması mümkün bir mutlak sonuç olarak düşündüğümüzde Kierkegaard'ın yorumu çok mantıklı ama, acaba öyle bir şey midir hakikat?




  • Kuranın Hakkın lafzı olarak hakikati temsil ettiğini ve, bir yerlerde mutlak ve tek hakikatin bulunduğu fikrini hiç değilse varsayımsal olarak kabul etmezsek zaten ne konuda sorulan sorunun bir anlamı var ne de benim söylediklerimin. Kuran ilahi kelam değil ise zaten, onu anlamak demek onun hilelerini ortaya çıkarmak anlamına gelirdi biraz da. Hileler ise zahiri olmadığından Kuranı herkes anlayamaz diyebilirdik kolaylıkla bence.
    Ama zannederim Kuranı herkes anlar mı sorusu ve buna verilen cevaplar zaten Kuranın ilahi olduğu varsayımı üzerinden ortaya koyulur çoğunlukla. Hakikat fikrini ortadan kaldırmış postmodern düşüncenin bu soruyu cevaplamaya değer görmesi dahi mümkün olmazdı herhalde.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    Doğru, ama böyle bir ön kabulün varlığı, hakikat olgusunun deneyimini hiçe saymalı mıdır? Ben aynı inanca sahipken, benzeri aydınlanmaları, dini metinler üzerinde de birkaç defa yaşamıştım; anlatılar arasında yeni ilişkiler kurarak, içeriği farklı boyutlardan değerlendirmeye çalışarak, aynı metin üzerinden yeni şeyler keşfedebiliyordum kendi çapımda. Metnin ardında gördüğüm anlam, metin aynıyken değişime uğrayabiliyordu. Ve değişimin ürettiği anlam, her seferinde bendeki hakikat kelimesinin yerini tutacak bir oyuncu değişikliğiyle sonuçlanıyordu.

    Öyleyse inançlı bir kimsenin ümidi, bu değişimlerden birinde, artık değişmez ve en doğru olana rastlamak mıdır? Peki bu kesinlikle mümkün müdür? Dini açıdan doğru olan şey, acaba düşünce emeğinin ve bu değişimlerin kendisi de olabilir mi? Yaratılış denen şeyin, mutlağı kavramaya değil de, kavramaya çalışmaya ama asla bulamamaya yönelik olması da mümkün müdür?




  • Biz musaya seslenirken sen tur dağının kenarında da değildin.



    Hakikatı bilmek...



    İnsan seebuzan ratks(u) ellizabet(h) mağğara sırrınca ratk(haddi) aşmamalı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • aslında açıktır da , yazılanları yorumlayanlara aslında orda o yazmıyor onu demek istemiyorcular sayesinde karışık zannediliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lawbreaker -- 6 Kasım 2017; 21:34:2 >
  • Hakikate sahip olma hissiyatından bahsediyosan doğru diyosun hocam. Hakikate sahip olma hissiyatı ayrı, hakikatin kendisi ayrı.
    Hakikat parçalıdır ama bu parçalar birbirine karşıt değildir, bu parçalar bütünü hakikattir diyelim. Bu durumda islam hakikatin bir parçası ise, onun çeşitli yorumlamaları da hakikatin daha küçük bir parçasına aday olurlar. Biz dini görüşler arasında sıçramalar ve fikir değişiklikleri yaptığımızda hakikate daha çok yaklaşıyor veya sapıyor olabiliriz. Hangi durumun gerçekleştiğini bilemeyiz işte o esnada. Ama her defasında da kendimizi hakikate yaklaşmış hissederiz. Gerçi bazen de öyle durumlar olur ki, eski düşüncelerimizden vazgeçeriz, yerine de daha tatminkar bir şeyler koymayız. Sadece eski fikirlerim yanlıştı demekle yetiniriz. Böylesi bir durumda hakikat hissiyatı azalmıştır çünkü hakikat dediğimiz şeyin yerini başka bir hakikatımsı ile doldurmamışızdır. Olanı yıkmışızdır sadece.
    Ne olursa olsun hakikate ulaşmaya çalışıyoruzdur. Gayret bizden, tevfik Allahtandır diye bu yüzden dermiş eskiler.
    “Aramakla bulunmaz, lakin bulanlar arayanlardır.”

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gandalff


    quote:

    Orijinalden alıntı: LePortaBim

    Hakikati herkesin anlaması nasıl beklenebilir ki?
    Apaçıklık eşit değildir herkes tarafından anlaşılırlığa. Farklı oldukları bariz bunların.

    Apaçıklığın herkes tarafından anlaşılırlığa eşit olmadığına katılıyorum. Ama bu, hakikatin herkes tarafından anlaşılamazlığa eşit olduğu anlamına da gelmiyor sanırım. Haliyle hiçbir şey söylememiş oluyoruz.

    Gelir
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Tamam, hakikat = herkes tarafından anlaşılmazlık ise, sana senin anlayamayacağın bir şey söyleyeyim: rsaaenrisom. Bu yazdığıma ben bir anlam verdim ve birkaç yetenekli şifre çözücü dışında bir başkası tarafından anlaşılması pek olası değil. İşte hakikat: rsaaenrisom, felsefe bölümü ateşe verilebilir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.