Konu kredi kartı alacağına ilişkin olup, 5464 sayılı kanunun 26/3. maddesinde "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit ve ilan etmeye yetkilidir." ifadelerine yer verilmiştir. TCMB aylık- 3 aylık - değişen sürelerde bu faiz oranlarını yayınlamaktadır. Somut olayda 2007 yılından gelen bir dosyada 2.500 TL lik bir alacağın günümüze 33.000 TL faiz işlediğini gördüm. Dosyayı incelediğimde icra emrinde %74'lük bir temerrüt faizi talep edildiğini fark ettim. Dosyanın icra takibine koyulduğundaki tarihteki TCMB'nin yayınladığı faiz oranının yıllık oranı gerçekten %74'e tekabül ediyordu. Ancak TCMB bu oranı 3 aylık süre için yayınlamış. Sonrasında oranlar sürekli değişmiştir. Kendim takibe koyulduğu tarihten günümüze faiz hesaplamasını TCMB'nin yayınladığı azami gecikme faizine göre hesapladığımda 33.000 TL civarı olan faizin aslında 13.500-14.000 arası olması gerektiğini tespit ettim. Yaklaşık 20.000 TL'lik fark söz konusu. Sormak istediğim; takibe koyulduğu tarihteki faiz oranı TCMB tarafından süreli yayınlanmıştır. Ancak somut olayda dosyada sanki bu oran süresiz gibi 18 yıl için uygulanmıştır. Alacaklı tarafın bu şekilde faiz talep etmesi hukuka aykırı mıdır? Hukuka aykırı olduğunun kabulü halinde gidilecek yol menfi tespit mi olacaktır? Nitekim dosya kesinleşmiştir. İcra mahkemesine başvurmak mümkün müdür? |
Kredi Kartı Alacaklarında Faize İlişkin



-
-
Somut olayda, kredi kartı alacağına ilişkin takipte alacaklı tarafın takibe koyulduğu tarihte TCMB tarafından üç aylık süreyle ilan edilen azami temerrüt faiz oranını süresiz şekilde 18 yıl boyunca uygulayarak faiz hesaplaması yapması, 5464 sayılı Kanun’un 26/3. maddesi ve faiz oranlarının süreli yayımlanması dikkate alındığında hukuka aykırıdır zira TCMB’nin ilan ettiği faiz oranları belirli süreler için geçerli olup, her dönem için güncel oranlar esas alınarak faiz hesaplanmalıdır. Bu durumda, dosya kesinleşmiş olsa dahi, borçlunun yasal sınırı aşan faiz yönünden icra takibine konu borcun bir kısmının bulunmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açması mümkündür çünkü Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, kesinleşen icra takibi haksız veya yasal dayanaktan yoksun şekilde icra edilirse, borçlunun bu nitelikteki taleplere karşı menfi tespit yoluna gitmesi kabul edilmektedir. Ayrıca, faiz hesabındaki bu tür açık hukuka aykırılık durumlarında İcra Mahkemesi nezdinde şikayet yoluyla da usulsüzlüğün ileri sürülmesi, özellikle fahiş faiz uygulandığı yönünde somut veriler mevcutsa değerlendirmeye açıktır.
-
Cevabınız için teşekkür ederim.
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X