Şimdi Ara

Körü körüne karşı çıkılan proje: Kanal İstanbul (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
275
Cevap
4
Favori
2.672
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
32 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bilim Akademisi Üyesi, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Küçükçekmece Gölü’nden başlayarak Durusu’ya uzanacak Kanal İstanbul Projesi için, “Bizim beklediğimiz deprem Marmara’nın içerisinde. Dolayısıyla kanal bu tehlike bandının içerisine giriyor” dedi. Görür, kanalın Karadeniz’de yer alan kirliliği Marmara’ya getireceğine de dikkat çekti.



    https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/uzmanlardan-kanal-istanbul-ve-marmara-denizi-icin-kritik-uyari-2177233/amp/

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Abi boğaz olmasa anlarımda gemi geçireceksen geçir boğazdan kanala ne gerek var?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O degil de, 4 islem seviyesinde matematik sorulari sormaya basladik savunan akp'liler mesaj atmayi birakti nedense.
  • Bu proje ilk dillendirildiginde Ingiltere şiddetle karşı çıkıp bu kanalı kullanmayacağını açıkladı . Yahu akıl var mantık var adamlar 100 yıl önce bir hak kazanmış bedava gecmek dururken ne diye bu haktan vazgeçsinler?

    Ha Turkiye bu ulkelere karsi

    Umrumda değil eşşek gibi geçeceksiniz. O isler eskide kaldı

    Diyebilirse ben bu ülkede dolara altına ete site bakmadan gözüm kapalı akpye basarim oyumu

    Ama hiç sanmıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dur tahmin edeyim : Gemi geçişlerinede biz halk olarak grantör olucaz. :))

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bende AKP ye oy vermiyorum ama bu projeye karşı çıkan vatan hainidir.not:Akp trollü deyilim.
  • Ya bırakın bu troll'ü.

    Her yerde saçma sapan konular. Bir yerde kıraathane neden iyidir ki o konuda boğaz tartışmasını başlatan benim.

    uluslararası antlaşmalardan bi haber bir ekibe ne anlatsanız boş. Ellerine ne verilirse papağan gibi onu yazıp duruyorlar. Daha mesnetli tartışmayı beceremiyorlar.

    Ekolojiymiş, uluslararası durumlarmış hiç biri umurlarında değil.

    "Körfez sermayesi" dedi zaten benim için yeterli geldi.

    Bir sonraki projeniz lütfen Samsun'dan Mersin limanına kadar "KANAL TÜRKİYE" projesi olsun. Daha uzun, daha fazla rant var. Karadeniz Akdeniz arası kestirmeden inilir...

    Ada ülkesi olmak istiyorum ben.
  • Yav Cebelitarık bogazinin yaninda parali bir bogaz acilsa, cebelitariki bırakıp oradan mi gececeksiniz? Gecemessin deme imkanlari yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne yapacak Kanal İstanbul?
    Bizi Ay a mı götürecek?
    Ne üretecek?
    Sadece yeni rant üretecek.
    Anadolu biraz daha boşalır İstanbula akar.
    İstanbula bir İstanbul daha katar.
    Çevreyi kirletir.
    O parayı Doğuya Güney Doğuya Karadenize Akdenize Tarıma Denizciliğe üretime yatır.
    Hem ülke hem insanımız kazansın.
  • Allizzwell27 A kullanıcısına yanıt
    Bogazdan gecmek varken zaten adamlar neden yeni kanaldan gecsin? Hemde uzerine para vererek?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yemişim kanalını, köprüsünü, tünelini. Adam karun kadar zengin oldu be. Geçemediğin köprüye para veriyorsun. Yetmiyor birde geçmediğin kanala para ver. Nesini savunuyorsunuz inşaat işlerinin. Mütahitler multi milyoner oldu. Sende asgari ücretle sürün. Şeytan diyor git akp'ye ver oyunu.
  • Bunu hangi yandaş veya bilgisiz yazdı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şahsi fikrimi yazacağım.

    Bence ülkemizin ana sorunlarından biri bu değil. Yani şuan paralar dökmemiz gerek konunun bu proje olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca proje ile birlikte İstanbulun kuzeyinin de şehirleşmesi beni korkutuyor. Şuan yapmamız gereken diğer şehirlerde sağlanan istihdamla İstabulun yükünü hafifletmek olabilir.
  • Yahu arkadaşlar ne kadar cahilsiniz. Geminin geçmesimi gerekiyor illa para almak için ? Bakiniz, osmangazi köprüsü, avrasya tüneli, 3.köprü.kimse gecmese siz geçmiş gibi para ödeyeceksiniz. Etrafina yine sizin paranizla yapilan evler zenginlere satilip yine devletin yandaş sirketlerine istihdam yaratilacak. Siz ise anca tvde görebileceğiniz, yanina bile yaklasamayacaginiz kanal ile övüneceksiniz. Bu zihniyetteki adamlara birşeyler aciklamak icin uğraşmayın bile.şirketlere benim şu kadar insanim hasta olur diyen devlete hic guvenmeyin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 1,5 milyon kişi yanyana dursa boğazdan kat kat fazla mesafe oluşturuyor. Bu kadar insan hangi işi yapacak

    Bu yazıyı yazan kendi inanmış mı yazdıklarına da bize hikaye anlatıyor

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dünya tarihinin en önemli projesi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

  • < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: por favor

    Dünya tarihinin en önemli projesi.
    Muhtesem bir aneliz daha




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi bestanealtcizgi -- 12 Haziran 2018; 15:7:20 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TeknoBus

    Tek bir şey soracağım. Möntro anlaşmasını hiçe sayıp gemiler neden kanal istanbul uzerinden gecsin? Anlasmaya gore bogazlardan geçişleri yasaklayamazsın. E o zaman neden boğazı degilde kanali seçsin. Cok toz pembe bir hayal. Tamament rant kapısı. O gemilerin hicbirini uluslararası antlasmalari hiçe sayip kanaldan geçiremezsin. Gecirebilsen zaten möntroyu uygulamazdin. 1.5 milyon istihdam olacak demişsin. Kaynak? Ne istihdami? Nasil yaratılacak? Kanalda yuzecek insanlarmi istihdami oluşturacak. Madem kanal acmayla istihdam olusuyor turkiyenin her yerini yaralim. O keklere farkli bir sey koyuyorlar herhalde

    EDİT:

    ***Bilal'e Anlatır Gibi Anlatıyorum***

    kanal istanbul...
    bir şekilde 2011 yılından beri gündemimizde olan sözde çılgın proje.

    şimdi yeni bir seçim döneminde, yeniden gündemde, yeniden tartışılıyor.
    maliyeti ile tartışılıyor, vereceği zararlar ile tartışılıyor.
    ama kanal istanbul projesi'ni ortaya atanlar bundan gelir elde edeceğimizi, para basacağımızı söylüyor.

    bunların hepsini şimdi tek tek inceleyeceğiz.

    öncelikle kanal istanbul nedir? nerede yapılacaktır?

    kanal istanbul projesi, istanbul boğazına alternatif bir geçiş koridoru oluşturmak için istanbul'un batısında trakya yarımadasını ikiye bölerek açılacak yapay bir kanal.

    kanal istanbul'un kuzey-güney istikametinde uzunluğu 45-48 km uzunluğunda olacak.
    genişliği ise 145-155 metre olacak.

    şimdi, iktidar diyor ki; "istanbul boğazından tanker geçişleri tehlikeli oluyor, bu yüzden kanal istanbul'u yapacağız ve istanbul'u bu tehlikeden kurtaracağız..."

    öyle mi?
    bakınız istanbul boğazı'nın en dar yerinde dahi genişliği (rumeli hisari-anadolu hisarı arası) 700 metredir.
    şimdi en dar yeri 700 metreden geçerken tehlike arz eden tankerler, akp'nin yapacağı ve genişliği 150 metre olan kanal istanbul'dan daha rahat geçecek öyle mi?
    diren matematik, diren geometri...

    yine kanal istanbul'u yapmak isteyenler diyor ki; "bu tankerler ve gemi kazaları şehri tehlikeye atıyor, boğaz kenarında yaşayan halkı tehlikeye atıyor..."
    peki eyvallah.
    ama yine kanal istanbul'u yapmak isteyenler diyor ki; "kanal istanbul'un kıyısında yeni şehir, yaşam alanları yapacağız..."

    bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur abicim?
    istanbul boğazı kenarındaki vatandaş için tehlike arz eden geçişler, kanal istanbul'un kıyısında kuracağınız yeni şehirlerde oturan vatandaş için tehlike arz etmeyecek mi?
    üstelik yukarıda da bahsettiğim üzre kanal istanbul sadece 150 metre genişliğinde, istanbul boğazı ise 700 metre genişliğinde.
    hangisi daha tehlikeli olur?

    geçelim...

    kanal istanbul'u yapacak olanlar diyor ki; "istanbul boğazı'ndan geçen gemilerden para alamıyoruz, ama kanal istanbul'dan geçen gemilerden para alacağız, para basacağız, yılda 8 milyar dolar gelir elde edeceğiz..."

    öyle mi?
    inceleyelim.

    bakınız bir kanal neden yapılır? amacı nedir? onu irdelemekle başlayalım.
    bu tip kanallar, uzun yolları kısaltarak, zamandan ve yakıttan tasarruf sağlamak için yapılırlar.
    örneğin panama kanalı, neden yapıldı?
    pasifik'ten atlantik'e geçecek gemiler binlerce mil yol katedip güney amerika kıtasını dolanmasın diye yapıldı. büyük fayda...
    süveyş kanalı aynı şekilde, hint okyanusu'ndan akdeniz'e, oradan da atlantik'e geçecek gemiler afrika'nın en güney ucunu dolanıp binlerce mil yol ve zaman kaybetmesin diye yapıldı.
    yunanistan'da korint kanalı var.
    pire limanı'na gidecek gemiler mora yarımadasını dolanmasın diye yapıldı, faydası büyük.
    almanya'da kiel kanalı var.
    hamburg limanı'na gidecek gemiler jutland yarımadasını dolaşmasın diye yapıldı...

    bakın bu kanalların hepsinin yol ve zamandan büyük tasarruf sağladıkları aşikar.
    peki kanal istanbul?
    yol ve zamandan bir kazanım olacak mı?

    istanbul boğazı'nın uzunluğu: 30 km.
    kanal istanbul'un uzunluğu: 45 km.

    cevap: hayır.

    gelelim para mevzusuna.

    biz şu an istanbul boğazı'ndan geçen gemilerden para alabiliyor muyuz?
    evet.
    2017 yılında transit gemi geçişleri sırasında verilen fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetlerinden 2017 yılında 312 milyon 11 bin 630 lira gelir elde edilmiştir.
    kaynak:

    yani, kanal istanbul'u yapmak isteyenlerin söylediği "boğaz geçişlerinden para alamıyoruz" safsatası koca bir yalandır.

    bu gelir az mı?
    çok az. 
    dünyanın en önemli su yollarından elde edilen bu gelir gerçekten çok az ve bu elde edilen gelirin hemen hemen tamamı zaten boğazların güvenliği, işletmesi, fener bakımları vb giderler için harcanıyor, yani bu gelirin vatandaşa bir katkısı olmuyor.

    peki kanal istanbul ile bu elde edilen gelirin artması, söylendiği gibi yıllık 8 milyar dolara çıkması mümkün mü?

    şu konjonktürde mümkün değil.
    neden?
    çünkü türkiye'nin taraf olduğu montreux sözleşmesine istinaden transit gemilerin yukarıda bahsettiğimiz fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetleri ücretini ödeyerek istanbul boğazından geçmeleri mümkün.
    şimdi bu su yolunu kullananların böyle bir hakkı bulunurken, neden gidip daha uzun, daha dar ve üstelik daha pahalı bir geçişi tercih etsinler?

    sen bu satırları okuyan arkadaşım.
    sen bir geminin kaptanısın.
    karadeniz'den akdeniz'e açılacaksın, önünde geçmek için iki seçenek var.
    birinci seçenek daha kısa(30 km) daha geniş(700 mt) ve daha ucuz.
    ikinci seçenek daha uzun(45 km) daha dar(150 mt) ve daha pahalı...
    hangisini kullanırsın?

    peki türkiye istanbul boğazını kapatıp, transit gemileri kanal istanbul'dan geçmeye mecbur bırakabilir mi?
    böyle bir şansımız, imkanımız var mı?
    bakın, yine montreux boğazlar sözleşmesine göre, istanbul ve çanakkale boğazları "türk karasuları" statüsündedir.
    yani, bu antlaşma geçerli olduğu sürece, istanbul ve çanakkale boğazları'nın tapusu türklerdedir.

    lakin rahatlıkla "dış güşler"(!) olarak tanımlayabileceğimiz bir kuruluş var.
    uluslararası denizcilik örgütü.(ımo)
    bu kuruluş dönem dönem bu boğazlar konusunu gündeme getirir ve "boğazların türk denetiminden alınıp uluslararası bir teşkilata bırakılması gerektiği" gerekçesi ile türkiye ile davalık olur.
    örneğin bu uluslararası denizcilik örgütü en son 1996 yılında boğazlar konusunu gündeme getirmiş, ve boğazların uluslararası bir komisyona devri için lobicilik faaliyetlerinde bulunmuş.

    yani sözün özü, bu iş hassas bir nokta arkadaşlar.
    türkiye'nin boğazlar konusunda atacağı herhangi bir adım, montreux antlaşması ile boğazlar üzerinde elde ettiğimiz hakların uluslararası boyutlarda tartışmaya açılmasını gündeme getirebilir...

    bunun da tarihte örneği var.
    yine montreux sözleşmesine istinaden transit gemilerden aldığımız fener, tahlisiye ve kılavuzluk hizmetleri ücretlerinin "altın frank" üzerinden ödenmesi kayda alınmıştır.
    doları biliyoruz, euro'yu biliyoruz, sterlin, dinar falan da biliyoruz.
    bu altın frank ne ola ki?
    bu altın frank o dönem kıymetli bir para olan frank'ın altın paritesini gösteren kurdur.

    türkiye 1982 yılında (kenan evren darbe dönemi-cunta dönemi) bir karar alıyor.
    bu karara göre tedavülden kalkmış olan altın frank yerine transit geçiş ücretini dolar üzerinden alacağını beyan ediyor.
    ve bu karardan sonra transit geçiş ücretleri 10 misli artıyor.
    aslında işin hakkı bu.
    kazanmamız gereken para bu.
    yani türkiye 1936 montreux sözleşmesine göre hakkı olan parayı istiyor.
    aslında türkiye bu hakkı olan parayı 1936 yılından 1953 yılına kadar bu geçişlerden alıyor.(akp'lilerin beğenmediği tek parti cehape dönemi).
    1953 yılında demokrat parti iktidarında altın frank kuru düşükten hesaplanıyor ve türkiye ciddi anlamda bir gelir kaybına uğruyor.
    takip eden yıllarda da 1982'ye kadar bunu kimse sorgulamıyor.
    ne çoban sülü, ne halkçı ecevit bu konuya fırsat bulamıyor.
    ta ki 1982'ye kadar...

    işte 1982'de türkiye resti çekiyor ve tedavülden kalkan altın frank yerine boğaz geçiş ücretlerinin dolar üzerinden alınacağını ilan edince uluslararası denizcilik örgütü dünyayı ayağa kaldırıyor.
    başta abd, ingiltere ve yunanistan olmak üzre bütün dünya türkiye'nin aldığı bu karara itiraz ediyor.
    hatta sovyetler birliği türkiye'yi resmen tehdit ediyor.
    türkiye bu restlerin hepsine göğüs geriyor.
    ta ki 1983 senesine kadar.

    1983 senesinde iktidara gelen anap ve başbakan turgut özal ilk iş olarak ne yapıyorlar biliyor musunuz?
    1982 senesinde bülend ulusu başbakanlığındaki darbe hükümetinin aldığı bu kararın kanun haline getirilmesini erteliyor bu uygulamayı yürürlüğe koymaktan vazgeçiyorlar.
    aslında işin komiği ne peki onu biliyor musunuz?
    bu kararı uygulamaya koymaktan vazgeçen kişi olan turgut özal, 1982 yılında bunu gündeme getirip tasarıyı hazırlayan kişi, yani başbakan'ın danışmanı, bu altın frank olayını hükümetin kulağına fısıldayan kişi...

    anlıyorsunuz değil mi?
    basit anlatmaya çalışıyorum. şu yukarıdaki saçmalığı anlayabildiniz umarım...

    bakın, "boğazlardan para kazanamıyoruz" diye ciyaklayan sevgili reisçiler, akp'li arkadaşlar.
    boğazlardan para kazanamayışımızın sebeplerinden biri "düşük altın frank kuru ile geçiş ücreti" uygulayan adnan menderes ve demokrat parti.
    ikinci sebep ise anap ve turgut özal.
    yani sizin reisin ölüp bittiği adamlar yüzünden para kazanamıyoruz.
    anlatabildim mi?

    şimdi biz boğazlardan para kazanamıyoruz, az kazanıyoruz ya.
    bu kurnazlar araştırmış bulmuş bu altın frank olayını 2011'de gündeme getirmiş.
    enerji bakanı taner yıldız "altın frank'a geçeceğiz" diyor.

    dönemin başbakanı tayyip erdoğan "çılgın" kanal istanbul projesini açıklıyor.

    akp'nin altın frank açıklaması: 7 ocak 2011.
    akp'nin kanal istanbul açıklaması: 27 nisan 2011.

    yani akp, boğazlardan geçiş gelirlerinin arttırılmasının pek mümkün olmadığını anlıyor ve 4 ay sonra apar topar çılgın proje açıklıyor.

    sanırım para-gelir olayına da yeterince değindik.
    bunu da geçelim.

    bir başka husus da kanal istanbul'un güzergahı ve ekolojik denge sorunu.
    önce kanal istanbul'un güzergah haritasına bir bakalım.

    haritada görülen 1 numaralı bölge dünyanın en birinci çılgın projesi olan ve kıskanılan 3. havalimanı.
    2 ve 3 numaralı bölgeler de yerleşim nüfusunun oldukça yoğun olduğu bölgeler.

    şimdi, yazının başında değindiğimiz, boğaz geçişinde tehlike arz eden tanker geçişleri bu 3 bölge için tehlike arz etmeyecek mi?
    mazallah, kanal istanbul'dan geçen dev bir tankerin kaza yapması, patlaması durumunda bu 3 bölge felakete açık değil mi?
    misal bir tanker kazası olunca yükselen simsiyah dumanlar 3. havalimanı trafiğini tehlikeye atmayacak mı?
    ya da çıkan duman ve zehirli gazlar 2 ve 3 numaralı bölgelerdeki halkın sağlığını tehdit etmeyecek mi?

    hükümet diyor ki; 
    "çılgın proje ekolojik dengeyi bozmaz..."

    bunu diyen kişi veysel eroğlu.
    yani antik kent için "birkaç yüzyıl daha toprak altında kalsa ne olur?" diyen, "dünyanın en çevreci bakanı benim" diyen, "nasa da kim? biz onlardan iyiyiz" diyen, "heslerin bir zararı yok" deyip, sonra "biz hesler konusunda hata yaptık" diye itiraf eden bir bakan.

    yani böyle bir bakan, ekolojik denge bozulmaz diyorsa, kesinlikle o ekolojik denge bozulur. 
    kaldı ki uzman raporları da kanal istanbul'un ekolojik dengeyi tahrip edeceği yönünde.

    kısaca anlatmaya çalıştığım üzre,
    (evet ancak bu kadar kısa oldu, uzamasın diye çevre konusuna giremedim bile detaylı olarak)
    kanal istanbul'un bize maliyetten başka bir katkısı olmayacak sevgili arkadaşlar.
    bize yük, bize masraftan başka bir katkısı olmayacak bu proje başlamadan derhal durdurulmalıdır.
    bunun da en kolay yolu sanırım 24 haziran seçimleri...

    hayırlı seçimler..
    Kekler Amsterdam dan geliyormuş :D




  • Hocam konuyu yanlış yere açmışsın. Burada istemezükçüler %99 oranlarında. Konuya yapacakları yorumlar beyin hücrelerinin ölmesine neden olabilir. Onlara göre koskoca hükümet bunların 1 saniyede düşünüp yazdığını düşünemiyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi onkuba -- 12 Haziran 2018; 15:10:22 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.