Koronavirüs (Covid-19) [ANA KONU] (3603. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: radko

İstanbul Valiliği açıkladı: Cumartesi günü yasak yok! Yeni kararlar gereğince İstanbul'da cumartesi günleri saat 05:00-21:00 arasında sokağa çıkma kısıtlaması olmayacak.

quote:

Orijinalden alıntı: demirparcasi

Ortaya çok net bir kanıt koyuyorum. Covid önlemleriyle covid ölümleri ters orantılıdır. En çok önlem almış ülkelerde en çok ölüm gerçekleşiyor. En az önlem almışlarda en az ölüm gerçekleşiyor. Ortada net olarak böyle bir ilişki var. Korelasyon veya doğrusal iliski, nedensellik değildir. Ama ortada ters kolerasyon varsa nedenselliğin olmadığı açıktır. Yani çıkıp covid önlemleri covid ölümlerini azaltıyor diye bir iddia küresel çapta yapılamaz. Araştırılması gereken hangi önlemin, nasıl, hangi koşullarda ne kadar covid ölümüne sebep olduğu olabilir. İlişki varsa aradaki ilişki ancak önlemlerin ölüme sebep olması arasında olabilir. Küresel çapta bakıldığında ki pandemiden bahsediyorsanız küresel çapta bakmanız gerekir, her şey açıkça ortada.

Bunun haricinde benim merak ettiği bu covid pandemisine inananların, karşıt görüşü saygı ile açık fikir ile dinleyip, araştırıp ve sonuçta hangi gerekçelerle hala pandemiye inanmaya devam ediyorlar. O kadar çok açıdan pandeminin yalan olduğu hakkında kanıt var ki araştırıp, düşünmüş biri nasıl hala inanabiliyor anlayamıyorum.

Ortada bir salgın olduğunu gösteren bir kanıt bile yok. Önlem almamış hiçbir ülkede veya yerde 2020'de toplam ölüm sayılarında istatistiksel anlamlı artış bile yok. Sadece çok sıkı önlem almış birkaç ülkede normal ölüm sayılarından fazla ölüm gerçekleşti. Bildiğim kadarıyla bir tek İngiltere var. Eğer covid değil önlem öldürüyor derseniz bu artışı açıklayabiliyorsunuz. Ama pandemiye inananlardan önlem almayan ülkelerin hiçbirinde olmayan normal üstü ölümü açıklayabildiklerini görmedim. Eğer normal üstü ölüm yoksa tehlikeli salgın da yok demektir. Bu yüzden karşıt görüşlü insanlara var olmayan bir şeyin var olmadığını ispatlamasını istiyorsunuz. Ama pandemiciler bir pandemi hatta salgın olduğunu ispatlamaya bile tenezzül etmiyorlar. Tartışmada olmayan bir şeyin var olmadığını ispatlamanın ne kadar zor olduğunu herkes bilir.

Buna rağmen karşıt görüş ölenlerin yaş ortalamasına bakarak zaten tehlikeli bir salgın olmadığını ortaya koyuyor. Neredeyse her ülkede ölenlerin yaş ortalaması normal ölümlerin yaş ortalamasında. Tehlikeli bir salgında bu yaş ortalamasın çokça azalması lazım. 10 - 15 yaş falan. Geçmişteki ağır grip, kolera, veba, tifüs salgınlarında ortalama ölüm yaş ortalaması çok azalıyordu. Bu sefer böyle bir azalma yok.

Daha üstüne önlemlere uyması mümkün olmayan meslek grupları var. Mesela askerler, tezgahtarlar gibi. Askerler koğuşlarda yatıyor. Sosyal mesafe kısıtlaması maske falan yok. Hiç bir ülkede askerlerde yüksek ölüm görülmüyor. Geçmişte salgınlara bakarsanız en yüksek ölümlerin askerlerde olduğunu, çok savaşta salgınlar yüzünden güçlü tarafın kaybettiğini görürsünüz. Keza süpermarket çalışanlarının ortalama insandan daha fazla covid olmadığı görülüyor. Keza öğretmenlerin de.

Bunun karşısında yasakçı zihniyet nasıl bir salgın olduğunu bile ispatlamaya tenezzül etmiyorsa yasakların da etkili olduğunu ispatlamaya tenezzül etmiyor. Maskelerin etkili olduğunu gösteren hiçbir çalışma yokken maske zorunluluğu getirdiler. Hiç bir salgın yönetim mantığında sağlıklı insanların evlerin hapsedilmesi ve sokağa çıkma yasağı önlemi yokken, hiçbir kanıt göstermeden sokağa çıkma yasağı koydular. Restaurant ve kafelerde salgının yayıldığını kanıtlamadan bunları kapattılar. Okullarda salgının yayıldığının kanıtı yokken okulları kapatıp çocukların eğitim hakkını ellerinden aldılar. Mantık açık yasakçı zihniyet hiçbir kanıt göstermeden istediği gibi yasak koyabilir en temel insan hakkı olan seyahat özgürlüğü, çalışma özgürlüğü, eğitim alma özgürlü hatta sağlık hizmeti alma özgürlüğünü kısıtlayabiliyor. Sanki yasaklama zihniyeti doğalmış gibi karşıt görüşten bu yasakların işe yaramadığını ispatlamasını bekliyorlar. Elinden bütün devletin, devasa küresel şirketlerin, DSÖ'nün maddi ve insan kaynağı gücü olanlar yasaklarının gerekçesini ispatlamayacaklar, ifade özgürlükleri kısıtlanan bağımsız kişiler kendi maddi kaynaklarıyla yasakların işe yaramadığını ispatlayacaklar. Sonra da yasakların işe yaramadığı hakkında kanıt bulunsa da bu kanıtları beğenmeyecekler ve yeterli görmeyecekler.

Aşı konusu da aynı. Ortada aşıların etkili ve güvenli olduğunu gösteren bir çalışma yok. Şu kadar etkili gibi sözleri destekleyen güvenilir bir araştırma yok. Aşıların yan etki çalışması yapılmadığı da açık. Kimse bu aşıların ne sonuçlara sebep olacağını bilmiyor ve kitlesel uygulanıyor. Aynı mantık aşı firmaları ve aşı uygulatanlar bütün veriler ellerinde olmasına rağmen aşıların etkinliğini ve güvenliğini ispatlamak zorunda değil. Karşıt görüşlüler etkisiz ve güvensiz olduğunu hiçbir resmi veriye ulaşamadan ispatlamak zorunda.

Keza aynı mantık tedavide de var. Türkiye ve diğer ülkelerde covid tedavisinde kullanılan ilaç ve yöntemlerin etkili ve güvenli olduğunu sağlık kurumları ispatlamak zorunda değil. İnsanlara bolca yan etkisi olduğu bilinen ilaçtan 8 tane bir seferde verebiliyorlar. Gereksiz yere entübe etmenin çok tehlikeli bir yöntem olduğunu bilerek insanları entübe ediyorlar. Ne bilim kurulu ne de başka biri çıkıp bizim şu tedavilerimiz bu kadar etkili diye bir çalışma yayınlamadan istedikleri tedaviyi ne kadar büyük ve ölümcül yan etkileri olursa olsun uyguluyorlar. Bunun karşısındaki görüş vitamin d, çinko takviyesi ve ivermectin ilacının güvenilir etkili olduğunu ispatlasa dahi bu tedavi yöntemleri uygulanmıyor. Daha nisan 2020'de vitamin d ve ivermectin'in ölüm oranlarını çok düşürdüğü hakkındaki bilgilere ulaştım ki ben bir doktor değilim. Aradan geçen zamanda bu yöntemlerin etkinliği ve güvenilirliği hakkındaki bilgiler arttı ama buna rağmen hala uygulanmıyor. Pandemici zihniyet ölüm oranlarını çokça düşürecek bu yöntemleri neden uygulamadıklarını da açıklamıyorlar. En başından beri etkisiz ve çokça yan etkili olduğu bilinen yöntemleri uygulamaya devam ediyorlar.

Bütün bu tartışmalarda pandemici yasakçı zihniyetin karşıt görüşün savlarına cevap verdiğini görmedim. Tuturmuşlar bir vaka sayısı devam ediyorlar. Karşıt görüş vaka sayısının anlamlı olmadığını, küresel bir vaka tanımı olmadığını, vaka tanımında kullanılan en temel unsur olan PCR testinin güvenilir olmadığını defalarca söylüyorlar ama pandemici zihniyet hiç cevap vermiyor. Otopsi yapın, farklı test geliştirin, gerçekten bu vakalar ve covid ölümü dedikleriniz gerçekten sars-cov-2 virüsünden mi gerçekleşiyor görelim diyorlar. Cevap yok. Canlı yanında kola damlatıp PCR pozitif aldılar. Yine de aynen sanki PCR testi çok güvenliymiş gibi bütün eleştirilere kulak tıkayarak devam.

Ben de merak ediyorum covid pandemi tartışmalarına girmiş biri karşıt görüşü dinleyip hala nasıl covid pandemine inanabiliyor? Nasıl bu olanların yalan olduğunu, covid'in bahane edilerek yeni yasakçı bir düzen getirilmeye çalışıldığını fark etmiyor anlamıyorum.

quote:

Orijinalden alıntı: Guest-82AD9505E

Dışarıdan alışın demek kolay. Çünkü ayranın tatlı, tuzun kuru. Hangi grip tat-kokuyu götürür, eklem-kas ağrısı yapar? Kulaktan dolma bilgilerle kafanıza gribe benzediğini yerleştirmişsiniz. Sana demiyorum ama bazı insanlar canımız sıkıldı, ne yapalım falan diyor. Sıkıldım diye bir şey yok. Şu anda eğlenecek durumda değiliz.

quote:

Orijinalden alıntı: YigitErkin20

hocam her sorduğum aşıcı başı değilim diyip duruyosun o kadar tanıdığın var çevren var sağlık sektöründe araştırsan duyum alman zor değil ben bile şuan çinle irtibat halindeyim ünlü proflarla makale yazan irtibat halindeyim sen bu sektördesin ama aşı tedariği hakkında hiç bilgi almıyorsun sputnik hakkında aldığın bilgiler doğru bu arada 2-3 firma almaya çalışıyor onun üretimide eylül veya ekim diyolar şuan çin aşısından başka seçeneğimiz yok

Alıntıları Göster