Şimdi Ara

Kıta Felsefesini Yeniden Diriltme Çağrısı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
1
Favori
405
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Yarım yüzyıldır analitik felsefe denen bir zırvalık dönüyor. Anglo-Sakson'lar nasıl utilitarizm ve Mill şakşakçılığı yapıyorsa bu heriflerde sabahtan akşama kadar kripke/quine şakşakçılığı yapıyorlar. Hadi tamamen linguistic analysis/turn yapıyorsun bre yapısöküm kullanmayı nasıl reddedebilirsin. Bu heriflerin yaptığını toplasan ortaçağda dönen linguistic çıkarımların çeyreği çıkmaz.

    felsefi dikişlerden(Badiou) kurtulma olanağı sağlayan temel çizgi nesne kategorisinin yerinden edilmesi çizgisidir. Sunum zorunlu biçimleri olarak nesne ve nesnellik kategorisinin yerinden edilmesi. varlığın kendine nesnesnin mevcut-kılıcı kategorisi yoluyla destek olmadığı yerde varlığa erişim için bir yol açıcı vardır ki bunu yapanlar yine badiou'un tanımladığı çağın şairleridir.

    analitikçilerin yaptığı tek şey yönsüzlüğü kavramsallaştırmaktır.

    ''Matematikler etkin ontolojidir. Hakikate ilişkin olarak şunları söyleyeceğiz: hakikat, olay olarak adlandırdığımız bu benzersiz eklemeye asılıdır; hakikatin, olan her şeyin varlığı gibi çokluk olan varlığı, ayırt edilemez, herhangi bir türeyimsel parçanın varlığıdır; bu parça kendi çokluğunun anonimliği içinde çok olanı gerçekleştirerek varlığını ilan eder. nihayet özne hakkında da onun, türeyimsel usulün sonlu bir anı olduğunu söyleyeceğiz. bu anlamda, ancak dört tür türeyimsellikten birinin kendine özgü düzeninde öznenin vaer olduğu sonucuna varmamız gerekmesi dikkate değerdir. her özne sanatsal, bilimsel, politik ya da aşıkanedir. dahası herkes bunu kendi deneyimiyle bilir, zira bu düzlemler dışında, varoluş ya da bireysellik vardır ama ÖZNE YOKTUR''

    Lacan'ın yarattığı en büyük devrim Öznedir. Lacan'dan sonra kurulan sistematiklerde eğer Lacan'cı Özne kullanılmaz ise o sistematik çöpten başka birşey değildir. Bunu kurtarmaya çalışmakta lafları eğip bükmenin ilerisi geçmez aynı Althusser'in Stalin'in davarlıklarını meşrulaştırması gibi bir yapıya bürünür.

    Kıta felsefesi yeniden diriltilmeli. Analitik felsefe, pozitivist felsefe gibi çürüyüp gidecektir.

    Analitikçilerin yönsüzlüğü kavramsallaştırması, 20 ve 21. yüzyılların üstünü örten Simulakradan başka birşey değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi karakanca951 -- 2 Mart 2019; 16:42:18 >







  • Analitik felsefe dil analizinden ibaret değil. Yapısöküm dilsel analiz içerir ama onu kullanmayışlarının nedeni dil oyunu sevmemeleri olabilir. Bir analitikçinin dili sadedir bunu anlatmaya gerek bile yok. Lacan macan okumadığım için gerisi hakkında bir şey iddia etmeyeceğim. Ama sen kendinden emin bir şekilde analitik felsefeyi ezip geçtiğini sanıyorsun sanırım. Böyle bir şeyi iddia etmek için birçok analitik felsefe eseri okumak gerek. Bunu yaptın mı acaba? Ben tahmin edeyim analitik felsefeye dair 2-3 şey okuyup ahkam kesiyorsun sadece. Şunu da ekleyeyim de tam olsun:

    Kıta Felsefesini Yeniden Diriltme Çağrısı



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 2 Mart 2019; 20:23:51 >




  • Analitik felsefe=Obskürantizm
  • karakanca951 K kullanıcısına yanıt
    Kıta felsefesi=Edebiyat
  • "Böyle bir şeyi iddia etmek için birçok analitik felsefe eseri okumak gerek" böyle bir şey demek çok doğru olmaz bence. Sonuçta bazı şeyler var ki en başından hatalı ve yanlış olduğu anlaşılabilir. Mesela budizm benim için hiç araştırılmaya gerek olmayan bir din çünkü Tanrı inancı yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • eşom21 kullanıcısına yanıt
    hacegan-ı eşom;

    vacib'ul vucub'dan mukadder gun'ahkar alnımla,vahid ala ve vasıl ALLAHU zul zilet'ten salah ile, kıymetli ekabir'in aya'sından ve peyklerinin ayn'ından öper ve bilhassa senin dahi sağlık sıhhatine dua eylerim.

    umum-u halin nic'edir.

    eskilerin gayretgah olup ve fakat yen'ilerin cehl'inden mürekkeb bi şeyler var ki kalbe muz'ır ve mun'kir. yaratıcının ulul azm olanlarla salllahu teala aleyhi vesellem ve ayrıca en iptidai olan 'bende'lere, amiyane tarzda biz'e, anlattığı hususlar yok mu işte bunlar beni sıkıntıya du'çar etti, el'im olana sürükledi. gördüğüm gayet sadıkane ru'yalar eşliğinde hakkel yakıyn müşahade eyledim ki yaratıcının bizleri kul kabul ettiğine dair bir emare yoktur ve gayet şiddetli ikaz ve uyarıların geldiği kalbe, bu karyede; a'ciz ve fa'kir olan bedenim de daha fazla dayanıcı değildir.

    bilmüşahade anladım ki insana kendisini mev'cu'data getiren anne ve babası teklif edilmiş onların dar-ı saadeti adına bir dünya halk olmuş ve bu hanede bu iki mübarek varlığın saadeti her şeyin fevk'inde um'ur eylenmiştir.

    ........................

    kıldığımız namazlar tuttuğumuz siyamlar ve hakka yakın olma adına sır'at eylediğimiz her bi hal belki bu iki umum zatın dünyevi rahatı içindir.

    uzun eylemeden kısa kelamı bitirmek belki en acısıdır ancak hakikat insanın kalbine gönderilmiş sihamlar şeklinde zuh'ur etti. kalbe gelen dile döküldü dilden çıkan arşa yazıldı. hak beka verdikçe bu gök alemde yazıla dura ve vakta bir cavab-i mektub-u al-i şinaslığınla bu kelam yerini yaradanın bizi kabul eylediği bir bahçe-i al'aya kalbeyleye. üm'idim odur ki rab teala ve tekaddesu, bizleri ademu aleyhisselam ile başlayan ve insana ders nev'inden verdiği 'kişi ki önce kendi ilahının bile kıymetini sonra tanır belki izni varsa alemlerin rabbini ve ahiri ki yaratır bir alemi' sırrına mazhar olanlardan eylesin.

    en kadir şinas ve kalben ala dualarımla selam eder, mutena ellerinden mutlaka dair hassa taşıyan sözlerinle telahuk, kıymetli cevablarını niyaz eylerim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 3 Mart 2019; 16:56:24 >




  • eşom21 kullanıcısına yanıt
    Bende mürtedin katline baktım gerisine gerek yoktu. Derdim ama tarihselcilik bunu da çözüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-F54F98451 -- 3 Mart 2019; 16:38:14 >
  • Şayet derridanın tasarısı yanlışsa yani gösteren gösterilene transdantal değilse geri dönüş lacana değil schopenhauer+x/heidegger+x e yapılmalıdır.Zira gösterende gösterilende ön plana çıkarılsa hepsi simülasyon ''kavramsallaşması'' içerisindedir.Bu anlamda analitik kıta felsefesi taksonomisi diğer bir çok yapılagelen taksonomiler misali palavradır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 16 Mart 2019; 14:34:15 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-F54F98451

    Analitik felsefe dil analizinden ibaret değil. Yapısöküm dilsel analiz içerir ama onu kullanmayışlarının nedeni dil oyunu sevmemeleri olabilir. Bir analitikçinin dili sadedir bunu anlatmaya gerek bile yok. Lacan macan okumadığım için gerisi hakkında bir şey iddia etmeyeceğim. Ama sen kendinden emin bir şekilde analitik felsefeyi ezip geçtiğini sanıyorsun sanırım. Böyle bir şeyi iddia etmek için birçok analitik felsefe eseri okumak gerek. Bunu yaptın mı acaba? Ben tahmin edeyim analitik felsefeye dair 2-3 şey okuyup ahkam kesiyorsun sadece. Şunu da ekleyeyim de tam olsun:

    Arka plandaki prensipleri yok sayıp ''dil oyunlarını'' basit dil oyunları zannetmek ahlak felsefesinden/newtondan kalkarak kantı bitirmeye benzer




  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Kıta felsefesi ile sorunum yok. Kıtacıların prensipleri de beni ilgilendirmiyor. Çünkü, bana hitap etmiyor. Yaptığım sert çıkışlar konu sahibine bir karşılıktı. Analitik felsefeye dil uzatmasınlar ne yaparlarsa yapsınlar.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.