Şimdi Ara

Kerimcan Durmaz, Barış Manço'yu donunda sallar

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
13
Cevap
0
Favori
286
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Birisi domates biber patlıcan, arkadaşım eşek, sarı çizmeli mehmet ağa diye şarkı söyler, diğeri de bir şarkı çıkarıp müzik piyasasını domine eder.

    Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >



  • Ne düşünelim bu konu ile barış manço gibi bir efsane topişin teki ile kıyaslandığı için mezarında ters döndü.

  • Mantıklı birşey olacak ki düşünelim.Bu saçmasapan boş konunun nesini düşüneyim.Bir daha görürsem bloklarım...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gerçekten forumun kalitesi bu kadar düşmüş olamaz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kansızlık. yazık

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Demek istediğim buydu hocam. Kerimcan'ın şarkılarında anlamlı sözler ve derin mesajlar var. Herkes anlamaz tabi.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu muhtemelen troll ama hadi diyelim ki ciddiyseniz şu şarkıda geçen cümleleri normal hayatında dahi kuramayacak insanların domates, biber, patlıcan diyerek şarkı sözü kıyaslaması yapması da ne bileyim işte...


    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr

    Gözüm senden başkasını görmez oldu, yâr

    Gönlüm senden bir şey ister, nasıl desem, yâr?

    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr


    Senin için dağları deler, yol açarım, yâr

    Senin için denizleri kuruturum, yâr

    Senin için gök kubbeyi yerlere çalarım, yâr

    Canım' iste, canım bile sana kurban, yâr


    Dağlar, taşlar, uçan kuşlar senin olsun, yâr

    Deniz, derya, gökler hep yerinde dursun, yâr

    Gönlüm senden bir şey ister, nasıl desem, yâr?

    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr


    Saçlarına yıldızlardan taç yapayım, yâr

    Bir nefesle güneşleri söndüreyim, yâr

    Çıra gibi uğrunda ben yanayım, yâr

    Canım' iste, canım bile sana kurban, yâr


    Yıldızlar yerinde güzel, bırak dursun, yâr

    Saçlarımı ellerinle okşa yeter, yâr

    Gönlüm senden bir şey ister, nasıl desem, yâr?

    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr


    Rüzgâr olup ince beline sarılayım, yâr

    Çimen olup ayağına serileyim, yâr

    Sürme olup gözlerine sürüleyim, yâr

    Canım' iste, canım bile sana kurban, yâr


    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr

    Gözüm senden başkasını görmez oldu, yâr

    Gönlüm senden bir şey ister, nasıl desem, yâr?

    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr


    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr

    Gözüm senden başkasını görmez oldu, yâr

    Gönlüm senden bir şey ister, nasıl desem, yâr?

    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr


    Alla beni, pulla beni, al koynuna, yâr

    Gözüm senden başk...





  • şaka maka kerimcan durmaz şarkıları çok güzel ve anlamlı boş iş yapmıyor migos versace diye anırsın drake no stylist desin gerçek amerikan rap diye övün kerimcana gelince mi beğenmeceksin


    Girelim moda

    Party her an vida loca (whoo)

    Girmem o yola

    Artık çizdim yeni rota

    Giydim Bottega

    Üstüm başım limonata (ice, ice)

    Kollarımda bak

    Harry Winston G pırlanta

    Bilir beni hepsine sorsan

    Uçak modu hep telefonda

    Sahneler her günüm sold out (wow)

    Gülüyorum hep inadımdan

    Arar beni bulamaz hiç

    Sildim çoktan hepsi mazi (ey)

    Parıldarım drip, drip, drip, drip

    Yaşattığım trip, trip, trip, trip

    Çıkardım yükseklere yine

    Dönüşü yok, çözdüm denklemi

    Rahatsız ettim belli ki

    Umursamam artık kimseyi

    Başardım kurduğun düşleri

    Gördüm o sahte gülüşleri

    Bozdum oyunları, ezberi

    Yetmedi, yükselt sesleri





  • Barış Manço - Dut Ağacı


    Bu sabah doğup büyüdüğüm mahallenin sokaklarında dolaştım

    Çocukluğumu yaşamak istedim bu sabah

    Ve bir an keşke bugün hiç olmasaymış diye düşündüm

    Keşke dün, dün kalsaymış

    Şu sağdaki iki katlı ev Nezahat Hanımlarındı galiba

    Yok yok bu Yekta Beylerinki olmalı

    Nezahat Hanımlarınkinin yanı top oynadığımız boş arsaydı

    İyi ama nerde boş arsa, ya bakla tarlası, peki taş mektep nerdeler

    Kimler götürdü kimler çaldı o güzelim anıları benden

    Birden Rıza Amcayı gördüm

    Yine o dut ağacının altında oturuyordu

    Koştum ellerine sarıldım, önce tanımadı

    Sonra Rıza Amca'nın sımsıcak ellerinde

    Çocukluğumu yeniden yaşamaya başladım

    Tam o karşımızdaki evin üçüncü katında otururlardı

    On dört yaşında boyanmaya başladığından

    Mahalleli sonunu pek iyi görmezdi doğrusu

    Bu kız çok tango oldu derlerdi

    Evlenmiş, iki sokak öteye taşınmışlar

    Eskisi gibi mi diye sordum

    Eskisi gibiymiş, biraz kilo almış o kadar, olsun

    Kim bilir kilolu olmak bile ne yakışmıştır ona

    Zaten ne yakışmazdı ki

    Rengini beğenmedim bugün Rıza Amca

    Üstelik bayağı süzülmüşsün

    Tabi gece hayatı, içki, sigara, bakmıyorsunuz ki kendinize

    İlahi Rıza Amca

    Birlikler umumi katipliğinden emekli olalı beri

    Gecesi gündüzü bu dut ağacının altında geçerdi

    Son üç sadrazamı ve

    Cumhuriyet'ten bu yana bütün başvekilleri

    Sırasıyla ezbere bilir, bize de saydırırdı çocukluğumuzda

    Hala hatırlıyor musun diye sordu

    Hatırlıyor muyum?

    Hiç unutamamıştım ki

    Bilekten bağlı açık sandaletler giyerdi

    Nedense pek derin bir iz bıraktı bende bu sandaletler

    Bir de kol altları genişçe oyulmuş pembe bluzu

    İlk sigarasını yakışımı hatırlıyorum da

    Ne gururlanmıştım ya Rabbim

    Nasıl da bakmıştı gözlerime

    Yıllar yılı bu bakışlarla yaşadım

    Onlarla uyudum, onlarla uyandım

    Şimdi kim bilir hangi eller yakıyordur sigarasını

    Oysa bu dut ağacının altında söz vermiştim

    Söz, söz, söz

    Hep lafta kaldı dedi, Rıza amca

    Yıkmadık ev bırakmadılar mahallede

    Evlerle beraber bahçeler de yok oldu

    Bir şu dut ağacı kaldı, onu kesmeseler bari

    Birden gözleri parladı

    Sahi sen televizyona filan da çıkıyorsun dedi

    Tabi ya seni dinlerler

    Bir seferinde söyle, çık pat pat söyle

    Şu dut ağacını kesmesinler de

    Aslında dizlerinde derman olsa Nafua vekiline bile çıkardı Rıza amca

    Ama gençler ne güne duruyordu ki

    Söz verdim Rıza amcaya

    Dut ağacını kestirmeyeceğime söz verdim

    Dünü bilmeden bugünü yaşamanın bedeli öylesine ağırdı ki

    Yarını bugünden kurtarmak için hayatımda ikinci kez söz verdim

    Birinciyi tutamamıştım ama

    İkinci sözümü tutacağıma söz verdim..





  • ne biçim konu bu

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.