Şimdi Ara

KENT(RANT)SAL DÖNÜŞÜM?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
883
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • quote:

    yine bir yıl ülkenin dört bir yanında gecekondu yıkımlarıyla başladı. yıkımlar “kentsel dönüşüm” adı altında yayılarak, sürüyor. burjuvazi “çöküntü alanları”, “suç mekânları”, “görünü kirliliği yaratıyorlar”, “uygar dünyaya rezil oluyoruz” gibi onlarca aşağılayıcı sözü sıralayıp, işçi ve emekçilere duyduğu kini kusarak, müthiş bir ideolojik saldırı yürütüyor. biraz güçlü bir direniş gördüğünde ise, çark edip, “sağlıklı yaşamdan, herkesin ev sahibi olma hakkından” dem vuruyor.

    Dün kentin kenarında, dışında kalan bu alanlara mahkûm edilenler, bugün o alanlar kentin içinde kalınca, “en güzel yerleri işgal edenlere” dönüşüveriyorlar. bunun için, önce, doğrudan şirketler eliyle istanbul’da çeşitli yoksul semtlerinde düşük fiyatla, emekçilerin arsaları, evleri satın alınmaya çalışıldı, birçok yerde tekeller doğrudan mafya yöntemleri kullandı. sistemi de teşhir eden bu tarzın, yaratacağı tepkiden de dolayı işlemesinin mümkün olamayacağının anlaşılması, burjuvaziyi başka yöntem arayışına itti ve belediyeler eliyle devlet doğrudan devreye girdi. “kentsel dönüşüm” adı altında, emekçilerin bin bir zorlukla edindikleri ev ve arsalarına çok düşük fiyatlarla el konuldu ve buradan sermayeye doğrudan rant aktarıldı. direnen yerlere belediye hizmetleri aksatılarak, buralar çöküntü alanları kapsamına alınmaya çalışıldı, çalışılıyor. (son örnek, istanbul tarlabaşı, dolapdere’dir. belediye çöpleri toplamayarak, hizmet götürmeyerek, şehrin göbeğindeki bu büyük alanın çöküntü alanı ilan edilmesini ve zor yoluyla ranta açılmasını sağlamaya çalışıyor.)

    İşçi ve emekçiler kent dişina sürülüyor! 1950, 60, 70 ve 80’ler boyunca kente geldiklerinde yaptıkları gecekondularla kentin hemen dışı ve çevresindeydi işçiler, emekçiler, yoksullar. onlar bir lokma ekmek arıyor, acımasız kentin kendilerine vermediği barınağı, yoksul hemşerileriyle imece usulü çalışarak bir gecede kentin karşısına dikiyorlardı. zaman geçti, yıllar tükendi, nüfus çoğaldı, gecekondu mahalleleri kentin orta yerinde kalmaya, rant değeri oluşturmaya başladı. işte şimdi bu alanlar boşaltılıyor. emekçiler toki eliyle kentin dışında yapılan yeni gecekondulara sürgün ediliyor. kapitalist kent, bağrındaki işçi ve emekçiden, yoksullardan oluşan uru kesip atıyor, kenti temizliyor!







  • gecekondulara hiç bu gözle bakmamıştım. hep yıkılmasından yanaydı düşüncelerim:) ama ezilen halkı daha da ezmek olarak bakınca düşüncem değişti diyebilirim. gecekondu devletin kendi ayıbı ve bu ayıbı ortadan kaldırma biçimi de ayrı bi ayıp.
  • Kentsel donusum projelerinin artarak devam etmesinden yanayim. Gecekondularda sagliksiz sartlarda yasamaya calisan insanlara, ceplerinden 1 kurus para cikmadan modern evler tahsis ediliyor. Benim gordugum cogu insan da bundan memnun. Bence arastirmadan kimsenin avukatligina soyunmayin.

    Eger donusturulen alana konut insaa edilecekse bu konutlarin bir kismi gecekondu sahiplerine verilir. Eger alan konutlasmaya uygun degilse, bu insanlara sehrin baska bolgelerinde konutlar planlanir. Bu sadece Turkiyede degil dunyanin her gelismis ulkesinde yapilan bir uygulamadir.

    Sehir bolge planlama uzmanlari var, mimarlar var, belediyecilik diye bir sey var. Hem carpik kentlesmeden, trafikten vs. yakinalim, hem de kentsel donusum projelerini elestirelim. Boyle bir mantik olmaz. Hele hele Istanbul gibi bir deprem bolgesinde gecekondularin varligini savunmak kadar komik bir sey olamaz. Kimse kimseyi sokaga atmiyor, tam tersi insan gibi yasanacak konutlar veriliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neverlate

    Kentsel donusum projelerinin artarak devam etmesinden yanayim. Gecekondularda sagliksiz sartlarda yasamaya calisan insanlara, ceplerinden 1 kurus para cikmadan modern evler tahsis ediliyor. Benim gordugum cogu insan da bundan memnun. Bence arastirmadan kimsenin avukatligina soyunmayin.

    Eger donusturulen alana konut insaa edilecekse bu konutlarin bir kismi gecekondu sahiplerine verilir. Eger alan konutlasmaya uygun degilse, bu insanlara sehrin baska bolgelerinde konutlar planlanir. Bu sadece Turkiyede degil dunyanin her gelismis ulkesinde yapilan bir uygulamadir.

    Sehir bolge planlama uzmanlari var, mimarlar var, belediyecilik diye bir sey var. Hem carpik kentlesmeden, trafikten vs. yakinalim, hem de kentsel donusum projelerini elestirelim. Boyle bir mantik olmaz. Hele hele Istanbul gibi bir deprem bolgesinde gecekondularin varligini savunmak kadar komik bir sey olamaz. Kimse kimseyi sokaga atmiyor, tam tersi insan gibi yasanacak konutlar veriliyor.



    son cümleyi okumamışım sanırsam. gecekondu ile toki evleri kıyaslanamaz tabiki. eğer evlerini yıktıkları insanlara konut sağlıyorlarsa şehrin daha modern bi görünüme sahip olması da uygulamanın iyi bi yan etkisi olur. ayrıca bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak gerek sizin de söylediğiniz. avukatlık gibi bi amaç da gütmediğimi söyleme gereği hissettim:)




  • Rant sağlanan yerler mutlaka olmuştur/olacaktır ama yazınız biraz da demagoji kokuyor.
    İstanbul'a çok hakim değilim ama Ankara'dan örnek verecek olursam sanırım kimsenin itiraz edemeyeceği şeylerin başında gelir bu kentsel dönüşüm projeleri.
    Tek sıkıntı o dönüşüm gerçekleşene kadar olan süreç. Daha kısa olması lazım.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.