Şimdi Ara

Kendi kendine oluşum ve tanrı hakkında (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
202
Cevap
1
Favori
7.228
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • termodinamik 1'e göre enerji kaybolmuyor, senin kayboluyor dediğin enerji nereye gidiyor?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    termodinamik 1'e göre enerji kaybolmuyor, senin kayboluyor dediğin enerji nereye gidiyor?
    Başka bir enerji şekline dönüşür, böylece yeni bir evren oluşturmak için ihtiyaç duyulan yeterli enerji miktarı oluşmayabilir kuvvetle muhtemel.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 24 Ağustos 2020; 23:9:35 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • başka bir enerji şekline dönüşürse başka bir enerji şekli de bigbang yaratacak enerji şekline dönüşür. yani 1 -> 2 olursa 2 -> 1 olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-4D62BFE91 -- 24 Ağustos 2020; 23:14:27 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    başka bir enerji şekline dönüşürse başka bir enerji şekli de bigbang yaratacak enerji şekline dönüşür. yani 1 -> 2 olursa 2 -> 1 olur.
    Senin dediğin mantıkla barajdaki su elektrik enerjisine dönüşüyor, elektrik enerjisinin de tekrar barajdaki su olması gerek ama su olmuyor.
    Fazla kasma kardeş bu teoriler bigbang öncesi neyin var olduğunu tahmin etmek için uydurulmuş uyduruk senaryolar, tıpkı senin üsteki örneği uydurduğun gibi, biraz daha mantıklı uydur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • barajdaki su değil suyun hareketi elektriğe dönüşüyor daha sonra elektriği yine harekete dönüştürebiliyoruz inancına uydurmak için çabalıyorsun bizi de burda boşuna uğraştırıyorsun uymaz uğraşma, senin amacın gerçeğe ulaşmak değil körü körüne misyonerlik yapmak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    barajdaki su değil suyun hareketi elektriğe dönüşüyor daha sonra elektriği yine harekete dönüştürebiliyoruz inancına uydurmak için çabalıyorsun bizi de burda boşuna uğraştırıyorsun uymaz uğraşma, senin amacın gerçeğe ulaşmak değil körü körüne misyonerlik yapmak.
    Elektrik enerjisi yine bir irade ve akıl ile hareket enerjisine dönüşüyor, kendi kendine elektrik enerjisi hareket enerjisine dönüşmüyor.
    Evreni oluşturacak yeterli enerji yine evreni oluşturacak yeterli enerjiye dönüşüyorsa senin dediğin gibi, bu da mutlaka bı irade ve akıl ile olacak mutlaka.

    Benim amacım gerçeği konuşmak. Kafanıza göre bir evren ve kainat modellemesi yok. Elektrik enerjisi kendi kendine hareket enerjisi olmuyor işte gerçek bu. Oluyorsa göster hadi bekliyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 24 Ağustos 2020; 23:43:9 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • elektrik yapay örnekti, şuan içtiğin suyu milyonlarca yıl önce dinazorlar içiyordu, senin mantığına göre dünya şimdiye kadar susuz kalırdı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    elektrik yapay örnekti, şuan içtiğin suyu milyonlarca yıl önce dinazorlar içiyordu, senin mantığına göre dünya şimdiye kadar susuz kalırdı.
    Yapay işte ancak ve ancak bir akıl ve irade Yapıyor kendi kendine elektrik enerjisi hareket enerjisine dönüşmüyor.
    Örneği veren sensin, keşke vermeseydin bak seni ne hallere düşürdü hadi çık şimdi işin içinden, dinozor falan seni kurtarmaya yetmez be dostum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 25 Ağustos 2020; 0:13:40 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ya 16 yaşından küçüksün ya da 70 yaşından büyüksün başka sözüm yok
  • Okuyan da sanacak, insandan önce enerji dönüşümü yoktu doğada.

    Doğada zaten sürekli, enerji dönüşümü olur. Bunun için bir irade gerekli değil.

    Evrendeki enerji kaybı soruna gelecek olursak, Evrendeki enerji miktarı sabit kalır, çünkü kapalı bir sistemdir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4D62BFE91

    ya 16 yaşından küçüksün ya da 70 yaşından büyüksün başka sözüm yok
    Başka sözünüz yok tabi normal, bu senin suçun değil fikrinin zikrinin sonucu.
    Tartışacak sözünüz yoksa neden tartışmaya gelirsiniz ki da ayrı mevzu...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: strategen

    Okuyan da sanacak, insandan önce enerji dönüşümü yoktu doğada.

    Doğada zaten sürekli, enerji dönüşümü olur. Bunun için bir irade gerekli değil.

    Evrendeki enerji kaybı soruna gelecek olursak, Evrendeki enerji miktarı sabit kalır, çünkü kapalı bir sistemdir.
    Okuyan da sanacak ki iradesiz müdahalesi elektrik enerjisi hareket enerjisine dönüşüyor.
    Aman sende dikkat et sonra işin içinden çıkmayacağın başına bela olacak örnekler verme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 25 Ağustos 2020; 5:23:12 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tanrı varolamaz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Tanrı varolamaz
    Maydole bunu beğenmedi.

    Kendi kendine oluşum ve tanrı hakkında

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Novagate

    Okuyan da sanacak ki iradesiz müdahalesi elektrik enerjisi hareket enerjisine dönüşüyor.
    Aman sende dikkat et sonra işin içinden çıkmayacağın başına bela olacak örnekler verme

    Alıntıları Göster
    Yıldırımın, elektrik enerjisinin, kinetik enerjiye dönüşümü olduğunun farkında değil misin? O elektronlar hangi enerji ile hareket ediyor?




  • Bu konu çok uzamış ve mesaj atanların çoğunun kozmolojik argüman hakkında doğru düzgün bir bilgisi yok. Toparlamak adına;

    1. Var olmaya başlayan her şeyin bir nedeni vardır.
    2. Evren(tüm fiziksel gerçeklik) var olmaya başlamıştır.
    3. Evrenin bir nedeni vardır.

    Argüman tümdengelimsel formatta kurulmuştur, eğer 1 ve 2 doğruysa zorunlu(mutlak değil) olarak 3’te doğru olmalıdır. Birinci öncül hiçlikten varlığın çıkmasının imkansız olduğuna dayanan bir ilkedir. Hiçlik tanımı gereği hiçbir potansiyel barındırmaz ve varlığın ortaya çıkması için belirli potansiyeller gereklidir. Yani birinci öncül doğrudur. İkinci öncülü doğrulamanın pek çok yolu var. Burada sadece bir argümana değinelim:

    1. Ardışık toplamayla oluşan bir toplam, gerçek olarak sonsuz olamaz.
    2. Zamansal geçmiş olaylar silsilesi ardışık toplamla teşekkül etmiş bir toplamdır.
    3. Böylece, zamansal geçmiş olaylar silsilesi gerçek olarak sonsuz olamaz.

    Eğer 1 ve 2 doğruysa 3 doğru olmalıdır ve bu durumda evrenin bir başlangıcı vardır. Yukarıdaki argüman fiziksel sistemlerle bilfiil sonsuzun tutarsız olduğunu gerektirmez. 1 öncüle göre ardışık toplamlar, sürekli başka bir öğenin eklenmesini gerektirir ve sürekli eklemeyle sonsuzlağa erişilemez. Her öğeden sonra bir öğe eklemek mümkündür. Şimdi, ezelden beri negatif tam sayılar kümesinden 0’a kadar sayan bir adam düşünün:

    P: {...-3, -2, -1, 0}

    Bu adam 0’a geldiğini iddia ettiğinde ona, sayımı neden şimdi değilde 10 milyon veya 7 milyar yıl öncesinde bitirmediğini sorabiliriz. Sonsuz bir zamanı olan kişi zaten bu sayımı bitirmiş olmalıdır. Çünkü, ulaşılan her noktada sonsuzluk dolmuş olmalıdır. Bu analoji bize şimdi de son bulan başlangıcı olmayan serilerin saçma olduğunu gösterir yani 1. öncül doğrudur.

    2. öncül değişimin bizim zihnimize hapis durumda olmadığını, değişimin gerçek olduğunu gerektirir. Bu da genel olarak sezgisel olarak doğruluğu apaçık ve felsefecilerin genel oalrak kabul ettiği bir prensiptir. Dolayısıyla 2. öncülde doğrudur ve zorunlu olarak 3’te doğru olmalıdır.

    Şimdi bir soru olarak evrenin nedeninin neden Tanrı olduğu sorulabilir. Argüman tüm fiziksel gerçekliğin başlangıcını gerektirdiği için ilk neden fiziksel olmayan bir varlıktır, nedensizdir çünkü argüman var olmayan yani ezeli olan bir varlığa ulaştırır, özgür iradeli bir kişidir çünkü mekanik nedenler ezeli bir evren tassavvurunu gerektirir. Mekansızdır çünkü evrenin başlangıcının olmadığı durumda mekan yoktur. Ezelidir çünkü biraz önce açıkladığımız gibi nedensizdir. Bunlar açıkça Teizmin Tanrı Tasavvuruyla uyuşmaktadır. Yani ilk neden, Thomas Aquinas’ın dediği gibi bizim Tanrı diye adlandırdığımız varlıktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-596C9B846 -- 26 Ağustos 2020; 16:56:20 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Novagate

    Yahu ben akıl olmadan deneyim olmaz diyorum vallahi anlamamak için çok zorladın be dostum.
    Akıl deneyimden bağımsız değil, tam tersi iç içe, bu benim fikrim veya tezim değil, gerçek olan şey bu. İnsanda akıl olmazsa nasıl deneyecek yahu? Deneyemez çünkü aklı yok nasıl düşünecek de deneyecek?
    Düzenek olmuyorsa küreler toplar birbirine çarpıyorsa "aklını" kullanıp ipleri kısaltarak "deneyecek" de yapacak,
    Yine olmadı "aklını" kullanıp iplerden bazılarını uzun yaparak "deneyecek" de yapacak,
    Baktı olmadı yine olmadı bu sefer yine "aklını" kullanıp belki topları küçülterek "deneyecek" de yapacak,
    Akıldan yoksun deneyim olmayacağını gördün mü? Adam deniyor neyle deniyor? Akıl ile deniyor.
    Yani o düzeneği yapan temel şey akıl.
    Anlatabildim mi şimdi?

    Durum böyle iken, yani o düzeneği yapan temel şey akıl iken, sadece ve sadece akıl ile yapılacak birşeye sen "bir akıl olmadan oldu" diyip güneş sistemini akıldan yoksun göstermen genel geçer hayat şartlarına hayat akışına ve koşullarına aykırı.
    Yani senin güne sistemini de bir akıl yaptı demekten başka çaren ve seçeneğin yok.

    Alıntıları Göster
    Tamam bende aynı şeyi söylüyorum. Ben sana bu yüzden net ol diyorum, bir şey söylerken bunu biraz aç, gerekçelendir.
    Sadece, "bahçedeki düzeneği deneyim değil akıl yaptı" gibi cümleler kurman bana bunların ayrı şeyler olduğunu söylediğin izlenimini veriyor.

    Ama sorun şu işte; sen bu düzeneğin akıllı/bilinçli bir varlığın yaptığı bilgisine ulaştıran olayları, aynı şekilde güneş sisteminde de gözlüyor musun, deneyimliyor musun? Kendine "bu düzeneği neden sadece bir aklın/bilincin yapabileceğini düşünüyorum da, bir hayvanın yapacağını düşünmüyorum?" diye sorduğunda "çünkü hayvanlarda insan gibi bilinç/akıl yok, çünkü bu düzeneği ancak akıllı bir varlık/insan aklı yapabilir" cevabını veriyorsun.
    Halbuki bu cevap, bu düzeneğin insan tarafından yapılacağını bildiğin ve aksi bir deneyimle karşılaşmadığın için ortaya çıkıyor, anlam kazanıyor. Çünkü eğer bir düzeneğin bilinçli şekilde kurulduğunu düşünüyorsam, tabiki hayvanın yapabileceğini düşünmem. Ama bu fikir, o düzeneğin birileri tarafından yapıldığını düşünmemle birlikte geliyor. Aynı "eğer yağmur yağıp şimşek çaktığını" deneyimliyorsam bunu ancak bulut yapabilir, dağ değil" düşüncesi gibi. Çünkü her yağmur ve şimşekte bulutları gözlemlediğim ve bunun haricinde bir deneyimle karşılaşmadığım için bunu bulut yapacak. Aynı şekilde eğer bunun arkasında düzeneğin kendisinin yada parçalarının insan tarafından yapılabileceğini ve bunun haricinde başka bir deneyimle karşılaşmamışsam, bunu hayvan değil, insan bilinci/aklı yapacak. Yani ilk önce bir insanın yapabileceğine kanaat getirdim(çünkü parçalardan veya başka yollardan bu bilgiye ulaşıp aksi bir deneyimle karşılaşmadım) daha sonrasında da bu insanla ilişkili bir bilinçten söz edebildim.

    Şimdi aynı şeyi güneş sistemi için söyleyebilmek, aynı sonuca ulaşıp bunun sadece akıllı bir varlığın yapabileceğini söylemek için elimizde hangi deneyimler var? Güneş sisteminin akıllı/bilinçli bir varlık tarafından yapıldığını söylemek; bu oluşun arkasında bu bilinci taşıyan şeyi deneyimlemek, gözlemek, yada parçalardan veya başka durumlardan yola çıkarak ve bunun haricinde başka bir gözlem ile karşılaşmamak gerekirdi ki, bununla ilişkisi olan bir bilinçten söz edebilelim. İlk önce bunu bi deneyimleyelim, bilelim ve aksi bir gözlem ile karşılaşmayalım ki daha sonra o şey ile ilişkilendirilebilecek bir bir şeyden bahsedelim. Sen daha bunu irdelemeden düzenekteki işleve bakarak direk sonuca atlıyorsun. Sadece işleve bakarak bu sonuca ulaşamayacağımızı daha önce gösterdim.
    İşte bu yüzden güneş sistemi yada evren hakkında aynı sonuca varamıyoruz. Bu kanıya varamadığımız içinde bu kendi kendine oluşmuş oluyor.

    Ayrıca burada bir çok sorun da var. Daha böyle bir şey deneyimleden, neden hemen bilinci karşısına oturtma çabası sözkonusu? Biz düzeneğin insanlar tarafından yapıldığı düşüncesine ulaştığımız için, insan ile ilişkili bir bilinçten söz edebilirken; güneş sisteminin yada evrenin arkasındaki şeyi deneyimleyip, aksi bir gözlemle karşılaşmadık gibi bir söylem imkanımız oldu mu ki, karşısına bilinçli bir şey koymaya çalışıyorsun?
    Sorun burada da bitmiyor. Güneş sistemini yada evreni bilinçli bir varlık tarafından yapıldığını söylüyorsan, o varlığın da bilinci ortaya çıkaracak şeylere/maddi olgulara sahip olacağını da söylemiş oluyorsun. Bir şey maddi bir olgu ise bu, onun haricindeki maddi şeylerin onda olmadığı anlamına da gelir; bir olgu aynı zamanda ne olmadığını da beraberinde getirir. Fakat okuduğuma göre kuran da tanrı; herhangi bir maddeye indirgenemeyen bir şey('var'lık diyemiyorum) olarak tasavvuf edilmiş. Bu da tartışılması gereken ayrı bir mevzu.

    Dolayısıyla düzeneği akıllı/bilinçli bir varlığın yapması, gerçeğininde bilinçli bir varlık tarafından yapıldığı anlamına gelmiyor. İşte burada kendi kendineliği belirleyecek hususların önemi büyük.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Prof.Celal Şengör -- 26 Ağustos 2020; 22:43:19 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    2. Evren(tüm fiziksel gerçeklik) var olmaya başlamıştır.


    Evrenden öncesini yok saymışsın.
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.