Şimdi Ara

Kedi Sahiplenmeye Tavsiyeler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
8
Cevap
0
Favori
568
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Merhaba arkadaşlar, Kedi sahiplenmeyi düşünüyorum da bu konuda tavsiye verebilecek babayiğitler arıyorum. İnternette yavru kedi sahiplendirmek isteyen insanların ilanlarına denk geldim oradan sahiplenmeyi düşünüyorum ama öncesinde kediler hakkında fikir sahibi olmak istedim. Evde bir muhabbet kuşum var, kedi sahiplenince sorun çıkar mı? Kediye bakmak çok masraflı mı? Temizliği çok dert oluyor mu, etrafı kirlettiği oluyor mu? Bunlar gibi bilgilendirmeler iyi olur. :)



  • - kedi bir dönem dışarıda yaşamışsa, kumsuz çıplak zemine hacetini gidermeye alışmış olabilir. böyle bir kediden uzak durmalısın. buna alışmış bir kediyi sonradan kuma alıştıramazsın.

    - kedi bakmak bence masraflı, ama verdiği sevgi o parayı bir anda hiç ediyor. en büyük sorun tuvalet haliyle, tuvaletle ilgili çeşitli çözümler var, şunu söylemeliyim ki hiç bir yöntem kusursuz değil, otomatik tuvaletler bile.

    - siz uyurken nerede duracağı çok önemli. ben şanslıyım mesela, kimsenin yatmadığı bir odamız var, kediyi oraya koyuyoruz biz yatarken. tuvaleti, maması, suyu, yatağı da o odada. ama böyle bir imkanın yoksa salona veya antreye salacaksanız salondan vazo, biblo gibi devrilecek objeleri kaldırmanız gerekiyor. aksi takdirde gecenin köründe büyük bir şangırtıyla uyanabilir ev ahalisi. ha eğer uyku bakımından nazlı biri değilsen senin odanda da yatabilir geceleri. tabi gelip yanağını yalayabilir veya acıktım diye miyavlayarak uyandırabilir.

    - maması eğer ün yapmış, gereksiz pahalı markalardan almazsan bi para değil.




  • Yettim Baybora

    Kediyi aldıktan sonra:

    - "Bunun tüyü dökülüyor, koyu renkli giysilerim mahvoldu" diyeceksen alma.
    - Karnı tok olduğu halde sen mesela çubuk kraker yerken "bağa da vir" diye tepene dikildiğinde kızacaksan alma.
    - Tam hış düştün, yatağa uzandın yatacakken onun su-yaş mama - kuru mama - kum temizliği konularında bunlardan birinde azıcık bile bir sorun görüp seni uyutmamaya çalıştığında kızacaksan alma.
    - Onun sevimli bir yaratık olup sen istediğin zaman mıncıklayarak seveceğini düşünüp tırmığı yeyip elin kanadığında kızacaksan alma.
    - Onun da bir canlı olduğunu, hastalanacağını, ameliyat olması bile gerekebileceğini ve doğru veterineri bulamadığında parası alınabilecek müşteri olarak görüneceğini düşüneceksen alma.
    - Kedin aldığın pahalı mamayı kabından yarısını dışarı döküp senden tekrar mama istediğinde kızacaksan alma.
    - Kumunun temizliğinin yeterli olmadığına kanaat getirip sağa sola işediğinde kızacaksan alma.
    - Kedinin senin sempatik hayvanın olmadığını, aksine onun seni "Beni evinde tutuyorsan her türlü kaprisime katlanacaksın" diye gördüğünü kabullenemiyeceksen alma.
    - Alacaksan 1 değil 2 aynı yaşta kedi al ve çiftleşmelerini düşünmüyorsan hemen kısırlaştır, tek bir kısırlaştırılmamış kedi alacaksan sakın alma.

    Olay bundan ibarettir, gereğini arz ve rica ederim.




  • Sabit Fikir kullanıcısına yanıt
    quote:

    tek bir kısırlaştırılmamış kedi alacaksan sakın alma.


    bu kısmı anlamadım ben. benimki 12 aylık bir erkek ve kısırlaştırtmadım. bölge belirtme amaçlı etrafa işeme olayını hiç yapmadı şimdiye kadar. yapmayı alışkanlık haline getirmedikçe de kısırlaştırmayı düşünmüyorum. ne oluyor tek kedi kısırlaştırılmamış olunca? yanlış anlama, bi şeye karşı çıkmıyorum. belki bilmediğim bişey vardır diye soruyorum.
  • can_celik kullanıcısına yanıt
    Şöyle izah edeyim:

    Kedim 13 yaşında dişi Persian ve daha geçen yaz kısırlaştırılmasına karar verebildim, neden bu kadar geç?

    Kedoşumu 1,5 yaşında bana verdiklerinde bu konuda tecrübesizdim ve netten edindiğim bilgilerin sağlıksız olduğunu çok sonradan anladım:

    - Netteki bilgilerde kısırlaştırma ameliyatının erkek kedilerde çok kısa sürmesine rağmen dişilerde 2-3 saatlik ameliyat gerektiği bir çok kaynakta yazıyordu. Kıyamıyordum ona, ya masada kalır ise diyerek..
    - Ayrıca, bir ticari kaygı aklıma gelmeden bir kere anne olmasını, onları emzirmesini filan düşlüyordum, sonra kısırlaştırma işine bakarız diyordum.

    Ancak, bulunduğum yerde tanıdığım Persian kedi sahibi yoktu, bir defa tavsiye üzerine Siyam kedileri olan bir eve verdim ama almaya gittiğimde hem aksiyon olmadı dediler ve hem de Siyam vahşileri kızımın gözünün kenarını yaralamışlardı.

    Daha sonra bir pet arkadaşlık sitesine üye oldum, 4-5 talip çıktı ama hepsi 1 yaşında ve ilk defa milli olacak bebelerdi.
    Hiç birisi başarılı olamadı, bizimkinin sırtında kene gibi gezdiler ama aksiyon yok..

    Toparlar isek:

    Kedilerin sadece Mart ayında kızışacağı bir efsane imiş, kedoşum ilk geldiğinde şimdi çoktan kapanmış bir forumdaki veteriner arkadaş "Çekeceğin var" dediğinde anlam verememiştim.
    Sonradan 6 haftada bir kızışmaya başlayınca aklımı oynatacak hale geldim

    Kızıştığı dönemlerde gecenin bir yarısı tam mamasını yerken aklına gelince daha mamayı ağzında çiğnerken lokmayla karışık o acı acı miyavlamalarını çaresizlik içinde dinliyordum.
    Kedoşum da çok yıpranıyordu tabi o sürede, doğru dürüst mama yememesinden dolayı..

    Nihayet son yıllarda evimin yakınına taşınan bir veteriner "10 dakikada hallederim" deyince ona güvendim ve dediği gibi küçük bir kesikle halletti.

    Aynı şekilde, ortaokulda iken yolda bulup eve getirdiğim erkek sokak kedisi daha bir yaşına gelip kızışır kızışmaz o zamanki oturduğumuz bahçeli evin sokak kapısına kendisini kaldırıp kaldırıp çarpmaya başlayınca, yaralanacağından korkup kapıyı açtım ve gidiş o gidiş, bir daha gelmedi..


    Sonuç olarak:

    Evde 1 kedi olunca, bütün dikkati sahibine yöneliyor, oysa en az 2 kedi olsa birbirleriyle meşgul olurlar.
    Ne fark eder dersek mesela şöyle olabilir, bilgisayarı açmaya yöneldiğimizde benim kedoş şöyle bir bloke koyabilir, "Başlatma o devamlı baktığın şeye, ben daha önemliyim"

    Bir de ne kadar masum , bakışlarını kaçırıyor kerata

    Kedoşum:

    Kedi Sahiplenmeye Tavsiyeler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sabit Fikir -- 16 Nisan 2020; 21:59:33 >




  • Sabit Fikir kullanıcısına yanıt
    ama kedinin tek kalmaktan canının sıkılması olayı ile kısır olup olmamasının bi alakası yok ki. yani evin tek kedisiyken canı sıkılan kısırlaştırılmamış kedi, kısırlaştırılınca canı sıkılmaz mı oluyor? pek mantıklı gelmedi :)

    ayrıca, her kedideki libido miktarı da aynı olmuyor. insanların da kimisi azgın olur kimisinin aklına arada bir gelir kedilerde de aynı şekilde. benimki, hiç sidik fışkırtma (fışkırtma diyorum çünkü normal bi işeme değil o) veya dışkı bırakma gibi şeyler yapmadı. sadece eğer kendisiyle çok uğraşırsam kolumu ısırıp kerkinmeye çalışıyor, o da çok ender. yani her kedi aynı olmuyor o yönden. ayrıca kedinin dış ortamı (hatunları) ne kadar gördüğünün de rolü var. sizin kediniz bahçeli evde bütün gün dişileri kesmekten aşk yapmaya can atan bir hale gelmiş sanırım. benimki 10. katta ve dışarı baktığında görebileceği kedi olmuyor pek. pazar günleri kedisi bol bir parka götürüp tasmayla dolaştırıyorum ama onda da diğer kedilerle pek ilgilenmiyor.




  • can_celik kullanıcısına yanıt
    "ama kedinin tek kalmaktan canının sıkılması olayı ile kısır olup olmamasının bi alakası yok ki. yani evin tek kedisiyken canı sıkılan kısırlaştırılmamış kedi, kısırlaştırılınca canı sıkılmaz mı oluyor? pek mantıklı gelmedi :)"

    Demek ki uzun ve paragraflı yazmama rağmen kendimi ifade edememişim. Benim hatam olsa gerek.
    Daha fazla bu konuda fikir yürütmeme gerek kalmadı.

    Size kedinizle birlikte uzun ömürler diliyorum, aynen benim kedimim 13. yaşına girmesini ve onun halen güç ve kuvvetinin yerinde olmasına sevindiğim gibi sevinirim o gün geldiğinde, sizin için;
    Halen burada olur isek
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.