Şimdi Ara

Kayıp kıta ' MU ' ,Maya Kehanetleri 2012, Dünyanın sonu , İlk İnsan vb. konular

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
229
Cevap
16
Favori
26.273
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İlk olarak İngiliz Albay ve gezgin James Churchward'ın Tibet'te yaptığı araştırmalara dayanan ve bunlarla ilgili olarak yazdığı 4 adet kitabına konu edilmiştir. Churchward, Tibet tapınaklarında bulduğu yazı tabletlerini oradaki rahiplere tercüme ettirerek elde ettiğini açıkladığı efsaneye göre Büyük Okyanus'ta, Asya kıtası ve Amerika kıtası arasında ve Avustralya'nın iki katı büyüklüğünde bir kıta olduğunu anlatır.

    Bilim çevrelerinde levha tektoniği konusundaki bilgi birikimine dayanarak Mu'nun da Atlantis gibi bir efsane olduğu konusunda görüş birliği vardır.[2] Levha tektoniğine göre kıtaları oluşturan SiAl (silisyum/alüminyum) kayalar, okyanus diplerini oluşturan SiMg (silisyum/magnezyum) kayalar üzerinde "yüzerler". Büyük Okyanus dibinde Mu kıtasını kanıtlayacak herhangi bir SiAl kayaya rastlanmamıştır.[3]
    İlk kez James Churchward tarafından ortaya atılan[1], [4]geçmişte üzerinde ileri bir uygarlığın bulunduğu, Pasifik Okyanusu’nda bir kıtanın varlığı konusundaki görüş, çeşitli belge[5] ve bulgular [6] mevcut olmakla birlikte, henüz arkeologlar arasında yaygınlık kazanmamış bir görüştür. Çin'e ve çevre adalara kaçanların kitabelerinde "Kıtamız battı, biz de buraya kaçtık" yazmaktadır. Bu yazılı kayalar 14 bin yıllıktır, c14 karbon testleriyle sabittir. Türkler'in de Mu Kıtasından geldiği söylentileri de varsayım olarak eklenmiştir. Mu Kıtası, M. Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan bir ekip tarafından araştırılmıştır. Deniz dibinden bulunan kalıntılara Karbon testleri yapılmıştır.

    Yaklaşık 50 yıl boyunca 20’den fazla ülkeye giderek Mu uygarlığı hakkında veri toplayan James Churchward’un ve Mu varsayımını destekleyenlerin Mu uygarlığı hakkındaki görüşleri kısaca şöyle özetlenebilir:
    Yeryüzünde insanın ilk ortaya çıktığı kıta Mu kıtasıdır.[11]
    Mu kıtası kuzeyden güneye 3000 mil, doğudan batıya 5000 mil kadar uzanan,üç kara parçasından oluşan büyük bir kıtaydı.[12]
    Günümüzde Polinezya, Mikronezya ve Melanezya takımadalarını oluşturan adalar, muhtemelen bu kıtadan arta kalan kara parçalarıdır.[12]
    Bu kıta, kıtanın altında yer alan gaz odacıklarının patlamalara yol açması nedeniyle, yaklaşık 12.000 yıl önce 64 milyon nüfusuyla birlikte sulara gömülmüştür.[13]
    Bu kıtada 70.000 yıl önce tek tanrılı bir din bulunuyordu. Aynı tarihlerde Mu'lular diğer kıtalarda koloniler oluşturmaya başlamışlardı ki, anavatan dışındaki en büyük imparatorluk, başkenti günümüzde Gobi Çölü’nün uzandığı bölgede bulunan Uygur İmparatorluğu’ydu.[14]
    Mu dininin öğretimini Naakaller adı verilen rahipler üstlenmişlerdi ve sembolizme dayalı bir öğretimleri vardı.[15]
    Mu dininin esası, Tanrı’nın tek oluşuna ve ruhsal gelişim için sürekli olarak tekrar doğmak inanışına dayanıyordu.[16]
    Atlantis’teki din Mu’nun tek tanrılı dininden başka bir şey değildir.[17]
    "Ra" sözcüğü güneş anlamına gelirdi ki, daire ile ifade edilen güneş sembolü, bir ad ve sıfat vermek istemedikleri, "O" diye hitap ettikleri Tek Tanrı'yı simgelemede kullanılırdı; Mu imparatoru da “Mu’nun güneşi” anlamında Ra-Mu adıyla ifade edilirdi. Ra sözcüğü sonradan diğer kıtalara ve Atlantis yoluyla Mısır'a da taşınmıştır.[18]
    Dört ırktan oluşan Mu'lularda yazı dilleri farklı olmakla birlikte, konuşma dilleri ortaktı..[19]
    Mu'lular günümüz uygarlığına kıyasla manevi alanlarda çok daha ileriydiler.[20]
    Telepati, durugörü, çift bedenlenme, astral seyahat gibi, uygarlığımızda ancak kimi medyumlarda ve mistiklerde görülebilen olağanüstü yetenekler Mu'lularda olağan yetenekler olarak mevcuttu.[21] (Bu, Churchward’un değil, bazı izleyicilerinin görüşüdür).[22]
    Mu uygarlığının en önemli çöküş nedeni, teşevvüş adı verilen, bir aşamadan diğerine geçilirken yaşanan kargaşa dönemini atlatamamasıdır. (B.Ruhselman’a göre)[23]
    Genelde bu iddiaların herhangi birini destekleyecek arkeolojik veya antropolojik bulgu bulunmamaktadır. Mu dinine, kolonilerine (örneğin Uygur İmparatorluğu kolonisi fikri) ve Mu kıtasının nasıl battığına ilişkin iddialar[kaynak belirtilmeli] Mu varsayımını savunanlar arasında da genel geçer kabul görmemiştir ve farklı düşünceler mevcuttur.







  • mu kıtasının yeri:

     Kayıp kıta ' MU ' ,Maya Kehanetleri 2012, Dünyanın sonu , İlk İnsan vb. konular
  • hmmm
  • ya geçen orda gene nrec diye bi yer açtılar yok deney meney yapacaz koca kıta yok oldu
  • rezerve
  • 2012 son mu başlangıç mı?


    Mayalar 2012 için 'zamanların sonu' diyor. Ancak bu yok oluş anlamında değil fiziksel bir değişim. İnsanoğlu dört kez geriledi ve artık değişim zamanı. Mayalar'a göre; 2012 yılı insanlığın yükselişinin başlangıcı olacak.

    Maya Kehanetleri'ne göre 22 Aralık 2012 tarihi dünya için çok önemli. Çünkü bu dönemde içinde yaşadığımız çağ sona ererek yeni bir çağ başlayacak. Büyük bir tufanla gelecek olan bu yeni çağın ipuçlarını ise bilim adamlarına göre iklimsel değişimler sayesinde şimdiden gözlemleyebiliyoruz. "Beşinci kutupsal kayma" olarak adlandırılan bu değişimde daha önceki değişimlerde olduğu gibi yine kutupların manyetik alanının değişmesiyle meydana geleceğini söyleyen Sınır Ötesi Yayınları'nın Genel Yayın Yönetmeni Ergun Candan, dünyadaki iklimlerin değişimini de buna bağlıyor. Candan, "Kutuplar yer veya açı değiştirdiğinde kutuplarda buzlar eriyor. Kaldı ki, küresel ısınma sonucu şu anda Kuzey Kutbu'ndaki buzullar zaten erimeye başlamış durumda. Mayalar'a göre de daha önce yaşanan dört çağda tıpkı bu şekilde sona erdi" diyor.

    * Peki tüm bu bilgiler bilimsel olarak ortaya konup kanıtlandı mı? Dünyanın en az dört kez kutupsal kayma (kuzey ve güney kutbu) yaşadığı bilimsel verilerle kanıtlandı. En son Discovery kanalında dünyanın manyetik alanının belirli periyotlarla nasıl değiştiğini bilimsel çevreler açıkladı. Hatta bilgisayar ekranındaki üç boyutlu animasyonlarla gösterimi yapıldı. Şu anda dünyanın manyetik alanında muazzam bir değişim var. Bunun da en büyük nedeni güneşte meydana gelen değişimler. İlginç olan Mayalar bunu biliyordu. Konunun bir diğer yanı da Mayalar'ın bununla da yetinmeyip, gelecekte tüm insanlığı etkileyecek trajediyi bizlere şifreli bir şekilde duyurmuş olmalarıdır. Bu şifreye göre dünya için 2012 yılı çok önemli.




  • Kıtalar arasında kayıp bir parça varmı ki ? Sonuçta bi bütündü zamanla kopmalar olmuş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ivoorzwart

    rezerve
  • İKİ YILLIK HATA PAYI...

    * 22 Aralık 2012 tarihi konusunda hiç şüphe yok mu? Mayalar'ın yakın geleceğimize ilişkin kehanetleri tüm ezoterik bilgilerle örtüşmektedir. Bu nedenleFİLM GERÇEK Mİ OLACAK? Felaketi anlatan The Day After Tomorrow (Yarından Sonra) filmi gösterime girdiği günden beri çok konuşuluyor. Son zamanlardaki belirtiler de �acaba mı� dedirtiyor.verilen tarihin önemi çok büyüktür. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de gözardı edilmemelidir. Bunun sebebi Maya Takvimi'nin bizim kullandığımız Gregoryen Takvimi'ne çevrilişinde MÖ 1'den MS 1'e geçilmiş olmasıdır. Aradaki 0 atlanmıştır. Yaptığı araştırmada Astrofizikçi Cotterel de bu konuya dikkatleri çekmiştir.

    geçen günlerde bişi olmadı...ama acaba mayalar bunuda hesaba katmış olamalar mı? yani halen 2012 21 Aralık gecesi yani yılın en uzun gecesine tekabul eden geceden sonra mı başlayacak değişimler ?
    Birde foton ışınlarının dünyaya giriş zamanına denk geliyor...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mehmetbilen


    İKİ YILLIK HATA PAYI...

    * 22 Aralık 2012 tarihi konusunda hiç şüphe yok mu? Mayalar'ın yakın geleceğimize ilişkin kehanetleri tüm ezoterik bilgilerle örtüşmektedir. Bu nedenleFİLM GERÇEK Mİ OLACAK? Felaketi anlatan The Day After Tomorrow (Yarından Sonra) filmi gösterime girdiği günden beri çok konuşuluyor. Son zamanlardaki belirtiler de �acaba mı� dedirtiyor.verilen tarihin önemi çok büyüktür. Ancak bu tarihlemede iki yıllık bir hata payı bulunabileceği de gözardı edilmemelidir. Bunun sebebi Maya Takvimi'nin bizim kullandığımız Gregoryen Takvimi'ne çevrilişinde MÖ 1'den MS 1'e geçilmiş olmasıdır. Aradaki 0 atlanmıştır. Yaptığı araştırmada Astrofizikçi Cotterel de bu konuya dikkatleri çekmiştir.

    geçen günlerde bişi olmadı...ama acaba mayalar bunuda hesaba katmış olamalar mı? yani halen 2012 21 Aralık gecesi yani yılın en uzun gecesine tekabul eden geceden sonra mı başlayacak değişimler ?
    Birde foton ışınlarının dünyaya giriş zamanına denk geliyor...


    Şimdiden kıvırmaya başladılar

    Yattı bu iş




  • Dünyanın rezonansı (Schumann Resonance) binlerce yıldır 7.4 Hz.’di. 1980li yıllardan beri 12Hz’e ulaştı. Bu, bugün yaşadığımız 24 saatin eski zamanda 16 saate eşit olduğunu göstermektedir. Zaman hızlanıyor.






    evet zaman çık hızlı geçiyor ...
  • Güneş aktivitesi zirvesinde ve Manyetik kutup yer değiştirirse ne
    olur?

    Manyetik kayma demek, dünyanın manyetosferinin, yani manyetik
    kalkanının bir süreliğine kapalı olması demek. Güneş'ten veya uzaydan
    gelecek her türlü etkiye açık olacağız demek.

    Güneş'ten gelen zararlı ışınlar ve kozmik ışınlar direkt dünya
    yüzeyine ulaşacak. En basit sonucu milyonlarda kanser vakası.

    Diğer olası sonuçlarından biri, dünyanın manyetik alanı etkin
    olmayacağından meteor gibi cisimlerinde yönlerinin dünya tarafından
    değiştirilemeyeceği, zam tersi çekileceği olasılığı...

    Dünyanın yer çekimine etkisi tahmin edilememekle beraber, volkanlar,
    depremler vs.. gibi olayların zirve yapacağı tahminlerden biri.
  • www.gizemlioda.com adresinede bekleriz sizleri
  • uzaylılar gemileriyle ışık hızını aştıkları için einstain teorisine göre zamanda yolculuk yaparak geçmişede gidebilir böylece eski yazıtlarda bunu yazabilirler,uzaylılar dünya dışında oldukları için dünyanın son bulduğu 2012 biliyorlarsa bunu yazabilirler
  • murloclarda gerçekmiş kenkslar

     Kayıp kıta ' MU ' ,Maya Kehanetleri 2012, Dünyanın sonu , İlk İnsan vb. konular
  • 2012'de mevsimlerin iyice dengesizleşeceğine inanıyorum, belki aşırı sıcak belkide buzçağı..
    yukarıda yazılarda yazıldığı gibi manyetik alanın değişmesini bekliyorum ve umuyorum, bilmem kaçbin yılda bir değişiyormuş dünyanın manyetik alanı.. 2012 yeni değişim diyorlar, ne kadar doğrudur bilemeyiz.. yaşayalım görelim :)
  • DÜNYANIN DEĞİŞİMİ

    Dünyanın kalp atışı kabul edilen bir elektromanyetik rezonans vardır. 1954 ten beri bilinip, ölçülen bu değer, bulucusu Alman fizikçi Schumannın adıyla anılan, Schumann Rezonansı olarak, SR simgesiyle anılır ve Dünya yüzeyi ile 55km. lik atmosfer sonrasındaki iyonosfer arasındaki bölgede ölçülmektedir.
    Dünyanın bu kalp atışı, Güneşin düzenli 11 yıllık aktivasyon periyotlarına göre periyodik değişimler göstermesine rağmen, zannedilen o ki güneşin düzen dışı büyük patlamalarından doğan bir değişim geçirmektedir (Mayaların dediği gibi 2012 de kıyamet Güneşten gelecek). Bilim tarafından farkedildi ki bu rezonans, bu kalp atışı dramatik bir biçimde artmakta. Yıllar yılı 7.8 değerini koruyan ve yıllar içerisinde yükselen bu değer, bugün 12 devir/sn ye ulaşmıştır. 13 devir/sn lik değer zero point olarak anılır ve Dünyanın dönmesi bu değere ulaştığında duracak ve Dünya tersine dönmeye başlayacak. Ayrıca Dünyanın manyetik alanı da buna ters orantılı olarak azalmakta ! Son 4000 yıldaki değerler neredeyse son 4 yılda yarıya inmiş durumda !...
    Ve bir magnetik tersliğin gelmekte olduğu bildiriliyor. Hatta seller, fırtınalar ve acayip hava şartları bu sebebe bağlanıyor. Ayrıca bu artıştaki hızlanma bizde, 24 saatlik bir günü, 16 saat olarak yaşanıyormuş gibi bir hissediş yaratıyor. Manyetik rezonansın 13 devir/sn. değerine varmasıyla, dönüş yönünü değiştirecek olan Dünyanın, çok uzun yıllar önce de dönüş yönünü değiştirip bugünkü yönünde dönmeye başladığı bildiriliyor. Bu değişim ile Dünya tersine dönmeye başlayıp, Güneşin batıdan doğacağı söyleniyor.
    Burada bir saplama yapalım 1959 yılına dönelim ve Bedri Ruhselmana gösterilen vizyonda da söylendiği gibiDünya ekseninin yönünün değişmesi Ayrıca,
    Büyük Mutasavvıf Muhiddin-i Arabî ile İnsan-ı Kamîl kitabının yazarı Abdülkerim Ceylî kıyamet anlatımlarında benzer ifadelerle; Kıyametin bir başka alâmeti dahi; Güneşin battığı yerden doğmasıdır Bundan sonra tövbe kapısı kapanır ! Daha önce iman etmemişse, artık bundan sonraki imanı nefse fayda vermez!.. demişlerdir.
    Ve bir başka spiritüel mesajda şu ifadeler bulunmaktadır;


    Yaşanması mutlak olan bu devreye ermenize az bir zaman kaldığı ve ufkun batıdan gelişini mutlulukla karşılamaya hazırlandığınız bu günlerde; yani yakın olan bu ışık günlerinin arifesinde, insan milletinin hazır olmaya ihtiyacı vardır.




  • Allah, ilk insan ve ilk Peygamber ola Hz. Âdem'in eşi Hz. Havva'yı da şöyle yarattığını anlatmaktadır: "Ey insanlar, sizi tek bir nefisten (Hz. Âdem) (a.s)'dan yaratan ve ondan zevcesini (Hz. Havva'yı) vücuda getiren ve her ikisinden birçok erkekler, ve kadınlar türeten Rabbiniz (e karşı şirk ve isyan)dan sakının..." (en-Nisa, 4/1). Bu ilk yaratılış dışında insanlar bir erkekle bir kadının münasebetinden meydana gelmektedir. Ancak Allahu Teâlâ mucize olmak üzere Hz. İsa'yı Hz. Meryem de ruhundan üfleyerek yaratmıştır. İslâm'a göre ilk insan aynı zamanda ilk peygamberdir. insan neslinin "yeryüzünde kan dökecek birisi" olması daha sonra teşekkül etmiştir. Bunda da Hz. Âdem'in oğullarından Hâbil ve Kâbil'in arasında geçen çekememezlik, çıkar ve nefs etkili olmuş ve şeytanın verdiği vesveseyle Kâbil kardeşini öldürmüştür. Bu aynı zamanda insanlığın seyir çizgisini belirlemiş ve tevhidle şirkin temellerinin atılması sağlamıştır. Böylece insan, ya Allah yolunda giderek tevhit çizgisinden ayrılmayacak ya da bunun karşıtı olan sirk (şeytan) yolundan giderek Allah'ın lânetine uğramış olacaktır. Bunun orta yolu yoktur.




  • 2.000 yılına girmeden de kıyamet senaryoları üretilmişti.
    Şimdi de Mayalar' dan 2012' yi türettiler.
    Bir sonra ki acaba hangi yıl olacak?
    Her 10 yılda bir kıyamet yaşıyoruz.
  • Yıllardır bu konuyla ilgili çalışan

    MOTHER SHIPTON (15. YY.DA YAŞAMIŞ ÜNLÜ İNGİLİZ KADIN KAHİN)


    Mother Shipton (Şipton Ana)diyorki:


    "Uçaklardan, denizaltılardan, uydu haberleşmesinden, AIDS ten ve 20. Yüzyıldaki kadın-erkek davranışlarına kadar herşeyden bahsettikten sonra,
    ..Ve insanlığa düşünme zamanı verilecek (20. yüzyıla kadar)


    *Sonraki yüzyıl (21.yy.) yaklaşmadan işaretler görülmeyecek;(2007-2010 arası dönem yaklaşmadan alametler görülmeyecek deniliyor 2007-2010 arası volkanik patlamalar ve Büyük depremler) dünyanın alt üst olduğu zamanın geleceği hakkında

    (ABD_İNGİLTERE_İSRAİL'in depremle yere batacakları hususu ) İnsan korkuyla titreyecek, o yüzyılda (21.yy.) yaşadığı için.


    Yedi gün, yedi gece için, insan korkunç bir görüntü seyrediyor!


    İnişler, çıkışlar aklın ötesinde, dağlar kükremeye başlayacak, depremler kentleri yutuyor, karalarda tufan, sel suları karalara saldırıyor. İnsanoğlu, çamur ve batağa gömülüyor. Okyanuslar, kıyıdan yükselecek, eski kıtalar gidecek, yenileri dirilecek, (Atlantis ve Mu kıtaları Atlas okyanusunda ve Büyük okyanusda 2011 den itibaren yer yüzüne çıkacak Avrupa,Afrika ve Asya kıyıları tsunamı dalgaları ile yok olacak.)kızgın canavar göklerden geçecek
    Ve uzak bir yerde;
    Bazı insanlar, Oh ne kadar az bir grup Dünyada, çok az sayıda insan kurtuluyor. İnsan ırkı yeniden başlıyor. Ve dünyada kısa bir süre geçiyor. İnsan unutuyor ve gülüyor, kendisine dönüyor. İnsan hak ettiği kaderi elde ediyor.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.