Şimdi Ara

İTÜ (ve) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği hakkındaki sorularınızı cevaplıyorum (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
247
Cevap
19
Favori
21.204
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • MF4 12572

    Makina yazacağım tutar mı ? Geçen sene 211 kontenjanla 12.200 le kapatmış.

    Bu sene kontenjanı azlatarak 205 yapmışlar zor gibi gözüküyor..

    Bir sonraki tercihim elektirik 88 kontenjanla 15.100 le kapatmış

    Bu sene kontenjanı 95 yapmışlar rahat olayım mı elektirk için ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: serhan323

    Takipteyim .%30 ingilizce olmasını çok iyi açıklamışsınız ama insanın içi sinmiyor . imkanınız varsa biraz daha açıklar mosınız bu konuyu. Teşekürler

    Şimdi daha da açayım.

    Şimdi siz tercih yaparken bakıyorsunuz İngilizce, %30 İngilizce, aralarında sıralama farkı da var, haliyle ben daha iyi sıralamadakini yazayım hem de İngilizcemi geliştiririm mantığıyla yazıyorsunuz. Diyelim ki İngilizceniz gerçekten iyi değil, D kurunda başlıyorsunuz. Öncelikle sizi kimse korkutmasın İTÜ Hazırlığı keyifli bir dönem. Hem arkadaşlıklar edinirsiniz, hem de öyle çok aşırı da zorlamaz; ama o dönemde midtermler, quizler, ödevler bitmez. A ve B kuruysanız Ocak'ta girip irregular olma şansınız var; ama çok da tavsiye etmem. Belki İngilizceniz çok iyidir de hani sırf yarım dönem hazırlık okuyayım diye A kuruna gitmişsinizdir, ona bir şey diyemem. 1 sene temiz hazırlığınızı okuyup Haziran'da girip geçersiniz; ama öyle kolay değil sınav herkes için. Bayağı kalıp okul uzatanlar felan oluyor. Hatta test atölyesi, istanbul dil akademisine deli gibi para bayılıp yine de geçemeyenler var. Bu nedenle hazırlığı fazla laylaylom da geçirmemek lazım. Hazırlığı geçince işte dersler başlıyor, şimdi İngilizce okuyanlar ilk başta İngilizce okuduğuyla övünüyorlar özellikle hazırlıkta; ama sonradan geçiyor bu hissiyat. Daha az İngilizce ders var ve siz dersi İngilizce almak zorundasınız. Bazıları gerçekten kendini geliştirmiş oluyor; ama bazıları hala duyduğunu çok iyi anlayamıyor, bu nedenle sıkıntı yaşayabiliyor. Ayrıca her hocanın da İngilizcesi iyi değil. Gerçekten çok iyi olanlar da var.

    Şimdi özetle size şunu söyleyim

    %30 okumanın avantajı
    -İster Türkçe, ister İngilizce ders seçebiliyorsunuz. Tabii bazı dersler mecburi İngilizce alınıyor. Bu da daha çok hoca seçeneği demek oluyor.
    -%30 doldurmak çok aşırı zor değil, zaten bazı dersler programınızda mecburi İngilizce olduğu için doluyor bir şekilde.
    -Bitirme tezinizi Türkçe yapabilirsiniz. İngilizce okursanız tezi de İngilizce hazırlamak zorundasınız.
    -Haliyle gördüğünüz gibi daha rahat bir eğitim hayatı sunuyor.

    %100 okumanın avantajı
    -Daha iyi sıralamalı öğrencilerle beraber oluyorsunuz genelde(Çok önemli bir kriter değil bence, hatta çan bile yükselebilir)
    -%30 olanlar İngilizce-Türkçe karışık ders dinledikleri için tam aşina olamazken, bu arkadaşlar artık bir yerden sonra İngilizce dersleri garipsemiyor, dinlediklerini daha rahat anlıyorlar.
    -Daha çok İngilizce kaynaklarla muhattap oluyorlar, bu yüzden İngilizcelerini ite kaka geliştirmek zorunda kalıyorlar.
    -Diplomada İngilizce yazıyor(Bence bu da çok mühim kriter değil)

    Gördüğünüz gibi %30 daha rahat bir eğitim hayatı sunuyor. %100 ona göre daha da zor oluyor; ama bir yandan da İngilizce konusunda kendini geliştirmeye mecbur bırakıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: Alperenasım

    Merhaba İTÜ İşletme müh. ve Mimarlık arasında kaldım ne dersin ?

    Dostum aralarında net çok farklar var. Fakültesi farklı, yapacağın iş farklı, sektör çok farklı. Hani senin ne istediğini bilmiyorum ki? Ben olsam mimarlık tercih ederdim; ama bu daha iyi olduğu için değil, sadece daha çok ilgimi çektiği için. Sen de bir şeyler söyle ona göre yorum yapayım.

    Net farklar olduğunun farkındayım ama ikisinin de kendi arasında cazip gelen noktaları var fakat mimarlıkta kafama takılan soru özel bi yetenek gerekip gerekmediği ki çizimim çok kötüdür. Ayrıca İTÜ de hangisini tercih etmenin daha mantıklı olduğu kafama takılıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: nogameirish

    Benim siralamam odtu ve itu kimya muhendisligine yetiyor. Odtu daha onde ama istanbul ve itunun yurt imkanları bana daha cazip geliyor. Eğitim olarak odtu ve itu arasında bariz bir fark var mıdır? Odtunun yurtlari baya kötü gözüktü bana eğer eğitimleri arasında çok fark yoksa itu düşünüyorum.

    İTÜ'de pek Kimya Mühendisliği okuyan arkadaşım yok; ama genelde övündüklerini görüyorum, hani çok rahatsız olanı da görmedim. Bence ODTÜ daha iyidir, öndedir diyemiyorum. ODTÜ'nün yurtları hakkında da bilgim yok, kötü olduğunu senden öğreniyorum, bakmamıştım. İTÜ'de güzel, lüks yurtlar da var; ama en ucuzu bile gideri var bence. Vadi yurtları 3 kişilik, kalan 2 kişi rastgele geliyor. Daha sonradan istediğin arkadaşlarınla odaya çıkabiliyorsun. Yurtlar okulun içinde sürekli ring servisler önünden geçiyor. Yürüsen bile 15 dk sürüyor fakültelere. 100 mbit internet var. Duşları felan da güzel. Arkadaşlarınla anlaşıp odaya minibuzdolabı, tost makinesi, kettle vb. şeyler alabilirsin. Yurtta çamaşırhane, ütü odası felan vardı. Ayrıca yurtta da dışarda da spor salonu var. Yurt hayatında sıkıntı yoksa, arkadaşların ters gelmediği sürece aşırı sıkıntı olmaz; ama yurt hayatı bana göre değil dersin 1 sene sonra arkadaşlarınla eve de çıkarsın. Ayrıca İstanbul farkı da senin için önemliyse İTÜ'yü tercih edebilirsin.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mad_Jak

    İTÜ Fizik Mühendisliği hakkında bilginiz var mı? Bir de okuyan arkadaşınız varsa memnunlar mı?

    İTÜ Fizik Mühendisliği okulda revizyona gitmiş bölümlerden.

    2013-2014'ten ibaren yeni ders planı oluşturuldu.
    http://www.sis.itu.edu.tr/tr/dersplan/plan/FIZ/201410.html

    Elektronik, elektromanyetik gibi dersler eklenmiş. Bu dersler de bana tam akademik kariyeri çağrıştırıyor. Özellikle İTÜ'de EHB, Bilgisayar, Makine gibi bölümlerde okuyan öğrenciler Fizik Müh, Matematik Müh gibi bölümlerle çap yapıyorlar, epey de başarılı oluyorlar. Hatta İTÜ Makina 4. sınıfa gelmiş; İTÜ Fizik Müh. ile de çap yapan 3. sınıf olan bir arkadaş Makine'yi bırakıp Fizik'ten devam edip akademisyen olmak istiyordu. Size tavsiyem gerçekten akademik kariyer hedefiniz varsa düşünebilirsiniz. Yeni planlarında da ders geçmeyi zorlaştıran bir sistem de yapmışlardı. CC altı kaldı mı sayılıyordu, tam emin değilim, ona bakmak lazım.




  • barman B kullanıcısına yanıt
    Çok teşekkür ederim :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kurabiye1996

    hocam merhaba nasılsınız ? forum sizi özledi. siz geçmişte forumun en popiler en aktif üyesiydiniz .gerçi halen öyle sizi bilmeyen neredeyse yok gibidir.neyse ben size neden inşaat mühendisliğinden ehb ye geçtiğinizi soracaktım?birde böyle geçişler nasıl oluyor ?ilden ile geçişlerde var mı? zorlukları nelerdir ?

    Merhabalar, teşekkür ederim, gayet iyiyim. Haliyle üniversitedeyken ygs-lys bölümünden uzaklaştım, artık sınav değil de tercihler için bilgim kadarıyla yardımcı olayım dedim. İleride mezun olduğum zaman daha büyük hizmet düşünüyorum.

    Öncelikle diğer soruna cevap vereyim. İlden ile geçişler bildiğiniz üniversite dışı yatay geçiş oluyor. Ayrıca burada bölüm değişikliği olmuyor, üniversite değişikliği oluyor. Atıyorum Kocaeli Elektrik'ten İTÜ EHB'ye geçemiyorsunuz; ama Elektrik'e geçebilirsiniz. Bunda okul içi ortalamanız, LYS yerleştirme puanınız felan da önemi oluyor. Ayrıca hazırlık da okuyamıyorsunuz, İngilizce proficiency sınavını da vermek zorundasınız tek seferde.

    Bunlar dışında üniversite içinde sadece yaptığınız ortalama ile üniversite tercihlerindeki gibi yatay+çap tercihi yapabiliyorsunuz. Bu da öğrencilerin başvurularına göre değişiyor. Atıyorum bir sene 3.60 ile kapasın, diğer sene 3.80'le kapayabilir, tamamen tercih meselesi.

    Niye geçtiğimi açıklayım. Öncelikle hazırlık olsun, 1. sınıfın ilk dönemi olsun kafamda yatay yaparım, yapmalıyım planı yoktu; ama ortalamam iyi gelmişti ilk dönem, ikinci dönem de ben biraz çabaladım, güzel bir ortalama yaptım ki o ortalamamı hafif düşürsem de hala koruyor sayılırım. Her neyse EHB 1. sıramdaydı, ilk tercihimde yerleştim, sonradan da bilgisayar felan vardı. İTÜ İnşaat iyi miydi derseniz, sapına kadar iyi bölüm bence. Fakültesi güzel, fakültede çevre-geomatik sağolsun kızlar bol. Yeni cafesi felan da açıldı. Okulun girişine de yakın. Öğretim üyesi konusunda da okulun en kabalalık kadrosuna sahip. 41 profesör var bölümde. Amma velakin çok insanla konuştum, çok araştırdım. İnşaat mühendisliği benim yaşantıma tersti. Öncelikle inşaat mühendisi şantiye ile ister istemez iç içe olmak zorunda, öyle tak diye projeci olunmuyor, olan da bir şekilde bulaşıyor. Şantiye dediğin 15 günde 1 gün tatili olan, tozlu, pis bir ortam. Altında çalışan adamların en fazla ortaokul mezunu, hapisten çıkan adam bile var. Telefon rehberin sıvacı, mermerci, betoncularla dolu. Gece yarısı beton dökmeleri vs. Ayrıca tam bekar hayatı vadediyordu benim için. Hani diyelim evlendin, çocuğun var İstanbul'da şantiyede çalışıyorsun. Burada şantiye bitti, şirket seni bambaşka bir ile gönderdi, mecbur gitmek zorundasın, işsiz kalmak istemiyorsun. İşte ben bu ve buna benzer problemler nedeniyle inşaat gibi arazi üzerine değil de, daha kapalı, klimalı, hafta sonu tatili olan, yeri yurdu belli olan, ilgimin de olacağı bir bölüm tercih etmek istedim. Bunun gibi nedenlerden inşaatı bıraktım; ama inşaat işini yapmak istiyorsanız ODTÜ'den bir adım öndedir bence. Hatta Boğaziçi'nin gazına gelmezseniz, oradan da iyidir.

    Bu arada herkes ENKA gibi şirketlerde yönetici olacağını hayal ediyor, olanı da var tabii ki; ama kolay değil bu işler, bu işlerde bayağı torpil geçiyor. Bir de Boğaziçi mezunu olursanız da kimse gözünüzün yaşına bakmıyor, yani siz de o şantiyede çalışıyorsunuz.




  • barman B kullanıcısına yanıt
    Birisi itunun o eski günleri kalmadı artık eğitim anlamında odtunun çok gerisinde kaldı yazmıştı bu da çok kurcaladi aklımı eğer aralarında pek fark yoksa istanbul ve yurt farkıyla itu önde benim gözümde

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: du riechst so gut

    quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: geomatic17

    kimse kontrol ve otomasyon mühendisliği hakkında bişey sormamış :) kontrol ve otomasyon mühendisliği ile aynı fakülteye bağlısınız hocam az çok bilginiz vardır ne düşünüyorsunuz kont. ve ot. hakkında geleceği olsun iş imkanı olsun birde hocam bugün klavuza bakarken bir şey dikkatimi çekti artık yeni klavuzlarda bölümün yanında prof. doç. ve yar. doç sayısı yazıyor.İTÜ de makina mühendisliğinde 35 profesör 8 doçent ve 22 tane yar. doçent varken
    kontrol ve otomasyon mühendisliğinde 9 profesör 1 doçent ve 7 yar.doç var.
    Neden bu kadar fark var hocam
    İnşaattada mesela 41 profesör 22 doçent 30 tane yar.doç var.

    Ya aslında eski sıralamalarına baktığım zaman gereksiz bir gerilemeye gitmiş, nedenini de çözemedim. Millete elektrik&bilgisayar&ehb gibi bölümlerin yanında çok spesifik geliyor sanırsam. Her bölüm gibi öğrencilerin eleştirdiği bazı mevzular vardı, derslerin çoğunun iş hayatına yansımamasıyla ilgili. İşe yarayan bir iki dersimiz var diye bir iki eleştiri okumuştum teknik forumda; ama ben genel olarak tercih edilebilir bir bölüm olarak görüyorum. Yok boş boş kutu çiziyoruz felan diyenler vardı, tam neyden bahsediyorlardı bilmiyorum da bence öyle daracık iş bulunamayan bir bölüm değil. Gayet tercih edilebilir. Ayrıca kulüpleri de mümkün olduğu kadar aktif olmaya çalışıyorlar. İTÜRO diye robot yarışması da düzenliyorlar. Gerçekten ilgi duyarsan, sıkıntın olmaz.

    Şimdi diğer soruna gelirsek profesör, doçent sayısına çok takılmayın. Ha bazı okulların bölümlerinde profesör yok 2-3 doçent var. Onlardan zaten bir cacık olmaz da İTÜ'den bahsediyoruz. Öğretim üyesi dersleri verecek kadar yeterlidir kesinlikle. İnşaat dediğin bölüm çok çok geniş bölüm ve çok temel bir mühendislik bir de İTÜ'de. Haliyle çok öğretim üyesi olması doğal. Onların Hidrolik dalı var, mekanik dalı var, var oğlu var. Kontrol hocaları da zaten elektrik-elektronik mezunu, bilgisayar mezunu felan. Spesifik bir bölüm haliyle geniş bir yelpazeye ihtiyacı da yok zaten. Ek olarak da şunu söylemek isterim. Profesör sayılarına da takılmayın. Okulda bu nasıl profesör dediğim çok adam olmuştur, hani bilmiyorum; ama yardımcı doçentler, hatta bazen asistanlar çok daha iyi ders anlatıyorlar, yardımcı oluyorlar. Karşındaki profesör, istediği kadar akademik eğitim almış olursa olsun, öğretme yeteneği pek olmayabiliyor. O yüzden profesörden ders alıyorum, he heey durumu yok. Açıkçası aldığım derslerde bu profesörmüymüş, bu doçentmiymiş diye hiç umursamıyorum bile.

    Özetle İTÜ Kontrol tercih edeceksen teknik forum olsun, donanımhaber olsun araştır, oku kafana yatarsa yaz. Öğretim üyesine felan hiç takılma, o konuda hiç sıkıntı olmaz.

    hocam benimde hedef ehb idi fakat olmadı. şimdi kontrole gelsem, ilk 2 sene derslere asılsam, elektroniğe geçiş gibi bir şey mümkün mü ?

    Tabii ki mümkün ama kontenjanlar geçen sene 4 kişiydi, ondan önce 7 kişyidi. İngilizce bölüm açıldığından mütevellit belki tekrar 6-7 felan olabilir. Yine de ciddi ortalama istiyor. En son 3.66 ile kapamış. 4 üzerinden yapmak ne kadar zor dersen, imkansız değil de zor. Herkes üniversite ortamına ayak uyduramıyor, dersler lise gibi değil; ama kasarsan olur; ama bel bağlamamak lazım. Kontrol de güzel bölüm. Kulübü de elinden geldiği kadar aktif olmaya çalışıyor. İTÜRO'yu felan da düzenliyorlar bilgin vardır zaten. Dediğim gibi şu an kapalı ama teknikforum'u araştırmalısın.




  • Tuzlu Çubuk T kullanıcısına yanıt
    Ingilizcen uber seviye iyi olsa dahi turkceciler gibi yan gelip yatabilecegini dusunuyorsan turkcesine yonelmeni daha cok tavsiye ederim. 13 girisli olarak turkcesine girmek durumunda kaldim ingilizcesine de olsaydi girebiliyor olmama ragmen, sonra bir bir bucuk sene sonra anladim ki iyiki ingilizcesini kaldirmislar, sana oyle aciklayayim durumu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: furkan1zek


    quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: furkan1zek

    Neden itü ytü tobb gibi okullar %100 ingilizce eğitim vermiyor veya 2 ayrı bölüm açıyorlar? Okulda verilen hazırlık eğitimi o 4 sene sonrasında kalıcı olamaz ki ingilizce aktif kullanılmazsa. Ben geçen yıl tercih yapmıştım ama bu konu benim tercihimi etkilemişti . Önemli bir konu olduğunu düşünüyorum diğer arkadaşlarda cevaptan yararlanır.

    Aslında farklı farklı fikir ayrılıkları mevcut. İTÜ yıllardır Türkçe eğitim vermiş bir kurum, tamamen İngilizce eğitime dönüştürme karşı çıkıyorlar. Hatta İTÜ, ITU olmasın diye epey isyan ediyordu bazı kesim. Bu yüzden %30, %100 olarak denendi. Tabii İTÜ, hem ODTÜ ile sıralama konusunda kafa kafaya olmak, bazı bölümlerde geçmek, hem de İngilizce eğitimini yerleştirme amaçlı yola çıktı. Evet, sıralamalar ilerledi, bazı bölümlerde ODTÜ'yü geçtiler. Reklam konusunda etkisi oldu; ama sonradan problemler hissetmeye başladılar. Çünkü Türkçe eğitim veren belli yaşta iyi profesörler vardı. Onları İngilizce eğitime yöneltmek zor oldu. Bazı fakültelerde %100'ler devam etti, bazılarında kapanmıştı, bazı bölümlerde tekrar ihtiyaç hissedildi, tekrar açıldı. Bu arada %30 Türkçe eğitimi de İngilizce bakımından çok küçümsemeyin. Hani ben de %30 okuyorum ve %50 civarında İngilizce kredi vermişimdir ki geneli öyle. Sadece %50 ile kalmıyor. Eğer ki dilersen bayağı İngilizce alabilirsin tüme yakın derslerini; ama tabii millet İngilizce ile uğraşmaktan kaçınıyor bu tarz durumlarda.

    Şimdi siz benden daha bilgilisiniz tecrübelisiniz yazdıklarınızın da tamamını okudum. Anlayamadığım nokta şu ben geçen yıl girdim hacettepe eem ye. Şuan yakın bid arkadaşımda tercihte bulunacak onun için araştırıyorum. Bu arada işte geçen yılda hazırlıkla geçti. Bu yıl başlayacağım bölüme bu yüzden arkadaşıma da bilgi veremiyorum :) . Her neyse siz birine hacettepe eem yerine itü elektrik yazmasınının uygun olacağını yazmışsınız. Sırf o 4 senede ingilizce ilerlesin ilerde bir işe yarasın mantığını doğru bulduğum için %100 ingilizce olmayan bölümleri düşünmedim. Elektrik ile elektrik elektronik tam aynı değil . İşte birisi 1kw üzeri yüksek gerilimde yetkili diğeri daha çok 1kw altı . Kim neyi isterse seçebilir bu konuda ancak oradaki profesörler adapte olamıyor diye tüm Dünya da okutulan gereklilik olan ingilizceyi atlamak yanlış bence. Sırf bu yüzden ben geçen yıl hacettepeyi seçtim. İtü de %100 ingilizce olsa elektrigini düşünürdüm. Bu konuyu biraz daha detaylandırırsanız sevinirim.

    Aslında hazırlık işe yarasın gibi bir mantık güdülüyor; ama hazırlık benim gözümde İngilizce dil bilgisi öğrenme-kelime bilgisi arttırma-okuma yeteneği arttırmak üzerine kurulu. İTÜ'de zaten İngilizce eğitim bitmiyor. ING101-102-103-201 dersleri devam ediyor. Ayrıca İngilizce dersler almaya devam ediyorsunuz. Hani öyle İngilizce bitti gitti durumu yok. Hacettepe EE kötü bölüm felan gibi bir imada bulunmadım, sadece İTÜ Elektrik gerçekten iyi bölüm. Ayrıca güç elektroniğiyle uğraşıp elektronik işlerinde de çalışabilirsiniz. Hani İngilizce ve %30 kıyasını düşünerek tercih yaptıysan, saygı duyarım; ama benim mantığıma uymuyor. Zaten İTÜ'de de %30 bölümlerde İngilizce dersler alıyoruz, mecbur İngilizce kaynaklar kullanmak zorunda kalıyoruz. Çünkü bölüm zaten yabancı terimlerden oluşuyor hep. Hatta Oppenheim'ın Signals & Systems kitabının çevirisini bile kötü terim çevirilerinden dolayı tavsiye etmiyorlar. Hani %100 İngilizce değil diye İTÜ Elektrik'ten vazgeçtiysen bence o konuda yanlış yapmışsın. Çünkü %30 okuyanların da pek eksiği yok onlardan ve daha rahatlar. Yine de öyle hayatının hatasını yapmışsın gibi bir şey demek istemiyorum, Hacettepe EE gayet iyidir, umarım iyi bir eğitim-öğretim hayatın olur.




  • mayışlar ne kadar mayışlar?
  • barman B kullanıcısına yanıt
    Açıkcası ben Ar-ge'de çalışmak istiyorum, yani nasıl diyeyim araştırmacı, yeni teknolojilerin üretilmesini sağlayan tipler olur ya hani Ben esasen Elektrik Mühendisliği istiyordum ama İTÜ'ye gidip konuşunca ve bunu başka kişilerden de duyunca açıkcası Elektrik,Elektronik vb. mühendisliklerden biraz soğudum;

    "Elektrik mühendisi elektriğin kabloda nasıl ilerlediğini (elektronların hareketi vb.) bilmez veya ilgilenmez ancak elektriksel sistemleri oluşturur"

    Cümle direk böyle değil ama fikri bu. Ne kadar doğrudur açıkçası bilmiyorum ama ben elektriğin ne olduğunu, nasıl iletildiği, elektronların hareketi vb. gibi konuları detaylı öğrenmek istiyorum. Bu konularda yoğunlaşmak illa Fizik Mühendisliğini seçip akademisyen olmaktan mı geçiyor yoksa okul dışı lab.larda böyle çalışmalar yapılıyor mu?




  • Bizim uydu fabrikasının müdürüde oradan mezun. ama adam 60 küsür yaşında

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: du riechst so gut

    quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: geomatic17

    kimse kontrol ve otomasyon mühendisliği hakkında bişey sormamış :) kontrol ve otomasyon mühendisliği ile aynı fakülteye bağlısınız hocam az çok bilginiz vardır ne düşünüyorsunuz kont. ve ot. hakkında geleceği olsun iş imkanı olsun birde hocam bugün klavuza bakarken bir şey dikkatimi çekti artık yeni klavuzlarda bölümün yanında prof. doç. ve yar. doç sayısı yazıyor.İTÜ de makina mühendisliğinde 35 profesör 8 doçent ve 22 tane yar. doçent varken
    kontrol ve otomasyon mühendisliğinde 9 profesör 1 doçent ve 7 yar.doç var.
    Neden bu kadar fark var hocam
    İnşaattada mesela 41 profesör 22 doçent 30 tane yar.doç var.

    Ya aslında eski sıralamalarına baktığım zaman gereksiz bir gerilemeye gitmiş, nedenini de çözemedim. Millete elektrik&bilgisayar&ehb gibi bölümlerin yanında çok spesifik geliyor sanırsam. Her bölüm gibi öğrencilerin eleştirdiği bazı mevzular vardı, derslerin çoğunun iş hayatına yansımamasıyla ilgili. İşe yarayan bir iki dersimiz var diye bir iki eleştiri okumuştum teknik forumda; ama ben genel olarak tercih edilebilir bir bölüm olarak görüyorum. Yok boş boş kutu çiziyoruz felan diyenler vardı, tam neyden bahsediyorlardı bilmiyorum da bence öyle daracık iş bulunamayan bir bölüm değil. Gayet tercih edilebilir. Ayrıca kulüpleri de mümkün olduğu kadar aktif olmaya çalışıyorlar. İTÜRO diye robot yarışması da düzenliyorlar. Gerçekten ilgi duyarsan, sıkıntın olmaz.

    Şimdi diğer soruna gelirsek profesör, doçent sayısına çok takılmayın. Ha bazı okulların bölümlerinde profesör yok 2-3 doçent var. Onlardan zaten bir cacık olmaz da İTÜ'den bahsediyoruz. Öğretim üyesi dersleri verecek kadar yeterlidir kesinlikle. İnşaat dediğin bölüm çok çok geniş bölüm ve çok temel bir mühendislik bir de İTÜ'de. Haliyle çok öğretim üyesi olması doğal. Onların Hidrolik dalı var, mekanik dalı var, var oğlu var. Kontrol hocaları da zaten elektrik-elektronik mezunu, bilgisayar mezunu felan. Spesifik bir bölüm haliyle geniş bir yelpazeye ihtiyacı da yok zaten. Ek olarak da şunu söylemek isterim. Profesör sayılarına da takılmayın. Okulda bu nasıl profesör dediğim çok adam olmuştur, hani bilmiyorum; ama yardımcı doçentler, hatta bazen asistanlar çok daha iyi ders anlatıyorlar, yardımcı oluyorlar. Karşındaki profesör, istediği kadar akademik eğitim almış olursa olsun, öğretme yeteneği pek olmayabiliyor. O yüzden profesörden ders alıyorum, he heey durumu yok. Açıkçası aldığım derslerde bu profesörmüymüş, bu doçentmiymiş diye hiç umursamıyorum bile.

    Özetle İTÜ Kontrol tercih edeceksen teknik forum olsun, donanımhaber olsun araştır, oku kafana yatarsa yaz. Öğretim üyesine felan hiç takılma, o konuda hiç sıkıntı olmaz.

    hocam benimde hedef ehb idi fakat olmadı. şimdi kontrole gelsem, ilk 2 sene derslere asılsam, elektroniğe geçiş gibi bir şey mümkün mü ?

    Tabii ki mümkün ama kontenjanlar geçen sene 4 kişiydi, ondan önce 7 kişyidi. İngilizce bölüm açıldığından mütevellit belki tekrar 6-7 felan olabilir. Yine de ciddi ortalama istiyor. En son 3.66 ile kapamış. 4 üzerinden yapmak ne kadar zor dersen, imkansız değil de zor. Herkes üniversite ortamına ayak uyduramıyor, dersler lise gibi değil; ama kasarsan olur; ama bel bağlamamak lazım. Kontrol de güzel bölüm. Kulübü de elinden geldiği kadar aktif olmaya çalışıyor. İTÜRO'yu felan da düzenliyorlar bilgin vardır zaten. Dediğim gibi şu an kapalı ama teknikforum'u araştırmalısın.

    hocam kontrol yuzde 100 İngilizce mi?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: furkan1zek


    quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: furkan1zek

    Neden itü ytü tobb gibi okullar %100 ingilizce eğitim vermiyor veya 2 ayrı bölüm açıyorlar? Okulda verilen hazırlık eğitimi o 4 sene sonrasında kalıcı olamaz ki ingilizce aktif kullanılmazsa. Ben geçen yıl tercih yapmıştım ama bu konu benim tercihimi etkilemişti . Önemli bir konu olduğunu düşünüyorum diğer arkadaşlarda cevaptan yararlanır.

    Aslında farklı farklı fikir ayrılıkları mevcut. İTÜ yıllardır Türkçe eğitim vermiş bir kurum, tamamen İngilizce eğitime dönüştürme karşı çıkıyorlar. Hatta İTÜ, ITU olmasın diye epey isyan ediyordu bazı kesim. Bu yüzden %30, %100 olarak denendi. Tabii İTÜ, hem ODTÜ ile sıralama konusunda kafa kafaya olmak, bazı bölümlerde geçmek, hem de İngilizce eğitimini yerleştirme amaçlı yola çıktı. Evet, sıralamalar ilerledi, bazı bölümlerde ODTÜ'yü geçtiler. Reklam konusunda etkisi oldu; ama sonradan problemler hissetmeye başladılar. Çünkü Türkçe eğitim veren belli yaşta iyi profesörler vardı. Onları İngilizce eğitime yöneltmek zor oldu. Bazı fakültelerde %100'ler devam etti, bazılarında kapanmıştı, bazı bölümlerde tekrar ihtiyaç hissedildi, tekrar açıldı. Bu arada %30 Türkçe eğitimi de İngilizce bakımından çok küçümsemeyin. Hani ben de %30 okuyorum ve %50 civarında İngilizce kredi vermişimdir ki geneli öyle. Sadece %50 ile kalmıyor. Eğer ki dilersen bayağı İngilizce alabilirsin tüme yakın derslerini; ama tabii millet İngilizce ile uğraşmaktan kaçınıyor bu tarz durumlarda.

    Şimdi siz benden daha bilgilisiniz tecrübelisiniz yazdıklarınızın da tamamını okudum. Anlayamadığım nokta şu ben geçen yıl girdim hacettepe eem ye. Şuan yakın bid arkadaşımda tercihte bulunacak onun için araştırıyorum. Bu arada işte geçen yılda hazırlıkla geçti. Bu yıl başlayacağım bölüme bu yüzden arkadaşıma da bilgi veremiyorum :) . Her neyse siz birine hacettepe eem yerine itü elektrik yazmasınının uygun olacağını yazmışsınız. Sırf o 4 senede ingilizce ilerlesin ilerde bir işe yarasın mantığını doğru bulduğum için %100 ingilizce olmayan bölümleri düşünmedim. Elektrik ile elektrik elektronik tam aynı değil . İşte birisi 1kw üzeri yüksek gerilimde yetkili diğeri daha çok 1kw altı . Kim neyi isterse seçebilir bu konuda ancak oradaki profesörler adapte olamıyor diye tüm Dünya da okutulan gereklilik olan ingilizceyi atlamak yanlış bence. Sırf bu yüzden ben geçen yıl hacettepeyi seçtim. İtü de %100 ingilizce olsa elektrigini düşünürdüm. Bu konuyu biraz daha detaylandırırsanız sevinirim.

    Aslında hazırlık işe yarasın gibi bir mantık güdülüyor; ama hazırlık benim gözümde İngilizce dil bilgisi öğrenme-kelime bilgisi arttırma-okuma yeteneği arttırmak üzerine kurulu. İTÜ'de zaten İngilizce eğitim bitmiyor. ING101-102-103-201 dersleri devam ediyor. Ayrıca İngilizce dersler almaya devam ediyorsunuz. Hani öyle İngilizce bitti gitti durumu yok. Hacettepe EE kötü bölüm felan gibi bir imada bulunmadım, sadece İTÜ Elektrik gerçekten iyi bölüm. Ayrıca güç elektroniğiyle uğraşıp elektronik işlerinde de çalışabilirsiniz. Hani İngilizce ve %30 kıyasını düşünerek tercih yaptıysan, saygı duyarım; ama benim mantığıma uymuyor. Zaten İTÜ'de de %30 bölümlerde İngilizce dersler alıyoruz, mecbur İngilizce kaynaklar kullanmak zorunda kalıyoruz. Çünkü bölüm zaten yabancı terimlerden oluşuyor hep. Hatta Oppenheim'ın Signals & Systems kitabının çevirisini bile kötü terim çevirilerinden dolayı tavsiye etmiyorlar. Hani %100 İngilizce değil diye İTÜ Elektrik'ten vazgeçtiysen bence o konuda yanlış yapmışsın. Çünkü %30 okuyanların da pek eksiği yok onlardan ve daha rahatlar. Yine de öyle hayatının hatasını yapmışsın gibi bir şey demek istemiyorum, Hacettepe EE gayet iyidir, umarım iyi bir eğitim-öğretim hayatın olur.

    Teşekkür ederim bilgilendirme ve dilekleriniz için. Benim hep aklımda acaba ingilizceyi unutur muyum sorusu olmasının bir sebebi de Tobb da bilgisayar mühendisliğinden yeni mezun olan bir arkadaşım yds için kursa yazıldı yüksek lisansta yeterli dil puanını elde edebilmek için . Yani böyle bir sınavı dört yıllık üniversite hayatında okuduğu ingilizce kaynaklarla vs. rahatlıkla vermesi gerektiğini düşünüyorum . Kaynaklardan yine terim vs. öğreniliyor ancak işte öğrenciden mi sistemden mi kaynaklanıyor ise yds kursuna gitmek zorunda kaldı. İşte hep bu dil öğrenememe korkusu buralara itti :). Hayalimde daha çok aselsan roketsan gibi firmalar olduğu için elektroniği hedef koymuştum. Ancak belki okudukça fikrim değişir kim bilir. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete diyelim :) . Size de başarılar dilerim tekrar teşekkür ediyorum.




  • Elektronik haberleşme ve biyomedikal arasında kaldım istihdam ve hangisi ne bakımdan avantajlı bilgi verirmisiniz?
    Haberleşme mezunları tam olarak hangi şirketlere giriyor
    %60biyomedikal
    %40haberleşme
    Var aklımda
    Yardımcı olursanız sevinirim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: musaalperen

    MF4 12572

    Makina yazacağım tutar mı ? Geçen sene 211 kontenjanla 12.200 le kapatmış.

    Bu sene kontenjanı azlatarak 205 yapmışlar zor gibi gözüküyor..

    Bir sonraki tercihim elektirik 88 kontenjanla 15.100 le kapatmış

    Bu sene kontenjanı 95 yapmışlar rahat olayım mı elektirk için ?

    Tutar mı tutmaz mı bilmiyorum, makine bence 11 bin küsürleri görür gibi geliyor bana. Yine de şans bu belli olmaz. Elektrik net gelir, o konuda sıkıntın olmasın.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Alperenasım

    quote:

    Orijinalden alıntı: barman

    quote:

    Orijinalden alıntı: Alperenasım

    Merhaba İTÜ İşletme müh. ve Mimarlık arasında kaldım ne dersin ?

    Dostum aralarında net çok farklar var. Fakültesi farklı, yapacağın iş farklı, sektör çok farklı. Hani senin ne istediğini bilmiyorum ki? Ben olsam mimarlık tercih ederdim; ama bu daha iyi olduğu için değil, sadece daha çok ilgimi çektiği için. Sen de bir şeyler söyle ona göre yorum yapayım.

    Net farklar olduğunun farkındayım ama ikisinin de kendi arasında cazip gelen noktaları var fakat mimarlıkta kafama takılan soru özel bi yetenek gerekip gerekmediği ki çizimim çok kötüdür. Ayrıca İTÜ de hangisini tercih etmenin daha mantıklı olduğu kafama takılıyor.

    Özel yetenek bence çizim değil. Çünkü çizim programları felan çok kullanılıyor. Hani iyi çizim yapanın da fazla bir olayı olmaz, moda tasarımı felan değil bölüm.

    Sana şöyle söyleyim. Bence Türkiye'de gidebileceğin en iyi mimarlık fakültesi İTÜ Mimarlık. Tabii kampüs ortamı arıyorsan biri Maçka'da diğeri Taşkışla'da. Hani Ayazağa kampüsünde de değil ikisi. Bu sayfada mimarlıkla ilgili yazdığım yazıyı oku. Eğer sana ters gelmezse mimarlık düşünebilirsin. Çünkü mimarlık bildiğin sabahlamalı, uzun gecelerin olduğu, projelerin sürekli olduğu bir bölüm. İnşaat sektörü pek ilgimi çekmiyor dersen, İşletme mühendisliği de iyidir. Tabii daha çok yönetim alanına kayar da, yönetim deyince de ceoluk felan gelmesin aklına direkt. Yönetim deyince milletin gözü dönüyor, ohh sadece insanları yönetiyon, böyle kademe atlaya atlaya en üste geliyon gibi bir olay yok. Maçka da Taşkışla da gayet güzel fakülteler. Çevresindeki semtler de gayet güzel. İşletme mühendisliği, endüstriden farklı olarak daha fazla işletme, yönetim alanına yönelik. Endüstri daha çok üretim sektöründe bulunuyor. Ayrıca işletmenin İMK diye çok aktif bir kulübü de var.

    Ha ikisi de bence epey iyidir, İTÜ hangi bölümlerde markadır diyorsan tabii İnşaat, Makine, Mimarlık bölümleri başı çeker diye düşünüyorum. Ona göre düşün, taşın; ama dediğim gibi bambaşka iki sektör. Hani nereye gidersem kârdır mantığında düşünme. İleride, öğrencilik hayatında ne yapmak istiyorsun onlara bi' bak derim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Burden XX

    mayışlar ne kadar mayışlar?

    Aslında maaşlar konusunda özel bir durum yok. Hani biraz klişe olacak ama maaş seviyesi tamamen kişiye kalıyor. Okula özel maaş verme denem yok. Hani şirkete İtü mezunu ve kocaeli mezunu alırlen itülüye daha çok para verelim diye bir durum yok. Haberleşmeci olursanız ortalama bir mühendisseniz netaş gibi bir yerde de çalışabilirsiniz. Muhtemelen 2300 civarı bir şeyle başlarsınız. Tabii gsm şirketleri bir kademe üstü. Muhtemelen 3000e yakın bir şey alabilirsiniz; ama maaşa takılmamak lazım. Genel olarak yazılımcılar, eebdeki bölümler bu civar paralara işe başlıyorlar.
    İş bulunur, para kazanılır; ama boş mezun olmamak lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.