Şimdi Ara

İsmet İnönü'nün Tunceli(Dersim) hakkındaki raporu

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
306
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Kendi hatıratından "DOĞU ASAYİŞİ MAHİYETİ" adlı bölüm


    ...Daimi bir huzursuzluk yuvası da Dersim idi. Memeleketin öteden beri Dersim meselesi diye bir derdi vardı.İmparatorluk, Dersim ayaklanmaları karşısında aciz kalmıştı. Dersim'de reisler, kısmen mezhep tahriklerinden istifade ederek daimi bir huzursuzluk yaratırlardı. Mesele aslında kültür meselesi ve iktisadi mesele idi. Halk darlıktan sıkıntı içindedir. Herkes geçimini dışarıda arar. Dersim halkının görgülü olanı çoktur. Bunlar dışarıda, İstanbul'da yetişmiştir. Ama dışarıdan yerlerine döndükleri vakit, kabile reislerinin, dini reislerin, yani şeyhlerin tesirine ve teşvikine maruz kalırlar. Bu teşviklerle büyük hareketler yaparlar. İdare, ayaklanmalar karşısında daima aciz kalır. Hemen her seferinde uyuşmaya gider ve ayaklanmış olanların yaptıkları yanlarına kalır. Bir-iki sene sonra bu hareketi tekrar ederler. Dersim ayaklanmaları doğrudan doğruya şekavete dayanır. Halk, aslında mustariptir. Hareketi idare eden şeyhler ve reisler payın büyüğünü alırlar. Peşlerinden sürükledikleri insanlar da şekavetin mahsulünden asgari derecede istifade ederler, ama geçinir giderler. Böyle bir sistem tabii olarak yerleşmiş addedilir. İşin başı muvasalasızlıktır. Kışın hiçbir yerle irtibatları işlemez. Yazın geçitleri, yolları yoktur. Arazi dağlıktır. Bir ayaklanma olup asker sevk edildiği zaman, yakalananlar darda kalırlarsa nihayet mağaralara sığınırlar. Askerin buralara girmesi, tesir etmesi güçleşir. İyi niyetli vatansever Dersim halkının şeyhlere ve reislere sözünü geçirmesi mümkün değildir.

    Demiryolu Gelince

    Dersim meselesini nihayet demiryolu halletti. Bölgenin, güneyinden, kuzeyinden demiryoluna kavuşturulmasından sonra, memleketin herhangi bir yerinde olacak bir asayişsizlik hareketi
    ile Dersim'de olacak asayişsizlik hareketinin hiçbir farkı kalmadı. Dersim'i bu muvasala imkânı kurtardı. Oraya iki koldan demiryolu gitti ve Dersim'in her tarafına yol yapılarak içindekiler dışarı çıkar ve dışındakiler içeri girer hale geldi. Bu mevzuda kimsenin bilmediği başka asıl tesirli bir nokta daha vardır: Biz 1950'de iktidarı bıraktığımız zaman, bütün Türkiye illeri için ilkmektebi en çok olan vilayet Dersim'di. Kızları mektebe gittiler, erkek çocukları mektebe gittiler ve yetiştiler çocuklar, Dersim içinde tahsil görmeye başladılar. Bütün bu tedbirler neticesinde Dersim'de yalnız asayiş sağlanmış olmakla kalmadı. Dersimli vatandaşlar görgülü ve akıllı olarak her yerde Türklere iyi örnek teşkil edecek misaller verir hale geldiler. Ben 1937'de başbakanlıktan ayrılıncaya kadar, Dersim tabii hayat şartlarına kavuşturulmuştur. Ben ayrıldıktan sonra, fazla önemli ve devamlı sayılmamakla beraber, orada bazı hadiseler ve vakalar olmuştur. Ama aslında Dersim meselesi 1937'ye, başbakanlıktan ayrıldığım tarihe kadar, halkın iktisadi ve sosyal ihtiyaçlarını öne alan bir idare tarzı kurulmak suretiyle, iyi bir neticeye bağlanmıştır. Biz Dersim'i o halde bıraktık.



    Neyse bazım dinci kesimler ile(Türkiye Cumhuriyetini ve Atatürk değerlerini yok etmek ve yerine din odaklı bir devlet kurmak isteyen vatan hainleri) pkklı ve yine marksist-leninist terör grupları Dersim olaylarını bahane ederek bu olay üzerinden sürekli Türkiye Cumhuriyetine ve hatta Atatürk'e saldırmayı ilke edinmişler.Genel taktikleri böyledir.Ülkede kötü bir olay yaşanmış ise onun üzerinden Türkiye Cumhuriyetine saldırırlar.Osmanlı ve Türk düşmanı birisinin Ermeni soykırımı vardır demesi ile aynı şey aslında.


    Gelelim orada yaşanan sivil halka zarar verildi vakaasına:Demek ki bazı askerlerin kafası hala eski zamanda kalmış,demek ki hala içlerinde Alevi düşmanlığı vs. var.Benim arkadaş da böyle kafada nerede beynini yıkatmışsa Alevilerin Türkleri kazanlarda kaynatıp pişirdiğine inanıyor.O dönem de böyle kafada olana askerlerin olmuş olması zaten yüksek ihtimal.
    Çok değil birinci dünya savaşında Osmanlı askerleri bazı cephelerde savaşmak yerine yada savaşırken ganimet için köyleri yağma ve talana gidiyor.Demek ki bu kafa yapısı tam olarak hala devam ediyormuş.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 29 Ocak 2017; 12:9:51 >



  • Ismet Paşa, devlet düşmanları tarafından devlete ve Atatürk'e saldırmada kullanılan bir semboldür. Akp ve yancısı fetullahçı tayfa bu işi çok iyi kullanmıştır, zaten inkar edilen savaşlar da aynı ortakligin urunlerindendir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dersim ne kutsal şehir tüm dünya bir dersim olsa keşke.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: choyrn

    Dersim ne kutsal şehir tüm dünya bir dersim olsa keşke.

    Yüzlerce askerimizi öldüren dersim halkı hak ettiğini aldı. Kutsal şehir fazlaca var zaten yeni şehirler ve yeni ölümler türetmeyin.
  • Yapılan hatalar, tekrarlanmaz, ders alınır, düzeltilir, geliştirilir. Hata üzerinden başka bir hata yapma zaten akıl işi değildir. İnönü'nün hataları da vardır mutlaka ama bu onlardan biri değil. Güzel konu olmuş. Özgürlüğünü kazanamamış insanlar, her zaman kölelik için fırsat kolluyorlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.