İSLAM DİNİ ALLAH KATINDA TEK GEÇERLİ DİNDİR

Din ALLAH'ın çizdiği kurallar bütünüdür, İlk insan ve peygamber Hazreti Adem'den günümüze bir çok din ALLAH'ın bilgisi dahilinde peygamberler aracılığıyla gönderilmiş ve peygamberler insanlara devamlı ALLAH'ın varlığından, ahiretten bahsetmişler ama günümüzde olduğu gibi insanlar özgür yaşamayı seçmiş ve kendi eliyle sonsuz Cehenneme gitmek için adeta her şeyi yapmıştır, zira ister kabul edin ister kabul etmeyin ALLAH katında tek geçerli son din İSLAM'dır ve iki eski ana din olan YAHUDİ ve HİRİSTİYAN dinlerinin kutsal kitapları olan TEVRAD ve İNCİL insanlar tarafından değiştirilmiştir ve günümüze kadar tek harfi değiştirilmemiş kutsal kitap ise KUR'AN'dır

Kur’an âyetleri her nâzil olduğunda, Sevgili Peygamberimiz (sav) hemen vahiy kâtiplerine yazdırırdı. Onlardan da diğer sahabeler alır, çoğaltır ve ezberlerdi. Ayrıca sahabelerden pek çoğu Kur’an’ın tamamını ezberleyerek hâfız olmuşlardır. Hz. Osman’ın halife olduğu, daha İslamiyetin ilk dönemlerinde Kur’an-ı Kerimler çoğaltılarak İslam ülkelerine gönderilmiştir. Bu gün yeryüzünde bulunan bütün Kur’an mushafları onlardan aynen çoğalarak bu günlere gelmiştir.    

O günden sonra da gerek Kur’an yazmak ve gerekse ezberlemek en büyük ibadetlerden sayılmıştır. Bu şekilde her asırda bütün İslam âleminde milyonlarca hâfız yetişmiş ve milyonlarca Kur’an yazılmıştır. Bu gün yeryüzünde bulunan eski-yeni, bütün Kur’an mushaflarının tamamı aynı olduğu gibi, üçüncü halife olan Hz. Osman döneminde yazılıp çoğaltılan Kur’anlar da bu gün mevcuttur ve şimdiki mushaflarla tamamen aynıdır. Yani “Kur’an bozulmuştur” demeye sebep olacak hiçbir farklı Kur’an yoktur.

Varsa bir örnek gösteriniz

Sizinle tartışalım bu konuyu...

Kuran'da;

Yunus suresi 64.ayette - "...Allah'ın sözlerinde asla değişme yoktur..."

İsra suresi 77.ayette - "Senden önce gönderdiğimiz elçilerimizin de yasası (budur). Bizim yasamızda bir değişiklik bulamazsın."

Ahzab suresi 62.ayette -"Allah'ın önceden geçenler hakkındaki kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın."

Fetih suresi 23.ayette -"Allah'ın, ötedenberi süregelen kanunu budur. Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

En’am suresi 115.ayette -"... O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur."

Hicr suresi 9.ayette ""O Zikri biz indirdik ve O'nun koruyucusu da elbette biziz!

der.

Buna göre Allah'ın sözlerinde kanunlarında değişme olmayacağı, kimsenin onu değiştiremeyeceği, ve koruyucusunun da kendi olacağı yazılı iken Allah sözü olan TEVRAD ve İNCİL in korunamamış olması, değiştirildiği iddiası çelişki değil mi?

Yine KURAN'da bir çok ayette kuranın TEVRAD'ı doğrulayıcı olarak gönderildiği yazılı. KURAN'ın nazil olduğu dönemdeki böyle bir ifade TEVRAD'ın değiştirilmemiş olduğunu göstermez mi?

Keza Maide suresi 43.ayette yahudiler hakkında "İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında olduğu halde nasıl seni hakem kılıyorlar..." denmekte, bunu nasıl açıklayacaksınız.

Keza yine KURAN'da "...size haram kılınan bazı şeyleri de helal kılmam için gönderildim..." şeklindeki ayetler, Allah'ın öteden beri gelen sözlerinde sonradan değişiklik yaptığını, önceden haram kıldığını sonradan helal kıldığını göstermez mi?

O zaman yukarıdaki kuran ayetleri ile çelişmiyor mu?

Aşağıdaki sitede Ali imran suresi 146.ayette geçen işaretli kelimenin nasıl olduğuna bak bakalım.Şu an mevcut KURAN nüshalarında harf ve anlam değişikliği olan kelimeler var mı yok mu?

gatele ile gutile arasındaki anlam farkını da incelemek lazım

https://mushafincele.com/

İngiltere'de ki bı üniversite de dünyanın en eski el yazmalarina sahip ve tam 1370 yıl önce yazıldığı karbon testiyle ispatlanmış ve BBC haber yapmış. Hz.osman şehit edilirken yanında bulunan kuran şuan Topkapı'da.

G-T-L harflerini kabul ediyorsan neden Arapça'da olmayan harekeleri harf gibi sayıp iddia sunuyorsun?

Sessiz harflerin farklı olduğu mushaf farklılıkları bulabildin mi?

koruyacağını şöyle vaat etmiştir:  “Doğrusu Kitabı biz indirdik, onun koruyucusu elbette biziz..” (Hicr, 9) Madem Allahü zül Celal hazretleri koruyacağını vaat etmiştir, bütün dünya bir araya gelse yine bozamazlar.    Kur’an’ın bu güne kadar korunarak gelmesi ise şöyle olmuştur:  

Kur’an âyetleri her nâzil olduğunda, Sevgili Peygamberimiz (sav) hemen vahiy kâtiplerine yazdırırdı. Onlardan da diğer sahabeler alır, çoğaltır ve ezberlerdi. Ayrıca sahabelerden pek çoğu Kur’an’ın tamamını ezberleyerek hâfız olmuşlardır.    Hz. Osman’ın halife olduğu, daha İslamiyetin ilk dönemlerinde Kur’an-ı Kerimler çoğaltılarak İslam ülkelerine gönderilmiştir. Bu gün yeryüzünde bulunan bütün Kur’an mushafları onlardan aynen çoğalarak bu günlere gelmiştir.    

O günden sonra da gerek Kur’an yazmak ve gerekse ezberlemek en büyük ibadetlerden sayılmıştır. Bu şekilde her asırda bütün İslam âleminde milyonlarca hâfız yetişmiş ve milyonlarca Kur’an yazılmıştır. Bu gün yeryüzünde bulunan eski-yeni, bütün Kur’an mushaflarının tamamı aynı olduğu gibi, üçüncü halife olan Hz. Osman döneminde yazılıp çoğaltılan Kur’anlar da bu gün mevcuttur ve şimdiki mushaflarla tamamen aynıdır. Yani “Kur’an bozulmuştur” demeye sebep olacak hiçbir farklı Kur’an yoktur. Zaten böyle bir iddia da yoktur.    

Hâlbuki diğer kitaplarda durum böyle değildir. Kur’an-ı Kerim’in dışındaki ilahi kitaplar, insanlar tarafından sonradan değiştirilmiş ve asılları kaybolmuş ve pek çok batıl fikirler karışmıştır. Meselâ günümüzde Hıristiyanların elinde, birbirinden tamamen farklı, hatta birbirine zıt hükümleri olan dört ayrı İncil vardır. Lâkin yeryüzünde ikinci farklı bir Kur’an ise yoktur.    

Kur’an’ın bozulmadığını anlamanın en güzel yolu onu okuyarak manalarından ve mucizelerinden haberdar olmaktır. Bu yönden söylenebilecek o kadar çok mucizeli özellikleri vardır ki, saymakla bitmez.    Meselâ, kâinattaki bütün ilimlerin ve bütün gerçeklerin özleri Kur’an’da vardır. Bu kadar bilgi bolluğuna rağmen, ne ayetler arasında çelişki, ne de kâinattaki gerçeklerle bir çelişki vardır. Bu da onun Allah kelamı olduğunun ve bozulmadığının en önemli delillerinden biridir.

Bu delile Kur’an şöyle işaret eder: “Kuran'ı durup düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah'tan başkasından gelseydi, onda çok aykırılıklar bulurlardı.” (Nisa, 82)    Ayrıca, insan aklına ters düşen hiçbir şeyin bulunmaması da Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu açıkça göstermektedir. Aksine Kur’an devamlı insanları akıllarını çalıştırmaya, düşünmeye ve ayetlerini anlamaya teşvik eder. Mesela, bir Kur’an ayeti şöyle buyurur: “Allah, ayetlerini düşünesiniz diye böylece açıklamaktadır.” (Bakara, 242)     

Kur’an’ın bozulmadığının en bariz delillerinden biri de sözlerindeki insan üstü belağattır. Yani bir insanın yetişemeyeceği kadar yüksek bir edebî seviyede olmasıdır. İnsanların onun benzerini söyleyemeyeceklerini Kur’an şöyle ilan eder. “De ki: İnsanlar ve cinler, birbirine yardımcı olarak bu Kuran'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar.” (İsra, 88)    

Kur’anın mucizeliğinin onun bozulmasını engelleyen bir set vazifesi gördüğünü Üstad Bediüzzaman şöyle anlatır: “Kur'anın i'cazı (ifadelerindeki mucizelik) tahrifine (bozulmasına) bir seddir. Evet madem Kur'an mu'cizedir, beşer onun taklidini yapamaz. Âyetleri başka kelâmlar (sözler) ile tebdil edilmekle (değiştirilerek) tahrif ve tağyiri mümkün değildir.

??? olmayan harekeleri harf gibi mi?

Neden Kral Fehd mushafındaki "kaf" harfinin elif çekeri ile diyanet mushafındaki "kaf" ının önündeki "elif" e gönderme yapıyorsun da Verş mushafındaki farklı çekim halinin gatele ile ne kadar anlam farkı olduğundan bahsetmiyorsun?

Antik arapçada fiilin çekim halini gösterecek harf veya işaret yoktu sonradan okumada kolaylık olsun diye harekeler konduğunda çekimi belirtmek için çeker veya önüne mesela "e" çekimi için elif harfi getirildi.Mevzu ettiğin konu bu ise en eski kuran yazmalarında böyle çekimi belirtir elif/vav harfi bulunmaması lazım değil mi?

O halde ben de sana bilinen en eski parşömen olan San'a yazmalarından ve en çok bilinen/kullanılan iki kelime üzerinden örneklendireyim...

Kaf-Lam [ga(a)le-gul] fiili ve Kef-Nun [ke(e)ne-kün]

Hemen bakalım (günümüz kuran ayet noları üzerinden)

Enam 74 (kaf-elif-lam) "ga(a)le" olarak yazılmış kelime parşomende (kaf-lam) ile yazılmış

Enam 76 (kaf-elif-lam) "ga(a)le" olarak yazılmış harf parşomende (kaf-lam) ile yazılmış

Yunus 77 (kaf-elif-lam) "ga(a)le" olarak yazılmış harf parşomende (kaf-elif-lam) ile yazılmış

Yunus 78 (kaf-elif-lam-vav-elif) "ga(a)lü(ü)" olarak yazılmış harf parşomende (kaf-elif-lam-vav-elif) ile yazılmış

Enam 73 (kef-nun) "kün" olarak yazılmış harf parşomende (kef-nun) ile yazılmış

Yunus 39 (kef-elif-nun) "ke(e)ne" olarak yazılmış harf parşomende (kef-elif-nun) ile yazılmış

Senin tezin doğru olsa parşomende vav/elif harflerinin olmaması gerekmez mi?

BBC haber linki lütfen?

Nispet edilir, iddiadır,

Bu nispet ve iddiayı ise müslümanların doğru kabul ettiği durumdur.

Paleografik arapça yazının gelişim sürecine göre de bakıldığında, radyokarbon tarihleme sonuçlarına göre de bakıldığında San'a parşomenleri daha eski tarihleme sonucunu verir.

Verdiğin linkte ve haber videosundaki nüshanın Osman mushafı olduğuna dair bir bilgi yok... Fakat o haberin yakın zamanda ortaya çıkarılan San'a manuscript ile ilgili olduğunu ispatlayabilirim.

Verdiğin linkte ve haber videosundaki nüshanın Osman mushafı olduğuna dair bir bilgi yok... Fakat o haberin yakın zamanda ortaya çıkarılan San'a manuscript ile ilgili olduğunu ispatlayabilirim.

0:38 saniyedeki görüntüyü yakala....

Bu sayfa 328c folio 82v olarak kayıtlı ve çözümlemesinde mevcut kuranlara göre eksik veya farklı olan yerleri de işaretlenmiş...

yukarıda torlofana cevabımda paylaştığım kuran nüshaları senin haber linkini paylaştığın kuran yazmasından örneklerdi.

Senin bir iddian var benim bir iddiam yok. Ben Arapça'yı giriş seviyesinde biliyorum sadece.

Verdiğin örnekte harflerin değiştiğini iddia ediyorsun ama 3 mushaf da G-T-L ise değişen bir harf yoktur demektir. Harekelendirme İNSAN yapımıdır o sebepten de anlamın değişmesi Kur'an'ın iddiasını değiştirmez. Varsa göster dedim, bilgi sahibi değilim bu konuda açıkçası vardır veya yoktur demem ama senin verdiğin örnek hatalı onu söyledim ben.

Bu yeni verdiğin örneklerdekiler ile ne demek istediğini anlayamadım. Uzatma eliflerinden mi bahsediyorsun?

Harekeler harf değildir bunu tartışmanın veya iddia sunmanın bir mantığı yok. Mushaflarda anlam farklılıkları olduğunu herkes biliyor zaten. Varsa sessiz harflerde farklılıklar içeren mushaf göster ben de öğreneyim.