Şimdi Ara

__ -- İNGİLİZCE ÖĞRENME PORTALI-- __ (kaliteli bedava içerik siteleri) (23. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
569
Cevap
239
Favori
220.525
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2122232425
Sayfaya Git
Git
sonraki

__ -- İNGİLİZCE ÖĞRENME PORTALI-- __ (kaliteli bedava içerik siteleri)


(En Son Oy Tarihi: 18.7.2023)
Giriş
Mesaj
  • bir güzel sitede benden gelsin.
    http://tren.dict.cc/


     __ -- İNGİLİZCE ÖĞRENME PORTALI-- __ (kaliteli bedava içerik siteleri)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tamambiseydemedik

    quote:

    Orijinalden alıntı: kadir1983

    arkadaşlar herkese merhaba
    bende şu anda ingilizce kursuna gidiyorum
    yaş otuz lise biteli 13 yıl oldu
    lise yıllarından beri ingilizce öğrenme tutkum vardi imkanlar şimdi el verdi kursa yeni gidiyorum
    lise yıllarinda gördüğüm ingilizce var yani şu an sıfırdan başladım.
    çok zorlanıyorum kursta cümle kurmakta konuşmakta.
    iki ay oldu kursa başlayalı bence sonu hüsranla bitecek gibi.
    boşa kursa gitmiş olmak istemiyorum elimden geldiğince internetten araştırma yapıyorum birşeyler öğrenmek icin ama olmuyor.
    çokta hevesliyim ama hevesim kırılacak gibi.
    arkadaşlar yardm ve motivasyon ve taktik bekliyorum sizlerden

    Hocam selamlar,

    Ben kendi deneyimlerime dayanarak size yardımcı olmaya çalışayım. Öncelikle ülkemizde dil öğrenememe sorunu toplumun dili öğrenmeye çabalayana bakış açısından kaynaklandığını düşünüyorum.

    Bunu biraz açayım ki ingilizce yahut başka bir dil öğrenmek isteyen arkadaşlara da yardımı olsun.

    Öncelikle kursunuza mutlaka ama mutlaka devam edin. Şu an için konuşulanları çok az anlıyor konuşamıyor ve hatta yazamıyorsunuzdur da. Zaten normal olanı budur. Hızlı DİL ÖĞRENİMİ diye bir olgu yoktur. 2 haftada express İngilizce denilen şey size ancak 100 ezber kelime ve yurtdışına çıkarsanız 4 cümle kurma şansı sağlar. Evet bir shop'tan ekmek alabilirsiniz. Kasaya kadar gelip "ne kadar tuttu?" diyebilir ve cebinizdeki parayı çıkarıp bir "thank you" , "have a nice day!" eşliğinde bulunduğunuz shop'tan çıkabilirsiniz. İyi de bunları yapmak için zaten express bir kursa gerek yoktur. Herhangi bir kitapçıdan alacağınız günlük ingilizce konuşma kitapları kısa süreli yurtdışı ziyaretlerinizde size fazlasıyla yardımcı olacaktır.

    Öncelikle dil öğrenmek isteyen tüm arkadaşlar şunu bilmeliler; Bir dili öğrenmek istiyorsanız o dilin olabilidiğince çok KELİMESİNİ bilmeniz gerekmektedir.

    GRAMER'den daha önemlidir. Evet pek çok kişi şaşırabilir ancak; zaten Türkiye'de ingilizce eğitimin başarısız olmasının sebeplerinden biri de kelimelere "Gidin evde çalışın,bakın" rahatlığından kaynaklanmaktadır. Bakınız hiç Gramer bilmeseniz dahi sadece KELİME bilgisiyle günlük hayatınızdaki işleri rahatça yapabilir. İnsanlarla konuşamasanız dahi o sırada en azından hangi konu hakkında konuşulduğunu anlayabilirsiniz. Olabildiğince çok kelime çalışmalısınız!

    İkinci olarak yine GRAMER'i söylemeyeceğim. İkinci olarak ve bence en önemlilerindendir bu, dalga geçilme psikolojisini yenebilmek! Bu psikoloji yüzünden insanlar YANLIŞ yapmaktan korktuğundan ne kadar iyi gramer, ne kadar iyi kelime hazneleri olursa olsun KO-NU-ŞA-MAZ-LAR! Çünkü içlerinde kendilerinin bile farkında olmadığı DALGA GEÇİLİRİM korkusu vardır. En yakın arkadaşı da olabilir bu ya da o sırada kounşmaya çalıştığı bir yabancı da olabilir.

    Bunu aşabilmenin yolunu bana yabancı bir arkadaşım hiç farkında olmadan bir konuşma içerisinde söylediğinde resmen beynimde şimşekler çaktı. :) Ve o gün bugündür hata yaparım diye çekinmeden önüme gelen her insanla konuşuyorum.

    Bize şu basit gerçeği anlatmadılar. Bir dilin öğrenilme amacı o dili bilenlerle İLETİŞİM kurabilmektir. E bu ne şimdi diyorsun da dur öyle değil. O arkadaşıma bir gün kötü ingilizcem yüzünden kusura bakmamasını söylediğimde bana şu soruyu sordu. Şimdi düşünsene İtalya'ya bir otele gidiyorsun ve o oteldeki bir İtalyan 50-60 kelime ve 3-5 cümleyle sana biraz geç de olsa TÜRKÇE konuşuyor. Ne hissedersin? Kötü konuştuğu için dalga mı geçersin yoksa mutlu mu olursun seni kendi dilinde anlayabilen birini bulduğun için? demişti İşte benim dil öğrenebilmemin önündeki en büyük engel bu cümleden sonra kalktı.

    Çünkü o zamana kadar kıt kelime bilgim ve az biraz gramer desteğimle ve yine konuşurken en kötü 5 dakika düşünerek cevap verdiğim zamanlarda bile önemli olanın iletişmek olduğunu değil, rezil olmadan konuşabilmek olduğunu düşünüyordum.

    Herneyse Gramer'i elbette öğreneceksiniz, elbette kelime çalışacaksınız ama belki 4-5 ay hepsini bilseniz dahi düşünerek cevap vermek zorunda kalacaksınız.Adına da praitğim yok diyeceksiniz. Hayır pratik edecek cesaretiniz yok! Zaten 5 dakika düşünmek istemenizin sebebi tam olarak doğru cümleyi bulabilmek için. Yani temelde REZİL OLMAMA adına. Bakın Grameri tam olarak doğru olan bir cümleyi kısa sürede cevap olarak kurabilmeniz için, grameri çok YANLIŞ olan AMA anında söyleyebileceğiniz yüzlerce cümle kurmalısınız.Utanmadan,sıkılmadan her defasında yanlış yapa yapa hem de!

    Size birisi How are you? dediğinde "I am pretty fine today" demeye giden yol, direkt Fine demekten geçer. Hatta "I fine, me fine" deyin bol bol. Beyin bunların hepsini yanlışlar sepetine bir müddet sonra atar ve bir gün bi bakmışsınız Everything is allright. How about you m8? kısmına gelirsiniz. Bu siz farkında olmadan zamanla ve otomatik olur. Ve her yanlış kurduğunuz en basitinden en zoruna tüm cümleler için bu geçerlidir. Yanlış yapın ve yanlışı HIZLI yapın. Bu beyini hızlı konuşmaya alıştırır ve zamanla DOĞRU cümeleri de HIZLI kurmaya başlarsınız. Eğer hata yapmamak için beyninizi 3 dakika düşünmeye ayarlarsanız, beyniniz artık doğru cümleleri bilse dahi bu alışkanlığınızdan ötürü o cümleyi yine 3-5 kere sorgular ve size zaman kaybettirir. Bakın herşeyi biliyorsunuz doğru cümleyi kurabiliyorsunuz ama yanlış da olsa HIZLI olmayı öğretmediğiniz beyniniz DOĞRU da olsa HIZLI olamıyor. :)

    Kelimeleri internetten öğrenebilmek ise benim adıma maharetli ve zor. Zira ben, yazarak öğrenebilen biri olduğum için kelimeleri bir kartona veya bir deftere yazmadan öğrenemem. Zaten yazı yazarak beynin daha iyi öğrenebildiği bilim adamlarınca kanıtlanmış bir gerçek. İnternetten kitap okuyamıyorsanız, okuduklarınız ertesi gün unutuyorsanız siz de benim dahil olduğum grup içindesiniz demektir. Arkadaşların verdiği linkelerdeki kelimeleri cümle kalıplarını vs kağıda geçin. Hatta dizi de izleseniz, müzik de dinleseniz dinlediklerinizi not almıyorsanız anlık öğrendiklerinizi yakın bir zamanda unutmanız kesindir. Bol Bol not alın. :)

    Uzatmayayım daha fazla. Arkadaşlar çok yararlı siteler vermişler. Yalnız istediğiniz kadar gramer bilin 300 kelime haznesiyle o gramerdeki boşlukları dolduramazsınız.

    Kelimelerin anlamlarını mutlaka ingilizce-ingilizce bakın. Zira bir kelimenin açıklamasını okurken o açıklamada mutlaka bilmediğiniz başka bir kelime olacak ve ardından o kelimenin de ingilizce anlamına bakmak zorunda kalacaksınız. Böylece 1 kelime öğrenmek isterken 3-4-5 kelimeyi aynı anda öğrenirsiniz. Beyniniz öğrenmek istediğiniz o kelimeye 3-4 farklı kelime tanımladığından öğrenmeniz ve hatırlamanız çok daha kolay olacaktır.

    Özetle; İnsanlar anlaşıldıklarında, birilerinin kendi dilinde onlara yardım etmelerine çabalamasıyla kesinlikle dalga geçmiyorlar aksine mutlu oluyorlar saygı duyuyorlar. Emin olun buna. Bu rahatlıkla bakarsanız öğrenmek istediğiniz dile ve çaba gösterirseniz mutlaka karşılığını alırsınız.

    İlk mesajımdı hızlı yazdım. Umarım anlatabilmişimdir derdimi. Sevgiler :)

    Sevgili kardeşim öncelikle çok güzel bilgiler vermişsin ve en önemlisi zaman ayırmışsın üşenmeden birileri faydalansın diyerek bu çok hoşuma gitti, cevap bana olmasada her zaman teşekkür etme ihtiyacı hissediyorum böyle kapsamlı yazılara....

    Şimdi müsadenle bazı konulara değineyim ;

    1-Utanma yada tutuk kalma meselesi ; Daha 2 gün önce bir tanıdıkla giderken turist bir kız bir şey sordu bizimki üniversite okumuş ve herkese ingilizce biliyorum demesine rağmen ha me bilmiyorum dedi, halkımızda malum meraklı birden gözler dönünce sosyal baskı hissetti, derken kel kafalı ve 45-46 yaşlarında ingilizce bilgisi 0'ın altında olan bir abimiz yardımsever yüzde 90'ı Türkçe ve el işaretlerinden oluşan bir kaç ingilizce kelimeyle anlaştı, hemde 5 metre arkadan saniyeler içinde konuya dahil oldu :) Kızın ağzından eminönü ve burger king çıktı, aslında görüldüğü gibi işaret diliyle bile açıklanabilrdi.....Neyse bitti bayan inecekken kel adama bir daha teşekkür etti birşeyler söyledi ve öyle bir baktı ki nerdeyse adamı zorla indirecek beraber gezecekti, kız yanlız gelmişti belliydi.........Elbettte suistimal yapılmasın ancak dediğin gibi istediğin kadar konuşama yabancılara sevimli geliyorsun, o apaçi dediklerinizin neden bol turist ayarladığını anlamak zor değil, çünkü konuşacak bir yabancı isterse tarzanca konuşsun çok ilgi çekici gelir daima.......Bu olaydan sonra Fransız olduğunu düşündüğüm bir karı koca vardı dedim bunlar bana sorsun elimden geleni yapacacağım :)
    Arkadaş turiste yavaş konuşun diyerek daha fazla anlayabilirdi mesela ancak yabancıyada Türk halkınada rezil olacağım korkusu hakim...



    2- Kelime bilgisi meselesi biraz çetrefilli, genel olarak Antalyada vb giden hevesli bazı kişiler sadece sözlükten çalışıyor ve anlaşabiliyor..dediğin gibi zamanla yabancılardan da göre göre kendinede güveni artıyor bu tiplerin yabancılardan ilgi gördükçe ve bakıyorsun ki düzgün cümleler kurmaya başamış..
    Bazıları ise 3000 kelime bilge cümle kuramıyor....

    Kelime ezberleme yöntemi bence yeni öğreniyorsanız cümle içinde tekrar ediyorsanız ise tek başına çalışılabilir..


    3-Gramer meselesi artık bu devirde eskisi gibi değil bence, yani gramer bilin kelime bilmeyin diye birşey yok çünkü ikisi birlikte ve sıkıcı olmadan öğretiliyor, yan, bizim lise zamanımızdaki gibi değil, grameride sıkmıyor ve öğrenmene engel değil aksine hızlandırıyor, tabi nasıl ki kelime ezberlemiş kişi rezil olmamaktan korkumuyorsa, sende gramer hatası yapmaktan korkmayacaksın, yani biri sadece kelime ezberleyincede hata yapmak konusunda rahat falan olmuyor yani kişisel olan şeyler bazen gramere yükleniyor yani o kişi 10000 kelime bilse gene konuşamayacaktı aslında çünkü o onun sorunu...Gramerin çok iyide olsa takıldığında sende tarzanca konuşursunuz sonuçta bu elinde he rezil olurum diye yapmıyorsa yapmıyordur onun sorunu olur..

    4-Benim fikime göre gramer amaç değil araç olarak öğretilirse ki çoğu ünlü kitap ve dershanede bu dediğim yöntem kullanılıyor......Gramer korkusu ve gereksizliğinin oluşmasının sebebi eski öğretim sistemiydi...Günümüzde ise gramer bilip kelime bilmeyen diye saçma birşey olamaz ikiside oluyor çünkü...
    kelime bilgisi ve gramer aslında paralel ilerlemesine rağmen bizimkilerde kelime sayısı geri kalmış dinlemesi konuşması geri kalmış gramerde kur atlıyor elbette o kişi kullananamaz dili....

    5-Kelime mi gramer mi kelime elbette çünkü gramerden kasıt aslında kişiye yetecek gramerdir, öğrenmekten kaçmamak lazım lazım basit, you how diyeceğine how are you ? 'da dersin yani o kadar gramerden kaçmaya gerek yok bence iköğretim ingilizce grameride her üni mezunu bilsin bir zahmet, ama derinede dalmaya gerek yok, tıpkı kelime bilgisi gibi en çok konuşulmayan 10000 kelimeyi bilsen ne olur, en çok konuşulan 2000 kelimeyi bilsen ne olur ? bence gayet güzel bir örnektir bu..


    Fikir tartışması için teşekkür ederim...




  • Çok güzel konu şu sınavlarım bitsin yüklenicem ingilizceye.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: okaaaaaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Tamambiseydemedik

    quote:

    Orijinalden alıntı: kadir1983

    arkadaşlar herkese merhaba
    bende şu anda ingilizce kursuna gidiyorum
    yaş otuz lise biteli 13 yıl oldu
    lise yıllarından beri ingilizce öğrenme tutkum vardi imkanlar şimdi el verdi kursa yeni gidiyorum
    lise yıllarinda gördüğüm ingilizce var yani şu an sıfırdan başladım.
    çok zorlanıyorum kursta cümle kurmakta konuşmakta.
    iki ay oldu kursa başlayalı bence sonu hüsranla bitecek gibi.
    boşa kursa gitmiş olmak istemiyorum elimden geldiğince internetten araştırma yapıyorum birşeyler öğrenmek icin ama olmuyor.
    çokta hevesliyim ama hevesim kırılacak gibi.
    arkadaşlar yardm ve motivasyon ve taktik bekliyorum sizlerden

    Hocam selamlar,

    Ben kendi deneyimlerime dayanarak size yardımcı olmaya çalışayım. Öncelikle ülkemizde dil öğrenememe sorunu toplumun dili öğrenmeye çabalayana bakış açısından kaynaklandığını düşünüyorum.

    Bunu biraz açayım ki ingilizce yahut başka bir dil öğrenmek isteyen arkadaşlara da yardımı olsun.

    Öncelikle kursunuza mutlaka ama mutlaka devam edin. Şu an için konuşulanları çok az anlıyor konuşamıyor ve hatta yazamıyorsunuzdur da. Zaten normal olanı budur. Hızlı DİL ÖĞRENİMİ diye bir olgu yoktur. 2 haftada express İngilizce denilen şey size ancak 100 ezber kelime ve yurtdışına çıkarsanız 4 cümle kurma şansı sağlar. Evet bir shop'tan ekmek alabilirsiniz. Kasaya kadar gelip "ne kadar tuttu?" diyebilir ve cebinizdeki parayı çıkarıp bir "thank you" , "have a nice day!" eşliğinde bulunduğunuz shop'tan çıkabilirsiniz. İyi de bunları yapmak için zaten express bir kursa gerek yoktur. Herhangi bir kitapçıdan alacağınız günlük ingilizce konuşma kitapları kısa süreli yurtdışı ziyaretlerinizde size fazlasıyla yardımcı olacaktır.

    Öncelikle dil öğrenmek isteyen tüm arkadaşlar şunu bilmeliler; Bir dili öğrenmek istiyorsanız o dilin olabilidiğince çok KELİMESİNİ bilmeniz gerekmektedir.

    GRAMER'den daha önemlidir. Evet pek çok kişi şaşırabilir ancak; zaten Türkiye'de ingilizce eğitimin başarısız olmasının sebeplerinden biri de kelimelere "Gidin evde çalışın,bakın" rahatlığından kaynaklanmaktadır. Bakınız hiç Gramer bilmeseniz dahi sadece KELİME bilgisiyle günlük hayatınızdaki işleri rahatça yapabilir. İnsanlarla konuşamasanız dahi o sırada en azından hangi konu hakkında konuşulduğunu anlayabilirsiniz. Olabildiğince çok kelime çalışmalısınız!

    İkinci olarak yine GRAMER'i söylemeyeceğim. İkinci olarak ve bence en önemlilerindendir bu, dalga geçilme psikolojisini yenebilmek! Bu psikoloji yüzünden insanlar YANLIŞ yapmaktan korktuğundan ne kadar iyi gramer, ne kadar iyi kelime hazneleri olursa olsun KO-NU-ŞA-MAZ-LAR! Çünkü içlerinde kendilerinin bile farkında olmadığı DALGA GEÇİLİRİM korkusu vardır. En yakın arkadaşı da olabilir bu ya da o sırada kounşmaya çalıştığı bir yabancı da olabilir.

    Bunu aşabilmenin yolunu bana yabancı bir arkadaşım hiç farkında olmadan bir konuşma içerisinde söylediğinde resmen beynimde şimşekler çaktı. :) Ve o gün bugündür hata yaparım diye çekinmeden önüme gelen her insanla konuşuyorum.

    Bize şu basit gerçeği anlatmadılar. Bir dilin öğrenilme amacı o dili bilenlerle İLETİŞİM kurabilmektir. E bu ne şimdi diyorsun da dur öyle değil. O arkadaşıma bir gün kötü ingilizcem yüzünden kusura bakmamasını söylediğimde bana şu soruyu sordu. Şimdi düşünsene İtalya'ya bir otele gidiyorsun ve o oteldeki bir İtalyan 50-60 kelime ve 3-5 cümleyle sana biraz geç de olsa TÜRKÇE konuşuyor. Ne hissedersin? Kötü konuştuğu için dalga mı geçersin yoksa mutlu mu olursun seni kendi dilinde anlayabilen birini bulduğun için? demişti İşte benim dil öğrenebilmemin önündeki en büyük engel bu cümleden sonra kalktı.

    Çünkü o zamana kadar kıt kelime bilgim ve az biraz gramer desteğimle ve yine konuşurken en kötü 5 dakika düşünerek cevap verdiğim zamanlarda bile önemli olanın iletişmek olduğunu değil, rezil olmadan konuşabilmek olduğunu düşünüyordum.

    Herneyse Gramer'i elbette öğreneceksiniz, elbette kelime çalışacaksınız ama belki 4-5 ay hepsini bilseniz dahi düşünerek cevap vermek zorunda kalacaksınız.Adına da praitğim yok diyeceksiniz. Hayır pratik edecek cesaretiniz yok! Zaten 5 dakika düşünmek istemenizin sebebi tam olarak doğru cümleyi bulabilmek için. Yani temelde REZİL OLMAMA adına. Bakın Grameri tam olarak doğru olan bir cümleyi kısa sürede cevap olarak kurabilmeniz için, grameri çok YANLIŞ olan AMA anında söyleyebileceğiniz yüzlerce cümle kurmalısınız.Utanmadan,sıkılmadan her defasında yanlış yapa yapa hem de!

    Size birisi How are you? dediğinde "I am pretty fine today" demeye giden yol, direkt Fine demekten geçer. Hatta "I fine, me fine" deyin bol bol. Beyin bunların hepsini yanlışlar sepetine bir müddet sonra atar ve bir gün bi bakmışsınız Everything is allright. How about you m8? kısmına gelirsiniz. Bu siz farkında olmadan zamanla ve otomatik olur. Ve her yanlış kurduğunuz en basitinden en zoruna tüm cümleler için bu geçerlidir. Yanlış yapın ve yanlışı HIZLI yapın. Bu beyini hızlı konuşmaya alıştırır ve zamanla DOĞRU cümeleri de HIZLI kurmaya başlarsınız. Eğer hata yapmamak için beyninizi 3 dakika düşünmeye ayarlarsanız, beyniniz artık doğru cümleleri bilse dahi bu alışkanlığınızdan ötürü o cümleyi yine 3-5 kere sorgular ve size zaman kaybettirir. Bakın herşeyi biliyorsunuz doğru cümleyi kurabiliyorsunuz ama yanlış da olsa HIZLI olmayı öğretmediğiniz beyniniz DOĞRU da olsa HIZLI olamıyor. :)

    Kelimeleri internetten öğrenebilmek ise benim adıma maharetli ve zor. Zira ben, yazarak öğrenebilen biri olduğum için kelimeleri bir kartona veya bir deftere yazmadan öğrenemem. Zaten yazı yazarak beynin daha iyi öğrenebildiği bilim adamlarınca kanıtlanmış bir gerçek. İnternetten kitap okuyamıyorsanız, okuduklarınız ertesi gün unutuyorsanız siz de benim dahil olduğum grup içindesiniz demektir. Arkadaşların verdiği linkelerdeki kelimeleri cümle kalıplarını vs kağıda geçin. Hatta dizi de izleseniz, müzik de dinleseniz dinlediklerinizi not almıyorsanız anlık öğrendiklerinizi yakın bir zamanda unutmanız kesindir. Bol Bol not alın. :)

    Uzatmayayım daha fazla. Arkadaşlar çok yararlı siteler vermişler. Yalnız istediğiniz kadar gramer bilin 300 kelime haznesiyle o gramerdeki boşlukları dolduramazsınız.

    Kelimelerin anlamlarını mutlaka ingilizce-ingilizce bakın. Zira bir kelimenin açıklamasını okurken o açıklamada mutlaka bilmediğiniz başka bir kelime olacak ve ardından o kelimenin de ingilizce anlamına bakmak zorunda kalacaksınız. Böylece 1 kelime öğrenmek isterken 3-4-5 kelimeyi aynı anda öğrenirsiniz. Beyniniz öğrenmek istediğiniz o kelimeye 3-4 farklı kelime tanımladığından öğrenmeniz ve hatırlamanız çok daha kolay olacaktır.

    Özetle; İnsanlar anlaşıldıklarında, birilerinin kendi dilinde onlara yardım etmelerine çabalamasıyla kesinlikle dalga geçmiyorlar aksine mutlu oluyorlar saygı duyuyorlar. Emin olun buna. Bu rahatlıkla bakarsanız öğrenmek istediğiniz dile ve çaba gösterirseniz mutlaka karşılığını alırsınız.

    İlk mesajımdı hızlı yazdım. Umarım anlatabilmişimdir derdimi. Sevgiler :)

    Sevgili kardeşim öncelikle çok güzel bilgiler vermişsin ve en önemlisi zaman ayırmışsın üşenmeden birileri faydalansın diyerek bu çok hoşuma gitti, cevap bana olmasada her zaman teşekkür etme ihtiyacı hissediyorum böyle kapsamlı yazılara....

    Şimdi müsadenle bazı konulara değineyim ;

    1-Utanma yada tutuk kalma meselesi ; Daha 2 gün önce bir tanıdıkla giderken turist bir kız bir şey sordu bizimki üniversite okumuş ve herkese ingilizce biliyorum demesine rağmen ha me bilmiyorum dedi, halkımızda malum meraklı birden gözler dönünce sosyal baskı hissetti, derken kel kafalı ve 45-46 yaşlarında ingilizce bilgisi 0'ın altında olan bir abimiz yardımsever yüzde 90'ı Türkçe ve el işaretlerinden oluşan bir kaç ingilizce kelimeyle anlaştı, hemde 5 metre arkadan saniyeler içinde konuya dahil oldu :) Kızın ağzından eminönü ve burger king çıktı, aslında görüldüğü gibi işaret diliyle bile açıklanabilrdi.....Neyse bitti bayan inecekken kel adama bir daha teşekkür etti birşeyler söyledi ve öyle bir baktı ki nerdeyse adamı zorla indirecek beraber gezecekti, kız yanlız gelmişti belliydi.........Elbettte suistimal yapılmasın ancak dediğin gibi istediğin kadar konuşama yabancılara sevimli geliyorsun, o apaçi dediklerinizin neden bol turist ayarladığını anlamak zor değil, çünkü konuşacak bir yabancı isterse tarzanca konuşsun çok ilgi çekici gelir daima.......Bu olaydan sonra Fransız olduğunu düşündüğüm bir karı koca vardı dedim bunlar bana sorsun elimden geleni yapacacağım :)
    Arkadaş turiste yavaş konuşun diyerek daha fazla anlayabilirdi mesela ancak yabancıyada Türk halkınada rezil olacağım korkusu hakim...



    2- Kelime bilgisi meselesi biraz çetrefilli, genel olarak Antalyada vb giden hevesli bazı kişiler sadece sözlükten çalışıyor ve anlaşabiliyor..dediğin gibi zamanla yabancılardan da göre göre kendinede güveni artıyor bu tiplerin yabancılardan ilgi gördükçe ve bakıyorsun ki düzgün cümleler kurmaya başamış..
    Bazıları ise 3000 kelime bilge cümle kuramıyor....

    Kelime ezberleme yöntemi bence yeni öğreniyorsanız cümle içinde tekrar ediyorsanız ise tek başına çalışılabilir..


    3-Gramer meselesi artık bu devirde eskisi gibi değil bence, yani gramer bilin kelime bilmeyin diye birşey yok çünkü ikisi birlikte ve sıkıcı olmadan öğretiliyor, yan, bizim lise zamanımızdaki gibi değil, grameride sıkmıyor ve öğrenmene engel değil aksine hızlandırıyor, tabi nasıl ki kelime ezberlemiş kişi rezil olmamaktan korkumuyorsa, sende gramer hatası yapmaktan korkmayacaksın, yani biri sadece kelime ezberleyincede hata yapmak konusunda rahat falan olmuyor yani kişisel olan şeyler bazen gramere yükleniyor yani o kişi 10000 kelime bilse gene konuşamayacaktı aslında çünkü o onun sorunu...Gramerin çok iyide olsa takıldığında sende tarzanca konuşursunuz sonuçta bu elinde he rezil olurum diye yapmıyorsa yapmıyordur onun sorunu olur..

    4-Benim fikime göre gramer amaç değil araç olarak öğretilirse ki çoğu ünlü kitap ve dershanede bu dediğim yöntem kullanılıyor......Gramer korkusu ve gereksizliğinin oluşmasının sebebi eski öğretim sistemiydi...Günümüzde ise gramer bilip kelime bilmeyen diye saçma birşey olamaz ikiside oluyor çünkü...
    kelime bilgisi ve gramer aslında paralel ilerlemesine rağmen bizimkilerde kelime sayısı geri kalmış dinlemesi konuşması geri kalmış gramerde kur atlıyor elbette o kişi kullananamaz dili....

    5-Kelime mi gramer mi kelime elbette çünkü gramerden kasıt aslında kişiye yetecek gramerdir, öğrenmekten kaçmamak lazım lazım basit, you how diyeceğine how are you ? 'da dersin yani o kadar gramerden kaçmaya gerek yok bence iköğretim ingilizce grameride her üni mezunu bilsin bir zahmet, ama derinede dalmaya gerek yok, tıpkı kelime bilgisi gibi en çok konuşulmayan 10000 kelimeyi bilsen ne olur, en çok konuşulan 2000 kelimeyi bilsen ne olur ? bence gayet güzel bir örnektir bu..


    Fikir tartışması için teşekkür ederim...

    Selamlar,

    Öncelikle alakanız için ben de size teşekkür ederim.

    Kelime sayısı, gramer bilgisi yüksekliği konusunda dengede ve işe yarar kadarını öğrenmemiz lazım tarzındaki yaklaşımınıza katılmamak elde değil. Ama bunları da yapsa sizin de canlı olarak etüd ettiğiniz üzere; insanlardaki bu baskıyı oluşturan maalesef hata yapma korkusu.

    Bana da arkadaşlarım "yahu biliyorsun madem konuşsana şunlarla iki kelime" dediklerinde aynı şeyleri hissettiğim için aktarmak istedim. Karşındaki kişinin senin konuştuğun 2 kelimeden mutlu olduğunu, teşekkür ettiğini görme şansımızı, bu korkaklığımız yüzünden biraz geç görüyoruz. Yaş itibariyle bizim İngilizce eğitim aldığımız zamanlarda sanki hepimiz birer İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olmak zorundaymışızcasına gramere yüklenilirdi. Sanırım siz de hatırlıyorsunuz o dönemleri. :) Şimdi sistem ne kadar değişti bilgim yok.

    CV'lerinde İngilizce'yi süper bildiğini söyleyen, ama daha kendi hayatını İngilizce anlatamayan bir dolu üniversite mezunu var hala. Buradaki uzun zamandır süregelen yanlışlık devam ediyor gibi geliyor bana haliyle. O yanlışlıkta, bu, dil öğrenmeye hevesli insanların üzerindeki baskıyı kırmak için gerekli çalışmaların yapılmıyor olması gibi sanki.

    5 tane ingiliz öğretmen getirir, dili öğretir, pratik de ettirirsiniz belki ama insanlar öğretmenlerinden başka bir yabancıyı gördüklerinde 3 dakika düşünüyorlarsa İngilizce'yi öğretmişsinizdir ama İngiliz'in kendi dilini yarım yamalak konuşana olan bakış açısının toplumumuzdaki gibi olmadığını öğretememişsinizdir. :)

    Deneyimimi paylaşmamın tek nedeni; insanların üstündeki bu psikolojik baskıyı biraz olsun kaldırabilmek aslında. Sokağın birinde tanımadığınız insanlar arasında ya da tanıdıklarınızın ortasında bir Turist size gelip birşeyler sorduysa ve buna neşeli bir biçimde yanlış yapa yapa cevap verebilmişseniz. Bu sizi o turistin gözünde diğer herkesten çok daha sevimli ve değerli yapar. Emin olsun buna dil öğrenen herkes. Siz zaten biliyorsunuz sevgili Okaaaaan. :) Utanıp sıkılıp ben bilmiyorum demeniz ise çevrenizde sizi tanıyanlara "o kadar üniversite bitirmiş 2 kelime edemedi vayh!" kişisi olarak tanıtır.E ne oldu yani şimdi daha iyi mi oldu siz konuşmayınca?

    Ya ne amcalar teyzeler var Turizm yörelerinde apaçileri geçtik hadi. Ezberden bildiği 20 cümleyle koca sezon içi turist dolup taşan marketlerde kasalarda duran. Gülerek vücut diliyle yazarak işaret ederek anlaşıyorlar. Hiç yüzünü ekşiten ya da ben buradan bir daha alış-veriş yapmam dil bilmiyor diyenini görmedim ben. İlkokul ortaokul mezunu insanlar bir de çoğu orada çalışanların.

    Ayrıca şahsi olarak ben İngilizceyi çat pat bilirken daha sevimli geliyordum elin Turistine. :) Zira paso yanlış yapınca beraber gülünecek bir çok şey çıkıyordu. Konu konuyu açıyordu. Gay'le Guy'ın telaffuzunu karıştırınca gülünüyor misal. Kendi kendine guy yerine Gay diyorsun hızlı konuşayım derken. Sonra güzel bir anı oluyor o yanlış, beyinde. Bir daha en hızlısından konuşsanız bile Gay'in ne olduğunu Guy'ın ne olduğunu hatırlıyorsunuz ve yanlış yapmıyorsunuz bir daha. Ama önce yanlışları yapalım ki beyin bi alışsın, not etsin, bilsin.

    Karşımızdakiler de öcü değil. Yardım arıyor, Burger arıyor, aç vs. Hayır hiç bilmiyorsan Come de. Sen götür oraya. İkinci sefer Come with me demeyi öğrenirsin. Üçüncü sefer ben de oraya gidiyorum hadi beraber gidelim dersin. 4.sefer tarif de edersin. Bi come'ı söyleme cesaretine bakıyor aslında. Yolda giderken bir How are you dersin. İyiyim der. Sonra sana soru sorar. My english bad dersin yahu. Ne olacak çekip vurmayacak ya seni. Bak bi come dedin ve olaylar gelişti. Bir de bye dersin Burger'a gittiğinde. Teşekkürünü alır dönersin yoluna. En baba pratiği yaptın işte.

    Ben teşekkür ederim tekrar zaman ayırıp cevap verdiğiniz için. Umarım psikolojik anlamda bir faydası olur dil öğrenmek isteyen arkadaşlara bu yazılanlar yazdıklarınız. Gramer kelime zaten bir şekilde öğrenilir çabaladıkça.

    Hayırlı sabahlar herkese.




  • arkadaşlar gercekten çok teşekkür ederım motivasyon anlamında gerçekten iyi geldi bana.
    gerçekten istekliyim kursa da gidiyorum anlasamda anlamasamda elimden geldigince çalısıyorum
    bazen öyle bi sıkıntı geliyor başlarım ingilizcesine diyorum öğrenmesem ne olur diyorum iki gün ara veriyorum tekrar dan çalışmaya devam ediyorum
    sürekli dua da edıyorm inşallah öğrenirim diye
    çünkü evrensel dil herkes bunu biliyor
    insanlar arasında artın olur farkın olur diyorum kendimce
    ne bilim bi heves bi istek benimkisi ama öğrenecem azmettim
    zaten bi öğreneyim cnbc-e deki dizileri direk alt yazısız izleyecem


    ama devam edelim motivasyon kesmeyelim sizler yine bizlere yol gösterin ,
    herkese çok teşekkürler,
  • Böyle Kolay ve Hızlı İngilizce Görmedin. Hemen Şahit Ol!



    http://www.xticaret.com/xticaret/?1312_54641_=&ref=
  • eyvallah
  • İngilizce öğrenmenin yaşı var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: JETAACK

    İngilizce öğrenmenin yaşı var mı?

    Yani Çocukken daha kolay öğrenirsin ama şunuda unutma ki istekli adam 60 yaşında öğrenir isteksiz çocuk ne yapsan öğrenemez...Kısacası tamamen istek ve irade amaç meselesi, ingilizceyi öğrenmeyi ne kadar istediğinle ne kadar zaman ayırdığınla ve mücadelenle ilgili gerisi tamamen bahane ve tembelliğe uydurulan kılıftan ibarettir.kaç yıl ingilizce gören bir milletiz ama nerede bilen ? 44 ülke arasında 43.olmuşuz araplardan gerideyiz........
    Bizim murat abi var 38 yaşında hukuğa başladı hemde bir yandan ailesi ve işi var, avukat şu anda başka biri var 21 yaşında üniversite için geç kaldım diyor yada sınıfta kalıyor, genç diye beynini tam kapasiteyle kullanacak harika irade gösterecek diye birşey yok yani örnekler çoğaltılabilir....Bazı şeylerin yaşı vardır tabi ama okumanın yaşı falan Avrupada yok ülkemiz gibi daha geri ülkelerde sanki herkes ortam yapmak partilere katılmak kızlarla gezmek zorunda gibi çünkü normal hayatta bunu yapamıyor gariban için üniversite bunları yaşayacağı tek yer, sonrası zaten iş hayatı hayat mücadelesi....Mesela güreş boks yaşlıysan yapamazsın ancak hobi olarak pekala yaparsın....Yani bahanelerei kafadan silmek şart hayatın neredeyse her alanında geçerli bu kural..Adam elleri yok ayağıyla resim çiziyor sebebi istek, sağlam adam ise boş zaamanını şikayetle geçiriyor daha genç olsam, daha okumuş olsam, zeki olsam, uzun olsam, kaslı olsam, yakışıklı olsam, Avrupalı olsam, keşke eskiden öğrenseydim geçti........ gibi sorunlar eşitleyen ölüm yaklaşınca değerini tamamen yitiriyor....

    Kolay gelsin...iyi çalışmalar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: okaaaaaan

    quote:

    Orijinalden alıntı: JETAACK

    İngilizce öğrenmenin yaşı var mı?

    Yani Çocukken daha kolay öğrenirsin ama şunuda unutma ki istekli adam 60 yaşında öğrenir isteksiz çocuk ne yapsan öğrenemez...Kısacası tamamen istek ve irade amaç meselesi, ingilizceyi öğrenmeyi ne kadar istediğinle ne kadar zaman ayırdığınla ve mücadelenle ilgili gerisi tamamen bahane ve tembelliğe uydurulan kılıftan ibarettir.kaç yıl ingilizce gören bir milletiz ama nerede bilen ? 44 ülke arasında 43.olmuşuz araplardan gerideyiz........
    Bizim murat abi var 38 yaşında hukuğa başladı hemde bir yandan ailesi ve işi var, avukat şu anda başka biri var 21 yaşında üniversite için geç kaldım diyor yada sınıfta kalıyor, genç diye beynini tam kapasiteyle kullanacak harika irade gösterecek diye birşey yok yani örnekler çoğaltılabilir....Bazı şeylerin yaşı vardır tabi ama okumanın yaşı falan Avrupada yok ülkemiz gibi daha geri ülkelerde sanki herkes ortam yapmak partilere katılmak kızlarla gezmek zorunda gibi çünkü normal hayatta bunu yapamıyor gariban için üniversite bunları yaşayacağı tek yer, sonrası zaten iş hayatı hayat mücadelesi....Mesela güreş boks yaşlıysan yapamazsın ancak hobi olarak pekala yaparsın....Yani bahanelerei kafadan silmek şart hayatın neredeyse her alanında geçerli bu kural..Adam elleri yok ayağıyla resim çiziyor sebebi istek, sağlam adam ise boş zaamanını şikayetle geçiriyor daha genç olsam, daha okumuş olsam, zeki olsam, uzun olsam, kaslı olsam, yakışıklı olsam, Avrupalı olsam, keşke eskiden öğrenseydim geçti........ gibi sorunlar eşitleyen ölüm yaklaşınca değerini tamamen yitiriyor....

    Kolay gelsin...iyi çalışmalar.



    O zaman vaktin önemi burada başlıyor
    keşke dememek için başlamalı :)
    güzel yazıydı eyvallah :)




  • ben para verip gittigim kursu birakacam ya adam almiş eline face2face elementry kitabini bize kitaptan ders anlatıyor yok böyle bir dalga.uygulama dersin %15 ini felan anca kapsıyor
    giderım halk eğitimin kursu boşa niye sana para veriyim
    yanlış anlaşılmasın halk eğitimi kötülemek istemiyorum para vermemiş olurum,
    ya var mı böyle birşey resmen kitabı bitirmeye calısıyoruz elementry bitecek ben hala bugün ne yapmışım onu anlatacak cümle kuramıyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kadir1983

    ben para verip gittigim kursu birakacam ya adam almiş eline face2face elementry kitabini bize kitaptan ders anlatıyor yok böyle bir dalga.uygulama dersin %15 ini felan anca kapsıyor
    giderım halk eğitimin kursu boşa niye sana para veriyim
    yanlış anlaşılmasın halk eğitimi kötülemek istemiyorum para vermemiş olurum,
    ya var mı böyle birşey resmen kitabı bitirmeye calısıyoruz elementry bitecek ben hala bugün ne yapmışım onu anlatacak cümle kuramıyorum


    kaç para veriyordun ?
  • 1200 lira.
    ayrıca kursa kayıt olurken senet imzalattırıyorlar.
    imzalamaz olaydım sırf bu yuzden kursu bırakamıyorum.
  • ama sıkıntı yok ben öğrenmeme bakacağım önümüzdeki hafta elemntry den sonrakı derse başlıyoruz.baba çakı gibi ders çalışacak bu işi çözecek ve cnbc-e deki dizileri alt yazı olmadan izlyecek :):):)??? acaba _???inşallah:)
  • bugün gittim stage 1 hikaye kitabı aldım. nasıl okuyarak öğrenebilirim biri bana yardımcı olabilr mi
    bilmediğim her kelimeye tek tek bakacakmıyım yoksa ne yapmalıyım.
  • yok mu cevap arkadaşlar
  • british english diye bi kursa gidiyorum kadıköy şubsine gerci şuan dondurdum kursu bazı kursların sadece adı var yas olmuş 35 hadi dedim içimde kaldı şu ögrenme merakı bu yastan sonra ne işe yarıycak oda bilinmez ya neyse çogu kurs bişey ögretmiyo arkadaslar aynı okulda dersde oldugu gibi hoca alır kitabı ordan sizi çalıştırır ayrıca bu gitiiğim kursuda kimseye tavsiye etmiyorum, paraları peşin peşin alıyolar ögretmede ise sadece zaman kaybı , eger ki durumununuz varsa yabancı hocadan birebir ders alın inannın daha hızlı ilerlersiniz, 3 ay pre-int gittim ve inte gecmiş bulunmaktayım, upper olmak için de 6 ay var bu ülkede hersey yavas gdiyor
  • bende ankarada etkili dersanelerine gidiyorum kimseye tavsiye etmiyorum eğitim sıfır hoca gelip anlatıp gidiyor hic bir faydası yok..
  • arkadaşlar ben ismek in kursuna gidiyorum ing. için ismek e kayıt olmak ücretsiz ve misafir olarak ücretsiz derslere girebiliyorsunuz şubat mart gibi de ikinci dönem başlıyor ve ikinci dönemde normal kayıtlı olarak girip sertifikada alabiliyosunuz.
  • teşkkürler gerçektn
  • 
Sayfa: önceki 2122232425
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.