Şimdi Ara

İngiliz İngilizcesi gerçek İngilizce değildir

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
502
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu konuyu aslında dil bölümüne açmayı düşünmüştüm fakat biraz incelediğimde oradaki üyelerin dillerin tarihleri hakkında konuşmaktan ziyade dil öğrenmeyle ilgili olduklarını gördüm. Ondan buraya açmaya karar verdim.

    Öncelikle acayip bir bilgi kirliliği var bu konuda, özellikle Türkiye'de. Herkes bir İngiliz aksanı füryasıdır tutturmuş gidiyor. Gerçek İngilizce diyorlar bir de buna. Arkadaşlar, gerçek İngilizce'nin günümüzde İngiltere'de konuşulan İngilizce ile fonetik açıdan uzaktan yakından alakası yoktur. Burada benim "gerçekten" kelimesiyle kastımın ne olduğunu sorabilirsiniz, anlatayım:

    1- İngilizce yapı itibariyle bir Germenik dildir. R'ler kesinlikle yuvarlanmamalıdır. Almanca örneğini verecek olursanız, şunu unutmayın ki, Almanca'daki r'ler (voiceless uvular fricative) Fransa'dan etkilenme sonucu Almanca'ya geçmiştir. Bu tip r sesi köken itibariyle Fransızca'da bile yoktur aslında. 17.Yüzyılda çıkan bir akım bu ve orijini saray ile aristokrasi. Hala Fransa'da bazı köylüler İtalyan tipi "r" kullanıyorlar.

    2- Cutter, fodder gibi kelimelerdeki gırtlaktan gelen ve yine yutma niteliğinde ses. Bu, yine dilin doğasına aykırı bir diğer olay.


    Diyebilirsiniz ki, diller kararsız yapıdadır, zamanla değişir ve şu anki yapısı dilin gerçek ve olması gereken yapısıdır; aksi takdirde zaten dil bu evreye gelmezdi.

    Buna bir şey diyemem. Tabii ki değişim evrenin kanunu. Ancak, eğer bir gerçeklikten bahsediyorsak İngiliz İngilizcesi kendi doğasına epey aykırı bir dil. Bunu da bilelim lütfen. Amerikan İngilizcesi çok daha gerçek bir İngilizcedir, İngiliz İngilizcesine kıyasla. Zaten koloni bölgelerinde diller genellikle gerçeğine daha sadık kalır.

    En gerçeğe yakını hangisi diye sorarsanız, İrlanda'da ve İskoçya'da konuşulan İngilizcelerin bir tür karışımı gerçeğe en yakını olacaktır. Evet, dalga geçilen o aksanlar... İrlanda açısından bakacak olursak r'ler tamamen uyuşuyor, aynı zamanda mouth gibi kelimelerin telaffuzu. İskoçya açısından ise "oi" gibi seslerin telaffuzu uyuşuyor.

    Mesela Shakespeare döneminde konuşulan İngilizce'den bir örnek sunacağım:




    Son olarak bu konuyu yazışımdaki amacıma değinmek isterim, gerçeğe yakın diye İngiliz İngilizcesi öğrenmenin pek de doğru olmadığını bildirmek istedim. Rahat olun arkadaşlar. Gerekirse aksan ile konuşun. Önemli olan geniş bir kelime havuzuyla istediğinizi anlatmaktır. İngiliz İngilizcesi konuşacağım diye anlaşılmaz sesler çıkarmaya hiç gerek yok. Dil konusu kanayan yaramız olduğu için buna değinmek istedim. Teşekkürler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-82BEAE867 -- 2 Şubat 2018; 21:29:45 >







  • Bilgi doğru, argüman yanlış. İngilizce tarihi gelişimi açısından oldukça değişmiş bir dildir. Hatta bildiğim kadarıyla İngilizler bir ara bir çalışma yaptı, %60'tan fazla Latin etkisinin olduğu ortaya çıkmıştı. Bizde öz Türkçe denen akımın bir benzeri orada da olmuştu. Ama sonucu görünce anında bıraktılar, çünkü dilden geriye bir şey kalmıyordu. 800 sene önce enugh dediklerine bugün inaf diyorlar, yeterli bir örnektir zaten.

    Yalnız dilin yaşayan ve sürekli değişen bir şey olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu noktada da "gerçek" İngilizce olmadığını söyleyemeyiz. Videodaki şahıs da bir seminerinde söylüyor zaten; bugün konuşulan Londra İngilizcesi'dir. O da 1600'ler sonrası Londra'nın Alman, İtalyan, Fransız vs. nüfusunun etkisiyle dil de değişime uğraşmıştır. Hatta büyük bir Türkçe etkisi dahi vardır. Ananın nasıl mother haline geldiğini anlatan bir çalışma vardı, bulamadım şimdi.

    Türkçe'de de tarih boyunca birçok defa çok büyük değişimler olmuştur, dil yapısı değişmiştir hatta. R-z ayrımı, y-i ayrımı gibi farklılıklar vardır. Bu nedenle Doğu ve Batı Türkçesi gibi iki gruba ayrılmış; sonrasında da bunlar da kendi içinde ayrılmıştır. Telaffuz ise seneler içinde oldukça büyük değişime uğramıştır. Osmanlıca denen eski yazıyı okuyabilenler gayet rahat anlayacaktır, o yazıdaki telaffuz ile bugün konuşulan arasında ciddi fark vardır. Hatta o yazının yazıldığı dönem ile, birkaç yüz sene öncesi arasında da fark vardı. Bek-beg-beğ-bey değişimi, bugün u,yu,ğu ile biten eklerin i sesi veren y ile i,yi,ği şeklinde yazılması da ondandır. Üstelik bu kadar fark yabancı dil etkisiyle değil, dilin kendi değişimine bağlı. Oldigi derken artık olduğu diyoruz, didi yerine dedi diyoruz mesela. Kelime sonunda aidat belirten ç,nç gibi ekler de c,nc gibi söylenmesi de bundandı. Bu durumda bizim dilimiz de değişmiştir. Ama gerçek Türkçe konuşmadığımız anlamına gelmez. İleride, bugünkü telaffuz da değişecek ve kelimelerin söylenişi farklılaşacak.

    Aslında düz mantıkla İngilizce ve Farsça'nın çok benzer olması gerekiyor. Aynı kökten geliyorlar sonuçta. Ama duhter, dor, ruse (aslında bu Farsça da değil) vs. gibi kelime benzerlikleri dışında dil olarak alakaları kalmamıştır.
  • Bu videoyu birkaç yıl önce izlemiştim.

    Diyeceğim şu; aslında çok da önemli değil. 8. yüzyıldaki İngilizceyle şimdiki arasında dünyayla mars arasındaki kadar fark var. Sonuçta bunlar dilin evreleri.
    Ona bakılacak olursa 8. yüzyıldaki Türkçe de çok daha kabadır ve çok daha yetersizdir. Gel gelelim zaman içerisinde vokabüler olarak da gelişmiş. fonetikal olarak Farklı sesler girmiş.
    Sonuçta biz İngilizceden ya da Türkçeden ya da herhangi bir dilden bahsederken şu yüzyıldaki gerçektir bu yüzyıldaki yanlıştır diyemeyiz. Nasıl Türkiye'de yıldız Azerbaycan'da uldız diyorsak ve ikisi de yanlış değilse bu tüm diller ve zamanlar için geçerli.

    Ha ama aksan yapmaya kasmamak konusunda haklısnız. Buna niye bu kadar takılıyor ben de anlamıyorum. Üstelik İngilizceyi en düzgün konuşan milletlerden biri olmamıza rağmen.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    Bu videoyu birkaç yıl önce izlemiştim.

    Diyeceğim şu; aslında çok da önemli değil. 8. yüzyıldaki İngilizceyle şimdiki arasında dünyayla mars arasındaki kadar fark var. Sonuçta bunlar dilin evreleri.
    Ona bakılacak olursa 8. yüzyıldaki Türkçe de çok daha kabadır ve çok daha yetersizdir. Gel gelelim zaman içerisinde vokabüler olarak da gelişmiş. fonetikal olarak Farklı sesler girmiş.
    Sonuçta biz İngilizceden ya da Türkçeden ya da herhangi bir dilden bahsederken şu yüzyıldaki gerçektir bu yüzyıldaki yanlıştır diyemeyiz. Nasıl Türkiye'de yıldız Azerbaycan'da uldız diyorsak ve ikisi de yanlış değilse bu tüm diller ve zamanlar için geçerli.

    Ha ama aksan yapmaya kasmamak konusunda haklısnız. Buna niye bu kadar takılıyor ben de anlamıyorum. Üstelik İngilizceyi en düzgün konuşan milletlerden biri olmamıza rağmen.

    Hocam zaten dediğinizi bir paragrafta belirttim. O konuda hiçbir sorun yok. Dilin zaten her şeyi değişimdir. Sadece son günlerde çoğu yerde gerçek İngilizce, İngiliz İngilizcesidir diyenleri çok görmeye başladım ve günümüzde İngiliz İngilizcesinin bahsettikleri gerçek İngilizceye (eskiye dayanan) en uzak aksan olduğundan bahsetmek istedim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-82BEAE867 -- 2 Şubat 2018; 22:23:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hupogrammos


    quote:

    Orijinalden alıntı: E-Nazmi

    Bu videoyu birkaç yıl önce izlemiştim.

    Diyeceğim şu; aslında çok da önemli değil. 8. yüzyıldaki İngilizceyle şimdiki arasında dünyayla mars arasındaki kadar fark var. Sonuçta bunlar dilin evreleri.
    Ona bakılacak olursa 8. yüzyıldaki Türkçe de çok daha kabadır ve çok daha yetersizdir. Gel gelelim zaman içerisinde vokabüler olarak da gelişmiş. fonetikal olarak Farklı sesler girmiş.
    Sonuçta biz İngilizceden ya da Türkçeden ya da herhangi bir dilden bahsederken şu yüzyıldaki gerçektir bu yüzyıldaki yanlıştır diyemeyiz. Nasıl Türkiye'de yıldız Azerbaycan'da uldız diyorsak ve ikisi de yanlış değilse bu tüm diller ve zamanlar için geçerli.

    Ha ama aksan yapmaya kasmamak konusunda haklısnız. Buna niye bu kadar takılıyor ben de anlamıyorum. Üstelik İngilizceyi en düzgün konuşan milletlerden biri olmamıza rağmen.

    Hocam zaten dediğinizi bir paragrafta belirttim. O konuda hiçbir sorun yok. Dilin zaten her şeyi değişimdir. Sadece son günlerde çoğu yerde gerçek İngilizce, İngiliz İngilizcesidir diyenleri çok görmeye başladım ve günümüzde İngiliz İngilizcesinin bahsettikleri gerçek İngilizceye (eskiye dayanan) en uzak aksan olduğundan bahsetmek istedim.

    Hmm ben tam anlamamışım demek ki. Hangisi en doğru aksandır bilemem. Sadece İngilizlerin aksanı daha hoşuma gidiyor anlamakta güçlük çeksem de. Amerikana alıştığımız için diziden filmden vs.

    Sonuçta bu Trakya ağzını Karadeniz ağzından daha çok sevmek gibi bir şey benimkisi xd.




  • Güzel konu elinize sağlık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Almanca, Fransızca ve Latincenin karışımından oluşmuş diye biliyorum. Öyle değil mi?
  • "Gercek Ingilizce" den kasit nedir burada? Eger dilin olusumuna en yakin bicimde telafuz edilmesiyse kimse zaten "gercek" dili konusmuyor ki. Bu Ingilizce ile de sinirli degil. Biz de "gercek" Turkce konusmuyoruz bu bakis acisiyla.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bilgi doğru, argüman yanlış. İngilizce tarihi gelişimi açısından oldukça değişmiş bir dildir. Hatta bildiğim kadarıyla İngilizler bir ara bir çalışma yaptı, %60'tan fazla Latin etkisinin olduğu ortaya çıkmıştı. Bizde öz Türkçe denen akımın bir benzeri orada da olmuştu. Ama sonucu görünce anında bıraktılar, çünkü dilden geriye bir şey kalmıyordu. 800 sene önce enugh dediklerine bugün inaf diyorlar, yeterli bir örnektir zaten.

    Yalnız dilin yaşayan ve sürekli değişen bir şey olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu noktada da "gerçek" İngilizce olmadığını söyleyemeyiz. Videodaki şahıs da bir seminerinde söylüyor zaten; bugün konuşulan Londra İngilizcesi'dir. O da 1600'ler sonrası Londra'nın Alman, İtalyan, Fransız vs. nüfusunun etkisiyle dil de değişime uğraşmıştır. Hatta büyük bir Türkçe etkisi dahi vardır. Ananın nasıl mother haline geldiğini anlatan bir çalışma vardı, bulamadım şimdi.

    Türkçe'de de tarih boyunca birçok defa çok büyük değişimler olmuştur, dil yapısı değişmiştir hatta. R-z ayrımı, y-i ayrımı gibi farklılıklar vardır. Bu nedenle Doğu ve Batı Türkçesi gibi iki gruba ayrılmış; sonrasında da bunlar da kendi içinde ayrılmıştır. Telaffuz ise seneler içinde oldukça büyük değişime uğramıştır. Osmanlıca denen eski yazıyı okuyabilenler gayet rahat anlayacaktır, o yazıdaki telaffuz ile bugün konuşulan arasında ciddi fark vardır. Hatta o yazının yazıldığı dönem ile, birkaç yüz sene öncesi arasında da fark vardı. Bek-beg-beğ-bey değişimi, bugün u,yu,ğu ile biten eklerin i sesi veren y ile i,yi,ği şeklinde yazılması da ondandır. Üstelik bu kadar fark yabancı dil etkisiyle değil, dilin kendi değişimine bağlı. Oldigi derken artık olduğu diyoruz, didi yerine dedi diyoruz mesela. Kelime sonunda aidat belirten ç,nç gibi ekler de c,nc gibi söylenmesi de bundandı. Bu durumda bizim dilimiz de değişmiştir. Ama gerçek Türkçe konuşmadığımız anlamına gelmez. İleride, bugünkü telaffuz da değişecek ve kelimelerin söylenişi farklılaşacak.

    Aslında düz mantıkla İngilizce ve Farsça'nın çok benzer olması gerekiyor. Aynı kökten geliyorlar sonuçta. Ama duhter, dor, ruse (aslında bu Farsça da değil) vs. gibi kelime benzerlikleri dışında dil olarak alakaları kalmamıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 4 Şubat 2018; 14:24:9 >




  • İngilizceyi ana dili konusan insanlar cok sansli cunku butun bilimsel terimler zaten anadillerinde bu onlara buyuk avantaj sagliyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.