Şimdi Ara

İnanması Güç AdetleR

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
351
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Okuyun Ve ŞaşırıN<font color='blue'>Ayhan Korkmaz'ın araştırmalarına göre, inanılması güç adetlerden bazıları şöyle:
    • Kuzeybatı Melanezya'da teyze çocukları arasındaki ilişki ensest olarak kabul edilirken,
    halayla ilişki ''yerinde bir ilişki'' olarak değerlendirilirdi.

    • Bakireliğin hoş karşılanmadığı Kamchdal'da
    evlendiği kızın bakire olduğunu gören erkek,
    Kayın validesine ''kızının yetişmesinde ihmalkar davrandığını'' için sitem ederdi.

    Japonya'da İmparator Buşido devrinde Samuray denilen savaşçı kastın üyeleri arasında eşcinsellik bir kuraldı.

    • Eski Roma'da 24 Nisan kadın ******lerin, 25 Nisan da erkek ******lerin günü olarak kutlanıyordu.

    • Avustralyalı Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini ve ciğerlerini, Filipinlerde yaşayan Efugaolar ise öldürdükleri düşmanın beynini emerlerdi.

    • Zulular 'düşmana gözlerini kırpmadan bakabilme gücünü kazanabilmek için'
    düşmanlarının alnının ortasını ve kaşını,
    Çinliler ise idam edilen ünlü haydutların safrasını yerlerdi.

    • Yeni Gine yerlileri, misafirlerini uğurlarken inlemelerle birlikte bütün bedenlerini çamura buluyorlardı.

    • Tibet'te ise misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adetti.

    • Eskimolar ve Hintlilerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi, geğirmesiyle anlaşılıyordu.

    Kirliliğin temel kural olduğu Ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı. Bunlardan bazıları şöyle:

    • Ortaçağda Avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı.
    Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.

    • Kirlilik adeti Amerika'ya da bulaşmış Pennsylvania ve Virginia eyaletlerinde
    ''banyo yapmayı yasaklayan'' ya da belirli kısıtlamalar getiren kanunlar çıkarılmıştı.
    Philadelphia'da ise kanunla bir ay içinde birden fazla banyo yapan insanlar cezaevine gönderiliyordu.

    • Tuvaletle henüz tanışmayan Avrupa'da lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. yüzyıla kadar sürdü.
    Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü.

    • 1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'yaki bir konağa gönderilmişti.
    19. yüzyıla gelindiğinde, kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti.

    Bazı toplumlarda günümüzün aksine ''yaşlılık'' iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendilerini öldürmeleri bekleniyordu.
    Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururken,
    Fijili yaşlı erkekler, ölme isteğini yakınlarına söylerlerdi.
    Kararlaştırılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürdü.

    Yeni Hebridlerde de yaşlılar diri diri toprağa gömülürken,
    gömülmeyi istemeyen yaşlılara ise ''ailenin yüz karası'' olarak bakılırdı.

    İsveç'de akrabaları yaşlılığın acılarından kurtarmaya yarayan
    ''aile topuzları'' adlı dikenli topuzlar, son zamanlara kadar bulunuyordu.

    <font size='2'>ÇOCUK KURBAN ETME ADETLERİ</font id='size2'>

    Çocuk kurban etmek de bir çok toplumda görülen ''tüyler ürpertici'' adetlerden biriydi.
    Kartacalılar, site devletlerinin koruyucusu Tanrı Moloch'a kendi öz çocuklarını yakarak kurban ederlerken,

    Fenikeliler, salgın hastalıklar, kuraklık, savaş kaybetme gibi büyük felaketlerin yaşandığı günlerde
    ''en sevdikleri çocuklarından birini'' tanrıları Baal'e kurban verirlerdi.
    New South Wales'da bazı kabilelerde, her kadının ilk doğan çocuğu,
    bir dinsel törenin parçası olarak kabile tarafından yenirdi.

    Eski Isparta'da da çocuklar doğduklarında topluluğun yaşlılarına götürülür,
    yaşayıp yaşamayacaklarına onlar karar verirdi. Sağlıklı olanlar ana babalarına verilirken, sakat ve hastalıklı olanlar öldürülürdü.

    İstenmeyen çocukların öldürülüp derelere atıldığı Ortaçağ'da her adımda bir çocuk ölüsüyle karşılaşmak olağandı.</font id='blue'>
    Milliyet 21.05.2004







  • :)
  • acı ama gerçek [ops]
  • daha neler duyacaz
  • Diğerlerini bilemiycem ama Samuray olayı tamamen uydurmaca.
  • aha adamın kanına dokundu
    ıspartanın olayı fena değil ari bir toplum yaratma çabası
    1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'yaki bir konağa gönderilmişti.
    19. yüzyıla gelindiğinde, kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti.
    birde bu herifler istanbulu işgal ettiklerinde hesapta bize medeniyet getirmeye çalışmışlar
  • Gazete haberine göre Bu adam bu konuda kitap yazmış biline!..
    21.05.04 tarihli milliyet sitesinde görebilirsiniz.
  • [evlol][evlol][evlol]vay be kambocyay nasıl gidilir arkidişler [evlol][evlol]
  • bi koşup , şurup alup geldim
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kkslyyldz

    bi koşup , şurup alup geldim


  • ilginçç
  • sözde medeniyet avrupabunların hepsi barbar be.
  • Hayrola topic yıldönümü mü yaptınız
  • yaşatmak lazım . adettendir
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fubo

    [evlol][evlol][evlol]vay be kambocyay nasıl gidilir arkidişler [evlol][evlol]


    orası kamboçya değil ,madagaskar daydı zannedersem




  • sanırım sana cevap veremez. herhalde ölmüştür
  • çok hooooooooooooooooş
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.