Bildirim
....İlginç Hayvan Türleri .... (9. sayfa)
Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
quote:
Orjinalden alıntı: s£stavina
sanki gece korkmuşta elinde yüzünce uçuk çıkmış gibi pek çirkin bizim kıyılarımızda yer yok buna
hehehe Bu arada nikiniz çok hoş anlamı nedir :) -
-
bu da benden su sıçanı (Hydromys chrysogaster ).Avustralyanın enteresan hayvanlarından biri kıtadaki fareler bile ilginç
-
At resmedilmesi en zor hayvanlardan biridir.Hatlarının oranlarını azıcık yanlış yaparsanız atdan başka herşeye benzer :)
Şu anda sadece adı kalmış bir at türüde Şoloh Kafkaslarda yetiştirilen bir atdı.
Toynakların bardak biçiminde olmasi ve arka tırnakların olmamasından dolayı nala ihtiyaç duymuyorlardı.Fakat Rusların işgalinden sonra at yetiştiriciliği yasaklandı Rus haraları kurulunca diğer 25-30 farklı cins at gibi oda farklı ırklarla karıştırılıp yok edildi.Geriye birtek Şağdiy (liteatüre Kabardian olarak geçmiştir) türü at kaldı. -
Konu Süper ;) -
quote:
Orjinalden alıntı: junayerturk
quote:
yanlız bunlara cıtten hasta oldum. superler.
Golden çikolata yerim ben onlarıvalla bayramlık şeker gibide dizilmişler. -
quote:
Orjinalden alıntı: s£stavina
Proboscis ( uzun burunlu maymun )
Hala bunların insanoğlunun atası olabileceğine inanan var mı
pelus oyuncak giibi -
İngiliz Çevre Örgütü Zoological Society of London soyu tükenen dünyanın en tuhaf 10 hayvanını koruma altına almak için yeni bir proje başlattı.
Proje kapsamına alınan hayvanların en önemli özelliği benzersiz olmaları. Yalnızca Çin'in Yangtze nehrinde bulunan Yangtze nehir yunusu da korumaya alınan sevimli hayvanlar arasında. Asya'nın ve Çin'in en uzun nehri Yangtze boyunca 20 milyon yıldır yüzen beyaz yüzgeçli yunusun soyu, sanayinin gelişmesi, aşırı avlanma ve nehir trafiğinin artmasından dolayı tükendi. Çin tanrıçası olarak anılan 2.5 metre uzunluğundaki utangaçlığıyla bilinen nehir yunusuna en son 2004'te rastlanmıştı.
İlk kez 1841 yılında keşfedilen pigme su aygırları da küçük boyutları ve sevimli yüzleriyle bilinen su aygırlarından farklılık gösteriyor. Sierra Leone ve Gine'de yaşayan pigme su aygırlarının boyu 75 cm'yi geçmez, ağırlığı ise 160-270 kilodur. Yalnız yaşamayı seven ve yüzmeyen su aygırları da koruma altına alınan hayvanlar arasında.
İngiliz Çevre Örgütü tarafından korumaya alınan en ilginç ve sevimli hayvanlardan birisi de 20 milyon yıl öncesine ait olan ve Sri Lanka'da yaşayan Slender Loris ismi verilen minik hayvan. Minik vücutlarına rağmen çok uzun kol ve bacaklara sahip olan bu hayvanların en önemli özelliği ağaç gövdelerine sarılarak hiç kıpırdamadan saatlerce dinlenmeleri. İngiliz Çevre Örgütü 564 tane soyu tükenen ilginç hayvan tespit ettiklerini fakat ilk çalışma olarak seçilen 10 hayvan türünün koruma altına alındığını açıkladı.
Asya'dan Avrupa ve Afrika'ya kadar doğal ortamlarında yaşayan fakat soyları neredeyse tamamen tükenme aşamasına gelen dünyanın en ilginç hayvanları:
Çift hörgüçlü deve
Pigme su aygırı
Slender soris
Yangtze nehir yunusu
-
Dünyanın en büyük yengeci
-
inanılmaz...
-
Kamuflaj Konusu da hep ilginç gelmiştir bana..
http://forum.donanimhaber.com/m_15301626/mpage_1/key_Kelebek//tm.htm#15443183
quote:
Orjinalden alıntı: Yeraltından Notlar
-
bukalemunlar hakkında da bilgi istiyorum.
ve çizgi filme konu olmuş koşar guguk (road runner) hakkında da... -
Bukalemun
Bukalemun, sürüngenler sınıfının Chamaeleonidae familyasından bulundukları ortama göre renk değiştirebilen, omurgalı hayvanlar ortak adı.
Birçok yönden kertenkelelerden farklılıkları bulunduğundan, bazı bilim adamları kertenkeleleri Rhiptoglossa alt takımına dahil ederler.
Özellikleri
Chamaeleonidae familyasını diğer kertenkelelerden ayıran en önemli özellik, ayakların, dilin ve gözlerin alışılmadık biçimleri ve renk değiştirme özelliğidir. Vücutları yanlardan basıktır. Dilleri boylarının yaklaşık 1-1,5 katı uzunluğunda, hareketli ve yapışkandır. Gözler bağımsız hareket eder, biri yukarı bakarken diğeri aşağıya bakabilir. Göz kapakları kalındır. Kolaylıkla renk değiştirirler. Derilerini sarı, yeşil tonları, kırmızı tonları, kestane rengi ve siyaha çevirebilirler, benekler, çizgiler oluşturabilirler. Uzunlukları 8-60 cm. arasında değişse de genelikle 30 cm. civarındadır. Çok yavaş yürürler. Ayakları ve kuyrukları dalları kavrayabilir.
Beslenme
Genellikle çekirgeler, mantidler, cırcırböcekleri ve diğer böcekleri yer ama daha büyük bukalemunlar, küçük kuşlar ve diğer kertenkeleleri de yiyebilmektedir.
Yaşam süreleri erkeklerde 7-10, dişilerde 4-6 yıldır. Bukalemunlar yalnız yaşayan hayvanlardır. Yanlarına başka bir bukalemun konulduğunda strese girip iştahsız hale gelirler
Bukalemun Nasıl Renk Değiştirir?
Melanin,derideki renkleri ağacın rengine uygun bir şekilde değiştirir.Ahtapot,kalamar ve mürekkep balığı gibi, bukalemunda kendisini avından gizlemek için derisinin rengini değiştirebilir. Bunu,güneşte insan derisinin esmerleşmesine de yardım eden melanin bileşiği yardımıyla yapar.
Bukalemunun melanin üreten hücreleri korku yada öfke anında etkin hale gelerek sarıdan kahverengi veya siyaha kadar çeşitli renkler üreten melanin taneciklerini yayar ve böylece bukalemunun başka renklere bürünmesini sağlar.
Melanin tanecikleri yeniden bir araya geldiğinde bukelemunun rengi normal rengi olan yeşile döner. Bazı bukalemunlar derilerinin rengini mavi ve parlak kırmızaya bile dönüştürebilir -
bunlar ne böyle ya -
quote:
Orjinalden alıntı: blue night
bunlar ne böyle ya
arazai araçlarıbaşlıktanda anlaşıldığı üzere ilginç hayvan türleri dostum -
Ammonitler
Hayvanlar aleminde çok hücreliler bölümünün bir dalını oluşturan (Mollusca), kavkı adını alan ve canlı organizmaların yumuşak kısımlarını dış etkenlerden korumak amacıyla oluşturdukları oransal olarak kolay fosilleşebilen kabuk, genel olarak üç tabakadan oluşmuştur. En dışta periostracum adını alan tabaka, boynuz maddesi gibi bir organik madde karışımıdır. Orta bölüm kalker prizmalarından meydana gelirken, en içteki sedef tabakası ise, "aragonit" ve "conchyolin" denilen periostracum'a benzer plakaların ardışıklı diziliminden meydana gelir.
Mollusca...
Cephalopoda...
Ammonoidea...
Yumuşakçalar (Mollusca) dalına ait bireylerin sınıflandırılmasında ilk olarak, kavkıları (kabuk) bulunuyorsa kavkı şekilleri ,daha sonra kavkıdan dışarıya uzanan organları ve vücudun yumuşak kısımları göz önüne alınır. Yumuşakçalar dalının 5 sınıftan birini oluşturan Cephalopodlar (kafadan bacaklılar) ilk olarak 1825'de Blainville tarafından adlandırılmışlardır. Günümüz denizlerinde yaşayan Octopos, Squides, Argonat ve Nautilus gibi 650'den fazla türü bulunan Cephalopoda sınıfının tümünde, fosil örnekleriyle beraber 10 000'den fazla tür bulunmaktadır. En eski örneklerine 570 milyon yıl önce, yani Kambriyen'de sınıfının üyelerinin tümü denizel canlılardır. Özellikle denizel ortamlar, bu sınıfın en çok tercih ettiği yaşama ortamlarıdır.
Cephalopoda sınıfına ait olan türleri, Mollusca dalına ait diğer sınıfların türlerinden ayıran en belirgin özellik, kavkılarının bir düzlem üzerinde sarmal şekilde (planspiral sarılım) olması ve balıklar gibi gelişmiş gözleri olmasıdır.
Cephalopoda sınıfının üç alt sınıfından birini oluşturan Ammonitler (Ammonoidea alt sınıfı) ise ilk olarak Zittel tarafından 1884'de adlandırılmışlardır.
Mısır mitolojisinde önemli bir yeri olan Mısır ve Teb tanrısı Ammon'un boynuzlarına benzetilen şekillerden ötürü , bu eski hayvanlara Ammonoidea adı verilmiştir. Bu fosillerin 570 milyon yıl önce, Kambriyen'de ortaya çıkışlarından, Kretase sonunda yok oluşlarına kadar geçen yaklaşık 500 milyon yıllık süre içersinde biçim ve yapı bakımından birbirinden farklı pek çok türü vardır. Ammonitler'de tıpkı Dinazorlar gibi Tersiyer-Kretase sınırında "Toplu Yok olma (Mass-Extincition)" adıyla anılan olaydan paylarına düşeni aldıklarını söylemek pekte yanlış olmayacaktır.
Ammonitler'in neredeyse Paleozoik ve Mesozoyik dönemlerin her bir katına karşılık gelecek, farklı şekle sahip bir üyesinin bulunması, bu alt sınıfa ait fosillerin, tortul kayaların yaşlandırılmasında rehber (karakteristik) fosil olarak kullanılmalarına neden olmuştur. -
Mavi balina
Mavi balinalar (Balaenoptera musculus),'ın en büyükleri 35 metreyi bulan boyu ve 140 tonu geçebilen ağırlığıyla, gelmiş geçmiş en büyük hayvan olduğuna inanılan bir deniz memelisidir. Cetacea (balinalar) takımının Mysticeti (çubuklu balinalar) alt takımına dahil türlerden olan mavi balina, Arktik Okyanus dışındaki tüm dünya denizlerinde yayılım gösterir. Daha çok bireysel ya da anne ve yavrusunu içeren çiftler halinde yaşayan, 2-3 yılda bir ve yaklaşık bir yıllık gebelik süresi sonunda tek yavru doğurarak üreyen mavi balina, dünyanın ispermeçet balinasından sonraki en yüksek sesli ikinci hayvan türüdür. 80 yıla kadar yaşayabilecekleri öngörülen mavi balinaların tek doğal düşmanı ise katil balinalardır. Diğer çubuklu balinalar gibi, mavi balinalar da temelde zooplankton (özellikle kril) avlayarak beslenirler. Balina avcılığının ilk dönemlerinde görece küçük ve yakalanması kolay olan ispermeçet ve benzeri balinaların nüfuslarının çok azalması sonucunda, balina avcılarının gözü daha büyük balinalara çevrilmiştir. 1864'de buharlı gemiler ile büyük balinaları avlamak için özel olarak tasarlanmış zıpkınların balinacılıkta devreye girmesiyle birlikte, mavi balinalar da hedef haline gelmiş ve Uluslararası Balinacılık Kurulu'nun bu canlıların avlanmasını 1966'daki yasaklayışına kadar geçen 100 yıllık dönemde de küresel nüfusları 100 yıl önceki nüfuslarının %1'inin altına inmiştir.
Uluslararası Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin oluşturduğu Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi'nde ilk yer aldığı günden bu yana tehdit altındaki türlerden olduğu kabul edilen mavi balinalar, 2002 yılının bir araştırmasına göre (Committee on the Status of Endangered Wildlife in Canada, 2002)[1], 5000 ila 12000 gibi geniş bir tahmin aralığında değişen nüfusları ile en az beş topluluğa dağılmış olarak dünya denizlerine yayılmış durumdadırlar. Koruma altında olsalar da denizlerdeki kirlenme ve giderek artan okyanus trafiğinin seslenişlerini boğarak eş bulmalarını güçleştirmesi gibi etkenler, mavi balina nüfuslarının geri kazanılmasının önündeki tehditlerdrir.
-
Kunduz( Castoridae )
Kunduz, kunduzgiller (Castoridae) familyasından Castor cinsini oluşturan ağaçları kemirerek beslenen, su kıyılarında yaşayan kemiricilerin ortak adıdır
Su kıyılarında yaşarlar. Nehirlerde baraj ve su setleri yapabilecek yeteneğe sahiptirler. Su altında uzun süre nefes tutabilirler.
Onlara doğuştan mühendisler diyebiliriz : )
Kunduzlar, gerçek bir mühendis gibi hesaplar yapar ve tıpkı usta bir inşaat işçisi gibi çalışarak, olağanüstü bir tasarıma sahip yuvalar inşa ederler. Ayrıca, aynı akıl almaz ustalıkla, yuvalarını inşa edecekleri akarsuyun hızını kesecek barajlar kurarlar. Bunun için ise oldukça yorucu ve birkaç aşamalı işler yaparlar. Öncelikle, hem beslenebilmek hem de barajın ve yuvanın inşasında kullanabilmek için bol miktarda ağaç kütüğü ve dal elde etmeleri gerekir. Bunun için ağaçları dişleri ile kemirerek yere devirirler. Ancak bu kesme işlemi sırasında önemli bir hesaplama yaptıkları gözlemlenmiştir: Kunduzlar genellikle rüzgarın su kenarına doğru estiği yerlerde çalışmayı tercih ederler. Böylece kunduzların kemirdikleri ağaçlar suyun bulunduğu yöne devrilirler ve bu, kunduzların kütükleri taşımalarında büyük kolaylık sağlar
Kunduzlar, topladıkları malzemeleri üst üste yığarak yuvalarının dış cephesini oluştururlar. Ancak, bu malzeme yığınında hiçbir delik veya yarık kalmamasına büyük özen gösterir, dallarla veya çamurla bunları kapatırlar.
Bu yuvayı oluşturan malzeme, yuvayı erozyondan korur ve soğuğu dışarıda tutar. Kış iyi bir kar örtüsü sağladığından, dışarıdaki sıcaklık –35°C'ye bile düşse yuvanın içindeki sıcaklık donma noktasının üstünde kalır. Kunduzlar ayrıca kışın besinsiz kalmamak için yuvalarının yanında gizli bir sualtı yiyecek deposu bulundururlar.
-
Karıncaların Cenaze Töreni
Avustralyalı bir bayan Sidney yakınlarında ölen asker karıncalara arkadaşları tarafından yapılan cenaze merasimini şöyle hikaye eder :
'' Karıncalar ikişer ikişer sıralanarak cesetlerin bulunduğu yere gelinceye kadar intizamla ağır ağır yürüdüler. İki karınca ilerledi ve arkadaşlarından birinin cesedini aldı, sonra diğer ikisi ilerledi, sonuna kadar hepsi aynı şeyi yapınca artık karıncalar yürümeye hazırdı. Evvela bir cesedi çeken iki karınca hareket etti, sonra ikisi boş olarak yürüdü, bunları yine ceset götüren iki karınca takip etti ve sonuna kadar böyle devam etti. Sırada aşağı yukarı kırk çift kadar vardı. Artık alay yavaş yavaş ilerliyordu. Aralarında iki yüz kadar karınca bulunan intizamsız bir grup da bunları takip ediyordu. Bazen iki karınca duruyor, taşıdığı cesedi bırakıyor, arkadan boş gelen ikisi bu cesedi alıyordu. Böylece zaman zaman cesedleri birbirine devrederek deniz kenarında bir kumsala vardılar. Burada her karınca için ayrı ayrı bir mezar kazıldı. Aralarında altı veya yedi karınca kazma işine iştirak etmeden kaçmaya teşebbüs etti ; bunları yakalayıp geri getirdiler, üzerlerine hücum edip öldürdüler. Derhal tek bir mezar kazdılar ve hepsini birden içine attılar. Bunlara cenaze merasimi yapılmadı. '
Hakikaten çok şaşırtıcı
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X