Ev fiyatları malüm çok yüksek, bu yüzden tek kişinin ev alması çok zor. Sizce iki arkadaş birleşip en azından 1+1 ev alması mantıklı mı veya sakıncaları neler olabilir? Konuyu siyasete çekmezsiniz memnun olurum. < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
İki arkadaşın birleşip ev alması mantıklı mı?




-
-
Bir süre sonra anlaşmazlık çıkar ev satılır herkes payını alır
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
İş yerinde vardı 5 kişi bir daire almışlar. Kiralamislar
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Evet öyle bir durum olabilir ama sonuçta ev fiyatları hep artıyor ev satılsa bile yine kârda olunur..Bu arada bahsettiğim yeni bir ev en fazla 3-5 yıllık.
-
2 arkadaş birleşip neden ev alsın ki !
Bir eş bul evlen karı koca eve gir daha mantıklı :) Hiç yoktan altınlarda başta sermaye olur ilk peşinat için...
-
İşine gelmeyince konuyu siyasete çekmeyelim :)
Beter olun olm 1+1 evi bile afganlar gibi 5 kişi alıp oturun senin dünya görüşün eğitimin genel kültürün ile verdiğin oyların sonucu bunlar
Neyse böcek gibi bir evde 86 kişi yaşayın benim umrumda değil sahile 300 metre 3+1 130 metrekare ufak evde yaşamadım daha
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Açık konuşmak gerekirse, bu fikir pek de mantıklı görünmüyor. Elinizde belli bir miktar paranız olsa bile, sırf yatırım amacıyla bir ev satın almak, özellikle günümüz ekonomik koşullarında ciddi biçimde sorgulanması gereken bir karar. Hele ki bu yatırım bir ortaklıkla, yani bir arkadaşınızla birlikte yapılacaksa, işler daha da karmaşık hale gelir.
Eğer iki kişi bir araya gelip ev satın alıyor ve aynı çatı altında yaşamayı planlıyorsa, bu durum bir nebze daha anlaşılabilir; zira orada yalnızca maddi değil, aynı zamanda yaşamsal bir paylaşım söz konusudur. Ancak sırf “yatırım yapıyoruz” düşüncesiyle ortaklaşa bir mülke girmek, ciddi riskler barındırır.
Unutulmaması gereken temel bir gerçek var: Ortaklıkların çok büyük bir kısmı dostlukla başlasa bile, çoğunlukla gerginlik, anlaşmazlık ve sonunda kopuşla son bulur. Paranın olduğu yerde duygular hızla buharlaşır. İki yakın arkadaş olarak başlayan bir süreç, ilerleyen dönemde ciddi çatışmalara, hatta düşmanlığa dönüşebilir.
Dostane ilişkiler, hukuki sorumluluklarla, masraflarla ve çıkar çatışmalarıyla sınandığında çoğu zaman yıpranır. Bu nedenle, sadece ekonomik getirisi olacağı varsayımıyla arkadaşla ortak ev almak, kısa vadede cazip görünse bile uzun vadede hem mali hem de duygusal açıdan yıpratıcı sonuçlara yol açabilir. Bu tür kararlar alınırken sadece rakamlar değil, insan doğası ve ilişkilerin hassas dengeleri de mutlaka hesaba katılmalıdır.
-
Şu ekonomik koşullarda evlenmenin mantıklı bir tarafı kaldı mı gerçekten? Üstelik bir de işin üstüne düğünde takılacak altınları evin peşinatı yapmaktan bahsediliyor; bu artık gerçekle alay etmek gibi bir şey. Kim altın takıyor ki artık? Zaten o kadar altını bir araya getirebilecek bir çevren varsa, muhtemelen evlenip “ev almak için düğün yapalım” gibi bir çaresizlik planına da ihtiyaç duymazsın.
Kaldı ki evlilik, romantik hayallerin ötesinde her şeyin iki katına çıktığı bir sorumluluk paketidir: Masraflar x2, duygusal hassasiyetler x2, yükümlülükler x2... Ve işin içine bir de çocuk girdi mi, tablo tamamlanır: Ortaya çıkan manzara, çoğu zaman ayda üç-beş kez et yese mutlu olacak bir ailenin mütevazı ama zorlu hayatıdır.
Bu söylediklerim kulağa karamsar gelebilir ama gerçek şu ki, evliliği ev alma planının aracı haline getirecek kadar ekonomik zorluk içinde olan birinin, zaten o evliliğin ağırlığını taşıması da pek kolay değildir. Hayatın gerçekleriyle romantizmin kırılgan hayalleri çarpıştığında, geriye kalan şey genellikle hayal kırıklığı olur.
-
Mesleyi ticarete dökmekse niyet sözleşme ile arsa alirsin.2-3 sene bekletir 2-3 katına satarsiniz.Arkadaşini iyi secmen lazim sözleşme en büyük kriterdir. Ve sözleşmede en az 2-3 yil satmama zorunluluğu yapilmali aksi takdirde tüm zarar ziyan o şahsa ait olmalidir..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Ne gibi sorunlar olabilir mesela?
Benim aklıma şu geliyor; taraflardan biri üç beş yıl sonra evi satmak isteyebilir, bu durumda diğer ortak evin satışına karşı çıkmayacak şeklinde bir anlaşma yapılabilir. Başka ne gibi sorunlar olabilir ki?
-
Hocam evlenenlere altın takmak eskidendi, eskiden damada ayrı geline ayrı çeyrek takarken, dün akşam ki düğünde az bi para takabildik, çünkü küçük altın 7500 lira mı neydi, kafam döndü sayfayı kapattım.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Diyelim ki arkadaşınla anlaştın, beraber aldınız. Her şey iyi güzel... peki sonra?
Mesela üç-beş yıl sonra arkadaşın "ben evi satmak istiyorum" derse? Sen hâlâ o evde oturuyorsan ya da satmak istemiyorsan ne olacak? “Başta konuşmuştuk”la işler yürümüyor çünkü hayat değişiyor. İnsan fikrini değiştiriyor, evleniyor, taşınmak istiyor, borca giriyor, başka hayaller kuruyor. O “sen satmak istersen karışmam” anlaşmaları bir sabah mesajla çöpe gider, inan bana.
Bir de şu var: Evin değeri artarsa “ben daha çok para koymuştum”, “ben daha fazla ilgilendim bu işle”, “ben emlakçıyı buldum” diye başlayan ego savaşları başlar. Tam tersi olur, ev değer kaybederse bu sefer “senin yüzünden aldık burayı” moduna geçilir.
Krediyle aldıysanız işler daha da fena. Taksitleri biri aksatırsa, diğerinin kredi notu da yanar. Hadi kredi yok diyelim, vergiler, aidatlar, tadilatlar, bakım masrafları? “Şunu ben ödedim, bunu sen öde” tartışması kaçınılmaz.
Ya kullanımı? Evin içinde kim kalacak? Biri içeride yaşıyor, diğeri dışarıda. O zaman dışarıdaki “benim hakkım ne olacak?” diye sorar. İçerideki de “ben de kira ödemiyorum sonuçta” diyemez, çünkü ortaklık var. Ortaklık, herkesin her şeyde bir hakkı var demek.
En çok da şunu unutuyor herkes: İnsan ilişkileri sabit değil. En yakın dostlar bile zamanla soğuyabiliyor. Hele işin içine para girince, işler çirkinleşebiliyor. Ortaklıklar bitince dostluk da bitiyor. Gerisi avukat, dava, icra... Uzaktan izlerken bile yorar insanı.
Kısaca, bir ev alıp içinde rahat edelim derken, ev hayatını değil dava sürecini paylaştığınız bir hikâyeye dönüşebilir. Ha çok sağlam bir sözleşme yaparsınız, her şeyi yazıya dökersiniz, yine de bir garanti değil ama en azından biraz fren olur.
Ben olsam uzak dururum. Ev dediğin huzur verir, kavga değil.
-
2-3 senede değeri 2-3 kat artan arsa gösterene bana
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Noterli sözleşmeli olursa neden olmasın
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Sanırım konuyu fazla detaylandırmadım. Elbette ortak ev alınıp içinde oturulursa dediklerin mantıklı ve bu durumda bahsettiğin birçok sorun olabilir.
Ama ben şöyle bir ortaklıktan bahsettim aslında;
Peşin para ile ortak ev alınacak, atıyorum ev 2 milyon 500 bin TL. 1 milyon 250 bin'er konulacak ev tapuda ortak olarak tapuya işlenip o ev kiraya verilecek. Hem kira geliri olacak ve kira geliri 2'ye bölünecek, hem de evin değeri artacak, ileride ev satılırsa yine aldığından daha fazlaya satılacak, ki faizler şu an yüksek olmasına rağmen ev fiyatları artıyor, ileride faizler düştüğü anda bir daha ev mev hayal..O yüzden en azından para ölmez eve bağlanır, hem kira geliri olur, hem de evin değeri artıp ileride satılırsa yine kar ederiz.
"Bahsettiğim durumda" bence iki kişinin ortak ev almasında fazla bir sıkıntı göremedim aslında. Ama dediğin gibi ortak ev alınıp içinde birlikte oturulursa sıkıntı.
-
Yinede mantıklı değil evlenirsin yada evlisindir eşine güvenirsin birseyler yaparsın ama arkadaşla olmaz
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
2 kazık gibi adam 1+1 ev satın alıp oradamı oturacak 10 yıl vadeli kredi çekse mesela ?
Eşe dostta akrabaya ne diyecen ortak aldık ne yapalım o yatak odasında yatıyor bende salon mutfak takılıyom mu diyecek :)
ayrıca yasal olarakta böyle bir şey var mı hiç duymadım. Ben ev krediyi kim çekerse onun olur diye bilirim. Diğer kişi nasıl hak iddia edecek.
Velevki etti diyelim 1-2 yıl sonra ben evi satacam derse senin üstüne kredi var nasıl para çevirecen neye göre çevirecen ! Sen evi alırken ev 3 milyondu diyelim adam 2-3 yıl sonra satıyorum hissemi ev 5 -6 milyon bana 2.5 milyon çevir dese nasıl olacak.
SAÇMA SAPAN bir söylem. Gerekirse kirada oturulur ne sanki. Ev alınacaksa eşin ile borçlanırsın eş durumlarında her şey ortak oluyor borçta MALLARDA...
Not: 2 arkadaşı geçtim 2 akrabanın bile bir mal mülk ev arsa araba vb alması SAÇMALIK bence. Etrafımızda doludur mal yüzünden kavga eden anlaşamayan hatta kan davası seviyesine gelen insan.
-
Yıllardır konuşup herşeyini bildiğin bir arkadaş olmalı, öyle yoldan tuttuğun adamla elbette olmaz. Burada amaç aslında iki tarafın da menfaatine. Böylece iki tarafın da kira geliri olur her ay düzenli ek bir gelir olur, hem de evin değeri arttığında yine iki tarafın da karı olur. Ki faizler düştüğünde şu an 2 m 500k olan bir ev en az 3,5 - 4 milyona çıkacak. Bu sefer elindeki parayla ortak ev bile alınmayacak.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Novagate -- 3 Haziran 2025; 23:51:54 > -
Yok ben zaten o klasik “beraber oturalım” senaryosundan bahsetmedim sadece. Senin tarif ettiğin model de teoride güzel, Excel tablosunda müthiş duruyor: Peşin para var, ev alınıyor, kira getirisi var, sonra da güzel bir değer artışıyla satılır... Ne diyelim, hayat da planladığımız gibi gitse keşke.
Ama gel gör ki mesele kağıt üstündeki oranlardan ibaret değil. İki kişinin “yatırım” diye birlikte bir ev alması hâlâ ortaklık demek, ve ortaklık dediğin şey duygusal değil, hukuki bir bağ. İnsanlar şirket kurarken bile bu kadar hesap kitap yapıyor ama bir ev için “biz anlaşırız” diyerek giriliyor bu işe. Anlaşmazlık doğduğunda ise işler tıkanıyor.
Farz edelim ki kiracı evden çıkmadı, evi mahkemelik ettiniz. Kiracı 6 ay ödeme yapmadı. Kim uğraşacak? Sen mi? O mu? Tapu iki kişilik ama yük genelde biri üzerinde kalır. Ya da biri “evi satmak istiyorum” dedi, öteki “daha zamanı değil” dedi. O zaman ne olacak? Tapudaki hisseni cebine koyup çıkamıyorsun. Mahkemeye gidip hisseni satmak isteyebilirsin ama ortaklıktan doğan davalar hem zaman alır, hem ilişkiyi tamamen bitirir.
Bir de şu var, diyelim ki biri ekonomik sıkıntıya girdi, hissesiyle birlikte evdeki kira gelirini ipotek ettirmek ya da satmak zorunda kaldı. O zaman ne olacak? Yeni ortağın olur. Hisseli gayrimenkulde her şey senin kontrolünde değil. Senin tanımadığın biriyle ortak olman bir anda mümkün.
Ayrıca “peşin parayla alacağız” demek de çoğu zaman afaki. Bugün peşin parası olan zaten o parayla bireysel olarak farklı yatırım araçlarına da yönelebilir. Ev alırken arsa payı, tapu harcı, stopaj, kira vergisi gibi detaylar da göz ardı ediliyor.
Sonuç? Kağıt üstünde %50-%50 ama gerçek hayatta çoğu zaman %70-%30 oluyor; yük de sinir de bir tarafa kalıyor. Ortaklık, başlangıçta basit görünür ama sona geldiğinde çözülmesi yıllar sürecek bir düğüme dönebilir.
Ha, ille de yapılacaksa, noter huzurunda, avukat eliyle detaylı bir protokol hazırlanır; “şu şartta satarız”, “kirayı şu hesap alır”, “bakım masrafı nasıl paylaşılır”, “biri vazgeçerse ne olur” gibi maddelerle... Yani ilişki değil, sözleşme konuşur. Yoksa niyetler değiştiğinde hatırlanacak tek şey kırgınlık olur.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Babadan kalma evinle hava atmak yakışıyor mu
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
Benzer içerikler
- açılmamış ilaç iade edilir mi
- akay isminin anlamı
- coversyl 5 mg kullananların yorumları
- en yakışan çift isimleri
- açılmış rakı bozulur mu
- çay bardağı emojisi
- prompt mühendisliği nedir
- penis nakli
- en ilginç rekorlar
- dc açıldı mı
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X