Şimdi Ara

Hukuk hakkinda bilgi paylasimi (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
61
Cevap
2
Favori
2.284
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fenerliyildiz


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sumsukherif

    Çevrenizde duymuşsunuzdur ülkede avukat çok, işsiz avukat çok gibi lafları.ve sırf bu yüzden hukuk'dan vazgeçirmeye çalışan kişiler olmustur sizi de.eğer bu mesleğe kendini adamamış , gerçekten yeteneğinin dışında seçmiş iseniz işiniz çok ama çok zor.çünkü hukuk okumak , avukat olmak memurluk yapmaya,inşaatta taş taşımaya benzemez.istersen tüm hukuk kitaplarını ezberle eğer senin o işe yatkınlığın yoksa , merakın yoksa o işsiz insanlardan yada 1-2 milyara sürünenlerden olma olasılığınız çok fazla.çevremdeki insanlara bakıyorum da (özellikle sayısalcılar) adam mühendislik istiyor, tıp istiyor hadi olmadı hukuka gideyim diyor.belki 5-6 sene boyunca mühendislikle tıpla yatıp kalkmış birisi son anda hukuku seçiyor.böyle bir insan nasıl başarılı olabilir ? mesleklerin arasındaki uçurumu hiç mi kavrayamıyorlar ? yada kendilerini süpermen olarak görüyorlar "mühendisliği de yaparım avukatlığı da ikisini de yapsam farketmez, 20 milyar maaşı kaparım" mı diyorlar ? yok böyle bir mantık.ikna etme yeteneği, ezber yeteneği,hitap etme yeteneği,araştırmacı-sorgulayıcı olmayan ve en önemlisi bu mesleğe kendini adamayan, paranın çıkış kapısı olarak gören kişiler bu mesleği seçmesin. hem kendi geleceğinizi hemde binlerce hukuk hayaliyle yanıp tutuşan ve gerçekten bu alanda yetenekli olan, gerek temeli olmayan gerek şartlar gereği istediği puanı alamayan alsa da bunlar yüzünden sıralamanın gerisine düşen kişilerin önüne geçmeyin.ve hukuk hedefleyenler için, ben düz lise mezunuyum 8.sınıftan beri istanbul hukuk hedefliyorum.düz liseden hukuk tıp gibi meslekleri kazanmanın ne kadar zor olduğunu ancak düz lisede okuyup temeli olmadan çalışanlar bilir.eğer yeteneğinizin olduğuna gerçekten inanıyorsanız ve hukuk'u bir amaç olarak düşünmüşseniz 5-6 sene de olsa kazanmadan bırakmayın, emin olun kârlı çıkacak olan sizlersiniz



     Hukuk hakkinda bilgi paylasimi




    Katılıyorum. Hukuk ve tıp sevmeden okunulacak veya mesleği icra edilecek alanlar değil, özel bir ilginiz ve tutkunuz olmalı. Ben de geçen sene izlediğim bir televizyon programı vesiyesiyle hukuka ilgi duymaya başladım. Belki o gün o programı izlememiş olsaydım, bugün yeteneklerimin farkına varamayacaktım ve hala mühendislik hayalleri peşinde koşuyor olacaktım. Geçmişe dönüp bakıyorum da kıl payı kurtulmuşum, binlerce kez şükrediyorum bu yüzden.

    Konuya dönecek olursak, benim birçok arkadaşım hiçbir ilgileri alakaları olmadığı halde sırf puanları iyi olduğu ve aileleri istediği için hukuk fakültelerini tercih ettiler. Onlardan sadece biriyle görüşüyorum ve durumunun pek parlak olduğunu söyleyemem, birçok konuyu anlamadığını ve derslerde çok zorlandığını, devam zorunluluğu olmadığı için de gitmek istemediğini söylüyor, bu sene tekrar sınava girdi İTÜ uçak mühendisliği istiyor. İkisi arasındaki farka bakar mısınız? Yaptığınız tercihin hayatınızın akışını ne kadar etkileyeceğini göz önünde bulundurun lütfen. Dört sene (hatta belki beş altı) hukuk okuyup mezun olduğunda adli tatil için ip çeken başarısız bir avukat da olabilir. Gerçekten sevdiği bir alanda eğitim alıp daha mezun olmadan işi hazır da olabilir.

    Ben hukuk okumak istiyorum çünkü okurken okumak istiyorum. Hoca araştırma ödevi verdiğinde uflayıp puflamadan zevkle yapacağım için istiyorum. Vizeler için değil de merak ettiğim şeyi öğrenmek için sabahlamayı istiyorum. Hukuki terimlerle kafa patlatmak istiyorum.

    Demem o ki, ne akrabalarınız yaşayacak sizin hayatınızı ne de arkadaşlarınız; hayatınızı yaşayacak olan sizlersiniz. Ne yaparsanız yapın severek yapın.

    Benim siyaset bilimine çok ilgim var hukuk okumam yanlış mı olur?Hukuka karşı da ilgim var ama siyaset daha baskın.

    O konuda fikir beyan edemem, ancak sen bilebilirsin. İleride ne olmak istediğine göre değişir. Hukuk ve Siyaset bilimi arasında büyük fark var. Sana tavsiyem geniş çaplı bir araştırmaya giriş. Üniversiteleri, okutulan dersleri, mezun olunca ne yapılabileceğini kararını vermeden öğren.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sumsukherif

    Çevrenizde duymuşsunuzdur ülkede avukat çok, işsiz avukat çok gibi lafları.ve sırf bu yüzden hukuk'dan vazgeçirmeye çalışan kişiler olmustur sizi de.eğer bu mesleğe kendini adamamış , gerçekten yeteneğinin dışında seçmiş iseniz işiniz çok ama çok zor.çünkü hukuk okumak , avukat olmak memurluk yapmaya,inşaatta taş taşımaya benzemez.istersen tüm hukuk kitaplarını ezberle eğer senin o işe yatkınlığın yoksa , merakın yoksa o işsiz insanlardan yada 1-2 milyara sürünenlerden olma olasılığınız çok fazla.çevremdeki insanlara bakıyorum da (özellikle sayısalcılar) adam mühendislik istiyor, tıp istiyor hadi olmadı hukuka gideyim diyor.belki 5-6 sene boyunca mühendislikle tıpla yatıp kalkmış birisi son anda hukuku seçiyor.böyle bir insan nasıl başarılı olabilir ? mesleklerin arasındaki uçurumu hiç mi kavrayamıyorlar ? yada kendilerini süpermen olarak görüyorlar "mühendisliği de yaparım avukatlığı da ikisini de yapsam farketmez, 20 milyar maaşı kaparım" mı diyorlar ? yok böyle bir mantık.ikna etme yeteneği, ezber yeteneği,hitap etme yeteneği,araştırmacı-sorgulayıcı olmayan ve en önemlisi bu mesleğe kendini adamayan, paranın çıkış kapısı olarak gören kişiler bu mesleği seçmesin. hem kendi geleceğinizi hemde binlerce hukuk hayaliyle yanıp tutuşan ve gerçekten bu alanda yetenekli olan, gerek temeli olmayan gerek şartlar gereği istediği puanı alamayan alsa da bunlar yüzünden sıralamanın gerisine düşen kişilerin önüne geçmeyin.ve hukuk hedefleyenler için, ben düz lise mezunuyum 8.sınıftan beri istanbul hukuk hedefliyorum.düz liseden hukuk tıp gibi meslekleri kazanmanın ne kadar zor olduğunu ancak düz lisede okuyup temeli olmadan çalışanlar bilir.eğer yeteneğinizin olduğuna gerçekten inanıyorsanız ve hukuk'u bir amaç olarak düşünmüşseniz 5-6 sene de olsa kazanmadan bırakmayın, emin olun kârlı çıkacak olan sizlersiniz



     Hukuk hakkinda bilgi paylasimi




    Katılıyorum. Hukuk ve tıp sevmeden okunulacak veya mesleği icra edilecek alanlar değil, özel bir ilginiz ve tutkunuz olmalı. Ben de geçen sene izlediğim bir televizyon programı vesiyesiyle hukuka ilgi duymaya başladım. Belki o gün o programı izlememiş olsaydım, bugün yeteneklerimin farkına varamayacaktım ve hala mühendislik hayalleri peşinde koşuyor olacaktım. Geçmişe dönüp bakıyorum da kıl payı kurtulmuşum, binlerce kez şükrediyorum bu yüzden.

    Konuya dönecek olursak, benim birçok arkadaşım hiçbir ilgileri alakaları olmadığı halde sırf puanları iyi olduğu ve aileleri istediği için hukuk fakültelerini tercih ettiler. Onlardan sadece biriyle görüşüyorum ve durumunun pek parlak olduğunu söyleyemem, birçok konuyu anlamadığını ve derslerde çok zorlandığını, devam zorunluluğu olmadığı için de gitmek istemediğini söylüyor, bu sene tekrar sınava girdi İTÜ uçak mühendisliği istiyor. İkisi arasındaki farka bakar mısınız? Yaptığınız tercihin hayatınızın akışını ne kadar etkileyeceğini göz önünde bulundurun lütfen. Dört sene (hatta belki beş altı) hukuk okuyup mezun olduğunda adli tatil için ip çeken başarısız bir avukat da olabilir. Gerçekten sevdiği bir alanda eğitim alıp daha mezun olmadan işi hazır da olabilir.

    Ben hukuk okumak istiyorum çünkü okurken okumak istiyorum. Hoca araştırma ödevi verdiğinde uflayıp puflamadan zevkle yapacağım için istiyorum. Vizeler için değil de merak ettiğim şeyi öğrenmek için sabahlamayı istiyorum. Hukuki terimlerle kafa patlatmak istiyorum.

    Demem o ki, ne akrabalarınız yaşayacak sizin hayatınızı ne de arkadaşlarınız; hayatınızı yaşayacak olan sizlersiniz. Ne yaparsanız yapın severek yapın.

    Hocam izledigin programda neler anlatildi? Nasil fikrini degistirdin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sumsukherif

    Çevrenizde duymuşsunuzdur ülkede avukat çok, işsiz avukat çok gibi lafları.ve sırf bu yüzden hukuk'dan vazgeçirmeye çalışan kişiler olmustur sizi de.eğer bu mesleğe kendini adamamış , gerçekten yeteneğinin dışında seçmiş iseniz işiniz çok ama çok zor.çünkü hukuk okumak , avukat olmak memurluk yapmaya,inşaatta taş taşımaya benzemez.istersen tüm hukuk kitaplarını ezberle eğer senin o işe yatkınlığın yoksa , merakın yoksa o işsiz insanlardan yada 1-2 milyara sürünenlerden olma olasılığınız çok fazla.çevremdeki insanlara bakıyorum da (özellikle sayısalcılar) adam mühendislik istiyor, tıp istiyor hadi olmadı hukuka gideyim diyor.belki 5-6 sene boyunca mühendislikle tıpla yatıp kalkmış birisi son anda hukuku seçiyor.böyle bir insan nasıl başarılı olabilir ? mesleklerin arasındaki uçurumu hiç mi kavrayamıyorlar ? yada kendilerini süpermen olarak görüyorlar "mühendisliği de yaparım avukatlığı da ikisini de yapsam farketmez, 20 milyar maaşı kaparım" mı diyorlar ? yok böyle bir mantık.ikna etme yeteneği, ezber yeteneği,hitap etme yeteneği,araştırmacı-sorgulayıcı olmayan ve en önemlisi bu mesleğe kendini adamayan, paranın çıkış kapısı olarak gören kişiler bu mesleği seçmesin. hem kendi geleceğinizi hemde binlerce hukuk hayaliyle yanıp tutuşan ve gerçekten bu alanda yetenekli olan, gerek temeli olmayan gerek şartlar gereği istediği puanı alamayan alsa da bunlar yüzünden sıralamanın gerisine düşen kişilerin önüne geçmeyin.ve hukuk hedefleyenler için, ben düz lise mezunuyum 8.sınıftan beri istanbul hukuk hedefliyorum.düz liseden hukuk tıp gibi meslekleri kazanmanın ne kadar zor olduğunu ancak düz lisede okuyup temeli olmadan çalışanlar bilir.eğer yeteneğinizin olduğuna gerçekten inanıyorsanız ve hukuk'u bir amaç olarak düşünmüşseniz 5-6 sene de olsa kazanmadan bırakmayın, emin olun kârlı çıkacak olan sizlersiniz



     Hukuk hakkinda bilgi paylasimi




    Katılıyorum. Hukuk ve tıp sevmeden okunulacak veya mesleği icra edilecek alanlar değil, özel bir ilginiz ve tutkunuz olmalı. Ben de geçen sene izlediğim bir televizyon programı vesiyesiyle hukuka ilgi duymaya başladım. Belki o gün o programı izlememiş olsaydım, bugün yeteneklerimin farkına varamayacaktım ve hala mühendislik hayalleri peşinde koşuyor olacaktım. Geçmişe dönüp bakıyorum da kıl payı kurtulmuşum, binlerce kez şükrediyorum bu yüzden.

    Konuya dönecek olursak, benim birçok arkadaşım hiçbir ilgileri alakaları olmadığı halde sırf puanları iyi olduğu ve aileleri istediği için hukuk fakültelerini tercih ettiler. Onlardan sadece biriyle görüşüyorum ve durumunun pek parlak olduğunu söyleyemem, birçok konuyu anlamadığını ve derslerde çok zorlandığını, devam zorunluluğu olmadığı için de gitmek istemediğini söylüyor, bu sene tekrar sınava girdi İTÜ uçak mühendisliği istiyor. İkisi arasındaki farka bakar mısınız? Yaptığınız tercihin hayatınızın akışını ne kadar etkileyeceğini göz önünde bulundurun lütfen. Dört sene (hatta belki beş altı) hukuk okuyup mezun olduğunda adli tatil için ip çeken başarısız bir avukat da olabilir. Gerçekten sevdiği bir alanda eğitim alıp daha mezun olmadan işi hazır da olabilir.

    Ben hukuk okumak istiyorum çünkü okurken okumak istiyorum. Hoca araştırma ödevi verdiğinde uflayıp puflamadan zevkle yapacağım için istiyorum. Vizeler için değil de merak ettiğim şeyi öğrenmek için sabahlamayı istiyorum. Hukuki terimlerle kafa patlatmak istiyorum.

    Demem o ki, ne akrabalarınız yaşayacak sizin hayatınızı ne de arkadaşlarınız; hayatınızı yaşayacak olan sizlersiniz. Ne yaparsanız yapın severek yapın.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jiraiya


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sumsukherif

    Çevrenizde duymuşsunuzdur ülkede avukat çok, işsiz avukat çok gibi lafları.ve sırf bu yüzden hukuk'dan vazgeçirmeye çalışan kişiler olmustur sizi de.eğer bu mesleğe kendini adamamış , gerçekten yeteneğinin dışında seçmiş iseniz işiniz çok ama çok zor.çünkü hukuk okumak , avukat olmak memurluk yapmaya,inşaatta taş taşımaya benzemez.istersen tüm hukuk kitaplarını ezberle eğer senin o işe yatkınlığın yoksa , merakın yoksa o işsiz insanlardan yada 1-2 milyara sürünenlerden olma olasılığınız çok fazla.çevremdeki insanlara bakıyorum da (özellikle sayısalcılar) adam mühendislik istiyor, tıp istiyor hadi olmadı hukuka gideyim diyor.belki 5-6 sene boyunca mühendislikle tıpla yatıp kalkmış birisi son anda hukuku seçiyor.böyle bir insan nasıl başarılı olabilir ? mesleklerin arasındaki uçurumu hiç mi kavrayamıyorlar ? yada kendilerini süpermen olarak görüyorlar "mühendisliği de yaparım avukatlığı da ikisini de yapsam farketmez, 20 milyar maaşı kaparım" mı diyorlar ? yok böyle bir mantık.ikna etme yeteneği, ezber yeteneği,hitap etme yeteneği,araştırmacı-sorgulayıcı olmayan ve en önemlisi bu mesleğe kendini adamayan, paranın çıkış kapısı olarak gören kişiler bu mesleği seçmesin. hem kendi geleceğinizi hemde binlerce hukuk hayaliyle yanıp tutuşan ve gerçekten bu alanda yetenekli olan, gerek temeli olmayan gerek şartlar gereği istediği puanı alamayan alsa da bunlar yüzünden sıralamanın gerisine düşen kişilerin önüne geçmeyin.ve hukuk hedefleyenler için, ben düz lise mezunuyum 8.sınıftan beri istanbul hukuk hedefliyorum.düz liseden hukuk tıp gibi meslekleri kazanmanın ne kadar zor olduğunu ancak düz lisede okuyup temeli olmadan çalışanlar bilir.eğer yeteneğinizin olduğuna gerçekten inanıyorsanız ve hukuk'u bir amaç olarak düşünmüşseniz 5-6 sene de olsa kazanmadan bırakmayın, emin olun kârlı çıkacak olan sizlersiniz



     Hukuk hakkinda bilgi paylasimi




    Katılıyorum. Hukuk ve tıp sevmeden okunulacak veya mesleği icra edilecek alanlar değil, özel bir ilginiz ve tutkunuz olmalı. Ben de geçen sene izlediğim bir televizyon programı vesiyesiyle hukuka ilgi duymaya başladım. Belki o gün o programı izlememiş olsaydım, bugün yeteneklerimin farkına varamayacaktım ve hala mühendislik hayalleri peşinde koşuyor olacaktım. Geçmişe dönüp bakıyorum da kıl payı kurtulmuşum, binlerce kez şükrediyorum bu yüzden.

    Konuya dönecek olursak, benim birçok arkadaşım hiçbir ilgileri alakaları olmadığı halde sırf puanları iyi olduğu ve aileleri istediği için hukuk fakültelerini tercih ettiler. Onlardan sadece biriyle görüşüyorum ve durumunun pek parlak olduğunu söyleyemem, birçok konuyu anlamadığını ve derslerde çok zorlandığını, devam zorunluluğu olmadığı için de gitmek istemediğini söylüyor, bu sene tekrar sınava girdi İTÜ uçak mühendisliği istiyor. İkisi arasındaki farka bakar mısınız? Yaptığınız tercihin hayatınızın akışını ne kadar etkileyeceğini göz önünde bulundurun lütfen. Dört sene (hatta belki beş altı) hukuk okuyup mezun olduğunda adli tatil için ip çeken başarısız bir avukat da olabilir. Gerçekten sevdiği bir alanda eğitim alıp daha mezun olmadan işi hazır da olabilir.

    Ben hukuk okumak istiyorum çünkü okurken okumak istiyorum. Hoca araştırma ödevi verdiğinde uflayıp puflamadan zevkle yapacağım için istiyorum. Vizeler için değil de merak ettiğim şeyi öğrenmek için sabahlamayı istiyorum. Hukuki terimlerle kafa patlatmak istiyorum.

    Demem o ki, ne akrabalarınız yaşayacak sizin hayatınızı ne de arkadaşlarınız; hayatınızı yaşayacak olan sizlersiniz. Ne yaparsanız yapın severek yapın.

    Hocam izledigin programda neler anlatildi? Nasil fikrini degistirdin?

    Öyle hukukla ilgili bir program değildi. Geçen senelerde İlber Ortaylı'nın katıldığı Tarihin Arka Odası programlarından biriydi, üslubunu bilirsiniz hocanın yavaş ve akıcı konuşur sıkıldım "bu ne bee adam cümleyi bitirene kadar ben yüz kanalı gezerim" diyip izlemedim, kanalı değiştirince babam kızdı anca dandik dandik dizileri izle sen diye. Mecburen döndüm, üç buçuk saat falan sürdü program hiç bilmediğim, tek kelimesini bile anlamadığım şeyleri konuştular, hayatında televizyon karşısında uyumamış biri olarak o gün neredeyse uyuyacaktım. Sonra birkaç programda daha denk gelince oturup adam akıllı izleyeyim dedim, hoşuma gitti sonraları; hocayı ve anlattıklarını takip etmeye başladım, bir iki kitabını okudum, hocayı tanıyınca gerisi çorap söküğü gibi geldi. İki yıl önce hiç ilgimi çekmeyen tarihi bir mesele bugün benim için gündemde bir numara olabilir. Yani önyargılarım beni bir kez daha yanılttı. =) Bir de karakterin şekillenme çağları o zamanlar, ne görseniz etkileniyorsunuz iyi ki ben o zamanlar İlber Ortaylı'yı görmüşüm.




  • Sayısal öğrencilerinin hukukta başarılı olmadığı konusu doğru değildir.

    Olayın sayısallıkla ilgisi olmayıp, öğrencinin adaptasyonu ile bağı vardır.

    Kimi arkadaşlar kendi önleri kesilmesin mantığıyla bu türden çıkarımlarda bulunuyorlar diye düşünüyorum.

    Sayısal yada sözel bölümden puanı tutan herkes hukuk fakültesine gidebilir, bu durum kimseye de haksızlık değildir.

    Artı olarak "kendini adama" türü "ulvi" söylemlerin pratikte çok anlamı da yoktur.

    Çalışan ve ne istediğini bilen her öğrenci tüm bölümlerde okur ve kendi hayatını kurabilir.

    Asıl sorun ülkemizin çarpık eğitim sistemi ve ekonomik geleceğinin belirsizliğinden dolayı, bireyi lise son sınıfta hayatını değiştirecek seçimler yapmaya zorlamasıdır. Oysa ki öğrenciyi kendi yetenekleri ve güdülerinin farkına varmasını sağlayacak ilkokuldan başlayan bir eğitim süreci, hayat boyu severek yapacağı bir dala yönelmesini beraberinde getirecektir.

    Şunu söylemek açıkçası beni üzse de,üniversiteye hazırlanan gençlerin hayal ve isteklerini dikkate aldıkları kadar ülke gerçeklerini de göz önünde bulundurarak bölüm tercihi yapmalarını öneririm.

    Şansınız bol olsun...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: serbes

    Sayısal öğrencilerinin hukukta başarılı olmadığı konusu doğru değildir.

    Olayın sayısallıkla ilgisi olmayıp, öğrencinin adaptasyonu ile bağı vardır.

    Kimi arkadaşlar kendi önleri kesilmesin mantığıyla bu türden çıkarımlarda bulunuyorlar diye düşünüyorum.

    Sayısal yada sözel bölümden puanı tutan herkes hukuk fakültesine gidebilir, bu durum kimseye de haksızlık değildir.

    Artı olarak "kendini adama" türü "ulvi" söylemlerin pratikte çok anlamı da yoktur.

    Çalışan ve ne istediğini bilen her öğrenci tüm bölümlerde okur ve kendi hayatını kurabilir.

    Asıl sorun ülkemizin çarpık eğitim sistemi ve ekonomik geleceğinin belirsizliğinden dolayı, bireyi lise son sınıfta hayatını değiştirecek seçimler yapmaya zorlamasıdır. Oysa ki öğrenciyi kendi yetenekleri ve güdülerinin farkına varmasını sağlayacak ilkokuldan başlayan bir eğitim süreci, hayat boyu severek yapacağı bir dala yönelmesini beraberinde getirecektir.

    Şunu söylemek açıkçası beni üzse de,üniversiteye hazırlanan gençlerin hayal ve isteklerini dikkate aldıkları kadar ülke gerçeklerini de göz önünde bulundurarak bölüm tercihi yapmalarını öneririm.

    Şansınız bol olsun...
    quote:



    Kimi arkadaşlar kendi önleri kesilmesin mantığıyla bu türden çıkarımlarda bulunuyorlar diye düşünüyorum.


    Bu sözleriniz bana ithafen ise eğer ben de kendimi bildim bileli sayısalcıyım yıllarca fizikle yatıp kalktım. Hatta bir sayısalcının eşit ağırlık öğrencisine göre daha iyi bir hukukçu olabileceğini bile söyleyebilirim. Çünkü sayısalcı ciddi anlamda matematik eğitimi almıştır ve hukuk için analitik düşünme yeteneği şarttır. Aksi taktirde olaylar hakkında neden-sonuç ilişkisi kurmanız ve çıkarımlarda bulunmanız zor olacaktır.
    Rakip eleme gibi bir bayağılığa asla düşmeyeceğimi de söylemek isterim. Kaldı ki bu ülkede herkes hukuk okuyabilir ama herkes hukukçu olamaz. Tabela üniversitelerinin artmasıyla, önüne gelen hukuk fakültesi açıyor. Bu fakültelere her sene yirmi bini aşkın öğrenci alınıyor ve bir o kadar da mezun veriliyor, şu halde yetenekliyi yeteneksizden ayırmak da pek mümkün olmuyor. Sonuç olarak üniversite okumuş olmak için okumayın diyorum. Hasan Kalyoncu'da burssuz hukuk okusan ne olur okumasan ne olur diyorum.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:



    Kimi arkadaşlar kendi önleri kesilmesin mantığıyla bu türden çıkarımlarda bulunuyorlar diye düşünüyorum.


    Bu sözleriniz bana ithafen ise eğer ben de kendimi bildim bileli sayısalcıyım yıllarca fizikle yatıp kalktım. Hatta bir sayısalcının eşit ağırlık öğrencisine göre daha iyi bir hukukçu olabileceğini bile söyleyebilirim. Çünkü sayısalcı ciddi anlamda matematik eğitimi almıştır ve hukuk için analitik düşünme yeteneği şarttır. Aksi taktirde olaylar hakkında neden-sonuç ilişkisi kurmanız ve çıkarımlarda bulunmanız zor olacaktır.
    Rakip eleme gibi bir bayağılığa asla düşmeyeceğimi de söylemek isterim. Kaldı ki bu ülkede herkes hukuk okuyabilir ama herkes hukukçu olamaz. Tabela üniversitelerinin artmasıyla, önüne gelen hukuk fakültesi açıyor. Bu fakültelere her sene yirmi bini aşkın öğrenci alınıyor ve bir o kadar da mezun veriliyor, şu halde yetenekliyi yeteneksizden ayırmak da pek mümkün olmuyor. Sonuç olarak üniversite okumuş olmak için okumayın diyorum. Hasan Kalyoncu'da burssuz hukuk okusan ne olur okumasan ne olur diyorum.

    Herhangi bir kişiyi hedef almadım.

    Analitik düşünce konusu 25 yıllık bir mühendis olarak hep savunduğum noktadır, sadece hukuk değil tıp içinde geçerlidir bu...

    Neyse...

    Dediğiniz Kalyoncu üni. bilmiyorum... Tabela üni.lerden biri olmalı.

    Ama şu yaşıma kadar ki deneyimlerim bana şunu öğretti...

    Eğer üniversite sınavında ilk 20 binde değilseniz (sayısal yada sözel fark etmez), iyi bir kariyere doğru yürümeniz ya sizin şansınıza yada ciddi eş-dost-hemşeri ilişkilerine bağlı.




  • Arkadaslar aile cevremiz genis olmasa bile hukuk secilebilir mi? Cevre bayagi onemli cunku. O cevreyi kendimiz olusturabilir miyiz?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jiraiya


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sumsukherif

    Çevrenizde duymuşsunuzdur ülkede avukat çok, işsiz avukat çok gibi lafları.ve sırf bu yüzden hukuk'dan vazgeçirmeye çalışan kişiler olmustur sizi de.eğer bu mesleğe kendini adamamış , gerçekten yeteneğinin dışında seçmiş iseniz işiniz çok ama çok zor.çünkü hukuk okumak , avukat olmak memurluk yapmaya,inşaatta taş taşımaya benzemez.istersen tüm hukuk kitaplarını ezberle eğer senin o işe yatkınlığın yoksa , merakın yoksa o işsiz insanlardan yada 1-2 milyara sürünenlerden olma olasılığınız çok fazla.çevremdeki insanlara bakıyorum da (özellikle sayısalcılar) adam mühendislik istiyor, tıp istiyor hadi olmadı hukuka gideyim diyor.belki 5-6 sene boyunca mühendislikle tıpla yatıp kalkmış birisi son anda hukuku seçiyor.böyle bir insan nasıl başarılı olabilir ? mesleklerin arasındaki uçurumu hiç mi kavrayamıyorlar ? yada kendilerini süpermen olarak görüyorlar "mühendisliği de yaparım avukatlığı da ikisini de yapsam farketmez, 20 milyar maaşı kaparım" mı diyorlar ? yok böyle bir mantık.ikna etme yeteneği, ezber yeteneği,hitap etme yeteneği,araştırmacı-sorgulayıcı olmayan ve en önemlisi bu mesleğe kendini adamayan, paranın çıkış kapısı olarak gören kişiler bu mesleği seçmesin. hem kendi geleceğinizi hemde binlerce hukuk hayaliyle yanıp tutuşan ve gerçekten bu alanda yetenekli olan, gerek temeli olmayan gerek şartlar gereği istediği puanı alamayan alsa da bunlar yüzünden sıralamanın gerisine düşen kişilerin önüne geçmeyin.ve hukuk hedefleyenler için, ben düz lise mezunuyum 8.sınıftan beri istanbul hukuk hedefliyorum.düz liseden hukuk tıp gibi meslekleri kazanmanın ne kadar zor olduğunu ancak düz lisede okuyup temeli olmadan çalışanlar bilir.eğer yeteneğinizin olduğuna gerçekten inanıyorsanız ve hukuk'u bir amaç olarak düşünmüşseniz 5-6 sene de olsa kazanmadan bırakmayın, emin olun kârlı çıkacak olan sizlersiniz



     Hukuk hakkinda bilgi paylasimi




    Katılıyorum. Hukuk ve tıp sevmeden okunulacak veya mesleği icra edilecek alanlar değil, özel bir ilginiz ve tutkunuz olmalı. Ben de geçen sene izlediğim bir televizyon programı vesiyesiyle hukuka ilgi duymaya başladım. Belki o gün o programı izlememiş olsaydım, bugün yeteneklerimin farkına varamayacaktım ve hala mühendislik hayalleri peşinde koşuyor olacaktım. Geçmişe dönüp bakıyorum da kıl payı kurtulmuşum, binlerce kez şükrediyorum bu yüzden.

    Konuya dönecek olursak, benim birçok arkadaşım hiçbir ilgileri alakaları olmadığı halde sırf puanları iyi olduğu ve aileleri istediği için hukuk fakültelerini tercih ettiler. Onlardan sadece biriyle görüşüyorum ve durumunun pek parlak olduğunu söyleyemem, birçok konuyu anlamadığını ve derslerde çok zorlandığını, devam zorunluluğu olmadığı için de gitmek istemediğini söylüyor, bu sene tekrar sınava girdi İTÜ uçak mühendisliği istiyor. İkisi arasındaki farka bakar mısınız? Yaptığınız tercihin hayatınızın akışını ne kadar etkileyeceğini göz önünde bulundurun lütfen. Dört sene (hatta belki beş altı) hukuk okuyup mezun olduğunda adli tatil için ip çeken başarısız bir avukat da olabilir. Gerçekten sevdiği bir alanda eğitim alıp daha mezun olmadan işi hazır da olabilir.

    Ben hukuk okumak istiyorum çünkü okurken okumak istiyorum. Hoca araştırma ödevi verdiğinde uflayıp puflamadan zevkle yapacağım için istiyorum. Vizeler için değil de merak ettiğim şeyi öğrenmek için sabahlamayı istiyorum. Hukuki terimlerle kafa patlatmak istiyorum.

    Demem o ki, ne akrabalarınız yaşayacak sizin hayatınızı ne de arkadaşlarınız; hayatınızı yaşayacak olan sizlersiniz. Ne yaparsanız yapın severek yapın.

    Hocam izledigin programda neler anlatildi? Nasil fikrini degistirdin?

    Öyle hukukla ilgili bir program değildi. Geçen senelerde İlber Ortaylı'nın katıldığı Tarihin Arka Odası programlarından biriydi, üslubunu bilirsiniz hocanın yavaş ve akıcı konuşur sıkıldım "bu ne bee adam cümleyi bitirene kadar ben yüz kanalı gezerim" diyip izlemedim, kanalı değiştirince babam kızdı anca dandik dandik dizileri izle sen diye. Mecburen döndüm, üç buçuk saat falan sürdü program hiç bilmediğim, tek kelimesini bile anlamadığım şeyleri konuştular, hayatında televizyon karşısında uyumamış biri olarak o gün neredeyse uyuyacaktım. Sonra birkaç programda daha denk gelince oturup adam akıllı izleyeyim dedim, hoşuma gitti sonraları; hocayı ve anlattıklarını takip etmeye başladım, bir iki kitabını okudum, hocayı tanıyınca gerisi çorap söküğü gibi geldi. İki yıl önce hiç ilgimi çekmeyen tarihi bir mesele bugün benim için gündemde bir numara olabilir. Yani önyargılarım beni bir kez daha yanılttı. =) Bir de karakterin şekillenme çağları o zamanlar, ne görseniz etkileniyorsunuz iyi ki ben o zamanlar İlber Ortaylı'yı görmüşüm.



    Benim durumum da bôyle.Siyaset ve hukuka merakım buradan geliyor.Hukuk okuduktan sonra bir de siyaset bilimi eğitimi mi alsam?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • UP
  • Devam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jiraiya

    Arkadaslar aile cevremiz genis olmasa bile hukuk secilebilir mi? Cevre bayagi onemli cunku. O cevreyi kendimiz olusturabilir miyiz?

    Eğer hakimlik/savcılık düşünüyorsan mülakatları geçmek için elbette biraz çevre gerekir ama mezun olur olmaz avukatlıkta karar kıldıysan çevrenin olup olmaması pek de önemli değildir, kendini geliştirmeyle alakalı olduğunu düşünüyorum.

    Benim de merak ettiğim bir şey var. :)
    Avukatlık stajı aile bireylerinin yanında yapılabiliyor mu? Diyelim ki babam avukat ve stajımı onunla yapmak istiyorum. Mümkün müdür?
  • Babam avukat hedef hukuk kafam rahat
  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jiraiya

    Arkadaslar aile cevremiz genis olmasa bile hukuk secilebilir mi? Cevre bayagi onemli cunku. O cevreyi kendimiz olusturabilir miyiz?

    Eğer hakimlik/savcılık düşünüyorsan mülakatları geçmek için elbette biraz çevre gerekir ama mezun olur olmaz avukatlıkta karar kıldıysan çevrenin olup olmaması pek de önemli değildir, kendini geliştirmeyle alakalı olduğunu düşünüyorum.

    Benim de merak ettiğim bir şey var. :)
    Avukatlık stajı aile bireylerinin yanında yapılabiliyor mu? Diyelim ki babam avukat ve stajımı onunla yapmak istiyorum. Mümkün müdür?

    Fakulteden mezun olduktan sonra direk savcilik sinavina hazirlanmak risk mi sence ? Kazanma garantin yok ve 1 sene issiz gezeceksin. Avukatlik icin staj yaparken sinava hazirlanilabilir mi ? Kazanirsan da bos yere staj yapmis oluyorsun. Bi de 2.5 sene savci staji yapacaksin...

    Sana gore savci olmak isteyen biri fakulteden mezun olunca nasil bir yol izlemeli ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Moral Veren Adam


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jiraiya

    Arkadaslar aile cevremiz genis olmasa bile hukuk secilebilir mi? Cevre bayagi onemli cunku. O cevreyi kendimiz olusturabilir miyiz?

    Eğer hakimlik/savcılık düşünüyorsan mülakatları geçmek için elbette biraz çevre gerekir ama mezun olur olmaz avukatlıkta karar kıldıysan çevrenin olup olmaması pek de önemli değildir, kendini geliştirmeyle alakalı olduğunu düşünüyorum.

    Benim de merak ettiğim bir şey var. :)
    Avukatlık stajı aile bireylerinin yanında yapılabiliyor mu? Diyelim ki babam avukat ve stajımı onunla yapmak istiyorum. Mümkün müdür?

    Fakulteden mezun olduktan sonra direk savcilik sinavina hazirlanmak risk mi sence ? Kazanma garantin yok ve 1 sene issiz gezeceksin. Avukatlik icin staj yaparken sinava hazirlanilabilir mi ? Kazanirsan da bos yere staj yapmis oluyorsun. Bi de 2.5 sene savci staji yapacaksin...

    Sana gore savci olmak isteyen biri fakulteden mezun olunca nasil bir yol izlemeli ?

    Hayat risklerden ibaret değil mi sence? Bu kadar soruyu aynı anda yükleyince beynim kısa devre yaptı açıkçası.

    Önemli gördüğüm noktalardan başlayarak fikrimi beyan edeyim,
    "Savcılık sınavını kazanırsam boş yere staj yapmış olacağım." demek "Yazılı ertelenmiş, boşuna çalıştık" demekle eşdeğerdir. Kendini geliştirmek ve ileride icra edeceğin meslekle ilgili kazanımlarda bulunmak hiçbir zaman vakit kaybı değildir. Diyelim ki mezun oldun ve bir yol haritan yok. Önündeki birkaç seçenekten biri de sınavlara hazırlanmak ama sen kazanamama ihtimalini göz önünde bulundurup "denemeye değmez" diyorsun. Bence denemeye değer, varsın bir sene de işsiz gez ama "denemedim" deme.
    Son olarak, yaşamım boyunca anlayamadığım bir şey var: İnsanların hayatı yaşamada neden bu kadar aceleci oldukları. Sanırım herkesin sonuç odaklı yaşamasından kaynaklanıyor bu durum, insanların tek derdi gelebilecekleri noktaya bir an önce gelmek. Bu amaç uğruna geçilen bütün süreçleri vakit kaybı olarak nitelendiriyorlar halbuki bu senin hayatının bir parçası; insan doğar doğmaz yürümeye başlamaz değil mi? Sen "Emekleme benim için vakit kaybı, bir an önce koşmalıyım" diyemezsin bu bağlamda sen yapacağın iki buçuk senelik stajı bir eziyet olarak görüyorsan bence o fakülteden mezun olmamalısın.

    Ve bütün bunlardan önce o fakülteyi kazanmalısın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hakhukuk_gakguguk -- 4 Nisan 2013; 15:36:15 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Moral Veren Adam


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jiraiya

    Arkadaslar aile cevremiz genis olmasa bile hukuk secilebilir mi? Cevre bayagi onemli cunku. O cevreyi kendimiz olusturabilir miyiz?

    Eğer hakimlik/savcılık düşünüyorsan mülakatları geçmek için elbette biraz çevre gerekir ama mezun olur olmaz avukatlıkta karar kıldıysan çevrenin olup olmaması pek de önemli değildir, kendini geliştirmeyle alakalı olduğunu düşünüyorum.

    Benim de merak ettiğim bir şey var. :)
    Avukatlık stajı aile bireylerinin yanında yapılabiliyor mu? Diyelim ki babam avukat ve stajımı onunla yapmak istiyorum. Mümkün müdür?

    Fakulteden mezun olduktan sonra direk savcilik sinavina hazirlanmak risk mi sence ? Kazanma garantin yok ve 1 sene issiz gezeceksin. Avukatlik icin staj yaparken sinava hazirlanilabilir mi ? Kazanirsan da bos yere staj yapmis oluyorsun. Bi de 2.5 sene savci staji yapacaksin...

    Sana gore savci olmak isteyen biri fakulteden mezun olunca nasil bir yol izlemeli ?

    Hayat risklerden ibaret değil mi sence? Bu kadar soruyu aynı anda yükleyince beynim kısa devre yaptı açıkçası.

    Önemli gördüğüm noktalardan başlayarak fikrimi beyan edeyim,
    "Savcılık sınavını kazanırsam boş yere staj yapmış olacağım." demek "Yazılı ertelenmiş, boşuna çalıştık" demekle eşdeğerdir. Kendini geliştirmek ve ileride icra edeceğin meslekle ilgili kazanımlarda bulunmak hiçbir zaman vakit kaybı değildir. Diyelim ki mezun oldun ve bir yol haritan yok. Önündeki birkaç seçenekten biri de sınavlara hazırlanmak ama sen kazanamama ihtimalini göz önünde bulundurup "denemeye değmez" diyorsun. Bence denemeye değer, varsın bir sene de işsiz gez ama "denemedim" deme.
    Son olarak, yaşamım boyunca anlayamadığım bir şey var: İnsanların hayatı yaşamada neden bu kadar aceleci oldukları. Sanırım herkesin sonuç odaklı yaşamasından kaynaklanıyor bu durum, insanların tek derdi gelebilecekleri noktaya bir an önce gelmek. Bu amaç uğruna geçilen bütün süreçleri vakit kaybı olarak nitelendiriyorlar halbuki bu senin hayatının bir parçası; insan doğar doğmaz yürümeye başlamaz değil mi? Sen "Emekleme benim için vakit kaybı, bir an önce koşmalıyım" diyemezsin bu bağlamda sen yapacağın iki buçuk senelik stajı bir eziyet olarak görüyorsan bence o fakülteden mezun olmamalısın.

    Ve bütün bunlardan önce o fakülteyi kazanmalısın.



    Eyvallah hakhukuk gakgukuk

    2 sene sans veririm kendime savcilik sinavi icin. Sinavi gecip mulakatta takilirsam 2 kez, cok zorlamam, sabikali gibi bakarlar 3.sene

    Sinavi kazanmaya calisalim yeter. Mulakata cok kafa yormamak lazim. Malum daha hukuk kazanmadan 5 6 sene sonraki mulakati dusunmek bosa can sikmaktir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Moral Veren Adam -- 4 Nisan 2013; 15:49:33 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Moral Veren Adam

    quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Moral Veren Adam


    quote:

    Orijinalden alıntı: hakhukuk_gakguguk

    quote:

    Orijinalden alıntı: Jiraiya

    Arkadaslar aile cevremiz genis olmasa bile hukuk secilebilir mi? Cevre bayagi onemli cunku. O cevreyi kendimiz olusturabilir miyiz?

    Eğer hakimlik/savcılık düşünüyorsan mülakatları geçmek için elbette biraz çevre gerekir ama mezun olur olmaz avukatlıkta karar kıldıysan çevrenin olup olmaması pek de önemli değildir, kendini geliştirmeyle alakalı olduğunu düşünüyorum.

    Benim de merak ettiğim bir şey var. :)
    Avukatlık stajı aile bireylerinin yanında yapılabiliyor mu? Diyelim ki babam avukat ve stajımı onunla yapmak istiyorum. Mümkün müdür?

    Fakulteden mezun olduktan sonra direk savcilik sinavina hazirlanmak risk mi sence ? Kazanma garantin yok ve 1 sene issiz gezeceksin. Avukatlik icin staj yaparken sinava hazirlanilabilir mi ? Kazanirsan da bos yere staj yapmis oluyorsun. Bi de 2.5 sene savci staji yapacaksin...

    Sana gore savci olmak isteyen biri fakulteden mezun olunca nasil bir yol izlemeli ?

    Hayat risklerden ibaret değil mi sence? Bu kadar soruyu aynı anda yükleyince beynim kısa devre yaptı açıkçası.

    Önemli gördüğüm noktalardan başlayarak fikrimi beyan edeyim,
    "Savcılık sınavını kazanırsam boş yere staj yapmış olacağım." demek "Yazılı ertelenmiş, boşuna çalıştık" demekle eşdeğerdir. Kendini geliştirmek ve ileride icra edeceğin meslekle ilgili kazanımlarda bulunmak hiçbir zaman vakit kaybı değildir. Diyelim ki mezun oldun ve bir yol haritan yok. Önündeki birkaç seçenekten biri de sınavlara hazırlanmak ama sen kazanamama ihtimalini göz önünde bulundurup "denemeye değmez" diyorsun. Bence denemeye değer, varsın bir sene de işsiz gez ama "denemedim" deme.
    Son olarak, yaşamım boyunca anlayamadığım bir şey var: İnsanların hayatı yaşamada neden bu kadar aceleci oldukları. Sanırım herkesin sonuç odaklı yaşamasından kaynaklanıyor bu durum, insanların tek derdi gelebilecekleri noktaya bir an önce gelmek. Bu amaç uğruna geçilen bütün süreçleri vakit kaybı olarak nitelendiriyorlar halbuki bu senin hayatının bir parçası; insan doğar doğmaz yürümeye başlamaz değil mi? Sen "Emekleme benim için vakit kaybı, bir an önce koşmalıyım" diyemezsin bu bağlamda sen yapacağın iki buçuk senelik stajı bir eziyet olarak görüyorsan bence o fakülteden mezun olmamalısın.

    Ve bütün bunlardan önce o fakülteyi kazanmalısın.



    Eyvallah hakhukuk gakgukuk

    2 sene sans veririm kendime savcilik sinavi icin. Sinavi gecip mulakatta takilirsam 2 kez, cok zorlamam, sabikali gibi bakarlar 3.sene

    Sinavi kazanmaya calisalim yeter. Mulakata cok kafa yormamak lazim. Malum daha hukuk kazanmadan 5 6 sene sonraki mulakati dusunmek bosa can sikmaktir.

    Sınavlar bitsin, dört beş ay sonra sonuçlar açıklansın da bi o zaman bu konularda sabahlara kadar tartışırız.




  • devam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Up

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • UPP
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.