Şimdi Ara

Horacio Pagani

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
18
Cevap
0
Favori
1.723
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Horacio Pagani



    27 Kasım 2010 07:30:00

    Yıl 2007 ve aylardan mayıstı. Tabii hafızam kuvvetli olmasa da, yazıya başlamadan önce tarih konusunda çektiğim kopya sayesinde size böyle ahkam kesiyorum... İtalya'ya Bologna (Bolonya diyoruz genelde tabii) kentine Doğuş Otomotiv Lamborghini tarafından davet edilmiştik.

    O dönemde Türkiye'de henüz resmi yollardan yeni satılmaya başlanan Lamborghini'nin fabrikasını ziyaret etmek, CEO'su ile ropörtaj yapmak ve belki, evet belki de bir Lamborghini'nin direksiyonunu kısa süre de olsa geçebilmek heyecanıyla yanıp tutuşuyordum şahsen.

    Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bindiğimiz ve kendisiyle bir akşam önce tanıştığımız külüstür minibüsle yola çıktığımızda titreyen elime ayağıma hakim olmaya çalışıyordum. Ne bileyim işte, koskoca Lamborghini'nin CEO'suyla ropörtaj, üzerine de birkaç yüz bin euro değerinde Lamborghini'nin direksiyonuna oturma fırsatı bulmak, yeterince heyecan yüklemişti. Ben pek de adrenalin tiryakisi olmadığımdan, öksürtüyordu (pardon) bünyeye ters geliyor, o da elime-ayağıma vuruyordu...


    Sant'Agata'da bulunan fabrikanın kapısına doğru geldiğimizde, hemen bahçede duran "Lambo"ları görüp birer "Oohhooo!" çektiğimizi bile hatırlıyorum. Ha, bu ne demek diye sormazsınız inşallah, çünkü şaşkınlık belirten saçma salak tepkilerden biriydi, o kadar...


    Dışarıda duran 5 Lamborghini'nin (2 tane Gallardo Spyder ve 3 tane Gallardo Superleggera) arasından geçip, camlı kapıdan içeri girdik. Müzeyi andıran fabrikanın iki katlı idari bölümünde beni eski modellerin başından koparmaları pek de zor olmadı. Nitekim hepsi, hemen yukarıdaki toplantı salonuna çıktığından, karanlık odada tek başına kalmış çocuklar gibi fırlayıp merdivenleri çıktım. Anlaşılan benden başka bu yaşlı bebeklere ilgi gösteren birileri yoktu grupta. Benim başından ayrılamadığım modelse, Lamborghini'nin Türkiye'de ilk gördüğüm modelinin aynısıydı. Yani "Countach"dı ve sarı renkliydi. Tasarımı başka dünyadan gelmiş gibiydi ve kapıları yukarıya doğru açılıyordu. Onun bir kez sesini duyabilmek için, ilkokul çağlarında neredeyse Bağdat Caddesi'nde yatmaya hazırdım.


    Neyse, Lamborghini'nin İtalyan şıklığı içindeki CEO'su Winkelmann'la yapılan toplantı sonrasında bahçeye çıkıverdik hemen. Araçlardan birini alıp, hemen teste çıkmak için heyecanım, yerini sabırsızlığa bırakmıştı. Zar zor sığdığım sarı renkli Gallardo, gerçekten de safkan bir Lamborghini'ydi. 5.9 litre motor, 10 tane silindir, 530 beygir, 8 bin devir, mükemmel gürültü ve direksiyon arkasından değiştirilebilen F1 tipi şanzıman filan, falan...


    Önde bir "öncü araç", bizler arkada ördekler şeklinde çıktık yola. Tabii yola çıkarken gözlerim etrafı kesip duruyor, acaba insanlar nasıl bakıyor ya da yeni bir Lambo modelini görür müyüm acep diye... Ama farklı bir şey oldu ve fabrikanın uç kısmında bulunan dar asfalt yolda, pek de rastlamadığım bir spor otomobille karşılaştım. Araç, Labmo kadar güçlü bir sesle geldi, geldi ve göbekten dönüp biraz ileride durdu. Ona meraklı gözlerle bakmaktan başka bir şey yapamıyor ve altımda bir Lamborghini olduğunu unutuyordum. Unuttum da. Zira bu otomobil, Lamborghini modellerinden daha aykırı ve garipti. Direksiyonda oturan ve üzerinde "laci" iş önlüğü bulunan kişi, aracın içindeki bir takım düğmelere bastıktan sonra, bizleri görmenin de verdiği "gaz"la olsa gerek büyük bir motor gürültüsüyle kalktı ve kısa sürede gözden kayboldu. Gruptakilerin hiçbiri, bu otomobilin ne olduğunu anlayamamış, kimse de fabrikadakilere soramamıştı.


    Özellikle arka kısmında bulunan ve tam ortada bir yuvarlağın içinde yer alan dört adet egzost çıkışı, beynime kazınmıştı bile. Dönünce internetten aramalı ve ne olduğunu bulmalıydım. Çünkü bu araç, her kim kullanıyor ve her ne markaysa, resmen Lamborghini'ye nispet için yapmıştı bunu.



     Horacio Pagani


    O geziden döndükten sonra, karşılaştığım otomobilin bir Pagani Zonda (kesinlikle zonta değil!) olduğunu öğrenmiştim. Ve aradan üç yıl geçti. Geçen gün otomobil dergilerinden birini karıştırırken gördüm. O sözünü ettiğim Countach'ın oldukça garip bir prototip versiyonu vardı dergide. Yanında da dört tane genç, tüyü henüz bitmiş genç duruyordu. Resimaltına baktım ve beynimde şimşekler çaktı... O gençlerden biri Horacio Pagani'ydi. Yani özel yapım süper spor otomobil markası Pagani'nin kurucusu... Yani, o gün fabirka yakınlarına kadar gelip, nispet yapan otomobilin üreticisi... Genç bir mühendisken Lamborghini'de işe başlayan, karbon fiber denilen yüksek teknolojili ve yüksek maliyetli malzemeyle bir prototip hazırlayan ancak projesi üretime geçirilmediği için hırslanıp, 1987'de aldığı banka kredisiyle kurduğu tesiste bu teknolojiyi kendi otomobillerine uygulayan Pagani. Anlayacağınız, Pagani Lamborghini'ye halen kırgın ve ürettiği her bir (fiyatı 900 bin euro'yu bulabiliyor) otomobilin müşteriye teslim öncesi yapılan testleri için, Lamborghini fabrikasının önünden geçecek bir güzergah belirlemiş. "Bakın, siz bana yaptırmadınız, ama ben yaptım, oldu!" demek için.



     Horacio Pagani


    http://galeri.arabam.com/Pages/Gallery/GalleryNews.aspx?Gallery=4758&Photo=1&news=1








     Horacio Pagani



    Lamborghini mi? Evet, firma, Paris Fuarı'nda sergilediği karbon fiberli konsept otomobili Sesto Elemento'yu (Altıncı Madde demekmiş) sınırlı sayıda üretme kararı aldı. "Bu malzeme riskli ve tamiri kolay değil. Üstelik de çok pahalı" diyerek Pagani'yi küstüren Lamborghini... İlginç değil mi? Levent KÖPRÜLÜ/Otokolik

    http://galeri.arabam.com/Pages/Gallery/GalleryNews.aspx?Gallery=4757



    sürükleyici ve ilginç bir yazı olmuş

    http://www.arabam.com/haber.aspx?haberID=291165&baslik=%E2%80%9CBen%20yapt%C4%B1m,%20oldu!%E2%80%9D







  • paylaşım için teşekkürler. güzel hikaye..
  • çok ilginç ama dikkatimi çeken birşey var. lambonun da kuruluş hikayesi buna benzer. ferrariye spor arabalarla ilgili fikirlerini söylemeye gidiyor ama "sen git traktör üret" gibisinden bir cevap alınca dönüyor ve spor araba nasıl yapılır gösteriyor şeklinde bir hikayeydi. buradan çıkacak sonuç:
    1-kuyruk acısı başarı getirir
    2-geçilmemek için kimsenin kuyruğuna basma

    tabi bunar şaka.
    Asıl garip olan kendi fikirlerine önem verilmediği için bu işe girişen lambunun, aynı şeyi bir çalışanına yapması. Umarım pagani de aynı hataya düşmez. ya da keşke düşse de yani bir spor araç daha çıksa...
  • bazı şeyler hırsla başlar.100 kişiden 2 kişi yorumlamış hikayeyi herkes biliyormuş demekki.
  • valla gerçekten ilginç ve güzel bir paylaşım..teşekkürler
  • güzel paylaşım
  • Paylaşım İçin Teşekkürler İlginç.
  • Çok hoşuma gitti hikaye ve ilk defa duydum. Teşekkürler
  • Kıssadan hisse:
    Lamborghini'ye 1
    Pagani'ye 2 değerini versek;

    @ 2 hunharca
  • Güzel bir hikaye
  • güzel hikaye paylaşım için sağolun
  • Çok güzeldi duymamıştım hiç
  • Evo dergisinde rastlamıştım bende kendisine.Büyük azim doğrusu.Unutulmaması gereken bir diğer nokta ise lamborghinin de ferrariye nispet kurulduğu :D
  • Güzel paylaşımdı teşekkürler.
  • Pagani ZONDA bir.
    Koenigsegg ikidir benim icin.
  •  Horacio Pagani
  • quote:

    Orijinalden alıntı: funkmaster

    Kıssadan hisse:
    Lamborghini'ye 1
    Pagani'ye 2 değerini versek;

    @ 2 hunharca



    :) Ferrari ne oluyor bu durumda. :)

    Ahçı baçıvan meselesi olmuş tam.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.