Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi farukaan -- 28 Nisan 2008; 15:12:20 > |
Hızlı 
Bildirim
Her soruya cevap verilir, soru sorulmaz / Soru-Cevap, Beyin Fırtınası Topiği (6. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
CAMPER Erkek Pix Ayakkabı : Amazon.com.tr: Moda
https://www.amazon.com.tr/dp/B08BCQ7XJB
5 sa. önce paylaşıldı
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Kültür-Bilim bölümü oldu siyaset-din bölümü...
Neyse ben de değişime ayak uydurayım ve bir soru sorayım.
Hüseyin Üzmez olayı ile konusu geçen Hz. Muhammed'in de, Ayşe Hanım 9 yaşındayken, onunla evlendiğinin belirtilmesidir.
Bu doğru mudur? -
quote:
Orjinalden alıntı: metalok
Kültür-Bilim bölümü oldu siyaset-din bölümü...
Neyse ben de değişime ayak uydurayım ve bir soru sorayım.
Hüseyin Üzmez olayı ile konusu geçen Hz. Muhammed'in de, Ayşe Hanım 9 yaşındayken, onunla evlendiğinin belirtilmesidir.
Bu doğru mudur?
9 Yaşında denmesinin nedeni bazı Araplar kız çocuklarının yaşlarını ergenliğe girdikten sonra saymaya Ramazan ayında Nihat Hatipoğlu hoca sohbet esnasında şöyle dedi "Ben diyanette görevli iken bir gün mısıra gittim, orada bir köye misafir olduk. Bit kız bize içecek ikram etti, bende bu kız kaç yaşında dedim. onlar 7 yaşında dediler. Ben şaşırdım nasıl olur bu kız 18-19 yaşlarında var dedim . o zaman onlarda dediler ki bizde kızın yaşı büluğa erdikten sonra sayılmaya başlanır, bu araplarda bir gelenektir diyor."
Gerçek yaşıyla ile ilgili olarak şöyle bir bilgi mevcut;
Hz. Ayşe'nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma'nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz. Eski biyografi kitapları Esma'dan bahsederken diyorlar ki: "Esma 100 yaşındayken, hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde 27 yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam 17 yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber"den önce Cübey'le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı. (Hatemü'l enbiya Hz. Muhammed ve hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210) Bu konu, daha detaylı bir şekilde Mevlana Şibli'nin "Asr-ı saadet" kitabında geçer. (İst. 1928. 2/ 997)
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Shady -- 28 Nisan 2008; 20:08:53 >
-
Sevgili metalok bence sorunu başka bir başlık altında sor. Çünkü o sorudan sonra bu başlık bir daha kendine gelemez. -
Ben hayvanlarla ilgili şunu merak ediyorum.
Arada bir at yarışı oynarım ve merak ederim, atlar yarış kazandıklarını veya kaybettiklerini bilir, anlarlar mı ?
Balıklar akvaryumda, kuşlar kafeste hayatlarını geçiriyor, bu hayvanlar nasıl vakit geçirir, düşünme yetenekleri var mı, varsa nasıl bilincinde olup kafayı yemiyor, nasıl vakit geçiriyor. Yoksa ben bunlar için boşuna mı üzülüyorum
-
quote:
Orjinalden alıntı: champions1
Ben hayvanlarla ilgili şunu merak ediyorum.
Arada bir at yarışı oynarım ve merak ederim, atlar yarış kazandıklarını veya kaybettiklerini bilir, anlarlar mı ?
Balıklar akvaryumda, kuşlar kafeste hayatlarını geçiriyor, bu hayvanlar nasıl vakit geçirir, düşünme yetenekleri var mı, varsa nasıl bilincinde olup kafayı yemiyor, nasıl vakit geçiriyor. Yoksa ben bunlar için boşuna mı üzülüyorum
Atlar için yarışın bir anlam ifade ettiğini zannetmiyorum.
Ama doğal ortamından kopartılıp esaret altına alınan canlılar mutlaka önceki yaşantılarını biliyor olmalılar.
Ha oturup ağlamıyorlardır ama fırsat bulurlarsa gideceklerdir.
Balıklar için hafızası çok zayıf denir ama şunu da düşünmek lazım, bu canlılar bir bölgede yaşıyorlar.
Eğer hafızaları çok kötü olsaydı, sürekli gezerlerdi. İnce ayrıntıları hatırlamayabilirler ama geneli hatırlıyor olmalılar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi metalok -- 28 Nisan 2008; 21:46:04 >
-
quote:
Orjinalden alıntı: metalok
quote:
Orjinalden alıntı: champions1
Ben hayvanlarla ilgili şunu merak ediyorum.
Arada bir at yarışı oynarım ve merak ederim, atlar yarış kazandıklarını veya kaybettiklerini bilir, anlarlar mı ?
Balıklar akvaryumda, kuşlar kafeste hayatlarını geçiriyor, bu hayvanlar nasıl vakit geçirir, düşünme yetenekleri var mı, varsa nasıl bilincinde olup kafayı yemiyor, nasıl vakit geçiriyor. Yoksa ben bunlar için boşuna mı üzülüyorum
Atlar için yarışın bir anlam ifade ettiğini zannetmiyorum.
Ama doğal ortamından kopartılıp esaret altına alınan canlılar mutlaka önceki yaşantılarını biliyor olmalılar.
Ha oturup ağlamıyorlardır ama fırsat bulurlarsa gideceklerdir.
Balıklar için hafızası çok zayıf denir ama şunu da düşünmek lazım, bu canlılar bir bölgede yaşıyorlar.
Eğer hafızaları çok kötü olsaydı, sürekli gezerlerdi. İnce ayrıntıları hatırlamayabilirler ama geneli hatırlıyor olmalılar.
Akvaryumda, kafesde doğanlar nasıl önceki yaşantılarını bilir ? iç güdü ile mi özgürlüğü bilir ? Mesela derler ki "bunlar kafes hayvanı, serbest bıraksan hemen yem olur, ölürler"
Bunlar farkındaysa biz kafesde besleyerek günah işliyoruz o zaman
-
Dostum kafes hayvanı yoktur, kafes yaşamına alıştırılan hayvan vardır. -
quote:
Orjinalden alıntı: fallen_angel17
- Usudugumuzde neden tuylerimiz diken diken olur?
İnsan üşüdüğünde simpatik sistem devreye girer.Simpatik sistemin etkisiyle kıl köklerinde bulunan kaslar uyarılır.Ama bazı yerlerde yoktur bu kaslar,mesela kaşlarda,kirpiklerde. -
quote:
Orjinalden alıntı: Manoℓya
quote:
Orjinalden alıntı: fallen_angel17
- Usudugumuzde neden tuylerimiz diken diken olur?
İnsan üşüdüğünde simpatik sistem devreye girer.Simpatik sistemin etkisiyle kıl köklerinde bulunan kaslar uyarılır.Ama bazı yerlerde yoktur bu kaslar,mesela kaşlarda,kirpiklerde.
Sistem arkadaşın dediği gibi çalışıyor.
Amaç ise; kılların dikleşerek deri yüzeyinde hava akımını yavaşlatmak böylece de derinin daha da soğumasına engel olmaktır. -
quote:
Otistiklerin hafızalarının çok kuvvetli olduğu bilinir. Peki otistikler, doğdukları günü, bebeklik dönemlerini vs hatırlıyorlar mı?
Bu soruya daha cevap gelmedide hatırlatayım dedim ve soru değilde bir şey istiycem sizden;
Bana felsefe ve filozoflar hakkında, daha çok filozofların düşünceleri hakkında geniş kapsamlı bilgiye sahip olabileceğim bir site önerebilecek varsa sevinirim. Viki, google gibi sitelerde pek geniş alınmamış sadece temelleri anlatılmış, ben biraz daha geniş istiyorum. -
quote:
Orjinalden alıntı: Arukard
Bir sorum daha olucak;
Uzayın sonsuz olduğu kesin midir? Kesinse neye göre kesinleşmiştir. Kesin değilse, neden uzayın sonsuz olduğu, neye göre sonsuz olduğu düşünülüyor.
bu daha önce uzay düzmüdür gibi bir başlık altında tartışılmıştı
tekrar ediyim
eğer mevcut fizik bilgilerimizi doğru kabul edersek kesin olan bilgi şudur;
eğer evrenin yoğunluğu kritik değerin üstündeyse evren sonsuza dek genişleyecektir
bu durumda sonlu bir evrenimiz vardır yani bir sınırı vardır fakat bu sınır ışık hızıyla genişlemektedir ve ışık hızı geçilemeyeceği için(mevcut fizik bilgimiz bunu diyor) bu sınıra biz hiç bir şekilde ulaşamayız
eğer evrenin yoğunluğu kritik değerin altındaysa evren bir gün büzülmeye küçülmeye başlayacaktır
bu durumda evrenimiz kendi üzerine kapanık bir şekli vardır(dünya yüzeyi gibi) yani evren sonlu fakat sınırsızdır hiç bir zaman bir sınırla karşılaşmazsınız(dünya yüzeyi gibi) hangi tarafa giderseniz gidin evrenin diğer ucuna ulaşırsınız ve döngü şeklinde bir yolculuğa devam edersiniz
-
quote:
Orjinalden alıntı: Arukard
quote:
Otistiklerin hafızalarının çok kuvvetli olduğu bilinir. Peki otistikler, doğdukları günü, bebeklik dönemlerini vs hatırlıyorlar mı?
Bu soruya daha cevap gelmedide hatırlatayım dedim ve soru değilde bir şey istiycem sizden;
Bana felsefe ve filozoflar hakkında, daha çok filozofların düşünceleri hakkında geniş kapsamlı bilgiye sahip olabileceğim bir site önerebilecek varsa sevinirim. Viki, google gibi sitelerde pek geniş alınmamış sadece temelleri anlatılmış, ben biraz daha geniş istiyorum.
beyin salt bilgi depolamaz bilgiyi anlamlandırıp öyle depolar bu durumda yeni doğan bir insanın olayları anlama kapasitesi oladığı için doğum anı anlamsız bilgi yığını olarak kalıp kaydedilmez ve daha sonra hatırlanamaz
-
Uykuya dalma esnasında, belki de dalmışken, bilincim tam açık değilken, düşüyormuşum gibi bir his duyuyorum. Sürekli düşüyorum ve çarpmaya yakın kendime geliyorum.Her gördüğümdede ayağimi
veya kolumu ani hareket yapiyorum. Bunun nedeni ne olabilir ?
Bununla karşılaşan oldumu aranızda ?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ßy Spécops. -- 1 Mayıs 2008; 3:08:18 > -
quote:
Orjinalden alıntı: ßy Spécops.
Uykuya dalma esnasında, belki de dalmışken, bilincim tam açık değilken, düşüyormuşum gibi bir his duyuyorum. Sürekli düşüyorum ve çarpmaya yakın kendime geliyorum.Her gördüğümdede ayağimi
veya kolumu ani hareket yapiyorum. Bunun nedeni ne olabilir ?
Bununla karşılaşan oldumu aranızda ?
Evet, bana da arada sırada oluyor.
Çok kısa sürüyor, rüya değil...
Ben psikolojik olduğunu düşünüyorum. -
Arkadaşlar ben bir soru soracamda,bilmiyorum yeri mi değil mi bilmiyorum ama buraya yazmak içimden geld.
Bazen yolda giderken, veya bir şeyle uğraşırken, sanki bu anı eskiden yaşamışım gibi bir his oluşuyor bende bunun tanımını nasıl yaparız,Sizlerde de öyle oluyor mu yoksa ben tek mi hssediyorum.
Aklımı çok karıştırıyor,bu konuda bilgisi olan varmı?
-
quote:
Orjinalden alıntı: Arukard
Mentollü bir şeyler yediğimizde, dişimizi fırçaladığımızda falan su içince neden boğazımız ağrır ve su ılıkta olsa çok soğukmuş gibi gelir.
Sorunuzu günlerdir araştırdım, sordum, düşündüm. Ama malesef tatmin edici cevaplar bulmakta güçlük çektim.
Bulduğum fikirler üzerine şöyle bir yorum yapabilirim;
Mentol yapı itibari ile alkoliktir. Ve bizde sağladığı serinlik hissinin nedeni Kolanyanın verdigi buharlaşarak sogutma, serinlik hissiyle benzerlik taşır.
Bunun dışında ayrıca serinlik, mentolün, dilimizdeki ve derimizdeki ısı reseptörleri ile etkilesime girip, soguk hissinin olusmasina neden olmasidir.
Şimdi dilimizde mentol molekülleri varken, bu moleküller dildeki ısıyı buharlaşma yoluyla (kolanya mantığıyla) alıyorken üstüne birde su içtiğimizde bu buharlaşma ve ısı alımı 2 katına çıkar. Dolayısıyla bu ani ve yüksek serinlik(ısı kaybı) karşısında insan kendini bir garip hiseder.
-
quote:
Orjinalden alıntı: uyanikguven
Arkadaşlar ben bir soru soracamda,bilmiyorum yeri mi değil mi bilmiyorum ama buraya yazmak içimden geld.
Bazen yolda giderken, veya bir şeyle uğraşırken, sanki bu anı eskiden yaşamışım gibi bir his oluşuyor bende bunun tanımını nasıl yaparız,Sizlerde de öyle oluyor mu yoksa ben tek mi hssediyorum.
Aklımı çok karıştırıyor,bu konuda bilgisi olan varmı?
Herkes hayatında 1 veya birkaç defa bununla karşılaşır.Buna deja vu deniliyor.
Sebebi tam olarak bilinmesede bir sebep olarak beynin bir lob'unun diğer lobdan bir
milisaniye daha önce çalışmasından olabilir deniliyor.
Not:Detaylı bilgi için buraya bakabilirsin.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ßy Spécops. -- 1 Mayıs 2008; 11:53:26 >
-
Ayrıca vermeyi unuttum, Burada Mentolün yapısı ile ilgili ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz:
http://www.chem.unep.ch/irptc/sids/OECDSIDS/MENTHOLS.pdf -
@metalok
http://tr.wikipedia.org/wiki/Astral_Seyahat
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ßy Spécops. -- 1 Mayıs 2008; 11:54:21 >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
