Şimdi Ara

Her soruya cevap verilir, soru sorulmaz / Soru-Cevap, Beyin Fırtınası Topiği (10. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
697
Cevap
10
Favori
31.419
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • @metalok

    Kendimi eksik ifade ettim sanıyorum , özetle şunu demek istedim .
    Kişinin hisleri ifade edişteki eksikliği dili iyi kullanamıyor oluşu değil , dili ne kadar iyi kullanrısak kullanamalım , sözcükler ifadeleri resmetmekte yetersiz olacağından , kimse söylemek istediğini tam olarak birebir zihnindeki gibi yansıtamıyor.

    Benim yada sizin yazdıklarınızı anlamamıza neden olan sözcüklerin kılavuzluğu değil , daha önce aynı durumları yaşamış oluşumuz, sizde o anı o duyguyu resmetmeye sebep oluyor. Tecrubeden kastım dili bilmek değil , ifade ettiğiniz duyguları yaşamış olmaktı.
  • Sezgisel olan şeyler söz konusu ise kesinlikle kelimeler sezinlenen/hissedilen şeyleri tam olarak yansıtamaz buna katılıyorum. Yine de kaleminiz güçlüyse kelimelere birşeyler mutlaka yansır. Ve buna rağmen ancak o hissi daha önce yaşayanlar tarafından bir karşılık bulunabilir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Arukard

    İnsanlar neden korktuklarında ya da heyecanlandıklarına titremeye başlarlar? Buz gibi olurlar?


    Kısmen açıklanmış. Birkaç ekleme yapmak gerekirse...

    Korku ve heyecan anında sempatik sistem devreye girer. Aslında bu tehlikeye karşı bir savunma mekanizmasıdır. Üşüme titreme nedeni kol, bacak ve cilt damarlarının kasılarak daralmasıdır. Olası bir travma sonrası kan kaybını azaltmaya faydası olur.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: feylesof

    Sezgisel olan şeyler söz konusu ise kesinlikle kelimeler sezinlenen/hissedilen şeyleri tam olarak yansıtamaz buna katılıyorum. Yine de kaleminiz güçlüyse kelimelere birşeyler mutlaka yansır. Ve buna rağmen ancak o hissi daha önce yaşayanlar tarafından bir karşılık bulunabilir.




    Tanımlarda tamamenin altını çizmiştim , yani hissiyatı birebir aktarmaktı kastım .

    Bir örneklendirme;

    Pazara gittğimizde elma alabilir miyim ?

    deriz , ebilmek ( yeterlilik ) fiili olmasına karşın karşımızdaki elmayı satın almak istediğimizi anlar , bunun nedeni dili iyi biliyor olmak değil kültürü tanıyor olmaktır.

    Aslında dili iyi bilen birinin "elma alabilmek " öbeğinden yola çıkarak karşıdakinin bunu alıp alamayacağını ölçmek istediğini çıkarması gerekir.

    "Tıpkı ben buradan oraya zıplayabilir miyim " diyen birinin bunu yapıp yapamayacağını sorması gibi.

    Yani özetle dili iyi bilmek , doğru ifade etmekle eş anlamlı olamayabiliyor.




  • s£stavina, sanırım bu yüzden binlerce yıldır insanlar aşklarını şiirlerle, şarkılarla sevdiklerine yansıtmak istiyorlar.
    Bu dünyada üzerine en çok yazı yazılan konu aşktır ki bu da ne kadar anlatılamaz olduğunu gösterir:)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    s£stavina, sanırım bu yüzden binlerce yıldır insanlar aşklarını şiirlerle, şarkılarla sevdiklerine yansıtmak istiyorlar.
    Bu dünyada üzerine en çok yazı yazılan konu aşktır ki bu da ne kadar anlatılamaz olduğunu gösterir:)



    Bil dil rubaya düştü gönül müptelası çok
    Aşkın sefası yok değil amma cefası çok

    Bakın iki dizede anlatıvermiş : )

    İşin latifesi bir yana , anlaşabilmenin bu kadar değerli oluşu anlaşılabilmenin zorluğundan olsa gerek .

  • quote:

    Orjinalden alıntı: s£stavina


    quote:

    Orjinalden alıntı: metalok

    s£stavina, sanırım bu yüzden binlerce yıldır insanlar aşklarını şiirlerle, şarkılarla sevdiklerine yansıtmak istiyorlar.
    Bu dünyada üzerine en çok yazı yazılan konu aşktır ki bu da ne kadar anlatılamaz olduğunu gösterir:)



    Bil dil rubaya düştü gönül müptelası çok
    Aşkın sefası yok değil amma cefası çok

    Bakın iki dizede anlatıvermiş : )

    İşin latifesi bir yana , anlaşabilmenin bu kadar değerli oluşu anlaşılabilmenin zorluğundan olsa gerek .





    Anlaşılabilmenin verdiği huzuru hiçrbir şey veremiyor ne yazıkki.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Krothu -- 8 Mayıs 2008; 14:15:48 >




  • Yeni doğan bebekler hakkında birkaç soru soracaktım..

    1)Bebekler düşünceleri nelerdir ?
    2)Ne zamandan sonra görmeye,dış çevre ile bağlantılarını kurmaya başlarlar?
    3)Rüya görürmüler ?
    4)Neden bebeklikte yaptığımız birşeyi hatırlayamayız ?
    Kalıcı bilgiler beynin hipokamp kısmında tutuluyordu.Bebeklerinde etkilendiği olaylar olmuştur.
    Fakat hatırlayamayız ?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: s£stavina

    Hislerimizi kelimeler döktüğümüzde hiç bir sözcük yaşanılanı tam olarak yansıtamaz. Aslında sözcüklerin eksikliğini karşıdakinin bilgi, tecrübe , ve deneyimleri tamamlar.

    O halde , sözcüklerle sınırlı olan konuşmanın , insani hisleri tam doğru olarak yansıtmadığını söyleyebilir miyiz?


    benzer bi soru soruyum
    psikolojik eğilim olarak "kadınlar paylaşmak için konuşur, erkeklerse bilgi alıp vermek çözüm üretmek için konuşur"
    şimdi ben duygularımı paylaşmak istiyorum ama bunları sözcüklere dökmeyi başaramıyorum ve sözcüklere dökmekde istemiyorum karşımdaki bana bakıp anlasın istiyorum

    çok mu şey istiyorum acaba (tecrübe ve düşüncelerinizi bekliyorum)




  • Felsefika

    Bir dünyanın olmadığı bir yer olsa
    Ve orası bir yer olmasa ve ben
    Orada olsam, orada değil deseler.
    ____________________________________________________

    Bir yer olsa ve sen o yerde var olsan: Bilki kendini sen o zaman tanrısın!

    Çünkü kainat tanrının (Allah'ın) aynasıdır. Yaratan veya insan aynaya baktığı zaman kendisinden başkasını göremez. Ama hiçbir zaman aynadaki görüntü tanrı (Allah) olamaz. Aynaya bakan, aynanın karşısından çekildiği anda görüntü de yok olur. Aynada tanrı (Allah), insan var dersen, orada olursun. Aynanın içine gerçekten giremiyorsan, orada değilim dersin.
  • Ne zamandır aklıma takılan bir şey var. Aslında nasıl anlatacağımı da bilmiyorum. En azından anlatmaya çalışayım.

    Bazı geceler uyumadan hemen önce boyut karmaşası gibi bir şey yaşıyorum. Mesela ayağımın hemen orda olduğunu biliyorum ama zihnimde sanki çok uzaklarda gibi algılıyorum. (tabi gözlerim kapalı yani uyuma moduna girdiğimde). Sanki güneş gibi yani. Ya da tam tersi kolumdaki saati beni çevreleyen bir şey kadar büyük hissediyorum. Fark ettiğim kadarıyla yorgun olduğumda oluyor bu olay. Ama 2 ayda en az 3-4 kere oluyor. Tam olarak anlatamadım biliyorum ama çok farklı bir şey. Aslında hoşuma bile gidiyor denebilir. Sanırım gerçeklikten bir an uzaklaşmış olmak farklı bir şey.

    Sizin de başınıza geldi mi acaba böyle bir şey? Ya da buna ne deniyor?
  • @outlaw
    Bu rüyanızdan (yada ismi her neyse) pek bir şey anladığımı sanmıyorum ama bu konu @Relusion'nın uzmanlık alanına giriyor.

    Zanediyorum bu konuda o size benden daha fazla yardımcı olucaktır.
  • Rüya değil yani uyumadan hemen önce diyebilirim. Hala bilincim açıkken.

    Cevabınız için teşekkür ederim bu arada.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hunter_one
    Uzaydaki herşey neden yuvarlıktır? Niye tüm gezegenler yuvarlaktır ve hatta samanyolu bile elips şeklindedir... Tüm evren birşeylerin etrafında döndüğünden mi yuvarlıktır? Hiç üçgen veya kare bir gezegen varmıdır?


    Bu güzel bir soru.

    Uzaydaki gezegenlerin, yıldızların neden çoğunlukla küresel oldukları konusu tam olarak bilinmemekle birlikte bunun sebebinin Kütle Çekimi dolayısıyla Yer Çekimi olduğu düşünülmekte.
    Eriyik halde olan gök cisimlerinin seklini yercekimi belirler. Sürekli kendi etrafında ve yörüngede dönen, dolanan bu gök cisimleri, yer çekimi sayesinde gittikçe küresel bir hale dönüşür.

    Aslında bu tam olarak küresel değil girintili çıkıntılıdır. Bu girintiler çıkıntılarda dağları ve bilimum yer şekillerini oluştururlar.
    Dünyanında tam yuvarlak olmadığı, Kutuplardan basık, ekvatordan şişik olduğu bilinmekte.

    Ayrıca gök cisimlerinin şekilleri sadece kendi kütle çekimleri ile şekillenmez. Bazen yanyana gelen 2 yıldızın birbirleri ile etkileşimi sonucu amerikan topu gibi şekilendiği görülmektedir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi El-Cezeri -- 11 Mayıs 2008; 21:13:52 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: ßy Spécops.

    Yeni doğan bebekler hakkında birkaç soru soracaktım..

    1)Bebekler düşünceleri nelerdir ?
    2)Ne zamandan sonra görmeye,dış çevre ile bağlantılarını kurmaya başlarlar?
    3)Rüya görürmüler ?
    4)Neden bebeklikte yaptığımız birşeyi hatırlayamayız ?
    Kalıcı bilgiler beynin hipokamp kısmında tutuluyordu.Bebeklerinde etkilendiği olaylar olmuştur.
    Fakat hatırlayamayız ?


    Bu sorulari bilen yok galiba..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: s£stavina

    @metalok

    Kendimi eksik ifade ettim sanıyorum , özetle şunu demek istedim .
    Kişinin hisleri ifade edişteki eksikliği dili iyi kullanamıyor oluşu değil , dili ne kadar iyi kullanrısak kullanamalım , sözcükler ifadeleri resmetmekte yetersiz olacağından , kimse söylemek istediğini tam olarak birebir zihnindeki gibi yansıtamıyor.

    Benim yada sizin yazdıklarınızı anlamamıza neden olan sözcüklerin kılavuzluğu değil , daha önce aynı durumları yaşamış oluşumuz, sizde o anı o duyguyu resmetmeye sebep oluyor. Tecrubeden kastım dili bilmek değil , ifade ettiğiniz duyguları yaşamış olmaktı.


    soyut kavramları anlatmak somutları anlatmaktan daha zordur diyebiliriz sanırım..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: birturk


    Felsefika

    Bir dünyanın olmadığı bir yer olsa
    Ve orası bir yer olmasa ve ben
    Orada olsam, orada değil deseler.
    ____________________________________________________

    Bir yer olsa ve sen o yerde var olsan: Bilki kendini sen o zaman tanrısın!

    Çünkü kainat tanrının (Allah'ın) aynasıdır. Yaratan veya insan aynaya baktığı zaman kendisinden başkasını göremez. Ama hiçbir zaman aynadaki görüntü tanrı (Allah) olamaz. Aynaya bakan, aynanın karşısından çekildiği anda görüntü de yok olur. Aynada tanrı (Allah), insan var dersen, orada olursun. Aynanın içine gerçekten giremiyorsan, orada değilim dersin.





    tanri okyanustur, insanlar da okyanustaki dalgalar.
    dalgalar hem okyanusun bir parcasidir. hem de okyanustan tamamiyla ayridirlar.

    ey ben'im her agnimi goren sen.
    beni gormesken ne sık gorurum on'u ben.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: outlaw

    Ne zamandır aklıma takılan bir şey var. Aslında nasıl anlatacağımı da bilmiyorum. En azından anlatmaya çalışayım.

    Bazı geceler uyumadan hemen önce boyut karmaşası gibi bir şey yaşıyorum. Mesela ayağımın hemen orda olduğunu biliyorum ama zihnimde sanki çok uzaklarda gibi algılıyorum. (tabi gözlerim kapalı yani uyuma moduna girdiğimde). Sanki güneş gibi yani. Ya da tam tersi kolumdaki saati beni çevreleyen bir şey kadar büyük hissediyorum. Fark ettiğim kadarıyla yorgun olduğumda oluyor bu olay. Ama 2 ayda en az 3-4 kere oluyor. Tam olarak anlatamadım biliyorum ama çok farklı bir şey. Aslında hoşuma bile gidiyor denebilir. Sanırım gerçeklikten bir an uzaklaşmış olmak farklı bir şey.

    Sizin de başınıza geldi mi acaba böyle bir şey? Ya da buna ne deniyor?


    ben kimim nereden geldim nereye gidiyorum gibi dusnceleri bir ara ver.
    kollarinda bacaklarinda bir agirlik huzursuzluk varsa sendroma girmis olabilirsin.
    bana sorarsan bu durum ilerlemeden hemen bir psikologa gorun derim. ilerlemeden bunu yap.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: felsefika


    quote:

    Orjinalden alıntı: outlaw

    Ne zamandır aklıma takılan bir şey var. Aslında nasıl anlatacağımı da bilmiyorum. En azından anlatmaya çalışayım.

    Bazı geceler uyumadan hemen önce boyut karmaşası gibi bir şey yaşıyorum. Mesela ayağımın hemen orda olduğunu biliyorum ama zihnimde sanki çok uzaklarda gibi algılıyorum. (tabi gözlerim kapalı yani uyuma moduna girdiğimde). Sanki güneş gibi yani. Ya da tam tersi kolumdaki saati beni çevreleyen bir şey kadar büyük hissediyorum. Fark ettiğim kadarıyla yorgun olduğumda oluyor bu olay. Ama 2 ayda en az 3-4 kere oluyor. Tam olarak anlatamadım biliyorum ama çok farklı bir şey. Aslında hoşuma bile gidiyor denebilir. Sanırım gerçeklikten bir an uzaklaşmış olmak farklı bir şey.

    Sizin de başınıza geldi mi acaba böyle bir şey? Ya da buna ne deniyor?


    ben kimim nereden geldim nereye gidiyorum gibi dusnceleri bir ara ver.
    kollarinda bacaklarinda bir agirlik huzursuzluk varsa sendroma girmis olabilirsin.
    bana sorarsan bu durum ilerlemeden hemen bir psikologa gorun derim. ilerlemeden bunu yap.



    Öneriniz için teşekkür ederim. Sanırım görünsem iyi olacak.

    Öyle herhangi bir ağırlık bir huzursuzluk yok ALLAH'a şükür. Verdiğim örnek sadece. Yani sadece ayak ve kollarım için olmuyor. Kafamı küçüçük ya da kocaman bir şeymiş gibi hissediyorum vs. Yani boyutları tam kestiremiyorum ama çok eğlenceli oluyor bazen.

    Cevabınız için çok çok teşekkür ederim.




  • Uykudayken veya hala uyumamışken birden kulaklarıma şiddetli bir biçimde basınç yapan sesler
    duyuyorum ? Bunun ne olduğunu bilen varmı ? Sizde böyle birşey ile karşılaştınız mı ?
  • 
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.