Şimdi Ara

Her Gün ZEHİRLENİYORUZ! (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
235
Cevap
38
Favori
52.370
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
278 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Skeull

    Meyveler glikozdan ibaret değil ama
    Fruktoz belki glikoz kadar insulin dengesini etkilemiyor ama yine zararlı. Doğal olan herşey faydalıdır diye birşey yok.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Seçkin Birey

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cool Storm

    Merhabalar,

    Öncelikle asıl konuya geçmeden önce bu farkındalığı nasıl elde ettiğimi anlatmak istiyorum:

    Hepiniz bilirsiniz, marka vermeyeyim piyasada çokça satılan rengarenk draje şekerler var. Bir gün gözüme ilişti ve bundan 2 paket alayım da, bilgisayar başında takılırken yerim diye düşündüm. Şekerleri satın aldım, evde paketini açmadan önce arkasında hangi aromaların olduğuna bakmak için paketi çevirdiğimde içindekiler kısmındaki "E" kodlu katkı maddeleri gözüme çarptı. Hangi paketli üründe katkı yok ki, diye düşünürken; bu katkı maddelerin çok fazla oluşu gözümü korkuttu. Ayrıca paketin arkasındaki açıklamanın en altında bazı "E" kodlu gıda boyalarının çocuklar açısından zararları olabileceği yazıyordu. Ben de bu gıda boyalarının, koruyucuların zararlarını internetten araştırmaya koyuldum ve çıkan sonuç tam anlamıyla rezalet!

    Çoğu gıda boyalarının astımından tutun, deri dökmesine; kanserinden tutun bazı nörolojik hastalıklara, zeka geriliğine kadar onlarca hatta yüzlerce zararı bulunmakta. Koruyucuları, tatlandırıcıları hiç saymıyorum bile, onlar daha beter yapıyor. Bu katkı maddeleri neredeyse her gün yediğimiz besinlerde bulunuyor. Geçenlerde bir haber okumuştum. Bir insan bir senede, kendi ağırlığından fazla katkı maddesi tüketiyor diye. Bence böyle bir durumun olması mümkün. Unlarda, şekerlerde, peynirlerde, sütlerde, yoğurtlarda; neredeyse tüm abur cubur olarak nitelendirebileceğimiz şekerlerde, keklerde, çikolatalarda, cipslerde tüm hazır içeklerde, diş macununda ve neredeyse tüm ilaçlarda katkı maddeleri tahmin edemeyeceğimiz kadar çok var. Beyaz ekmekte bile çok tehlikeli katkı maddeleri olabileceğini okumuştum. Çoğumuzun, neredeyse bu ürünlerinden birkaçını her gün tükettiğini düşünürsek durum çok vahim.

    Ben bu olay yaşanmadan önce neredeyse her gün birkaç tane abur cubur yiyordum ve bu tür ciddi zararları olduğu aklımın ucundan dâhi geçmemişti. Bu saatten sonra paket halinde hiçbir hazır gıda tüketmemeye çalışacağım. Şu zamana kadar bana bir şey olmadı, daha da olmaz demeyin. Olabildiğince az hazır gıdaları tercih edin. Hazır gıda alacağınıza, evde kendiniz yapmaya çalışın.

    Tüm katkı maddeleri zararlı değil elbet. Fakat zararlı olanlar çoğunlukta. Aşağıdaki linkten bazı katkı maddelerini görebilirsiniz. Zararlı olarak listelenmiş maddeleri olabildiğince tüketmemeye çalışın.

    Renklendiriciler:http://www.gidaraporu.com/gida-maddelerinde-kullanilan-renklendiriciler_g.htm
    Koruyucular:http://www.gidaraporu.com/koruyucu-katki-maddeleri-listesi_g.htm
    Anti oksidanlar:http://www.gidaraporu.com/anti-oksidanlar_g.htm
    Kıvam artırıcılar:http://www.gidaraporu.com/kivam-artirici-homojenlestirici_g.htm
    İncelticiler:http://www.gidaraporu.com/incelticiler_g.htm
    Tat vericiler:http://www.gidaraporu.com/tat-vericiler_g.htm
    Tatlandırıcılar ve parlatıcılar:http://www.gidaraporu.com/tatlandiricilar-parlaticilar_g.htm

    Ekleme: İlaç prospektüslerine baktım, neredeyse hepsinde zararlı renklendiriciler ve titanyum di oksit (E171) bulunmakta. E171, vücutta doğal yollarla asla parçalanamıyor ve vücutta birikerek ileriki zamanlarda kanser riskini çok artırıyor. İlaç alarak iyileşmeye çalışıyoruz fakat bilmiyoruz ki, iyileşmeye çalışırken zehirleniyoruz.

    Konuyu öne çıkararak bu bilgilerin daha fazla kişilere ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Benim bu katkıların zararlarını yeni öğrendiğimi düşünürsek eminim ki benim gibi olan çok kişi vardır. SAĞLIKLI YAŞAYIN, SAĞLICAKLA KALIN.

    Düzenleme: Paragraf boşlukları verildi.




    Bu şekerler Haribo'mu ?

    Alıntıları Göster
    Değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • balomer kullanıcısına yanıt
    Bahsettiğiniz ürünü inceledim Kuvertür Kokolin Çikolata (KOKOLİN diyor.)

    Kokolin, içinde süt yerine peynir altı suyu tozu barındıran, kakao yağı yerine margarin, kakao yerine kakao tozu barındıran çikolata benzeri bir tatlı türüdür


    Bu ürün çok daha zararlıdır.
  • Yiyen de ölüyor, yemeyen de.

    İçen de ölüyor, içmeyen de.


    Eğer ben dünyaya çivi çakıcam 1 asır yaşıcam demiyorsanız gömün gitsin, ne olursa olsun. Dünyaya bir daha gelmeyeceğiz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-078AFC984

    Maden suyu ve soda dışında içecek almıyorum.
    Bisküvi , çikolata falan kırk yılda bir.
    Hamburgeri de bıraktım.
    Şeker kullanmıyorum.(sıcak içeceklerde.)
    Sigara , nargile , alkol yok.

    Bunlar dışında başka nelere dikkat ederim bilmiyorum.
    Forks Over Knives belgeselini izlersen tüm et ve süt ürünlerini de bırakırsın.

    Daha fazla süt vermesi için hayvanlara psikiyatrik ilaçlardan veriyorlarmış. Hastalanmaması için de antibiyotikli fabrika üretimi yemlerle besliyorlar. Sonra sen o sütü, o eti yiyince ilaçlarda senin kanına karışıyor.

    https://www.imdb.com/title/tt1567233/

    Bu belgeselin Türkçe altyazısı var. Türkçe kitabı da var.

    https://www.kitapyurdu.com/kitap/cin-mucizesi/149277.html




  • TulparHAN kullanıcısına yanıt
    Peynir altı suyu da herşeyde var. Markette satılan Peynirlerin hepsinde..

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • TulparHAN kullanıcısına yanıt
    Dediğiniz gibi zararlı olsa idi gimdesten sertifika alamazdı...
  • The Sugar'ı izlemenizi tavsiye ederim :)



    Yalnız eklemek istiyorum, zararları ve olacakları bilip bilinçli şekilde yemek ayrı bir sorumluluk baştan uyarayım.



    Mesela ben önceden cipsi, çikolatayı kısaca abur cuburu sevdiğimi sanıyordum. Sonra fark ettim ki sevdiğim şey GDO ve çok zararlı katkı maddeleriymiş.

    Hatta belli bir zararın altındakiler damak tadıma hitap etmiyormuş.

    Piyasaya yeni mallar sürülünce bir Escobar bir Al Capone gibi oluyorum, böyle bir tutku. Korkarım sonumuz da farklı olmayacak. Ama olsundu. Atın da ölümü en güzel arpadan olurmuş.



    Dantes gibi olmayın, oldurmayın arkadaşlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Packedlikesardines -- 17 Ekim 2018; 13:10:13 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cool Storm

    Değil.

    Peki kardeş bu rengarenk şekerlerin markası ne ? Marka vermek yasak değilki, markayı söyleyinki satın almayarak kendimizi ve çevremizdeki insanları en başta kanser ve çeşitli hastalıklardan koruyalım

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lana-Del-Rey

    Yiyen de ölüyor, yemeyen de.

    İçen de ölüyor, içmeyen de.


    Eğer ben dünyaya çivi çakıcam 1 asır yaşıcam demiyorsanız gömün gitsin, ne olursa olsun. Dünyaya bir daha gelmeyeceğiz.

    Can boğazdan gelir ve boğazdan gider diyorsun doğrumu ?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam ben de palm yağı meselesinde başlamıştım sizin gibi kafaya takmaya ve abur cubur yemiyorum çay kuru kuru gidiyordu derken fazlaca kilo kaybettim. Bi yerden sonra şekerli ya da tatlı bir şeyler yemek istiyor bünye. Fındık ezmesi vs. denedim ama tam bir çıkış yolu bulamadım.

    Ayrıca şuna eminim dünyanın en zengin insanı bile bu zararlı maddeleri tüketiyorsa bizim çok yapabileceğimiz bir şey yok. Sadece daha az zararlı olanları seçebiliriz ya da tüketimi azaltabiliriz. Ama tamamen bırakmak ciddi zor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konunun tamamını takip edemedim gönderildi mi bilmiyorum ama şunu bırakayım şuraya :)

  • Bende uzun süredir sağlıklı beslenme spor ve yaşamı daha kaliteli hale getirip hem daha iyi yaşamak için hemde hastalıklardan uzak kalmak için "HASTALANMADAN ÖNCE" nasıl yaşamamız gerektiğine dair konuları bazen tvden bazen youtube dan doktorlardan vs görünce izlemeye çalışıyorum.

    Bence en öncelikli konu kilo fazlalığı varsa kesinlikle ideale çekmek gerekiyor. Çünkü idealin üzerindeki kilolar hastalıktan bir farkı yok. Ama insanlar bunun bir hastalık olduğunun bilincinde değiller maalesef. Çünkü farkında değiller ve bu duruma alıştıkları gibi çok büyük ağrı yaşamadıkları sürece doktora gidilmiyor.

    1. Fazla kilo = Hastalık

    2. Birden değil ama zaman içinde bu konuları araştırıp sağlıklı beslenmeye adım adım geçiş yapmak gerekiyor. Şehir hayatında bu en iyi şekilde olmasa da olabildiğince yapmamız faydamıza.

    3. Hareket hareket hareket. Spor bilinci oluşturmak, yanlış spor algısını kırmaya çalışmak, zor biliyorum ama olabildiğince yürümeye hatta mümkünse bazen koşmaya çalışmak. Buna olabildiğince yavaştan başlamak. Evde bile 5 10 dk yapabileceğimiz birçok hareket mevcut. (Hiit tarzı çalışmadan önce kalp doktoruna görünmenizi öneririm)

    Herkeste bir bitkinlik halsizlik hareket etmeme isteği oluşuyor. Buna yaptığımız işin oturarak olmasından tut teknolojik birçok cihazın çıkmasıyla vücudun tembelleşmesi olarak bakabiliriz. Tabi kilo ve sağlıksız beslenme ve uyku da bunlara etken oluşturuyor.

    Eğer spor yapacak enerjiniz yoksa tamda bu yüzden spora başlamanız gerekiyor. Spor kelimesi insanları korkutuyor. Çünkü gelişmek için yardırmak gerektiğini düşünüyorlar. Bu yüzden salonlara gidildiğinde daha çok yardırayım kısa sürede kilo vereyim sonra da bitsin bu işkence diye düşünülüyor. Artık salona da gitmek şart değil.

    Doktorlar hergün 5 10 bin adım atılması gerektiğini söylüyor. Bunu kaçımız yapabiliyor ki ? Bir hevesle koşu bandı alanlar 1 hafta sonra yapmamaya başlıyor. Elbise askılığı haline geliyor koşu bantları. Belki koşmak zararlı ama yürümek en azından hiç yürümeyen birisi için faydalı olacağını düşünüyorum.

    Youtube birçok yerde hazır evde çalışma programları da var. 10 20 30 dk bile yeterli oluyor aslında. Ama bu bilinci oluşturmamız gerekiyor. Zamanım yok diyene 5 dk şınav çektirin onu bile yapamayacak. Ama bizde bahane çok.

    https://forum.donanimhaber.com/evde-saglikli-spor-programlari-home-fitness--125079409#128656217

    4. Uykumuzu iyi almamız çok çok önemli bir konu.

    5. Blue zone bölgelerinde yaşayan insanların ortak özelliklerinden birisi sebze bakliyat ağırlıklı beslenmeleridir. Yani özellikle yaş 40 lardan sonra hayvansal beslenmeyi minimuma indirmeye çalışmamız gerekiyor.

    6. Tabi işin ruhsal ve psikolojik boyutları da var. Din, Sosyal çevre, aile, arkadaş çevresi, vs gibi şeyler ömrü uzatan şeyler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mersinaki -- 17 Ekim 2018; 14:33:13 >




  • balomer kullanıcısına yanıt
    Kokolin zararlıdır.
    Gimdes'in verdiği sertifika beni ilgilendirmez. Kokolin zararlı bir üründür. Margarin falan kullanılıyor.
    Gimdes bir devlet kuruluşu değil.
  • TulparHAN kullanıcısına yanıt
    beni ilgilendirir
    devlet kuruluşu olsa zaten güvenmem
    tse de helal sertifikası veriyor ama misal gazozlarda belli bir miktar alkolü alkol olarak kabul etmiyor niğde gazozu tseden sertifikalı ama gimdes vermiyor
  • Sadece bilgilendirmek yetmezki bunları devletin yasaklaması içinde çabalamalısınız
  • Uzun süredir 2 öğün besleniyorum. 1 öğün 11 civarı diğer öğün akşam 6 7 gibi yapıyorum. Kilo kontrolünü bu şekilde daha kolay sağlıyorum.

    Sabah genelde yulafı sıcak su ile yumuşatıp, muz ve içine bazı şeyler atarak tüketiyorum. Muz yoksa bazen elma püresi vs gibi şeylerde olabilir. Ama bazı günler bunu yapmazsam organik 1 2 dilim ekmek tüketiyorum. Yıllardır beyaz ekmek tüketmiyorum tadını unuttum diyebilirim :)

    Eskiden çaya 5 6 şeker atan birisiydim. Şimdi ise hiç atmıyorum çayın tadını daha iyi alabiliyorum. 1 şeker bile atsam tadı çok kötü geliyor.

    Bende uzun süredir kolayı bıraktım maden suyu içiyorum ara sıra. Bazen limon atıyorum vs.

    Spordan önce türk kahvesi ile 1 2 parça bitter çikolata tüketiyorum sadece.

    Fazla meyve tüketmiyorum ama meyvenin öcü gibi gösterilmesini de doğru bulmuyorum. Bana sanki okyanusu geçmek isterken derede boğulmak gibi geliyor. Tabi oturup 1 kilo meyve de yenirse sıkıntı olur :) Zaten öğünlerini doğru yapan birisi oturup o kadar meyve de yiyemez mümkün değil.

    Pazar alışkanlığı edinmek iyi olacaktır. Pazardan olabildiğince çeşitli şeyleri almaya çalışmak lazım. Maydanoz, dereotu, roka, salata vs yeşilliklerin daha taze ve daha ucuzunu bulmak mümkün oluyor.

    Mercimek, fasülye, nohut, bezelye vs gibi kuru baklagiller protein olarakta çok zengindir.

    Hayvan tüketme alışkanlığınız varsa hem keseniz için bunlara yönelmek daha iyidir hemde sağlık konusunda belki bazı doktorlara göre tartışmalı ama genel olarak zaten organik olana ulaşmak şehir hayatında pek mümkün olmadığı için ölçüsünü azaltmak faydanıza olacaktır.

    Doktorlarında farklı görüşleri kafaları karıştırabiliyor elbette. Muhtemelen onların da kafaları karışık :) Ama en azından ortak söylediklerine kulak asabiliriz ve bazı gerçekler su götürmeyecek şekilde kabul edilmiş durumda.

    Atın ölümü arpadan denilirse hem yaşarken sıkıntı çekeceğiz hemde erkenden hastalığa yakalanma riskini fazlasıyla arttırırız.

    Atın ölümü arpadan diyenler de zaten o şekilde yaşadıkları için düşünce yapıları bozulmuş ve içinden çıkamayacaklarını düşündüklerinden akıllarınca birşeye tutunmaya çalışıyorlar ama orada tutundukları hiçbir dal yok maalesef. Tıpkı sigara içenlerin kendilerine söyledikleri binlerce bahaneden birisi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mersinaki -- 17 Ekim 2018; 15:51:15 >




  • balomer kullanıcısına yanıt
    GİMDES ürün içeriğine değil, markanın kurucusu vs. gibi kişilerin içeriğine bakar.
    Eğer firmanın üst kademelerinde ve ya kurucularının içeriğinde İslamchi maddesi varsa o firmanın tüm ürünleri helal sertifikası alır.
  • balomer kullanıcısına yanıt
    Arkadaşım Kokolin zararlı bir üründür. Alkol den daha zararlıdır.
    Gimdes kokolin içeren ürüne helal sertifikası veriyorsa benim için hiç bir anlamı yoktur.
  • 
Sayfa: önceki 89101112
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.