Şimdi Ara

Silinebilir (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
71
Cevap
0
Favori
2.599
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
28 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bende namaz kılan biriyim ama dua iederek boş boş oturmakla bir şey olmuyor. Gelişmiş ülkeler dinlemdeğil bilimle gelişiyor, dini devlet işlerine sokmamak lazım. Eskiden avrupada da heistiyanlık böyleydi sonra ayrıldı etkisi bitti ve gelişmeye başladılar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: junis

    Senin durumunu özetleyim, senin amacın inananlardan tatmin edici bir cevap almak bu sayede içindeki inansam mı inanmasam mı çelişkisini netliğe kavuşturmak, sebebi de yaratıcıdan bir karşılık bulamaman, bu yüzden sen ne gerçek bir ateistsin ne de gerçek bir inanan, muhtemelen daha önce dua edip deneme yapmış olmalısın ama dua deneme uslu ile kabul olmuyor, gerçek bir inanan olmadığın için sürekli dini eleştirdiğin içinde karşılık bulamaman çok normal, bilim sana evrendeki olup biten şeylerin nasıl meydana geldiğini açıkladığı için bir yaratıcının yapmadığını sanıyorsun, halbuki bilmek sadece öğrenmektir yaratmak değildir, örnek; bir mercimek çorbası yapacaksın, elinde bütün malzemeler var tarifte var, sen bu çorbayı yapıyorsun sonra da diyorsun ki bak bu çorba yaratılmadı, ben yaptım bu çorbayı, doğru çorbayı sen hazırladın, çünkü elinde bir tarif vardı, malzemeler vardı,

    aynı bulutların yağmur yağdırması gibi, su, sıcak hava, buhar, soğuk hava, toz parçacıkları, bulutlar, yer çikimi ve yağmur, gördüğün gibi bütün malzemeler hazır, tarifini de bilim adamları veriyor, verdikleri sadece tarif, madde değil, bu yüzden yaratmak kelimesi herşeyi içine alır, madde yaratıldıysa her şey yaratılmış demektir, bunlar yaratılmışlığın bir vesilesidir, aynı senin çorbayı yaptığın gibi, bilimin tek yaptığı şey evrendeki bir takım olayların nasıl gerçekleştiğini açıklamak, yani tarif etmek, işte sizin gibi insanlarda iki kitap okuyup aha bak bu şöyle oluyormuş öyleyse tanrı yok zihniyetinde.

    İsraile edilen beddua sorusuna gelecek olursak, yukarıda açıklamıştım, her şey bir vesile ile olur, yani senin istediğin bir anda doğaüstü bir şey olsun da İsrail yok olsun, öyle bir yok, Allah mucizeleri sadece peygamberlere göstermiştir, eğer İsrail yok olacaksa dayine bir vesile ile ya büyük bir afet ya da savaş ile olacaktır, ne malum olmayacağı, ileriyi görebiliyor musun ki hala olmadı diyorsun.

    Dua kısmına gelince, sen bir kere inanmayı öğren ibadet et dinin emirlerini yerine getir et duanı bak bakalım kabul oluyor mu olmuyor mu, mucize istersen vermez, sadece olabilecek şeyler için dua edilir.

    Benim amacım boşa dilinizi yordugunuzu anlatmaya çalışmak benim ile alakası yok bu durumun senelerdir ateistim ben.



    Sizin mantığınız şu videoda anlatılan şey ile tamamen ayni.



    https://youtu.be/hYJwnAJk2c4



    Siz allahım bana bir çocuk ver diye dua ettiniz ve çocuğunuz oldu hemen allaha şükredeceksiniz ama olmaz ise demekki hayırlı değilmiş diyeceksiniz. Bu hiçbir şeyi açıklamaz sadece siz inanırsınız buna.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • İnananlar vs inanmayanlar konusu olmuş mısırımı alıp geliyorum

    Şaka bi yana arkadaşın muhtemelen anlatmak istediğini bikaç kişi anca anlamış.
  • Sen bir doktora git, doktor seni iyice muayene etsin. Sonra sen doktora deki bana şu şu ilaçları ver. Doktor bakar senin hastalığına bunlar iyiyse verir. İyi değilse vermez. Veya daha iyisini verir. Sen şimdi diyebilir misin "bu doktorda birşeyden anlamıyor, istediğim ilacı vermedi" ne kadar komik düşer.



    Allah da insanın her duasına cevap verir. Ama cevap vermek ayrıdır kabul etmek ayrı. İsraile samimi şekilde beddua etmiyorki müslümanlar. Sen kıçındaki dona kadar israil malı kullan, israil medyasıyla akşama kadar vaktini zayi et ve çalışma ondan sonra "Allah israilin belasını versin"



    Olur mu sence? Olmuyor, ama bu hiç olmayacak diyemeyiz. İslam alemi ne zaman tam İslamı yaşar o zaman karşısında kimse duramaz. Başka çıkış yolu yok. Allah bizden bunu istiyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dua ederken ellerinizi açıp dua bittiğinde yüzünüze sürmenin, eski sümer dinlerinden geldiğini biliyor muydunuz? Eskiden insanlar ay tanrıçası Kibele'ye dua ederken, ellerini açıp ay'ın nur'unu ellerine doldurup sonrada yüzlerine sürerlermiş. Bu gelenek islamda da devam ediyor.

    Ayrıca Kıblede yine Kibele'den gelmedir.
    insanlar yüzlerini kıbleye çevirdiklerinde aslında kıbleye değil, Dünya'nın yuvarlak olmasından dolayı yüzlerini uzaya çevirdiklerini bilmezler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: milkomeda


    quote:

    Orijinalden alıntı: junis

    Senin durumunu özetleyim, senin amacın inananlardan tatmin edici bir cevap almak bu sayede içindeki inansam mı inanmasam mı çelişkisini netliğe kavuşturmak, sebebi de yaratıcıdan bir karşılık bulamaman, bu yüzden sen ne gerçek bir ateistsin ne de gerçek bir inanan, muhtemelen daha önce dua edip deneme yapmış olmalısın ama dua deneme uslu ile kabul olmuyor, gerçek bir inanan olmadığın için sürekli dini eleştirdiğin içinde karşılık bulamaman çok normal, bilim sana evrendeki olup biten şeylerin nasıl meydana geldiğini açıkladığı için bir yaratıcının yapmadığını sanıyorsun, halbuki bilmek sadece öğrenmektir yaratmak değildir, örnek; bir mercimek çorbası yapacaksın, elinde bütün malzemeler var tarifte var, sen bu çorbayı yapıyorsun sonra da diyorsun ki bak bu çorba yaratılmadı, ben yaptım bu çorbayı, doğru çorbayı sen hazırladın, çünkü elinde bir tarif vardı, malzemeler vardı,

    aynı bulutların yağmur yağdırması gibi, su, sıcak hava, buhar, soğuk hava, toz parçacıkları, bulutlar, yer çikimi ve yağmur, gördüğün gibi bütün malzemeler hazır, tarifini de bilim adamları veriyor, verdikleri sadece tarif, madde değil, bu yüzden yaratmak kelimesi herşeyi içine alır, madde yaratıldıysa her şey yaratılmış demektir, bunlar yaratılmışlığın bir vesilesidir, aynı senin çorbayı yaptığın gibi, bilimin tek yaptığı şey evrendeki bir takım olayların nasıl gerçekleştiğini açıklamak, yani tarif etmek, işte sizin gibi insanlarda iki kitap okuyup aha bak bu şöyle oluyormuş öyleyse tanrı yok zihniyetinde.

    İsraile edilen beddua sorusuna gelecek olursak, yukarıda açıklamıştım, her şey bir vesile ile olur, yani senin istediğin bir anda doğaüstü bir şey olsun da İsrail yok olsun, öyle bir yok, Allah mucizeleri sadece peygamberlere göstermiştir, eğer İsrail yok olacaksa dayine bir vesile ile ya büyük bir afet ya da savaş ile olacaktır, ne malum olmayacağı, ileriyi görebiliyor musun ki hala olmadı diyorsun.

    Dua kısmına gelince, sen bir kere inanmayı öğren ibadet et dinin emirlerini yerine getir et duanı bak bakalım kabul oluyor mu olmuyor mu, mucize istersen vermez, sadece olabilecek şeyler için dua edilir.

    Benim amacım boşa dilinizi yordugunuzu anlatmaya çalışmak benim ile alakası yok bu durumun senelerdir ateistim ben.



    Sizin mantığınız şu videoda anlatılan şey ile tamamen ayni.



    https://youtu.be/hYJwnAJk2c4



    Siz allahım bana bir çocuk ver diye dua ettiniz ve çocuğunuz oldu hemen allaha şükredeceksiniz ama olmaz ise demekki hayırlı değilmiş diyeceksiniz. Bu hiçbir şeyi açıklamaz sadece siz inanırsınız buna.

    Kardeş benim anlatıklarımla o videonun hiç bir alakası yok, saçma sapan bir düşünceyle hazırlanmış bir video, aksine inananlar böyle değil de siz bu tür videolarla beyninizi yıkıyorsunuz.

    quote:

    Siz allahım bana bir çocuk ver diye dua ettiniz ve çocuğunuz oldu hemen allaha şükredeceksiniz ama olmaz ise demekki hayırlı değilmiş diyeceksiniz. Bu hiçbir şeyi açıklamaz sadece siz inanırsınız buna.



    Ne alakası var? İnsanlar o duayı Allah gökten zembille çocuk indirsin diye etmiyor, dua doğaüstü bir şeylerin olması için edilmez, dua her şartlar altında edilir, şükür de her şartlar altında edilir, insanlar sırf dua edipte çocuk sahibi olduklarını zannediyor sanıyorsan o senin yanılgın, senin mantığın. İnsanlar çocuk sahibi olabilmeleri için öncelikle çiftleşmeleri gerekiyor, sağlık problemleri de yoksa tabiki çocuk sahibi olacaklardır, çocuk oldu diye şükretmekte gayet doğaldır.




  • TheAlucard kullanıcısına yanıt
    İslama göre ilk insan Hz. Adem, buda demek oluyor ki din Hz.Adem den bu yana var, sümerler onu Hz.Adem kavminden ve sonraki kavimlerden görmüş olmasın.
  • junis kullanıcısına yanıt
    Cidden benim yorumuma verdiğin cevap bu mu?
    Yani senin mantığına göre ilk insan olan Adem, Ay'a mı tapıyordu? Çünkü bu hareketler Ay'a yani Kibele'ye tapınma hakaretleri. Tapmıyorduysa bu yorum şimdi ne alaka?

    Yahu İslamın farz diye dayattığı namaz bile, eski hint dinlerinden gelme olan surya namaskara(güneşi selamlama)'dan alıntı.
  • TheAlucard kullanıcısına yanıt
    Yahu şu ergen tavırlardan bir vaz geçin artık, her konuda cevap verilince cidden verdiğiniz cevap bu mi diyerek güya kendiniz çok bilmiş çok zeki sanıyorsunuz. Evet kısaca özetle verdiğin cevap bu, ben mi şaşırmalıyım sen mi.

    Benim mantığıma göre diye bir şey yok, Tevrat olsun, İncil olsun, Kuran olsun bütün eski din kitapları ilk insanın Hz. Adem olduğundan bahseder.

    Sen şimdi sümerler, hint dinleri vs gibi bilgileri wikipedi veya türevi kaynaklardan okuyup(!) hepsini doğru kabul edersin ama bu dinlerden çok daha sonra üstelik kitaplara geçmiş bilgilere (tevrat, incil, kuran) yalan, uydurma vs dersin, bu nasıl bir çelişkidir, madem sümerler onu yapmış bunu yapmış doğru kabul ediyorsun o zaman Hz.Musa nın, İsa'nın mucilerini de doğru kabul edeceksin.

    Neden mi? Bak bu senin yazdığın yazı >> Eskiden insanlar ay tanrıçası Kibele'ye dua ederken, ellerini açıp ay'ın nur'unu ellerine doldurup sonrada yüzlerine sürerlermiş.

    Nerden biliyorsun? Gözünle gördün mü? Nerden okudun bunları, neden yalan olmasın? Şimdi dersin ki bu bilgiler sümerlerin tabletlerinden çıkraılmış ee iyide kardeşim bende sana Tevrat'tan örnek veriyorum, aynı şey değil mi, üstelik Tevrat'taki bilgiler çok daha güncel ve tescillenmiş bilgiler. Puta bilmem neye tapan mı kaldı dünya da.

    Hz.Adem tabiki Ay'a tapmıyordu ama din kitaplarında insalarında farklı farklı şeylere taptıkları defalarca tekrarlanıyor, Hz.Musa denizi yarıp kavmini geçirdikten sonra Tur dağına çıkıyor ve aylarca gelmiyor, ondan ümidini kesen kavmi kendilerine altından inek yapıp tapmaya başlıyorlar, düşün Hz. Musa o kadar mucizelerini göstermesine rağmen bir müddet ortalıktan kaybolunca kevmi hemen sapıyor, şimdi buna göre Hz.Musa ineğe mi tapıyordu? Tabik hayır o zaman Hz. Adem'de Ay'a falan tapmıyordu, sümeler kendilerince dini değiştirmeye çalışmışlardır.




  • İlk önce şunu anlamak gerek.Din yığınlarca,sorgulanmadan,araştırılmadan,irdelenmeden,incelenmeden kabul edilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan bir olgu.Din konusunda bir sınav var diyorlar ya hani,dinin bu yapısı nedeniyle ataların seçimleri sınav sonucunu,nereye gidip gitmeyeceğini,kimle kardeş,kimle düşman olacağını belirler.
    Dinin bu yapısını göz ölünde bulundurursak din konusunda sınav yapan adaletli Allahta olamaz,çünkü dinin kendisi yapısal olarak sıkıntılı bir kavram,kuşaktan kuşağa aktarılıyor oluşu,atalarının seçimlerinin sınav sonucunu belirlemesi,adaletli Allahın olmasına izin vermez.
    Üçüncü olarak yaşamını müslüman olarak sonlandıranları,dünyaya getirip,farklı koşulların,farklı inançların egemen olduğu toplumlarda sınayın,bunların beyinleri başka öğretilere göre yapılandırılsın,bunların hemen hemen hepsi müslüman olmadan ölürlerdi.Demek ki koşullar değişirse,sınav sonucunda değişirmiş.O nedenle din gibi kuşaktan kuşağa aktarılan,atalarca dayatılan bir konu hakkında,atalarının seçimlerinin sınav sonucunu belirlediği bir ortamda bireysel bir sınanma söz konusu bile olamaz.
    Buradan nereye geleceğim,eğer adaletli bir Tanrı olsaydı bile neden müslümanlara yardım etsin ki,atalarının yolundan gidip müslüman oldukları için mi?Adaletli Tanrı için İslamın bir önemi,değeri de yoktur,olamaz.Eğer adaletli bir Tanrı varsa bile neden müslümanları cennet adlı bir yere koysun ki,atalarının yolundan gidip müslüman oldukları için mi,dediğim gibi adaletli Tanrı için İslamın bir önemi,değeri olamaz.Eğer adaletli bir Tanrı varsa bile neden ataların seçimlerinin sınav sonucunu belirlediği bir ortamda,din gibi kuşaktan kuşağa aktarılan,yapısal olarak adaletsizliğe neden olan bir konuda sınav yapsın ki,yapamaz.İşin özü din konusunda sınav yapan adaletli Tanrı olamaz,dinin yapısı buna izin vermez.Bu da içeriğinde din,inanıp,inanmama konusunda sınav yapan adaletli Tanrılar bulunduran dinlerin kökten yıkılmasına anlamına gelir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • junis kullanıcısına yanıt
    Yahu sümer dinleri zaten daha eski olduğu için, ibrahimi dinler bu dinlerden kopya çekmiştir. Ben bir ateist olarak da hiçbir dini doğru kabul etmiyorum. Sadece o dinlere inanan insanların ibadet şekillerini söylüyorum. Umarım aradaki farkı anlayabiliyorsundur.

    Bilinen eski dini ve arkeolojik kayıtların tamamında en eski inançların güneş ve ay olduğu ortadadır. Hiçbir yerde gökte yaşayan görünmez bir adama tapma diye bir şey yok. Tek tanrılı inançlar şurda en fazla 3-4 bin yıllık bir tarihe sahip. Hala neyi kanıtlamaya çalışıyorsun?

    Madem sümerler dinleri kendilerince değiştirmeye çalıştı, müslümanlar niye hala aynı şekilde dua ediyor?, Niye İslamın simgesi hilal? Niye hala kıbleye(gerçi Dünya'nın yuvarlak olduğunu bilselerdi aslında uzaya yöneldiklerini de bilirlerdi) yöneliyorlar? Niye Hacerü'l-esved diye bir putu öpüyorlar? Ve put neden Tanrıça Şila'nın vajinasına benzetilmiş?

    Bunları hiç düşündün mü?




  • TheAlucard kullanıcısına yanıt
    Kardeş bende sana dini kabul et, etme demiyorum zaten, diyorum ki sümerlerle ilgili bilgileri nereden okudun, kaynağı nedir, muhtemelen wikipedi yahut milenyum çağında çıkmış bir kitaptan, bu okuduğun kaynaklarda sana bu bilgilerin sümer tabletlerinden edinildiğini söyleyecektir, dünyada sümer tabletlerindeki yazıları çözebilecek okuyabilecek insan var mı, varsada bu sen değilsin, ee madem sen her okuduğun bilgiyi doğru kabul ediyorsun bende diyorum ki tevrat var, incil var, kuran var, bu kitaplar Hz.Musa'nın mucizelerini, Hz. İsa'nın mucizelerini, Hz.Muhammedin mucizelerini daha sayamadığım bir çok peygamberin mucizelerini aktarıyor, bunlara gelince yalan, uydurma vs falan oluyor ama sümrlerle ilgili okuduğun bilgiler tamamen gerçek oluyor.

    Eski inançların Ay'a tapmak, Güneş'e tapmak olduğunu biliyorsun, Tevrat'ta anlatılanlarda firavun ve kavmide öküze puta bilmem neye tapıyordu ne olacak şimdi, puta tapanları kabul edelim Hz.Musa ve mucizelerini yok sayalım öylemi, yani sen diyorsun sümerlerle ilgili okuduğum bilgiler doğru tek tanrılı inançlarla ilgili bilgilerin hepsi yalan.
    Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye bir söz var, bunca din kitabı bu yaşanmış olayları aktarmış, niye madem tarihte bu yaşanmış mucizeleri yalanlayan eski bir kitap kaynak yok, yalanlayan uydurma vs diyen hep bu yeni nesil.

    Yani ben Hz.Musa, Hz.İsa, Hz,Muhammed zamanlarında yaşasaydım ve bu mucizlerin yalan olduğunu bilseydim kesin bir kitap yazardım,

    Ayrıca müslümanların uzaya yöneldikleri falan yok, bu nasıl bir mantık, iyi o zaman sen işaret parmağınla bir şey gösterdiğinde aslında uzayı işaret ediyorsun değil mi, kara diye bir şey var kabe karada mı havada mı, niye kalkıp uzaya doğru yön belirliyorsun anlamadım, bulunduğun konumda kabe hangi tarafta kuzeyde mi güneyde mi doğuda mı batıda mı ona göre ona karşı durursun, senin ki biraz öküz altından buzağı aramak gibi bir şey olmuş.


    Ben sana diyorum Hz.Adem zamanından beri insanlar sürekli kendilerine yeni bir din edinmiş, farklı farklı şeylere tapmış, sümerlerde daha evvel yaşayan müslümanlardan kopya çekmiş, din değiştirmiş, çünkü müslümanlık Hz.Adem zamanından veri var, ama sen müslümanlığın sümerlerden geldiğini iddia ediyorsun.

    Hacerü'l-esved meselesine gelince, Kuran'da gidin de bu taşı öpün diye bir ayet bir emir yok, ancak hadislerde bu taşın cennetten geldiği ve Hz.Ömer'in bu taşı öptüğü aktarılıyor, ne kadar doğrudur bilemem.

    Birde şu var, atesitler her hangi bir sahih hadis falan okuduklarında bak bu hadiste böyle yazıyor doğrulundan hiç şüphe etmiyorlar ama mucizlere gelince hepsi yalan fasa fiso oluyor.

    O taş daha önce bembeyazmış ve müşriklerin elindeymiş, işledikleri günahlar yüzünden kapkara olduğu söyleniyor, onu o hale benzeten de müşriklerdir.




  • junis kullanıcısına yanıt
    Yok ben anlatamıyorum galiba, ya da sen anlamamak da ısrarcısın.

    Kaçıncı kez diyorum bilmiyorum, ama ben smüer dinleri doğrudur demiyorum. Diyorum ki, Sümer tabletlerinde(ki bu tabletler 4 bin yıllık) bir adet şekli tasvir edilmiş. Ondan 2500 yıl sonra gelen bir başka dinde bu ibadet şekilleri, o dine ait bilgiler yer alıyorsa, o sonradan gelme din sümer dininden kopya çekmiş olmuyor mu?

    Yani şöyle düşün:
    Ben bir kitap yazıyorum. Sonra sen benim kitabımdaki olayların az biraz farklısı şeklinde bir kitap çıkartıyorsun. Ben sana diyorum ki, benim kitabımdan kopya çektin. Sen de diyorsun ki, hayır benim atalarım zaten bu kitapda yazanları çok daha önce taslağa dökmüştü, ama dökümanları yok, asıl sen benden kopya çektin.

    Şimdi hangimiz haklıyız?


    Yahu bak, Şimdi Dünya yuvarlak. Sen şimdi namaz kılcam diyerek kıbleye dönüyorsun ya. Aslında Dünya yuvarlak olduğu için ne yaparsan yap, kıbleye dönemiyorsun. Döndüğün yer uzay boşluğu.

    Asıl eski kayıtlarda, dini kayıtlar hariç hiçbir yerde mucizelerin geçmemesi, zaten bu mucizelerin yaşanmadığının kanıtıdır.
    Yahu adam diyor ki ben ay'ı yardım. Yahu Dünya'nın hiçbir yerinde bir kişi bile çıkıp bu garip olayı kağıda dökmüyor? Ay'ın yarıldığı masalı niye sadece İslami kaynaklarda geçiyor?




  • TheAlucard kullanıcısına yanıt
    quote:

    Yok ben anlatamıyorum galiba, ya da sen anlamamak da ısrarcısın.

    Kaçıncı kez diyorum bilmiyorum, ama ben smüer dinleri doğrudur demiyorum. Diyorum ki, Sümer tabletlerinde(ki bu tabletler 4 bin yıllık) bir adet şekli tasvir edilmiş. Ondan 2500 yıl sonra gelen bir başka dinde bu ibadet şekilleri, o dine ait bilgiler yer alıyorsa, o sonradan gelme din sümer dininden kopya çekmiş olmuyor mu?

    Yani şöyle düşün:
    Ben bir kitap yazıyorum. Sonra sen benim kitabımdaki olayların az biraz farklısı şeklinde bir kitap çıkartıyorsun. Ben sana diyorum ki, benim kitabımdan kopya çektin. Sen de diyorsun ki, hayır benim atalarım zaten bu kitapda yazanları çok daha önce taslağa dökmüştü, ama dökümanları yok, asıl sen benden kopya çektin.

    Şimdi hangimiz haklıyız?


    Kardeş ona bakarsan bütün dinler birbirinin kopyası gibi ama hiç biri birebir aynı değil, önemli olan da bu zaten, sümerlerin nasıl dua ettikleri vs falan benzerlik gösterebilir bu bütün dinlerde var, o mantıkla düşüneceksek Kuran İncil'den çalmış, İncil Tevrat'tan çalmış diye uzar gider, müslümanlar hristiyanlığı, yahudiliği kabul etmiyor ki sümerleri kabul etsin, aynı şekilde onlarda müslümanlığı kabul etmiyorlar, buda bizim kitabımızın dediği gibi apaçık dinlerin bölünmesidir,

    ben sana diyorum Kuran'a göre ilk insan Hz.Adem ve Hz. Adem ile Hz.Muhammed arasındaki tüm peygamberler de aynı dini tebliğ etmeye çalışmışlardır, bu yüzden dinlerin birbirlerine benzemesi çok normal, sümerlerin ibadet şekilleri benzerlik gösteriyor diye bu islam dinini çürütmez,

    sen diyorsun ki islam dini sümer dininden kopya, ne alakası var? Sümer dini bir kere çok tanrılı bir dindir, önüne gelen her nesneyi, canlıyı, insanı tanrı yapan bir dindir, bu nasıl bir kopya? İbadet şekilleri benzerlik gösteriyor diye kopya mı oluyor. Bu sadece sümer dinine özel bir şey değil, bütün dinlerde ibadet şekilleri ve hikayeleri zaten benzer.

    quote:

    Yahu bak, Şimdi Dünya yuvarlak. Sen şimdi namaz kılcam diyerek kıbleye dönüyorsun ya. Aslında Dünya yuvarlak olduğu için ne yaparsan yap, kıbleye dönemiyorsun. Döndüğün yer uzay boşluğu.

    Asıl eski kayıtlarda, dini kayıtlar hariç hiçbir yerde mucizelerin geçmemesi, zaten bu mucizelerin yaşanmadığının kanıtıdır.
    Yahu adam diyor ki ben ay'ı yardım. Yahu Dünya'nın hiçbir yerinde bir kişi bile çıkıp bu garip olayı kağıda dökmüyor? Ay'ın yarıldığı masalı niye sadece İslami kaynaklarda geçiyor?


    Bir üstteki mesajımda kıble kısmını açıkladım ama sen ısrarla uzaydan bahsediyorsun, yani çok komik, sana şöyle örnek vereyim, gemiyle okyanustasın ve kuzeye doğru rota çizdin ama dünya yuvarlak olduğu için uzayama mı çıkacaksın? Kardeş kabe yeryüzünde karada duran bir nesne, dolayısıyla dünyanın neresinde olursan örnek kabe güneydeyse güneye doğru dönersin ve kıbleyi bulmuş olursun, senin uzayla ne işin var? :D

    O dönemlerde teknoloji mi vardı ki her an her dakika kayıt edilsin, Hz.Musa'nın mucizleri Mısır'da gerçekleşmiştir, buna şahit olanlarda kendi kavmi ve firavunun kavmidir, başka kim kayıt altına alabilir ki.




  • junis kullanıcısına yanıt
    O zaman insanlar niye dua ederken Ay'ın nurunu ellerine doldurup sonra da yüzlerine sürmek gibi bir ritüel yapıyorlar?, Niye Surya Namaskara'nın bir kopyası olan Namaz farz kılınmış?, Niye Tanrıça Şila'nın vajinasının bir kopyası Kabe'de var?, Niye islamın simgesi bir taş parçasından başka bir şey olmayan Ay?

    Sümerliler'de öyle her şeye tapmıyorlardı. Bir tane ana tanrı ve birkaç tane de diğer işlerden sorumlu yan/alt tanrıları vardı.
    İbrahim ve ardılları bunu biraz modifiye ederek dinlerini tek tanrılı ve diğer yan tanrıları da melek konumuna getirmişlerdir.

    Namaz kılarken senden çıkan ışınlar kabeye giderken rota mı çiziyor? Senin mantığına göre, Rota çiziyorsa Yüzünü kuzeye dön. Nasıl olsa Dünya yuvarlak olduğu için tekrar o ışınlar Kıbleye ulaşacak.

    Teknolojiye gerek mi var mucizeleri kayır etmek için? Yazı dediğin şey M.ö 4 bin yıllarında keşfedildi.
    Yahu hiç mi bir mucize dini kayıtlar dışında bir yerde yazmaz? Adam koskoca Ay'ı yardım diyor. Dünya'nın hemen her yerinden görülebilcek bir fenomen ne hikmetse hiçbir kayıtda geçmiyor.
    Yetmiyor nedense mucize denilen şeyler kameranın icadı ile son buluyor.
    Tanrının insanları sırf eşcinseller diye vahşice katlettiği kutsal kitaplarda geçerken bugün Dünya'nın birçok gelişmiş toplumunda serbest olan eşcinselliğe neden taşlar yağdırmıyor? Ve neden eşcinsellik bir sapkınlık olarak görülürken neden 1500 kadar canlı türünde(Aslan, şempanze, tavşan, zürafa...) bu eşcinsellik görülüyor?




  • Şahsen dua etmeyi bırakıp bunun yerine kendim bir şeyler yapmaya başladığımdan beri istediklerime ulaşır oldum. Dua etmek boş iş. Kendinizi kandırmayı bırakın ve istediklerinizi elde etmek için bir şeyler yapmaya başlayın. Lafla peynir gemisi yürümüyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cuma namazının bi farkı var. Cuma namazı bi konuda hutbe irat etme bakımından talep ve soz sahibi olan bi kimsenin durumunu meşveret etme bakımından ayrıksı bi namaz.



    Mesela birisi bi kızı alacak hutbe irat edip o anki topluluğun goruşunu alıyor.



    Birisi kuracağı bi iş aktine gerekçe olan ayetle hutbe irat ediyor ve goruş alıyor.



    Bu açıdan cuma...cemi....icma...cima... Gibi bi karma mevcut.



    Bana kalırsa cuma ve hutbesi akitler çerçevesinde ilgilisine hitap eden bi namaz turu. Yani akdi bi ilişki( evlilik, alım-satım- karz- kira) dışında bu namaza iştirak edilmesi salt goruş bildirmek amacıyla olabilir.



    Kişi akdi bi ilişki kurmayacaksa ve goruş de veya etmek istemiyorsa bu namazın mealipek yok gibidir.



    Temel olarak evlilik akdi ileilişkili bi namaz olduğunu düşünüyorum.



    Yani evlenecek kimselerin hutbe iradı ve ilerigelenlerin reyi şeklinde farklı bi oluşum olmalı. Kızı talep eden başka biri var mı? Aile hakkındaki görüşleri vs.



    Bunun dışında vahye yakınlık denen başka Bi durum daha mevcut ki bu durumun gunumuz cuma namazı ile ilgisi yok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bu mesele hep sorulur, konuşulur, üzerinde tartışılır durulur. Genelde müslümanlara karşı taraf tarafından şöyle hitapta bulunur:

    "Madem Allah var, madem evliyalar var, o zaman niye Allah'ın has kulları dediğiniz zatlar bunları bir anda haritadan silmez?"

    Cevabı Abdülaziz Debbağ hazretlerinin sohbetlerinin yazıldığı El-İbriz kitabından okuyalım.

    "Yine bir gün A. Debbağ Hz.lerine sordum. Dedim ki:

    - Tasarruf ehli velîlerin kâfirleri helak etmeğe güçleri yeterken niye yapmıyorlar? Halbuki bu Allah'sızları katletmek farzdır. Âyetler var!

    Abdülaziz Debbağ Hz.leri yüzünü bir kerre arkaya çevirdi ve sonra tekrar döndükten sonra:

    - Velî, şu anda bütün kâfirlerin hepsini mahve kadirdir. Bununla beraber bir sır vardır ki, onlara dokunmaz. Ancak kâfirlerle harb eden müslümanlar arasında bulunursa diğer müslümanlanın harp vasıtasıyle harp eder. Çünkü peygamberimiz de böyle yapmıştır. Bir kere düşman gemileriyle müslüman gemileri harbe tutuşmuşlardı. Müslüman sefinesinde, biri yeni olmuş küçük velî,diğeri kamil büyük velî olmak üzere iki velî de harbe iştirak etmişti. Küçük velî gayrete geldi ve tasarruf kuvvetiyle kâfir gemisini yaktı. Bu tasarrufuna da bir sebep perdesiyle gizleyemedi. Kâfir gemisi bilâ sebep yandı. O zaman büyük velî, küçük velînin yaptığı bu tasarruftan dolayı ceza olarak tasarruf kudretini ondan soydu, aldı. Allah o kâfirleri kahretsin, onlar üzerinde böyle tasarruf caiz değildir. Belki idame-i hayatları hususunda, (Nasıl ki onlara doğuşlarından ölümlerine kadar hafaze melekleri hizmet ediyorlarsa) ancak bu yolda yardım ve tasarruf etmelidirler."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi captainfb -- 25 Ağustos 2017; 14:20:58 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • captainfb C kullanıcısına yanıt
    yukarıdaki menkıbe mümkün olabilir ve belki de durum budur. ancak bu meselenin gerçekçi akli ve mantıki gerekçeleri varken böyle hikaye edişler nedense ikna edici olmuyor.

    insan evladımsı sureta ile birlikte aile birlikteliği kurduğunda kişinin eşine anne de dediği ve gerçekten de o kişinin annesi olduğu da net bir hakikattir. kişi bu durumu akledememiş ve boyundan büyük bi işe girmişe benziyor.

    bu açıdan bu guruhla ilahın bi anlaşması olmayabilir.

    yani evliyaların büyüklerinin bi meseleye dahli yoksa bu meselenin özü budur denmelidir.zira yukarıdaki çarpık durum apaçıktır.

    ya ne dediklerini bilmeyenler var ya da durum daha da ciddi bi mesele olmalı ki durumun ne olduğu da biliniyor aslında. sadece bu durum değil başka bi kısım haller de var. ilahi kudretin gerçek manada insan denen şeyle bi anlaşması olamaz dedirtecek şeyler bunlar.

    kişinin anne dediği kimseye aynı zamanda eşi gibi davranması denen olaydaki perdenin ne olduğunu anlamak ve anlatabilmek biraz evliyalık gerektiriyor. ancak evliyalık kişiye sen nesini anlattıktan sonra olmalı ki karşı taraf bi de evliya çarpmasına uğramasın. bazısını şeytan çarpacağı kadar çarpmış zaten bi de evliyalarla uğraşmayalım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 25 Ağustos 2017; 18:21:22 >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Kişi annesine neden eşi gibi davransın hocam sapıkmıyız biz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.