Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Kültür ve Tarih
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Hadisleri kaynak olarak kabul etmeli miyiz ? (10. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü, 1 Mobil
5 sn
197
Cevap
2
Favori
2.680
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
1 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: geleceği olmayan adam

    kanıtlanması mümkün olmayan ,teorilerle desteklenemeyen veya deney-gözlem yapılamayan hiç bir kitap kaynak olarak alınamaz.

    işin aslını sorarsanız o karıştırdığınız kitaplarda %1'lik bir doğruluk payı olsa silikon vadisindeki 180 üzeri IQ'a sahip bilimadamları çoktan el atarlardı o işlere.

    ateistlik savunma konusu değil bacım bu. başka konuya hadi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Ehli sünneti IŞİD olarak tanıtmadım. Onun ''ehli sünnet'' olarak anlattığının karşılığının mevcut olduğunu ifade ettim.

    sen veya bir başkası Işid'i ehli sünnet olarak tanıtmasa dahi onlar kendini ehli sünnet kabul ediyorlar
    hatta onlar hadislere daha çok uydukları için bazılarına ters gelen uygulamalar yapıyor görünüyorlar
    misal : 4 mezhebe göre de namaz kılmayanın hükmü ölümdür
    tek fark onlar uyguluyor ,bizdekiler uygulamıyor

    Hayır hanefi itikadında hükmü dövülmektir öldürülmek değil.Diğer üçünde öyle



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 10 Nisan 2016; 9:10:44 >




  • Harddiskleri derken ssd mi?
  • Hadisler bir felsefecinin sözü gibi kişilerin hayat felsefelerinin bir parçası olabilir ama şu namaz şu kadar rekattır, şöyle kılınır gibi herhangi bir hüküm belirtiyorsa Allah'a ortak olmuş olur bence.

    Hüküm Allah'ındır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alpalp84

    Kuran>Sünnet>İcma>Kıyas

    Kaynak sırası.



    Şirk sırası
    Sünnet>İcma>Kıyas diyosun yani.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Lucky

    Ya gencler siz arastiran,sorgulayan her seyi gectim dusunen insanlar oldugunuzdan emin misiniz? Daha neyi ne icin reddettiginizi ne ile ugrastiginizi bilmiyorsunuz yahu.

    Yok pagan yok bilmem ne gencler Abdest almiyor musunuz siz? Taharet aliriz hani abdestten once.Sol elini kullaniriz bu sirada.Bunlari da mi bilmiyorsunuz. Universite de 101 kodlu dersler vardir.Bunlar temelidir derslerin.Neyse konuya doneyim.Sol el ile taharet aldigimiz icin yemek yememiz uygun degildir.600 yillarini dusundugumuz de taharet sonrasi temizlik ne kadar onemli olsa dahi sabun vs imkanlar bugunden cok daha farkli oldugu icin Sol el konusunda uyarilar vardir.E o zamanlar catal bicam kullanilmadigi icin (menemen bileniniz var mi bilmiyorum ama bugun bile somun ekmek ile catal kullanmadan yemenin tadi farklidir ehem neyse ) insanlar elle yemek yer.Bundan dolayi da Sag elle yemek onemlidir.Insanlara Sag eli alistirmak icin sag elle yazin,sag ele yonelin,hep sag elle kalem tututun veya sag ile ilgili yonlendirmeler vardir.Bundan oturu boyle hadisler ile de insanlar buna yonlendirilmistir.
    Velhasilkelam tamam bilmemek ayip degil ama arkadas nasil insanlarla burda tartisiyoruz ben hakikaten sasiriyorum.Ilginc..

    Sol elle bu yüzden de tokalaşılmadığını duymuştum.




  • Bu konuya çok kafa patlattım.
    Nacizane benim görüşüm Kur-an'a ters düşen her hadis uydurmadır ki Buhari 7 bin küsür hadis toparladığını kaynaklarda belirtiyor.

    Ama deve sidiğinden tutun da cehennemden koruyan kefen satan din tüccarları elbette kendi çıkarlarına göre uydurma hadisleri kullanacaklardır.
  • değiştirilme ihtimalleri var o yüzden ben kabul etmiyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    quote:

    Orijinalden alıntı: RealW


    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    quote:

    Orijinalden alıntı: RealW


    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    quote:

    Orijinalden alıntı: RealW


    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Biraz geriye doğru gidersek hükmetmesi için Kuran'ı indirdiği söyleniyor. Kuran'da da hikmet varsa ayrı bir hikmetin olması ne işe yarıyor ?

    ''Muhakkak ki insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği şekilde hükmetmen için Biz, sana Kitab'ı hak olarak indirdik. Ve ihanet edenlere taraftar olma.'' (Nisa 105)

    Nasıl ne işe yarıyor ? Kaç bin tane Hadisi Şerif vardır. Bunlar hikmetli sözlerdir. İnsanların ahlakına, davranışlarına, sağlığına vs.. yarayan bir sürü dersler vardır. Bunlar uydurma falan değildir. İnanmayın böyle yalanlara.

    Hükmü hikmetli Kuran ile verdiğine göre sizin iddia ettiğiniz diğer hikmet hüküm içeremez.

    Bana göre ayrı bir hikmetin olması mantıklı görünmüyor. Çünkü Kuran ve hikmetin verildiği söylenirken diğer ayetlerde hikmetin Kuran'da olduğunun söylenmesi ikisinin ayrı ayrı olmadığını gösterir. Bunları beraber ele aldığımızda hikmetin de Kuran'da olduğu sonucuna varılıyor.

    Şimdi bunda neyi açıklayayım ki anlamadım ? Açık bir şekilde anlatılıyor işte. Bunda anlamayacak ne var ? Başka bir ayette Kuran-ı Kerim'in hikmetli olduğu söyleniyor. Burada ise bu ayeti söylemesi Peygamberimize (Aleyhi Salatu ve Selam) verilen hikmeti yok mu sayıyor ? Sana mantıklı gelmesi gerekmiyor zaten. Tüm açıklığı ile yazıyor orada.

    Siz şu an vahiy ile konuşmuyorsunuz değil mi ? Siz de kendi yorumunuzu katarak konuştuğunuzun farkında olmalısınız.

    Peki o hikmetin ayrı olarak verildiğinin ve o hikmetin ne için kullanıldığının delili nedir ?

    Ben sana daha neyin delilini getireceğim ? Açıkça orada yazıyor zaten. Kuran-ı Kerim bir hikmetse, Peygamberimize (Aleyhi Salatu ve Selam) verilen hikmet nedir sen asıl bunun cevabını ver ?

    Bu konuyla ilgili şunları okumanızı ve izlemenizi öneririm.

    http://www.diniyazilar.com/2011/11/hikmet-hadis-midir-kuranda-hikmet-nedir/

    https://www.youtube.com/watch?v=NtS18GfkmdY]

    https://www.youtube.com/watch?v=cgOj-kEnCIs&nohtml5=False]

    http://www.erdemyolu.com/hikmet/kuranda-hikmet-hakki-yilmaz.html

    Gürkan Engin'in ters köşe olması;


    Bu mesaja eklenen görseller:




  • Hangi sözüyle ters köşe olmuş ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Hangi sözüyle ters köşe olmuş ?

    Gürkan Engin bir kurnazlık edip sadece bir hadis üzerinden yola çıkarak; hadi bakalım bu hadise uyun bende inanayım diyor.
    Cevap veren arkadaş o hadise benzer diğer hadisleri önüne sererek seçenekleri çoğaltıyor, devamında o hurmaları yemenin farziyetine ilişkin yemenin zorunlu olmadığını dile getiriyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DH Lawrence

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Hangi sözüyle ters köşe olmuş ?

    Gürkan Engin bir kurnazlık edip sadece bir hadis üzerinden yola çıkarak; hadi bakalım bu hadise uyun bende inanayım diyor.
    Cevap veren arkadaş o hadise benzer diğer hadisleri önüne sererek seçenekleri çoğaltıyor, devamında o hurmaları yemenin farziyetine ilişkin yemenin zorunlu olmadığını dile getiriyor.

    Bunu peygamber söylediğine göre doğru olacağı için insanlar hurma yedikten sonra zehir içmeyi deneyebilirler. Bu zorunluluk olmasa bile insanı ölüme götürebilecek bir sözü söylemiş olabilir mi ?




  • Daha evindeki Kur'anı açıp okumuyor bu millet. Buhariyi Müslimi okumalarını da bırak, kitap okumuyorlar. Bu hadise mi kaldılar. Eğer hadis ilminde ileriyseniz uydurma olanını, olmayanını anlarsınız. Ben şahsen ileri ddeğilim. Kuran ve hadis konusunda "aklımla" tartma mukayese yapamam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hümiyettin

    Ehli sünneti IŞİD olarak tanıtmadım. Onun ''ehli sünnet'' olarak anlattığının karşılığının mevcut olduğunu ifade ettim.

    sen veya bir başkası Işid'i ehli sünnet olarak tanıtmasa dahi onlar kendini ehli sünnet kabul ediyorlar
    hatta onlar hadislere daha çok uydukları için bazılarına ters gelen uygulamalar yapıyor görünüyorlar
    misal : 4 mezhebe göre de namaz kılmayanın hükmü ölümdür
    tek fark onlar uyguluyor ,bizdekiler uygulamıyor

    Hayır hanefi itikadında hükmü dövülmektir öldürülmek değil.Diğer üçünde öyle

    önce dövülür
    sonra kanatılır
    sonra öldürülür

    diğer 3. mezhep direk öldürün der ,hanefi ise yukarıda anlattığım şekildedir




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yûnus

    quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion

    Peygamberi itibarsızlaştiran yokki. Varsa ben karşısında dururum. Hz.Peygamberi itibarsızlaştıran onun adına yalanlar uydurunlardan öte kimler olabilir. Kuran diyen bir görüş, vahyi sözü ile anlatan Kuran'a sımsıkı olan Resulallahı ne alaka ki itibarsızlaştırsın.

    Evliyalar, sahabeler. ALLAH muttakin kullarına rahmet eylesin. Bizlerede inşallah. İmanına sarılan emrolunduğu gibi yaşamaya çalışan her birey hidayet üzerine Rahmanın evliya kulu olma aday adayıdır. Güzel insanlara selam olsun, ALLAH gani gani rahmet eylesin en doğrusunu O bilir. Ben bilemiyorum, diyeceğim bunlardan ibaret. İslamiyet için gayrette bulunan, fayda sağlayan kişilere selam olsun. ALLAH onlardan razı olsun inşallah. Bunda bir sıkıntı yok.

    Ama bizlere el versinler bizler bir hiçiz demek yaradılış fıtratına aykırıdır. Bizler mirası en iyi şekilde taşıyanlar olarak uğraş vermeliyiz. Mirası yemek değil, bize el verirler değil böyle bir inanç sistemi islamiyet ile paralel değil. Elbette islamiyete yararı dokunan insanları unutmuyoruz, günümüzce yararı dokunan insanlarda var seneler sonra ALLAH bu insanlardan razı olsun diyeceklerdir. Ne geleceğin nede geçmişin bizler el veremeyiz el aramayız. ALLAH'a duacıyız O'ndan yardım ister şefaat dileriz. Onun razı olmadığı bir kuldan ne Hz.Peygamber nede muttakin kullar razı olur. Onun razı olduğu kullara mü'min olan her kul razı olur.

    Ama ağzı bozuk insanlar, bunlar olacak şeyler değil. Nerede peygamberi âhlak, sünnet anlayışı. Sen mi örneksin nasıl örneksin demezler mi adama. Sen egerki diyorsan ben sünneti yaşıyorum. Ali veli demez mi sen kimden aldın bu ahlâkı d, sünnet ile haşrolduğunu iddaa ediyorsan, bu itibarsızlaştırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmezmisin?

    Alemlere rahmet olarak gelen peygamberin ümmeti böyle mi olmalı, buna mı tahammül etmeliyiz. İşte uyan profil bu mu demeliyiz. Büyük sıkıntı olur dostum.

    Bak, yukarıda ne güzel ayetler paylaşılmış. Bize vurmasın mı o ayetler.

    Tamam abicim dur o zaman İslamoğlu'nun karşında bana ondan kaynak getirme.
    Okuyan'ın Taslaman'ın karşında dur bende senin bu yazdığın sözlerin samimiyetine inanayım ama maalesef içi boş.
    Adamlar bugüne kadar alimlerin, cumhurun ittifakla kabul ettiği hadisleri inkar ediyor ben neden yaşayan sahabenin binlerce alimin ve ümmetin ekseriyetle kabul ettiği konularda 20. asırda bu ahir zamanda ortaya çıkan ve tamamen farklı ve zıt konuşan bu gruba inanyım?
    İş evliya kerameti, Peygamber'in hadisleri ve mucizelerini geçti artık iş Allah'ın Kuran'ına geldi.
    Yok Hz. Meryem çift cinsiyetliydi, yok Hz.Adem'in babası vardı, yok Miraç olayı öyle değil, yok Ay yarılması yalan, yok Hz. Nuh 950 yıl yaşamadı,yok Hz. Musa denizi ikiye yarmadı,
    yok Kuran evrime karşı değil..
    Eee ne kaldı lan bütün mucizeler gitti benim inandığım dinin batılı bilim adamlarından onay mı alması lazım?
    Herşeyin akılla mantıkla bir açıklaması şart mı biz bilime mi iman ediyoruz, inanıyoruz gayba mı?
    Ya gerçekten bana bu adamalar dürüst olduğunu söylemeyin gözünüzü seveyim.

    Alıntıları Göster
    Hz Meryem hakkında Tahrim 12. ayet tefsiri-Elmalılı Hamdi Yazır
    Bu âyetin muhtevası bize şu fikri vermektedir. Demek ki bir erkeğin sulbünde (belinde) meni hücresi, bir kadının rahminde yumurtalık hücresi nasıl yaratılıyorsa, bakire Meryem'in rahminde ikisi de öyle bir Rabbâni emirle yaratılıvermişti. Buna göre Meryem o üfürülme anında hem dişi hem erkek özelliğini toplayan fevkalade bir seçimle, "Seni tertemiz yarattı ve seni bütün dünya kadınlarına tercih etti." (Al-i İmrân, 3/42) buyurulduğu gibi âlemin kadınlarında görülmemiş bir üstünlükle seçilerek, dıştan bir aşılamaya muhtaç olmaksızın kendine görünen ruhun (Cebrail'in) üfürmesinden gebe kalmıştı. Bu âyette Meryem'in hem kadın hem erkek vasfıyla tasvir edilmesi bize bu mânâyı anlatan bir delil gibi görünmüştür. Bu âyetin Enbiya Sûresi'nde geçen benzeri "Irzını iffetle korumuş olanı an! Biz, ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oğlunu, bütün âlem için bir ibret kıldık." (Enbiya, 21/91) buyurulmuştu. Oradaki zamirlerin hepsi müennes olduğundan zamirinin de semâî (işitmeye bağlı) müennes olan "ferc" kelimesine gönderilme ihtimali olmakla beraber diğer zamirlerden ayrılmaması için Meryem'in kendisine gönderilmişti. Halbuki burada müzekker zamiriyle buyurulmuş ve bu suretle diğer zamirlerden ayrılmış olmakla, dönüş yeri itibarıyla elbette dikkati çekmektedir. Doğrusu, sözkonusu zâmirin ferce gönderilerek Enbiya Sûresi, 21/91. âyette bulunan 'yı tefsir etmiş olmasıdır. Daha önce de sözü edildiği gibi maddesi, esasen lugatte açmak ve ayırmak mânâsına konulmuş olmakla (ferc) kelimesi mastar olduğu zaman gam ve kederi açmak mânâsına geldiği gibi isim olduğu zaman da şakk ve fürce gibi iki şey arasındaki açıklık mânâsına olarak herhangi bir yarığa, yırtığa, çatlağa ve aralığa denilir. Ve açıklık anlamıyla bilhassa insanın bacakları arası demek olan apış arası mânâsında hakikattır. Sonra bununla gerek erkek ve gerek dişinin avret mahalli olan uzvundan kinaye yapılır. Ve bu kinaye dişininkinde asıl anlamıyla beraber bulunduğundan dolayı daha fazla yaygın olarak kullanılmıştır. İnsanın çift olan organlarının isimleri Arapça'da semaî müennes olduğundan bu kelimenin de uzuv mânâsına gelmesi durumunda göz, kulak, el ve ayak gibi müennes olması gerekip dişi zamiri gönderilir. Diğerlerinde ise, iki şey arasındaki açıklık mânâsı düşüncesiyle müennesliği de müzekkerliği de caizdir. Kur'ân'ın edebî üstünlüğü bu bilgi lafızlarını hep kinaye olarak zikreder. İşte Enbiyâ Sûresi'nin 91. âyetinde burada eklinde bir müennes bir de müzekker olarak ifade edilmesi, her iki zamirin merciinin ferc olduğunu gösterdiği gibi bundan maksadın bilinen uzuv değil, kinaye veya başka bir mânânın olduğu da anlatılmış demektir. Onun için bu hususta İbnü Abbas'tan nakledilen tefsirde, "Cebrail gömleğin yakası içine üfledi." denilmekle bu üfürmenin aşağıdan değil, yukarıdan olduğu ifade edilmiştir. Üfürme tabir edilmesi de ruhun yayılmasıyla gebeliğin kabarmasından kinayedir. Kısacası hem Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. Kitaplar, peygamberlere indirilmiş bütün kitaplardır. Kelimeler de, onlarda ifade edilen ve Allah'ın her şeye kadir olduğunu "O'nun işi bir şey yaratmak istediği vakit, sadece "ol" demektir ve o şey derhal oluverir." (Yâsin, 36/82) âyetinde de belirtildiği gibi, dilediğini yaratıcı olduğunu anlatan olağanüstü olaylar ve mucizelerle ilgili vahiy haberleridir ki, Meryem onlara inanmış olduğu gibi bu şekilde İsa'ya gebe kalarak kendisi de onlardan bir kısmına fiilen muhatab olup o haberleri doğru çıkarmıştı. Ve kânitinden, yani itaate, namaz ve ibadete devam eden itaatkârlardandı. "Kânitin" cem'i müzekker sîgası olmakla, Meryem "kânet"in altında "hiye" zâmiri ile müennes (dişi) olarak ifade edilirken, erkek olan "kânit"lerden sayılarak, aynı zamanda hem dişi hem erkek vasfını biraraya toplayıcı bir halde gösterilmiştir. Nitekim Al-i İmrân'da "Rabbine ibadet et: Secdeye kapan, eğilenlerle beraber sen de eğil." (Al-i İmrân, 3/43) âyetinde de bu mânâ vardır. Müfessirler bunu iki şekilde yorumlamışlardır. Birisi, mescidde namaz ve itaat hizmetine devam eden erkekler arasında ve o gruptan sayılmış olmasıdır. Diğeri de öyle kendilerini ibadete verenler sülâlesinden gelmiş bulunmasıdır. Mamafih her iki yorum da kendisinde iki şerefin toplanmasını ifadeden uzak olmadığı cihetle biz, burada arzettiğimiz mânâya bir işaret bulunduğunu da görüyoruz. En iyisini Allah bilir.




  • eskiden müslümanken mantığıma uymayan hadislere (kim naklederse etsin) uydurmadır olmaz böyle şey diyip geçiyordum sonra ayetlerde de mantığımın almadığı şeyler görüp bunlara uydurma diyemeceğim için hadislerin aslında ayetlerle çok da çelişmediğini farkettim.
    Sahih kabul edilen hadisçilerin naklettiklerini müslümanlar kaynak olarak kabul edebilir diye düşünüyorum
    • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız